25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 AĞUSTOS 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com ‘Tuzak anayasa’KIRŞEHİR (Cumhuriyet) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, “Bu anayasa AKP anayasasıdır, Recep Tayyip Erdoğan’ın gizli gündemi ile alakalı olarak yerleştirilmiş tuzakla- rı içeren bir anayasadır” dedi. Bahçeli, Kõrşehir’in Kaman ilçesinde belediye önünde yurttaşlara hitaben yaptõğõ konuşmada referandumda “ha- yır” oyu verilmesi çağrõsõnda bulundu. Referandumda “AKP anayasası”nõn oylanacağõnõ ifade eden Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan’ın gizli gündemi ile alakalı olarak yerleştirilmiş tuzakla- rı içeren bir anayasadır. Eğer bu anayasayı bu şekilde düşünmeyip bü- tün siyasi partililerle istişare yapmış olsaydı, başka yere bakmanıza gerek yoktu” diye konuştu. Erdoğan’õ “mil- letvekillerinin dahi bilmediği, bir avuç akıl hocasıyla 29 maddelik anayasa de- ğişikliğini Meclis’e getirmekle” suç- layan Bahçeli, şunlarõ söyledi: “17 Nisan 2010 tarihinde yandaş medya televizyonunda birtakım gaze- tecilerle Sayın Başbakan sohbet ederken bu anayasanın demokratik açılım için önemli olduğunu, önemli bir başlangıç olduğunu ifade ediyor. İki gün evvel Es- kişehir’de konuşurken aynı şeyleri söy- lüyor. ‘Gelecekte çok daha önemli deği- şikliklerle geleceğiz, bunlar bir anahtardõr’ diyor. Bu neyin anahtarıdır Sayın Baş- bakan, bu neyin ilk adımıdır?” Hükümetin hesap vermekten kurtul- mak için Anayasa Mahkemesi’nin ya- põsõnõ değiştirmeye, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nu kuşatmaya gayret gösterdiğini vurgulayan Bahçeli, “Bu- nun vatandaşımızla alakası nedir? Yoksa Yüce Divan’a gitmesi mukad- der olan bir şahsiyetin kurtulması için anayasayı kullanarak, örtülü bir değişiklik yaparak kendileri ile ilgili bazı çıkış yolları bulmak mıdır? İşte bunları iyi düşünün, araştırın” dedi. Daha sonra partisinin Kõrşehir İl Ör- gütü önünde partililere hitap eden Bah- çeli, anayasa değişikliğinin arkasõnda Re- cep Tayyip Erdoğan, AB ve ABD ol- duğunu ifade etti. Bahçeli, daha sonra Mucur ilçesinde de belediyenin balko- nundan vatandaşlara hitap etti. ‘Evet demek alõşkanlõklarõ’ FARUK KIRTAY YALOVA - MHP İstanbul Milletve- kili ve TBMM Başkanvekili Meral Ak- şener, “AKP bugüne kadar her şeye ‘Evet’ diyen bir partidir. Elbette 12 Ey- lül’de de ‘Evet’ diyecektir” dedi. Akşener, MHP Yalova İl Örgütü’nce Yalova Halk Eğitim Merkezi’nde dü- zenlenen “Kutuplaşma ve Çatışma Kıskacında Türkiye” konulu konfe- ransta AKP iktidarõna yüklendi. 12 Ey- lül 1980 darbesi sonrasõnda, Erdoğan’õn hocalarõnõn tarikatlar ve cemaatlerle bir- likte 12 Eylül 1982 Anayasasõ’na “Evet” demek için sokaklara dökülüp “Evet” propagandasõnõ yaptõklarõnõ ve dini alet ettiklerini belirten Akşener, “Şimdi yi- ne aynı cemaat ve tarikatları devreye sokanlar sokak sokak dolaşıp yine ‘evet’ propagandası yapıyorlar. Ey Başbakan sen değil miydin biz ülkü- cülere, ırkçı, faşist, eli muştalı mafya bozuntuları diyen. Şimdi hangi yüzle MHP ve ülkücülerden evet oyu isti- yorsun” diye konuştu. Akşener, “Er- doğan ve partisi zaten her şeye ‘evet’ diyen bir zihniyet. Bugüne kadar her şeye ‘evet’ diyen bir partidir. Elbette 12 Eylül’de de ‘evet’ yine her zaman- ki gibi ‘evet’ diyecektir” dedi. İzmirli belediyelere soruşturma kıskacı HAKAN DİRİK İZMİR - Ergenekon davasõnda isimsiz ih- bar mektuplarõyla gelişen sürecin bir benzeri belediyelerde yaşanõyor. İsimsiz ve imzasõz ihbar mektuplarõ nedeniyle belediyeler mü- fettişlerle dolarken, birçok belediyede yet- kililer kararlarõn altõna imza atmaya çekini- yor. Söz konusu durumun, büyük çoğunlu- ğu AKP’nin elinde olmayan kõyõ belediye- lerde yoğunlaşmasõ, konunun siyasi baskõ ara- cõ olarak da kullanõldõğõ iddialarõnõ berabe- rinde getiriyor. Ege’deki birçok belediyede, bazõ odalar müfettişlere ayrõlmõş durumda. İçişleri Ba- kanlõğõ tarafõndan görevlendirilen müfettiş- ler, rutin denetimlerin dõşõnda imzasõz ih- barlarla ilgili araştõrma yapõyor. Kõyõ Ege Be- lediyeler Birliği’nde de başkanlõk görevini yürüten Narlõdere Belediye Başkanõ Abdül Batur, özellikle son 1.5 yõlda belediyelerdeki soruşturmalarõn aşõrõ biçimde arttõğõnõ, hat- ta hizmetleri engelleyecek boyuta ulaştõğõ- nõ söyledi. Denetimden kaçan bir anlayõşta olmadõklarõnõn altõnõ çizen Batur, “Zaten Sa- yıştay ve İçişleri Bakanlığı’nca rutin de- netimler yapılıyor. Ancak imzasız mü- hürsüz, bütün şikâyetler için soruşturma açılıyor. Bütün belediye başkanları ve ça- lışanları için söylüyorum, ne bürokratla- rımızda çalışma azmi kaldı, ne de baş- kanlarda moral motivasyon. Hizmetlerle mi uğraşalım, bu işlerle mi uğraşalım bi- lemiyoruz?” diye konuştu. Batur, arkasõnda kimin olduğu bilinmeyen, imzasõz iddialar nedeniyle soruşturma baş- latõlabilmesinin siyasi iradeye yerel yöne- timler üzerinde baskõ yapmak için fõrsat do- ğurduğunu vurguladõ. Konunun bölgedeki hemen tüm belediye başkanlarõnõn sõkõntõsõ olduğunu kaydeden Batur, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün de bu anlamda kilit- lendiğini dile getirdi. Batur, “Bunun siya- si yönü de var. Şikâyetler varsa dilekçe ka- nununa uygun yapılmalı. Bu işin endazesi kaçtı. Adı sanı belli olmayan kişiler ne- deniyle açılan soruşturmalardan çok ra- hatsızız. Durum düzeltilmeli” dedi. Çelikel: Saylan önermedi Bakan Çubukçu’nun kõz ve erkeklerin ayrõ okullarda okumasõ fikrine karşõ olmadõğõnõ ve bunu Saylan’õn da önerdiğini iddia etmesi tepki çekti Kõlõçdaroğlu için söylediği ‘Memur Kemal Efendi’ benzetmesine memur sendikalarõndan tepki Memurlar Erdoğan’a kõzgõnANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, partisinin Isparta mitin- ginde CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu için söylediği “Memur Kemal Efendi” ben- zetmesine memur sendikalarõndan tepki geldi. Süleyman Demirel, Turgut Özal, Yıldırım Ak- bulut, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan’õn da Türkiye Cumhuriyeti’nde memurluktan siyasete geçtiklerine ve cumhurbaşkanlõğõna kadar en önemli görevlerde bulunduklarõna dikkat çekilir- ken sendikacõlar Erdoğan’õn bu sözleriyle binlerce memura haksõzlõk ettiği görüşünü savundular. Bazõ sendikalarõn temsilcilerinin görüşleri şöyle: ? KESK Genel Başkanı Sami Evren: Bir defa biz de kendimizi memur olarak görmeyiz; ka- mu emekçisi, kamu çalõşanõ olarak görüyoruz. Re- ferandum tartõşmalarõnda belirli tanõmlamalarla ka- muoyunda yaratõlan bu polemik, neyin nereye var- dõğõnõ göstermesi bakõmõndan tahmin edilmeyecek ölçüde insanlarõ rencide etmektedir. Tabii orada me- mur kavramõnda bir küçümseme var. Ama Sayõn Başbakan ilk defa bunu yapmõyor. Toplumun de- ğişik kesimlerini zaman zaman hep küçümsemiş- tir. Kamu çalõşanlarõ, memurlar açõsõndan kü- çümseme olayõ doğru değildir. Bu insanlar onur- larõyla yaşayan, onurlarõyla ayakta kalmaya çalõ- şan ücretli insanlardõr. Bu insanlarõn bu ülkenin Baş- bakanõ tarafõndan küçümsenmesini onaylamak mümkün değil, doğru da değil. Dolayõsõyla kamu emekçilerini, memurlarõ anayasa tartõşmalarõnda kimse malzeme yapma hakkõna sahip değildir. ? Türkiye Kamu-Sen Genel Sekrete- ri Fahrettin Yokuş: Başbakan Erdoğan da- ha önce de memurlarõ yan gelip yatmakla suçla- dõ. Sorunlarõ memurlara yükleyen, memuru sev- meyen bir anlayõş var. Bu anlayõş Isparta mitin- ginde tekrar devleşti. Ne acõdõr ki bu anlayõş si- yasi parti genel başkanõ Kemal Kõlõçdaroğlu adõnda tezahür etti. Ve anlaşõlan o ki; aşağõlama maksadõyla söylenmiş. Böyle bir şey söylemek ne Sayõn Başbakan’õn hakkõ ne de haddi. Ümit edi- yorum ki, Sayõn Başbakan bu sözlerini en kõsa sü- rede düzeltir. Başbakan’õn mesai arkadaşlarõ da memurdur. 72 milyona hizmet eden 2.5 milyon memur var. Sayõn Başbakanõn düzeltmesini, özür dilemesini bekliyoruz. Bu sözleri kamuoyu vic- danõ da değerlendirecek ve Sayõn Başbakan’õn me- mur sevmeyen anlayõşõ tarihe geçecektir. ? BASK Genel Başkanı Resul Akay: Başbakan’õn “Kemal Efendi” tabiri küçüm- seme, hafife alma amacõyla söylemiş olduğu çok net. Ancak icraatlarõnõ memurlarla başar- maktan başka şansõ olmayan Başbakan mai- yetinde çalõşan insanlarõn ismiyle bir başkasõ- nõ hakir görmesi küçük görmesi büyük bir ta- lihsizlik. Sayõn Başbakan’õn memurlardan özür dilemesi gerekir. Eğer muhatabõna bir eleş- tiri yapacaksa, başka kelimeler seçmesi lazõm. AKP’NİN YARISI MEMUR AKP, TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler arasõnda en fazla memur kökenli milletvekiline sahip. AKP’nin 336 milletvekilinden 164’ü iş hayatlarõnõn en az bir bölümünde memurluk yaptõ. AKP’nin memur kökenli milletvekillerinin büyük çoğunluğunu, öğretim üyesi veya eğitimciler oluşturuyor. AKP’nin 164 memur milletvekili arasõnda ayrõca, doktorlar, kamu görevlileri, mülki idarecileri, büyükelçi, subay, hâkim ve din görevlisi de bulunuyor. İ S İ M S İ Z V E İ M Z A S I Z İ H B A R M E K T U P L A R I Mülakat var kayõt yok MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - CHP Ordu Milletvekili Rahmi Güner, Çalõşma ve Sosyal Güven- lik Bakanlõğõ tarafõndan ya- põlan sõnavlarõn mülakat aşa- masõnda sesli ve görüntülü kayõt yapõlmadõğõnõ savun- du. Güner, iddialarõnõ soru önergesiyle TBMM günde- mine de taşõrken mühendis Onur Ilgın’õn toplam dört yazõlõ sõnavda başarõlõ ol- masõna karşõn mülakatlarda elendiğine dikkat çekti. CHP Ordu Milletvekili Rahmi Güner, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer’in yanõtla- masõ istemiyle verdiği soru önergesinde, İş Sağlõğõ ve Güvenliği Genel Müdürlü- ğü’nün 17 Aralõk 2008 ta- rihli uzman yardõmcõlõğõ gi- riş sõnavõnõn mülakat aşa- masõnõn sesli ve görüntülü kayõt yapõlmamasõ nede- niyle iptal edildiğini anõm- sattõ. Güner, karara karşõn 18 Kasõm 2009 tarihli uz- man yardõmcõlõğõ giriş sõ- navõnõn ve personel alõmõna yönelik diğer sõnavlarõn mü- lakat aşamalarõnõn sesli ve görüntülü kayõt kriterlerine uygun olmadan gerçekleş- tirildiğini de belirtti. Güner, Dinçer’den “Son 3 yılda, hangi birimlerinize, han- gi unvanlarda, A grubu kadrolu personel alımı için sınav açılmıştır? Bun- lardan kaç tanesinin mü- lakatı sesli ve görüntülü olarak kameraya kayde- dilmek suretiyle yapıl- mıştır? Bu sınavlarda, ge- rek bakanlığınızda ge- rekse bağlı ve ilgili kuru- luşlarda üst düzeyde gö- rev yapan kaç kişinin ak- rabası başarılı bulun- muştur ve aralarında üst düzeyde görev yapanlar- la aynı soyadı taşıyanlar var mıdır? Şayet var ise bunlar kimlerdir ve kaç kişidir? Kimlerle akraba- lık ilişkileri vardır?” so- rularõna yanõt istedi. Mühendis Onur Ilgõn’õn iki kere iş sağlõğõ ve güven- liği uzman yardõmcõlõğõ sõ- navõna, iki kere de iş mü- fettiş yardõmcõlõğõ sõnavõna girdiğini, bu dört sõnavõn yazõlõ aşamalarõnda başarõ sağladõğõnõ, ancak mülakat- larda elendiğini dile getiren Güner, İş Sağlõğõ ve Gü- venliği Genel Müdürü Ka- sım Özer’in oğlunun 31 Ağustos 2008 tarihinde ya- põlan iş teftiş müfettiş yar- dõmcõlõğõ sõnavõnõ kazandõ- ğõna dikkat çekti. Bunda Özer’in nüfuzunun etkili olup olmadõğõnõ da sordu. Güner, “Çalışma hayatı ile ilgili iki stratejik birim olan iş teftiş kurulu ile iş sağlığı ve güvenliği birim- lerine alınacak persone- lin yeterli seviyede dona- nımlı olması hayati önem taşıdığı halde, bakanlığı- nızca yapılan sınavlarda bu husus neden göz ardı edilmektedir?” dedi. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği Başkanõ Prof. Dr. Aysel Çelikel, kõz ve er- keklerin ayrõ okullarda eğitim görmesine karşõ olmadõğõnõ söy- leyen Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’nun düşüncesinin “mo- dern, laik ve demokrat Türki- ye’de savunulmaması gerekti- ğini” kaydetti. Çelikel, “bu istek ve projenin tutucu çevrelerin fikri” olduğunu belirtti. Prof. Çelikel, “kız ve erkek öğrecile- ri ayrı okullarda eğitme isteği ve projesinin tutucu çevrelerin sa- vunduğu bir fikir” olduğunu vurguladõ. Cumhuriyetin ilk dö- nemlerinde İstanbul, Ankara, İz- mir gibi büyük şehirlerde kõz ve erkek liseleri olduğunu söyleyen Çelikel, şimdi böyle bir ayrõmcõ- lõğõ savunmanõn kadõnlar aleyhi- ne olan bir durum olduğunu be- lirtti. Bu ayrõmcõlõğõ savunmanõn da anayasaya aykõrõ olduğunu dile getiren Çelikel, 15 yõl önce, dönemin Konya Belediye Baş- kanõ’nõn kõz ve erkek öğrencile- ri ayrõ otobüslerde taşõma kararõ- nõ Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiğine dikkat çekti. “Bu, sosyolojik olarak bü- yük riskler taşıyan ve iki cinsi birbirine karşı tabu haline ge- tiren bir bakış açısıdır” diyen Çelikel, bu nedenle söz konusu ta- lebin insan tabiatõna uygun ol- madõğõnõ vurguladõ. Doğu ve Gü- neydoğu’daki okullaşma oranõnõn zayõf olmasõnõn nedenini yoksul- luğa bağladõklarõnõ belirten Çeli- kel, “Gerekli eğitim şartları ye- rine getirilirse, ekonomik so- runlar çözülürse bütün aileler kızlarını iyi bir meslek sahibi yapmak isterler” diye konuştu. Çelikel, kõz ve erkek öğrencilerin ayrõ okullarda eğitim görmesini ÇYDD’nin kurucusu Türkan Saylan’õn da önerdiğini iddia eden Bakan Çubukçu’nun dü- şüncesini “modern, laik ve de- mokrat Türkiye’de savunul- maması gereken bir düşünce” olarak nitelendirdi. Saylan’õn da kendisiyle aynõ paralelde düşün- düğünü kaydeden Çelikel, “Say- lan’ın bunu savunduğunu ve önerdiğini duymadım. Hatta kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim görmesini savunduğu- nu çok iyi anımsıyorum. Say- lan’a yapılan bunca muamele- den sonra atıf yapma gereğini duymuş oldu yöneticiler” dedi. MHP LİDERİ BAHÇELİ MHP’Lİ AKŞENER ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Eski YÖK üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşõoğlu , Çubukçu’nun sözlerinin anayasa değişikliği pa- ketiyle kadõnlara “pozif ayrõmcõlõk” getiren dü- zenlemeyle “tutarlõ” olmadõğõnõ kaydetti. Prof. Yüzbaşõoğlu, kõz ve erkek çocuklarõn ayrõ okullarda okumasõ fikrini artõk Türkiye’nin aştõğõnõ söyledi. Cumhuriyetin ilk yõllarõnda erkek ve kõz okullarõnõn olduğunu, bunun o dönemdeki anlayõ- şa göre okullaşmayõ teşvik edici bir özelliği oldu- ğunu kaydeden Yüzbaşõoğlu, şöyle konuştu: “Nimet Çubukçu ‘Bu önceden de böyleydi’ di- yor. Doğru. Ancak o yõllarõn anlayõşõnda bunlarõn okullaşma için pozitif etkisi vardõ. Ama son 20 yõl- da bunlar aşõlmõştõr. Karma hale gelmiştir. Eşya- nõn tabiatõna uygun olan da kõzlarõn ve erkeklerin hayatõn her alanõnda birlikte olmalarõdõr.” YÜZBAŞIOĞLU: TÜRKİYE BUNLARI AŞTI Kıbrıs Türk mücadele tarihinin mihenk taşlarından Erenköy di- renişi ile direniş sırasında şehit olanlar, KKTC’deki Erenköy’de düzenlenen törenle anıldı. Törende konuşan KKTC Cumhur- başkanı Derviş Eroğlu, Erenköy direnişinin Kıbrıs Türk halkı için Çanakkale olduğunu söyledi. Eroğlu, Rum tarafında istek olma- sı halinde yıl sonuna kadar çözüm bulmanın mümkün olduğunu belirterek, “Anlaşma olmazsa herkes kendi yoluna” dedi. 1964 yı- lındaki direnişte şehit düşen THK pilotlarından Yüzbaşı Cengiz To- pel de İstanbul Edirnekapı Hava Şehitliği’nde anıldı. (Fotoğraf: AA) Erenköy direnişçileri anıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle