Katalog

SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 27 EKİM 2011 PERŞEMBE Erdoğan, Meclis’teki görüşmelere katılmak yerine Suudi Arabistan’a taziye ziyaretine gitmeyi tercih etti Yunus Öldü Onu sırtında bir ölünün eli, enkaz altında sıkışmış, umut ile kurtarılmayı bekleyen bakışının fotoğrafında tanımıştık hepimiz. Acılar içinde bir umudun, ölümler içinde bir yaşama dönüşün simgesi olmuştu bizim için. Sanki o herkes adına kurtulacak, o bize kurtuluşuyla bütün ölümleri unutturacaktı. Olmadı, kurtulamadı. Dün sabah yine birinci sayfadaydı, artık var olmayan Yunus’un resmi. Önce bakmadım, bakamadım. Zaten bir süredir, televizyonda haberlere bakmıyor, ya altyazıları okuyor ya da açıklamaları dinliyorum. Yaptığım saçma, ben bakmayınca ölüm yok olmuyor, biliyorum. Biliyorum, ama yapamıyorum. Yunus’u içinde insanlığının son kırıntılarını da yitirmemiş olanların, en yalın, yaşamın en gerçek, şikâyetin ölümden olduğu hakikat anında tanıdık. Karşımızda bir insanlık dramı ölenleri ve öldürenleriyle tüm çıplaklığıyla oynanıyordu. Yunus binaları yapanlar, köşeyi dönenler, yani öldürenler değil, ölenler safındaydı. Gerçekten de, bu ölümcül iş bölümünde kendisine düşen rolü üstlendi Yunus. Ve Öldü. “Bir garip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar / Soğuk su ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin” türünden öyküsü olan bu Yunus’un ölümünü bu kez herkes anında duydu. Yunus, umuttu, herkes adına kurtulacaktı... Olmadı... Hepimizin yerine öldü. Hasretleri, özlemleri, tutkuları, daha tam şekillenmeden, büyüyemeden Yunus gitti. Yunus Kürt müydü? Yunus Türk müydü? Ne önemi var? Ölümün karşısında insandan başka neyiz? Şu depremin dramında, ölenler ile öldürenler saffının her ikisinde de, hem Kürt’ü hem de Türk’ü yok mu? Kürt’tü, Türk’tü derken esas ölenle öldüren ayrımını gözden kaçırmıyor muyuz? Biraz da ondan değil mi bütün bu ayırımlar? Ve nihayet ölümün karşısında insandan başka neyiz? Yunus öldü. Biz, birazcık daha akıllı olsaydık, Yunus hiç değilse ölürken bize insandan başka bir şey olmadığımızı, Kürt’ü de, Türk’ü de soyunca altından insan çıktığını öğretecek ve pisi pisine gitmeyecekti. Ve o zaman Yunus Kürt mü, Türk mü, aptal sorusu hak ettiği yanıtı alacaktı. Yunus öldü, gerisinde bir özlem bırakarak, o özlemi Cahit Sıtkı şöyle dile getiriyor: Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun Kış günü herkesin evi barkı olsun Memleket isterim Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun Olursa bir şikâyet ölümden olsun. Cahit Sıtkı Tarancı Kürt müydü, Türk müydü? Gergin terör oturumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurca saldırısı nedeniyle terör özel oturumu için toplanan TBMM Genel Kurulu’nda, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılmaması üzerine gerginlik yaşandı. Muhalefet partileri, görüşmelerin Erdoğan’ın katılması için ertelenmesini istedi ancak iktidar partisi içtüzüğü gerekçe göstererek bu istemi reddetti. Bu nedenle terör özel oturumu hiçbir partinin liderinin bulunmadığı oturumda gerçekleşti. Meclis Başkanvekili Mehmet Sağlam başkanlığında toplanan Genel Kurul’da, Erdoğan’ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ölümü nedeniyle bu ülkeye yaptığı taziye ziyareti tartışma konusu oldu. CHP’lilerin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ı sıra kapaklarına vurarak konuşturmak istemediği tartışmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da salonu terk etti. İnce: Başbakan Meclis’ten kaçıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında terörle ilgili genel görüşmenin yapılacağı gün Suudi Arabistan’a taziyeye giden Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “1931 doğumlu prens için taziyeye gidiyorsun, 1991 doğumlu Mehmetçikler için Meclis’e gelmiyorsun. Kaçma buraya gel” diye çattı. Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan’a “Türkiye’nin en önemli konusu konuşulurken, Sayın Başbakan Meclis’ten kaçıyor, Oslo yerine Riyad’a mı gidiyorsun. Oslo görüşmelerini Riyad’da mı yapacaksın?” diye seslendi. GERİLİM SÜRÜYOR Kapalı oturum öncesi söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, olağanüstü günler yaşandığını belirterek “Bülent Arınç, Suudi Arabistan’a giderek zaten taziyeleri iletti. Bu kadar önemli bir günde Başbakan’ın taziye ziyaretini başka bir güne bırakması mümkün değil miydi?” dedi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise “Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt sorunu ile ilgili Başbakan’ın ne yaptığını, ne söyleyeceğini merak ediyoruz” diyerek oturumun ertelenmesini istedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise iktidarın erteleme önerisine karşı MGK toplantısını gerekçe göstermesine “MGK, TBMM’nin üzerinde değil. MGK’den sonra yapalım, yarın yapalım, saat 20.00’den sonra yapalım. Başbakan’ın aslı dururken niye vekiline müracaat ediliyor?” dedi. Eleştirileri yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise “Dün cenaze vardı, bugün taziye. Bunlar ayrı ayrı şeyler. Herkes ek ranlara oynuyor” diye konuştu. Oturumu yöneten Başkanvekili Sağlam, tartışmalar sırasında kürsüye yönelerek söz isteyen BDP’li Pervin Buldan ve Hasip Kaplan’a “Tamam çocuklar” diyen seslenince salonu güldürürken BDP sıralarını kızdırdı. Sağlam daha sonra “Tamamen samimiyetten. Kasıtlı söylemedim. Özür dilerim” dedi. Tartışmaların ardından alınan karar uyarınca genel görüşme dün gizli oturumla TBMM Genel Kurulu’nda yapıldı. Polis Hopa’da ‘ülkücü’ arıyor ÖMER ŞAN MURAT KARAYILAN: ‘Hükümet yetkilileri de görüşmedeydi’ Haber Merkezi PKK’nin önde gelen isimlerinden Murat Karayılan MİTPKK görüşmesi hakkında, “Görüşmelerde sadece MİT yoktu, devlethükümet yetkilileri de vardı. Protokolleri de 10 Mayıs’ta devlet bize getirdi” iddiasında bulundu. Roj TV’de iki gün önce yayımlanan özel programda konuşan Karayılan, PKKMİT görüşmelerin kamuoyunda tartışıldığı gibi “sadece PKK ile MİT arasında gerçekleşen sıradan bir görüşme olmadığını” iddia etti. Karayılan, “Bu görüşmelerde hükümet ve devlet yetkilileri de vardı” dedi. Karayılan, söz konusu görüşmelerden bazılarının “3 gün bile sürdüğünü” açıkladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile bir araya geldi. Görüşmede yeni anayasa çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de yargı bağımsızlığı ortadan kaldırıldı” dedi. Kılıçdaroğlu’nun terör saldırılarıyla ilgili olarak da “Etkin istihbarat paylaşımı olup olmadığını bilmiyoruz. Kamuoyunda yeterli destek verilmediği yönünde bir algı var. Bu algı vereceğiniz destek ile düzelecektir” dediği öğrenildi. ELÇİYE TERÖR SİTEMİ PKK lideri Abdullah Öcalan’ın hükümete sunduğu protokollere de değinen Karayılan, protokollerin “devlet yetkilileri tarafından 10 Mayıs 2011’de kendilerine iletildiğini, kendilerinin bir toplantı alarak bu protokoller üzerinde tartıştıklarını ve devlet yetkililerine protokolleri kabul ettiklerini söylediklerini” açıkladı. Öcalan’ın 3 protokolünden söz eden Karayılan, “Bu protokollerin her biri el yazısı ile 2’şer sayfaydı” dedi. Karayılan, devlet yetkililerinin protokolleri hükümete sunduğunu ancak hükümetin protokolleri kabul etmediğini iddia etti. ‘P rotokolleri hükümet kabul etmedi’ ‘Bilgiler sadece NATO’ya gitmeyecek’ Kılıçdaroğlu’ndan Türkiye’ye kurulacak radarla ilgili önemli iddia FIRAT KOZOK RİZE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mayıs’taki mitinginde çıkan ve emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirdiği olaylardan bu yana Hopa’da sular durulmuyor. Hopa davasının tutuklu sanıkları önceki gün tahliye edilirken Hopa Meslek Yüksekokulu’nu basan polis, öğrencileri gözaltına almak istedi. Çıkan olaylarda 2 öğrenci yaralanarak hastaneye kaldırıldı, 11 öğrenci de gözaltına alındı. Öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Hopa halkı da adliye önünde toplandı. Polis ile yurttaşlar arasında yaşanan gerginlik sırasında Halkevleri temsilcisi Kamil Ustabaş gözaltına alındı, ÖDP Parti Meclisi üyesi Yusuf Aslan Yenigül’ün ise parmağı kırıldı. Gözaltına alınanlardan 6’sı serbest bırakıldı, 7 kişi ise “kamu huzurunu bozmak” ve “polise mukavemet” suçlamalarıyla savcılığa sevk edildi. 6 öğrenci daha serbest bırakılırken bir öğrenci için ek gözaltı süresi alındı. Olaylardan önce bazı sivil polis memurlarının Hopa Ülkü Ocağı’na giderek “Burasını neden solculara bırakıyorsunuz? Siz de müdahale edin, arkanızdayız” dediği iddia edildi. Ülkü Ocağı yetkileri ise bu teklifi geri çevirdiklerini belirtti. Fotoğraf: AA ANKARA ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone ile dün partisinin genel merkezinde görüşen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sürpriz görüşmenin ardından önemli bir iddiada bulundu. Kılıçdaroğlu, Malatya’ya konuşlandırılacak radar üssünden alınacak bilgilerin yalnızca NATO ülkeleriyle paylaşılmayacağını söyledi. Hürriyet Daily News’in dün akşam düzenlenen 50. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katılan Kılıçdaroğlu, gazetecilere ABD Büyükelçisi ile yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Ricciardone’nin kendisine “Eğer hükümetiniz izin verirse biz birçok bilgiyi sizinle paylaşabiliriz. Önemli bilgilerimiz var” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, büyükelçiye özellikle Malatya’ya konuşlandırılacak radar üssü ile çelişkili açıklamaları anımsattığını söyledi. Bu konuda büyükelçi ile görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, gazetecilerin “Açıklamaları sizi tatmin etti mi” sorusuna ise “İzin verirseniz bu konuya girmeyeyim” açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu daha sonra Cumhuriyet’in konuya ilişkin sorusu üzerine “Radar üssünden alınacak bilgilerin sadece NATO’ya değil başka ülkelere de gideceğini bilin” yanıtını verdi. TÜSİAD’tan ziyaretler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜSİAD Parlamento İşleri Komisyonu üyeleri, AKP, CHP, MHP ve BDP’nin grup başkanvekilleri ile Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’yı ziyaret etti. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Dinçer, Türkiye’nin mutlaka yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirterek “Yeni anayasanın gerçek bir toplum sözleşmesi niteliğinde olmasını arzu ediyoruz. Bu kapsamda sürece katkı vermeye her zaman hazırız” dedi. İstihbarat Kılıçdaroğlu ayrıca büyükelçinin kendisine ABD’den istihbarat konusunda önemli bir heyetin dün itibarıyla Türkiye’ye geldiğini söylediğini de aktardı. heyeti Ankara’da C MY B C MY B