19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 EK M 2011 PERŞEMBE [email protected] 10 DIŞ HABERLER Cezaevinde diğer mahkumlara kötü davranan Amna Muna Türkiye’ye gelen 11 Filistinli arasında Gazze’ye gitmeye korktu Dış Haberler Servisi İsrail’de yayım16 yaşındaki srailli genç Ofir Rahum’u tuzağa düşürerek öldürmekten srail’de hüküm giyen Amna lanan Jerusalem Post gazetesi, İsrail ile HaMuna (solda), Türkiye’de. Amna Muna’nın, cezaevinde öteki Filistinli tutuklulara kötü davrandığı, bu mas arasındaki takas anlaşması uyarınca serbest bırakılan Filistinli esirler arasında yüzden başlangıçta Gazze’ye gönderilmesinin planlanmasına karşın Türkiye’ye gitmeyi seçtiği belirtiliyor. bulunan Amna Muna’nın, gönderilmek is Yine kadın esirlerin korkulu rüyası haline geldiği söylenen Meryem el Tarabin (en sağda) Suriye’ye tendiği Gazze yerine Türkiye’ye gitmeyi isgiderken Ahlam Tamimi (ortada) memleketi Ürdün’ü seçti. tediğini bildirdi. Önceki gece Türkiye’ye gelen 11 Filistinli arasında yer alan Muna’nın, cezaevinde kaldığı sürece baskı yap(Fotoğraflar: AFP / EPA / REUTERS) tığı diğer kadın tutuklularının yakınlarının intikam almalarından korktuğu ileri sürüldü. Ofir Rahum adlı 16 yaşındaki İsrailli bir çocuğu internette, kendisini Sali adlı Faslı bir Yahudi kız olarak tanıtarak Filistinli militanlara öldürttüğü gerekçesiyle ömür boyu hapse mahkum edilen Muna, 2001 yılından beri cezaevindeydi. İsrail medyasında yer alan iddialara göre Muna, cezaevindeki diğer kadın mahkumları kontrolü altına alarak eziyet ediyordu. ‘Öfkelilere’ Somut Bir Zafer Lazım “Öfke isyanları” reformcu siyasetleri etkileyebilecek mi? Yoksa yalnız “öfke patlamaları” ile mi sınırlı kalacak? Geçtiğimiz kış başında “Öfke Kışı” olarak adlandırılan öğrenci eylemlerinin patlak vermesinden bu yana; “Puerta del Sol” oluşumu ve “Wall Street’i işgal et” hareketlerini izleyen sosyal teorisyen, düşünür Alberto Toscano ile bu ve benzeri soruları tartışmayı, salı günkü “Sağnak”ta bıraktığımız yerden devam ediyoruz: İngiltere’de Goldsmith College Sosyoloji Kürsüsü öğretim üyesi olan ve “Fanatizm” isimli kitabıyla tanınan Toscano; “Wall Street’i İşgal Et” hareketi için en büyük riskin “küreselleşme karşıtları” gibi ivme kaybı olabileceğini düşünüyor. “Wall Street’i İşgal Et” hareketi için ne düşünüyorsunuz? Bu hareketin geleceği ne olabilir?” “İlk tepki öncelikle ‘En nihayet!’ demek olmalı. ABD’nin egemen siyasi, mali çıkarlarıyla ittifak içindeki ‘Tea Party/Çay Partisini’; ‘sistem karşıtı hareket kontenjanından’ son yıllarda hep karşımızda görmek moral bozucuydu. İlericilerin ABD’de bütün çabalarını Obama zaferine teksif ettikleri sırada; Wall Street’e yönelen eleştiriler (ilerici kesimler yerine!) sürekli ‘Çay Partisi’nden geldi. İlerici kesimler Obama’nın, sosyal, ekonomik, uluslararası konularda yürürlüğe koyabileceği en ılımlı reformları bile yaşama geçirmekte aciz kaldığını gördü ve hüsrana uğradı. ‘Wall Street’i İşgal Et’ hareketinin genişleyebilmesi ve yoğunlaşabilmesi, geleceği için gereken örgütlenme yöntemlerine sahip çıkmasına bağlıdır. Bunlar işçi sendikalarından öğrencilere, aktivistlere dek uzanan geniş koalisyon yapıları oluşturmak olabilir. Hareketin geleceği olabilmesi için ABD’de küçük ve sembolik düzeylerde de olsa bazı zaferler elde etmesi şarttır. En önemli olarak da bu hareketin gücü, mevcut politikaların en ağır biçimde ceremesini çeken büyük kitleleri harekete geçirebilmesi ile ölçülür. Sözü edilen kitleler halihazırda ya klasik siyasetten yaka silker halde ya sürekli devreye giren diniahlaki propagandalar yüzünden, öz çıkarlarına kanalize olamaz durumdalar…” Başarı örgütlenmeye bağlı ‘Al Capone gibi’ Muna ile cezaevinde söyleşi yapan İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü yetkilisi Yoram Schweitzer, Amna Muna’nın sadece İsrail tarafından değil, kendi arkadaşları tarafından da bir “canavar” olarak görüldüğünü ileri sürerek “sanki Al Capone’muşcasına cezaevinde diğer kadınları demir yumrukla kontrolüne aldı” dedi. Kendisine itaat etmeyi reddedenleri ağır biçimde cezalandırdığı da iddia edilen Muna’nın bir keresinde liderliğini tartışma konusu yapan bir arkadaşını sıcak ağda ile yaktığı kaydediliyor. Muna için “bu kadından İsrail’den ettiğimden daha fazla nefret ediyorum” diyen Filistin konulu bir kitabın yazarı olan bir diğer kadın mahkum Anat Berko, Muna’nın Hamas tarafından da seks hakkında konuşması nedeniyle nefret edilen bir kadın olduğunu iddia etti. İsrail medyası, cinayetleri için hiç pişmanlık göstermediği be lirtilen Amna Muna’nın, El Halil’deki cezaevine giderken öldürdüğü genci taklit ederek “anne bana yardım et” demesiyle de hatırlandığını vurguladı. Öte yandan, 2005 yılından beri cezaevinde yatan ve benzeri nedenlerle Gazze’ye gitmeyi reddeden Meryem el Tarabin’in Suriye’ye gittiği bildirildi. Serbest bırakılan ve bir pizza dükkânına gerçekleştirdiği saldırıda 16 kişinin ölümüne yol açmaktan 16 yıla mahkum olan 21 yaşındaki Ahlam Ta mimi’nin de memleketi olan Ürdün’e gönderildiği belirtildi. Üst düzey komutan da geldi Öte yandan Türkiye’ye gönderilen Filistinliler arasında Hamas’ın önde gelen komutanlarından Zekeraiya Veid Akl’ın da bulunduğu bildirildi. Hamas’ın en üst düzey yetkilisi ve Kassam Tugayları’nın kurucu komutanı olan Akl hükümetinin gönderdiği özel bir uçakla Türkiye’ye getirildi. 5.5 yıl sonra serbest kalan İsrailli asker güneşe alışmakta zorlandı Şalit’in ilk özgür günü 11 kişilik grup önceki gece Ankara’ya geldi. (AFP) Günü ‘M T’te dinlenerek’ geçirdiler FIRAT KOZOK ANKARA İsrail Hamas arasındaki tutuklu takas anlaşması sonucu serbest bırakılan Filistinliler önceki gece geç saatlerde Ankara’ya getirildi. Gün boyunca kaldıkları yer konusunda en ufak bilgi sızdırılmayan Filistinli tutukluların akşama kadar MİT’te kaldıkları öğrenildi. Kahire’den kalkan özel uçakla Esenboğa Havaalanı’na getirilen Filistinli tutukluları Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf ile Dışişleri Bakanlığı’ndan bazı bürokratlar karşıladı. Uçaktan indikten sonra zafer işareti yapan Filistinliler uçağın merdivenleri önünde “şükür secdesi” yaptı. 2 ayrı araca alınan Filistinliler eskortlar eşliğinde havalanından ayrıldı. Gazetecilerin önünden geçerken de zafer işareti yaparak selam veren Filistinliler, kalacakları yere götürüldüler. Filistinlilerin geceyi bir otelde geçirdikleri, sabah da MİT’e götürüldükleri belirtildi. Ancak, 1’i kadın 11 kişinin uzun vadede nerede konaklayacakları konusunda çok yoğun bir karartma uygulandı. Filistin Büyükelçisi Nabil Maaruf da “Ben havaalanında gece karşıladım, ama nereye götürüldükleri hakkında benim de bilgim yok” diyerek konuya ilişkin bilgi vermedi. Filistinlilerin akıbetinin geçen günlerde İstanbul Zeytinburnu’nda Rus ajanları tarafından gündüz saatlerinde öldürülen Çeçen direnişçiler gibi olmaması için çevrelerinde çok yoğun güvenlik önlemleri alındı. Dışişleri yetkilileri sorulara yanıt vermemek için telefonlarını bile kapattı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Bizden resmen başvuruda bulunarak Filistin’e ve komşu ülkelere dönmesi uygun görülmeyen, karşılıklı anlaşmayla uygun görülmeyen, sadece İsrail’in talebi değil, iki tarafın da anlaşarak üzerinde mutabık kaldıkları 42 kişiden bir kısmını da biz alacağız” demişti. Dış Haberler Servisi Hamas’ın önceki gün takas anlaşması uyarınca serbest bıraktığı İsrail askeri Gilad Şalit, 5.5 yıl sonra ilk özgür gününü yaşadı. Ordu doktorları, dün Tel Aviv’in Mitzpe Hila bölgesindeki evine giderek Şalit’e testler yaparken Şalit daha sonra evden çıktı ve annesi Aviva Şalit ile birlikte kısa bir yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında gülümsediği görülen Gilad Şalit, güneş gözlüğü takıyordu. Babası Noam Şalit, oğlunun esir tutulduğu yıllarda tedavi edilmeyen birkaç hafif şarapnel yarası bulunduğunu ve yıllar sonra güneşe alışmakta güçlük çektiğini söyledi. Noam Şalit, evlerinin çevresinde bekleyen gazetecilere, oğlunun genel durumunun iyi olduğunu, normale dönmesi için sükunete ve zamana ihtiyacı olduğunu söyledi. Ailenin evi polis kordonu altında tutuluyor. Serbest bırakılmasından sonra kendisini iyi hissetmediği ve bir dizi tıbbi testten geçtiği bildirilen Gilad Şalit’in önümüzdeki günlerde de testlerden geçirileceği öğrenildi. Bir askeri psikolog da Gilad Şalit ile sürekli ilgileniyor. Sağlık testlerinden geçen Şalit dün annesi Aviva ile birlikte, korumalar eşliğinde yürüyüş yaptı. (Fotoğraf: AP) dan haberdar Dış Haberolmadıklarını ler Servisi televizyoncuya tepki söyledi. Aynı yetİsrail ile Hamas kililer, Mısırlı yetarasında varılan takas anlaşmasının ardından ser lirtti. Mısır devlet televiz kililerin böyle bir işe kalkıbest bırakılan İsrailli asker yonunda yayımlanan röpor şacaklarını düşünmedikleGilad Şalit’in Mısırlı bir tajda Şalit’in rahat olmadı rini, takas anlaşması için televizyoncuya açıklama ğı, konuşmakta ve nefes al yapılan görüşmelerde böyyapmaya zorlandığı bildiril makta güçlük çektiği gö le bir şeyin gündeme gelmediğini belirtti. di. İsrailli yetkililer, Şalit’in rülmüştü. Mısırlı yetkililerse röporİsrail topraklarına ayak baseşekkür etmesi tajın İsrail’in bilgisi dahimadan Mısırlı kadın gazetelinde yapıldığını savundular. ci Şahira Amin’e konuş için zorladı Amin’in, röportaj sırasın Amin, geçen şubat ayında ması için baskı gördüğünü ve bu durumun kendilerini “şo da, takas anlaşmasına ara Mısır’daki halk ayaklancılık eden Mısır’a teşekkür ması sırasında Nil televizke ettiğini” söyledi. Şahira Amin ise Şalit’e etmesi için Şalit’i zorlama yonundaki görevinden istibaskı yapıldığından haberi sı ve İsrail’e döndükten son fa ederek muhaliflere katılolmadığını savundu. Şa ra Filistinli tutukluların ser mış ve kahraman haline lit’le, Hamas tarafından ser best bırakılması için çalışıp gelmişti. Amin, o dönemde best bırakıldıktan hemen çalışmayacağını sorması da başkent Kahire’deki Tahrir Meydanı’nda yaşananları sonra röportaj yapan Amin, tepki çekti. İsrailli yetkililer, röporta aktarmasına izin verilmeBBC’ye yaptığı açıklamada, kendisine röportajın ayar jı görünce şaşırdıklarını ve diğini, bu nedenle istifa etlandığının söylendiğini be Mısırlı yetkililerin planın tiğini söylemişti. Mısırlı T “Wall Street’i İşgal Et!” hareketinin Obama yönetimi tarafından devşirilmesine ya da hepten bastırılmasına olanak var mı? “Yönetim, hareketi bastırmaktan çok; yanına almaya teşebbüs edecektir ki bunu, şimdiden ufak ufak yaptı/yapıyor. ‘Wall Street’i İşgal Et’ hareketiyle yönetim arasında, ne var ki… ‘Çay Partisi Cumhuriyetçiler’ türü bir ilişki tesis edilemez. Obama yönetimi, ‘Wall Street’i İşgal Et’ hareketini; Cumhuriyetçilerin ‘Çay Partisi’ni kullandıkları gibi kullanamaz.” “Neden?” “Çünkü zurnanın zırt dediği yerde kapitalizme meydan okuyan herhangi bir hareket ABD’de ana akım siyaset çizgisi opsiyonu olamaz. Bırakın kapitalizme meydan okumayı, son yıllardaki gelişmeler, ABD’de ‘reformizmin’ bile kabul edilemez olduğunu gösterdi. Hareketin karşılaştığı en büyük tehlike baskıdan çok gazının kaçma ihtimalidir. Halen (halkta) yaygın tepkiler, sistem karşıtı bir siyasi zorlamaya dönüşecek şekilde örgütlenemez ve bir önceki küreselleşme karşıtı hareketin zaaflarından gereken dersler çıkarılmazsa; ‘Wall Street hareketi’ söner. Küreselleşme karşıtı hareket, sistem karşısında ahlaki ve sembolik gücüyle orantılı bir boy ölçüşme oluşturamadığı için gücünü yitirdi. ‘Wall Street’i işgal et’ için de en büyük tehdit bu. ‘New Deal/Yeni Düzen’den, sosyal demokrasiye bildiğimiz her tür reformculuğun, kitlelerin örgütlenmesiyle başarıya ulaştığını unutmayalım. Cumhuriyetçiler ‘sınıf savaşı’ uyarısı yaparken aslında bunu kastediyor. Derin yapısal nedenler yüzünden ben yeni Keynescilik nostaljisini, ikna edici bulmuyorum. En ılımlı reformların yürürlüğe geçirilebilmesi için dahi belli bir sosyal karşıtlaşma ortamının yaşanması gerekiyor ki henüz oralarda olmaktan çok uzaktayız…” “‘Wall Street’i İşgal Et!’ hareketi, ‘tutkal’ işlevi görecek bir siyasi düşünce ya da ideolojiler etrafında bir araya gelmeksizin kurulu düzene tehdit oluşturabilir mi?” “Hayır bu olanaksız.” “Ama hareketi destekleyenler, ısrarla ‘ideoloji’ ve özellikle ‘lider’ istemediklerini söylüyor. Kategorik olarak neden böyle bir tavır alıyorlar?” “Son onyirmi yılda Batı’daki tüm hareketlerde, ‘liderliğe karşı’ bir kuşku ve tavır gelişti. Bu, komünist hareket ve işçi hareketleri tarihinin soyut eleştirisinden kaynaklanıyor. Eleştiriler; ‘anarşistler’ ve ‘Leninistler’; ‘yataycılar’,‘dikeyciler’ arasında donan, zaaf yaratan bölünmelere yol açıyor. Liderlik, karizma, bürokrasi, otoriterlik konularındaki sorgulamalar –tabandan örgütlenmeye odaklanıldığı sürece mantıklı olabilir. Ama belli kişi/grupların bir aşamada karar alıcı konumda olabilmeleri gerekir. Sözgelimi güçlü sözcülere ihtiyaç duyulacaktır. Şili öğrenci hareketinden Camila Vallejo buna örnektir. ‘Lider’ olmaksızın evet belki yol alınabilir. Ama hiyerarşi gerektiren işbölümü ya da bir organizasyon olmadan mesafe almak olanaksızdır. Sorun bugün böyle bir organizasyonun nasıl sağlanacağıdır.” Risk: gazın kaçması Lidersiz yol almanın zorluğu Gezgin kampı boşaltılıyor ngiltere’nin Essex bölgesinde, ülkedeki en büyük gezgin kampı olan “Dale Farm”da yaşayan yaklaşık 400 kişinin tahliyesine başlanması gerginlik yarattı. Karavan ve prefabrike evlerde yaşayan ve bölgeyi terk etmek istemeyen rlandalı gezginler polise direnirken polis iki kişiye karşı şok tabancası kullandı ve bir kişiyi gözaltına aldı. Başkent Londra’nın doğusundaki Basildon belediyesinin başlattığı yargı süreci 10 yıldır sürüyordu. Temyiz mahkemesi geçen pazartesi bölgenin boşaltılması yönündeki kararı bozmadı ve böylece bölgenin boşaltılması için çalışmalara başlandı. (Fotoğraf: AFP) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle