Katalog

SAYFA 22 DIŞ HABERLER CUMHURİYET 29 EKİM 2011 CUMARTESİ [email protected] Irak’ta bir özerklik talebi daha Dış Haberler Servisi Irak’ın kuzeyindeki Selahaddin vilayeti sembolik olarak özerklik ilan etti. Selahaddin vilayeti konseyi, merkezi hükümete bir “mesaj” göndererek Şiilerin önderliğindeki hükümetin, vilayetteki Sünnilere yönelik güvenlik operasyonlarına tepki olarak böyle bir karar alındığını bildirdi. Selahaddin’de son 3 günde 500’den fazla kişi gözaltına alındı. Başbakan Nuri el Maliki önderliğindeki hükümetin, Amerikan birliklerinin ülkeden çekilmesinden hemen önce bölgede hâkimiyetini güçlendirmeyi amaçladığı belirtiliyor. Irak’ta özerklik ilanı yalnızca parlamentonun onaylayacağı bir referandumla mümkün. Bu nedenle Selahhaddin vilayeti konseyinin kararı, merkezi hükümete yönelik bir protesto niteliğinde. Panetta’nın kanlı iddiası Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Leon Panetta’nın El Kaide lideri Usame bin Ladin’in yakalanacağına dair yakın bir arkadaşıyla binlerce dolar değerde bir şarabına iddiaya girdiği ortaya çıktı. Panetta çiftinin eski dostu, restoran sahibi Ted Balestreri, Monterey County Herald gazetesine verdiği demeçte, iddialaşma olayının Panetta’nın ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Panetta. Başkanı olduğu dönemde geçen yılbaşında gerçekleştiğini anlattı. Balestreri’ye göre, Bin Ladin’in 2 Mayıs’ta Pakistan’da Amerikan güçlerince öldürülmesinden aylar önce gerçekleşen sohbette iddiaya ilişkin ödül ise kendi özel şarap koleksiyonunun en değerli parçalarından şişesi en az 10 bin dolar olan 1870 yapımı “Chateau Lafite Rothschild”di. Kendi kurduğu şarap mahzeninde yapılan yılbaşı kutlamasında Balestreri, bazı konukların koleksiyonundaki 10 bin dolar değerindeki en eski şişesini açma niyeti olup olmadığı soruları üzerine “Ancak Leon, Bin Ladin’i yakalarsa bu şişeyi açarım” yanıtı verdiğini belirtti. Bu sözlerine anında Panetta’dan varım cevabı geldiğini anlattı. Bu olaydan 4 ay sonra ise Panetta’nın eşi Sylvia Panetta’nın arayarak “Ted, tirbuşonu getirebilirsin” dediğini ifade etti. Balestreri, “Neden” sorusu üzerine ise Sylvia Panetta’nın “Televizyonu aç” yanıtını verdiğini kaydetti. AFP’nin haberinde ABD Savunma Bakanlığı yetkililerinin hediye kabulü konusunda sıkı kurallara dikkat çektikleri belirtildi. Ulusal trajedilere verilen tepki de bir gelişmişlik ölçütü oldu. Deprem dendiğinde biz kendimizi genelde hep Japonya ile ölçüyoruz. Kişi başına düşen geliri 45 bin doları bulan Japonya ne var ki Türkiye’den hayli uzak bir örnek. Görece olarak Şili bize daha yakın… Ekonomik gelişmişliği bizimkine benzer bir ülke. Yakın tarihinde bizden ağır bir askeri diktadan geçmiş… Buna karşın bizden çok önce 90’ların başında“demokrasiye geçiş sürecine” girmiş… Şili’de geçen yıl yaşanan kıyamet büyüklüğünde deprem, “demokrasiye geçişin yarattığı fark” üzerinde özellikle çok konuşulan ve irdelenen bir konu oldu… 8.8 büyüklüğündeki Şili depremi, o tarihe dek yaşanan en büyük depremlerden biriydi. 17 Ağustos gibi, sabaha karşı insanları 3.30’da yatakta uyurken yakalayan ve büyük kentler dahil ülkenin yarısını etkisi altına alan yer sarsıntısı “3 dakika” sürmüştü. Buna karşın toplam ölü sayısı 600’ü aşmadı Şili’de. Ölenlerin çoğu yaşamlarını; “cehennemin yeraltından yer üstüne çıktığı dakikalar” olarak tarif edilen deprem anında değil, tsunamide kaybetmişti… Böylesine dev boyutlardaki bir trajedide kayıpların görece olarak bu denli sınırlı kalması, ülkenin önde gelen aydınları tarafından; “kaderciliğin antitezi” olan demokratik bilincin gelişmesiyle açıklanmıştı… Şili’de Demokrasi ve Deprem Bilinci Fukuşima’dan yayılan radyasyon iki kat fazla Sidi Buzid unus’ta seçim zaferi teyit sonuçları Thareketinin sempatizanlarıedilen Ennahda gece başkent Tunus’ta boyunca kutlamalar yaparken isyanın doğum yeri Sidi protesto Buzid’de, muhalif partinin adaylarının diskalifiye edilmesi üzerine Ennahda ofisleri saldırıya uğradı. etti Önceki gece açıklanan sonuçlar, Ennahda’nın Saraybosna’da ABD elçiliğine saldırı Dış Haberler Servisi BosnaHersek’in başkenti Saraybosna’da ABD Büyükelçiliği binası önünde silahlı bir kişi ateş açtı. Bazı kaynaklar güvenlik güçlerinin karşılık verdiği ateş sonucunda saldırganın ölmüş olabileceğini, olayda bir polisin yaralandığını iddia etti. Saldırının nedenine ve silahlı kişinin kimliğine ilişkin soruşturma başlatılırken çok sayıda polisin bölgeye sevk edildiği kaydedildi. anayasayı yeniden yazacak ve bir cumhurbaşkanıyla geçici hükümet oluşturacak kurucu meclisteki 217 sandalyeden 90’ını aldığını gösteriyor. Ennahda lideri Raşid Gannuşi, protestoların devrik Bin Ali yönetimini destekleyen güçlerin işi olduğunu söylüyor. (Fotoğraf: REUTERS) NYT ile görüşmeyi Dışişleri ayarladı Dış Haberler Servisi ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, Suriye’de ordudan ayrılıp Beşşar Esad yönetimine karşı silahlı mücadele başlatan askerlerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu’nun lideri Riyad Esad ile yaptığı görüşmenin Türk Dışişleri tarafından ayarlandığını yazdı. Gazete, örgütün komutan ve militanlarının bulunduğu kampların Türk askerleri tarafından korunduğunu da belirtti. Haberde çarşamba günü Suriye’de 9 askerin öldürülmesiyle sonuçlanan çatışmaya karışan militanların Hatay’daki kampta kalan Suriyelilerden oluşturulduğu iddialarına da yer verildi. Gazete, Esad’ı, biri keskin nişancı, ağır silahlı 10 Türk askerinin koruduğunu da belirtti. Dış Haberler Servisi Japonya’da depremden zarar gören Fukuşima nükleer tesisinden atmosfere yayılan radyasyonun, Japon yetkililerin tahmininden en az iki kat daha fazla olduğu bildirildi. Yayılan miktarın, Çernobil felaketinden sonra yayılan toplam miktarın yüzde 40’ına ulaştığı belirtiliyor. Dünya genelindeki ölçüm istasyonlarından gelen verilere dayanan yeni rapor radyoaktif sezyum137 düzeylerinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Raporu hazırlayan Norveç Atmosfer Araştırmaları Enstitüsü’nden Andreas Stohl, Japonya’nın deniz üzerine yayılan radyasyonu hesaplamamış olabileceğini söyledi. Stohl, bu ölçümlerin tam olarak doğru miktarları göstermediğini vurguladı. Raporda, atmosfere yayılan toplam radyasyonun sağlığa etkisiyle ilgili herhangi bir açıklama yer almıyor. urban psikolojisi geride kaldı Pinochet dönemini konu alan kitapları ile tanınan (“Generalin Sonbaharı”) Şilili yazar Ariel Dorfman bu gelişmeyi deprem bağlamında “(Takdiri ilahiye K sığınan) Kurban psikolojisi, elli yıl geride kaldı” diyerek özetlemişti: “Şili özellikle son yirmi yılda (Pinochet diktasının yıkılışı ve demokrasiye geçişle birlikte…) çok değişti. Şilililer, bugün kaderlerine hükmetmek şuuruna eriştiler. Olayla başa çıkacak olgunluktalar. Bundan böyle çok sayıda hastanemiz var. Binalarımız da depreme dayanıklı…” Bu özgüven patlamasına rağmen Şili’de de ne var ki özellikle tsunami sonrası bazı tatsız olaylar yaşanmış; yağmalar olmuş, hükümet deprem bölgesinde geçici OHAL ilan etmişti. Burukluklar ve kazanımlarla dolu tablonun nihai bilançosunu ortaya koymak amacıyla arkadan bir dizi araştırma yapıldı. Bu araştırmalardan birinde (Barometro de las Americas Chile 2010), Şili halkından hükümet ve diğer kurumların deprem karşısındaki performanslarının değerlendirilmesi istendi. Bulgulara göre halkın yüzde 66’ıdev boyutlardaki trajedi karşısında!Cumhurbaşkanı’nın çabalarını çok olumlu bulmuş, yüzde 60’ı hükümetin performansını beğenmiş, yüzde 57’si belediyelerden, yüzde 73’ü silahlı kuvvetlerden, yüzde 72’si jandarmanın deprem bölgesi hizmetlerinden, yüzde 74’ü Kızılhaç’ın desteğinden memnun kalmıştı. En yüksek memnuniyet oranı da halkın kendisine gitmişti. Şilililer, “halk” olarak gösterdikleri duyarlılık, empati ve dayanışmadan yüzde 77 oranında hoşnuttular… Demokratik sistem içinde “aktörler tarafından afetin yönetilebilirlik düzeyini” ölçmek açısından önem taşıyan çalışmanın devamı da aslında ilginç. Ama artık yerim yok… Yazıyı şu soruyla noktalamak istiyorum: “Bizde benzer bir çalışma yapılsa; Başbakan, hükümet, belediyeler, TSK, Kızılay, STK’ler ve halkın afet karşısındaki tepkileri üzerindeki ölçümlerin sonuçları acaba nasıl çıkardı?” C MY B C MY B