Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
11 MAYIS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
CMYB
C M Y B
Prof. Esfender Korkmaz
Hocamızın 3 Mayıs’ta Muğla
Üniversitesi’nde verdiği konferans
metnini okuyunca buradaki analizleri
sizlerle paylaşmak istedik. Hocamız o
kadar güzel bir analiz yapmış ki onu
dinleyen öğrenciler cazcı kardeşler
grubu hocalardan öğrenemediklerini
sanırım Esfender Hoca’dan
öğrenmişlerdir. Hocamızın
değerlendirmeleri şöyle:
Bildiğimiz üzere ekonomide en
önemli sorun büyüme ve istihdam
olup eksi büyüme ve işsizlik gelir
dağılımını bozar. Türkiye 2008 son
çeyreği ile 2009 üç çeyreğinde, yani 1
yıl eksi büyüme yaşamıştır. 2009 son
çeyreğinde yüzde 6 büyümeye
rağmen 2009 büyüme oranı yüzde -
4.7 olmuştur ki bu bir resesyondur.
Kişi başına GSMH’deki azalma da
2009’da yüzde - 5.8 oranı ile önemli
bir sinyal vermiştir. Dünya ekonomisi
bu dönemde yüzde 1.1, ABD
ekonomisi yüzde 2.7 küçülürken
gelişmekte olan ülkeler yüzde 2.1
oranında büyümüştür.
2009 yılında bazı gelişmekte olan
ülkelerdeki büyüme oranları da
aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Daha uzun dönem itibarıyla
bakarsak, 2003-2009 arasında
geçen 7 yılda, gelişmekte olan
ülkeler yüzde 54 büyürken Türkiye
daha yavaş, yüzde 35.8 büyüdü.
Bu oranlar Türk ekonomisinin
istikrarsız büyüdüğünü, küresel kriz
olmasaydı bile 2009’da küçülme
yaşanacağını
göstermektedir.
En yüksek büyümenin
2004 yılında oluşuna
Esfender Hoca şu
yorumu
yapıyor: “Bu
yıl, kısa vadeli
sermayenin
ve özellikle
iktidarın ilk
yılında
Türkiye’ye
Körfez sermayesi girmeye başladı.
Kısa vadeli sermayeye yerli
sermayeye göre vergi avantajı
sağlandı. Türkiye’ye sermaye girişi
hızlandı. Özel sektör dış borçlanma
yoluyla ara malı ve hammadde
ithalatını arttırdı. Elverişli dış talep
nedeniyle liranın aşırı değer
kazanmasına rağmen Türkiye’nin
ihracatı arttı.”
Refahın ölçüsü olan kişi başına
GSMH oranları da istikrarsız bir
trend izlemiştir. 2008’de büyüme
binde 7 olduğunda fert başına
düşen GSMH yüzde -0.5, 2009’da
ise yüzde -5.8 oranı ile işsizliğin ve
gelir dağılımının bozulduğunun
işareti olarak ortaya çıkmıştır.
İstikrarsız büyümenin sebeplerini
hocamızın yorumları ile gelecek
hafta irdeleyeceğiz.
2003-2009 Arası Büyüme ve İşsizlik Sorununu Yaratan Sebepler (1)
MALİYECİ GÖZÜYLE / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm superonline.com
TABLO I: DÜNYADA BÜYÜME ORANI
YILLAR 2007 2008 2009
DÜNYA 5.2 3 -1.1
GELİŞMİŞ ÜLKELER 2.7 0.5 -3.2
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER 8.3 6.1 2.1
TÜRKİYE 4.5 0.7 -4,7
% %
Ülkeler Küçülme Büyüme
Arjantin 2.5
Hindistan 7.5
Brezilya 0.4
Çin 8.7
G.Kore 0.2
Polonya 1.7
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Komploya Savaş İlanı
BüyükmükelleflerderekorGaranti’nin
Garanti Bankasõ’nõn 1
milyar 92 milyon lira ile
birinci olduğu listenin üst
sõralarõnõ bankalar ve GSM
şirketleri paylaştõ.
Sarõgül, bu yõlõn ilk dört
ayõnda geçen yõlõn aynõ
dönemine göre, ÖTV’de yüzde
62’lik azalma yaşandõğõnõ
söyledi. Kaçak sigara
ihtimali üzerinde duruluyor.
Ekonomi Servisi - Garanti Bankasõ,
1 milyar 92 milyon 204 bin 823 liralõk
vergiyle, bu yõl Büyük Mükellefler Ver-
gi Dairesi Başkanlõğõ Mükellefleri 2009
yõlõ hesap dönemi kurumlar vergisi lis-
tesinde ilk sõrada yer aldõ.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Baş-
kanlõğõ’na bağlõ mükelleflerden, 2009 ku-
rumlar vergisi rekortmenleri açõklandõ.
Tahakkuk tutarlarõna göre yapõlan liste-
de ilk sõrayõ Garanti Bankasõ alõrken, Ga-
ranti’yi 769 milyon lira ile Akbank, 756
milyon lira ile İş Bankasõ, 521 milyon li-
ra ile Turkcell, 382 milyon lira ile Ya-
põ ve Kredi Bankasõ, 215 milyon lira ile
Denizbank, 113 milyon lira ile Finans-
bank, 99 milyon lira ile ING Bank, 86
milyon lira ile HSBC Bank ve 83 milyon
lira ile Asya Katõlõm Bankasõ izledi.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Baş-
kanõ Bülent Sarıgül, “Bu yılın ilk 4
ayında, 2009’un ilk 4 ayına göre brüt
toplam vergi gelirlerinde tahakkuk ve
tahsilat artışımız yüzde 22 oldu” dedi.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Baş-
kanlõğõ’na bağlõ mükelleflerden 2009 yõ-
lõnda kurumlar vergisi rekortmenlerini,
düzenlenen basõn toplantõsõ ile açõklayan
Sarõgül, 500 mükellefle başlayan Büyük
Mükellefler Vergi Dairesi’nin 848 mü-
kellefe ulaştõğõnõ belirtti.
Tahsilat tahakkuk oranõnõn yüzde
98.42 olduğunu söyleyen Sarõgül,
toplanan net vergi gelirleri içinde İs-
tanbul’un payõnõn yüzde 45 olduğu-
nu kaydetti.
Sanayi iki
yıl geride
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sanayi üretimi mart-
ta 2009’un aynõ ayõna göre
yüzde 21.1 arttõ. Geçen yõla
göre meydana gelen görece
yüksek üretim artõşõnda, 2009
Mart’õndaki yüzde 20.9’luk
düşüş etkili oldu. Mart
2008’deki endeks 121.2 se-
viyesinden Mart 2009’da
95.9’a düşmüştü. Bu yõl ancak
116.2’ye çõkabildi. Endeks
son olarak Temmuz 2008’de
bu seviyeyi geçmişti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) açõkladõğõ, 2010 yõlõ
mart ayõ Sanayi Üretim En-
deksi sonuçlarõna göre sanayi
üretimi geçen aya göreyse
yüzde 16.3 arttõ. Mevsim ve
takvim etkisinden arõndõrõl-
mõş endeks de geçen aya gö-
re sadece binde 9 arttõ.
Mevsimsel etki-
lerden arõndõrõl-
mõş bir aylõk
artõşõn binde
9’da kalma-
sõ da üre-
timdeki ar-
tõşõn baz et-
kisi kaynak-
lõ olduğunu
teyit etti.
Gerçek
anlamda artış az
Bir yõl öncesine oranla alt grup-
larda imalat sanayi sektörü
endeksi yüzde 23.9, maden-
cilik ve taşocakçõlõğõ sektörü
endeksi yüzde 9.1, elektrik,
gaz ve su sektörü endeksi
yüzde 6.7 yükseldi. Takvim et-
kisinden arõndõrõldõğõnda ima-
lat sanayi sektörü endeksin-
deki artõş yüzde 20.2’de ka-
lõrken, madencilik ve taşo-
cakçõlõğõ ile elektrik, gaz ve su
sektörü endeksleri yüzde 9.1
ve 6.7 arttõ.
Mevsim ve takvim etkilerinden
arõndõrõlmõş endeks bir önce-
ki aya göreyse imalat sanayi
sektöründe yüzde 0.8, ma-
dencilik ve taşocakçõlõğõnda
yüzde 1, elektrik, gaz ve suda
ise yüzde 1.5 yükseldi.
YÜZDE 21 ARTTI
HES satışı
tam gaz
Ekonomi Servisi - Elektrik
Üretim A.Ş’ye ait Esendal ve
Işõklar (Visera) ‘Grup 15’
hidroelektrik santralõnõn nihai
pazarlõk görüşmesinde en
yüksek teklifi, 6 milyon 550
bin dolarla Demistaş Doğu
Elektrik Makine İnşaat Sa-
nayi ve Ticaret A.Ş verdi.
Özelleştirme İdaresi Başkan-
vekili Ahmet Aksu’nun ko-
misyon başkanlõğõnda yapõ-
lan nihai pazarlõk görüşme-
sinde, ilk olarak kapalõ ele-
mesiz teklifler alõndõ. Ele-
mesiz turda en yüksek teklif
4 milyon 500 bin dolar oldu.
Daha sonra elemeli yazõlõ tur-
lara geçildi. İlk turda elemeli
turda en yüksek teklif 4 mil-
yon 850 bin dolar oldu.
Yazõlõ elemeli turlarõn ardõndan
açõk arttõrmaya geçildi. 48 tur
olarak gerçekleşen açõk art-
tõrmada en yüksek teklifi ise
6 milyon 550 bin dolarla
Demistaş Doğu Elektrik Ma-
kine İnşaat Sanayi ve Tica-
ret A.Ş verdi.
Böylece nihai pazarlõk görüş-
mesi teknik olarak tamam-
landõ.
Sponsorluk da yok
Tütün ürünlerinin ve üretici şirketlerin isim,
marka veya alametleri kullanõlarak, reklam
ve tanõtõmõ yapõlamayacak. Tütün ürünleri
üreten ve pazarlayan firmalar, her ne suret-
te olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini,
amblemlerini veya ürünlerini marka ya da işa-
retlerini kullanarak destek olamayacak.
Ekonomi Servisi - Tütün Mamulle-
ri ve Alkollü İçkilerin Satõşõna ve Su-
numuna İlişkin Usul ve Esaslar Hak-
kõnda Yönetmelik Taslağõ ile sigara ve
alkollü içkilerin, satõşõ ve sunumunda
önemli değişikliklere gidiliyor.
Tütün ve Alkol Piyasasõ Düzenleme
Kurumu (TAPDK) tarafõndan hazõrlanan
ve ilgili kamu kuruluşlarõyla, Türkiye Oda-
lar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sa-
natkârlarõ Konfederasyonu ve sektör tem-
silcilerine görüşe gönderilen yönetmelik tas-
lağõyla, satõş faaliyetleri ve belgesi, tütün
mamulü ve alkollü içkilerin satõlamayacağõ yer-
ler, perakende satõş, fiyat bildirimleri, reklam ve
sponsorluk uygulamalarõ, denetim ve yaptõrõmlar ye-
niden düzenleniyor.
AA’nõn haberine göre, TAPDK’nin söz konusu tas-
lağõ, ilgili kamu kuruluşlarõyla, sivil toplum örgütle-
rinden gelecek görüşler doğrultusunda yeniden kurulda
ele alacağõ ve daha sonra son şeklini vererek Başba-
kanlõk’a göndereceği belirtiliyor.
Taslaktaki alkollü içki ve tütün mamulleri piyasa-
sõna dönük düzenlemelerin başõnda satõş belgesi alma
zorunluluğu geliyor.
Buna göre, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, top-
tan ve perakende satõşõ ile açõk alkollü içki satõşõ ya-
pacaklar satõş belgesi alacak. Söz konusu ürünlerin sa-
tõşõnõn ve sunumunun yapõldõğõ gerçek ve tüzelkişilerde
sabit ve fiziki bir işyerinin mevcudiyeti şartõ aranacak.
Alkollü içkilerin siparişle ya da posta veya kargo yo-
luyla satõşõ, ancak satõş belgesine haiz işyerlerinden ya-
põlabilecek. Tütün mamulleri ve alkollü içkiler otomatik
satõş makineleri ile satõlamayacak.
Siparişler 18 yaş üstüne teslim edilecek
Sipariş yöntemiyle ya da posta ile yapõlan satõşlar-
da 18 yaşõndan küçüklere ürün teslim edilmeyecek.
Alkollü içki perakende satõcõlarõ, aynõ kategoride-
ki birden fazla şirketin ürünleri arasõndan tercih im-
kânõ sağlayacak şekilde alkollü içki bulunduracak.
Alkollü içkiler ürünlerin satõşõna tahsis edilmiş yer-
deki raf, dolap veya stantlarda birlikte sergilenecek.
Alkollü içkiler çocuklara yönelik materyaller, ço-
cuk dergileri, kitap ile çocuk kõyafetleri, oyuncaklar,
çikolata gibi ürünlere bitişik olan ve çocuklarõn kolayca
dikkatlerini çekecek alanlarda satõlamayacak.
DÜZENLEME NE GETİRİYOR?
Sağlõk, eğitim, kültür ve spor hizmeti verilen yer-
lerde tütün mamulleri satõlamayacak.
Perakende satış yapılan işyerlerinde açık al-
kollü içki tüketilemeyecek.
Belediye mücavir alanlarõ ve konaklama yerleri
hariç, otoyollar ve devlet karayollarõnda bulunan
yapõ ve tesislerde içki satõlamayacak.
Öğrenci yurtları, spor kulüpleri, her türlü öğ-
retim ve eğitim kurumları, bezik ve briç salon-
larında alkollü içki satışı yapılamayacak.
Her çeşit alkollü içkinin televizyon, kablolu ya-
yõn, radyo ve kamu yayõn araçlarõyla reklamõ ya-
sak olacak.
Alkollü içki markalarıyla her türlü sportif faa-
liyet, şirket şeklinde yapılanmalar da dahil olmak
üzere spor kulüpleri veya spor kulübü taraftar-
ları arasında bağ kurulmasına neden olacak uy-
gulamalar yapılamayacak. Alkollü içki marka-
larıyla, alkollü içkilerin ambalajı üzerinde yer
alan logo, amblem ve işaret şeklindeki alkollü iç-
ki markasını doğrudan çağrıştıran, ayırt edici ta-
sarımlar, spor kulüplerine isim olarak verile-
meyecek.
Taslağa eklenen bir geçici madde uyarõnca, spor
kulübünün isminde, dokümanlarõ ile iş ve işlem-
lerinde kullananlar, söz konusu aykõrõlõğõ 1 yõl içe-
risinde gidermek zorunda olacak.
Ünlülere reklam yasağı
Reklamlarda alkollü içkilerin tedavi edici
özelliklere sahip olduğu, uyarıcı, rahatlatıcı, güç-
lendirici ve benzeri etkilerinin bulunduğuna da-
ir içerik kullanılamayacak.
Reklamlarda, içki içmenin statü sembolü ve ye-
tişkinlik işareti olduğu, susuzluğu giderici etkisi
bulunduğu mesajõ verilemeyecek.
Reklamlarda, herhangi bir alanda özel başa-
rıya sahip veya kamuoyunun güvenini kazanmış
veya çocuk ve gençler yararına faaliyette bulu-
nan veya medyada isim yapması gibi nedenler-
le çocuk ve gençler için açıkça veya zımnen ör-
nek teşkil eden ya da edebilecek herhangi bir ki-
şi, karakter veya grup yer alamayacak.
soner@cumhuriyet.com.tr
Sürpriz istifanın ardından “Hem komplo dedi, hem de
istifa etti. Bu bir çelişkidir” diye söze girenler olduysa
da CHP’nin deneyimli siyasi lideri mesajını aslında
fazlası ile açık verebildi: Kendisine yönelik komploya
değil sadece, AKP iktidarında son yıllarda azgınlaşan
komplo eylemlerinin tümüne karşı bir tür savaş ilan
etti... Çok yakın bir tarihte, hükümetin işin içinde, en
azından sorumlu olduğu bir komplo yargısını
kamuoyuna ilan etti. Kafa karmaşasını önleme boyutu
ile de son yılların komplolarında başrolde oldukları
yargısı ağır basan Fethullah örgütlenmesinin kendisine
ulaşarak işin içinde olmadıklarını bildirdiklerini açıkladı.
Top Erdoğan hükümetinin elinde kaldı...
İlhan Ağabey’i hastane ziyaretinin ardından,
Cumhuriyet ailesinden bir grup olarak Baykal’ı parti
merkezinde ziyaret etmiş, en son uzun soluklu, günün
ve geleceğin yorumlarını, yaklaşımlarını içeren bir
bölümü gazetede yayımlanan, bir bölümü özel not bilgi
olarak dinlemiştik. Sonuç izlenimim, siyaseti genel
olarak etik değerler içinde yapmış, en büyük kusuru
“ekip, delegeler otoritesi üzerinden içine kapanık
siyaset..” anlayışı yüzünden partinin büyümesini
kilitleyen lider imajını kırmaya çalıştığıydı. Dahası
elinden geldiğince çaba gösterdiğiydi. Usta siyasetçi
üslubu ile, özet olarak Türkiye’nin rejim, demokrasi
açısından yaşamsal tehditler altında, bir dönemeç
noktasından geçtiğinin, Meclis çoğunluğunu devlet
sorumluluğu, rejimi kollama kaygısı olmadan kendi
çıkarları adına pervasızca, sınırsız kullanabilen bir
iktidar, hükümet gerçeği karşısında muhalefet partisinin
sorumluluklarının katlandığının altını çiziyordu...
Aylar öncesinden Erdoğan hükümetinin sivil darbe
operasyonunu güçlendirme adına, üç aşağı beş yukarı
anayasa taslağı girişiminin hedeflerini bugünkü
içeriğine uyar nitelikte olarak değerlendirmiş,
referanduma gidilmesi noktasında ise muhalefet olarak
bütün güçleri ile sokağa, tabana ineceklerini,
referandumu bir tür AKP, Erdoğan hükümetine güven
oylamasına dönüştüreceklerini söylemişti. CHP’nin
halka iniş, Erdoğan hükümetine karşı bu büyük
savaşımında güçlenmesi adına da gündemdeki
kurultayı bir tür açılım aracı olarak kullanmayı
öngördüklerini söylemişti. Tabii ki kastı parti içi açılım,
demokratikleşme idi, genel başkanlıktan istifa etmiş
olarak kurultaya gireceği aklının ucundan bile
geçmemişti...
Gazeteciliği yandaşlıktan öte, yalakalık mertebesine
yükseltmiş kimi gazeteci arkadaşlarımızın, dün Bülent
Arınç’ın açık açık çizdiği çizgiden yürümeleri, önce
komployu lanetleyip sonra da özünün, içeriğinin
doğru olduğu tezini söylememiş gibi yapıp ucuz
siyaset yöntemleri ile söylemelerinin.. siyaset,
gazetecilik etiği açısından yüz kızartıcı boyutu
üzerinde durmanın bir anlamı yok. Çünkü yüzleri
kızarmayacak... Siyaseten bel altı vurmanın
ötesindeki, büyük komplo suçu, gerçek suç,
doğruysa kapatılmaya, göz ardı edilmeye çalışılıyor
ki.. bunun hoşgörülecek, bağışlanacak yanı yok...
Görüntülerin gerçek ya da komplo olduğu öncelikle
özel hayat boyutu ile tarafları ilgilendirir. Elbet siyasi
lider, milletvekili söz konusu olduğunda, haber
niteliğinin çok ağır basması bir yana, toplumsal
değerlendirmeye açık bir alana girer. Ancak ortada
komplo niteliğinde işlenmiş bir iktidar icraatı suçu
varsa... Üstüne üstlük iktidar çok uzun bir süreçten bu
yana ele geçirdiği kamu kurumları eliyle bu suçu
işlemeyi alışkanlık haline getirmişse, yargısız infazlar,
insan hakları, hukuk ihlalleri gündemdeyse, Sayın
Baykal’ın sadece kişisel değil, siyasal, toplumsal, insan
hakları, hukuk, demokrasi adına kişisel hesap sormanın
ötesinde savaşım verme hakkı vardır.
Başbakan Erdoğan çok yakın günlerdeki açıklamaları
ile, Arınç son dakika dünkü açıklaması ile, hükümet
adına “komplo” suçu işlendiğinin ağır, güçlü izlenimini
yaratmışlardır. Söz konusu görüntülerin gerçek ya da
bu anlamda komplo olup olmadığından çok daha
önemli olarak, iktidarın muhalefet liderine özel hayatı
üzerinden komplo kurup kurmadığı, insanlık suçunun
çok ilerisinde, ağır siyasi suçtur.
Erdoğan hükümetinin bu çok ağır siyasi, iktidar,
insan haklarına aykırı hukuk suçundan aklanmasının
tek yolu, Sayın Baykal’ın dediği gibi komplo suçunu
işlemediğini kanıtlamaktır. Olayın suçlularına yönelik
delilleri toplayabilecek, kanıtlayabilecek kurumların
tümü, gizli istihbaratından emniyet örgütlerine,
tümünün sorumluluğu Erdoğan hükümetinin elinde.
Militan kadrolaşma ile, tam sorumluluğunda olduğuna
göre, komployu, suçlularını ortaya çıkaramamanın
kaçış yolu yoktur...
Geçen
yõl martta
yüzde 20.9
düşen sanayi
üretimi bu yõl
yüzde 21.1
arttõ.
Daha önce kamuoyunda tartõşma yaratan taslaktaki en önemli düzenlemelerden
birini spor kulüplerinin durumu oluşturuyor. Taslakla önemli bir kulübün
kapanmasõ gündeme geliyor. Özellikle Efes Pilsen Basketbol Kulübü’nü
yakõndan ilgilendiren bu düzenleme ile alkollü içki markalarõnõn spor
kulüplerine isim olarak verilmesi engelleniyor.
Bülent Sarıgül
Efes Pilsen’e
kırmızı kart