Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2010 CUMA
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
15 Ağustos 1984’te Şemdinli ve Eruh
baskınlarıyla terör eylemlerine başlayan PKK,
26 yıl sonra şaşırtıcı ve tartışmalı bir
dönemece geldi!.. Örgütün Kandil Dağı’ndaki
bir numaralı ismi Murat Karayılan, devletin
Abdullah Öcalan’la anlaştığını açıkladı!.. O
halde AKP Öcalan’la İmralı Adası’nda
masaya mı oturdu?.. Bu anlaşmanın
boyutları nelerdir?.. Gelin, sözde ateşkesten
gizemli “diyalog”a kadar son haftanın
tartışmalı sürecini masaya yatıralım!
PKK, hem “demokratik özerklik” adını
verdiği planın kamuoyunda tartışılmasına
olanak vermek hem de ramazan ayında
bölgedeki muhafazakâr çevrelerin sempatisini
çekme uğruna yedinci kez “ateşkes” ilan
ettiğini açıkladı.
Aslında bu karar tamamen bir ateşkesi
kapsamıyor. Çünkü örgüt aslında hiçbir
zaman tam bir ateşkes de ilan etmedi! PKK,
güvenlik güçlerinin yapacağı ilk operasyonla
birlikte çatışma sürecine yeniden dönecektir!..
Murat Karayılan’ın şu sözleri de zaten bunu
kanıtlıyor:
“İlan edilen bir ateşkes değil, ateşkesi
hedefleyen pasif savunma pozisyonuna
geçmedir. Eylemsizlik olarak tanımlanabilir.
Güçlerimiz belirtilen sürede herhangi bir eylem
içinde olmayacaklardır. Ama kendilerine karşı
saldırı olduğu vakit de, savunma haklarını
kullanacaklardır.”
Peki, PKK “demokratik özerlik” ilan
etmeye hazırlanırken aniden eylemsizlik
sürecine niçin girmişti?.. Dahası PKK’nin bu
yedinci eylemsizlik kararının daha önceki altı
karardan farkı neydi? Murat Karayılan örgütün
yayın organı ANF’nin bu konudaki sorusunu
şöyle yanıtlamıştı:
“Bu eylemsizlik kararının ayırt edici özelliği
daha yoğun bir istemin ardından gerçekleşmiş
olmasıdır. Yani hem devletten yana, hem
kamuoyunu önemli oranda temsil eden
güçlerden yana bir istemin gündemleştirilmiş
olmasıdır.”
Görüldüğü gibi Karayılan son eylemsizlik
kararında “devletten gelen istemler”in etkili
olduğunu öne sürüyor!
AKP, PKK ile anlaştı mı?..
Yani PKK’ye göre devlet silahların
susmasını istemişti!.. Daha doğrusu bu
konudaki talep Öcalan üzerinden örgüte
iletilmişti!.. Karayılan bu konuyu da şöyle
açıklamıştı:
“Artık açıklanmasında bir sakınca
görmediğimiz diğer önemli bir gelişme de
devletin önderliğimizle (Öcalan) geliştirdiği
diyalog temelinde ateşkes talebinde
bulunmasıdır. Aslında önderliğimiz aradan
çekilmişti ancak talep üzerine yeniden devreye
girerek hem yapılan çağrıları ve hem devletten
doğru gelen istemi de dikkate alarak bir kez
daha çözüme şans tanınması için hareketimize
bir mesaj gönderdi.”
Peki, PKK demokratik özerkliği ilan
etmeye hazırlanırken niçin “ateşkes”
sürecine geldi?.. Bunun birkaç nedeni var...
Örneğin 12 Eylül’deki referandumu boykot
etmeye hazırlanan Kürt siyasetinin baskısı
AKP’yi köşeye sıkıştırdı. İktidar partisi
boykot kararının yaygınlaşmasıyla birlikte
12 Eylül’den zaferle çıkamayacağını anladı.
Yani AKP Kürt oylarının sandığa
yansımamasını bir tehlike olarak gördü.
Karayılan’ın Öcalan’la diyalog kuranları
“devlet” diye açıklaması da hiç önemli değil.
Belli ki diyalog AKP üzerinden
yürütülüyor!.. Ve yine belli ki uzun süredir
Kuzey Irak’taki peşmerge liderleri üzerinden
yürütülen girişimler İmralı’ya kadar uzanıyor!
Kimi kaynaklar, iktidar partisinin bölgede
eridiğini gören Barzani yanlısı AKP
milletvekillerinin devreye girdiğini söylüyor!
Örneğin Murat Karayılan’ın daha düne kadar
“hain” ilan ettikleri Barzani’lere zeytin dalı
uzatması da bu girişimleri kanıtlıyor! Bakın
Karayılan ne diyor:
“Çözüm için herkesin yapabileceği şeyler
vardır. Özellikle Kürdistan Federal Bölge
Yönetimi Başkanı Sayın Mesut Barzani daha
aktif bir rol oynayabilir. Bu konuda olumlu ve
destekleyici açıklamaları sevindiricidir ve
kendilerine teşekkür ediyorum. Uluslararası
düzeyde ilişkileri vardır, yine Türkiye ile bilinen
ilişkileri vardır.”
Yanıt bekleyen sorular!..
Tüm bunlar çok önemli bir soruyu öne
çıkarıyor; AKP Öcalan’la diyalog kurdu
mu?..
Sorunun yanıtı “Evet” ise önümüzdeki
günler çok hareketli geçecek... Örneğin
referandum mitinglerinde CHP, MHP ve
PKK’yi “Hayır” cephesi olarak niteleyen
Tayyip Erdoğan çok tehlikeli sorularla karşı
karşıya olacak!
PKK’nin boykot kararını “Evet” şeklinde
değiştirmesi ise AKP ile PKK’yi aynı
cephede buluşturacak!.. Peki, CHP ile
MHP’yi referandumda PKK ile aynı safta
bulunmakla suçlayan Erdoğan bu cephe
yoldaşlığını kamuoyuna nasıl açıklayacak?..
Dahası şu sorulara kim yanıt verecek?..
Devlet mi yoksa devleti yöneten AKP mi?..
Gelin herkesin kafasını kurcalayan soruları
sıralayalım:
- Öcalan’la kim ne zamandır görüşüyor?..
Devrede olan MİT mi, hükümetin yeni
oluşturduğu Kamu Güvenliği Teşkilatı mı
yoksa AKP’nin milletvekilleri ile bürokratları
mı?..
- Üç yıldır özgürlüğüne kavuşmak için
PKK’yi intifada eylemlerine sürükleyen
Öcalan’a, tam da referanduma boykot
çağrısı yükselirken nasıl bir söz verildi?..
- Örneğin Karayılan’ın sözünü ettiği anlaşma
Öcalan’ın yarı açık cezaevi ya da ev hapsi
talebini de kapsıyor mu?..
- Hükümet, KCK operasyonlarında
tutuklanan 1600’den fazla BDP yanlısını
serbest bırakma sözü mü verdi?..
- AKP, İnegöl ve Dörtyol’daki olayların
demokratik özerlik çağrılarıyla birlikte
yükseleceğinden mi endişe duydu? İktidar bir
iç çatışma kaygısıyla Öcalan’dan yardım mı
istedi?..
- Hükümet referandum tehlikesini aşmak
için Kürt siyasetini oyalama taktiği mi
uyguluyor?..
- Ortada bir anlaşma yapıldıysa TSK bunun
neresinde?.. Örneğin bu anlaşma
operasyonların durdurulmasını da kapsıyor
mu?..
Evet, Murat Karayılan’ın “devlet
önderliğimizle diyalog geliştirdi” şeklindeki
açıklaması önümüzdeki süreçte çok ama
çok tartışacak.
Ordunun Güneydoğu’da kaçınılmaz olan
operasyonel hareketleri, BDP’lilerin “boykot”
kararında yapacağı değişiklikler, PKK içindeki
kontrolsüz grupların gerçekleştirebileceği
eylemler ve Öcalan’ın “özgürlük”le ilgili
beklentileri bir açmaz olarak ortada dururken
Kürt sorununda kısa sürede çözüm
bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak!..
Devlet, Yani AKP, Öcalan’la Nasıl Bir Diyalog Geliştirdi?..
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’ten Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e sert yanõt:
Gol atamayan çocuk gibi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - HSYK ile hükümet
arasõnda atamalar konusunda
yaşanan kriz giderek derinle-
şiyor. Adalet Bakanõ Sadul-
lah Ergin ve Bakanlõk Müs-
teşarõ Ahmet Kahraman
HSYK’nin dünkü çalõşmala-
rõna da katõlmadõ. Bakan Er-
gin’in “Tamamlanmadığı
için taslak geri çekilebilir”
sözlerine tepki gösteren
HSYK Başkanvekili Kadir
Özbek, kararname taslağõ-
nõn kurulun malõ olduğunu ve
kurulun vereceği kararla ka-
rarname olacağõnõ belirterek,
“Gündemden çıkarılması
ancak kurulun vereceği ka-
rarla olur. Yoksa basit bir
tabirle topu getirip kendi-
sine pas verilmediği için ve-
ya gol atamadığı için küsüp
giden topu koltuğunun al-
tına alıp ben eve gidiyo-
rum, ben oynamıyorum di-
yen çocuğun işine benzer”
dedi. Özbek, ayrõca geçmişte
yargõ ile sorun yaşamõş bir-
takõm eski hukukçularõn ku-
rula karşõ, yargõya karşõ tetikçi
gibi kullanõldõğõnõ belirtti.
‘Hukuki sonuçları
olabilir’
HYSK’ye gelişinde gaze-
tecilerin sorularõnõ yanõtla-
yan Özbek, Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn yaz kararnamesinin
kalan kõsmõnõ geri çekmesinin
ardõndan “Bakanlık işlem-
lerine yargı yolu açık” diyen
Bakan Ergin’e yanõt verdi.
Özbek, “Sayın Bakan maa-
lesef bunu daha önce de bi-
ze söyledi. Kendisi hukuk-
çudur, biz de hukukçuyuz.
Yargı yolunun nerede açılıp
açılmayacağını ne şekilde
kullanıp kullanılmayacağı-
nı biz de biliyoruz. Daha ön-
ce ‘Toplantõlarõ erteledim,
toplantõ yapõlmayacak’ de-
diği zaman biz de ‘Buna
hakkõnõz yok, yanlõş olur’
dedik, bize verdiği cevap
benzer bir cevaptı ‘O halde
dava açõn’ demişti kendisini
uyardık ve güz kararna-
mesi sırasında da kararna-
menin bir kısmını görüşe-
rek kalan kısmını da gün-
deme getirmesi yöntemiyle
karar almıştık” dedi.
Özbek, “Kararnameyi gö-
rüşmeye devam edecek mi-
siniz? Yoksa bakanı ve müs-
teşarı bekleyecek misiniz”
sorusuna ise “Onun için gel-
dim, biraz da evde hazırlık
yaptım, burada çalışmayı
bekleyeceğiz” yanõtõnõ verdi.
Özbek, “Adalet Bakanlı-
ğı’nın işlemleriyle ilgili suç
duyurusunda bulunacak
mısınız” sorusunu ise “Hu-
kuki sonuçları olabilir, bu-
nun hukuki sonuçları bizim
tercihimiz midir, değil, çün-
kü buraya gelmiş gündem-
de yer almış bir kararna-
menin sonucunun bağlan-
ması lazım. Sonucunun na-
sıl bağlanacağı, elbette hu-
kuki birtakım kuralların
işletilmesiyle söz konusu
olabilir, değerlendireceğiz”
diye yanõtladõ.
‘Deniz kenarındaki
dalga gibi’
Özbek, bir başka soru üze-
rine de şunlarõ söyledi:
“Son yılları hep beraber
yaşadık, olayları hep bera-
ber yaşadık, bir Habur ola-
yı yaşadık. Habur olayla-
rında yargının kullanıldı-
ğından bahsedildi. Ne oldu,
ne bitti, neler yapıldı, bu-
nun tartışılacağı yer ku-
ruldur, biraz önce de söy-
lediğim gibi sonuca bağla-
nacağı yer kuruldur. İs-
tanbul olayını, son zaman-
da sanki deniz kenarında-
ki bir dalga gibi değişik
uygulamaları gördük. Ka-
muoyunda hoş karşılan-
mayan birtakım sonuçları
gördük, bunların değer-
lendirilmesi gerekirdi, bun-
lar niye oldu diye kurulun
yapacağı bir şey var mı di-
ye bir değerlendirmesi söz
konusuydu, Erzurum’u yi-
ne birlikte yaşadık, bunla-
rı tekrar tekrar söyleme-
mize gerek yok. Bu kurul-
da konuşulmayacak, de-
ğerlendirilmeyecekse nere-
de konuşulacak. O zaman
görüyorsunuz televizyon-
larda, basının bir bölü-
münde geçmişte, kurulla,
yargıyla hep sorun yaşamış
bunu açıkça ifade edebili-
rim hepsinin dosyaları da
buradadır, bakanlıktadır.
Birtakım eski hukukçu ar-
kadaşlarımız geçmişteki sı-
fatlarını da kullanarak san-
ki kurula karşı, yargıya
karşı tetikçi gibi kullanıl-
maktadır. Bunları değer-
lendirmeyeceksek onlara
da fırsat vermiş olacağız.”
HSYK üyelerinin gün bo-
yu süren bekleyişlerine kar-
şõn Adalet Bakanõ Ergin ve
müsteşar Kahraman dünkü
çalõşmalara katõlmadõ.
HSYK ile hükümet arasõnda atamalar konusunda
yaşanan kriz derinleşirken Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin ve müsteşar Ahmet Kahraman dünkü çalõşma-
lara katõlmadõ. HSYK Başkanvekili Özbek, kararna-
me taslağõnõ geri çeken Ergin’i, kendisine pas veril-
mediği için topunu alõp eve giden çocuğa benzetti.
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Büro-
su) - Diyarbakõr’daki
ekonomi çevreleri; ha-
zõrladõklarõ ortak bir
deklarasyonla, anaya-
sa değişikliği referan-
dumunda “evet” diye-
ceklerini açõkladõ.
Diyarbakõr’da Diyar-
bakõr Ticaret ve Sanayi
Odasõ, Ticaret Borsasõ,
Esnaf ve Sanatkârlarõ
Odalarõ Birliği, Ziraat
Odasõ, Eczacõlar Odasõ,
Mali Müşavirler Odasõ
gibi ekonomi çevrele-
rinden oluşan örgütler,
dün ortak bir deklaras-
yon yayõmladõ. DTSO
Başkanõ Galip Ensari-
oğlu, “Biz ileriye doğ-
ru atılacak adımları
desteklemek için hal-
koylamasında ‘evet’
oyu kullanacağız. So-
nucun bu yönde çık-
ması için sorumluluk-
larımızı yerine getire-
cek ve çaba sarf ede-
ceğiz” dedi. Ensarioğ-
lu, anayasa değişikliği-
nin sembolik olarak
büyük bir değer taşõdõ-
ğõnõ belirterek “Darbe-
cileri de ‘dokunulabi-
lir’ yapan bu değişik-
liği, geçmişle gerçek
bir yüzleşme yapıla-
bilmesi için gerekli
zemini sağlamasından
dolayı takdir ediyo-
ruz” diye konuştu.
‘Erdoğan özür dilesin’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)
- Şõrnak’ta düzenlenen anayasa referan-
dumunu boykot mitinginde konuşan BDP
lideri Selahattin Demirtaş, boykot kara-
rõndan parti olarak vazgeçmenin gün-
demlerinde olmadõğõnõ söyledi. 1992 yõ-
lõnda yaşanan Şõrnak olaylarõnõ anõmsatan
Demirtaş, “Erdoğan Şırnak halkından oy
istiyorsa gelip özür dileyecek” dedi.
Şõrnak Cumhuriyet Meydanõ’nda top-
lanan binlerce kişi sõk sõk terör örgütü li-
deri Abdullah Öcalan lehine sloganlar at-
tõ. BDP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan,
KCK’nin eylemsizlik kararõna işaret ede-
rek yetkililerin çatõşmasõzlõğa yanõt ver-
melerini istedi. Kaplan, “Operasyonlar
durmadan, tutuklu Kürt siyasetçiler
serbest bırakılmadan, demokratik bir
anayasa oluşturulmadan, yüzde 10 ba-
rajı kaldırılmadan ve Kürt halkının onu-
ru kabul edilmedikçe, yapacakları hiç-
bir şeye katılmayacağız” diye konuştu.
Demirtaş da 1992’deki olaylarda yaşa-
mõnõ yitirenleri anarak başladõğõ konuş-
masõna şöyle devam etti: “18 yıl önce bu-
gün Şırnak sokakları katil ve canilerle
doluydu. O dönemin yetkilileri dünya
duymasın diye ‘Şõrnak’õ PKK’liler bastõ’
ve ‘Şõrnaklõlarõ katlediyorlar’ diyerek ya-
lan attılar. Şimdi bu yalanların hesabı-
nı sorma günü geldi. Şimdi Şırnak hal-
kı Erdoğan’a meydan okuyor. Bu hal-
kın katillerini yargılamayanlar, bu
halktan hiçbir şey isteyemez. Çünkü bu
halk sana oy değil selam bile vermez.”
Bu arada BDP heyetini taşõyan konvoy,
Şõrnak’a giderken korucu olduklarõ be-
lirtilen kişilerin taşlõ saldõrõsõna uğradõ. Sal-
dõrõda 10 kişi yaralandõ.
‘Heron
iddialarını
açıkla’
KAYSERİ (AA) - AKP Grup Başkanvekili ve
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Genelkur-
may Başkanlõğõ’nõn “Heron” olarak adlandõrõlan
insansõz hava uçaklarõna yönelik iddialara derhal
açõklama yapmasõnõ istedi. Elitaş, “İhmal var
ise hata var ise derhal soruşturma başlatmalı.
Suçlular varsa derhal cezalandırılmalı, suç
varsa Türk milletinden, şehit ailelerinden der-
hal özür dilenmelidir” dedi.
Elitaş, Heronlarla ilgili iddia ve görüntülerin
yaklaşõk 20 gündür kamuoyunu meşgul ettiğini,
bazõ gazete ve televizyonlarõn Heron görüntüleri-
nin gerçek olduğuyla ilgili iddialarõ olduğunu
anõmsattõ. İddialarõn muhatabõ olan kişilerin bu-
güne kadar hiçbir açõklama yapmadõğõna işaret
eden Elitaş, “Her konuda beyanat vermeyi
alışkanlık haline getiren Genelkurmay Baş-
kanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı temsilcile-
rinin, bu kadar önemli bir iddia karşısında
sessiz sakin durmaları, açıkçası bir Türk va-
tandaşı olarak, 4 erkek evlat babası olarak
beni endişelendiriyor, beni şüpheye düşürü-
yor” diye konuştu. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn
bir an önce Heronlarla ilgili açõklama yapmasõnõ
isteyen Elitaş, “İhmal var ise hata var ise der-
hal soruşturma başlatmalı. Soruşturmayla il-
gili sonuçlar alınmalı, suçlular varsa derhal
cezalandırılmalı, suç varsa şehit ailelerinden
derhal özür dilenmelidir” dedi.
‘Devir-teslimden önce açıklansın’
Soruşturma sonunda iddialarõn asõlsõz olmasõ
halinde bu iddialarõ ortaya atanlarõn cezalandõrõl-
masõnõ da talep eden Elitaş, 27 Ağustos’ta devir
teslim töreni yapõlacağõnõ anõmsatarak Heronlarla
ilgili açõklamanõn bu tarihten önce yapõlmasõn is-
tedi. Elitaş, “27 Ağustos’a kadar görevi devam
eden Genelkurmay Başkanı, bir belge ile ilgili
ıslak imza olmadığından dolayı ‘kâğõt parçasõ’
demişti. Havan topuyla ilgili bir malzemeyi de
‘bir boru parçasõ’ diye ifade etmişti. Hepsinin
nasıl farklı olduğunu, nasıl bir yanılgı içeri-
sinde olduğunu gösteren şimdiki Genelkur-
may Başkanı, maalesef her konuda beyanat
vermeyi alışkanlık haline getirmişti. Ama bu
konuyla ilgili Genelkurmay Başkanı’nın çıt çı-
karmaması, bundan sonraki komutana bu
görevi devrediyor olması, bana göre önemli
bir yanlıştır. Görevini devretmeden Heronlar-
la ilgili iddialara cevap vermelidir” dedi.
AKP’Lİ ELİTAŞ’TAN GENELKURMAY’A
DİYARBAKIR
Ekonomi
çevreleri
‘Evet’
diyecek
Demirtaş, boykot kararõndan vazgeçmenin gündemlerinde olmadõğõnõ söyledi
PKK mahkemeleri kuruldu
DSP lideri Masum Türker, Hakkâri’de PKK’nin
kendi hâkim ve savcılarını oluşturduğunu ve tüm
evlere tebligat yapıldığını öne sürerek, “Hakkâ-
ri’de halk mahkemeleri kurulmuştur. Valiler
uyuyor” dedi. Karabağlar’da partiye 99 kişinin
katılması nedeniyle düzenlenen törende konuşan
Türker, PKK’nin AKP ile anlaşarak “eylemsiz-
lik” kararı aldığını vurguladı. Türker, PKK’nin
bu yöndeki açıklamalarına hükümetin sessiz kal-
dığını belirtti. (Fotoğraf: EMRE DÖKER)
?PKK ile anlaşmayı
niye gizliyorsunuz
AYŞE SAYIN
BARTIN - MHP lideri
Devlet Bahçeli, Kandil’den
gelen “devletin isteğiyle
silah bıraktık” açõklama-
sõna dikkat çekerek, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’a
“PKK ile anlaşmanı niye
gizliyorsun? 4 kez ne gö-
rüşüldü, kim ne dedi?
Hangi konularda uzlaş-
maya varıldı” dedi.
Bahçeli, 12 Eylül’de ya-
põlacak anayasa değişikliği
ile ilgili başlattõğõ “hayır”
kampanyasõ çerçevesinde,
dün akşam Bartõn’da iftar
programõna katõldõ. Anaya-
saya “Evet” demenin ülke-
yi karanlõğa sürüklemekten
öteye götürmeyeceğini ifade
eden Bahçeli, Erdoğan’õn
anayasa değişikliğindeki 1.
gizli gündeminin “PKK açı-
lımı ve yıkım projesinin
anayasal zeminini atmak”
olduğunu ifade etti. Pakette
sadece, HSYK ve Anayasa
Mahkemesi’nin yapõsõnõn de-
ğiştirildiğine dikkat çeken
Bahçeli, “Başbakan ken-
dine Yüce Divan’dan kur-
tarma gayretindedir” dedi.
PKK liderlerinden Murat
Karayılan’õn “Devletten
gelen talep doğrultusunda
ateşkes kararı aldıkları”
sözlerine dikkat çeken Bah-
çeli şunlarõ söyledi: “PKK
ile anlaşmanı niye saklı-
yorsun? PKK’den İmra-
lı’dan, 4 kere görüşüldü
deniyor. Bu görüşmelerde
hangi konularda uzlaşıl-
dı? Gemiler arızalı dediler?
Bir taka tutup avukatları
İmralı’ya gönderdiler.
Oradan bir şey söylendi. 13
Ağustos - 20 Eylül arasın-
da silahların susacağı ifade
edildi. Arkasından demo-
kratik özerklik talepleri
yapılıyor.”
PKK’nin ateşkesiyle
ABD’nin Irak’tan asker çek-
me takviminin aynõ döneme
denk geldiğine dikkat çeken
Bahçeli, ayrõca ABD silah-
larõnõn ne kadarõnõn Irak’ta ne
kadarõnõn Kandil’de bõrakõ-
lacağõnõn da tartõşma konu-
su olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’ın TÜSİAD’ı eleşti-
rirken, “Geçmiş hükümet-
ler zaman zaman kedi kö-
pek gibi oldu” açıklamasına
sert tepki gösteren Bahçeli,
“TÜSİAD mı kedi ya da kö-
pek, önceki iktidarlar mı
kedi ya da köpek? Bu ne
terbiyesizlik” diye çıkıştı.
‘Bu ne terbiyesizlik’