19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2011 PERŞEMBE HABERLER CUMHURİYET SAYFA 3 Ortaokuldan terkti ÖSYM üniversiteli yaptı ALİ AYAROĞLU ‘Psikolojim bozuktu öldürdüm’ BEKİR ŞAHİN Kardemir işçileri ZONGULDAK Cumhuriyet) Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın (Kardemir) işten çıkardığı 266 işçinin işe iade için açtıkları davada yerel mahkemenin işe dönüş kararını Yargıtay da onadı. Türk Metal Sendikası Karabük Temsilcisi Şahin Dikilitaş, “Kardemir yönetimi mahkemenin kararını uygulamak zorunda. Ya kararı uygulayacak ya da tazminat ödemeyi göze alacak” dedi. Geçen yıl Haziran ayında Kardemir’de, Türk hukuk savaşını kazandı Metal Sendikası ile Çelik İş Sendikası arasında yaşanan sendikal mücadelenin ardından işçi çıkarmaları başladı. 266’sı Türk Metal Sendikası üyesi olmak üzere 307 işçi işten çıkarıldı. Türk Metal Sendikası işçilerin işlerine geri dönmesi için yerel mahkemeye dava açtı ve kazandı. Kardemir’in itirazı üzerine konu Yargıtay’a taşındı. Yargıtay’da yerel mahkemenin kararını onayarak işçilerin işlerine geri dönmesini hükmetti. ZONGULDAK ÖSYM, Ortaokuldan sonra okumayan Erdem Adıgözel adlı yurttaşa tebligat göndererek 1727 Ekim’de Anadolu Üniversitesi’ne kayıt yaptırabileceğini bildirdi. ÖSYM, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açık Öğretim Fakültesi kayıtları öncesi inanılmaz bir skandalın altına imza attı. ÖSYM, Erdem Adıgözel’e 1727 Ekim tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi’ne kayıt yaptırabileceğini bildirdi. Adıgözel’e gönderi len yazıda şöyle denildi: “2011 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) ek yerleştirme sonuçlarına göre Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi dönemlikkredili programlara kayıt yapmaya hak kazanmış bulunmaktasın. Öncelikle sizi kutlar, başarılarınızın devamını dileriz.” Adıgözel ise “Okulu seneler önce bıraktım. Üniversite sınavına da hiç girmedim. Yaşanan skandalları duyuyorduk ama böylesi başıma gelmese inanmazdım” dedi. GAZİANTEP Orhan İlban (31) tartıştığı eşi Faize İlban’ı (30) 12 yerinden bıçaklayarak öldürdü. İlban, “İşsizdim, psikolojim bozuktu, bıçakladım” dedi. Gaziantep Güneş Mahallesi’nde oturan ve bir süredir iş bulamayan inşaat boyacısı Orhan İlban, 2 çocuk annesi eşi Faize İlban ile annesi Yeter İlban’ın evine misafirliğe gitti. İlban çifti, kahvaltı sırasında işsizlik yüzünden tartışmaya başladı. Orhan İban, tartışma sırasında mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla eşi Faize İlban’ı 12 yerinden bıçakladı. Yaralı kadın, komşularının haber vermesi üzerine olay yerine gelen ambulansla götürüldüğü Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde ameliyata alındı, ancak kurtarılamadı. Polis tarafından evde yakalanan Orhan İlban, Şahinbey İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken “İşsizdim, psikolojim bozuktu, bıçakladım” dedi. Halk ve Devlet Her toplumsal ya da doğal felaket bir toplumun ana sorunlarını bir kez daha gözler önüne serer! VanErciş depremi de öyle yaptı. Ama önce olumlu bir nokta ile başlayalım: Depremden yararlanarak “kimlik siyasetini” ve “nefret söylemini” ön plana çıkaranlar derhal genel bir tepkiyle karşılaştılar. Öyle anlaşılıyor ki, gerek medya mensupları, gerekse politikacılar artık “kimlik siyaseti” ve “nefret söylemi” konularında hassas davranmaya başlamıştır. Özellikle MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin ayrımcı ifadeleri lanetlemesi ve bunları “büyük bir densizlik ve soysuzluk olarak” gördüğünü belirtmesi çok doğru bir davranıştır. Depremin ortaya çıkardığı müzmin sorunlarımızı ise Erciş’teki manzaranın resmini çizen Mehmet Ali Birand dün çok iyi anlatıyordu. Birand’ın çizdiği resmin çarpıcı fırça darbelerini aşağıya aldım: “Yüzlerce insanın bir kamyonu yağmaladığını gördüm. Kamyon şoförü kaçmaya çalışıyor, bırakmıyorlar. Üstüne atlıyorlar, içerideki çadırları kapıyorlar. Dışarı çıkaramayınca, kamyonun tentelerini yırtıyorlar…. Çadır kamyondan çıkıp aşağı indirilince bu defa bambaşka bir kavga başlıyor… Çadırı bu defa başkaları kapmaya çalışıyor. İşte o zaman tam kavga çıkıyor… Bürokrasi beceriksiz, halk talan içinde... Van depreminin belki de tek zayıf halkası çadır ve battaniye idi. İlk 23 gün işler bir türlü yerine oturamadı… İhtiyacı olanlar, evleri yıkılanlar, evleri yaşanamayacak durumda olanlar ve korkanlar; soğukta ve sokakta kalmamak için çadır arıyorlar. İhtiyacı olmayan veya 23 tane peşinde koşanlar ise ya hayvanlarını koymak ya da başka nedenlerle kullanmak için çadır avına çıkanlardan oluşuyor. İnsanların gözü hiçbir şey görmüyor. Belki de yapımız böyle... Hırsızlar cirit atıyor... Hasar gördüğü için boşaltılan veya yarı yıkılmış binalarda bir başka talan yaşanıyor. Ölümü göze alıp içeri girenler, değerli ne varsa alıp çıkıyorlar. Sırf bunu önleyebilmek için evlerinin kapılarında oturup nöbet tutan kadınları gördüm… İşin daha da acısı, yıkıntılarda çalışan kurtarma ekiplerine yardım eden bazı sivillerin aynı zamanda hırsızlık yapmalarıydı. Bazıları yakalandı, bazıları kaçtı gitti…” Birand gelecek için de hiç iyimser değil: “Çürük binalar... Depreme dayanıksız binalar... Kontrolsüz yapılmış apartmanlar... Depremin vuracağı bilinmesine rağmen, tehlikeli bölgelere yapılan binalar... Dere yataklarına yapılan binalar... Eminim yarın yine aynı yerlerde binalar yapılacak... Eminim yarın yine çürük binalar inşa edilecek... Bundan dolayı da insanlarımızı kaybedeceğiz... Yine ağlayacağız... Yine çadır veya yardım kavgası yapacağız. Galiba bizim talihimiz bu...” Bu satırlara, bu yapılanmaya izin veren yedi yıllık belediye başkanının milletvekili seçildiğini, halkın valiye isyan ettiği ve polisin gaz kullandığı haberini, bugüne dek toplanan deprem vergilerinin nereye gittiği sorusunu ve çadırların satıldığı iddialarını da ekleyelim… Ortaya çıkan resmin özeti şu: Koyduğu kuralları uygulayamayan bir devlet… Kuralsız bir devlet içinde, yaşama içgüdülerinin bencilliğine ram olmuş bir halk. Halkın devleti denetleyemediği bir düzen… Devletin halka yol gösteremediği bir yapı... Ve biz buna “Demokrasi(!)” deyip “Kaderimize küsüyoruz!” Oysa “Demokrasi” ne devletin sopasıdır ne de halkın yağması: “Demokrasi” halkın denetlediği bir devlet, bu devletin koyduğu kurallar ve bu kuralları koruyan güvenlik ve adalet mekanizmalarıyla işler. Kurallar işlemez, güvenlik ve adalet mekanizmaları tarafsızlıklarını yitirirse işte o zaman ya sopa ya da yağma veya daha kötüsü ikisi birden egemen olur! Birbirinden farklı seçenekleriyle Beko derin dondurucular. A+++ Enerji Sınıfı Beko A+++ derin dondurucular, diğer A sınıfı modellere göre %60 daha fazla enerji tasarrufu sağlar. * Hediye edilecek mikrodalga fırın MD 1510 modelidir ve perakende satış Şyatı 180 TL’dir. Üstten kapaklı derin dondurucu alana mikrodalga fırın hediyesi BK 3234 A+++ CF, 3103 CF, BK3203 CF, BK3303 CF, BK3403 CF, BK3136 A++ CF, BK3233 A++ CF, BK3288 A++ CF model ürünlerde geçerlidir. Mikrodalga fırın hediyeli* Multi Plus İster dondurucu, ister soğutucu olarak kullanabileceğiniz 90 litre derin dondurucu. Multi Plus özelliği 7122 DF modelinde bulunmaktadır. Vahit Kaynar serbest iddiası Ergonomik Kullanım Çekmeceli tasarımı sayesinde kullanım kolaylığı sağlar, ergonomiktir. 5 çekmeceli dikey derin dondurucu modeli 7215 SMF’dir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sivas’ta 35 aydının yakılarak katledilmesine ilişkin davada idam cezasına çarptırılan ve Polonya’da yakalanan sanık Vahit Kaynar’ın serbest bırakıldığı iddia edildi. Vahit Kaynar, 25 Eylül’de Polonya Sınır Muhafızları tarafından Almanya sınırında gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Polonya basını, Türkiye’nin iade edilmesini istediği Kaynar’ın geçen hafta cuma günü serbest bırakıldığını öne sürdü. Avukat Şenal Sarıhan, bu bilginin henüz doğrulanmadığını belirtirken emniyet kaynakları ise Kaynar’ın iadesiyle ilgili bir gelişme olmadığını bildirdi. Şeker operasyonunda 1 kişi daha tutuklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kayseri Şeker Fabrikası’nda milyonlarca TL yolsuzluk yapıldığı iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci tutuklandı. Soruşturmada, önceki gün gözaltına alınan 8 kişiden 3’ü dün Ankara Adliyesi’ne getirildi. Savcılık sorgularının ardından Kayseri MHP İl Başkanı Mehmet Eke ile gazeteci Rıfat Yağmur serbest bırakıldı. Kilci ise sevk edildiği 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklandı. Kilci’nin, soruşturma kapsamında tutuklanan Kayseri Şeker’in Başkanı Vedat Ali Özışık’la ilişkilerinin sorgulandığı öğrenildi. Kilci’nin adı, 2009’da Kayseri Şeker’de yaşanan yönetim değişikliğiyle ilgili “evrakta sahtecilik olayına” karışmıştı. Beko hizmet merkezi 444 1 404 C MY B C MY B Kampanya 131 Ekim 2011 tarihleri arasında geçerlidir. Hediye mikrodalga fırın MD 1510 modelidir. Kampanya stoklarla sınırlıdır. Bonus kampanyası 1 Eylül 31 Ekim 2011 tarihleri arasında anlaşmalı bonus üyesi Beko bayilerinde geçerlidir. Kampanya kapsamında gerçekleştirilecek 11 taksitli alışverişlerin ilk ödemesi Ocak 2012’de başlayacaktır. Ekspres Limit, Shop&Miles, Shop&Miles Business, American Express Business, TEB Bonus Card’lar ile yapılan alışverişler kampanyaya dahil değildir. Ayrıntılı bilgi www.bonus.com.tr ve www.şexi.com.tr’de.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle