19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 EK M 2011 PERŞEMBE 14 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B S S S B B B B B B Y B B 17 18 18 18 21 21 21 17 17 16 15 16 14 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB PB PB PB B Y Y 14 15 11 23 16 28 21 22 19 20 14 11 11 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki Y Stockholm PB Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y 9 9 8 12 10 11 12 11 7 8 11 21 7 Belgrad Y 11 Sofya B 22 Roma Y 20 Atina B 21 Zürih Y 6 Moskova PB 9 Aşkabat B 22 Taşkent B 27 Baku B 18 Bişkek Y 16 Tiflis Y 17 Kahire B 27 Şam B 23 Ülkemizin doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Trabzon, Artvin, Bitlis ve Van çevrelerinin yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak Ardahan, Kars ve Erzurum karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Ekim GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada milletvekilleri ayrı bir ülkenin, ayrı bir dünyanın insanları sanki. Diğer parti gruplarına bakışları, davranışları ayrıcalıklı konumda olduklarını kanıtlamaya çalışıyor. Sanki Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna, yabancı bir ülkeden, sorunlarını hatta müzakere etmek için de değil, dayatmak için gelmişler. Bu adamlar, bir avuç kadın vekil için terör örgütüyle mücadelenin adı: Savaş! Oysa bugün yaşanan 28 Kürt isyanın 29’uncusu! Yüzleri, gözleri sürekli gergin. Her an kavgaya hazır. Tetikte bekliyorlar. Genel Kurul görüşmelerini izlediğim gün, BDP çatısı altında buluşan bu insanların sahiplendiği PKK; 5 polisi şehit etti. İki yaşında bir kız çocuğu üç sivil insanı öldürdü. Baktım; yüzlerinde acımaya, üzüntüye işaret eden ufacık bir kıpırdanma bile yoktu. Bu insanlarla haddini bilen bir barış nasıl olacak diye düşünmeye fırsat olmadı. Dün sabah PKK’nin yeni bir saldırısı ekranlara, acısı içimize düştü: Hakkâri’de 24 şehit. Bir o kadar yaralı. “Güçlü devletle baş edemezler. Terör örgütü mutlaka temizlenecektir” gibi söylemler çoktan değerini yitirdi. Sözün bittiği yerdeysek eğer… Kandil’i uzaktan, havadan değil, can evinden vurmanın zamanı geldi ve.. geçti: Zira Başbakan ancak “uluslararası hukukun izin verdiği ölçüde” sınır ötesi (35 km.) operasyondan söz etti. Dış engelleri aşamıyor hükümet: Bağdat, K. Irak’a asker göndereceğiz diye hükümeti uyutuyor. Barzani Kandil’e kara harekâtının gününü bildirmemizi istiyor. ABD, PKK’ye karşıymış gibi. Havadan karadan Kandil’i vurmamızı savunma hakkımızın gereğidir diyor ama… Kandil’i temizleyecek kara harekâtından söz ettik mi, yoooo, işte bu olmaz diye diş gösteriyor. RTE, basına, muhalefete karşı aslan ama ABD’ye geldi mi munis bir kedi! Dış baskılara karşı bu denli korkak; ABD’ye, Bağdat’a, düne kadar dolar ve silah yardımıyla beslediğimiz Barzani’ye karşı eli kolu bağlı hükümetle korkarım, daha çoook şehit vereceğiz... PKK’nin son cinayetleriyle kamuoyu sarsılırken; TBMM’de yeni anayasayı hazırlamak umuduyla partiler arası uzlaşma komisyonu ilk toplantısını yaptı. Güya önkoşulları yok! Oysa; “İçimizdeki yabancılar” diye tanımlamaya hak kazanan BDP’nin Eşbaşkanı Gültan Kışanak adındaki kadın sözcü toplantıdan önce, “Kürt sorununu çözmeyecek bir anayasanın yeni anayasa olamayacağını” ilan etti. Bu ve benzeri dayatmalarına bakarsak eğer, BDP ile bu kafadaki insanlarla, ülkenin gereksindiği ne yeni bir anayasa yapılır ne de teröre dur diyecek bir ortam yaratılabilir. BDP+PKK, güvenlik güçleri silah bırakırsa örgütün de silah bırakacağını kabul edebileceklerini dayatıyor. Kürt sözcüleri arada bir İngiltere ve İspanya’daki uygulamaları örnek gösteriyorlar ama… İngiltere’nin, İspanya’nın; IRA ve ETA adındaki örgütlerin önce silahı bırakmasını öne sürdüklerini, ancak bu koşulun gerçekleşmesinden sonra görüşmelerin başladığını nedense anımsamak işlerine gelmiyor. Bu hükümet ise örneklerin tam tersi uygulamayla; kanlı saldırılarına devam ettiği sırada PKK ile görüşmelere başladı. Hakkâri katliamı haberi geldikten sonra Çankaya’dakinin “Eninde sonunda intikamımız çok ağır olacak” gibi bir şeyler söylediğini… Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da; örgütü “Allah en kısa sürede helak etsin” dediğini duyan bir vatandaşımız telefon etti, dedi ki: “Eninde sonunda işimiz Allah’a kaldıysa eğer?” ODATV davası A HM’de ANKARA (ANKA) Odatv davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. AİHM, Türkiye’yi , “özgürlük ve güven hakkı”, “adil yargılanma hakkı”, “hukuki korunma hakkı”, “özel hayatın gizliliği” ve “savunma hakkı”nı ihlal yönünden yargılayacak. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Odatv internet sitesi muhabiri Müyesser Yıldız Uğur, soruşturmada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5, 6, 10 ve 13. maddelerine aykırı davranıldığını belirterek bunun tespiti talebiyle AİHM’ye başvurdu. Mahkeme, başvuruyu kabul etti. Başvuruda, soruşturmanın aralarında husumet bulunan Başsavcı Vekili Zekeriya Öz tarafından yürütülmesinin Uğur’un Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile koruma altına alınan “adil yargılanma hakkı”nın ihlali anlamına geldiğine dikkat çekildi. Uğur’a, herhangi bir mahkeme kararına dayanmadan tesadüf eseri elde edilen bazı telefon görüşmeleri ile ilgili sorular yöneltildiğine dikkat çekilen başvuruda, “özel hayatın gizliliği”nin ihlal edildiği belirtildi. Başvuru dilekçesinde, Uğur’un ifadesinin soruşturmayı ve kovuşturmayı yürütmekle görevlendirilen cumhuriyet savcılarınca bizzat alınması gerektiği, ancak Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce bu işlemin gerçekleştirildiği kaydedildi. Bu uygulamanın savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geldiğinin ifade edildiği başvuru dilekçesinde, dosyadaki kısıtlama kararı da yer aldı. Kısıtlama kararı nedeniyle Uğur’a yöneltilen suçlamalar ve delillere yönelik etkili bir savunma yapılamadığı belirtildi. Başvuruda, “Uğur, hakkında da hiçbir delil değeri bulunmayan dijital veriler gerekçe gösterilerek özgürlüğünden yoksun bırakılmış ve halihazırda söz ‘Delil değeri yok’ konusu yoksunluğu devam etmektedir. Tutuklanmasına dayanak olarak gösterilen delillerin tamamı dijital veri niteliğinde olup bu veriler dahil Uğur’un katılım ve katkısı olmaksızın muhtemelen başkaca kişilerce oluşturulmuş dijital verilerdir. Verilerin nasıl ve kim tarafından oluşturulduğu hususuna ilişkin hazırlık soruşturması dosyasına sunulan teknik raporda herhangi bir bilgi yoktur” denildi. Başvuruda, tutuklama kararına yapılan itirazlarda iç hukuk yollarının tükendiği, bu nedenle de konun AİHM’ye taşındığına dikkat çekildi. Süt fiyatını öğrenci dengeleyecek Komisyonda ilk uzlaşmazlık başkanlıkta AYŞE SAYIN TBMM Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasa için çalışmalara terör gölgesinde başladı Projeyi maliye engellemiş AYŞE SAYIN ANKARA “Yeni anayasa” yapımı için oluşturulan TBMM Uzlaşma Komisyonu, dünkü terör saldırılarının gölgesinde başlarken ilk iş olarak, “yeni anayasanın yapım usulü” ile ilgili alt komisyon oluşturuldu. Toplantıda, muhalefet partileri, komisyondaki “uzlaşma metninin”, Anayasa Komisyonu ve Genel Kurul’da değiştirilmemesi konusunda “güvence” isterken komisyona kimin başkanlık edeceği konusunda da görüş ayrılığı ortaya çıktı. AKP’nin Kızılcahamam kampı nedeniyle düne ertelenen TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, dün ilk toplantısını Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında yaptı. Hakkâri’deki PKK saldırısı nedeniyle Başkan Çiçek ve komisyon üyelerinin; saldırılardan duyduğu üzüntüyü dile getirdiği toplantıda yöntem masaya yatırıldı. Çiçek, yeni anayasa yapımı konusunda herkes gibi basının da “sorumlu” davranmasını isteyerek gazetecilerden komisyondaki görüşmelerin “perde arkasını yazmamalarını” istedi. “Halk adına bir anayasa yapılırken halkın bilgilenmemesi olmaz” diyen Çiçek’in gazetecilerden perde arkası yerine yapılan açıklamaları yazmalarını istemesi dikkat çekti. Çiçek, medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle konuyu konuşacağını söyledi. Toplantıda, öncelikle usul konusunda yöntem belirlemek üzere alt komisyon kurulması benimsendi ve her siyasi partiden 1 üyeden oluşan 4 kişilik alt komisyon kuruldu. Alt komisyonun, “usul” konusundaki önerilerini pazar tesi gününe kadar oluşturup komisyona sunması kararlaştırıldı. Toplantıda, ilk önemli görüş ayrılığı Çiçek’in yokluğunda komisyona kimin başkanlık edeceği konusunda yaşandı. AKP’li komisyon üyesi Ahmet İyimaya, daha önce Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na Meclis’teki “çoğunluk partisinden” bir Meclis başkanvekilinin başkanlık ettiğini belirterek AKP’li bir TBMM başkanvekilini işaret etti. Ancak CHP, MHP ve BDP tamamen “tarafsız” bir yapı oluşması gerektiğine işaret ederek sürekli AKP’li birinin başkanlık etmesinin “tarafsızlığı gölgeleyeceğini” dile getirdi. Bunun üzerine MHP’li Faruk Bal, Çiçek’in katılmadığı toplantılarda “dönüşümlü başkanlık sistemi” önerisi getirdi. CHP ve BDP de bu öneriye destek verirken İyimaya kabul etmedi. Bu konuda son karar “üst komisyona” bırakıldı. Toplantıda yeni anayasanın “esasına” girilmezken muhalefet partili bazı üyeler, TBMM Uzlaşma Komisyonu’nun hazırlayacağı metnin, sonradan Anayasa Komisyonu ve Genel Kurul’da “değiştirilmemesi” konusunda güvence verilmesinin önemine işaret etti. Bu konuda “özel içtüzük düzenlemesi ya da özel bir anayasa değişikliği” yapılması önerilerinin de komisyonda tartışılması gerektiği görüşünü ilettiler. Ancak bu konuda somut karar alınmadı. Çiçek, yeni anayasa yapımını üstlenen komisyonun büyük bir sorumluluk aldığını ve bu çalışmayı çok önemsediğini belirterek “Bu siyasi kariyerimin belki de son çalışması olacak. Böyle bir kararlılık ve sorumlulukla görüşmeleri yapacağımıza inanıyorum” dedi. Alt komisyon toplantısında CHP ve BDP, anayasa çalışmaları devam ederken bir yandan da başta “tutuklu milletvekillerinin” durumu, Terörle Mücadele Yasası dahil, eşzamanlı olarak yasalarda “demokratikleşmeye dönük düzenlemeler” yapılmasını istedi. CHP’li Atilla Kart, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, temel hak ve özgürlüklere ilişkin eşzamanlı düzenlemelerin anayasa çalışmaları sürerken değiştirilmesini isteyerek “12 Eylül ürünü olan bu mevzuatın da temizlenmesi gerekiyor. Anayasa çalışmaları sürerken bunu değiştirmeyi engelleyen bir durum yok” dedi. BDP’li Ayla Akat Ata da başta tutuklu miletvekilleri, seçim barajı, TMY olmak üzere eşzamanlı olarak yasal değişiklikler yapılmasını istedi. Toplantıda, komisyonun isminin “TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu” olması konusunda görüş birliği sağlandı. ‘Dönüşümlü’ başkanlık önerisi ‘TRT artık kapatılsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “TBMM’den yapılan TRT3 yayınlarının kısıtlanmak istenmesi sansür ötesidir. TRT iktidar politikalarıyla insanımızı endoktrine eden bir ideolojik araçtan başka bir şey değildir. Vergi veren insanımıza bir yüktür ve artık kapatılmalıdır” dedi. Çıray, yaptığı yazılı açıklamada, Meclis TV yayınlarının sınırlandırılmasına sert tepki gösterdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TRT’nin önümüzdeki dönemde Meclis’ten yapılan canlı yayının haftada toplam beş saatle sınırlı kalacağına ve grup toplantılarının yayınlanmayacağına ilişkin açıklamasının önümüzdeki döneme ilişkin çok tehlikeli gelişmelerin habercisi olduğunu vurgulayan Çıray, “Kendi medyasını oluşturan Erdoğan, muhalefetin sesini tamamen kısmaya karar vermiş görünüyor. Bunun tek nedeni olabilir: Uzun, mutlak ve derin iktidar isteği” dedi. ‘Son çalışma olabilir’ ’da yeni dönem İstanbul Haber Servisi TepeAkfenSouterSera Ortak Girişim Grubu’nun satın aldığı İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) yeni Üst Yöneticisi Önder Sezgin, yeni yapılacak yatırımlarla İDO’nun dünya çapında bir marka olacağını belirterek “Şu an 50 milyon olan yolcu sayımızı, yeni hatlar ile 5560 milyona çıkaracağız” dedi. TepeAkfenSouterSera Ortak Girişim Grubu’nun satın aldığı İDO’nun yeni yönetim kurulu, The Marmara Oteli’nde basın toplantısı düzenleyerek, gelecek projelerini kamuoyuyla paylaştı. Yönetim kurulu adına konuşan Önder Sezgin, en iyi hizmeti verebilmek için dünya çapında en uygun gemileri araştırdıklarını vurgulayarak “İddialı bir filo ile geliyoruz. Hedeflerimize ulaştığımızda Marmara dışına da hizmet verebiliriz” ifadesini kullandı. Yeni İDO’da baştan aşağı değişikliklere gittiklerini, yiyecek ve içecek alanlarına 10 milyon Avro yatırım yaptıklarını söyleyen Sezgin, şöyle devam etti: “Yeni filomuz, yeni tasarımı ve hizmetleri ile yılbaşından sonra taşımacılığa başlayacak. Ambarlı, Bandırma, Gemlik ve Eskihisar’da kurulacak yeni iskeleler ile RoRo projesini 2012 yılında hizmete sokacağız. Bu proje sayesinde TIR ve kamyon şoförleri, köprü yolunda 67 saat direksiyon sallamak yerine 2 saatte araçları ile gidebilecekler. İzmit Körfezi ve Yalova arasına yapılacak olan körfez köprüsünün de paralı olması nedeniyle hizmet ve fiyat rekabetine gireceğiz.” ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu yapılan partisinin Kızılcahamam kampında, okullarda “bedava süt dağıtımı” talimatının ardından, projenin Tarım, Maliye, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonuyla yürütülmesi benimsendi. Tarım Bakanı Mehdi Eker, projeyi ilk kez 2006’da kendisinin gündeme getirdiğini ve 2007 bütçesine de ödenek konduğunu, ancak Maliye Bakanlığı’nın “Bu senin işin değil” diyerek ödeneği kullandırmadığını söyledi. Hükümet, “süt fiyatlarında istikrarın sağlanması” için umudunu ilk ve ortaöğretim öğrencilerine bağladı. Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla öğrencilere “bedava süt dağıtılması” için 4 bakanlığın koordinasyonunda çalışma yapılması planlanıyor. Projeyle ilgili bilgi veren Tarım Bakanı Eker, “okul sütü” projesini ilk 2006 yılında kendisinin gündeme getirdiğini ve 2007 bütçesine de ödenek koydurduğunu ancak o dönemde Maliye’de “izin çıkmadığına” dikkat çekti. 2007’de “okul sütü” projesininin pilot uygulama olarak büyükşehirlerin gecekondu bölgelerindeki okullardan başlamasını hedeflediğini anlatan Eker, “Fakat Maliye Bakanlığı ‘Sen Tarım Bakanlığı’sın, görevin üreticiyi desteklemek, okullarda dağıtım işi tüketimi desteklemeye dönük, bütçen buna müsait değil’ deyince ödeneği kullanamadık. O zaman ben Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı yapsın, kim yapıyorsa yapsın ama bu projeyi uygulayalım dedim, hatta ‘Sosyal Dayanışma Fonu’nun verdiği gıda paketleri içine de 23 litre uzun ömürlü süt verelim’ dedim” diye konuştu. Kendilerinin projede “üretici kesim”i temsilen görev alacağını belirten Eker, önümüzdeki günlerde Milli Eğitim, Sağlık ve Maliye bakanları ile bir araya gelip ilk çalışmayı yapacaklarını söyledi. “Okul sütü” projesinin birden çok yararı olacağına dikkat çeken Eker, bunları “çocuklara süt içme alışkanlığı kazandırma”, süt tüketiminin arttırılması, süt sanayisinin kapasitesinin arttırılması ve süt üretimindeki “dönemsel” artışa bağlı olarak fiyatın düşmesinin önlenmesi olarak açıkladı. BALYOZ’DA B R TUTUKLAMA DAHA stanbul Haber Servisi Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen ve Balyoz Güvenlik Harekât Planı’nın devamı niteliğinde olduğu öne sürülen belgelere ilişkin soruşturmada Tuğamiral smail Taylan, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği gerekçesi ile tutuklandı. Sabah saat 09.30 sıralarında Beşiktaş’taki stanbul Adliyesi’ne gelen Tuğamiral Taylan, Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar’a yaklaşık 4 saat ifade verdi. Mahkemeye sevk edilen Taylan tutuklanarak cezaevine gönderildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle