29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber Merkezi - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi ve Elazõğ’da toplam 12 askerin şehit edilmesi yurt ge- nelinde protesto edildi. İstanbul’da Şehit Aileleri Derneği ve Vatan- sever Facebook üyeleri, terör saldõrõsõ ve AKP ik- tidarõnõn açõlõm politikalarõnõ dün Taksim’de düzenledikleri eylemle protesto etti. “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarõ atan grup, AKP iktidarõnõ istifaya çağõrdõ. Taksim Meydanõ’nda dün öğlen saatlerin- de toplanan grup, “Katil Öcalan işbirlik- çi Erdoğan”, “Hepimiz Mehmediz, he- pinize yeteriz”, “Yan gelip yatmadık, gemicikler almadık”, “Recep oğlunu askere gön- der”, “Hü- kümet istifa” sloganlarõ attõ. Türk bayraklarõ taşõyan ve Taksim Cumhuriyet Anõtõ önünde saygõ duruşunda bulunan grup, daha sonra marşlar ve ve sloganlarla Galatasaray Meydanõ’na doğru yürüyüşe geçti. Yü- rüyüş sõrasõnda “İstanbul uyuma, şehidine sahip çık” sloganlarõ atan gruba çevredeki çok sayõda yurttaş ve esnaf da destek verdi. Galatasaray Meydanõ’nda ise grup adõna basõn açõklamasõ yapan Şehit Aileleri Der- neği Genel Başkanõ Şencan Bayramoğlu, AKP ik- tidarõnõn açõlõm politikalarõ nedeniyle terör saldõrõla- rõnda artõş yaşandõğõnõ belirterek “Saldırıların asıl so- rumlusu olan hükümet, kenara çekilip suçu as- kerimizin üstüne atıyor. Hükümet askerlerin te- lefonlarını dinleyeceğine, teröristlerin telefonlarını dinleyip istihbarat edinsin” dedi. ‘Başbakan istifa’ Türkiye Kamu-Sen İstanbul Şubeleri üyesi yak- laşõk 150 kişilik bir grup dün Taksim Meyda- nõ’nda bir araya gelerek Galatasaray Lisesi önü- ne kadar, “Hükümet istifa”, “Açılım dediler Mehmetleri yediler”, “Katil ABD işbirlikçi AKP” sloganlarõyla yürüdü. Galatasaray Lisesi önünde basõn açõklamasõnõ okuyan Türkiye Ka- mu-Sen İstanbul İl Başkanõ Hanefi Bostan, “Hü- kümet çevrelerinin övünerek dillerinden dü- şürmedikleri açılım, artık anlaşılmıştır ki, PKK açılımı haline dönüşmüştür. Analar ağ- lamasın sömürüsüyle başlatılan açılım sü- recinde gördük ki ağlayan terörist anaları- nın sayısı azalmış fakat şehit analarının göz- yaşları sel oldu” diye konuştu. Antalya’daki Cumhuriyet Meydanõ’nda saldõrõlarõ protesto etmek isteyen Sivil İni- siyatif üyelerine polis izin vermedi. Yü- rüyüşe geçen grup, sloganlarla Kõşlahan Çarşõsõ önüne geldi. Gruba yurttaşlar da alkõşlarla destek verdi. Erzincan’da bir grup genç, Ordu Caddesi’ndeki askerlik şubesinin önüne gelerek “Askere uzanan eller kırılsın”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” şeklinde sloganlar attõ. Tokat’ta Cumhuriyet Meydanõ’nda toplanan ve Türk bayrağõ taşõyan Kamu- Sen üyesi bir grup da terörist saldõrõyõ protesto etti. SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER CMYB C M Y B BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Simetrik Savaş İçin Önce askeri stratejik: Vurulmayacak ordu, saldırı yapılmayacak hedef yoktur. Suikast yapılmayacak kimse, bombalanmayacak kışla veya otobüs dolu asker vb. yoktur. Siyasi askeri terminolojide bunun adını öğrendik: Asimetrik savaş! Ordu, bütünüyle açık ve yaygın bir örgütlenmedir. İyi örgütlü, savaşan, gizli ve az sayıda silahlı güç, her zaman orduyu vurabilir. Ordunun bunu önlemesi açık hedef olduğu sürece mümkün değildir. Şüphesiz 25-50 kişilik bir terör timi, kent içinde bir askeri birliği basamaz, veya bassa bile çok ağır kayıp verir... Ama kayıp vermek derdi değilse, yine basabilir! Askeri: Ovayı görüyorum, bölük, tabur vb. konuşlanmış. Düzenli ordu birlikleri yüzünü, sırtını, yanını dağ ve yamaçlara vermiş. Arkası “düşman” cephesi. Yamaçlardan gelip üç yerden saldırmışlar, geri çekilecekleri yer de belli. Düz ova her zaman saldırıya açıktır, kilometrelerce uzunluğundaki korunaklı yamaçlar ve dağlar üzerinde eğer tüm gün kontrol yeteneğiniz yoksa, saldırıya uğrayacaksınız demektir. Benzetmede hata olmaz: Ovadaki kekliktir, dağdaki avcı veya kartal. Savaşta dağlar, tepeler yüksek yerler önemlidir, düz yerler değil. Bulunulması gereken yer dağların tepeleridir!.. Orada yaşanır mı? Bilemem, bu savaşan gücün sorunudur! Yaşayamazsan, yapamazsan vurulacaksın. Ordu, ovaları, yerleşim yerlerini vb. korumayı bırakmalı, belki de bütün o alanları boşaltmalıdır! Karakollar, sınır birlikleri, yani bekçilik vb. yapmaktadır! Bunların hepsi savunmanın barış içindeki yerleşim biçimleridir. Böyle bir savaşta düşmanın sınırı geçmesinin zerre kadar önemi yok. Dahası 100 km. içeriye girmesinin de! İsterse sınırı geçen ve içeri giren Irak veya İran ordu birlikleri olsun! Bu, tamamen sınır ve bölgelerini korumaya yönelik eski anlayışıdır.. Mevzi değil alan kontrolü! Her zaman geçerli diğer askeri kavramı unutuyoruz: Baskın basanındır! (Terör timlerinin veya İsrail’in düzenli stratejisi). Dağdakine, baskıncıya ancak kendi diliyle yanıt verebilirseniz, dengeyi kurabilirsiniz; dahası, büyük gücünüzle kaynak kurutucu olursunuz. Asimetrik savaşı, simetrik savaşa dönüştürmenin yoludur bu. Yani siz de asimetrik bir güce dönüşemezseniz veya düzenli gücünüzün ana vurucu gücü asimetrik yapıda olmazsa, ve bunlar eşgüdümlü veya değil, savaşmazsa, vurulan güç olursunuz. Şüphesiz, büyük bir silah kapasitesi, helikopter vb. ile teröre kayıp verdirirsiniz ama terörün amacı sana kayıp verdirmek, canını acıtmaktır. Asla bitmeyecek bir savaş olasılığını hep gündemde tutmaktır. Bıktırmak, bölüp parçalamak ve amaca ulaşmaktır. Bir diğer konu da: Önemli olan sınır berisi değil sınır ötesidir! Sınırın ötesini denetimdir. Bunun için de çok tartışılan ama hiçbir siyasal yönetimin kalkışamadığı... TSK dağların tepesinden öbür tarafa bakmalı! Terör timleri, dağlarından tepesinden bu yana baktığı sürece.. Siyasal cesaret neden eksik? Bilinen çok şey var. Ama üzerinde en az tartışılanı, Irak’taki ekonomik faaliyetlerimizdir. Kuzey Irak’ta ekonomik ilişkiler, siyaseti bağlıyor. Önemli olan nedir Türkiye için? Buna karar verilmeli! Siyasi iktidar ve siyasi güçlerin bugünkü yapısı ve olaya yaklaşımı şöyle: İki arada bir derede! Ne yapacağını bilmez... Bir öyle bir böyle... Kararsız, istikrarsız, her zaman başka türlü yapmaya hazır... Özellikle AKP, tabii ki tepedeki iktidar başı, şanssızlıktır bu ülke için... Terörle savaşa karar mı verdin! Bunun bütün askeri, stratejik, taktik hazırlıklarını yapmış olacaksın. Askeri güçlerini de öyle organize edeceksin... Terörle uzlaşmaya ve yeni bir sayfa açmaya mı kararlısın. Şüphesiz neden olmasın! O zaman bu uzlaşmayı ülkenin birliği, yararı vb. açısından en iyi nasıl çözeceğinin stratejisini hazırlayacaksın. Tepedeki zat, en iyi bilen tek seçici ve tek kişidir... Ulusal konuları, ulusal olarak çözme yeteneği sıfırdır! Bir yandan, TSK ile içeride savaşan iç/dış siyasi güçlerle beraber gözükmektedir! Deniz kuvvetlerinin neredeyse bütün üst yönetim kademesi mahkemede süründürülüyor! Ordunun başına da darbeyi indirmek isteyenler karşısında sessiz sedasızdır.. Bol palavra atıyor.. Son saldırı baktım, tıpkı, “Ergenekoncu” gibi konuştu!!! Yarın, uzlaşma konusu... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hakkâri’de terörist saldõrõ nedeniyle 11 askerin şehit olmasõ- nõn ardõndan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, bu- gün Çankaya Köşkü’nde “güvenlik zirvesi”ni toplayacak. Son dönemde tõrmanan terörist saldõ- rõlar ve alõnacak önlemlerin masaya yatõrõlacağõ zirve, Gül’ün başkanlõğõnda saat 10.00’da başla- yacak. Toplantõya Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komu- tanõ Orgeneral Atila Işık ve MİT Müsteşarõ Ha- kan Fidan’õn katõlacağõ kaydedildi. Gül, zirvenin ardõndan bugün MHP Genel Başkanõ Devlet Bah- çeli ve BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş ile yarõn da CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu ile Çankaya Köşkü’nde ayrõ ayrõ görüşecek. Görüşmelerde gelişmeler değerlendirilecek. Öte yandan saldõrõnõn ardõndan Ankara’da gü- venlik alarmõna geçildi. Başbakanlõk merkez bina ile yeni binadaki koruma sayõlarõ arttõrõlõrken Er- doğan’õn yakõn korumalarõnda da artõşa gidildi. TERÖR SALDIRISI VE ÖNLEMLER Köşk’te güvenlik zirvesi UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - Emekli olduğu 2005 yõlõndan bu yana özellikle terörle mücadele ve Kürt soru- nu gibi konularda yaptõğõ açõklamalarla gündem yaratan eski MİT Müsteşar Yardõmcõsõ Cevat Öneş, son dönemdeki terörist saldõrõlardaki ar- tõşõ, “PKK, ‘tasfiye ediliyorum’ algısıyla ha- reket ediyor” sözleriyle değerlendirdi. Terör saldõrõlarõ, Kürt sorunu ve hükümetin demok- ratik açõlõm projesinin geldiği noktaya ilişkin görüşlerini Cumhuriyet’e şöyle değerlendirdi: İSTİHBARAT TARTIŞMASI: Bu tip terör gruplarõnõn her zaman haber alõnmasõ ve ön- lem geliştirilmesi mümkün değil. Çünkü o coğ- rafya çok engebeli. Kolaylõkla saklanabile- cekleri bir bölge. Dünyanõn her yerinde ikili üçlü küçük grup hareketleri, mahalli kitleden de destek alabiliyorsa büyük sonuçlar getire- bilir. Böyle çatõşma halinde kõrsal arazide nok- ta istihbaratõ dediğimiz sõcak istihbarat edin- mek zordur. Hem coğrafi şartlar, hem lojis- tik destek bakõmõndan rahatlõkla hareket ede- bileceği bir alan. Ben 200 kişinin bir bütün ha- linde geldiğini sanmam. Küçük gruplar halinde toplanmõşlardõr. Tüm bu koşullar altõnda as- kerin bir eksiği, zafiyeti var mõydõ diye bak- mak çok doğru olmayabilir. TASFİYE ALGISI: Hükümetin açõlõm sü- recini duraksatmasõ ve güvenlik kuvvetlerinin yaza girerken yaptõklarõ geniş hazõrlõklar, hem PKK hem de bölgedeki Kürt siyaseti üzerinde “tasviye ediliyoruz” algõsõ yaratmõş durumda. PKK’de bu, “fiziki olarak da yok ediliyorum” havasõ yaratmõş. Eylemliliğinin bir sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Abdullah Öcalan’õn kendisinin muhatap alõnmasõ talebi diye de ba- kabiliriz. Yaptõğõ açõklamada “31 Mayıs’tan iti- baren ben yokum” dedi. Açõlõm süreci sõra- sõnda da buna benzer bir taktik izlemişti. Yine örgüt üzerindeki etkisini göstermek istemiş ola- bilir. “Beni muhatap alırsanız çözülür” de- mek istemiş olabilir. AÇILIMDA DURAKSAMA: Adõna “açı- lım” ya da “demokratikleşme” deyin, bu sü- reç bitmemiştir. Şu anda sadece duraksamõştõr. Türkiye’nin demokratikleşerek bu sorunun üs- tesinden geleceğine inanan biri olarak, açõlõm sürecinin iyi kullanõlamamasõnõnõn “siyasetçi- lerin beceriksizliği” olacağõnõ daha başõnda söylemiştim. Bence açõlõm yeterince kararlõlõkla sürdürülemediği için bugün eylemler tõrmanõ- yor. Sadece iktidar değil, muhalefetin tutumu- nu da kaydetmek gerekir. KÜRT SİYASETİ PKK’YE ESİR: Çözüm aranõrken, PKK’nin dağdan indirilmesi mese- lesi önem kazanõyor. Çünkü örgüt, hiçbir şekilde haklõ görülemeyecek baskõ ve kontrol meka- nizmalarõyla Kürt siyasi hareketini esir almõş du- rumda. Bölgesel ve küresel gelişmeler nedeniyle örgüt artõk silahlõ varlõğõnõ Türkiye dõşõnda mu- hafaza etme şartlarõnõ giderek kaybediyor. Bu nedenle Kürt siyaseti üzerindeki kontrolünü kay- betmemek için Türk-Kürt hassasiyetini kulla- narak silahlõ mücadeleyi tõrmandõrma arayõşõ içinde. Bu emeline ulaşmada konjonktürel olarak başarõlõ oluyor gibi gözükebilir ama de- mokratikleşmenin kararlõlõkla devam ettirilmesi durumunda PKK’nin varlõğõnõ devam ettirme- si güçleşecektir. AKP GÜVENSİZLİĞİ GİDEREMİYOR: AK Parti’nin sekiz senelik iktidar sürecinde hâ- lâ belirli bir kesim üzerindeki güvensizlik al- gõsõnõ kõramamasõnõ önemli bir eksiklik olarak görüyorum. Ayrõca demokratik açõlõmõn plan- lanõşõ, kapsamõ ve gelişmeler karşõsõnda veri- lecek tepkiler konusunda önceden gerekli planlama yapmadõğõ ve tedbirler almadõğõ görülüyor. Habur ve KCK süreçlerinde yaşa- nanlar bunu gösteriyor. KURUMLARLA BÜTÜNLEŞME SAĞ- LANAMADI: Bu mesele Türkiye’de tek bir si- yasi partinin çözebileceği bir mesele değil. Bu partiler üstü bir Türkiye meselesi. Çözümünde iktidarõ, medyasõ, muhalefeti ve sivil toplumun katkõ vermesi lazõmdõr. Bunu bugüne kadar ba- şaramadõk. Kürt sorunu ve PKK meselesi, ik- tidar mücadelesinde bir araç olarak kullanõlõyor. Sadece siyasi partiler arasõnda değil, hükümetle devletin kurumsal yapõlarõ arasõnda dahi bir bü- tünleşme sağlanamadõ. Çözüm politikalarõnõn uygulanmasõnda böyle bir birlikteliğin ortaya çõkmasõna kaçõnõlmaz ihtiyaç var. İktidarõn si- lahlõ kuvvetler, MİT, yargõ organlarõ ile uyu- Eski MİT Müsteşar Yardõmcõsõ Öneş, terör sorununun çözümü için CHP’ye görev düştüğünü söyledi ‘Partiler üstü siyaset lazõm’ munun yanõ sõra ana muhalefet ve di- ğer siyasi partilerle ve özellikle de PKK’nin etkilediği kitle üzerinde siyaset yapan ve onlarõ etkileme gü- cüne sahip BDP ile mutlaka bir di- yalog ve empati kurmasõ gerçekleş- tirilmek zorundadõr. Bu yapõlamadõ- ğõ için çözümsüzlük yaşanõyor. HABUR GÜVENİ ZEDELEDİ: Habur’dan gelenlerin tutuklanmasõ nasõl bakarsak bakalõm devletin gü- vencesiyle ilgilidir. Bu kişiler devletin güvencesi ile gelip yargõ organõ ka- rarõyla bõrakõldõlar. Silahlarõn bõrak- tõrõlmasõnõn önünü açmak amacõyla geldiler. Sürecin devamlõlõğõ arzu ediliyorsa devletin güvencesinin ze- delenmemesi en büyük öneme haiz- di. Benzer biçimde KCK operas- yonlarõ hukuken haklõ ve takibata uğ- ramasõ gereklidir. Ama böylesi tu- tuklamalarõn zamanlamasõna ve Kürt kimlikli insanlar üzerinde yarataca- ğõ etkilere dikkat edilebilirdi. KİM GELİRSE AÇILIM YAPA- CAK: Küresel ve bölgesel gelişme- ler ile iç dinamiklerimiz Türkiye’nin demokratik standartlarõnõn yüksel- tilmesini zorunlu kõlmaktadõr. Sade- ce AKP için söylemiyorum. Seçim- lerle kim gelirse gelsin hatta MHP tek başõna iktidar bile olsa Türkiye’nin ekonomik açõdan, uluslararasõ siya- set açõsõndan etkili olmasõ isteni- yor, AB sürecinin devamõ isteniyor, Türkiye içinde değişim yönündeki toplumsal talep dikkate alõnõyorsa adõ açõlõm olsun ya da başka bir isim ol- sun bundan geri durmasõ mümkün değil. Yaklaşan seçimlerde, başta iktidar partisi olmak üzere tüm par- tilerin bu sürece ilişkin özeleştirile- rini yaparak kapsamlõ projelerini ka- muoyu önünde tartõştõrmalarõ gerekir. Tüm partiler özellikle de BDP diya- log kapõlarõnõ açõk tutmalõdõr. SİLAH BIRAKTIRMAK İÇİN AYRI PROJE: Demokratikleşme çabalarõnda muhatap siyaset kurum- larõdõr, tüm Türkiye’dir. Ama bu- nunla paralel yürüyecek biçimde hiç gecikmeden örgütün silahlarõnõn bõ- raktõrõlmasõ ve dağdan indirilmesi meselesi için özel projeye ihtiyaç var. BDP’nin yeri önemli ama eğer ger- çekten yarar umuluyorsa örgütün üzerinde hâkimiyeti olan birinin “kesinlikle resmi muhatap alın- madan” uygun biçimde konuşulmasõ mümkündür. IRA, BASK ve diğer örgütlerin çözümünde hep yapõldõ. MİT MÜSTEŞARI, ÖCALAN’LA GÖRÜŞEBİLİR: Muhatap olmak, masaya oturup pazarlõk etmek me- selesi değil. Bu Türkiye’de farklõ hassasiyetler yaratõyor. “MİT Müs- teşarı, Öcalan ile şunla bununla ko- nuştu” diye. MİT Müsteşarõ onunla konuşmasõn da kimle konuşsun? Gör- evi bu zaten. Gizli servisler bunun için kurulmuş. Umudu varsa, gizli bi- çimde neden konuşmasõn. Türki- ye’de bunun psikolojik ortamõ ancak partiler üstü yaklaşõmla yaratõlabilir. YENİ CHP KATKI YAPABİLİR: Evrensel değerlerin şekillendirdiği bir Türkiye’de Kürt sorununun çö- zümüne en büyük katkõyõ sosyal de- mokratlar, yeni CHP yönetimi ya- pabilir. Hatta oluşturacağõ projelerle iktidarõ zorlayarak daha demokra- tik üst çizgiler benimsemeye itebi- lir. MHP’nin bile özellikle Türk- Kürt milliyetçi çatõşmasõnõ engel- lemede önemli rolü oldu. Ama si- yasi çözümlere daha fazla yapõcõ katkõ sağlayabilirlerdi. Habur’dan girişler sonrasõnda yaşananlar bugün bu noktaya gelebileceğimize işaret ediyordu. Hükümet, demokratik açõlõmõn içini dolduracak somut adõmlarõ atmada gecikti ve korktu. “Taş atan çocuklar” meselesini bile beklettiler. Özel- likle Habur’dan gelişlerle başlayan süreçte milliyetçi tepkilerin muhalefet tarafõn- dan kullanõlmasõndan korktu. Hatta AKP içinde bile tepkiler çõktõ. Bir duraksama yaşandõ. Halbuki kamuoyu ile paylaşõlan somut önerilerle, daha güçlü adõmlarõn atõlmasõ gerekirdi. Bu yapõlmayõnca Türkiye’nin iç dinamiklerinden ve olumsuz- luklarõndan beslenen PKK harekete geçti. 1 Haziran’dan itibaren PKK’nin ateşkes kararõnõn sonlandõrõlmasõ ve örgüt yöneticisi Karayılan’õn ifadesiyle “aktif sa- vunma”ya geçiş sürecinin başlatõlmasõyla beklenen bir olaydõ. ‘HÜKÜMET HABUR’DAN SONRA KORKTU Terör lanetlendi İzmir’de Gündoğdu Alanõ’nda bir araya gelen yak- laşõk 500 kişilik grup, ellerinde Türk bayraklarõyla Cum- huriyet Alanõ’na ora- dan da Konak’taki Hasan Tahsin İlk Kur- şun Anõtõ’na dek yürü- dü. “Kahrolsun PKK”, “Hükümet istifa”, “Tayyip oğlunu askere gönder” sloganlarõ atan gruba çevrede bu- lunan yurttaşlar da al- kõşlarõyla destek verdi. Şehitlerin isminin tek tek okunduğu eylemde hükümet ve terör ör- gütü aleyhine slo- ganlar atõldõ. (Fotoğraf: AA) [email protected] Şehit Aileleri Derneği ile Vatansever Facebook üyeleri, AKP’nin açılım politikalarını protesto etti. (Fotoğraf:SERKANYILDIZ) 11 askerin şehit haberinin ardõndan sosyal paylaşõm sitelerinde örgütlenerek alanlara çõkan yurttaşlar AKP’yi istifaya çağõrdõ OPERATÖRLER İSRAİL’E DÖNDÜ HERON’lar geldi ama uçamõyor BARKIN ŞIK ANKARA - Şemdinli’deki Tekeli Karakolu’na terör örgütü PKK’nin düzenlediği saldõrõ “İstihbarat zafi- yeti var mı” sorusunu gündeme ge- tirirken İsrail’den alõnan ve Güney- doğu’da PKK’li gruplarõn yer değiş- tirmelerinin takibinde etkili olarak kullanõlan insansõz hava araçlarõ HE- RON’larõn İsrailli operatörler ülkele- rine döndüğü için uçurulamadõğõ ileri sürüldü. Öte yandan Türkiye ile is- tihbarat paylaşõmõnõn ise eskisi gibi devam ettiğini açõklayan ABD yöne- timinden de Ankara’ya “Yeni talep- lerinizi acil karşılamaya hazırız” mesajõ geldi. Türkiye PKK’lilerin özellikle Irak sõnõrõndan sõzmalarõnõ ve yer değiştirmelerini takip amacõyla, İs- rail’den gece görüş sistemlerine de sahip HERON insansõz hava araç- larõ aldõ. Toplam 10 uçaktan olu- şan filonun altõ aracõ Batman’daki üsse teslim edildi. HERON’larõn uçurulmasõnda İsrailli üretici fir- manõn elemanõ olan operatörlerin önemli rolü olduğuna dikkat çeken kaynaklar, “Türkiye ile İsrail arasında çıkan kriz sonrasında güvenlik nedeniyle operatörler gidince sorumluluk Türk askeri yetkililerinin omzuna bindi. On- lar da kaza olur, uçaklar düşebi- lir diye HERON’ları uçurmaya korkuyor” bilgisini verdi. ‘HERON’lar fark ederdi’ Tekeli Karakolu’na saldõrõnõn ger- çekleştiği gece HERON’larõn uçuru- lup uçurulmadõğõ konusunda askeri makamlardan net bir bilgi elde edile- mezken uçaklarõn yeteneklerini bilen kaynaklar, “Eğer HERON’lar o bölgede uçsaydı, 200 kişilik kala- balık bir grubun hareketliliğinin fark edilmememesi diye bir şey söz konusu olamazdı” dedi. Öte yandan Washington yönetimi- nin PKK’yle mücadelede Türkiye ile istihbarat paylaşõmõnõ kestiği iddiala- rõ da ABD tarafõndan yalanlandõ. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Söz- cüsü Deborah Guido yaptõğõ açõkla- mada “PKK ile ortak mücadele- mizde 11 kahraman asker ve poli- sini kaybeden Türkiye’nin acısını paylaşıyoruz. Kuzey Irak’taki PKK varlığına ilişkin yürütülen is- tihbarat paylaşımının seviyesinde hiçbir değişiklik olmamıştır” dedi. Guido açõklamasõnda “ABD yöneti- minin Türk ordusu ya da Türk hükümeti tarafından gelecek ihti- yaç taleplerini acil biçimde değer- lendirmeye de hazır olduğunu” vurguladõ. Türkiye PREDATOR in- sansõz hava araçlarõndan edinmek için uzun süredir ABD yönetiminden talepte bulunmasõna karşõn ABD, bu talebe olumlu yanõt vermiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle