Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Haber Merkezi - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi ve
Elazõğ’da toplam 12 askerin şehit edilmesi yurt ge-
nelinde protesto edildi.
İstanbul’da Şehit Aileleri Derneği ve Vatan-
sever Facebook üyeleri, terör saldõrõsõ ve AKP ik-
tidarõnõn açõlõm politikalarõnõ dün Taksim’de
düzenledikleri eylemle protesto etti. “Şehitler
ölmez, vatan bölünmez” sloganlarõ atan grup,
AKP iktidarõnõ istifaya çağõrdõ.
Taksim Meydanõ’nda dün öğlen saatlerin-
de toplanan grup, “Katil Öcalan işbirlik-
çi Erdoğan”, “Hepimiz Mehmediz, he-
pinize yeteriz”, “Yan gelip yatmadık,
gemicikler almadık”,
“Recep oğlunu
askere gön-
der”, “Hü-
kümet istifa” sloganlarõ attõ. Türk bayraklarõ taşõyan
ve Taksim Cumhuriyet Anõtõ önünde saygõ duruşunda
bulunan grup, daha sonra marşlar ve ve sloganlarla
Galatasaray Meydanõ’na doğru yürüyüşe geçti. Yü-
rüyüş sõrasõnda “İstanbul uyuma, şehidine sahip çık”
sloganlarõ atan gruba çevredeki çok sayõda yurttaş ve
esnaf da destek verdi. Galatasaray Meydanõ’nda ise
grup adõna basõn açõklamasõ yapan Şehit Aileleri Der-
neği Genel Başkanõ Şencan Bayramoğlu, AKP ik-
tidarõnõn açõlõm politikalarõ nedeniyle terör saldõrõla-
rõnda artõş yaşandõğõnõ belirterek “Saldırıların asıl so-
rumlusu olan hükümet, kenara çekilip suçu as-
kerimizin üstüne atıyor. Hükümet askerlerin te-
lefonlarını dinleyeceğine, teröristlerin telefonlarını
dinleyip istihbarat edinsin” dedi.
‘Başbakan istifa’
Türkiye Kamu-Sen İstanbul Şubeleri üyesi yak-
laşõk 150 kişilik bir grup dün Taksim Meyda-
nõ’nda bir araya gelerek Galatasaray Lisesi önü-
ne kadar, “Hükümet istifa”, “Açılım dediler
Mehmetleri yediler”, “Katil ABD işbirlikçi
AKP” sloganlarõyla yürüdü. Galatasaray Lisesi
önünde basõn açõklamasõnõ okuyan Türkiye Ka-
mu-Sen İstanbul İl Başkanõ Hanefi Bostan, “Hü-
kümet çevrelerinin övünerek dillerinden dü-
şürmedikleri açılım, artık anlaşılmıştır ki,
PKK açılımı haline dönüşmüştür. Analar ağ-
lamasın sömürüsüyle başlatılan açılım sü-
recinde gördük ki ağlayan terörist anaları-
nın sayısı azalmış fakat şehit analarının göz-
yaşları sel oldu” diye konuştu.
Antalya’daki Cumhuriyet Meydanõ’nda
saldõrõlarõ protesto etmek isteyen Sivil İni-
siyatif üyelerine polis izin vermedi. Yü-
rüyüşe geçen grup, sloganlarla Kõşlahan
Çarşõsõ önüne geldi. Gruba yurttaşlar
da alkõşlarla destek verdi.
Erzincan’da bir grup
genç, Ordu Caddesi’ndeki
askerlik şubesinin önüne
gelerek “Askere uzanan
eller kırılsın”, “Şehitler
ölmez, vatan bölünmez”
şeklinde sloganlar attõ.
Tokat’ta Cumhuriyet
Meydanõ’nda toplanan ve
Türk bayrağõ taşõyan Kamu-
Sen üyesi bir grup da terörist
saldõrõyõ protesto etti.
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ
6 HABERLER
CMYB
C M Y B
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Simetrik Savaş İçin
Önce askeri stratejik: Vurulmayacak ordu,
saldırı yapılmayacak hedef yoktur. Suikast
yapılmayacak kimse, bombalanmayacak kışla
veya otobüs dolu asker vb. yoktur. Siyasi askeri
terminolojide bunun adını öğrendik: Asimetrik
savaş!
Ordu, bütünüyle açık ve yaygın bir
örgütlenmedir. İyi örgütlü, savaşan, gizli ve az
sayıda silahlı güç, her zaman orduyu vurabilir.
Ordunun bunu önlemesi açık hedef olduğu
sürece mümkün değildir. Şüphesiz 25-50 kişilik
bir terör timi, kent içinde bir askeri birliği
basamaz, veya bassa bile çok ağır kayıp verir...
Ama kayıp vermek derdi değilse, yine basabilir!
Askeri: Ovayı görüyorum, bölük, tabur vb.
konuşlanmış. Düzenli ordu birlikleri yüzünü,
sırtını, yanını dağ ve yamaçlara vermiş. Arkası
“düşman” cephesi. Yamaçlardan gelip üç yerden
saldırmışlar, geri çekilecekleri yer de belli. Düz
ova her zaman saldırıya açıktır, kilometrelerce
uzunluğundaki korunaklı yamaçlar ve dağlar
üzerinde eğer tüm gün kontrol yeteneğiniz yoksa,
saldırıya uğrayacaksınız demektir.
Benzetmede hata olmaz: Ovadaki kekliktir,
dağdaki avcı veya kartal. Savaşta dağlar,
tepeler yüksek yerler önemlidir, düz yerler değil.
Bulunulması gereken yer dağların tepeleridir!..
Orada yaşanır mı? Bilemem, bu savaşan gücün
sorunudur! Yaşayamazsan, yapamazsan
vurulacaksın.
Ordu, ovaları, yerleşim yerlerini vb.
korumayı bırakmalı, belki de bütün o alanları
boşaltmalıdır! Karakollar, sınır birlikleri, yani
bekçilik vb. yapmaktadır! Bunların hepsi
savunmanın barış içindeki yerleşim biçimleridir.
Böyle bir savaşta düşmanın sınırı geçmesinin
zerre kadar önemi yok. Dahası 100 km. içeriye
girmesinin de! İsterse sınırı geçen ve içeri giren
Irak veya İran ordu birlikleri olsun! Bu,
tamamen sınır ve bölgelerini korumaya yönelik
eski anlayışıdır.. Mevzi değil alan kontrolü!
Her zaman geçerli diğer askeri kavramı
unutuyoruz: Baskın basanındır! (Terör timlerinin
veya İsrail’in düzenli stratejisi).
Dağdakine, baskıncıya ancak kendi diliyle yanıt
verebilirseniz, dengeyi kurabilirsiniz; dahası,
büyük gücünüzle kaynak kurutucu olursunuz.
Asimetrik savaşı, simetrik savaşa dönüştürmenin
yoludur bu. Yani siz de asimetrik bir güce
dönüşemezseniz veya düzenli gücünüzün ana
vurucu gücü asimetrik yapıda olmazsa, ve bunlar
eşgüdümlü veya değil, savaşmazsa, vurulan güç
olursunuz. Şüphesiz, büyük bir silah kapasitesi,
helikopter vb. ile teröre kayıp verdirirsiniz ama
terörün amacı sana kayıp verdirmek, canını
acıtmaktır. Asla bitmeyecek bir savaş olasılığını
hep gündemde tutmaktır. Bıktırmak, bölüp
parçalamak ve amaca ulaşmaktır.
Bir diğer konu da: Önemli olan sınır berisi
değil sınır ötesidir! Sınırın ötesini denetimdir.
Bunun için de çok tartışılan ama hiçbir siyasal
yönetimin kalkışamadığı... TSK dağların
tepesinden öbür tarafa bakmalı! Terör timleri,
dağlarından tepesinden bu yana baktığı sürece..
Siyasal cesaret neden eksik? Bilinen çok şey
var. Ama üzerinde en az tartışılanı, Irak’taki
ekonomik faaliyetlerimizdir. Kuzey Irak’ta
ekonomik ilişkiler, siyaseti bağlıyor.
Önemli olan nedir Türkiye için?
Buna karar verilmeli!
Siyasi iktidar ve siyasi güçlerin bugünkü yapısı
ve olaya yaklaşımı şöyle: İki arada bir derede! Ne
yapacağını bilmez... Bir öyle bir böyle... Kararsız,
istikrarsız, her zaman başka türlü yapmaya
hazır... Özellikle AKP, tabii ki tepedeki iktidar
başı, şanssızlıktır bu ülke için...
Terörle savaşa karar mı verdin! Bunun bütün
askeri, stratejik, taktik hazırlıklarını yapmış
olacaksın. Askeri güçlerini de öyle organize
edeceksin...
Terörle uzlaşmaya ve yeni bir sayfa açmaya mı
kararlısın. Şüphesiz neden olmasın! O zaman bu
uzlaşmayı ülkenin birliği, yararı vb. açısından en
iyi nasıl çözeceğinin stratejisini hazırlayacaksın.
Tepedeki zat, en iyi bilen tek seçici ve tek
kişidir... Ulusal konuları, ulusal olarak çözme
yeteneği sıfırdır!
Bir yandan, TSK ile içeride savaşan iç/dış
siyasi güçlerle beraber gözükmektedir! Deniz
kuvvetlerinin neredeyse bütün üst yönetim
kademesi mahkemede süründürülüyor! Ordunun
başına da darbeyi indirmek isteyenler karşısında
sessiz sedasızdır.. Bol palavra atıyor.. Son saldırı
baktım, tıpkı, “Ergenekoncu” gibi konuştu!!!
Yarın, uzlaşma konusu...
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hakkâri’de
terörist saldõrõ nedeniyle 11 askerin şehit olmasõ-
nõn ardõndan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, bu-
gün Çankaya Köşkü’nde “güvenlik zirvesi”ni
toplayacak. Son dönemde tõrmanan terörist saldõ-
rõlar ve alõnacak önlemlerin masaya yatõrõlacağõ
zirve, Gül’ün başkanlõğõnda saat 10.00’da başla-
yacak. Toplantõya Başbakan Tayyip Erdoğan,
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ,
Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Milli Savunma
Bakanõ Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanõ
Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komu-
tanõ Orgeneral Atila Işık ve MİT Müsteşarõ Ha-
kan Fidan’õn katõlacağõ kaydedildi. Gül, zirvenin
ardõndan bugün MHP Genel Başkanõ Devlet Bah-
çeli ve BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş
ile yarõn da CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda-
roğlu ile Çankaya Köşkü’nde ayrõ ayrõ görüşecek.
Görüşmelerde gelişmeler değerlendirilecek.
Öte yandan saldõrõnõn ardõndan Ankara’da gü-
venlik alarmõna geçildi. Başbakanlõk merkez bina
ile yeni binadaki koruma sayõlarõ arttõrõlõrken Er-
doğan’õn yakõn korumalarõnda da artõşa gidildi.
TERÖR SALDIRISI VE ÖNLEMLER
Köşk’te
güvenlik zirvesi
UTKU ÇAKIRÖZER
ANKARA - Emekli olduğu 2005 yõlõndan bu
yana özellikle terörle mücadele ve Kürt soru-
nu gibi konularda yaptõğõ açõklamalarla gündem
yaratan eski MİT Müsteşar Yardõmcõsõ Cevat
Öneş, son dönemdeki terörist saldõrõlardaki ar-
tõşõ, “PKK, ‘tasfiye ediliyorum’ algısıyla ha-
reket ediyor” sözleriyle değerlendirdi. Terör
saldõrõlarõ, Kürt sorunu ve hükümetin demok-
ratik açõlõm projesinin geldiği noktaya ilişkin
görüşlerini Cumhuriyet’e şöyle değerlendirdi:
İSTİHBARAT TARTIŞMASI: Bu tip terör
gruplarõnõn her zaman haber alõnmasõ ve ön-
lem geliştirilmesi mümkün değil. Çünkü o coğ-
rafya çok engebeli. Kolaylõkla saklanabile-
cekleri bir bölge. Dünyanõn her yerinde ikili
üçlü küçük grup hareketleri, mahalli kitleden
de destek alabiliyorsa büyük sonuçlar getire-
bilir. Böyle çatõşma halinde kõrsal arazide nok-
ta istihbaratõ dediğimiz sõcak istihbarat edin-
mek zordur. Hem coğrafi şartlar, hem lojis-
tik destek bakõmõndan rahatlõkla hareket ede-
bileceği bir alan. Ben 200 kişinin bir bütün ha-
linde geldiğini sanmam. Küçük gruplar halinde
toplanmõşlardõr. Tüm bu koşullar altõnda as-
kerin bir eksiği, zafiyeti var mõydõ diye bak-
mak çok doğru olmayabilir.
TASFİYE ALGISI: Hükümetin açõlõm sü-
recini duraksatmasõ ve güvenlik kuvvetlerinin
yaza girerken yaptõklarõ geniş hazõrlõklar, hem
PKK hem de bölgedeki Kürt siyaseti üzerinde
“tasviye ediliyoruz” algõsõ yaratmõş durumda.
PKK’de bu, “fiziki olarak da yok ediliyorum”
havasõ yaratmõş. Eylemliliğinin bir sebebinin bu
olduğunu düşünüyorum. Abdullah Öcalan’õn
kendisinin muhatap alõnmasõ talebi diye de ba-
kabiliriz. Yaptõğõ açõklamada “31 Mayıs’tan iti-
baren ben yokum” dedi. Açõlõm süreci sõra-
sõnda da buna benzer bir taktik izlemişti. Yine
örgüt üzerindeki etkisini göstermek istemiş ola-
bilir. “Beni muhatap alırsanız çözülür” de-
mek istemiş olabilir.
AÇILIMDA DURAKSAMA: Adõna “açı-
lım” ya da “demokratikleşme” deyin, bu sü-
reç bitmemiştir. Şu anda sadece duraksamõştõr.
Türkiye’nin demokratikleşerek bu sorunun üs-
tesinden geleceğine inanan biri olarak, açõlõm
sürecinin iyi kullanõlamamasõnõnõn “siyasetçi-
lerin beceriksizliği” olacağõnõ daha başõnda
söylemiştim. Bence açõlõm yeterince kararlõlõkla
sürdürülemediği için bugün eylemler tõrmanõ-
yor. Sadece iktidar değil, muhalefetin tutumu-
nu da kaydetmek gerekir.
KÜRT SİYASETİ PKK’YE ESİR: Çözüm
aranõrken, PKK’nin dağdan indirilmesi mese-
lesi önem kazanõyor. Çünkü örgüt, hiçbir şekilde
haklõ görülemeyecek baskõ ve kontrol meka-
nizmalarõyla Kürt siyasi hareketini esir almõş du-
rumda. Bölgesel ve küresel gelişmeler nedeniyle
örgüt artõk silahlõ varlõğõnõ Türkiye dõşõnda mu-
hafaza etme şartlarõnõ giderek kaybediyor. Bu
nedenle Kürt siyaseti üzerindeki kontrolünü kay-
betmemek için Türk-Kürt hassasiyetini kulla-
narak silahlõ mücadeleyi tõrmandõrma arayõşõ
içinde. Bu emeline ulaşmada konjonktürel
olarak başarõlõ oluyor gibi gözükebilir ama de-
mokratikleşmenin kararlõlõkla devam ettirilmesi
durumunda PKK’nin varlõğõnõ devam ettirme-
si güçleşecektir.
AKP GÜVENSİZLİĞİ GİDEREMİYOR:
AK Parti’nin sekiz senelik iktidar sürecinde hâ-
lâ belirli bir kesim üzerindeki güvensizlik al-
gõsõnõ kõramamasõnõ önemli bir eksiklik olarak
görüyorum. Ayrõca demokratik açõlõmõn plan-
lanõşõ, kapsamõ ve gelişmeler karşõsõnda veri-
lecek tepkiler konusunda önceden gerekli
planlama yapmadõğõ ve tedbirler almadõğõ
görülüyor. Habur ve KCK süreçlerinde yaşa-
nanlar bunu gösteriyor.
KURUMLARLA BÜTÜNLEŞME SAĞ-
LANAMADI: Bu mesele Türkiye’de tek bir si-
yasi partinin çözebileceği bir mesele değil. Bu
partiler üstü bir Türkiye meselesi. Çözümünde
iktidarõ, medyasõ, muhalefeti ve sivil toplumun
katkõ vermesi lazõmdõr. Bunu bugüne kadar ba-
şaramadõk. Kürt sorunu ve PKK meselesi, ik-
tidar mücadelesinde bir araç olarak kullanõlõyor.
Sadece siyasi partiler arasõnda değil, hükümetle
devletin kurumsal yapõlarõ arasõnda dahi bir bü-
tünleşme sağlanamadõ. Çözüm politikalarõnõn
uygulanmasõnda böyle bir birlikteliğin ortaya
çõkmasõna kaçõnõlmaz ihtiyaç var. İktidarõn si-
lahlõ kuvvetler, MİT, yargõ organlarõ ile uyu-
Eski MİT Müsteşar Yardõmcõsõ Öneş, terör sorununun çözümü için CHP’ye görev düştüğünü söyledi
‘Partiler üstü siyaset lazõm’
munun yanõ sõra ana muhalefet ve di-
ğer siyasi partilerle ve özellikle de
PKK’nin etkilediği kitle üzerinde
siyaset yapan ve onlarõ etkileme gü-
cüne sahip BDP ile mutlaka bir di-
yalog ve empati kurmasõ gerçekleş-
tirilmek zorundadõr. Bu yapõlamadõ-
ğõ için çözümsüzlük yaşanõyor.
HABUR GÜVENİ ZEDELEDİ:
Habur’dan gelenlerin tutuklanmasõ
nasõl bakarsak bakalõm devletin gü-
vencesiyle ilgilidir. Bu kişiler devletin
güvencesi ile gelip yargõ organõ ka-
rarõyla bõrakõldõlar. Silahlarõn bõrak-
tõrõlmasõnõn önünü açmak amacõyla
geldiler. Sürecin devamlõlõğõ arzu
ediliyorsa devletin güvencesinin ze-
delenmemesi en büyük öneme haiz-
di. Benzer biçimde KCK operas-
yonlarõ hukuken haklõ ve takibata uğ-
ramasõ gereklidir. Ama böylesi tu-
tuklamalarõn zamanlamasõna ve Kürt
kimlikli insanlar üzerinde yarataca-
ğõ etkilere dikkat edilebilirdi.
KİM GELİRSE AÇILIM YAPA-
CAK: Küresel ve bölgesel gelişme-
ler ile iç dinamiklerimiz Türkiye’nin
demokratik standartlarõnõn yüksel-
tilmesini zorunlu kõlmaktadõr. Sade-
ce AKP için söylemiyorum. Seçim-
lerle kim gelirse gelsin hatta MHP tek
başõna iktidar bile olsa Türkiye’nin
ekonomik açõdan, uluslararasõ siya-
set açõsõndan etkili olmasõ isteni-
yor, AB sürecinin devamõ isteniyor,
Türkiye içinde değişim yönündeki
toplumsal talep dikkate alõnõyorsa adõ
açõlõm olsun ya da başka bir isim ol-
sun bundan geri durmasõ mümkün
değil. Yaklaşan seçimlerde, başta
iktidar partisi olmak üzere tüm par-
tilerin bu sürece ilişkin özeleştirile-
rini yaparak kapsamlõ projelerini ka-
muoyu önünde tartõştõrmalarõ gerekir.
Tüm partiler özellikle de BDP diya-
log kapõlarõnõ açõk tutmalõdõr.
SİLAH BIRAKTIRMAK İÇİN
AYRI PROJE: Demokratikleşme
çabalarõnda muhatap siyaset kurum-
larõdõr, tüm Türkiye’dir. Ama bu-
nunla paralel yürüyecek biçimde hiç
gecikmeden örgütün silahlarõnõn bõ-
raktõrõlmasõ ve dağdan indirilmesi
meselesi için özel projeye ihtiyaç var.
BDP’nin yeri önemli ama eğer ger-
çekten yarar umuluyorsa örgütün
üzerinde hâkimiyeti olan birinin
“kesinlikle resmi muhatap alın-
madan” uygun biçimde konuşulmasõ
mümkündür. IRA, BASK ve diğer
örgütlerin çözümünde hep yapõldõ.
MİT MÜSTEŞARI, ÖCALAN’LA
GÖRÜŞEBİLİR: Muhatap olmak,
masaya oturup pazarlõk etmek me-
selesi değil. Bu Türkiye’de farklõ
hassasiyetler yaratõyor. “MİT Müs-
teşarı, Öcalan ile şunla bununla ko-
nuştu” diye. MİT Müsteşarõ onunla
konuşmasõn da kimle konuşsun? Gör-
evi bu zaten. Gizli servisler bunun için
kurulmuş. Umudu varsa, gizli bi-
çimde neden konuşmasõn. Türki-
ye’de bunun psikolojik ortamõ ancak
partiler üstü yaklaşõmla yaratõlabilir.
YENİ CHP KATKI YAPABİLİR:
Evrensel değerlerin şekillendirdiği
bir Türkiye’de Kürt sorununun çö-
zümüne en büyük katkõyõ sosyal de-
mokratlar, yeni CHP yönetimi ya-
pabilir. Hatta oluşturacağõ projelerle
iktidarõ zorlayarak daha demokra-
tik üst çizgiler benimsemeye itebi-
lir. MHP’nin bile özellikle Türk-
Kürt milliyetçi çatõşmasõnõ engel-
lemede önemli rolü oldu. Ama si-
yasi çözümlere daha fazla yapõcõ
katkõ sağlayabilirlerdi.
Habur’dan girişler sonrasõnda yaşananlar bugün bu noktaya gelebileceğimize
işaret ediyordu. Hükümet, demokratik açõlõmõn içini dolduracak somut adõmlarõ
atmada gecikti ve korktu. “Taş atan çocuklar” meselesini bile beklettiler. Özel-
likle Habur’dan gelişlerle başlayan süreçte milliyetçi tepkilerin muhalefet tarafõn-
dan kullanõlmasõndan korktu. Hatta AKP içinde bile tepkiler çõktõ. Bir duraksama
yaşandõ. Halbuki kamuoyu ile paylaşõlan somut önerilerle, daha güçlü adõmlarõn
atõlmasõ gerekirdi. Bu yapõlmayõnca Türkiye’nin iç dinamiklerinden ve olumsuz-
luklarõndan beslenen PKK harekete geçti. 1 Haziran’dan itibaren PKK’nin ateşkes
kararõnõn sonlandõrõlmasõ ve örgüt yöneticisi Karayılan’õn ifadesiyle “aktif sa-
vunma”ya geçiş sürecinin başlatõlmasõyla beklenen bir olaydõ.
‘HÜKÜMET HABUR’DAN SONRA KORKTU
Terör lanetlendi
İzmir’de
Gündoğdu
Alanõ’nda bir
araya gelen yak-
laşõk 500 kişilik
grup, ellerinde Türk
bayraklarõyla Cum-
huriyet Alanõ’na ora-
dan da Konak’taki
Hasan Tahsin İlk Kur-
şun Anõtõ’na dek yürü-
dü. “Kahrolsun PKK”,
“Hükümet istifa”,
“Tayyip oğlunu askere
gönder” sloganlarõ
atan gruba çevrede bu-
lunan yurttaşlar da al-
kõşlarõyla destek verdi.
Şehitlerin isminin tek
tek okunduğu eylemde
hükümet ve terör ör-
gütü aleyhine slo-
ganlar atõldõ.
(Fotoğraf:
AA)
[email protected]
Şehit Aileleri Derneği ile Vatansever Facebook üyeleri, AKP’nin açılım politikalarını protesto etti.
(Fotoğraf:SERKANYILDIZ)
11 askerin şehit haberinin ardõndan sosyal paylaşõm sitelerinde
örgütlenerek alanlara çõkan yurttaşlar AKP’yi istifaya çağõrdõ
OPERATÖRLER İSRAİL’E DÖNDÜ
HERON’lar
geldi ama
uçamõyor
BARKIN ŞIK
ANKARA - Şemdinli’deki Tekeli
Karakolu’na terör örgütü PKK’nin
düzenlediği saldõrõ “İstihbarat zafi-
yeti var mı” sorusunu gündeme ge-
tirirken İsrail’den alõnan ve Güney-
doğu’da PKK’li gruplarõn yer değiş-
tirmelerinin takibinde etkili olarak
kullanõlan insansõz hava araçlarõ HE-
RON’larõn İsrailli operatörler ülkele-
rine döndüğü için uçurulamadõğõ ileri
sürüldü. Öte yandan Türkiye ile is-
tihbarat paylaşõmõnõn ise eskisi gibi
devam ettiğini açõklayan ABD yöne-
timinden de Ankara’ya “Yeni talep-
lerinizi acil karşılamaya hazırız”
mesajõ geldi.
Türkiye PKK’lilerin özellikle
Irak sõnõrõndan sõzmalarõnõ ve yer
değiştirmelerini takip amacõyla, İs-
rail’den gece görüş sistemlerine de
sahip HERON insansõz hava araç-
larõ aldõ. Toplam 10 uçaktan olu-
şan filonun altõ aracõ Batman’daki
üsse teslim edildi. HERON’larõn
uçurulmasõnda İsrailli üretici fir-
manõn elemanõ olan operatörlerin
önemli rolü olduğuna dikkat çeken
kaynaklar, “Türkiye ile İsrail
arasında çıkan kriz sonrasında
güvenlik nedeniyle operatörler
gidince sorumluluk Türk askeri
yetkililerinin omzuna bindi. On-
lar da kaza olur, uçaklar düşebi-
lir diye HERON’ları uçurmaya
korkuyor” bilgisini verdi.
‘HERON’lar fark ederdi’
Tekeli Karakolu’na saldõrõnõn ger-
çekleştiği gece HERON’larõn uçuru-
lup uçurulmadõğõ konusunda askeri
makamlardan net bir bilgi elde edile-
mezken uçaklarõn yeteneklerini bilen
kaynaklar, “Eğer HERON’lar o
bölgede uçsaydı, 200 kişilik kala-
balık bir grubun hareketliliğinin
fark edilmememesi diye bir şey söz
konusu olamazdı” dedi.
Öte yandan Washington yönetimi-
nin PKK’yle mücadelede Türkiye ile
istihbarat paylaşõmõnõ kestiği iddiala-
rõ da ABD tarafõndan yalanlandõ.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Söz-
cüsü Deborah Guido yaptõğõ açõkla-
mada “PKK ile ortak mücadele-
mizde 11 kahraman asker ve poli-
sini kaybeden Türkiye’nin acısını
paylaşıyoruz. Kuzey Irak’taki
PKK varlığına ilişkin yürütülen is-
tihbarat paylaşımının seviyesinde
hiçbir değişiklik olmamıştır” dedi.
Guido açõklamasõnda “ABD yöneti-
minin Türk ordusu ya da Türk
hükümeti tarafından gelecek ihti-
yaç taleplerini acil biçimde değer-
lendirmeye de hazır olduğunu”
vurguladõ. Türkiye PREDATOR in-
sansõz hava araçlarõndan edinmek
için uzun süredir ABD yönetiminden
talepte bulunmasõna karşõn ABD, bu
talebe olumlu yanõt vermiyor.