Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Nedense, referandumda niçin evet demek
gerektiğini anlatanları dinlerken aklıma ilk
Süleyman Nazif geldi. Sonra Şair Eşref, ardından
da Neyzen Tevfik!..
Bir ülke düşünün ki, sekiz yıldır işbaşında olan
iktidarı, özürlülerin muhtaçlığını bile kullanmaya
çalışsın...
Neymiş?
Anayasa değişikliğiyle özürlülerin hakları
anayasal güvenceye alınıyormuş. Halkımız evet
derse özürlüler daha çok olanağa kavuşacakmış!
Azıcık aklı olan sormaz mı:
“Şu anda özürlülere iş ve benzeri olanak
sağlamanızı engelleyen yasa mı var? Biri elinizi
tutuyor da anayasa değişikliğiyle onu mu
kaldırıyorsunuz?”
Toplumumuzun yüzde 10’u özürlü
yurttaşlarımızdan oluşuyor. Bu, neredeyse
evrensel bir oran. Bir başka deyişle, o yüzde 10,
öteki yüzde 90 adına özürlü. Onların yaşamını
kolaylaştırmak hepimizin, her iktidarın borcu. Ama
onların duygularını kullanmak?..
En büyük özür...
Özür kadar gerçekdışı bir başka kullanıma
geçelim.
Neymiş?
Anayasa değişikliğine evet denirse 12 Eylül’ün
bütün izleri silinecekmiş.
Geçen hafta YÖK örneğini vermiştik. 12 Eylül’ün
en önemli sonuçlarından biri YÖK. AKP, iktidarının
ilk yıllarında YÖK’ü değiştirmek, hatta kaldırıp
yerine kendisine ait bir şey koymak için çok
uğraştı. Şimdi fırsatı genişledi. Buyursun anayasa
değişikliğine de koyup istediği şekilde kaldırsın.
Yapmıyor... Çünkü YÖK artık kendine ait!
Benzer örnek Cumhurbaşkanlığı makamı. 12
Eylül Anayasası halkoyuna sunulurken, Evren de
cumhurbaşkanı olacağı için yetkileri çok geniş
tutuldu. Bir bakıma Evren’e göre makam
oluşturuldu.
AKP iktidara geldiğinde cumhurbaşkanı
Sezer’di. Yetkilerini de çağdaş, laik, demokratik,
sosyal, hukuk devleti ilkelerinden yana kullanınca,
AKP ikide bir şunu dillendirmeye başlamıştı:
“Çankaya’nın yetkileri çok fazla. Ne demek, belli
başlı makamlara atama yapılırken Köşk’ün imzası?
Parlamenter sistem varsa temel yetkiler
parlamentoda ve onun içinden çıkan hükümettedir.
Cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanmalıdır.”
Sezer’in görev süresi doldu. Sadece
cumhurbaşkanının seçim şekliye oynadılar. Zira
istediklerini seçmek istiyorlardı. Yetkiler aynen
duruyor.
İşte anayasa değişikliği...
Eliniz değmişken Köşk’ü de yürütmenin
kapsama alanına sokun...
Yapmazlar... Çünkü artık kendilerine ait
görüyorlar...
Bir siyasal, sosyal rüşvet ancak bu kadar
“güzel” anlatılabilir!
Devlet yapısını altüst edecek, tek parti devletinin
önünü açacak bir girişim bu kadar “demokratik”
gösterilebilir.
Bu değişikliklerin kârı ülkeye değil...
Bu kârlar, sahte kârlar...
Bu sahte kârlara hayır deyin!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
amacı kurumları siyasal amaçları doğrultusunda
temizlemek!
Devleti yönettiği iddiasında olan nasıl bir
Başbakan’dır ki karşı olmadığı devlet kurumu yok!
Niyetini açığa vurduğuna göre “temizlenmesini”
zorunlu gördüğü kurumları sıralayalım:
Bu Başbakan: (SP dışında) CHP’ye, MHP’ye,
BDP’ye, DP’ye kısacası anayasa güvencesi
altındaki bütün partilere,
AKP yalakalığı yapan biri dışında bütün
sendikalara,
Temizlenecek kurumlar arasında bir numaraya
koyduğu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB),
TÜSİAD’a,
Yandaş, yalaka dışındaki görsel ve yazılı
medyaya,
YARSAV’a,
Danıştay’a,
Yargıtay’a,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK),
Anayasa Mahkemesi’ne,
Bir kez olsun Türküm demediğine göre
Türklüğe,
Ve… Cumhuriyeti kuranlara, Cumhuriyetin bütün
kazanımlarına… elbette laik Cumhuriyete…
… şimdilik söyleyemiyor ama çağdaşlığın ve
aydınlığın öncüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e…
… eleştirilen kimi yaptırımları dışında ülkeyi
savaştan esirgeyen, demokratik yaşama geçiren
İsmet İnönü’ye…
… ülkeyi bugünlere taşıyan devrimci Cumhuriyet
kadrolarına…
... özetlemek gerekirse Türkiye Cumhuriyeti’ni
oluşturan bütün kurumlara...
... kendi dışında herkese, her kuruma KARŞI!
Anayasa paketine evet çıkarsa temizlenmesini
zorunlu gördüğü yargının başına gelebilecekleri
bugünden açık seçik söylüyor.
Niyetini değil yapacaklarını açıklıyor.
Örneğin YARSAV... binden fazla yargıç ve
savcıyı bünyesinde toplayan bir kurum mu?
YARSAV’ı, kuruluşunun yasal olmadığını iddia
ettiği bir dernek gibi görüyor.
12 Eylül’den sonra YARSAV’ı temizlemek için
gerekeni yapacağını duyuruyor.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu mu? HSYK
üyelerinin sayısını neden arttırdığını saklamıyor
artık.
Üyeleri artacak HSYK’yi 12 Eylül’den sonra
kendi amaçlarına koşut bir konuma getireceğini
açıklıyor.
Taze örnek gündemde: Son HSYK’de isimleri
üzerinde tartışılan (örneğin Zekeriya Öz, Fikret
Seçen gibi) savcıların başka görevlere atanmasını
engelliyor ve kamuoyunda rahatlık sağlayacak
görev değişimlerini gündeme getiren seçilmiş
üyelerin “ideolojik” amaçlarla hareket ettiklerini
söylüyor.
Adalet Bakanı, HSYK’nin yeni isimler önerisini
toplantıyı terk ederek kabul etmiyor.
Nedeni araştırmaya gerek yok:
Atamaları 12 Eylül referandum sonrasında
oluşmasını beklediği 22 kişilik yeni HSYK’de bildiği
gibi çözümleyecek!
Bu sadece, Başbakan’ın yargıda yapmayı
tasarladığı temizliğe bir örnek!
Evet çıkarsa sandıktan; “bitaraf” olan, ama
temizlemeye kararlı olduğu kurumları RTE…
… “bertaraf” etmeye hazırlanıyor.
RTE ile demokrasi ha? İnananlara, savunanlara
maşallah, maşallah!
[email protected]
SAYFA 20 AĞUSTOS 2010 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Ağustos
Oslo Y 19
Helsinki Y 19
Stockholm Y 20
Londra Y 21
AmsterdamPB 23
Brüksel PB 25
Paris B 28
Bonn PB 24
Münih PB 25
Berlin PB 25
Budapeşte B 24
Madrid A 31
Viyana Y 24
Belgrad B 27
Sofya B 26
Roma Y 25
Atina A 33
Zürih Y 26
Moskova Y 18
Aşkabat A 36
Taşkent A 36
Bakû A 33
Bişkek A 32
Tiflis A 36
Kahire A 36
Şam A 42
İstanbul A 32
Edirne A 35
Kocaeli A 34
Çanakkale A 35
İzmir A 37
Manisa A 39
Denizli A 40
Zonguldak B 31
Sinop Y 30
Samsun Y 29
Trabzon Y 29
Giresun Y 28
Ankara A 36
Eskişehir A 33
Konya A 36
Sıvas A 33
Antalya A 30
Adana A 37
Mersin A 36
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 42
Mardin A 38
Siirt A 39
Hakkâri A 34
Van A 29
Kars B 28
Ülkemizin ku-
zey kesimleri
parçalı bulutlu,
Orta ve Doğu
Karadeniz kıyıla-
rı ile Sinop çev-
releri sağanak ve
gök gürültülü sa-
ğanak yağışlı, di-
ğer yerler az bu-
lutlu ve açık ge-
çecek. Fırtına
beklenmiyor.
ABD yönetimi, Türkiye’ye üst
düzey bir heyet göndererek İran
ile enerji alanında ticaret yapan
başta TÜPRAŞ ve TPAO olmak
üzere Türk enerji şirketleriyle,
ABD’nin tek taraflı yaptırım ka-
rarı aldığı İran bankaları ile iş ya-
pan Türk kamu ve özel bankala-
rının kara listeye alınacağı uyarı-
sında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ha-
zine Bakanlığı’ndan gelen heyet
hafta içinde Dışişleri Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Merkez
Bankası, Mali Suçları Araştırma
Kurulu, BDDK ve Bankalar Birli-
ği ile görüşmeler yaparak BM
Güvenlik Konseyi’nin 1929 sayılı
kararında yer alan yaptırımlar ile
sonrasında ABD tarafından çı-
karılan bir yasayla uygulamaya
konan tek taraflı ABD yaptırım-
ları hakkında Türkiye’yi bilgilen-
dirdi.
TÜPRAŞ ve
TPAO’NUN durumu
Üç gün süren görüşmeler
hakkında Cumhuriyet’e bilgi ve-
ren ABD kaynakları, BM Güven-
lik Konseyi’nin 1929 sayılı son
kararında “İran’ın silahlanma
faaliyetlerinin enerji sektöründen
elde ettiği gelirle finanse edildi-
ğinin” ortaya konduğunu anım-
satarak bu karar ışığında İran
enerji sektörüne yatırım yapıl-
masını önlemek amacıyla 1
Temmuz’da ABD Kongresi’nce
İran Yaptırım Yasası’nın çıkarıl-
dığını kaydetti. Yasanın İran ile
iş ilişkisi içindeki üçüncü ülkeleri
de bağlayan önemli yaptırımlar
getirdiğine işaret eden kaynak-
lar, Türkiye’nin nasıl etkileneceği
konusunda şu bilgileri verdiler:
1. İran enerji sektörüne belli
miktarın üzerinde yatırım yapan
tüm yabancı şirketler ABD’nin
kara listesine girecek ve yaptı-
rımlara tabi olacak.
2. Özellikle de İran’a işlenmiş
petrol ürünü satan ya da satışı-
na nakliye, sigorta ve finans
alanlarında aracılık edenler ile
İran’ın petrol sektörüne yatırım
yapan uluslararası şirketler ABD
tarafından tek taraflı yaptırıma
tabi olacak. Türkiye’de geçmiş-
te bu tür bir ilişki içinde olanların
başında TÜPRAŞ geliyor.
TPAO’nun da İran ile önemli an-
laşmalar imzalama hazırlıkları
vardı. Bu konularda bilgi aldık.
3. İlişkileri devam ederse bu
şirketlerin ABD ile tüm ticaret
ilişkisi sona erme noktasına ge-
lecek. Kendilerine ithalat-ihracat
izinlerinden, kredi imkânlarına
kadar 9 alanda yaptırım uygula-
nacak.
Yeni yasanın 1996’da çıkarı-
lan İran-Libya Yaptırımlar Yasa-
sı’ndan çok daha sert önlemler
içerdiğini belirten ABD yetkilisi,
“Bu kez yaptırımları uygulama
konusunda kararlıyız” dedi. Yap-
tırımlar ile amaçlarının Türk şir-
ketlerini cezalandırmak olmadı-
ğının altını çizen ABD yetkilisi
“Amacımız yaptırıma uğrayabile-
cek aktiviteleri önceden önle-
mek. Böylece İran üzerinde bas-
kıyı arttırarak uluslararası toplu-
ma karşı yükümlülerini yerine
getirmesini sağlamak” mesajı
verdi. Yaptırımlara rağmen İran
ile enerji alanında ticarette ısrar
edecek şirketler konusunda ise
aynı yetkili “Bundan böyle siyah
bir leke taşımak zorunda kalırlar
ki bu ne o şirketler ne de Türkiye
için olumlu bir imaj doğurur” de-
ğerlendirmesini yaptı.
Türk bankalarının
durumu
İran yönetiminin uluslararası
baskıyı hissedebilmesi için ban-
kacılık sektörünün de kontrol al-
tına alınması gerektiğinin bugü-
ne kadar çıkan 4 BM Güvenlik
Konseyi kararında da ilkesel
olarak yer aldığını belirten ABD
kaynakları, bu alanda uluslar-
arası toplumdan ve Türkiye’den
beklentilerini de şöyle sıraladı:
1. Finans alanında iki çeşit
tedbir mekanizması var. Birincisi
“hedefli önlemler”. ABD’nin 1
Temmuz’da çıkardığı Yaptırım
Yasası’nda belirlenmiş İran ban-
kaları var. Bu bankalarla para
transferi içindeki tüm bankaların
bunu kesmesini istiyoruz. Eğer
devam ederlerse bu bankaların
ABD ile tüm temsilcilik ilişkisini
keseceğiz. Türkiye ile bunu ko-
nuşmaya geldik, çünkü listemiz-
deki İran bankalarıyla ilişki için-
de olan Türk bankaları da var.
Sadece özel bankalar değil,
devlet bankaları da bu kapsam-
da. Eğer ilişkilerini sürdürürlerse
onların ABD finans kuruluşlarıyla
tüm ilişkileri kesilecek. Böyle bir
karar Türk bankalarının uluslar-
arası düzeyde saygınlığını sar-
sacaktır.
2. İkinci mekanizma ise “sis-
temsel önlemler”. BM kararları
bir ticaret ambargosu öngörme-
diği için İran ile meşru ticaret
yapılabilir. Ancak bu mekaniz-
manın doğru biçimde ve iyi
kontrol altında olması gerekir.
Biz 27 AB ülkesinin benimsediği
ortak modelin ideal olduğu kanı-
sındayız. AB, İran ile ticaretini
belli bankalar kanalıyla ve sıkı
kontrole tabi tutularak yapılma-
sını benimsedi. Yani her yapılan
transfer onaya tabi olacak ve
meşru olmayan hiçbir transfer
yapılmayacak.
3. Türk hükümetine ve banka-
larına durumu anlattık. Kendile-
rinin değerlendirmesini bekliyo-
ruz. AB üyesi olmadığı için o
modeli uygulamak zorunda de-
ğil. Ankara BM yaptırımlarına
uyacağını açıkladı. Bizim bek-
lentimiz BM kararının sadece
lafzına değil ruhuna da uygun
şekilde Türkiye’nin yaptırımları
güçlü bir biçimde uygulaması-
dır. Türk bankalarının da uluslar-
arası finans sisteminin yöneldiği
doğrultunun tersine hareket
edeceğini sanmıyoruz. İranla iş
yapmanın bedeli başka her türlü
kârlarını kaybetmek olabilir.
Tek komşu
siz değilsiniz
Türk hükümetinin İran’a yaptı-
rımları uygulamanın zorluklarına
dikkat çeken açıklamaları konu-
sunda ise Washington yönetimi
Ankara’ya şu mesajı iletmiş du-
rumda:
“Türkiye İran’la sınırı olan tek
ülke olmadığı gibi İran ile büyük
ölçekli ticaret yapan da tek ülke
değil. Yaşanacak güçlüklerin
hiçbiri Türkiye’ye özgü değil.
Uygulanacak olan ticaret ambar-
gosu değil. Biraz zaman ve
enerji alacak olan kontrollü bir
rejim gerekli. Bunun da meşrui-
yeti BM kararlarında yatıyor”
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
ABD’den Ankara’ya
Kara Liste Uyarısı
[email protected]
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Adana Milletvekili Ta-
cidar Seyhan, 3 Ağustos’ta Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn yanõtla-
masõ istemiyle verdiği soru önerge-
sinde, “20 Temmuz Salı günü
MİT Müsteşarı Dr. Hakan Fi-
dan’ın yanına iki şahsı daha ala-
rak İmralı’ya gittiği ve Abdullah
Öcalan ile görüştüğü iddiaları
doğru mudur” diye sordu.
Seyhan; PKK liderlerinden Mu-
rat Karayılan’õn “Ateşkes için
devletle anlaştık” açõklamalarõnõn
ardõndan sorularõnõ yineledi. Sey-
han, “Kaynağıma çok güveniyo-
rum. MİT Müsteşarı 20 Tem-
muz’da İmralı’ya gitti. Denizyo-
lunu kullandı, bu arada kamera-
lar kapatıldı” dedi. Seyhan, Milli
Savunma Bakanõ Vecdi Gönül’ün
yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru
önergesinde de “adaya giriş çıkış-
ların dökümünü” istedi. Soru
önergelerine yanõt verilmediğini
vurgulayan Seyhan, “Adalet Baka-
nı, sözlü olarak, benim müsteşa-
rım görüşme yapmadı, dese de
adanın giriş çıkışı jandarma
kontrolünde olduğu için Milli Sa-
vunma Bakanlığı’ndan adaya gi-
riş çıkışların listesini öğrenmek
istedim. Kameralarınıza yansıyan
siyasilerin ya da bürokratların
listesini istiyorum, diye bir soru
öngergesi de Milli Savunma Ba-
kanlığı’na verdim. Bir mahkûmla
görüşmenin milli güvenlik açısın-
dan sır teşkil edecek yanı olamaz.
Ancak siyaseten yarar sağlamak
ya da zarar görmemek kapsa-
mında değerlendirilebilir” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP, PKK liderlerinden Murat
Karayılan’ın “Ateşkesin, devletin
Abdullah Öcalan ile anlaşması so-
nucu sağlandığına” ilişkin açıkla-
masına, “AKP’nin ve AKP hükü-
metlerinin illegal bir örgütle masa-
ya oturması, müzakere yapması
söz konusu değildir ve olamaz” di-
ye tepki gösterdi. AKP’den yapılan
açıklamada, “Bu konu ile ilgili tüm
söylenenler ve yazılıp çizilenler,
halkoylaması sürecini olumsuz et-
kilemeye ve vatandaşlarımızın ka-
fasını karıştırmaya yönelik spekü-
lasyonlardan ibarettir. Halkımızın,
bazı muhalefet partilerinin ve on-
ların uzantısı olan medya organla-
rının AKP’ye yönelik bu hasmane
tutumunu açıklamalarımız çerçe-
vesinde değerlendireceğinden şüp-
hemiz yoktur” denildi.
ABD yönetiminin 1 Temmuz’da çıkardığı İran Yaptırım Yasası
(CISADA) ile finansal ilişkileri yasakladığı bankalar şunlar: Bank
Sepah, Bank Melli, Arian Bank, Kargoshae Bank, Bank Mellat,
Persia International Bank, PLC, Export Development Bank of
Iran, First East Export Bank, Post Bank, Bank Saderat. Listede
Bahreyn’e kayıtlı Future Bank ile Venezuela’ya kayıtlı Banco In-
ternacional de Desarollo bankaları da yer alıyor.
ABD enerji ve finans alanındaki yaptırımları anlatmak için Türki-
ye’nin yanı sıra Brezilya, BAE, Japonya, Kore, Lübnan, Bahreyn,
Ekvator ile görüşmeler gerçekleştirmiş. Gelecek hafta da Çin’e gi-
decekler. AB’nin 27 üyesinin aldığı yaptırım kararları dışında Avus-
tralya ve Kanada da kendi yaptırım kararlarını açıklamış durumda.
HANGİ BANKALAR YASAKLI?
KİMLERLE GÖRÜŞTÜLER?
Müsteşar gitti mi?
CHP’li Tacidar Seyhan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı’ya giderek
Abdullah Öcalan’la görüştüğü yönündeki iddiaları Başbakan Erdoğan’a sordu
‘ÖCALAN’LA
ANLAŞMA’
İDDİALARI
YALANLANDI
Orgeneral Berk
Erzincan’dan ayrıldı
ERZİNCAN (Cumhuriyet) - 3. Ordu Komutanõ
iken, Kara Kuvvetleri Eğitim Doktrin Komu-
tanlõğõ’na (EDOK) atanan Orgeneral Saldıray
Berk, 13 Ağustos günü sessizce düzenlenen
devir teslim töreniyle Erzincan’a veda etti.
Törene Erzincan Valisi Abdulkadir Demir
başta olmak üzere hiçbir sivil davet edilmedi.
Orgeneral Berk, sadece askeri erkânõn katõldõ-
ğõ törenle görevini orgeneralliğe yükselen
Yalçın Ataman’a devretti. Törene Genelkur-
may Başkanlõğõ’na atanan Orgeneral Işık Ko-
şaner de katõldõ. Orgeneral Berk, törenin ar-
dõndan askeri uçakla Erzincan’dan ayrõldõ.
Alman vekillerden
kimyasal silah sorusu
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Hak ih-
lallerine ilişkin çalõşma yürüttüklerini belirten
bir grup Alman parlamenter, Diyarbakõr’da
İHD yöneticileriyle görüştü. Alman basõnõn
yer alan haberlerde, Batman’da düzenlenen bir
operasyon sõrasõnda kimyasal silahla öldürül-
dükleri iddia edilen PKK’li teröristle ilgili bil-
gi alan heyet üyeleri sorunun uluslararasõ alan-
da tartõşõlmasõ gerektiğini ifade etti. Batman
Valisi Ahmet Turhan ise kimyasal silah id-
dialarõnõ yalanladõ. Alman parlamenterlerle gö-
rüşen Diyarbakõr Belediye Başkanõ Osman
Baydemir ise demokratik özerklik ile ilgili
görüşlerini anlatarak “Almanya’da eyaletle-
rin var olması ülkeyi böldü mü” diye sordu.
MGK TOPLANTISI YAPIDI
Kararlılık ve
bütünlük vurgusu
İstanbul Haber Servisi - Milli Güvenlik Ku-
rulu’nun (MGK) toplantõsõnõn ardõndan yayõm-
lanan bildiride, “Ülkemizin birliğini, bölün-
mez bütünlüğünü, insanımızın yaşama hak-
kını ve milletimizin huzurunu hedef alan bö-
lücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı hal-
kımızın da desteğiyle çok yönlü olarak yürü-
tülen mücadeleye taviz verilmeksizin devam
edileceği hususundaki kararlılık, bir kere
daha teyit edilmiştir” denildi.
MGK, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün baş-
kanlõğõnda dün İstanbul’da toplandõ. Toplantõya
30 Ağustos’ta emekliye ayrõlacak Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ son kez katõl-
dõ. Toplantõda terör örgütü PKK’nin aldõğõ ey-
lemsizlik kararõnõn görüşüldüğü, güvenlik ve is-
tihbarat birimlerinden yetkililerin kurula konuy-
la ilgili ayrõ ayrõ sunum yaptõğõ öğrenildi. Kurul
üyelerinin özellikle ABD askerlerinin Irak’tan
çekilmesi ve PKK’nin bu ülkedeki varlõğõyla il-
gili değerlendirmeler yaptõklarõ belirtildi.
‘Mavi Marmara’ da değerlendirildi
Toplantõnõn ardõndan yayõmlanan bildiride,
Gazze’ye yardõm taşõyan Mavi Marmara ge-
misine yönelik saldõrõnõn da değerlendirildiği
kaydedilerek “Bu olayın ayrıntılı biçimde
soruşturulması için ulusal ve uluslararası
hukuk bağlamında sürdürülen çalışmalar
gözden geçirilmiştir” denildi. Toplantõda,
Irak’ta 7 Mart 2010’da yapõlan parlamento se-
çimlerinin ardõndan hükümetin kurulmasõ sü-
recinde yaşanan gelişmeler de değerlendirildi.
İran’õn nükleer programõna ilişkin de değer-
lendirmelerin yapõldõğõ toplantõda, Pakistan’da
yaşanan sel felaketi sonrasõnda Pakistan hal-
kõyla dayanõşma içinde olunacağõ ifade edildi.
Silvan ilçesinde iftar için evine yi-
yecek götüremediği için canına kı-
yan Hacı Örüç’ün (40) evine, ölümünden sonra yardım ulaştı. Sil-
van’da BDP’li belediye, Örüç’ün geride kalan ailesine şeker, zey-
tin, makarna, margarin ve un gibi kuru gıda yardımında bulunul-
du. Örüç, ailesinin yaşadığı Bağlar Mahallesi sakinleri de araların-
da topladıkları 1500 TL’lik yardımı Hacı Örüç’ün eşi Hediye
Örüç’e verdi. CHP’li Çetin Soysal’ın da kalabalık bir heyetle Sil-
van’a geçerek Örüç ailesini ve yakınlarını ziyaret edeceği belirtildi.
Yardım geldi ama...