14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 11 MAYIS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B Prof. Esfender Korkmaz Hocamızın 3 Mayıs’ta Muğla Üniversitesi’nde verdiği konferans metnini okuyunca buradaki analizleri sizlerle paylaşmak istedik. Hocamız o kadar güzel bir analiz yapmış ki onu dinleyen öğrenciler cazcı kardeşler grubu hocalardan öğrenemediklerini sanırım Esfender Hoca’dan öğrenmişlerdir. Hocamızın değerlendirmeleri şöyle: Bildiğimiz üzere ekonomide en önemli sorun büyüme ve istihdam olup eksi büyüme ve işsizlik gelir dağılımını bozar. Türkiye 2008 son çeyreği ile 2009 üç çeyreğinde, yani 1 yıl eksi büyüme yaşamıştır. 2009 son çeyreğinde yüzde 6 büyümeye rağmen 2009 büyüme oranı yüzde - 4.7 olmuştur ki bu bir resesyondur. Kişi başına GSMH’deki azalma da 2009’da yüzde - 5.8 oranı ile önemli bir sinyal vermiştir. Dünya ekonomisi bu dönemde yüzde 1.1, ABD ekonomisi yüzde 2.7 küçülürken gelişmekte olan ülkeler yüzde 2.1 oranında büyümüştür. 2009 yılında bazı gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme oranları da aşağıdaki tabloda görülmektedir. Daha uzun dönem itibarıyla bakarsak, 2003-2009 arasında geçen 7 yılda, gelişmekte olan ülkeler yüzde 54 büyürken Türkiye daha yavaş, yüzde 35.8 büyüdü. Bu oranlar Türk ekonomisinin istikrarsız büyüdüğünü, küresel kriz olmasaydı bile 2009’da küçülme yaşanacağını göstermektedir. En yüksek büyümenin 2004 yılında oluşuna Esfender Hoca şu yorumu yapıyor: “Bu yıl, kısa vadeli sermayenin ve özellikle iktidarın ilk yılında Türkiye’ye Körfez sermayesi girmeye başladı. Kısa vadeli sermayeye yerli sermayeye göre vergi avantajı sağlandı. Türkiye’ye sermaye girişi hızlandı. Özel sektör dış borçlanma yoluyla ara malı ve hammadde ithalatını arttırdı. Elverişli dış talep nedeniyle liranın aşırı değer kazanmasına rağmen Türkiye’nin ihracatı arttı.” Refahın ölçüsü olan kişi başına GSMH oranları da istikrarsız bir trend izlemiştir. 2008’de büyüme binde 7 olduğunda fert başına düşen GSMH yüzde -0.5, 2009’da ise yüzde -5.8 oranı ile işsizliğin ve gelir dağılımının bozulduğunun işareti olarak ortaya çıkmıştır. İstikrarsız büyümenin sebeplerini hocamızın yorumları ile gelecek hafta irdeleyeceğiz. 2003-2009 Arası Büyüme ve İşsizlik Sorununu Yaratan Sebepler (1) MALİYECİ GÖZÜYLE / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm superonline.com TABLO I: DÜNYADA BÜYÜME ORANI YILLAR 2007 2008 2009 DÜNYA 5.2 3 -1.1 GELİŞMİŞ ÜLKELER 2.7 0.5 -3.2 GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER 8.3 6.1 2.1 TÜRKİYE 4.5 0.7 -4,7 % % Ülkeler Küçülme Büyüme Arjantin 2.5 Hindistan 7.5 Brezilya 0.4 Çin 8.7 G.Kore 0.2 Polonya 1.7 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Komploya Savaş İlanı BüyükmükelleflerderekorGaranti’nin Garanti Bankasõ’nõn 1 milyar 92 milyon lira ile birinci olduğu listenin üst sõralarõnõ bankalar ve GSM şirketleri paylaştõ. Sarõgül, bu yõlõn ilk dört ayõnda geçen yõlõn aynõ dönemine göre, ÖTV’de yüzde 62’lik azalma yaşandõğõnõ söyledi. Kaçak sigara ihtimali üzerinde duruluyor. Ekonomi Servisi - Garanti Bankasõ, 1 milyar 92 milyon 204 bin 823 liralõk vergiyle, bu yõl Büyük Mükellefler Ver- gi Dairesi Başkanlõğõ Mükellefleri 2009 yõlõ hesap dönemi kurumlar vergisi lis- tesinde ilk sõrada yer aldõ. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Baş- kanlõğõ’na bağlõ mükelleflerden, 2009 ku- rumlar vergisi rekortmenleri açõklandõ. Tahakkuk tutarlarõna göre yapõlan liste- de ilk sõrayõ Garanti Bankasõ alõrken, Ga- ranti’yi 769 milyon lira ile Akbank, 756 milyon lira ile İş Bankasõ, 521 milyon li- ra ile Turkcell, 382 milyon lira ile Ya- põ ve Kredi Bankasõ, 215 milyon lira ile Denizbank, 113 milyon lira ile Finans- bank, 99 milyon lira ile ING Bank, 86 milyon lira ile HSBC Bank ve 83 milyon lira ile Asya Katõlõm Bankasõ izledi. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Baş- kanõ Bülent Sarıgül, “Bu yılın ilk 4 ayında, 2009’un ilk 4 ayına göre brüt toplam vergi gelirlerinde tahakkuk ve tahsilat artışımız yüzde 22 oldu” dedi. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Baş- kanlõğõ’na bağlõ mükelleflerden 2009 yõ- lõnda kurumlar vergisi rekortmenlerini, düzenlenen basõn toplantõsõ ile açõklayan Sarõgül, 500 mükellefle başlayan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi’nin 848 mü- kellefe ulaştõğõnõ belirtti. Tahsilat tahakkuk oranõnõn yüzde 98.42 olduğunu söyleyen Sarõgül, toplanan net vergi gelirleri içinde İs- tanbul’un payõnõn yüzde 45 olduğu- nu kaydetti. Sanayi iki yıl geride ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sanayi üretimi mart- ta 2009’un aynõ ayõna göre yüzde 21.1 arttõ. Geçen yõla göre meydana gelen görece yüksek üretim artõşõnda, 2009 Mart’õndaki yüzde 20.9’luk düşüş etkili oldu. Mart 2008’deki endeks 121.2 se- viyesinden Mart 2009’da 95.9’a düşmüştü. Bu yõl ancak 116.2’ye çõkabildi. Endeks son olarak Temmuz 2008’de bu seviyeyi geçmişti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açõkladõğõ, 2010 yõlõ mart ayõ Sanayi Üretim En- deksi sonuçlarõna göre sanayi üretimi geçen aya göreyse yüzde 16.3 arttõ. Mevsim ve takvim etkisinden arõndõrõl- mõş endeks de geçen aya gö- re sadece binde 9 arttõ. Mevsimsel etki- lerden arõndõrõl- mõş bir aylõk artõşõn binde 9’da kalma- sõ da üre- timdeki ar- tõşõn baz et- kisi kaynak- lõ olduğunu teyit etti. Gerçek anlamda artış az Bir yõl öncesine oranla alt grup- larda imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 23.9, maden- cilik ve taşocakçõlõğõ sektörü endeksi yüzde 9.1, elektrik, gaz ve su sektörü endeksi yüzde 6.7 yükseldi. Takvim et- kisinden arõndõrõldõğõnda ima- lat sanayi sektörü endeksin- deki artõş yüzde 20.2’de ka- lõrken, madencilik ve taşo- cakçõlõğõ ile elektrik, gaz ve su sektörü endeksleri yüzde 9.1 ve 6.7 arttõ. Mevsim ve takvim etkilerinden arõndõrõlmõş endeks bir önce- ki aya göreyse imalat sanayi sektöründe yüzde 0.8, ma- dencilik ve taşocakçõlõğõnda yüzde 1, elektrik, gaz ve suda ise yüzde 1.5 yükseldi. YÜZDE 21 ARTTI HES satışı tam gaz Ekonomi Servisi - Elektrik Üretim A.Ş’ye ait Esendal ve Işõklar (Visera) ‘Grup 15’ hidroelektrik santralõnõn nihai pazarlõk görüşmesinde en yüksek teklifi, 6 milyon 550 bin dolarla Demistaş Doğu Elektrik Makine İnşaat Sa- nayi ve Ticaret A.Ş verdi. Özelleştirme İdaresi Başkan- vekili Ahmet Aksu’nun ko- misyon başkanlõğõnda yapõ- lan nihai pazarlõk görüşme- sinde, ilk olarak kapalõ ele- mesiz teklifler alõndõ. Ele- mesiz turda en yüksek teklif 4 milyon 500 bin dolar oldu. Daha sonra elemeli yazõlõ tur- lara geçildi. İlk turda elemeli turda en yüksek teklif 4 mil- yon 850 bin dolar oldu. Yazõlõ elemeli turlarõn ardõndan açõk arttõrmaya geçildi. 48 tur olarak gerçekleşen açõk art- tõrmada en yüksek teklifi ise 6 milyon 550 bin dolarla Demistaş Doğu Elektrik Ma- kine İnşaat Sanayi ve Tica- ret A.Ş verdi. Böylece nihai pazarlõk görüş- mesi teknik olarak tamam- landõ. Sponsorluk da yok Tütün ürünlerinin ve üretici şirketlerin isim, marka veya alametleri kullanõlarak, reklam ve tanõtõmõ yapõlamayacak. Tütün ürünleri üreten ve pazarlayan firmalar, her ne suret- te olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini, amblemlerini veya ürünlerini marka ya da işa- retlerini kullanarak destek olamayacak. Ekonomi Servisi - Tütün Mamulle- ri ve Alkollü İçkilerin Satõşõna ve Su- numuna İlişkin Usul ve Esaslar Hak- kõnda Yönetmelik Taslağõ ile sigara ve alkollü içkilerin, satõşõ ve sunumunda önemli değişikliklere gidiliyor. Tütün ve Alkol Piyasasõ Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafõndan hazõrlanan ve ilgili kamu kuruluşlarõyla, Türkiye Oda- lar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sa- natkârlarõ Konfederasyonu ve sektör tem- silcilerine görüşe gönderilen yönetmelik tas- lağõyla, satõş faaliyetleri ve belgesi, tütün mamulü ve alkollü içkilerin satõlamayacağõ yer- ler, perakende satõş, fiyat bildirimleri, reklam ve sponsorluk uygulamalarõ, denetim ve yaptõrõmlar ye- niden düzenleniyor. AA’nõn haberine göre, TAPDK’nin söz konusu tas- lağõ, ilgili kamu kuruluşlarõyla, sivil toplum örgütle- rinden gelecek görüşler doğrultusunda yeniden kurulda ele alacağõ ve daha sonra son şeklini vererek Başba- kanlõk’a göndereceği belirtiliyor. Taslaktaki alkollü içki ve tütün mamulleri piyasa- sõna dönük düzenlemelerin başõnda satõş belgesi alma zorunluluğu geliyor. Buna göre, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, top- tan ve perakende satõşõ ile açõk alkollü içki satõşõ ya- pacaklar satõş belgesi alacak. Söz konusu ürünlerin sa- tõşõnõn ve sunumunun yapõldõğõ gerçek ve tüzelkişilerde sabit ve fiziki bir işyerinin mevcudiyeti şartõ aranacak. Alkollü içkilerin siparişle ya da posta veya kargo yo- luyla satõşõ, ancak satõş belgesine haiz işyerlerinden ya- põlabilecek. Tütün mamulleri ve alkollü içkiler otomatik satõş makineleri ile satõlamayacak. Siparişler 18 yaş üstüne teslim edilecek Sipariş yöntemiyle ya da posta ile yapõlan satõşlar- da 18 yaşõndan küçüklere ürün teslim edilmeyecek. Alkollü içki perakende satõcõlarõ, aynõ kategoride- ki birden fazla şirketin ürünleri arasõndan tercih im- kânõ sağlayacak şekilde alkollü içki bulunduracak. Alkollü içkiler ürünlerin satõşõna tahsis edilmiş yer- deki raf, dolap veya stantlarda birlikte sergilenecek. Alkollü içkiler çocuklara yönelik materyaller, ço- cuk dergileri, kitap ile çocuk kõyafetleri, oyuncaklar, çikolata gibi ürünlere bitişik olan ve çocuklarõn kolayca dikkatlerini çekecek alanlarda satõlamayacak. DÜZENLEME NE GETİRİYOR? Sağlõk, eğitim, kültür ve spor hizmeti verilen yer- lerde tütün mamulleri satõlamayacak. Perakende satış yapılan işyerlerinde açık al- kollü içki tüketilemeyecek. Belediye mücavir alanlarõ ve konaklama yerleri hariç, otoyollar ve devlet karayollarõnda bulunan yapõ ve tesislerde içki satõlamayacak. Öğrenci yurtları, spor kulüpleri, her türlü öğ- retim ve eğitim kurumları, bezik ve briç salon- larında alkollü içki satışı yapılamayacak. Her çeşit alkollü içkinin televizyon, kablolu ya- yõn, radyo ve kamu yayõn araçlarõyla reklamõ ya- sak olacak. Alkollü içki markalarıyla her türlü sportif faa- liyet, şirket şeklinde yapılanmalar da dahil olmak üzere spor kulüpleri veya spor kulübü taraftar- ları arasında bağ kurulmasına neden olacak uy- gulamalar yapılamayacak. Alkollü içki marka- larıyla, alkollü içkilerin ambalajı üzerinde yer alan logo, amblem ve işaret şeklindeki alkollü iç- ki markasını doğrudan çağrıştıran, ayırt edici ta- sarımlar, spor kulüplerine isim olarak verile- meyecek. Taslağa eklenen bir geçici madde uyarõnca, spor kulübünün isminde, dokümanlarõ ile iş ve işlem- lerinde kullananlar, söz konusu aykõrõlõğõ 1 yõl içe- risinde gidermek zorunda olacak. Ünlülere reklam yasağı Reklamlarda alkollü içkilerin tedavi edici özelliklere sahip olduğu, uyarıcı, rahatlatıcı, güç- lendirici ve benzeri etkilerinin bulunduğuna da- ir içerik kullanılamayacak. Reklamlarda, içki içmenin statü sembolü ve ye- tişkinlik işareti olduğu, susuzluğu giderici etkisi bulunduğu mesajõ verilemeyecek. Reklamlarda, herhangi bir alanda özel başa- rıya sahip veya kamuoyunun güvenini kazanmış veya çocuk ve gençler yararına faaliyette bulu- nan veya medyada isim yapması gibi nedenler- le çocuk ve gençler için açıkça veya zımnen ör- nek teşkil eden ya da edebilecek herhangi bir ki- şi, karakter veya grup yer alamayacak. [email protected] Sürpriz istifanın ardından “Hem komplo dedi, hem de istifa etti. Bu bir çelişkidir” diye söze girenler olduysa da CHP’nin deneyimli siyasi lideri mesajını aslında fazlası ile açık verebildi: Kendisine yönelik komploya değil sadece, AKP iktidarında son yıllarda azgınlaşan komplo eylemlerinin tümüne karşı bir tür savaş ilan etti... Çok yakın bir tarihte, hükümetin işin içinde, en azından sorumlu olduğu bir komplo yargısını kamuoyuna ilan etti. Kafa karmaşasını önleme boyutu ile de son yılların komplolarında başrolde oldukları yargısı ağır basan Fethullah örgütlenmesinin kendisine ulaşarak işin içinde olmadıklarını bildirdiklerini açıkladı. Top Erdoğan hükümetinin elinde kaldı... İlhan Ağabey’i hastane ziyaretinin ardından, Cumhuriyet ailesinden bir grup olarak Baykal’ı parti merkezinde ziyaret etmiş, en son uzun soluklu, günün ve geleceğin yorumlarını, yaklaşımlarını içeren bir bölümü gazetede yayımlanan, bir bölümü özel not bilgi olarak dinlemiştik. Sonuç izlenimim, siyaseti genel olarak etik değerler içinde yapmış, en büyük kusuru “ekip, delegeler otoritesi üzerinden içine kapanık siyaset..” anlayışı yüzünden partinin büyümesini kilitleyen lider imajını kırmaya çalıştığıydı. Dahası elinden geldiğince çaba gösterdiğiydi. Usta siyasetçi üslubu ile, özet olarak Türkiye’nin rejim, demokrasi açısından yaşamsal tehditler altında, bir dönemeç noktasından geçtiğinin, Meclis çoğunluğunu devlet sorumluluğu, rejimi kollama kaygısı olmadan kendi çıkarları adına pervasızca, sınırsız kullanabilen bir iktidar, hükümet gerçeği karşısında muhalefet partisinin sorumluluklarının katlandığının altını çiziyordu... Aylar öncesinden Erdoğan hükümetinin sivil darbe operasyonunu güçlendirme adına, üç aşağı beş yukarı anayasa taslağı girişiminin hedeflerini bugünkü içeriğine uyar nitelikte olarak değerlendirmiş, referanduma gidilmesi noktasında ise muhalefet olarak bütün güçleri ile sokağa, tabana ineceklerini, referandumu bir tür AKP, Erdoğan hükümetine güven oylamasına dönüştüreceklerini söylemişti. CHP’nin halka iniş, Erdoğan hükümetine karşı bu büyük savaşımında güçlenmesi adına da gündemdeki kurultayı bir tür açılım aracı olarak kullanmayı öngördüklerini söylemişti. Tabii ki kastı parti içi açılım, demokratikleşme idi, genel başkanlıktan istifa etmiş olarak kurultaya gireceği aklının ucundan bile geçmemişti... Gazeteciliği yandaşlıktan öte, yalakalık mertebesine yükseltmiş kimi gazeteci arkadaşlarımızın, dün Bülent Arınç’ın açık açık çizdiği çizgiden yürümeleri, önce komployu lanetleyip sonra da özünün, içeriğinin doğru olduğu tezini söylememiş gibi yapıp ucuz siyaset yöntemleri ile söylemelerinin.. siyaset, gazetecilik etiği açısından yüz kızartıcı boyutu üzerinde durmanın bir anlamı yok. Çünkü yüzleri kızarmayacak... Siyaseten bel altı vurmanın ötesindeki, büyük komplo suçu, gerçek suç, doğruysa kapatılmaya, göz ardı edilmeye çalışılıyor ki.. bunun hoşgörülecek, bağışlanacak yanı yok... Görüntülerin gerçek ya da komplo olduğu öncelikle özel hayat boyutu ile tarafları ilgilendirir. Elbet siyasi lider, milletvekili söz konusu olduğunda, haber niteliğinin çok ağır basması bir yana, toplumsal değerlendirmeye açık bir alana girer. Ancak ortada komplo niteliğinde işlenmiş bir iktidar icraatı suçu varsa... Üstüne üstlük iktidar çok uzun bir süreçten bu yana ele geçirdiği kamu kurumları eliyle bu suçu işlemeyi alışkanlık haline getirmişse, yargısız infazlar, insan hakları, hukuk ihlalleri gündemdeyse, Sayın Baykal’ın sadece kişisel değil, siyasal, toplumsal, insan hakları, hukuk, demokrasi adına kişisel hesap sormanın ötesinde savaşım verme hakkı vardır. Başbakan Erdoğan çok yakın günlerdeki açıklamaları ile, Arınç son dakika dünkü açıklaması ile, hükümet adına “komplo” suçu işlendiğinin ağır, güçlü izlenimini yaratmışlardır. Söz konusu görüntülerin gerçek ya da bu anlamda komplo olup olmadığından çok daha önemli olarak, iktidarın muhalefet liderine özel hayatı üzerinden komplo kurup kurmadığı, insanlık suçunun çok ilerisinde, ağır siyasi suçtur. Erdoğan hükümetinin bu çok ağır siyasi, iktidar, insan haklarına aykırı hukuk suçundan aklanmasının tek yolu, Sayın Baykal’ın dediği gibi komplo suçunu işlemediğini kanıtlamaktır. Olayın suçlularına yönelik delilleri toplayabilecek, kanıtlayabilecek kurumların tümü, gizli istihbaratından emniyet örgütlerine, tümünün sorumluluğu Erdoğan hükümetinin elinde. Militan kadrolaşma ile, tam sorumluluğunda olduğuna göre, komployu, suçlularını ortaya çıkaramamanın kaçış yolu yoktur... Geçen yõl martta yüzde 20.9 düşen sanayi üretimi bu yõl yüzde 21.1 arttõ. Daha önce kamuoyunda tartõşma yaratan taslaktaki en önemli düzenlemelerden birini spor kulüplerinin durumu oluşturuyor. Taslakla önemli bir kulübün kapanmasõ gündeme geliyor. Özellikle Efes Pilsen Basketbol Kulübü’nü yakõndan ilgilendiren bu düzenleme ile alkollü içki markalarõnõn spor kulüplerine isim olarak verilmesi engelleniyor. Bülent Sarıgül Efes Pilsen’e kırmızı kart
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle