Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Pek çok kişi veya çevre ise, AKP’nin (tabii
RTE’nin de) sevinenler arasında olup olmadığı
sorusuna yanıt arıyor.
Bay RTE’nin ne zaman muhalefetten söz açılsa
CHP’nin başında Baykal’ın olmasının AKP’nin işini
kolaylaştırdığını içeren söylemleri bir bakıma
sorunun yanıtı...
Bu açıdan bakıldığında RTE’nin; Baykal’ın
istifasına sevinenler arasında olmaması mantıksal
geliyor. Fakat:
Görüntüler ortaya çıktığından beri başta RTE ve
çevresinin olayı şiddetle kınayan açıklamalarına
tanık olduk.
Devlet adamlığı sergileyen bu açıklamalar acaba
ne ölçüde içtendi, gerçekti?
Baykal’ın başına gelenleri asla onaylamaz
görünen bu açıklamaların arkasında acaba bir
başka amaç gizli miydi?
Türkiye AKP iktidarları sayesinde 2002’lerden
sonra içinden çıkamadığı geniş bir bataklığa
yuvarlandı.
Kişilerin yaşamlarını karartan CD’ler, özel
telefon konuşmaları... iktidarın bu olaylara
müsamaha ile bakan, yer yer himaye ettiği izlenimi
veren davranışları yıllardır insanlara engizisyon
işkenceleri yaşattı. Yaşatmaya devam ediyor...
Baykal dün ne dedi?
“Bu öyle bir komplodur ki iktidarın bilgisi
olmadan asla gerçekleştirilemez!”
Yaşanan deneyler, bilinen örneklerin
ışığında Baykal’a haksızlık yapılıyor demek zor.
Peki iktidarın örneğin Başbakan’ın derhal bu
tertibi kimlerin yaptığını bulmaları için MİT’e emir
vermesi... yardımcısı Çiçek’in telefonla Baykal’ı
araması ve hatta böyle bir iftiraya hemen karşı
çıkmaması beklenen Bülent Arınç’ın üzüntü ifade
eden sözleri... Nedir bunlar?
Hükümeti suçlayan komployu lanetleyen
Baykal’ı bu söylemler yadsımıyor mu,
yalanlamıyor mu?
İlk bakışta veya yalakalar gibi düşünürsek son
tahlilde, böyle düşünülebilir, hatta hak verenler de
olabilir.
Ama Türkiye’deki çirkin siyaset sahnede.
Şöyle de düşünülebilir, şöyle bir senaryo da
akla gelebilir:
Şayet iktidarın parmakları bu skandalın üzerinde
gezindi ise olay patlak verir vermez üzüntü beyan
eden demeçlerle, komplonun kimin eseri
olduğunu araştırma emirleriyle kamuoyu nezdinde
iktidar adını temize çıkaracak resmi hareketlerde
bulunmak...
...fakat CHP’yi Kurultay, referandum ve genel
seçim öncesi karıştırmak, başsız bırakmak...
...AKP’nin işine ve siyasetine uygun düşebilir.
Lakin yabana atılır bir olasılık değil gibi görünen
nedenle:
İktidarın bugünkü gözyaşları, timsahın
gözyaşlarına benziyor!
İktidarın, başta RTE’nin; komployu kimlerin
yaptığını... bütün devlet olanaklarını kullanarak
aslını faslını öyle veya böyle ortaya çıkarması
gerekiyor. Zorunda!
Burası bir hukuk devleti ise, burası faşist ülkeler
örneği bir parti, bir RTE devleti değilse...
görüntülerin montaj olup olmadığı... parti hesabı,
siyaset yapılmadan vicdanlarda tereddüt
bırakmayacak biçimde saptanmalı.
Görüntülerin gerçek olduğu yarım yamalak
raporlarla topluma sindirilmeye kalkışılırsa... bu
tarihsel olayın içinde iktidar parmağının olduğu
kuşkusu, iddiası, söylemleri her zaman canlılığını
koruyacaktır.
İstifadan sonra neler olabilir? Baykal’sız
CHP’nin tek başına iktidar olacağını savunacaklar
şu karşı hesabı da hem kendileri, hem de dolaylı
biçimde savunacakları iktidar hesabına yapmak
zorundadır:
Komplonun içindeyse ve himayesinde hazırlandı
ise; AKP, toplum değerlerinde giderek yükselen
Baykal’ı tasfiye etmeye neden girişmiş olmasın?
Şimdi Baykal aleyhine iktidarın da veya parti içi
muhalefetin de katılacağı bir başka varsayım
gündeme girecek:
Canım istifa etti ama delegeler dayattı diye bir
iki hafta sonraki Kurultay’da yine aday olacak,
diyecekler de çıkabilir.
Böyle bir olgunun gerçekleşmesi Baykal’ı
bugünkü durumundan çok daha ağır biçimde
yaralayacaktır.
Olayın bir yüzünde Baykal ve CHP’nin geleceği.
Diğer yüzünde de RTE’nin ne ölçüde, ne denli
bir devlet adam olduğunu kanıtlaması olasılığı yer
alıyor.
Her ikisi de yaşamlarının kırılma noktasında...
SAYFA 11 MAYIS 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Mayıs
Oslo B 11
Helsinki Y 8
Stockholm B 14
Londra B 13
AmsterdamB 13
Brüksel B 10
Paris Y 12
Bonn Y 18
Münih Y 16
Berlin Y 19
Budapeşte Y 25
Madrid Y 20
Viyana B 24
Belgrad Y 26
Sofya B 24
Roma Y 20
Atina B 24
Zürih Y 20
Moskova Y 23
Aşkabat PB 29
Taşkent Y 27
Bakû Y 22
Bişkek B 25
Tiflis Y 24
Kahire B 30
Şam B 33
İstanbul B 24
Edirne B 29
Kocaeli B 26
Çanakkale B 25
İzmir B 30
Manisa B 31
Denizli B 30
Zonguldak B 19
Sinop B 20
Samsun PB 19
Trabzon Y 16
Giresun Y 17
Ankara B 23
Eskişehir B 23
Konya B 24
Sıvas PB 19
Antalya B 29
Adana B 30
Mersin B 28
Diyarbakır Y 29
Şanlıurfa PB 30
Mardin Y 26
Siirt Y 27
Hakkâri Y 19
Van Y 18
Kars Y 16
Ülkemizin kuzey
ve Doğu kesimleri
parçalı çok bulutlu,
Doğu Karadeniz,
Doğu Anadolu’nun
kuzey ve doğusu ile
Güneydoğu Anado-
lu’nun doğusu sa-
ğanak diğer yerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığı kuzey ve ba-
tı kesimlerde 2-3
derece artacak di-
ğer yerlerde önem-
li bir değişiklik ol-
mayacak.
O ipi anımsıyor musunuz? İp mi,
halat mı, urgan mı?
Seçimler öncesi bir konuşmada
sallanmıştı havada! MHP lideri
Devlet Bahçeli’nin elinde!..
Binlerce insan seyretmişti. Neydi
o, niçin, kimin için, ne zaman için
gibi sorularla...
“Biz iktidara gelirsek” mi
demişti?
Ne oldu o ipe? Boşuna sallandı
durdu, sonra bir yana atıldı. İyi de
oldu. Çünkü iple bir şey yapılamaz.
Olsa olsa bir adam asılır, ama
şimdilerde o da yok, yüzlerce yıllık
hapis cezaları var, ama ipte
asılmak yok...
Ben Bahçeli’nin elinde o ipi
gördüğümde yıllar önceye
gitmiştim. Menderes’lerin, Deniz
Gezmiş ve arkadaşlarının
asıldıkları ipler gözümün önüne
gelmişti.
Sıra kimdeydi? Bahçeli kime
sallamıştı? Kimi korkutmak
istemişti?
Seçim bitti, MHP Meclis’e girdi.
İlk işi CHP’yi tek başına bırakıp Gül
Bey’i cumhurbaşkanı seçmek oldu!
Demek o ip bir masaldı. Bir
aldatmaca...
Şu günlerde Deniz’ler anılıyor.
Suçsuz yere asılmaları dile
getiriliyor. Heykelleri dikildi
dikilecek... Genç Türkiye’nin önde
gelen devrimcileri olarak tarihe
geçtikleri yazılıyor, anlatılıyor..
Kimler tarafından mı? O günlerde
yarım yamalak da olsa Deniz’lerle
arkadaşlık yapmış, onların yanında
yer almış görünenler tarafından!
Hiç sıkılmadan!.. Nerde onlar
şimdi, Genelkurmay Başkanı’nın
deyimiyle “Mütareke yazarlarını
aratan o liberal tosuncuklar”...
Hepsi tek adam iktidarının, AKP
lideri Tayyip Bey’in övgücüleri!..
Kimi para için, kimi özel çıkar için,
kimi de dalkavukluk için...
Deniz Gezmiş ve arkadaşları
yaşasalardı bugün altmışlı yaşlarda
olacaklardı. Ama bir zamanlar
solcu, sosyalist, Maocu geçinenler
gibi AKP’nin, Tayyip’in övgücüleri
olarak değil, devrimlere sımsıkı
bağlı, o güçle savaşlarını hâlâ
sürdüren insanlar olarak...
Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün
ve devrimci arkadaşlarının binbir
çabayla kurdukları Cumhuriyet,
son günlerini yaşıyor gibi! Yepyeni
bir anayasa çıkardılar. Meclis’lerine
benimsettiler. Bir tek AKP’li
milletvekili bile çıkmadı, Atatürk
Cumhuriyetini içine itildiği
uçurumdan kurtaracak!..
Öte yandan CHP, MHP, BDP ve
daha bir sürü parti, ayrı ayrı yarış
halindeler. Tek çıkar yolun AKP’yi
seçimde alt etmek olduğunu
unutarak!.. Bunu ancak birleşerek,
tek bir cephede, bir demokrasi
cephesinde toplaşarak
gerçekleştirebileceklerini
düşünmek bile istemiyorlar.
Atatürk Cumhuriyeti yok ediliyor!
Kırk, elli yıl sonra değil, daha
şimdiden.
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
İpler, Halatlar, Urganlar!
1. KOŞU: F: Gölgeninoğlu (3), P: Kenanaco (2), PP:
Besleney (1), S: Umurum (5). 2. KOŞU: F: Sarõçal (17),
P: Nice Girl (14), PP: Sadomi (16), S: Coşkunnaz (11).
3. KOŞU: F: Kolçak (4), P: Ödemiş Efesi (10), PP: Çe-
tinyiğit (6), S: Medar (8). 4. KOŞU: F: Hayri Baba (6),
P: Gazi Begovic (1), PP: Cross Relative (4), S: Kreşendo
(8). 5. KOŞU: F: Cecehan (10), P: Köseoğlu (3), PP:
Şahkartal (2), S: Akoğuz (1). 6. KOŞU: F: Şimşek Za-
feri (4), P: Zaralõ Sultan (5), PP: Durmazbey (1), S: Al-
pergin (2). 7. KOŞU: F:
Yelpõnarlõ (10), P: Men-
tor (5), PP: Sear Factor
(3), S: Dorukyele (2). 8.
KOŞU: F: Siyah Gül
(8), P: Next Star (13),
PP: Sky Is The Limit
(17), S: Ağanõnkõzõ (9).
ALTILI GANYAN
4 6 10 4 10 8
10 1 5 5
6 4 1
8 8 2
3/1 10/7
Baştarafı Arka Sayfada
Çünkü Savunma Bakanı Profumo’nun yatıp
kalktığı kadın bir tele-kızdı ve Ruslara bilgi sız-
dırdığı söylendi; ayrıca herkes biliyor ki Müslüman
bir adamdan çocuğu olacak Leydi Diana’nın ölü-
mü pek bir karanlıktır. Yani Batı’da da seks olay-
larına öyle pek anlayışla yaklaşılmaz, birçok ola-
ya da... Daha bir hafta önce İngiltere Başbaka-
nı Gordon Brown açık unutulan mikrofona “Bu
dar kafalı seçmeni kim buldu?” dediği için istifa
etmek zorunda kaldı.
Şimdi ülkemize gelelim, unutmayın bu ülkede bir
başka parti başkanı Yassıada’da, icraatlarıyla ilgi-
li değil, “metresinin donu” hem de bu tabirle,
çekmecesinde bulundu diye günlerce yargılandı.
Türkiye Fransa değil, Türkiye muhafazakâr bir ül-
ke, insanlar içlerinden “Helal olsun Deniz ağabeye”
de seler de seçim sandığında bunun etkisi bal gi-
bi hissedilecektir.
Biraz da Amerika’da dolaşalım. Bill Clinton hal-
kı tarafından oval ofiste oral seks yaptırdığı için yar-
gılanmadı, hadise patlak verdiğinde “Hayır yap-
madım” dediği için yargılandı. DNA testi meninin ki-
me ait olduğunu ortaya çıkarınca “yaptım” dedi. Hal-
kı şöyle dedi: “Hah şöyle kabul et ve devam et!”
Her insan çapkınlık yapabilir, âşık olabilir ama
özellikle karar mevkilerinde bulunanlar biraz da-
ha dikkatli olmalıdırlar. Ayrıca Başkan’ın sevgi-
lisi olduğu iddia edilen kişiyi milletvekili yapması,
asıl sorun burada, belki de bu genç kadın bunu
fazlasıyla hak ediyordu ama dikkat, siz bu ülke-
de parti başkanısınız ve Ankara o kadar da bü-
yük bir yer değil.
Bu arada Önder Sav açıklıyor, sert ve haşin bir
ifadeyle; bir ihbar mektubu gelmiş, galiba Sarıgül,
Baykal’ın ölüm emrini vermiş. Arkadaşlar biz hep
birlikte deliriyor muyuz? Dünyada sağa bu kadar yar-
dım eden sol partiler var mı? Bilen bana söylesin!..
/IŞIL ÖZGENTÜRK
Haydi Skandal Satıyorum, Var mı Alan!
İmam Hatip Vakfõ’nõn çalõştayõnda din eğitimine ilişkin garip öneriler sunuldu:
İsteğe bağlõ din eğitimi
MAHMUT LICALI
ANKARA - Ankara Merkez İmam Hatip Li-
sesi Öğrencileri ve Mezunlarõ Vakfõ tarafõndan
14-15 Şubat 2009 tarihinde gerçekleştirilen
“Okulda Din Eğitimi ve Öğretimi Çalışta-
yı”nda anayasa değişikliklerinin gündeme ge-
leceği öngörüsünde bulunularak okullarda haf-
ta sonlarõnda isteğe bağlõ din eğitimi verilme-
si; öğretmenlerin camilere, imamlarõn da okul-
lara gelmesi önerisi yapõldõ.
Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi Öğrenc-
leri ve Mezunlarõ Vakfõ tarafõndan 14-15 Şubat
2009 tarihinde düzenlenen “Okulda Din Eği-
timi ve Öğretimi Çalıştayı”nõn Nisan 2010 ta-
rihinde hazõrlanan kitabõnda din eğitimi konu-
sunda pek çok radikal öneri sunulurken anaya-
sa değişikliğinin gündeme geleceğinin 1 yõl ön-
cesinden öngörülmesi dikkat çekti. Üç oturum
halinde düzenlenen çalõştayõn açõlõşõnda konu-
şan Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi Öğren-
cileri ve Mezunlarõ Vakfõ Mütevelli Heyet
Başkanõ Süreyya Balkış’õn anayasa değişikli-
ği konusundaki ifadeleri kitapta şu şekilde yer
aldõ: “Önümüzdeki süreçte, ülke gündemin-
de anayasa değişikliği gelip oturacak gibi gö-
rünüyor. İlgililer bunu tartışacak her zaman
olduğu gibi, bir gazeteci ağabeyimiz tüm za-
manların tartışması der bu din eğitimi ko-
nusuna Türkiye özelinde. Anayasada şu ka-
dar madde yeniden yazılacak ama din eğiti-
mi ne olacak, imam hatipler ne olacak?”
‘İsteğe bağlı din eğitimi de verilsin’
Kitapta, Avrupa ülkelerinden din eğitimi ko-
nusunda bilgiler verilirken tüm ülkelerde kili-
seye bağlõ özel okul açma yetkisinin olduğu be-
lirtilerek bu uygulamanõn Türkiye’de de hayat
bulmasõ istenirken, anayasanõn 24. maddesinde
yer alan isteğe bağlõ din eğitiminin verilmesi öne-
rildi. Çalõştayõn ikinci oturumunda “Din Kül-
tür ve Ahlak Bilgisi Dersi ile İlgili Sorun, Şi-
kayet, İhtiyaç ve Beklentiler” konusunda
Nurullah Altaş adlõ konuşmacõ din eğitimi ko-
nusunda şu görüşleri kaydediyor:
“Okulda belli sınırlılıklar içinde bunu
(din eğitimini) yapacağız ve dolayısıyla din
eğitimi çerçevesinde baktığımız zaman belirli
amaçları okula bırakırken belirli amaçları da
camilere bırakmak durumundayız. Dolayı-
sıyla eğer öğretim programına bir yükleme
yapacaksak bu konuda cami ile ilişki sağla-
yacak unsurlara sahip olunmalıdır. Net bir
ifade ile ortaya koymak gerekirse biz din öğ-
retimi sürecinde imamı okula, öğretmeni de
camiye gider hale getirmeliyiz.”
Din dersinin ilköğretim 1. sõnõftan başla-
masõ için yasal bir engel bulunmadõğõ belir-
tilen kitapta haftasonlarõ okullarda isteyen öğ-
renciler için din eğitimi verilmesi önerildi.
Mayõnlõ tuzağa 1 şehit
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkari’nin
Yüksekova ilçesinde mayõn patlamasõ sonucu,
İstihkam Uzman Çavuş Birol Mutlu (39) şe-
hit oldu, 1 asker de yaralandõ.
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlõ Dağ-
lõca bölgesi Keritepe mevkisinde operasyonlarõnõ
sürdüren güvenlik güçlerinin geçişi sõrasõnda
mayõn patladõ. Patlamada, istikam uzman çavuş
Mutlu şehit oldu, 1 asker de yaralandõ. Bölgede
operasyonlarõn sürdüğü bildirildi.
Mutlu’nun şehit düştüğü haberi Kayseri’de-
ki yakõnlarõnõ yasa boğdu. Kayseri’de 2 çocu-
ğu ile oturan şehit İstihkam Uzman Çavuş Bi-
rol Mutlu’nun eşi Ayten Mutlu, acõ haberi ak-
şamüstü eşinin babasõnõn evinde öğrendiğinde
sinir krizi geçirdi. Şehit Birol Mutlu’nun lise-
de okuyan kõzõ Duygu Mutlu (16) ile ilköğre-
tim okulunda eğitim gören oğlu Berkan Mut-
lu (8) da babalarõnõn şehit olduğu haberini alõn-
ca gözyaşlarõnõ tutamadõ.
Birol Mutlu’nun 2 yõl sonra emekli olmayõ
planladõğõ öğrenildi.
Lice saldırısına soruşturma
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Diyarbakõr Özel
Yetkili Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
1 Mayõs’ta Diyarbakõr’õn Lice il-
çesi kõrsalõndaki Abalõ karako-
lunda piyade teğmen Ahmet Al-
tunoğlu’nun şehit olduğu saldõ-
rõyla ilgili soruşturma başlattõ.
Başsavcõlõk’õn talebi üzerine,
olay gecesi teğmenle aynõ timde
yer alan Tapantepe 5. Komando
Tabur Komutanlõğõ’ndan 1’i ast-
subay 10 asker geçen perşembe
günü sorgulandõ. 8 saatlik sor-
guda askerler, arazi tarama faa-
liyetinden tek sõra halinde yürü-
yerek dönerken Abalõ karakolu-
na 1.5 kilometre, Bingöl-Diyar-
bakõr karayoluna ise 50 metre
uzaklõkta ağaçlõk bir alanda ken-
dilerine 4 namludan ateş açõldõ-
ğõnõ anlattõ. Sabah gazetesinde yer
alan habere göre, askerler ifade-
lerinde şunlarõ söyledi: “Saat
20.30 sıralarıydı. Hava karan-
lıktı. 4 namlu ağzından bize
ateş açıldığını gördük. Teğ-
men ile yaralanan arkadaşımız
önde yan yana yürüyordu. Teğ-
men ilk ateşte şehit oldu, ya-
nındaki arkadaşımız ise kafa-
sındaki miğferden dolayı yaralı
kurtuldu. Biz de makineli tü-
fek, roketatar ve piyade tüfek-
lerimizle bize ateş açılan yere
doğru ateş açtık. (...) Çatışma
15 dakika kadar sürdü.”
Olay yerinde yapõlan incele-
mede ise askerlerin silahõna ait
213 boş kovan bulundu. Yaban-
cõ menşeli başka boş kovan ele
geçirilemedi. Şehit teğmenin kal-
bine isabet eden mermi çekirde-
ğinin de hangi silaha ait olduğu
belirlenemedi. Savcõlõk, teğmenin
vücudundan çõkan mermi çekir-
değinden alõnan numuneyi kri-
minal laboratuvara gönderdi.
Terör örgütü, saldõrõnõn ken-
dileri tarafõndan gerçekleştiril-
mediğini ileri sürmüştü.
WALL STREET JOURNAL
ÖRGÜT PROPAGANDASI
GÜL AFFETMİŞTİ
‘Birzamanlar
laikolan
Türkiye’
DTP’li
Sormaz’a10
yõlhapiscezasõ
GülerZere
toprağaverildi
ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Ce-
zaevinde kanser hastalõğõna ya-
kalanan ve kalan cezasõ Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül tara-
fõndan affedilen DHKP-C üyesi
Güler Zere, dün Elazõğ’da top-
rağa verildi.
Zere için evinin önünde tören
düzenlendi. Ailesi ise tören sõra-
sõnda fenalõk geçirdi. Zere’nin
çiçeklerle bezenen cenazesi töre-
nin ardõndan yaklaşõk bir kilo-
metre boyunca omuzlarda taşõn-
dõ. Zere, Gülmez Mezarlõğõ’nda
toprağa verildi.
NEW YORK (ANKA) - Batma
eşiğine gelen Yunanistan’õn “dış
çalkantılara” da açõk olduğu öne
sürülürken, Ege’de bir “bölgesel
kriz”in yaşanabileceği savunuldu.
Wall Street Journal tarafõndan ya-
yõmlanan bir makalede, “Bir za-
manlar laik olan Türkiye’de de-
vam eden İslamlaşma, yine
Ege’deki ihtilafları bölgesel bir
krize dönüştürmekle tehdit edi-
yor” iddiasõna yer verildi.
ABD’nin büyük gazetelerinden
Wall Street Journal ABD’deki
Stanford Üniversitesi’ne bağlõ Hoo-
ver Enstitüsü’nün kõdemli uzman-
larõndan Victor Davis Hanson im-
zasõyla “Yunan Trajedileri” baş-
lõklõ bir makale yayõmladõ. Hanson
makalesinde, Yunanistan’õn “dış
çalkantılara” da açõk olduğunu sa-
vunurken Türkiye’ye de değindi.
Hanson şu görüşlerini öne sürdü:
“Bir zamanlar laik olan Tür-
kiye’de devam eden İslamlaşma,
yine Ege’de uyuklayan eski ihti-
lafları, bölgesel bir krize dönüş-
türmekle tehdit ediyor. Özellik-
le Yunan nüfusu yaşlanırken do-
ğu ve güneydeki komşularının de-
mografisi büyürken ve gençle-
şirken... Bölünmüş bir Kıbrıs da
sadece geçici olarak uykuda.”
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Kapatõlan DTP’nin Bat-
man İl Başkanõ Ahmet Sormaz, te-
rör örgütü PKK lideri Abdullah
Öcalan’õn Suriye’den çõkarõlõşõ-
nõn yõldönümünde yaptõğõ basõn
açõklamasõ nedeniyle “örgüt üye-
si olmak”, “örgüt propagandası
yapmak” ve “2911 sayılı Toplantı
ve Gösteri Yürüyüşleri Yasa-
sı’na muhalefet etmek” gerekçe-
siyle 10 yõl hapse mahkûm oldu.
Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’ndeki davada mahkeme
heyeti, duruşma sonunda Sormaz’õ,
“örgüt üyesi olmak” suçundan 7
yõl 6 ay, “2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na
muhalefet etmek” suçundan 1 yõl
6 ay, “örgüt propagandası yap-
mak” suçundan da 1 yõl olmak üze-
re toplam 10 yõl hapse mahkûm et-
ti. Mahkeme heyeti, denetimli ser-
bestlik kararõ da verirken, cezalar-
da indirime gitmedi. Mahkemenin
verdiği karara itiraz eden Sor-
maz’õn avukatõ Mustafa Yıldız, ka-
rarõ temyize gönderdi.
Şehit Mut-
lu’nun eşi
Ayten ve kızı
Duygu (sol-
da) Mutlu
acı haberle
yıkıldı. (Fo-
toğraf: AA)
Son üç günde bölgede şehit asker sayõsõ 3’e yükseldi