23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 16 EKİM 2011 PAZAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Deniz Feneri soruşturmasındaki “köstebek” olduğunu açıkladığı Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı, “yargı sonucu alıncaya kadar” Bakanlar Kurulu üyeliğinden “çekilmeye” çağırarak, “Siyasi ahlak da bunu gerektirir” dedi. Bahçeli, Sincan’da bir sürücü kursunun açılışına katıldı. Tören sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: “Deniz Bahçeli: Atalay görevinden çekilmeli Feneri de yargı süreci içindedir. Yargı süreci içinde devam eden tartışmaları kamuoyunu da sürekli derin leştirerek bir çıkmaza sokmak yerine; yargının bu iddiaları da dikkate alarak kısa süre içinde sonuç alabilecek faaliyet içinde bulunmasında yarar vardır. Siyasi etik açısından, böyle çok önemli ve büyük bir iddiayı taşımakta olan eski İçişleri Bakanı’nın en azından yargı sonucu alınıncaya kadar şu an Bakanlar Kurulu üyeliğinden çekilmesinde yarar olacağı kanaatindeyim. Siyasi ahlak da bunu gerektirir.” İÇİŞLERİ BAKANLIĞI CHP lideri, Deniz Feneri soruşturmasında bilgi sızdırdığını iddia ettiği Atalay’a yüklendi Şu Türk Medyası ve İran Şu Türk medyası ve bazı yazarları var ya... Ne desem bilemiyorum. Hem Suriye ile hem İran’la savaş çıkartmak için tam bir sıçrama tahtası... Şimdi gündeme Karayılan ve İran’ı oturttular... Vaayyy, İran Karayılan’ı yakalamış da serbest bırakmış... Nasıl serbest bırakırmış!.. Bu haberi ilk veren TRT! Müdürü, “Riskli bir haberdi, verdik, ama yavaş yavaş doğru çıkıyor” demiş. Haber doğru mu yanlış bilemem, en son gördüğüm “belge” şu: Efendim Karayılan 14 gün ortada hiç görülmemiş, yakalanma olayı da işte bu arada olmuş... Nasıl, beğendiniz mi “belge”yi! Şimdi, iktidarın bu ekibinden İran için de olaya ilişkin bir belge damgalayıp medyaya sızdırmalarını bekliyorum. Uzun zamandır “belge” yayımlamamış maşalar boşta duruyor! Demek istediğim şu: Yahu, Karayılan nerede? Kandil ve çevresinde... Kandil nerede? Irak Kürdistan’ında... Irak Kürdistan’ı nerede? Barzani’lerin ve Karayılan’ların kontrolünde. Başka kimin kontrolünde? ABD’nin... Kandil ile İran’ın bir ilişkisi var mı? Doğrudan yok, dağın İran tarafına bakan yanı var. Bizimkilerin senaryosu şu: “İran, Irak’taki Kandil Dağı’na girdi... Karayılan ve arkadaşlarını yakaladı...” Eeee... “Sonra bize teslim etmedi ve serbest bıraktı ki, Türkiye’nin başına bela olsun diye..” Elin eliyle gerdeğe girmeye alışmış tepedekiler... ABD Öcalan’ı yakalayıp verdi ya... İran da Karayılan’ı yakalayıp vermeli!.. Irak ve Kürdistan kim? Türkiye’nin dostu, büyük işbirliği içinde. Ekonomik yatırımlar, siyasi işbirlikleri gırla... Kuzey Irak’ı kontrol eden ABD de bir numaralı müttefik, Ortadoğu’da işbirliği yaptığın, durmadan koynuna girdiği devlet... Kandil ve hepsi orada... Ve sen de buradasın! Koskoca ordun var, her türlü iş çevirme yeteneğinde MİT’in ve polis içinde örgütlü güçlerin... Üstelik İran’ı düşman kabul etmişsin, “füze kalkan”ın ile İran’ı hedef almış!.. Yedi düvel halindesin ve Karayılan ve PKK’ye dokunamıyorsun... İran yakalayıp size verecek! Arzuların ve siyasetin utanmaz bataklığı varsa, işte budur... Hayır, maksat başka... Amerikan istihbaratı bizimkilerle işbirliği halinde yayıyor haberi. Doğru olup olmaması önemli değil. Önemli olan, böyle bir fırsatla Türkiye kamuoyunu İran’a düşman etmek! Bunu yapanlar da üstelik, bizim İslamcılar! Düne kadar İran diyerek yatıp kalkanlar... Türkiye tam İslam âlemine karşı, Batılı emperyalistlerin koç başısı, içlerine soktuğu Truva atı rolünde! Acaba bu yüz kızartıcı durumdan rahatsız olacak bir gram vicdanları da mı kalmadı! Olayın başka bir cephesi de şu: Diyelim ki Karayılan’ı yakaladın. İktidar ve hempaları sanıyor ki, böylece PKK’yi ve Kürt ayrılıkçılığını bitirecek... Öcalan’ı teslim aldınız... Neyi bitirdiniz? Üstelik, Öcalan İmralı’dayken Kürt hareketi daha derlenip toparlandı, dal budak saldı ve Kürt bölgesinde özerk yönetimi bence fiilen hayata geçirmeye başladı! Prof. Köni, SkyTürk programında dedi ki, artık Kürt hareketi, başka liderlerini hemen oluşturacak bir düzeye geldi. Karayılan yakalansa, hiçbir şey olmaz... Katılıyorum. Atalay Yoksa Ergenekon Sanığı mı? Deniz Feneri baskınının sanıklara makamından ihbar verildiği ortaya çıkan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay dedi ki: “Masum insanları suçlu ilan etmek, onur ve haysiyetleri ile oynamak hem suçtur hem ahlak yoksunluğudur. Gizli olan soruşturma dosyasından bilgiler aktarmak, sızdırılan bilgileri henüz doğruluğu bilinmeden ve avukatların dahi bilgisi olmadan kamuoyuyla paylaşmak hukuk ihlalidir. Bu hassasiyetleri gözetmek hukuka saygılı, vicdan taşıyan herkesin görevidir.” Yoksa Atalay Ergenekon sanığı olmuş da haberimiz mi yok? Malum Ergenekon, Balyoz, Odatv’de yargılanan bütün sanıkların yıllardır dile getirdikleri budur. Atalay’ın bu davalar ve kişiler üzerine yıllardır yaşanan hukuk rezillikleri konusunda tek laf ettiğini duymadık da!.. Şimdi onlar için bir empati sözü bekliyoruz, kendilerinden... 30 BDP’li görevden alındı MAHMUT ORAL SAVAŞ KÜRKLÜ ‘O koltuktan kalksın’ BARIŞ YAMAN DİYARBAKIR /ADANA İçişleri Bakanlığı, Şırnak ve ilçelerinde 5 belediye başkanı, 3 belediye başkan yardımcısı, 1 belediye başkanvekili, 15 belediye meclis üyesi, 6 il genel meclis üyesini görevinden aldı. Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması olduğu belirtilen Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK TM) operasyonlarının ardından harekete geçen İçişleri Bakanlığı tarafından ilgili belediyelere gönderilen resmi yazıda, belediye başkanları ile belediye meclis üyelerinin anayasanın 127. maddesinin 4. fıkrası ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesi ve İl Özel İdaresi Yasası’nın 34. maddesi uyarınca “geçici tedbir” kapsamında görevlerinden uzaklaştırıldığı bildirildi. Bakanlık kararıyla görevden uzaklaştırılan 5 başkan Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal, Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu, İdil Belediye Başkanı Resul Sadak, hakkında yakalama kararı bulunan Uludere Belediye Başkanı Şükran Sincar, Aralık 2009’da tutuklanan Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak’tan oluştu. KARAMAN Karaman’da incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri Derneği soruşturmasında sanıklara bilgi sızdırdığını iddia ettiği Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a yönelik eleştirileri sürdürerek “Köstebek olan kişinin koltukta oturmaması lazım. İnsanda ahlak kırıntısı varsa, bu kadar olaydan sonra o koltukta oturmaz. Türk siyasetinin kirlenmeye değil, temizlenmeye ihtiyacı var” dedi. Karaman İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, daha sonra Yunus Emre Konferans Salonu’nda partililere hitap etti. Kılıçdaroğlu, terörün bitmesi gerektiğini belirterek “Bütün siyasi partilerin terörü sonlandırmak için ortak çaba harcaması lazım. Bizim çözümlerimiz var. Ama hükümet kulaklarını tıkıyor. Kendi çözümlerini ise biz bilmiyoruz. O nedenle terör devam ediyor” dedi. Deniz Feneri Derneği soruşturmasında Başbakan Yardımcısı Atalay’ın bilgi sızdırdığı iddiasını yineleyen Kılıçdaroğlu, “Siyasette de CHP’li gençlerden istifa çağrısı Başbakan Yardımcısı Atalay’a istifa çağrısında bulunarak Başbakanlık’a yürümek isteyen CHP’li gençler polis engeline takıldı. Gençler, “Köstebekler Meclis’te, öğrenciler hapiste” sloganları attı. Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, “Deniz Feneri yolsuzluğu vaka olmaktan çıkmış, bir dolandırıcılık masalına dönüşmüştür” dedi. (Fotoğraf: AA) bir güncelleme yapıyorlar, Deniz Feneri’nde bir güncelleme yapıyorlar. Köstebek konumunda olan kişinin o koltukta oturmaması lazım. Türk siyasetinin kirlenmeye değil, temizlenmeye ihtiyacı var. Televizyon televizyon geziyor, ‘külliyen yalan’ diyor. Ben buradan söylüyorum, külliyen doğru. Neresi yalan? Senin koruma müdürün telefon etti mi, etti. Yalan mı, hayır. Saniyesini bile veriyorum. Kaç saniye konuştuğunu bile veriyorum. Kırıkkale Belediye Başkanı, Deniz Feneri’nin asıl failini arıyor, yalan mı? Adam, savcılıkta ifade veriyor, ‘evet’ diyor, ‘arama yapılacağını bize söylediler’. O da mı yalan?” dedi. Kılıçdaroğlu, olayın üzerinde “yoksula yardım edeceğiz” denilerek toplanan paralarla birilerinin “köşe döndüğü” için gittiklerini vurguladı. Son zamları da değerlendiren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin son 1.5 2 ay içinde yüzde 30 ile devalüasyon yaşadığını anımsatarak, şunları söyledi: “Bir başbakan yardımcısı çıkmış diyor ki ‘bu zamlar 74 milyonu ilgilendirmiyor, zenginlerden alıyoruz biz bunu’. Doğalgaz zammını sadece zenginler mi ödüyor? Elektrik zammını sadece zenginler mi ödüyor? Şimdi zammın adını da değiştirdiler. Ne diyorlar, güncelleme diyorlar. Sanki adamlar internet sitesini değiştiriyorlar. Olacak şey değil. Aslında benim bir korkum daha vardı. Birisi çıkıp, ‘vallahi biz zam yapmadık, devlet yaptı bu zammı’, onu da diyebilirlerdi. Faturayı yine esnaf, memur, işçi ödeyecek, sabit gelirliler ödeyecek.” Öte yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de Başbakan’ın son zamlarla ilgili “alkolü azaltsınlar, sigarayı bıraksınlar” sözlerinin anımsatılması üzerine “Başbakan çok haklı. Sayın Başbakan, etrafındakileriı o şatafat içinde görünce zannediyor ki Türkiye’de herkes bu yaşam tarzı içinde” diye konuştu. Başbakan haklı! ‘Ahlak kırıntısı varsa’ Erdoğan zam haberleri nedeniyle medyayı ve ‘türban’ önergesi nedeniyle de BDP’yi suçladı üzakere için Öcalan serbest bırakılsın’ Öte yandan partisinin Adana İl Kongresi’nde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu BDP’lilerin serbest bırakılmasının, müzakerenin gerçekleşmesinin en önemli olanağını yaratacağını belirterek en gerçekçi barış yolunun, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması, İmralı’nın boşaltılmasından geçtiğini söyledi. Demirtaş, KCKTM’ye yönelik operasyonda belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu birçok BDP’linin tutuklanmasına tepki gösterdi. Demirtaş, “Her gün arkadaşlarımızı evinden, partiden toparlayıp tutuklayarak bizi teslim alacağını sanıyorsan, o günleri çok beklersin. 50 bin defa AKP tükenir ama BDP tutuklamakla tükenmez. BDP bu hukuksuzlukla ortadan kalkmaz. KCK operasyonlarını parti kapatmanın gerekçesi yapmak istiyorlar” dedi. ‘M ‘Zerdüşt olanın derdi mi’ Davutoğlu: Suriye’ye de cami yıktılar diye tepki gösterdik AKP’nin Kızılcahamam kampında vekilleri bilgilendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’ye sert politikasının bir nedeninin de camilerin yıkılması olduğunu belirterek “Sırplar Bosna’da, İsrail Filistin’de cami yıktığında nasıl tepki gösterdiysek Müslüman ülke olsa da Suriye’de camilerin yıkılmasına aynı tepkiyi gösterdik, göstereceğiz” dedi. Davutoğlu, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerde yeni bir boyuta dikkat çekerek “Türkiye kendi haklarına zulmeden hiçbir ülkeyle ittifak içinde olamaz” ifadelerini kullandı. Libya ile ilgili de Davutoğlu, “1911’de Trablus’tan çekildik. Bundan tam 100 yıl sonra ise gemilerimizi gönderip vatandaşlarımızı kurtardık” değerlendirmesinde bulundu. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te Türkiye’yi “küresel bir güç haline getireceklerini” ifade eden Davutoğlu, ABD’nin daha önceki dönemlerde olmadığı kadar Türkiye’ye önem verdiğini belirtti. Davutoğlu, “ABD başkanları önce Yunanistan’a, sonra Türkiye’ye gelirdi. Obama Türkiye’yi ziyaret etti, Yunanistan’a uğramadı bile. Son 9 ayda Obama, Başbakan Erdoğan’ı tam 11 kez aradı” diye konuştu. ERDEM GÜL KIZILCAHAMAM Başbakan Tayyip Erdoğan, ÖTV artışıyla gelen zamları, “Sigara içme, alkolü biraz daha az tüket, Porsche kullanacağına Fiat kullan Wolkswagen kullan” diye savundu. “Türban” önergesi veren BDP’yi de eleştiren Erdoğan Erdoğan, “Benim başörtülü karkampın deşlerimi niye istismar ediyorsun, açılış yapacaksan yap. Dini Zerdüştlük konuşmasıolan bir anlayışın böyle bir derdi nı yaptı. olabilir mi?” dedi. (AAEVRİM AKP’nin kurucuları, MKYK, AYDIN) MYK, Kadın ve Gençlik Kolları yönetimleri, bakanlar, milletvekilleri, eşleri ve çocuklarının katıldığı 3 günlük kamp Asya Termal Otel’de başladı. Erdoğan, kampın açılış konuşmasında şunları söyledi: Medyanın eline diline dur ZERDÜŞTLÜK NEDİR? sun: Medyanın yönetici kadrolarına da sesleniyorum, şu anda ben açık ko 3500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran’da nuşayım, öyle kelimeleri sağa sola kurulmuş Perslerin, Kürtlerin benimsekaydırmaları da sevmem. Biz bu ara dikleri Müslümanlıktan önceki tek tanrılı bazı ürünlere zam yaptık. Alkol, tü din. Zerdüştlük, İslamiyetin İran’da yayıltün, lüks araçlar vs. Tabii hemen baş masına kadar genişlemeye devam etmiştir. MS 600 civarında Müslümanların ladılar. Pers (İran) topraklarını ele geçirmesinMilletvekilleri kendi maden sonra İslamiyete geçmişlerdir. aşlarına baksın: Eline diline dursun ya. Şu bizim 9 yıllık süreçte biz Senin böyle bir derdin yok ki. Dini Zermilletvekillerine zam yapmadık. Sadedüştlük olan bir anlayışın böyle bir ce en düşük memur ne alıyorsa milletderdi olabilir mi? Dert istismar. Acaba vekili onu aldı. “Her milletvekilinin alAKP’yi köşeye nasıl sıkıştırırız? Geç o tında bir araba” diyor. Bir televizyon işi geç. Siz bizi köşeye sıkıştıramazsıkanalında izledim. “Benzinlerini, uçak nız. Bu millet kimin ne olduğunu gayet paralarını veriyor” vs falan. Yahu bu iyi biliyor. Bu iş konuşulmaz. Bu iş yaterbiyesizliktir. Böyle milleti tahrik etmek şanır, yapılır. Ama bu ülkeyi lüzumsuz için ellerinden geleni yapıyorlar. Milleolarak germeye de kimsenin hakkı yok. tin temsilcisini milletiyle ayırıyorlar. Bürokratik ideolojilerin anaSigara içme, alkolü azalt: yasası olmasın: 12 Haziran seKardeşim sigarayı içmezsin olur biter. çimlerinden milletimiz yeni bir anayaAlkolü biraz daha az tüketirsin olur bisa için bize hayati bir görev verdi. Önüter. Ne olacak. Kalkıp da Porsche kulmüzdeki en öncelikli mesele budur. İslanacağına lüks 2000 silindirin üzerintiyoruz ki milletle gelin bu üzümü yide kullanacağına Fiat kullan, Wolksyelim, bağcıyla uğraşmayalım, bu işi bivagen kullan, düşür harcamayı. Ülketirelim. Biz hiçbir zaman ön kesen olnin cari açık sorunu var. İşi sıkı tutmayacağız. Şimdi iyi bir başlangıç yamazsak biz de Yunanistan’ın durumupılmıştır. Yeni anayasamız bürokratik na mı düşelim? Eşeği sağlam kazığa ideolojilerin değil, inşallah milletimibağlayacağız. zin eseri olacaktır. Dini Zerdüşt olanın: İşte son İlerleme Raporu akıl tutulhafta içerisinde bakıyorsunuz bir grup ması: İlerleme Raporu bazı alanlarda çıkıyor, hemen pat bir tane önerge suAB’nin ciddi bir akıl tutulması içinde olnuyor. Öyle bir derdi yok, öyle bir derduğunu gösterdi. Müzakere sürecini tıdi olsa, zaten olması gerekende yapar. kayan sorun alanlarında hâlâ AB taraKaldı ki buna mani bir hal de yok. Mafından statükocu bir anlayışın benimdem böyle bir şey istiyorsun yol açık sendiğini bir kez daha gördük. Ne yayap. Benim başörtülü kardeşlerimi nipayım da Türkiye’ye çamur sıçratayım. ye istismar ediyorsun, yapacaksan yap. ‘Adaleti mumla arıyoruz’ “Balyoz Planı Davası”nda tutuklu subay yakınlarının oluşturduğu “Vardiya Bizde Platformu” yakınlarının 8 ayı aşkın süredir cezaevinde bulunduklarını ve savunmalarının dahi alınmadığını belirterek “Adaleti mumla arıyoruz” dedi. Bağdat Caddesi’nde toplanan platform üyeleri adına açıklama yapan Şimay Çetin, tutuklu subayların sahte bilgisayar çıktıları kanıt gösterilerek tutuklandıklarını belirterek adalete inançlarını her geçen gün kaybettiklerini söyledi. (CİHAN ORUÇOĞLU) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle