Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Hem onlardan korkmuşlar hem de bütün
densizlikleriyle kullanmak istemişlerdir.
Buna hayır diyenler, insanlığın gelişiminde
motor güç olmuştur. Onlar, yerine göre,
kendilerini feda etmekten çekinmemişlerdir.
Mutlak güç, beraberinde hep mutlak
yozlaşmayı getirmiştir. Halk yığınlarının
çaresizliğini, “bu gidişe hayır” diyenler
yönlendirip enerjiye çevirmiştir.
Bu alanda verilebilecek onlarca örnekten biri
“dâhi hümanist” İngiliz Yargıç Thomas
More’dur.
“Utopia” adlı eseriyle 500 yıl sonra bugün bile
güncel olan Thomas More, tarihin en güçlü
hayırcılarındandır.
Yargıç babasından etkilenen ve iyi bir hukuk
eğitimi alan Thomas More kısa sürede yükselir,
Lordlar Kamarası Başkanı ve Adalet Bakanı
olur.
Ancak dürüst bir hukukçu ruhunu hiç
yitirmez. Bu özelliği toplum katında da güçlü
kılar onu.
1532’de Kral 8. Henry, kendisini kilise dahil
bütün güçlerin üzerinde gören, mutlak karar
verici haline getiren bir yasa hazırlattı. Kralın
hışmını da bilen More, bunu öğrenir öğrenmez,
çok da öne çıkma hesabı yapmadan,
vicdanının sesini dinledi ve devlet
görevlerinden ayrıldı. Salt hukukçu unvanı
kaldı.
Kral, parlamentonun onayıyla yetinmek
istemiyordu. Dönemin ileri gelenlerinin de
yasanın altına imza koymasını istedi.
More “hayır” dedi.
Kral ısrar etti. More, “Bir kişinin imzasının ne
değeri var” diye sorunca, 8. Henry’nin yanıtı şu
oldu:
“Siz namuslusunuz, herkes de bunu kabul
ediyor. O yüzden. İmzanız bana lazım.”
More, bunun karşılığının ne olduğunu bildiği
halde yine “hayır” dedi. Hapse atıldı. Gelen
haberciler More’a, “Pişmanım de, kral seni
affedecek” uyarısını yaptı. More “İnsanın
vicdanını özgür bırakın” karşılığını verdi.
More’u önce hapse attılar, sonra yargılama
kararı aldılar. Ölüm cezasına çarptırılmadan
önceki son sözleri şu oldu:
“Bu yasaya evet dersem, ruhumu yitireceğim.
Hayır dersem bedenimi. Ruhumu yıkmaktansa
bedenimi yıkmaya çoktan razıyım...”
More, 1535’te boynu vurulmak üzereyken
cellada espri yapmayı da ihmal etmedi:
“Sadece boynumu keseceksin. Sakalımı
kesme, o vatana ihanet etmedi...”
5 asır önce, kadın erkek eşitliğini isteyen,
eğitim parasız olmalı diyen, siyasal
demokrasisinin yanına ekonomi demokrasisi de
isteyen More, kralın yasa dayatmasına hayır
diyerek bütün düşüncelerini büyüttü!
Bugün Türkiye üzerinde sorumluluk
taşıyanların mutlak iktidar kurmak isteyenlere
hayır deme görevi var.
H’si haksızlığa karşı olsun...
A’sı alçaklığa karşı olsun...
Y’si yozlaşmaya karşı olsun...
I’sı ıssızlığa karşı olsun
R’si riyakârlığa karşı olsun...
Bu düzenbaz gidişe yanıtınız hayır olsun...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
...yüreği geniş medya genelde; YAŞ
olaylarının demokratik bir düzen içinde ordu -
asker arasındaki heyecan verici bir tartışma gibi
görüyor, haberlere bu gözle bakıyor ve...
kamuoyuna bu açıdan yansıtıyor.
Uluslararası haber ajanslarından AFP, “son
rauntta orduyu yendiğini” yayıyor.
Bir diğeri, AP haber ajansı ise “ordunun
politik gücünün azaldığının altını çizdiğini”
bildirdi.
Arap medyası elbette Türk ordusuna karşı,
elbette İslam yörüngesinde olan AKP’yi
alkışlıyor.
Tabii iç ve dış medyada hükümetin tasfiyeyi
gerçekleştirerek TSK’yi denetimine almayı
amaçladığını değil yazan, dokunan yok!
TSK’yi karalayan, AKP’nin gerçek hedefini
görmezden gelenlerin Mümtaz Soysal
Hoca’nın dün Cumhuriyet’teki bugünkü
duruma gelmemizi analiz eden “Çatırtı” başlıklı
yazısının ilk iki paragrafını okumalarını salık
veririz.
Şöyle diyor Mümtaz Hoca: “Cumhuriyet
çatırdıyor. Sanki içte ve dışta birtakım adamlar
el ele vermişler, 1920’den beri temel kurumları
ve ilkeleriyle bin bir çaba, özveri, hatta şehadet
üst üste eklenerek kurulmuş harika bir devleti
çökertmek için bütün habisliklerini
sergilemekteler neredeyse...
Bazıları yıllardır sahte kimliklerinin
kuytularında sakladıkları niyetlerini
gerçekleştirme zamanının geldiğini görüp
harekete geçmiş durumda...”
Hükümetin gerçek amacını TV’lerde yüksek
sesle söyleyen o kadar az yazar - gazeteci var
ki...
Önceki gece CNN Türk’te tanık olduk.
Programı yöneten Şirin Payzın’ı memnun
etmeyen konuşmayı YAŞ karar ve olaylarını
yorumlayan arkadaşımız Orhan Bursalı yaptı.
KKK’ye atanmasının söz konusu olduğu gün
acil kodla internet andıçlığı soruşturmasında
savcılığın Hasan Iğsız Paşa’yı ifadeye
çağırmasını hükümetle yargı birlikteliğine
bağladı.
Hükümetin, askeri egemenliği altına almaya
çalıştığını söyledi.
Programa katılanlardan hiçbirinden Orhan
Bursalı arkadaşımızın gerçekleri içeren
yorumunu doğrulayan tek bir sözcük işitmedik.
Asker konusunun referanduma malzeme
yapıldığına değinenler oluyor.
Fakat ne muhalefetimiz ne de medyamız
iltifat etmiyor bu görüşe.
Oysa RTE referandumun ana konularını bir
yana itti. Halka soruyor: 12 Eylül’de ulus
iradesine el koyan darbeleri istemediğini
kanıtlamak için referandumda evet diyecek
misin diye soruyor.
1960’lardan beri istismar edilen Adnan
Menderes’e benzetiyor kendini. Bu yola baş
koymuş da, beyaz gömlek giymiş de... Halkın
duygularını sömüren nutuklar atıyor.
Tam bir demagog, olayları saptırma
sanatında usta!
Referandumun işçiyi, memuru, sosyal
yaşamı, yargının bağımsızlığını ilgilendiren
konularla meşgul değil RTE. Referandum
konularının sözünü bile etmiyor.
Sanki yakın günlerde darbe olasılığı
gündemdeymiş gibi:
Referandumda hayır derseniz darbelere evet
demiş olacaksınız. Evet derseniz darbelere
hayır diyeceksiniz diye meydanlarda bas bas
bağırıyor.
Oysa hayır dersen RTE’den kurtuluşun kapısı
aranacak: Ya evet dersen?
Demokratik numaralar içinde kırk katır mı,
kırk satır mı, sen beğen!..
[email protected]
SAYFA 7 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Ağustos
Oslo PB 23
Helsinki PB 28
Stockholm Y 21
Londra B 23
AmsterdamY 21
Brüksel Y 21
Paris Y 24
Bonn Y 23
Münih Y 20
Berlin Y 23
Budapeşte Y 25
Madrid A 35
Viyana Y 20
Belgrad Y 28
Sofya Y 29
Roma PB 27
Atina B 35
Zürih PB 22
Moskova Y 28
Aşkabat A 38
Taşkent A 37
Bakû B 39
Bişkek A 30
Tiflis B 37
Kahire B 40
Şam A 41
İstanbul PB 33
Edirne PB 36
Kocaeli PB 36
Çanakkale PB 31
İzmir A 33
Manisa A 37
Denizli A 35
Zonguldak A 30
Sinop A 31
Samsun PB 34
Trabzon PB 33
Giresun PB 33
Ankara A 39
Eskişehir A 35
Konya A 35
Sivas A 36
Antalya A 34
Adana A 37
Mersin A 35
Diyarbakır A 42
Şanlıurfa A 43
Mardin A 40
Siirt A 41
Hakkâri A 35
Van A 28
Kars A 30
Ülkemiz gene-
linde yağış bek-
lenmiyor. Kuzey
kesimler parçalı
ve çok bulutlu, di-
ğer yerler az bu-
lutlu ve açık ge-
çecek. Hava sı-
caklığı güney, iç
ve doğu bölge-
lerde mevsim
normallerinin 6 ila
8 derece üzerinde
seyretmeye de-
vam edecek.
II. Mahmut, yeniçeri
ocağını kaldırmaya daha
iktidarının başında niyetliydi,
ama yirmi yıla yakın bekledi
ve darbeyi 1826’da indirdi.
Taaa II. Osman (Genç
Osman)’a kadar giden bir
hesabın defteri dürülmüştü.
II. Mahmut da, Osmanlı da
çok beklemişlerdi.
Ne yapsınlardı, intikam
soğuk yenen bir yemekti.
Tarihimizde Vakayı
Hayriye (Hayırlı Vaka) olarak
anılan olayın ne kadar hayırlı
ne kadar zararlı olduğu
tartışmasında derinleşmek
isteyenler Taner Timur’un
“Osmanlı Yazıları”na,
dolayısıyla David
Urquhard’ın o konudaki
görüşlerine bakabilirler.
Ama bu konuda varılacak
yargı ne olursa olsun, şurası
kesindir ki, II. Mahmut
orduyu yenmişti.
Tarihimizin en büyük
reformcularından biri olarak
bilinen, yine hiç kimsenin ne
kadar buyurgan olduğu
konusunda en ufak bir
kuşkusunun bulunmadığı II.
Mahmut ya da diğer adıyla
Gâvur Padişah, tarihe
saltanatı sırasında en fazla
toprak kaybına uğranan
padişah olarak geçmişti.
Ordusunu yenen ve kendi
tarihine en büyük yenilen
olarak geçen II. Mahmut,
olayı kimsenin kendi
ordusuyla savaşıp zafer
kazanmasının mümkün
olmadığının en çarpıcı
örneklerinden biridir.
Balkan Savaşı’nın utanç
verici yenilgileri, siyasal
iktidar-ordu çekişmelerinin
ve nihayet siyasal iktidarı ele
geçirmekte olan ordunun
gırtlağına kadar siyasete
batmasının, bir ölçüde de,
ordudan korkan bir
müstebidin onu bilerek geri
bırakmasının sonucudur.
Balkan Savaşı, ordu-
iktidar savaşının galibinin
olmadığının en acı veren
kanıtlarından biridir.
Ordusu ile savaşmak
durumunda olan iktidarlar,
sonu ve galibi olmayan bir
sürecin içine girmişler
demektir.
Şu anda bu olgunun hazin
bir örneği yaşanıyor.
Kimilerinin ellerini
ovuşturduklarını, nihayet
orduyu yendiklerini
sandıklarını görüyorum.
Bu durumda susup bir
kenara çekilmenin anlamı
yok. Böyle düşünenler ile
iktidarlarını uyarmak gerek.
Onlara sesleniyorum:
- Canım kardeşim kimse
kendi ordusunu yenemez.
- Kendi ordusuna savaş
ilan etmek konumuna düşen
bir iktidar hiçbir yengi
göremez.
- Kendi devlet düzeniyle
savaşan bir ordu da, eninde
sonunda yenilmeye
mahkûmdur.
- Ama kendi ordusuna
savaş ilan edenler, kendi
ordularıyla savaşanlar, çok
kısa bir süre için, kendilerini
bir galibiyetin sahibi olarak
görebilirler, hatta kibrin
ahmak aynası önünde
şişinebilirler. Ne var ki, yengi
sanal ve geçicidir.
- Ordusunu yenen, daha
doğrusu yendiğini sanan,
kendisini başka yenilgilerin
kucağına atmış demektir.
- Unutma canım kardeşim
kimse ordusunu yenemez,
sen de yenemezsin! Tam
yendiğini sandığın anda, bir
bakarsın ki, sen kendin
yenilmişsin.
- Kime mi?
- Ya müstevliye, ya
teröriste, ya ayrılıkçıya ya da
faşizme...
- İşte o zaman anlarsın ki,
yengi sandığın gerçekte
hezimettir. Unutma
kardeşim kimse kendi
ordusunu yenemez, zaten
aklı başında kimse, yalnızca
düşmanlarını kazançlı
çıkaracak bir aymazlık
içinde, kendi ordusu ile
savaşa girmez.
[email protected]
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Kimse Kendi Ordusunu Yenemez!
DİYARBAKIR/ANTALYA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Diyarbakõr’õn Dicle ilçesinde
teröristlerle güvenlik
güçleri arasõnda çõkan ça-
tõşmada yaralanan er Ce-
mal Yalın şehit oldu. Şe-
hidin annesinin “Yandım
kuzum, bir tane ku-
zum...” diye ağõtlar yak-
masõ yürekleri dağladõ.
Dicle Emniyet Amirli-
ği binasõnõn arka tarafõna
ve bir polis noktasõna te-
röristlerce önceki gece
düzenlenen saldõrõda yaralanan er Yalõn, Di-
yarbakõr Asker Hastanesi’ndeki tüm müda-
halelere karşõn kurtarõlamayarak şehit düş-
tü. Şehit için Diyarbakõr Asker Hastane-
si’nde tören düzenlendi. Törene İçişleri Ba-
kanõ Beşir Atalay da katõldõ. Şehit erin ce-
nazesi törenin ardõndan memleketine gön-
derildi. Muhasebecilik yapan ve 70 gün ön-
ce askere giden jandarma er Yalõn’õn Antal-
ya’nõn Göçerler Mahallesi’nde yaşayan ai-
lesi acõ haberle sarsõldõ. Yalõn’õn askere git-
meden önce yağlõ boyayla yazdõğõ, “Her-
kes asker olur ama jandarma olamaz.
90/2 Cemal Yalın” yazõsõ dikkat çekti.
Terhisine 15 gün kalmıştı
Ağrõ Dağõ’nõn 2 bin 600 rakõmõnda arazi
arama ve taramasõ yapar-
ken, terör örgütüyle giri-
len çatõşmada şehit olan
jandarma er Serkan Öz-
pınar (22), Aydõn’õn
Germencik ilçesine bağlõ
Karaağaçlõ köyünde top-
rağa verildi. Terhisine 15
gün kaldõğõ bildirilen şe-
hit babasõ Mehmet Öz-
pınar, “Bu terörün Al-
lah belasını versin. Va-
tan sağ olsun” dedi.
Anne Gülsüm Özpõnar da, “Sekiz aydır
görmedim, hasret gittim” diye konuştu.
İstanbul Haber Servisi - Al-
manya’daki Deniz Feneri e.V.
davasõnda “asıl failler” olarak ni-
telenen Kanal 7 Yönetim Kurulu
Başkanõ Zekeriya Karaman’õn
sahibi olduğu Beyaz Holding’e
bağlõ şirketler, İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi’nin (İBB) sanat
ve meslek edindirme kursu İS-
MEK’in son 6 yõlda açtõğõ tüm
ihaleleri aldõ.
“2010-2011 Öğretim Yılı İs-
tanbul Sanat ve Meslek Eğitimi
(İSMEK) Kursları ve Semi-
nerleri Hizmet Alım” ihalesine
yapõlan itiraz nedeniyle, İBB söz
konusu işin temmuz-ekim döne-
mini ayrõ bölüm halinde davet
yöntemine göre ihale etti.
27 Temmuz 2010 tarihinde
sözleşmesi imzalanan İSMEK
ihalesini, 11 milyon 656 bin 773
TL’yle Beyaz Holding’e ait Lapis
Eğitim Organizasyon firmasõ al-
dõ. Beyaz Holding’in Yönetim
Kurulu Başkanõ ise Karaman. İS-
MEK ihalelerini son 6 yõldõr At-
las Pazarlama, Medya Basõm
Reklam, Merkez Medya, Etkin
Eğitim firmalarõ aldõ. Firmalarõn
isimleri değişse de ana şirket hep
Beyaz Holding oldu. Geçen yõla
ait ihaleyi 58.996.509 TL’ye “Et-
kin Eğitim” firmasõ almõştõ.
Has Organizasyon adlõ şirket,
Hizmet Alõmõ ihalesini, Kamu
İhale Kurumu’na (KİK) şikâyet
etti. Şikâyetin incelenmesi sõra-
sõnda İSMEK kurslarõndaki ça-
lõşmalarõn aksamamasõ için İBB
işin bir bölümünü davet yönte-
miyle yeniden ihale etti.
Has firmasõnõn yaptõğõ şikâye-
ti değerlendiren KİK 2 Ağustos
2010 tarihinde ana ihaleyi iptal et-
ti. KİK’nin kendi internet site-
sinden yapõlan duyuruya göre,
ihalenin iptal edildiği belirtilme-
sine karşõn henüz karar metni
yayõmlanmadõ. Karar metni ya-
yõmlandõğõnda iptal gerekçesi de
kamuoyuna yansõyacak.
Şehit er Cemal Yalõn’õn annesi ‘Yandõm kuzum’ diye ağõtlar yaktõ
Yine yürekler dağlandõ
Şehit er Cemal
Yalın’ın annesini
yakınları teselli
etmeye çalıştı.
(Fotoğraf: AA)
Cemal Yalın
Serkan Özpınar
İSMEK’in ihalesi aynı adrese
İstanbul Emniyet Müdürlüğü bün-
yesinde bulunan Özel Harekât polis-
leri Güneydoğu ve Doğu’daki illere
geçici görevle gönderiliyor. İstanbul
Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın
polislerini uğurlamak için Atatürk
Havalimanõ içinde bulunan Özel Ha-
rekât Şube Müdürlüğü’nü ziyaret et-
ti. Çapkõn, “Bu görev süresi bazen
30 bazen 45 gün oluyor. Batıdaki
illerimizin hemen hepsinden arka-
daşlarımız nöbet şeklinde gidiyor-
lar. Yarın (bugün) gidecekler. Bu-
gün (dün) geldik, onlarla oturaca-
ğız ve uğurlayacağız” dedi.
POLİSLERİ ÇAPKIN
UĞURLADI
Yurt Haberler Servisi - Van Em-
niyet Müdürlüğü’nce kent merkezin-
de faaliyet yürüten Delila Gençlik
Merkezi’ne düzenlenen operasyonda
gözaltõna alõnan ve adliyeye sevk edi-
len zanlõlardan N.Ö, R.Y, A.Ş. tutuk-
landõ, O.A. ise tutuksuz yargõlanmak
üzere serbest bõrakõldõ. Hakkâri Vali-
liği’nce, Helin Vadisi’nde, Depin po-
lis kontrol noktasõna yapõlan saldõrõ
sonrasõ 2’si kadõn 4 teröristin öldürül-
düğü açõklandõ. Yurtta önceki gece
yaşanan çatõşma ve operasyonlarda 7
terörist öldürülürken, son 3 günde 12
teröristin teslim olduğu bildirildi.
OPERASYONLAR
SÜRÜYOR
Belediye ihaleleri, Deniz Feneri e.V. davasõ faillerinden Karaman’a veriliyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Av-
cılar’da Tahtakale Parkı’nın açılışına katıldı.
“Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganıyla karşıla-
nan CHP lideri, bugün CHP Genel Başkanı
olarak geldiğini, bir dahaki sefere Başbakan
olarak geleceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Ezilm-
işlerin, yoksulların temsilcisi olacağım. Tür-
kiye’de bir tek çocuk yatağa aç girmeyecek”
dedi. 12 Eylül’de gerçekleştirilecek olan ana-
yasa değişikliği referandumuna da değinen Kı-
lıçdaroğlu, “Siz parlamentoda hayali ihracatçı
milletvekili ister misiniz? O zaman 12 Eylül
geliyor, oylarınız ‘hayırlı’ olsun” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu açılışın ardından bir sünnet şö-
lenine katılmak için alandan ayrıldı.
Erdoğan Obama ile görüştü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanõ
Barack Obama ile telefonla görüştü. Başbakan-
lõk Basõn Merkezi’nin internet sitesinden yapõ-
lan açõklamada, “Sayõn Obama’nõn aramasõyla
gerçekleşen görüşmede başta Irak olmak üzere
bölgemizdeki gelişmeler hakkõnda karşõlõklõ gö-
rüş alõşverişinde bulunulmuştur” denildi.
Yıkılan evde bomba bulundu
MANİSA (AA) - Manisa’nõn Ahmetli İl-
çesinde bulunan harabe haldeki tek katlõ müsta-
kil ev, Ahmetli Belediyesi’nin yol çalõşmasõ ne-
deniyle belediye görevlileri tarafõndan yõkõlma-
ya başlandõ. A.C.A, kõsmen yõkõlan evdeki ah-
şaplarõ odun olarak almak için eve girdi. Evde
bir adet el bombasõ olduğunu gören A.C.A, yet-
kililere haber verdi. Olay yerine çağrõlan güven-
lik güçleri bombayõ imha edilmek üzere aldõ.
TRT’den Hiroşima gafı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ja-
ponya’nõn Hiroşima kentine 6 Ağustos 1945
tarihinde ABD tarafõndan atõlan atom bom-
basõyla hayatõnõ kaybeden 140 bin kişi, ABD
başta olmak üzere pek çok nükleer bomba
sahibi ülkenin temsilcilerinin de ilk kez ka-
tõldõğõ törenlerle anõldõ. 65. yõl anma töreni
ile ilgili yayõnõnda TRT spikerinin, “kutla-
ma” ifadesini kullanmasõ dikkati çekti.
İstanbul’da CHP rüzgârõ
Fotoğraflar:VEDATARIK