19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA 9 AĞUSTOS 2010 PAZARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Ağustos Oslo Y 20 Helsinki PB 21 Stockholm Y 21 Londra PB 21 AmsterdamB 20 Brüksel B 21 Paris B 26 Bonn B 24 Münih A 28 Berlin B 28 Budapeşte A 24 Madrid A 31 Viyana A 24 Belgrad A 26 Sofya Y 25 Roma Y 24 Atina A 30 Zürih A 23 Moskova B 35 Aşkabat A 33 Taşkent A 35 Bakû A 36 Bişkek A 28 Tiflis A 37 Kahire A 34 Şam A 37 İstanbul Y 32 Edirne B 35 Kocaeli Y 34 Çanakkale B 34 İzmir B 34 Manisa B 38 Denizli Y 37 Zonguldak B 30 Sinop B 32 Samsun B 32 Trabzon B 30 Giresun B 31 Ankara Y 39 Eskişehir Y 33 Konya B 36 Sivas A 35 Antalya B 32 Adana A 36 Mersin B 34 Diyarbakır A 40 Şanlıurfa A 39 Mardin A 37 Siirt A 40 Hakkâri A 33 Van A 29 Kars A 28 Ülkemizin kuzey ve ba- tı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Yalova, öğleden sonra ve akşam saatlerinde İç Ege ve Göller Yöresi Bur- sa, Bilecik, Bolu, Düzce, Ankara, Eskişehir, Kars ve Ardahan çevreleri kısa sü- reli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yer- ler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklığı kuzey kesimlerde 1 ila 3 derece azalacak, güney, iç ve do- ğu kesimlerde mevsim nor- mallerinin 6 ila 8 derece üzerinde seyretmeye de- vam edecek. Kıbrıs’ta Türk ve Rum liderler ara- sında BM gözetiminde yapılan mü- zakereler yarın yeniden başlayacak. Rum lider Hristofyas ile 8. görüş- mesine hazırlanan KKTC Cumhur- başkanı Derviş Eroğlu, aralarında Cumhuriyet’in de yer aldığı bir grup basın yayın kuruluşunun tem- silcileriyle görüşmelerde gelinen noktayı değerlendirdi. Eroğlu ve kur- maylarından edindiğimiz bilgilere göre, Kıbrıs görüşmelerinde son- bahar aylarına kadar yaşanması beklenen olası gelişmeler şunlar: MÜZAKERELER: Eroğlu’nun cumhurbaşkanlığına seçilmesin- den sonra Rum tarafının önerisi üzerine müzakereler en zor konu sayılan ‘mülkiyet’ konusunda baş- lamış. Rum tarafı, BM’nin yıl so- nunda yapacağı nihai değerlendir- mede Eroğlu’nu ‘uzlaşmaz’ gös- terebilmek amacıyla ısrarla her gö- rüşmede mülkiyet konusunun ya- nı sıra Türkiye’nin ne kadar toprak vereceğini ve Türkiye’den gelen göçmenlerin statüsünün ne olaca- ğını gündeme getiriyor. Müzake- lerde verdiği her teklifin Rumlar ta- rafından kasıtlı olarak sızdırılma- sından rahatsız olan Eroğlu, ne kadar toprak verilebileceği ve göç- menlerin durumu gibi konulardaki yanıtlarını ancak kapsamlı çözümün tüm unsurlarının, sorunun tüm ta- rafları ile birlikte ele alınacağı ulus- lararası bir toplantıda görüşülme- sinden yana. Rumların bu iki ko- nudaki taleplerine “Türk tarafında sosyal patlama yaratacak adımlar at- mayız” karşılığı vermekle yetiniyor. SONBAHARDA ULUSLAR- ARASI TOPLANTI: Türkiye ve Kıb- rıs Türk tarafı, sonbaharda adada- ki iki halkın temsilcileri ile garantör devletler Türkiye, Yunanistan ve İn- giltere’nin bir araya gelerek bir çö- züm planı ortaya çıkarmasını öne- riyor. Rum tarafı ise bunu sulandı- rarak BM ve AB’nin de katılımını is- tedikleri bir öneri sundu masaya. Ancak o öneride hem adanın tek sahibi gibi ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ sı- fatıyla hem de müzakere eden Rum tarafı şapkasıyla masaya otur- ma istekleri Türk tarafınca kabul edi- lemez bulundu. BM Özel Temsilci- si olan eski Avustralya Dışişleri Bakanı Alexander Downer’ın ka- sım ayında yazacağı değerlendirme raporu öncesinde sorunun ulus- lararası bir forumda ele alınması ka- çınılmaz gözüküyor. KASIM RAPORU VE KOSOVA: Eroğlu ve ekibindeki kanaat, Dow- ner’ın yazacağı raporun bu kez Kıbrıs sorununda çok önemli bir dö- nemeç olacağı yönünde. Adadaki BM Barış Gücü’nün görev süresi- ni uzatan son kararda, sorunun çok uzadığını ortaya koyar şekilde ‘mümkünse yıl sonuna kadar süre uzatımı’ kararı alınmıştı. Rumların uzlaşmaz tutumu devam eder ve uluslararası toplantıdan da sonuç alınamazsa, Downer, kasımda açıklanacak raporunda daha önce seleflerini yaptığı gibi tarafları suç- lamak yerine ‘sorunun bugüne ka- darki yöntemlerle çözülemeyeceği’ yönünde bir kanaat ortaya koyabi- lir. Böyle bir tespit çıkması çok önemli; çünkü Uluslararası Adalet Divanı’nın Kosova’nın bağımsızlığını kabul eden raporunun temelinde ‘taraflar arasında uzlaşma imkânı kalmadı’ tespiti yatıyor. Türkiye ve KKTC henüz dillendirmese de, Downer’ın raporundan da benzer tespit çıkması, KKTC’nin bağım- sızlığının tanınması tartışmasını da bir anda uluslararası kamuoyunun gündemine sokabilir. GÜMRÜKLER VE MAAŞLAR: Eroğlu KKTC’deki kamu çalışanla- rının Türkiye’de rahatsızlık yaratan maaşları konusuna da değindi. Başbakan Erdoğan’ın KKTC Baş- bakanı ile görüşmesinde dile ge- tirdiği 14 bin liralık maaşın bir ban- ka yöneticisinin maaşı olduğunu, KKTC’deki üst düzey bürokrat ma- aşlarının o seviyede olmayıp, 4 bin 500 - 6 bin TL aralığında oldu- ğunu önemle vurguladı. KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durmasını isteyen Ankara’nın, oradan gelen ürünlere Türkiye’ye girişte yüzde 15 gümrük vergisi uygulamaya de- vam ettiğini öğrenmek ise hepimiz için şaşırtıcı oldu. Umarız bu gariplik bir an önce düzeltilir. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Kıbrıs Görüşmeleri ve Kosova AÇI MÜMTAZ SOYSAL Şaşkınlık ve Ukalalık İNSAN, ilkokul ortalarından lise sonlarına kadar dik açının 90 derecesiyle defalarca geometri problemi çözdükten sonra günün birinde “45 dereceyle dik açı çizmek” gibi saçma bir laf edebilir mi? Etti, hem de geçen gün bu sütunda. İnsan, aynı ülkede yaşayanların birbirini öldürmesini eleştirirken “ev ya da yurt” karşılığı için Latince sözlüğe bakmayıp aslında “yurt” değil de “yurttaş” demek olan “civis” sözcüğünü kullanabilir mi? Kullandı, yaklaşık iki ay önce yine bu sütunda olduğu gibi. İsterseniz düpedüz şaşkınlık sayın; ya da eksik ve yanlış bilgiyle bilgiçlik taslama merakı deyin. Bereket, kibarca sözlerle yazanın aklını başına getiren okuyucu hiç eksik olmuyor. Ö zellikle şu sıra, bu gibi şaşkınlık ve ukalalıkların çoğalış nedenleri üzerinde biraz durmak bireysel ve toplumsal olarak daha doğru olabilir belki. Aşırı sıcaklar ve ilerleyen yaşlar gibi doğal nedenleri bir yana bırakarak. Kolay bir ülkede ve rahat bir dönemde yaşamadığımız kesin. Böyle bir coğrafya ya da böyle jeopolitik ve stratejik durum, yeryüzünün başka köşelerinde pek yok. Çok az devlet bizimki kadar riskli aşamalardan geçerek bugünlere geldi ve çok az toplum bizimki kadar kritik dengeler üzerinde duruyor. Bu riskli ve kritik durumlar toplu bir zihin yorgunluğu yaratmış olabileceği gibi, aynı zamanda ülkeyi yöneten gelip geçmiş bütün iktidarlara da çok geniş bir deneyim üstünlüğü de kazandırmış olmalıdır herhalde. İsyan ettirici anlaşılmazlıkların yarattığı zihinsel yorgunluk, bireysel ve kurumsal şaşkınlıklarımızla gün gibi meydanda. Kendimize yakıştırmakta zorluk çektiğimiz basit bilgi ve mantık yanlışlarını sık yapmaktayız. Deneyim ve birikim ise ister istemez ukalalık getiriyor; birbirimize öğüt vermeden, yol göstermeye çalışmadan, ahkâm kesmeden duramıyoruz. “Kriz” denmeyen son asker-sivil geriliminde çehre ve endam gösteren bütün medyatikler hep birer uzman edasıyla konuşmadılar mı?.. Bu görüntünün üzücü bir yanı var: Olup biteni, daha doğrusu olmayan ve bitmeyeni zihnimizdeki cumhuriyet kavramına yakıştıramıyoruz. Ülke çok daha iyi yönetilmeliydi gibi geliyor hepimize. Deneyim ve birikim daha iyi bir sonuç doğurmalıydı. İlkellikler, hamlıklar, kabalıklar can sıkacak kadar çok. İktidar ve muhalefet arasındaki şu son söz düellosuna bakın. Demokrasi bu mudur? Miting, kürsü, mikrofon, kamera ve ekran halk yığınlarına kalitesizlik aşılamak için mi var? Bunca devrim bu tablo için mi yapıldı? Böyle bir Türkiye uğruna mı bunca okul açıldı, bunca üniversite kuruldu ve kuruluyor? [email protected] D E N İ Z F E N E R İ Önce gemi alõndõ, sonra kredi çekildi Mardin’de PKK’li teröristlerin araziye döşediği mayõnõn patlatõlmasõ sonucu 3 uzman çavuş şehit oldu. Şehit yakõnlarõ AKP’nin ‘açõlõm politikasõna’ isyan etti Mayın tuzağı: 3 şehit Yurt Haberleri Servisi - Mar- din’in Nusaybin ilçesi yakõnla- rõnda PKK’li teröristlerin araziye döşediği mayõnõn uzaktan ku- mandayla patlatõlmasõ sonucu 3 uzman çavuş şehit oldu. Şehit Ze- ki İnan’õn babasõ, “Açılın, açılın. Bakalım nereye kadar açıla- caksınız” diye isyan etti. Nusaybin’in Kovancõlar mev- kiinde önceki gün akşam askerler arama tarama faaliyetini sürdü- rürken PKK’li teröristler araziye önceden döşedikleri mayõnõ uzak- tan kumandayla patlattõ. Patla- mada uzman çavuşlar Hacı Ah- met Efil, ve Zeki İnan (37) olay yerinde şehit olurken Uzman Ça- vuş Taner Özdemir ağõr yara- landõ. Özdemir doktorlarõn tüm çabasõna karşõn kurtarõlamadõ. Mayõnlõ saldõrõnõn olduğu bölge yakõnõnda yol kesen PKK’li te- röristler karakola hazõr beton gö- türen 2 aracõ durdurarak ateşe verdi. Güvenlik güçleri, 3 askeri şehit eden ve 2 aracõ yakan PKK’li teröristleri yakalamak için geniş çaplõ operasyon başlattõ. Şehit İnan’õn Ordu’nun mer- keze bağlõ Karaca Ömer köyün- de yaşayan ailesi yasa boğuldu. Anne Fadime İnan’õ yakõnlarõ ve askeri yetkililer teselli etti. Oğ- lunun daha önce Ankara’da görev yaptõğõnõ ve yaklaşõk 15 gün ön- ce de Mardin’de göreve başladõ- ğõnõ anlatan baba Hilmi İnan, “Açılın, açılın. Bakalım nereye kadar açılacaksınız” diye isyan etti. Şehidin yakõnlarõ, üç karde- şi bulunan şehit uzman çavuşun 15 yõllõk asker olduğunu söyledi. Evli ve 2 çocuk babasõ şehit İnan bugün Ordu Şehitliği’nde topra- ğa verilecek. Uzman Çavuş Özdemir’in şe- hit olduğu haberi, Kars’õn Arpa- çay ilçesine bağlõ Değirmendere köyünde, akrabalarõnõn evinde misafir olarak bulunan annesi Cahide Özdemir’e, Arpaçay Kaymakamõ Fatih Acar ve askeri yetkililerce verildi. Acõlõ annenin eşini de 3 yõl önce kaybettiği öğ- renildi. Evli ve 1 kõz çocuk ba- basõ olan şehit Özdemir’in bugün Kars Garnizon Şehitliği’nde top- rağa verileceği belirtildi. Üç metrelik çukur Tunceli’de de terör örgütü PKK’ye yönelik operasyondan dönen askeri birliği taşõyan kon- voyun Tunceli-Ovacõk karayo- lunun 10. kilometresinden geçi- şi sõrasõnda, teröristler tarafõndan daha önce yola döşenen mayõn patlatõldõ. Ölen ve yaralananõn ol- madõğõ patlamada, yolda yakla- şõk 1 metre derinliğinde ve 3 metre genişliğinde çukur oluştu. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi İpekyolu Caddesi’nde devriye görevi yapan ilçe emniyet mü- dürlüğüne bağlõ zõrhlõ araç ile si- vil otomobile bir grup tarafõndan eski otogar mevkisinde taşlõ sal- dõrõda bulunuldu. Grubun attõğõ taşlardan manevra yaparak kur- tulmaya çalõşan zõrhlõ araç ile si- vil otomobil, çarpõştõktan sonra su kanalõna devrildi. Her iki araçta bulunan 10 polis yara- landõ. Durumu ciddi olan Mus- tafa Acar helikopterle Van’a sevk edildi. Hakkâri’de 4 gün önce çõkan çatõşmada öldürülen 2’si kadõn 4 teröristin cenazesi, otopsinin ar- dõndan toprağa verilmek üzere Cumhuriyet Başsavcõlõğõ izniy- le belediyeye teslim edildi. Be- lediyeye ait ambulansla başkan yardõmcõlarõ Abdullah Kılıç ve Ahmet Taş’õn da aralarõnda bu- lunduğu BDP’lilerce morgdan alõnan terörist cenazeleri, Kek- likpõnar Mahallesi’ndeki me- zarlõkta toprağa verildi. İKİ AY ARA VERİLMİŞTİ 2. Ergenekon davası başlıyor İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn 522 gündür tutuklu bulundu- ğu İkinci Ergenekon davasõna iki ay aranõn ardõn- dan yarõn devam edilecek. Mahkeme Başkanõ Köksal Şengün, davanõn 4 Haziran’daki 70. duruşmasõnda aralarõnda Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan’õn da bulunduğu 23 kişinin tahliyesi yönünde oy kullandõ. Ancak mahkeme heyeti, sanõklarõn tutukluluk hallerinin devamõna oyçokluğuyla karar verdi. Balbay ve Özkan’õn tahliyelerini 12. kez isteyen Başkan Şengün, “Üzerine atılı suçların vasıf ve mahi- yetlerine, delil durumları, savunmalarındaki anlatımları, toplum içerisindeki konumları, is- nat olunan suç vasıflarının değişme ihtimalleri, tutuklamadan beklenen gayenin sağlanmış ol- ması, kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin bulunmadığı ve gerekirse adli kontrol uygulamasının da düşünülebileceği” gibi gerekçeleri göz önünde bulunduruyor. Balbay, 4 Haziran’daki duruşmada taleplerini dile getirirken şu ifadeleriyle dikkat çekmişti: “Yassıada bir ihtilal mahkemesi, burası ihti- maller mahkemesi. Ne olacağı belli değil. Bir ihtimal var, o da özgürlük mü dersin? 1971’de de 3 kişi idam edildi. Bu davada da 3 kişi fiilen infaz edildi. Türkan Saylan, Kuddusi Okkõr ve Uçkun Geray öldü. Biraz daha devam ederse Yassıada’yı, 12 Mart’ı da geçer. Yassıada’da demokrasi töreni yapanları burada gerçeği görmeye çağırıyoruz.” 36 kişi tutuklu Davada toplam 108 kişi yargõlanõyor. Davada halen Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Özbek’in de aralarõnda bulunduğu 36 kişi ise tutuklu yargõlanõyor. ‘Pencere’ çõnarla süslendi OYA UĞRAL KOZAK - Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Der- neği’nin (YKKED) geleneksel Kozak buluşma- sõnda, geçen haftalarda yitirdiğimiz gazetemiz baş- yazarõ İlhan Selçuk anõldõ. Buluşmada, “Aydın- lanma çınarı hep yeşil kalsın” denilerek Selçuk için bir de çõnar dikildi. YKKED’in geleneksel ay- dõnlanma toplantõlarõ için çok sayõda yurttaş, ön- ceki gün Kozak Yaylasõ’nda buluştu. Etkinlikte ko- nuşan ÇYDD Balõkesir Şube Başkanõ İsmail Erten, “Marko Paşa’lar çınarlarına Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Mim Kemal Uykusuz ve Rõfat Ilgaz’dan sonra İlhan Selçuk’un çınarını da ek- liyoruz” dedi. Katõlõmcõlar daha sonra hep birlikte Selçuk için çõnar fidanõ diktiler. Kozak buluş- masõnõn bu yõlki konuşmacõ konuklarõ da gaze- temiz yazarlarõ Ümit Zileli, Öner Yağcı ve Mehmet Başaran ile İstanbul Barosu Yazman’õ Hüseyin Özbek oldu. Zileli konuşmasõnda, ge- lecek Kozak buluşmasõnda gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay’la birlikte olmayõ da diledi. Mavi Marmara KKTC’yi de vurmuş Eroğlu’ndan değil ama KKTC’deki yetkililerle sohbetlerden edindiğimiz izlenim, Ankara’nın ABD ve İsrail ile ilişkilerde yaşadığı gerginliğin adada kaygı uyandırdığı yönünde. Bunun nedeni sadece KKTC’ye yönelik İsra- il yatırımları, İsrail’den gelen turist sayısındaki azalma ya da Hayfa-Girne feribot seferlerinin as- kıya alınmış olması değil. Bu krizlerin sürmesi- nin, başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası platformlarda Kıbrıs davası için gerekli stratejik dış desteğin sağlanmasını güç- leştirebiliceğinden endişe ediliyor. İLHAN SELÇUK, YKKED’İN GELENEKSEL BULUŞMASINDA ANILDI Şehit Zeki İnan’ın ba- bası Hilmi İnan, “Açı- lın, açılın. Bakalım ne- reye kadar açılacaksı- nız” diye is- yan etti. (AA) Uzm.Çv.ZekiİnanUzm.Çv.H.AhmetEfilUzm.Çv.TanerÖzdemir AYKUT KÜÇÜKKAYA Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağ- lantõlõ soruşturmanõn Türkiye ayağõnda sona gelinirken en önemli delillerden biri- nin “gemi vurgunu” olacağõ öğrenildi. Soruşturmayõ yürüten ve başõnda Anka- ra Cumhuriyet Basõn Savcõsõ Nadi Tür- kaslan’õn bulunduğu savcõlõk yetkilileri, Almanya’daki yüzyõlõn bağõş skandalõ da- vasõnda bağõş paralarõ ile alõndõğõ itiraf edilen Baltic Kristina adlõ gemi ile ilgili önemli bilgilere ulaştõ. Alman yargõsõnõn “Türkiye’deki asıl failler” diye niteledi- ği Kanal 7 yönetimi geminin tamamen Vakõfbank Frankfurt Şubesi’nden çekilen kredi ile satõn alõndõğõnõ iddia ediyordu. Resmi belgelerle tespit edildi Ulaşõlan belgeler õşõğõnda geminin banka kredisinden önce alõndõğõ resmi belgelerle tespit edildi. Bu durum Almanya’daki dava kapsamõnda bir süre tutuklanan Euro 7 ve Deniz Feneri e.V’nin muhasebecisi Fir- devsi Ermiş ile Deniz Feneri e.V’nin son başkanõ Mehmet Taşkan’õn “gemi bağış paraları ile alındı” itiraflarõnõ doğruluyor. Deniz Feneri e.V. davasõndan hâlâ Frank- furt’ta hapis yatan Euro 7’nin genel müdü- rü ve aynõ zamanda Deniz Feneri e.V’nin kurucusu Mehmet Gürhan tarafõndan Şu- bat 2007’de Letonya’da satõn alõnan gemi İstanbul’a getirildikten sonra Kanal 7 Yö- netim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman’õn talimatõ ile satõlmõştõ. Savcõ- lõk yetkilileri sadece gemi olayõnda yakla- şõk 1 milyon TL’lik vurgun yapõldõğõnõ dü- şünüyor. Hazõrlanacak iddianamede bu ola- yõn ayrõntõlarõyla yer alacağõ öğrenildi. Soruşturma kapsamõnda geminin akõbe- tini araştõran Türk savcõlar bu önemli ay- rõntõnõn dõşõnda daha önce bazõ bilgilere ulaşmõşlardõ. “Gemi”nin Akdeniz’de Pa- nama bandõrasõyla çalõştõrõldõğõ ve merkezi İstanbul’da olan bir şirkete kiralandõğõ tes- pit edildi. Savcõlõk yetkilileri bu şirketle Kanal 7’nin üst yönetiminin ilişkilerini araştõrõyor. Mali Suçlarõ Araştõrma Kuru- lu’nun (MASAK) savcõlõğa ulaştõrdõğõ ra- porda da gemi alõmõ için Türkiye’den Al- manya’ya para gönderildiği tespit edildi. Taşkan ve Ermiş’in itirafları Deniz Feneri e.V’nin son başkanõ Meh- met Taşkan ile hem derneğin hem de Euro 7’nin muhasebecisi Firdevsi Ermiş, Deniz Feneri soruşturmasõnda önemli bir yer tutan gemi olayõyla ilgili önemli itiraflarda bu- lunmuştu. O itiraflarõn özetleri şöyle: Mehmet Taşkan: “1 milyon 200 bin Av- ro’luk finansman VakıfBank tarafından amaca bağlı olmaksızın Euro 7’ye veril- mişti. Ancak Vakıfbank bu paranın nere- ye harcandığını biliyordu. Teminat ola- rak gemi Vakıfbank’a yetmemiş oldu- ğundan, Weiss GmbH’nin emlaklarından teminat da verildi. Deniz Feneri’nin bir hesabından da para verildiği kanısında- yım. Bu paranın ne kadar olduğunu fi- nans işleriyle fazla ilgilenmememden do- layı bilmiyorum. Türkiye’deki Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Zekeriya Kara- man (Almanya’nın Türkiye’deki asıl fail- ler olarak gösterdiği Kanal 7’nin tepe yö- netimi) geminin kiraya verilmesine dair karar verdiler.” Firdevsi Ermiş: bu gemi- nin parasının yüzde yüzünün Deniz Fene- ri’nin parasından ödendiğinden eminim. Dışarıya bunu başka şekilde lanse edebil- mek için, geminin satın alınmasından he- men sonra Vakıfbank’tan Euro 7 GmbH adına 1 milyon Avro kredi aldırıldı. Meh- met Gürhan, bu işlemi resmi muhasebe- ye ‘geminin satõn alõnmasõ için 1 milyon Avro kredi alõndõğõ, geri kalan paranõn da sanki Türkiye’den geldiğini gösterecek şe- kilde’ geçirmem için talimat verdi. Bu kredi, Frankfurt Vakıfbank’tan Euro 7’nin hesabına geçirildikten sonra ise iki kez ve her defasında 200 bin Avro’yu Türkiye’de yeni kurulan Haliç Denizci- lik’e havale ettim. Bu para orada hangi iş için ve nereye kullanıldı bilmiyorum.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle