19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Hem onlardan korkmuşlar hem de bütün densizlikleriyle kullanmak istemişlerdir. Buna hayır diyenler, insanlığın gelişiminde motor güç olmuştur. Onlar, yerine göre, kendilerini feda etmekten çekinmemişlerdir. Mutlak güç, beraberinde hep mutlak yozlaşmayı getirmiştir. Halk yığınlarının çaresizliğini, “bu gidişe hayır” diyenler yönlendirip enerjiye çevirmiştir. Bu alanda verilebilecek onlarca örnekten biri “dâhi hümanist” İngiliz Yargıç Thomas More’dur. “Utopia” adlı eseriyle 500 yıl sonra bugün bile güncel olan Thomas More, tarihin en güçlü hayırcılarındandır. Yargıç babasından etkilenen ve iyi bir hukuk eğitimi alan Thomas More kısa sürede yükselir, Lordlar Kamarası Başkanı ve Adalet Bakanı olur. Ancak dürüst bir hukukçu ruhunu hiç yitirmez. Bu özelliği toplum katında da güçlü kılar onu. 1532’de Kral 8. Henry, kendisini kilise dahil bütün güçlerin üzerinde gören, mutlak karar verici haline getiren bir yasa hazırlattı. Kralın hışmını da bilen More, bunu öğrenir öğrenmez, çok da öne çıkma hesabı yapmadan, vicdanının sesini dinledi ve devlet görevlerinden ayrıldı. Salt hukukçu unvanı kaldı. Kral, parlamentonun onayıyla yetinmek istemiyordu. Dönemin ileri gelenlerinin de yasanın altına imza koymasını istedi. More “hayır” dedi. Kral ısrar etti. More, “Bir kişinin imzasının ne değeri var” diye sorunca, 8. Henry’nin yanıtı şu oldu: “Siz namuslusunuz, herkes de bunu kabul ediyor. O yüzden. İmzanız bana lazım.” More, bunun karşılığının ne olduğunu bildiği halde yine “hayır” dedi. Hapse atıldı. Gelen haberciler More’a, “Pişmanım de, kral seni affedecek” uyarısını yaptı. More “İnsanın vicdanını özgür bırakın” karşılığını verdi. More’u önce hapse attılar, sonra yargılama kararı aldılar. Ölüm cezasına çarptırılmadan önceki son sözleri şu oldu: “Bu yasaya evet dersem, ruhumu yitireceğim. Hayır dersem bedenimi. Ruhumu yıkmaktansa bedenimi yıkmaya çoktan razıyım...” More, 1535’te boynu vurulmak üzereyken cellada espri yapmayı da ihmal etmedi: “Sadece boynumu keseceksin. Sakalımı kesme, o vatana ihanet etmedi...” 5 asır önce, kadın erkek eşitliğini isteyen, eğitim parasız olmalı diyen, siyasal demokrasisinin yanına ekonomi demokrasisi de isteyen More, kralın yasa dayatmasına hayır diyerek bütün düşüncelerini büyüttü! Bugün Türkiye üzerinde sorumluluk taşıyanların mutlak iktidar kurmak isteyenlere hayır deme görevi var. H’si haksızlığa karşı olsun... A’sı alçaklığa karşı olsun... Y’si yozlaşmaya karşı olsun... I’sı ıssızlığa karşı olsun R’si riyakârlığa karşı olsun... Bu düzenbaz gidişe yanıtınız hayır olsun... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada ...yüreği geniş medya genelde; YAŞ olaylarının demokratik bir düzen içinde ordu - asker arasındaki heyecan verici bir tartışma gibi görüyor, haberlere bu gözle bakıyor ve... kamuoyuna bu açıdan yansıtıyor. Uluslararası haber ajanslarından AFP, “son rauntta orduyu yendiğini” yayıyor. Bir diğeri, AP haber ajansı ise “ordunun politik gücünün azaldığının altını çizdiğini” bildirdi. Arap medyası elbette Türk ordusuna karşı, elbette İslam yörüngesinde olan AKP’yi alkışlıyor. Tabii iç ve dış medyada hükümetin tasfiyeyi gerçekleştirerek TSK’yi denetimine almayı amaçladığını değil yazan, dokunan yok! TSK’yi karalayan, AKP’nin gerçek hedefini görmezden gelenlerin Mümtaz Soysal Hoca’nın dün Cumhuriyet’teki bugünkü duruma gelmemizi analiz eden “Çatırtı” başlıklı yazısının ilk iki paragrafını okumalarını salık veririz. Şöyle diyor Mümtaz Hoca: “Cumhuriyet çatırdıyor. Sanki içte ve dışta birtakım adamlar el ele vermişler, 1920’den beri temel kurumları ve ilkeleriyle bin bir çaba, özveri, hatta şehadet üst üste eklenerek kurulmuş harika bir devleti çökertmek için bütün habisliklerini sergilemekteler neredeyse... Bazıları yıllardır sahte kimliklerinin kuytularında sakladıkları niyetlerini gerçekleştirme zamanının geldiğini görüp harekete geçmiş durumda...” Hükümetin gerçek amacını TV’lerde yüksek sesle söyleyen o kadar az yazar - gazeteci var ki... Önceki gece CNN Türk’te tanık olduk. Programı yöneten Şirin Payzın’ı memnun etmeyen konuşmayı YAŞ karar ve olaylarını yorumlayan arkadaşımız Orhan Bursalı yaptı. KKK’ye atanmasının söz konusu olduğu gün acil kodla internet andıçlığı soruşturmasında savcılığın Hasan Iğsız Paşa’yı ifadeye çağırmasını hükümetle yargı birlikteliğine bağladı. Hükümetin, askeri egemenliği altına almaya çalıştığını söyledi. Programa katılanlardan hiçbirinden Orhan Bursalı arkadaşımızın gerçekleri içeren yorumunu doğrulayan tek bir sözcük işitmedik. Asker konusunun referanduma malzeme yapıldığına değinenler oluyor. Fakat ne muhalefetimiz ne de medyamız iltifat etmiyor bu görüşe. Oysa RTE referandumun ana konularını bir yana itti. Halka soruyor: 12 Eylül’de ulus iradesine el koyan darbeleri istemediğini kanıtlamak için referandumda evet diyecek misin diye soruyor. 1960’lardan beri istismar edilen Adnan Menderes’e benzetiyor kendini. Bu yola baş koymuş da, beyaz gömlek giymiş de... Halkın duygularını sömüren nutuklar atıyor. Tam bir demagog, olayları saptırma sanatında usta! Referandumun işçiyi, memuru, sosyal yaşamı, yargının bağımsızlığını ilgilendiren konularla meşgul değil RTE. Referandum konularının sözünü bile etmiyor. Sanki yakın günlerde darbe olasılığı gündemdeymiş gibi: Referandumda hayır derseniz darbelere evet demiş olacaksınız. Evet derseniz darbelere hayır diyeceksiniz diye meydanlarda bas bas bağırıyor. Oysa hayır dersen RTE’den kurtuluşun kapısı aranacak: Ya evet dersen? Demokratik numaralar içinde kırk katır mı, kırk satır mı, sen beğen!.. [email protected] SAYFA 7 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Ağustos Oslo PB 23 Helsinki PB 28 Stockholm Y 21 Londra B 23 AmsterdamY 21 Brüksel Y 21 Paris Y 24 Bonn Y 23 Münih Y 20 Berlin Y 23 Budapeşte Y 25 Madrid A 35 Viyana Y 20 Belgrad Y 28 Sofya Y 29 Roma PB 27 Atina B 35 Zürih PB 22 Moskova Y 28 Aşkabat A 38 Taşkent A 37 Bakû B 39 Bişkek A 30 Tiflis B 37 Kahire B 40 Şam A 41 İstanbul PB 33 Edirne PB 36 Kocaeli PB 36 Çanakkale PB 31 İzmir A 33 Manisa A 37 Denizli A 35 Zonguldak A 30 Sinop A 31 Samsun PB 34 Trabzon PB 33 Giresun PB 33 Ankara A 39 Eskişehir A 35 Konya A 35 Sivas A 36 Antalya A 34 Adana A 37 Mersin A 35 Diyarbakır A 42 Şanlıurfa A 43 Mardin A 40 Siirt A 41 Hakkâri A 35 Van A 28 Kars A 30 Ülkemiz gene- linde yağış bek- lenmiyor. Kuzey kesimler parçalı ve çok bulutlu, di- ğer yerler az bu- lutlu ve açık ge- çecek. Hava sı- caklığı güney, iç ve doğu bölge- lerde mevsim normallerinin 6 ila 8 derece üzerinde seyretmeye de- vam edecek. II. Mahmut, yeniçeri ocağını kaldırmaya daha iktidarının başında niyetliydi, ama yirmi yıla yakın bekledi ve darbeyi 1826’da indirdi. Taaa II. Osman (Genç Osman)’a kadar giden bir hesabın defteri dürülmüştü. II. Mahmut da, Osmanlı da çok beklemişlerdi. Ne yapsınlardı, intikam soğuk yenen bir yemekti. Tarihimizde Vakayı Hayriye (Hayırlı Vaka) olarak anılan olayın ne kadar hayırlı ne kadar zararlı olduğu tartışmasında derinleşmek isteyenler Taner Timur’un “Osmanlı Yazıları”na, dolayısıyla David Urquhard’ın o konudaki görüşlerine bakabilirler. Ama bu konuda varılacak yargı ne olursa olsun, şurası kesindir ki, II. Mahmut orduyu yenmişti. Tarihimizin en büyük reformcularından biri olarak bilinen, yine hiç kimsenin ne kadar buyurgan olduğu konusunda en ufak bir kuşkusunun bulunmadığı II. Mahmut ya da diğer adıyla Gâvur Padişah, tarihe saltanatı sırasında en fazla toprak kaybına uğranan padişah olarak geçmişti. Ordusunu yenen ve kendi tarihine en büyük yenilen olarak geçen II. Mahmut, olayı kimsenin kendi ordusuyla savaşıp zafer kazanmasının mümkün olmadığının en çarpıcı örneklerinden biridir. Balkan Savaşı’nın utanç verici yenilgileri, siyasal iktidar-ordu çekişmelerinin ve nihayet siyasal iktidarı ele geçirmekte olan ordunun gırtlağına kadar siyasete batmasının, bir ölçüde de, ordudan korkan bir müstebidin onu bilerek geri bırakmasının sonucudur. Balkan Savaşı, ordu- iktidar savaşının galibinin olmadığının en acı veren kanıtlarından biridir. Ordusu ile savaşmak durumunda olan iktidarlar, sonu ve galibi olmayan bir sürecin içine girmişler demektir. Şu anda bu olgunun hazin bir örneği yaşanıyor. Kimilerinin ellerini ovuşturduklarını, nihayet orduyu yendiklerini sandıklarını görüyorum. Bu durumda susup bir kenara çekilmenin anlamı yok. Böyle düşünenler ile iktidarlarını uyarmak gerek. Onlara sesleniyorum: - Canım kardeşim kimse kendi ordusunu yenemez. - Kendi ordusuna savaş ilan etmek konumuna düşen bir iktidar hiçbir yengi göremez. - Kendi devlet düzeniyle savaşan bir ordu da, eninde sonunda yenilmeye mahkûmdur. - Ama kendi ordusuna savaş ilan edenler, kendi ordularıyla savaşanlar, çok kısa bir süre için, kendilerini bir galibiyetin sahibi olarak görebilirler, hatta kibrin ahmak aynası önünde şişinebilirler. Ne var ki, yengi sanal ve geçicidir. - Ordusunu yenen, daha doğrusu yendiğini sanan, kendisini başka yenilgilerin kucağına atmış demektir. - Unutma canım kardeşim kimse ordusunu yenemez, sen de yenemezsin! Tam yendiğini sandığın anda, bir bakarsın ki, sen kendin yenilmişsin. - Kime mi? - Ya müstevliye, ya teröriste, ya ayrılıkçıya ya da faşizme... - İşte o zaman anlarsın ki, yengi sandığın gerçekte hezimettir. Unutma kardeşim kimse kendi ordusunu yenemez, zaten aklı başında kimse, yalnızca düşmanlarını kazançlı çıkaracak bir aymazlık içinde, kendi ordusu ile savaşa girmez. [email protected] DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Kimse Kendi Ordusunu Yenemez! DİYARBAKIR/ANTALYA (Cumhuri- yet Bürosu) - Diyarbakõr’õn Dicle ilçesinde teröristlerle güvenlik güçleri arasõnda çõkan ça- tõşmada yaralanan er Ce- mal Yalın şehit oldu. Şe- hidin annesinin “Yandım kuzum, bir tane ku- zum...” diye ağõtlar yak- masõ yürekleri dağladõ. Dicle Emniyet Amirli- ği binasõnõn arka tarafõna ve bir polis noktasõna te- röristlerce önceki gece düzenlenen saldõrõda yaralanan er Yalõn, Di- yarbakõr Asker Hastanesi’ndeki tüm müda- halelere karşõn kurtarõlamayarak şehit düş- tü. Şehit için Diyarbakõr Asker Hastane- si’nde tören düzenlendi. Törene İçişleri Ba- kanõ Beşir Atalay da katõldõ. Şehit erin ce- nazesi törenin ardõndan memleketine gön- derildi. Muhasebecilik yapan ve 70 gün ön- ce askere giden jandarma er Yalõn’õn Antal- ya’nõn Göçerler Mahallesi’nde yaşayan ai- lesi acõ haberle sarsõldõ. Yalõn’õn askere git- meden önce yağlõ boyayla yazdõğõ, “Her- kes asker olur ama jandarma olamaz. 90/2 Cemal Yalın” yazõsõ dikkat çekti. Terhisine 15 gün kalmıştı Ağrõ Dağõ’nõn 2 bin 600 rakõmõnda arazi arama ve taramasõ yapar- ken, terör örgütüyle giri- len çatõşmada şehit olan jandarma er Serkan Öz- pınar (22), Aydõn’õn Germencik ilçesine bağlõ Karaağaçlõ köyünde top- rağa verildi. Terhisine 15 gün kaldõğõ bildirilen şe- hit babasõ Mehmet Öz- pınar, “Bu terörün Al- lah belasını versin. Va- tan sağ olsun” dedi. Anne Gülsüm Özpõnar da, “Sekiz aydır görmedim, hasret gittim” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - Al- manya’daki Deniz Feneri e.V. davasõnda “asıl failler” olarak ni- telenen Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman’õn sahibi olduğu Beyaz Holding’e bağlõ şirketler, İstanbul Büyük- şehir Belediyesi’nin (İBB) sanat ve meslek edindirme kursu İS- MEK’in son 6 yõlda açtõğõ tüm ihaleleri aldõ. “2010-2011 Öğretim Yılı İs- tanbul Sanat ve Meslek Eğitimi (İSMEK) Kursları ve Semi- nerleri Hizmet Alım” ihalesine yapõlan itiraz nedeniyle, İBB söz konusu işin temmuz-ekim döne- mini ayrõ bölüm halinde davet yöntemine göre ihale etti. 27 Temmuz 2010 tarihinde sözleşmesi imzalanan İSMEK ihalesini, 11 milyon 656 bin 773 TL’yle Beyaz Holding’e ait Lapis Eğitim Organizasyon firmasõ al- dõ. Beyaz Holding’in Yönetim Kurulu Başkanõ ise Karaman. İS- MEK ihalelerini son 6 yõldõr At- las Pazarlama, Medya Basõm Reklam, Merkez Medya, Etkin Eğitim firmalarõ aldõ. Firmalarõn isimleri değişse de ana şirket hep Beyaz Holding oldu. Geçen yõla ait ihaleyi 58.996.509 TL’ye “Et- kin Eğitim” firmasõ almõştõ. Has Organizasyon adlõ şirket, Hizmet Alõmõ ihalesini, Kamu İhale Kurumu’na (KİK) şikâyet etti. Şikâyetin incelenmesi sõra- sõnda İSMEK kurslarõndaki ça- lõşmalarõn aksamamasõ için İBB işin bir bölümünü davet yönte- miyle yeniden ihale etti. Has firmasõnõn yaptõğõ şikâye- ti değerlendiren KİK 2 Ağustos 2010 tarihinde ana ihaleyi iptal et- ti. KİK’nin kendi internet site- sinden yapõlan duyuruya göre, ihalenin iptal edildiği belirtilme- sine karşõn henüz karar metni yayõmlanmadõ. Karar metni ya- yõmlandõğõnda iptal gerekçesi de kamuoyuna yansõyacak. Şehit er Cemal Yalõn’õn annesi ‘Yandõm kuzum’ diye ağõtlar yaktõ Yine yürekler dağlandõ Şehit er Cemal Yalın’ın annesini yakınları teselli etmeye çalıştı. (Fotoğraf: AA) Cemal Yalın Serkan Özpınar İSMEK’in ihalesi aynı adrese İstanbul Emniyet Müdürlüğü bün- yesinde bulunan Özel Harekât polis- leri Güneydoğu ve Doğu’daki illere geçici görevle gönderiliyor. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın polislerini uğurlamak için Atatürk Havalimanõ içinde bulunan Özel Ha- rekât Şube Müdürlüğü’nü ziyaret et- ti. Çapkõn, “Bu görev süresi bazen 30 bazen 45 gün oluyor. Batıdaki illerimizin hemen hepsinden arka- daşlarımız nöbet şeklinde gidiyor- lar. Yarın (bugün) gidecekler. Bu- gün (dün) geldik, onlarla oturaca- ğız ve uğurlayacağız” dedi. POLİSLERİ ÇAPKIN UĞURLADI Yurt Haberler Servisi - Van Em- niyet Müdürlüğü’nce kent merkezin- de faaliyet yürüten Delila Gençlik Merkezi’ne düzenlenen operasyonda gözaltõna alõnan ve adliyeye sevk edi- len zanlõlardan N.Ö, R.Y, A.Ş. tutuk- landõ, O.A. ise tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Hakkâri Vali- liği’nce, Helin Vadisi’nde, Depin po- lis kontrol noktasõna yapõlan saldõrõ sonrasõ 2’si kadõn 4 teröristin öldürül- düğü açõklandõ. Yurtta önceki gece yaşanan çatõşma ve operasyonlarda 7 terörist öldürülürken, son 3 günde 12 teröristin teslim olduğu bildirildi. OPERASYONLAR SÜRÜYOR Belediye ihaleleri, Deniz Feneri e.V. davasõ faillerinden Karaman’a veriliyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Av- cılar’da Tahtakale Parkı’nın açılışına katıldı. “Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganıyla karşıla- nan CHP lideri, bugün CHP Genel Başkanı olarak geldiğini, bir dahaki sefere Başbakan olarak geleceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Ezilm- işlerin, yoksulların temsilcisi olacağım. Tür- kiye’de bir tek çocuk yatağa aç girmeyecek” dedi. 12 Eylül’de gerçekleştirilecek olan ana- yasa değişikliği referandumuna da değinen Kı- lıçdaroğlu, “Siz parlamentoda hayali ihracatçı milletvekili ister misiniz? O zaman 12 Eylül geliyor, oylarınız ‘hayırlı’ olsun” diye konuştu. Kılıçdaroğlu açılışın ardından bir sünnet şö- lenine katılmak için alandan ayrıldı. Erdoğan Obama ile görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanõ Barack Obama ile telefonla görüştü. Başbakan- lõk Basõn Merkezi’nin internet sitesinden yapõ- lan açõklamada, “Sayõn Obama’nõn aramasõyla gerçekleşen görüşmede başta Irak olmak üzere bölgemizdeki gelişmeler hakkõnda karşõlõklõ gö- rüş alõşverişinde bulunulmuştur” denildi. Yıkılan evde bomba bulundu MANİSA (AA) - Manisa’nõn Ahmetli İl- çesinde bulunan harabe haldeki tek katlõ müsta- kil ev, Ahmetli Belediyesi’nin yol çalõşmasõ ne- deniyle belediye görevlileri tarafõndan yõkõlma- ya başlandõ. A.C.A, kõsmen yõkõlan evdeki ah- şaplarõ odun olarak almak için eve girdi. Evde bir adet el bombasõ olduğunu gören A.C.A, yet- kililere haber verdi. Olay yerine çağrõlan güven- lik güçleri bombayõ imha edilmek üzere aldõ. TRT’den Hiroşima gafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ja- ponya’nõn Hiroşima kentine 6 Ağustos 1945 tarihinde ABD tarafõndan atõlan atom bom- basõyla hayatõnõ kaybeden 140 bin kişi, ABD başta olmak üzere pek çok nükleer bomba sahibi ülkenin temsilcilerinin de ilk kez ka- tõldõğõ törenlerle anõldõ. 65. yõl anma töreni ile ilgili yayõnõnda TRT spikerinin, “kutla- ma” ifadesini kullanmasõ dikkati çekti. İstanbul’da CHP rüzgârõ Fotoğraflar:VEDATARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle