18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 16 CUMHURİYET 28 EKİM 2011 CUMA iki yıl önce, sermaye fazlası Yaklaşıkbulunan Körfez ülkelerindeki fonların Türkiye’ye çekilebilmesi için “faizsiz bono” olarak tabir edilen kira sertifikalarının kullanılması urumlar Vergisi gündeme gelmişti. İstisnası Nitekim, 1 Nisan 2010 tarihli Resmi Gazete’de, Sermaye Torba Yasa ile kaynak Piyasası Kurulu tarafından kuruluşların varlık kiralama Sertifikalarına ve Varlık Kiralama şirketine taşınmaz devri ile bu Şirketlerine İlişkin Esaslar Hakkında şirketlerden geri almalarında Tebliğ yayımlandı. Bu Tebliğ ile kira doğacak kazançlar her iki sertifikalarının Kurul kaydına şirket açısından da kurumlar alınması, ihracı ve satışı ile varlık vergisinden istisna edilmekte. kiralama şirketlerinin kuruluş ve İstisnanın uygulanmasında maddi olmayan varlıkları halka arz faaliyetlerine ilişkin esaslar düzenlendi. taşınmazın iki tam yıl aktifte ediliyor. Sistem özetle şöyle işliyor: Kaynak bulundurulması zorunluluğu yok. Ayrıca Öte yandan, sisteme pek çok vergi kuruluş yani finansman ihtiyacı olan istisna yüzde 100 oranında uygulanıyor avantajı mevcut. Geçen şubat ayı içinde şirket, varlık kiralama şirketine sahibi ve bu devirlerden elde edilen kazançların Resmi Gazete’de yayımlanan ve “Torba olduğu her türlü menkul veya tamamı kurumlar vergisinden istisna Yasa” olarak bilinen 6111 sayılı Kanun ile kalıyor. gayrimenkul malları ve maddi olmayan sistemin işleyişi vergisel açıdan varlıkları devrediyor. Daha sonra bu desteklendi. Üç önemli başlıkta amga Vergisi ve varlıkları kiralayarak kullanmaya avantajlar şöyle: devam ediyor. Böylece devir Harç İstisnası karşılığında fon temin ediyor ve “Devret kirala devral” olarak atma Değer Vergisi bu fonla finansman ihtiyaçlarını tabir edilen varlık kiralama şirketleri İstisnası karşılıyor. Varlık kiralama şirketi de ilk aracılığıyla finansman temini etapta devraldığı bu varlıkların KDV Kanunu’ndaki düzenleme ile varlık işlemlerine damga vergisi ve harç finansmanını ihraç edeceği kira sertifikası kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen istisnası da var. Buna göre; “Menkul, ile karşılıyor. Söz konusu sertifikaların kira sertifikalarının teslimi katma değer gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların dönemsel ödemelerini ise kaynak vergisinden istisna durumda. Ayrıca varlık kiralama şirketlerine devri”, kuruluştan gelen dönemsel kira gelirleri menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan “Bu varlıkların, varlık kiralama ile gerçekleştiriyor. Vade sonunda ise varlıkların varlık kiralama şirketlerine devri şirketlerince kaynak kuruluşlara devri”, kaynak kuruluşa geri “Bu devirlere bağlı devredilen söz konusu olarak yapılan varlıklardan elde edilen gelir, ipotek işlemleri” kira sertifikası sahiplerine damga vergisi payları oranında dağıtılarak ve harçlardan Öğretmenlikten emekliyim. ihraç edilmiş olan kira istisna durumda. İkramiyemi aldım, 3 aylık maaşım sertifikası itfa ediliyor. Yine bu varlıkların da bağlandı. Emeklilik sonrası 6 yıl Ancak Sermaye Piyasası varlık kiralama Sorularınız için maözel bir okulda çalıştım ve kendi Kurulu düzenlemesine göre, şirketlerince licozum ismmkaynak kuruluşların anonim isteğimle ayrıldım. Bu kurumdan mo.org.tr adresine kiralanması şirket olması gerekli. Yani bu kıdem tazminatı alabilir miyim? Ezel mail atabilirsiniz. karşılığında Tüm sorular epossistemden yalnızca anonim Üstüntaş düzenlenen ta ile tek tek cevapşirketler faydalanabiliyor. Ve kâğıtlar ile İstifa edenler kıdem tazminatı lanacaktır. sistem, aslında kısmi halka kira sertifikaları da, alamaz. arz olarak işliyor, yani şirketin damga tamamı değil, sadece bazı vergisinden istisna menkul, gayrimenkul ve edilmiş. ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri işlemleri de KDV’den istisna tutuluyor. K İş kazası geçirenlerin hakları çok yaşandığı ülke. Ülkemizde her 6 dakikada bir iş kazası yaşanıyor ve her 2.5 saatte bir işçi ya sakat kalıyor ya da uzun bir süre çalışamayacak derecede ağır yaralanıyor. Peki, acaba sosyal güvenlik sistemimiz bu işçilere ne kadar sahip çıkıyor ve bu işçilerin hakları neler? İş kazası ve meslek hastalığına uğrayan sigortalılara raporlu olduğu sürelerde geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği veriliyor, ayrıca sürekli iş göremezlik geliri de bağlanıyor. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için meslekte kazanma gücünün en az yüzde 10 oranında kaybedilmesi ve sağlık kurulları raporlarınca da belgelenmesi gerekli Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olan sigortalılara bağlanacak gelirler, prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının yüzde 85’inden az olamaz ve gelir bağlama oranı yüzde 100 olarak dikkate alınarak, nakdi tazminata hak kazanması halinde ise, hesaplanan gelirler yüzde 25 arttırımlı ödenir. Hekim tavsiyelerine uymaması halinde bağlanan gelir ise kusur derecesine göre belli oranlarda eksiltilir. Sigortalının kasti hareketi halinde veya kurumun yazılı bildirimine rağmen tedavi kabul edilmezse gelirinin yarısı bağlanır. Kamuoyunda bilindiğinin aksine, sürekli iş göremezlik geliri bağlanan kişiler emekli olmadıklarından dolayı, çalışmaya devam ederlerse normal sigortalılar gibi prim ödeyip, sigortalı olurlar. Eğer emeklilik için gereken yaş, sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlarlarsa hem emekli maaşlarını hem de iş kazasından dolayı sürekli iş görmezlik gelirlerini alabilirler. Yüksek olan aylığın tümü, düşük olanın ise yarısı bağlanır. Sağlık Örgütü’nün (WHO) içinde açıkladığı rapora yazık DünyaAvrupa ölçeğinde işgöre, nebu yılenki Türkiye kazalarının Vergisiz Finansman’ın Şifresi ‘DevretKiralaDevral’ Şimdi Nutuk Zamanı Yarın 88. yılını kutluyoruz. Ama gücünü, sağlamlığını hâlâ sınayan sınayana. Ordusunu küçük düşürmek hizaya getirmek, en köklü kurumlarını değiştirmek/dönüştürmek bir numaralı “siyasal ve entel etkinlik” haline gelmiş. Dağlarda hain pusularda, saldırılarda, tuzaklarda her gün şehit üstüne şehit verilmekte. Harita değiştirme taşeronu kanlı eşkıyanın yüreklendirdiği gruplar... Aralarına çoluk çocuğu da katarak kentlerin sokaklarında devlete taşlı sopalı saldırıları ve kenara köşeye bıraktıkları mayınlar yetmiyor! Devlete bombalarla meydan okuyorlar. Devlet içinde “kafalarına göre belediye” oldular!.. Tek hedefleri kaldı: Devlet içinde devlet olmak! Kültürel özerklik, eğitim hakkı, Kürtçe TV artık kesmiyor! İçinde “barış”, “demokrasi”, “insan hakları” geçmeyen hiçbir laf etmiyorlar... Ardından da dünyaya nizamat veriyorlar! Cumhuriyet şudur! Demokrasi budur! Özgürlük odur! Bütün bu kavramları, “fil tarifi yapar gibi” eline, diline ve işine geldiği gibi tanımlayan tanımlayana... Çünkü şimdi anayasa yazma zamanı!.. Anayasa mı yazılacak: Yoksa “ileri demokrasi” teranesiyle ve el çabukluğuyla, gizli ittifaklar ve sinsi hesaplarla Cumhuriyetin eşkali mi değiştirilecek? Türkiye Cumhuriyeti’nin şekli şemali iktidarların ihtiyaçlarına, dış güçlerin telkinlerine göre yeniden belirlenmek, düzenlenmek isteniyor.. Anayasa Yazım Heyeti’ne egemen olan görüş ise endişe verici… İçlerinden kimileri arada bir kulaklara kar suyu kaçırtıp duruyor: Hiçbir önşart, hiçbir kırmızı çizgimiz yok!.. Sanki, yeryüzünde, çizgisiz sınırsız bir devlet bir anayasa varmış ve olabilirmiş gibi!.. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi M. Kemal Paşa, bugünleri görmüş ve Cumhuriyetin kırmızı beyaz çizgilerini Nutuk’ta şöyle ortaya koymuştur: Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için çok kan döktük. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız. Gelecek nesillerin, Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, ‘Cumhuriyetçiyim’ iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilakis, Türkiye’nin münevver ve Cumhuriyetçi çocukları, böyle Cumhuriyetçi geçinmiş olanların, hakiki zihniyetlerini tahlil ve tespitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir. Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak görüşe sahip olduklarını pek güzel ispat etti. Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. Cumhuriyet ahlak ve fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet, düşünce serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muarızlarımızın insaflı olması gerekir. Yarın en kutlu gün. Yarın Cumhuriyet Bayramı... Cumhur cemaat , ‘Nutuk’a bir kez daha göz atma... Ve bu Cumhuriyetin birlikte kazanılan bir zaferin eseri olduğunu görme zamanı! D K İSTİFA EDENLER KIDEM TAZMİNATI ALAMAZ ‘Cumhuriyet’in 88. Yılında ‘TSK’ Çökertiliyor mu? MERİÇ VELİDEDEOĞLU ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] [email protected] C MY B C MY B Yarın “88”. yılı kutlanacak olan “Cumhuriyet”imiz, büyük bir utkuyla (zafer) kazanılan “Ulusal Kurtuluş Savaşı”nın sonunda kurulmuştur. Başkomutanları Mustafa Kemal ve öteki komutanlarla birlikte “Türk Ordusu”nun eseridir “Cumhuriyet”. Kuşkusuz halkın özverili büyük desteğiyle. Bu durum, “Cumhuriyet”in “asker”in eseri olduğu kolay kolay yadsınamaz bir gerçektir. Oysa “88” yıl sonra, bugün, “Türk Silahlı Kuvvetleri” (TSK), “AKP” iktidarının yandaş başka bir deyişe göre yalaka basını tarafından: “İşkenceci, iftiracı, inkârcı, sahtekâr, pişkin, kirli, suçlu...” olarak nitelendiriyor; bir “suç şebekesi” olarak da değerlendiriliyor. Bu saldırıya koşut bir biçimde, “savcı”sı “başbakan” olan, “siyasallaştırılmış”, yargı tarafından da. ‘173’ü muvazzaf, “77”si emekli toplam ‘260’ general, amiral, subay, astsubay “tutuklanmış” durumda (29.7.2011’e göre). Öyle ki bir bakıma “Anayasal Suç Teşkilatı” damgası vurulan “TSK”, Silivri’de “18 Ağustos” günlü duruşmada yargılanırken; terör örgütü “PKK”nın Kandil karargâhı “Zap”a, o sırada yapılmakta olan operasyonların komutanı “Tuğgeneral Kubilay Baloğlu”, görevi başından koparılıp Diyarbakır’dan İstanbul’a, Hasdal Askeri Cezaevi’ne götürülüyordu... “Terör örgütü” üyesi olmakla suçlanarak... Bu sırada “18 Ağustos” duruşması da askerlerin inanılmaz anlatımlarıyla sürüyordu. Söz alan “tutuklu” Tümamiral Ali Semih Çetin, bir ara: “15 yıl önceki Kardak sorunu sırasında, Kardak bölgesinde görev yaparken, çok yakınımıza sokulan Yunan gemilerindeki subayların gözlerinde gördüğüm ‘nefret’i hiç unutmamıştım” dedi. Bir an soluklanıp ardından da: “Ama bu olaydan yıllarca sonra geçen yılın 25 Şubat günü ifade verdiğim ‘Beşiktaş Adliyesi’ndeki gözlerde ‘daha çok nefret’ göreceğimi doğrusu hiç aklıma getirmemiştim!” diye ekledi. Tümamiral Çetin sözünü noktaladığında, insan kendini “var”lığından sıyrılmış, yok olmuş gibi duyumsamasının önüne geçemiyor; bunu hiç unutamıyorum. Benzer bir durumu yaklaşık bir buçuk ay sonra, “30 Eylül” günkü duruşmada yine yaşayacaktık. Tutuklu H. Atilla Uğur’un “Abdullah Öcalan’ı Nasıl Sorguladım” adlı kitabını dava dosyasına konmak üzere Başkan Özese’ye verdiğinde yaptığı konuşma sırasında. Anımsanacağı gibi, “Terör ör gütü PKK” konusunda uzmanlaşmış E.J. Kd. Alb. H. Atilla Uğur, teröristbaşı A. Öcalan’ı “İmralı”ya getirildiğinde “teslim alıp”, “sorgulayan” “asker”dir. Öcalan’ı; on binlerce askerimizi, yurttaşımızı dahası bebeleri bile katlettiğini kabul eden “başı eğik” bir biçim ve tutum içinde olarak “karşısına alır”, sorgular H.A. Uğur. (Bunun altını çizelim). Ve Türkiye’yi bölmek için oluşturulan, “ABD” ve “Batı” (AB) destekli terör örgütü “PKK”nın başını sorgulamaya başladığı “16 Şubat 1999”dan dokuz buçuk yıl sonra “7.7.2008”de, “terör örgütü üyesi” olmakla suçlanarak tutuklanır. İnsanın içini eritip bitiren, sabrını taşıran “ironi” bolluğunu görüyorsunuz değil mi? Bu durumun, H. A. Uğur’un tutuklanmasının, “teröristbaşı”na sunulan bu “mutluluğun” boyutunu insan kestirebiliyor. Sorgulamayı yaparken “tutukluluk süresinin makul zamanı aşmaması” için elinden geleni yapma çabası içinde olduğunu da bildirir H. A. Uğur. (Bunun da altını çizelim). Oysa kendisi, “üç yıl dört ay”dır tutuklu; üstelik bu sürecin “ucu açık”... “Hukuksuz”luğun, “adaletsiz”liğin cirit attığı Balyoz Davası’nın “6 Ekim” günkü duruşmasında, J. Kur. Alb. Mustafa Önsel’in, yüreğinden koparak söylediği gibi “Yazıklar olsun!” demekten insan kendini alamıyor. Bu sözü, Alb. M. Önsel o günkü duruşmada: “Şu davaya bakın, artık yeni tutuklananların ‘haber’ değeri bile yok. Sadece ‘İki Alb. tutuklandı’ diye TV’lerde altyazı geçiyor (...) ‘isimleri bile yok.’ Hırsız kadar, arsız kadar, namussuz kadar değerleri yok” belirlemesinden sonra söylemişti... Biliyoruz ki “TSK” tüm acısını, üzüntüsünü içine gömüp yarın 1921’den bu yana Başkomutanı Atatürk’ün “miras”ını korumakla görevli olduğunu halkını selamlayarak ortaya koyacaktır geçit törenleriyle. Ve bizler “de” şunu unutmayalım: “Van”da yardıma acıları sarmaya ilk koşan “asker”di; yalaka ve “vicdan”ı olmayan basının “suç şebekesi” dediği askerler... Acısı henüz buram buram tüten Çukurca şehitlerimizle birlikte, tüm şehitlerimize; “Ben bu adeletsizlikle yaşayamam!” diyerek yaşamına son veren Dz. Yarb. Ali Tatar gibilere, ülkesi tarafından bir bakıma esir edilerek Hasdal’a, Silivri’ye doldurulan insanlarımıza “sahip” çıkmak için, tüm davaların duruşmalarını izlemeliyiz. Öyle yüzlerle değil; binlerle on binlerle... Bu görevi yapmakta hiçbir engel tanımamalıyız! HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN BÜYÜKÇEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/7029 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi ve önemli özellikleri: TAPU KAYDI: İstanbul ili Esenyurt ilçesi, Kapadık Köyü, 188 Ada, I parselde kayıtlı, 18/1661 arsa paylı, J4 Blok, zemin kat, C giriş, 1 bağımsız bölüm numaralı, mesken vasıflı taşınmazın tamamı açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. ÖZELLİKLERİ: Bilirkişi raporuna göre satışa konu taşınmaz: İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Esenkent Mahallesi, Cemal Paşa Caddesi, Aksu Sokak, Akasya evlerinde J4 Blok, C giriş kargir binanın zemin katında bulunmaktadır. Taşınmazın bulunduğu parsel Akasya evleri olarak anılmaktadır. Bakımlı bahçe düzenine sahiptir. Site içerisinde açık otopark, yüzme havuzu mevcuttur. Site konum olarak TEM otoyoluna 3 km. Esenkent çarşı merkezine 700 metre, Bahçeşehir semt merkezine 1,5 km mesafede bulunmaktadır. Satışa konu dairenin bulunduğu blok; Bodrum+zemin+4 normal katı olarak betonarme karkas sistemde inşaa edilmiştir. Blok takribi 11 yıllıktır. Satışa konu daire bloğun zemin katında, blok girişine göre solda ve batı cephesinde yer almaktadır. Daire 2 oda, L salon, mutfak, banyo, WC, giriş holü ve 2 balkon hacimlerinden oluşmaktadır. Dairede termik santral yakıtlı yerden ısıtmalı kalorifer tesisatı kullanılmaktadır. Dairenin brüt alanı 108 m2’dir. İMAR DURUMU: Esenyurt Belediye Başkanlığı’nın 11.11.2010 tarih ve 22949 sayılı cevabı yazısında satışa konu taşınmazın bulunduğu parselin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.10.2010 tarih ve 2365 sayılı kararı ile onaylanan Esenyurt l. Etap 1/1000 ölçekli uygulama imar planında konut alanında kalmakta olduğu bildirilmiştir. SATIŞ SAATİ: 14.00 14.10 saatleri arasında MUHAMMEN BEDELİ: 135.000,00TL SATIŞ ŞARTLARI: 1Satış 12.12.2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasında BÜYÜKÇEKMECE ADLİYESİ EK BİNADA BULUNAN BÜYÜKÇEKMECE l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 22.12.2011 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde l0 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga vergisi, tapu alım harcı ile yasal oranda KDV ve taşınmazın teslim giderleri alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye rüsumu ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenir, üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirdi isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatına kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 66637) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Psikolojik ta 1 ciz. 2/ Huni biçiminde çukur yer... 2 Mikroskop camı. 3 3/ Titan elementi 4 nin simgesi... Lü5 fer balığının irisi. 4/ Belli zamanlar 6 da kurulan büyük 7 pazar. 5/ Mektep... 8 Değişenlerin özünde değişme 9 den kaldığı varsayılan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 idealist kavram. 6/ Beyaz 1 H A S İ D İ L İ K mermerde bulunan ve 2 O L A Y R E B İ “çört” de denilen sert kı3 L A L O F O B İ sım. 7/ Kazak başkanla4OM T E N E K E rına verilen ad... Uzaklık 5K A V T İ N M işareti. 8/ Böreği, aygırı 6ON E G A İ MA ve çiçeği vardır... Öğü7S A R A A Y A N tülmüş tahıl... Toprak E B E L EME damları sıkıştırmakta 8 T E V İ T A A T kullanılan taş silindir. 9/ 9 Eskiden çocuklar okula başlarken yapılan dinsel tören. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Özlü ve iğneleyici söz... Üstün bir yetkinin gücünü simgeleyen değnek. 2/ Asya’da bir ırmak... Sır saklayan, ağzı sıkı. 3/ Brezilya’nın plaka imi... “Yenidünya aslanı” da denilen yırtıcı bir hayvan. 4/ Renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen hayvan. 5/ Kendi alanında en önde gelen kimse ya da nesne... Güzel, hoş, latif. 6/ Zeki, anlayışlı, uyanık. 7/ “Kuzgunkılıcı” da denilen, sivri yapraklı bir süs bitkisi... Bir nota. 8/ Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap... Kızıl tüylü bir kuş. 9/ Çıkar yol, çare... Düşman.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle