19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 7 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Darbe Tehdidi Yokken’ Eski CHP Genel Başkanı Baykal’ın YAŞ süreci içinde yaşananlara ilişkin soruları yanıtlarken, “darbe tehdidi yokken” saptamasının altını çizmek gerek... Gerçekten de TSK-AKP iktidarı çatışmasına, günlerdir medyanın tek gündem maddesi olmasına karşın, piyasalar bu büyük krizle bağlantılı sarsılmıyor. Dahası ağırlıklı siyasi irade, iktidar cephesinin kimi sözcüleri, öncelikle darbe tehdidi olmadığı için YAŞ tartışmaları, atamalarının uzaması sürecinin bir tehdit oluşturmadığını söylüyorlar. Aykırı görüş belirtenler ise zaten AKP iktidarının askeri darbe tehdidinin ortadan kalkması sürecinde, TSK içinde bir operasyon girişimini gündemine aldığını vurguluyor. AKP iktidarlarının, TSK kaynaklı kendilerine yönelik gördükleri çıkışlarda zamanında kullanmadığı iktidar yetki ve gücünü, bu tehditler ortadan kalktıktan sonra, hele de yargı üzerinden kullanmaya kalkışmasının ağır, krizi büyüten sonuçları üzerinde duruyorlar. Deniz Baykal’ı dün basına açıklama yapmaya iten gelişmenin kendisi bile yeterince çarpıcı. Özel yargının özel savcısının, yasal, hukuksal yetkisi söz konusu değilken Baykal’ın Ergenekon sorgulaması kapsamında adının geçirilmesi üzerine yaptığı açıklamada Baykal, söz konusu yasadışı dinleme kaydındaki konuşmasının, bir dava bağlantılı Anayasa Mahkemesi’nin karar alma sürecine ilişkin bir hukuksal bilgi edinme çerçevesinde olduğunu bildirdi. Düşünün ki bir parti başkanının teknik bir bilgi edinme telefon konuşması kaydı, şu günlerde Ergenekon davası kapsamında hakkında dava açılabileceği zannı veren bir habere konu olabildi. Yaşadığımız, arapsaçına dönen TSK’nin komuta kademelerinin görevlendirilmesine ilişkin YAŞ krizinin de özü, YAŞ toplantılarının öncesinde, zamanlaması çok çarpıcı, yine aynı özel yargı eliyle, yine Ergenekon davaları kapsamında ortaya çıkan iddianameler, yargılama öncesi tutuklamalar, yakalama kararları değil mi? İktidar cephesinin ortak korosu suçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın, adları bir biçimde sorgulamalara, iddianamelere karışmış tüm TSK üyelerinin, açığa alınma işlemi benzeri bir uygulama ile YAŞ terfi hatta bekletme kararları kapsamı dışında tutulmaları gerektiğini savlıyorlar. Hükümet, Cumhurbaşkanı ve Başbakan bu çerçevede TSK tarafından hazırlanmış atamalar listesine karşı çıkınca, YAŞ krizi kördüğümü ortaya çıkmış bulunuyor. Hükümetin TSK atamaları, YAŞ kararlarına ilişkin yetkileri tartışma gündeminin konusu değil. Tartışmalarda, siyasi iradenin askeri iradenin üstünde olduğuna itiraz eden de çıkmıyor. İtiraz, bağımsız yargı adına, sivil özel mahkeme eliyle atamalar aşamasında ortaya çıkan iddianamelerle, TSK kriterleri içinde çok önemli ve anlamlı olan atama kararnamelerinde domino taşları etkisinde değişikliklerin gündeme gelmesi. En üst görevlerden başlayarak çok sayıda, yüzlerce üst görevde komutan için sadece bu YAŞ kararları kapsamında da değil, geleceğe dönük tüm hakların, görevlerin geriye dönüşü olmayacak biçimde ortadan kalkması... Ergenekon başlığı altındaki iddianamelerde suçlanan açılmış sayısız dava, iddianameler gerçeği karşısında, ortalıkta darbenin kendisi olmasa da hukuk dili ile nakıs teşebbüs sürecinde, darbe girişimi söz konusu iken; özel sivil yargının suçladığı bugüne kadar açılmış davalarda aradan aylar yıllar geçmiş, sonuçlanmış bir dava olmasa da çok sayıda yargılanan için çok ağır insan hakları, hukuk ihlallerinin söz konusu olmasına da bakılmaksızın; aylar, yıllar yargısız infaz niteliğinde tutukluluklar da yaşanıyorken, binlerce sayfalık, on binlerce ek belgeli yeni YAŞ öncesi iddianamelerle çok sayıda TSK komutanı da yeni yargılamalar, davalar kapsamına alınmış bulunuyor.. AKP iktidarı işte bu tabloda, bağımsız yargıyı, hukuku gerekçe yaparak TSK operasyonunu gündeme getiriyor. Yandaş medyası, yorumcuları ile olay; “hükümet operasyonu, direnci ile TSK’nin darbecilerden temizlenmesi”.. Karşı çıkanlar tam da bu nedenle, hükümetin yargı üzerinden operasyon hamlesini, sivil darbenin yeni bir süreci olarak açıklıyor. İddianamelerde ismi açıklanmayan meçhul tanıklarla, yargı sürecinden geçmemiş, kanıtlanmamış suçlamalarla en üst rütbelere uzanan bir halkada yüzlerce komutan darbeci olarak karalanmakla kalmıyorlar, ilerde aklansalar da geri dönüşü olmayacak bir biçimde mesleklerinden oluyor. TSK açısından önemli olanı ise kişilerin mağduriyetlerinin çok ötesinde, kimsenin anlamını tartışamayacağı çok kurumsal, teknik, uzmanlık, liyakat isteyen bir emir komuta zinciri içindeki kurum işleyişinin ilkelerinin, özerkliğinin ayaklar altına alınması.. Türkiye, tam da ABD Irak’tan askerlerini çekerken, Ortadoğu’daki büyük kargaşa, içerde PKK terörü ile sıcak savaşta iken, bu yaşadıklarımız ne? Emperyal güç odaklarının askeri darbeleri desteklemekten vazgeçtikleri, sivil darbelerle iş yaptıkları bir süreçte; Türkiye eski askeri darbecilerin kalıntılarından mı temizleniyor, yoksa sivil darbecilere kıskıvrak teslim edilmek mi isteniyor? [email protected] Rusya’nõn ihracatõ durdurmasõyla dünyada fiyatlar uçtu; ithalat faturasõnõn yüzde 50 artmasõ bekleniyor Buğday krizi Türkiye’yi vurur EN ÇOK RUSYA’DAN ALIYORUZ Türkiye, 2009’da 27 ülkeden 902 milyon dolarlık buğday ithal et- ti. Bu ülkeler arasında Rusya, Almanya, Kazakistan, Ukrayna ve Yunanistan başı çekiyor. Türkiye, geçen yıl Rusya’dan 521 mil- yon dolar, Almanya’dan 102 milyon dolar, Kazakistan’dan 70 milyon dolar, Ukrayna’dan 51 milyon dolar, Yunanistan’dan ise 32 milyon dolarlık buğday ithal etti. Türkiye son 10 yılda toplam 3 milyar 858 milyon dolarlık buğday ve mahlut ithalatı yaptı. Uluslararası Hububat Konseyi’nin (IGC) raporuna göre, dünya buğday stoklarının ilk kez 200 milyon tonu geçmesi bekleniyor. Geçen sezon 677 milyon ton düzeyinde gerçekleş- tiği belirtilen dünya buğday üretiminin, Temmuz 2010/Hazi- ran 2011 döneminde, 664 milyon tona gerileyeceği öngörülü- yor. Aynı dönemler içinde tüketimin ise 9 milyon artışla 658 milyon tona ulaşması tahmin ediliyor. ZMO Başkanõ Günaydõn, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna’dan önemli miktarlarda buğday ithal ettiğini ifade ederek Rusya’da patlak veren buğday krizinden Türkiye’nin de etkileneceğini belirtti. Bu yõl 2 milyon ton buğday ithalatõ yapacak Türkiye’nin dõşa bağõmlõlõğõ giderek artõyor. PELİN ÜNKER Rusya’da görülen büyük kuraklõk ve orman yangõn- larõ nedeniyle birçoğumuzun temel gõda maddesi buğdayõn fiyatlarõ dünya piyasalarõnda neredeyse son iki yõlõn en yüksek düzeyine ulaştõ. Bu durumun ta- rõmda giderek dõşa bağõmlõ hale gelen Türkiye’yi et- kilemesi kaçõnõlmaz görünüyor. Tarõm Bakanlõğõ haziranda buğday rekoltesini 21 milyon ton olarak açõklasa da aşõrõ yağõşlarõn ge- tirdiği hastalõk ve süne zararlõsõndan dolayõ re- koltenin daha düşük gelmesi bekleniyor. Bu da yeterli stoğu bulunmayan Türkiye’nin fahiş fi- yatlarla buğday ithal edeceği anlamõna geliyor. Ziraat Mühendisleri Odasõ (ZMO) Başkanõ Gökhan Günaydın, ithalatõn bu şekilde artmasõnõn yükselen fiyatlarla da birlikte Türkiye’nin ithalat faturasõnõ yüz- de 50 arttõracağõnõ söyledi. Günaydõn, Türkiye’nin yõllõk buğday ihtiyacõnõn 25 milyon ton düzeyinde olduğunu belirterek bu yõl düşük rekolteden dolayõ 2 milyon ton buğdayõn ithal edileceğini ifade etti. Buğday ithalat şampiyonu Günaydın şöyle konuştu: “Türkiye 2003-2009 döne- minde 12 milyon ton buğday ithal etti. 3.5 milyar dolar ithalat parası ödedi. Türkiye’nin yıllık 25 mil- yon ton buğday ihtiyacı var. Nüfusu her yıl 6 mil- yon 6 bin kişi artıyor. Bu da orta dönem projek- siyonunda yüzde 50 dışarıya bağımlı hale gelece- ği anlamına geliyor. Türkiye 2007-2008 yıllarında yaşanan kuraklıktan dolayı sırasıyla 17.2 ve 17.8 milyon ton buğday üretti. Bu yıl yağış fazlalığın- dan dolayı Tarım Bakanlığı 21 milyon ton rekol- te açıkladı ancak daha sonra bu tahmini 19 mil- yon tona çekti. Biz ise 18.5 milyon tonluk rekolte tahmin ediyoruz. Çünkü yağış fazlalığından dolayı oluşan hastalıklar rekolteyi baskıladı.” Günaydõn, iklimsel koşullarõn, aşõrõ yağõş ve yüksek nem- den kaynaklanan özellikle pas, septorya, kök ve kökboğazõ çürüklüğü gibi hastalõklarõn ve süne za- rarlõsõnõn, bunlarõn yanõnda don-dolu-sel doğal afet- lerinin, Türkiye genelinde buğday verimi ve üretiminin yüzde 20 düzeyinde azaltabileceğini kaydetti. Rusya ve Ukrayna dünyanõn en önemli buğday üreticileri ol- duğuna ve Türkiye’nin buğday ithalatõnda ilk sõralarda yer aldõğõna işaret eden Günaydõn, bu yõl 2 milyon ton buğdayõn ithal edilmesini beklediklerini belirtti. Ankara Ticaret Odasõ’nõn (ATO) hazõrladõğõ “Ta- rım İthalatı” raporuna göre, “buğday ambarı” olarak bilinen Türkiye, 2009’da 20.6 milyon ton buğday üretti ancak bu miktar, ihtiyacõ karşõla- madõğõ için 3 milyon 628 bin ton buğday ithal et- ti. Bu rakamla Türkiye’nin 2008-2009 üretim dö- nemindeki “ithalat şampiyonu” buğday oldu. Rekabet yeniden şekillenecek D ünyanõn üçüncü en büyük tahõl ih- racatçõsõ Rusya’da aşõrõ sõcakla- rõn yol açtõğõ kuraklõk ve yan- gõnlar tahõl fiyatlarõnõ yükseltmeyi sürdü- rüyor. Sadece unlu gõdalarõ değil, et ve süt ürünlerini de etkileyen buğday fiyatlarõndaki artõş iki yõl önceki küresel gõda krizini akõl- lara getirdi. ABD’de buğdayõn vadeli fiyatõ, Rusya’nõn tahõl ihracatõnõ geçici olarak durdurma girişiminin alõmlarõ tõrmandõr- masõyla dün yüzde 5’in üzerinde yükselir- ken son 23 ayõn en yüksek seviyesine ulaştõ. Buğdaydaki haftalõk kazanõmlar da yüzde 25 dolayõna çõktõ. Uzmanlar, Rus- ya’nõn küresel pazardan çekilmesiyle re- kabet halinde bulunduğu diğer buğday ih- raç eden ekonomilerin bu boşluğu doldur- mak için kõyasõya bir mücadeleye girmesini bekliyor. Rusya’dan daha pahalõya buğday sattõklarõ için daha önce rekabet şansõ ol- mayan ABD, Avrupa ve Avustralya’nin ha- rekete geçeceği tahmin ediliyor. Rusya’nõn yaşanan kuraklõk sonrasõ buğday ihracatõnõ yasaklamasõyla iptal olan satõş sözleşmeleri diğer ihracatçõ ül- kelerin iştahõnõ kabartõrken yeni bir reka- bet ortamõnõ da tetikliyor. Rusya, önceki gün yaptõğõ açõklamayla 15 Ağustos ile 31 Aralõk arasõnda hububat ithalatõnõ yasak- ladõğõnõ duyurdu. Daha önce imzalanmõş anlaşmalarõ da kapsayan kararõn ardõndan fiyatlar da fõrladõ. Chicago Ticaret Bor- sasõ’nda (CBOT) işlem gören buğdayõn va- deli fiyatõ dünyanõn üçüncü büyük tahõl ih- racatçõsõ Rusya’da bugüne kadar görülen en büyük kuraklõğõn ardõndan 9 Hazi- ran’dan bu yana neredeyse iki kat yükseldi. Türkiye’nin önemli buğday üretim merkezlerinden biri olan Çukurova’da, mayõs son- larõna doğru başlayan hasadõn ardõndan oluşan 50 kuruş civarõndaki buğdayõn fiyatõ 65 kuruşa yükseldi. Adana’nõn Ceyhan ilçesi Ziraat Odasõ Başkanõ Yavuz Tezcan, ha- sadõn başladõğõ ilk günlerde 50 kuruştan satõlan buğdayõn fiyatõnõn dünya borsalarõyla birlikte Türkiye’de de yükselmeye başladõğõnõ ifade ederek “Buğday fiyatlarõ hasadõn ilk günlerine göre yüzde 30 oranõnda arttõ. Ürününü satmayarak deposunda saklayan üreticilerimiz kazandõ. Hasat döneminde fiyatta yaşanan hayal kõrõklõğõ son günlerde yerini sevince bõraktõ” dedi. Tezcan, buğday fiyatlarõnõn artmasõnda kuraklõk nedeniy- le verimde yaşanan düşüklüğün önemli rol oynadõğõnõ da sözlerine ekledi. (AA) PETKİM’den bir yerlileştirme adõmõ daha Ekonomi Servisi - Petkim’in Aliağa kompleksinde yer alan Ftalik Anhidrit (PA) Fabrikasõ’ndaki “shrinkleme istif- leme hattı”, Kocaeli Gebze’de kurulu Keramik firmasõ tarafõndan yenilendi. Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk, yaptõğõ açõklamada, yenilenen hat yatõrõ- mõnda yerli bir firma ile çalõşõlmasõ için yo- ğun araştõrma yürüt- tüklerini ve firmala- rõn yeterliliklerini in- celediklerini belirtti. Öztürk, 240 bin Avro tasarruf sağlamõş ol- duklarõnõ belirtirken “Ayrıca katma değer ülkemizde kaldı ve bir yerli firmamıza da iş sağlamış olduk” dedi. Özellikle boya sanayisi için alternati- fi olmayan bir hammadde olan PA’yõ Türkiye’de bir tek Petkim üretiyor. Bo- ya üretiminde yarõ mamul olan alkid re- çine ve polyester reçine üretiminde kul- lanõlan PA, pulcuk yapõda beyaz kristal bir kimyasal madde. PA fabrikasõ yõllõk 34 bin ton üretim kapasitesine sahip. Vodafone’dan KOBİ’lere işbirliği çağrõsõ ŞİMŞEK: MALİ KURAL GEÇMEYECEK DEMEDİK Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, “Biz mali kural ekimde geçmeyecek demedik. Tam aksine mali kuralõn ne zaman yasalaşacağõ, tamamen Meclis’in takdirinde bir ko- nudur” dedi. Bakan Şimşek, Finlandiya’dan İstanbul Atatürk Havalimanõ’na gelişinde, basõn mensuplarõnõn mali kural konusundaki sorularõnõ yanõtladõ. Şimşek şunlarõ söyledi: “Üstü örtük bir mali kuralõn yõllardõr uygulandõğõ- nõ ve 2011 yõlõ bütçesinin orta vadeli mali plana göre hazõrlanacağõnõ açõk- ladõm. Dolayõsõyla tamamen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin takdirin- de olan bir konu. Ekim ayõnda uygun görülürse, geçerse tabii ki bu bir seçenek. Dolayõsõyla kamuoyuna yansõtõldõğõ gibi bir açõklamamõz olmadõ.” HP’nin bilgisayarı Çorlu’dan ELEKTRİKTE PAZARLIKLAR 9 AĞUSTOS’TA Dört elektrik dağõtõm şirketinin ihalesi, 9 Ağustos Pazartesi günü yapõlacak. Özelleştir- me İdaresi Başkanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõk- lamaya göre Türkiye Elektrik Dağõtõm AŞ’ye ait Boğaziçi, Dicle, Gediz ve Trakya Elektrik Da- ğõtõm AŞ’deki yüzde 100 oranõndaki hisseleri- nin özelleştirme ihalelerinin nihai pazarlõk gö- rüşmeleri 9 Ağustos’ta gerçekleştirilecek. Ekonomi Servisi - Foxconn Türkiye Genel Mü- dürü Tuna Kardeş, Türkiye’de toplamda 60 milyon dolarlõk bir yatõrõm yapacaklarõnõ, bu kapsamda Çorlu’da bulunan Avrupa Serbest Böl- gesi’nde (ASB) HP için masa üstü bilgisayar üre- timi gerçekleştireceklerini bildirdi. Kardeş, yatõrõma ilişkin anlaşmanõn imzalandõğõ törende yaptõğõ konuşmada, elektronik ekipman, elektronik sistem üretimi ve tasarõmõ sektöründe faaliyet gösteren Foxconn’un dünya genelinde 800 binin üzerinde çalõşanõ ve yõllõk 65 milyar dola- rõn üzerinde cirosu bulunduğunu söyledi. Bu yatõrõmõn sağlayacağõ yüksek işgücü ola- naklarõ ve ihracat gelirlerinin Türkiye açõsõndan büyük bir fõrsat yaratacağõnõ vurgulayan Kardeş, “Foxconn’un ilk aşamada ASB’de üretim ya- pacağı fabrikada, yılda 3 milyon adet masa üs- tü tipi bilgisayar üretilmesi ve yaklaşık 1.500 kişiye istihdam sağlaması öngörülmektedir. Ma- sa üstü bilgisayarlar Avrupa, Ortadoğu ve Af- rika pazarlarına satılacak” şeklinde konuştu. Kardeş, ilk etapta 15 milyon dolarlõk yatõrõmla ça- lõşmalara başlanacağõnõ, toplam yatõrõmõn ise 60 milyon dolar civarõnda olacağõnõ ifade etti. ASB Yönetim Kurulu Başkanõ Kemal Şahin de bu yatõrõmla önemli bir teknoloji kümelen- mesinin kazanõlacağõnõ bildirdi. Şahin, böyle- likle ASB’de çalõşan sayõsõnõn 3 binden 6 bi- ne, ticaret hacminin de 1.5 milyar dolardan 3 milyar dolara çõkacağõnõ kaydetti. Yeni yatırımcılar geldi Türkiye Yatõrõm Destek ve Tanõtõm Ajansõ Başkanõ Alpaslan Korkmaz, Foxconn’un tek- nolojisine benzeyebilecek ama onun kadar büyük olmayan 2-3 şirketin daha Türkiye’ye geldiğini, birinin yerleşmesinin önceki gün tamamlandõğõ- nõ belirterek Asyalõ olan söz konusu şirketin ci- rosunun 17 milyar dolar olduğunu bildirdi. Ürünü stoklayan kazandı Zafer Çağlayan Alpaslan Korkmaz Kemal Şahin Zafer Atbakan Tuna Kardeş Ekonomi Servisi - Vodafone yazõ- lõm, ürün ve servislerle ilgili yapacağõ çalõşmalar için bilişim sektöründe faa- liyet gösteren KOBİ’lere işbirliği çağ- rõsõ yapõyor. Bu kapsamda Yazõlõm Sanayicileri Derneği (YASAD) ortak- lõğõnda ve Bilgi Teknolojileri ve İleti- şim Kurumu (BTK) ev sahipliğinde dü- zenlenen “KOBİ’lerle İşbirliği” top- lantõsõnda konuşan Vodafone Türkiye Genel Müdür Yardõmcõsõ Hasan Süel, “KOBİ’lerle geliştireceğimiz işbir- likleri ile o işletmeleri de global güç haline getirebiliriz” dedi. BTK Başkanõ Tayfun Acarer de top- lantõ sonrasõ gazetecilerin sorularõnõ yanõtlarken güvenlik sorunu nedeniyle Blackberry ile ilgili inceleme başlatõl- dõğõnõ belirterek, “Ben inanıyorum ki bir-iki hafta içinde sonuçlanır. Kısa bir süre sonra bunu kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. Acarer, yerli ara- ma motoru çalõşmasõnõn devam ettiği- ni bildirdi. Acarer, “Bu Youtube ile iliş- kilendirilerek çarpıtılmaya çalışılıyor. Aklımızın ucundan geçmiyor. Bu konuda arama motoru konusunda ça- lışmaları destekliyoruz” dedi. YURTİÇİ KARGO, PARO İLE İŞBİRLİĞİ YAPTI Yurtiçi Kargo Kurumsal Kart uygulamasõ projesini Paro ile hayata geçirdi. Şir- ket, müşteri ilişkileri ve sadakat programlarõ konusunda Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteren Tanõ Pazarlama ve İletişim Hizmetleri AŞ ile işbirliğine gitti. 9 mil- yon üyesi bulunan ve yurtiçinde 6 bin noktada geçerliliği olan Paro ve Yurtiçi Kar- go işbirliği çerçevesinde Parolu Yurtiçi Kargo kart sahipleri, bu aydan itibaren Pa- ro’nun indirim, kampanya ve avantajlarõndan yararlanacak. Böylece Yurtiçi Kar- go, 9 milyon Paroluya hitap edecek. Ağustos ayõndan itibaren yüzde 25 oranõnda bir indirime sahip olacak Parolu Yurtiçi Kargo ve diğer Parolu kart sahipleri, ay- nõ zamanda taşõma hizmet bedelinin yüzde 1’i tutarõnda Paropuan kazanacak. ÜRETİM DÜŞÜYOR TÜKETİM ARTIYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle