27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 6 NİSAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hani Siz Demokrattınız? Demokrasiyi, laik Cumhuriyeti, temel hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını savunmak Türkiye’de suç oldu son üç yıldır... 12 Mart ve 12 Eylül darbelerine alkış tutan dinci, tarikatçı tosuncuklar bu süreçte demokrat oldular... Benim, sizin, hepimizin verdiği vergilerle ayakta duran TRT’den yemlenenler, Cine5’i babalarının çiftliği sananlar, tarikat şeyhinin elini öpenler özgürlükçü; AKP’yi eleştirenler, hukukun üstünlüğü ilkesini savunanlar ise darbeci, Ergenekoncu, Balyozcu! Gizli tanıklar, ihbar mektupları, telefon dinlemeleri revaçta... Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor! Demokratik açılımı dillerinden düşürmeyenlerin, “Balyoz Darbe Planı” savıyla tutuklanan general, amiral ve subayların yargı kararıyla tutuksuz yargılanmalarına gösterdikleri tepkiye, yargıç Oktay Kuban’a hakaret etmelerine ne demeli? Muvazzaf ve emekli general, amiral, subay 19 kişinin salıverilmelerine 17 saat sonra savcı itiraz etti, mahkeme kurulu, bu kişilerin tutuklanmasına karar verdi yeniden! Neden savcının itiraz etmesini ve sonucu beklemediniz? Nerede sizin demokratlığınız, yargıya saygınız? Tutuksuz yargılanmak, bir sanığın aklanması değildir... Yargıcın, kaçma şüphesi olmaması nedeniyle insanların tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesini istemesi suç mudur? Türkiye, tutuklama histerisiyle yanıp tutuşan liberal, demokrat ve özgürlükçü nasıl olunurmuş, onu da gösterdi dünyaya... İlhan Selçuk 2008 yılının mart ayında gözaltına alındı. Sorgusundan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Gözaltı olayı İlhan Selçuk’u derinden vurdu, kalp krizi geçirdi. Bir hafta sonra kalp ameliyatı oldu. İlhan Ağabey, 14 Ağustos 2009’dan beri hastanede yatıyor... Yürekleri manda gönünden olan bir kesim, Mustafa Balbay’a, Tuncay Özkan’a “Oh ne iyi oldu, zindanda çürüsünler” diyebiliyor. Bunlar utanmadan, sıkılmadan bir de “demokrasi ve özgürlük” marşı söylüyorlar... Yalakalara en çarpıcı yanıt Lüleburgaz’da ÖDP Genel Başkanı Alper Taş’tan geliyor: “12 Eylül Anayasası’na mahkûm olmadığımız gibi AKP anayasasına da mahkûm olmayacağız!” Türkiye’nin çağdaş, özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasaya gereksinimi var! Ülkemizin önünü açacak, 12 Eylül’ün vesayetinden kurtaracak yeni bir Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’na gereksinimi var! Kaldırın seçim barajını ya da yüzde 3’e çekin! Çekmezler! Çekilirse istikrar yani kurulu düzen bozulurmuş! Türkiye’de yoksulluk ve yolsuzluk artmış... Medyamız bu olup bitenlere ne denli duyarlı? Yargıda, medyada giderek artan kutuplaşma, toplumun tüm kesimlerine hızla yayılıyor. AKP iktidarını eleştirmek neredeyse suç! Hani Türkiye AB’ye geçiş süreci yaşıyordu? İlkyazın ilk günlerini yaşıyoruz... Nisan büzgülü, renk renk giysilerinin içinde şarkılar söylerken ben Çengelköy’de bir kahvede günlük gazeteleri okuyorum. Konular kafamda uçuşuyor! Anayasada kimi maddelerin değiştirilmesi Türkiye’yi nasıl çağdaş, özgürlükçü bir toplum yapacak? Yüzde 10 seçim barajı, lider sultası, medyaya baskı, yargıyı hizaya getirme eylemi... Boğazın üzerine inen sis yavaş yavaş kalkıyor... Fethiye’de intihar eden liseli genç... Annesi dershane ücretini ödeyemediği için hapiste... 16 yaşındaki bir çocuk dayanamıyor annesinin tutuklanmasına ve canına kıyıyor! Düşünceler ormanında dolaşıyorum sanki. Yargıda biri “ak” derken öteki niçin “kara” diyor? Peki 50 AKP milletvekili anayasa taslağından imzalarını niçin çekti? Oyun içinde oyun!.. Yerseniz!.. Yerimden kalkıp yürümeye başlıyorum... Eşme’de kapağı açılan kuyuya düşen küçük Umut... Işıltılı bir rüzgâra bırakıyorum kendimi... İçim buruk, hüzünlüyüm... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Alper Coşkun Dışişleri sözcüsü oluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Büyükelçiler kararnamesi ile Türkiye’nin Zagreb Büyükelçiliği’ne atanan Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Burak Özügergin’in yerine halen Türkiye’nin NATO Daimi Temsilci Yardõmcõsõ olan Alper Coşkun getiriliyor. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn çeşitli birimlerine görev yapmõş olan Coşkun, son olarak Türkiye’nin Brüksel’de NATO’nun Daimi Temsilciliği’ne atanmõştõ. Coşkun NATO’daki görevi sõrasõnda da Daimi Temsilciliğin sözcülüğünü yürütüyordu. Alevi öndere dava açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hatay’õn Samandağ ilçesinde çocuklara kendi inanç ve kültürlerini öğreten Alevi önderler hakkõnda dava açõlmasõ soru önergeleriyle TBMM’ye taşõndõ. TBMM İnsan Haklarõ Komisyonu üyesi Ahmet Ersin, “Bir yandan Alevi açõlõmõndan söz ederek, Alevi çalõştaylarõ düzenleyip, bir yandan da Alevi çocuklarõ kendi inançlarõ hakkõnda bilgilendiren Alevi önderlerine, 6 aydan 3 yõla kadar hapis istemiyle dava açõlmasõ çelişki değil mi” diye sordu. DSP’den imza tepkisi ANKARA (AA) - DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, AKP milletvekillerinin Anayasa değişiklik teklifinden imzalarõnõ geri çekmelerine ilişkin, “AKP’yi tekrar hukuk platformunda, Meclis’te uzlaşma komisyonu kurmaya davet ediyoruz” dedi. Erçelebi, yaptõğõ açõklamada, AKP’lilerin değişiklik paketinden imzalarõnõ geri çekmelerinin AKP’nin, anayasa değişikliği paketinden önce “imza paketi” hazõrladõğõnõ gösterdiğini savundu. Erçelebi, yaşananlarõn “AKP’nin suçüstü yakalanmasõ ve bunu itiraf etmesi” anlamõna geldiğini öne sürdü. Duble yollarda hız sınırı artıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Karayollarõ Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkõndaki Kanunda Değişiklik Yapan Kanun Tasarõsõ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarõda “hõz sõnõrlarõ şehirlerarasõ karayollarõnda 90 kilometre, bölünmüş yollarda 110 kilometre, otoyollarda 120 kilometre saat hõzõ geçmemek üzere yönetmelikle belirlenir” denildi. Baraj şantiyesine silahlı saldırı HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Çukurca ilçesine bağlõ Narlõ köyü yakõnlarõnda yapõmõ devam eden Kartalkaya Barajõ’nõn şantiyesine önceki gece kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce silahlõ saldõrõ düzenlendi. Saldõrõda, şantiyede nöbet tutan geçici köy korucusu Süleyman Atak ve Süleyman Durdu yaralandõ. Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan yaralõlarõn sağlõk durumlarõnõn iyi olduğu bildirildi. Çevrede inceleme yapan güvenlik güçleri, bölgede geniş çaplõ operasyon başlattõ. Muhalefet, anayasa teklifinin ‘çakma imza’ ile hazõrlanmasõnõ ‘sahtecilik’ olarak değerlendirdi ‘Halktan özür dileyin’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Baş- kanvekili Hakkı Süha Okay, AKP’nin anayasa değişikliği önerisini geri çekmesiyle ilgili olarak “Türk halkından özür dilemeleri lazım. Artık bir güven bunalımı doğ- muştur, bundan sonra tek- lif verirken milletvekilleri- nin kameralar önünde im- zalaması lazımdır” dedi. MHP Grup Başkanvekili Ok- tay Vural önerinin geri çe- kilmesinin “çakma imzayla çakma anayasa değişikliği hazırladıklarının itirafı” ol- duğunu vurgularken “Bun- ların aradığı hukuk devleti değil, guguk devletidir” açõklamasõnõ yaptõ. CHP’li Okay dün TBMM’de gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlarken “AKP’nin önerisinin ana- yasaya aykırı olarak sadece 7 milletvekili tarafından im- zalandığı, ekindeki imzala- rın depo imzalar olduğu ve teklifin bir sayfasının de- ğiştirilerek ‘sahtecilik suçu’ işlendiği AKP’lilerce kabul edildi” dedi. Okay sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim Sayın Meclis Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Bülent Arõnç da CHP’nin ileri sürdüğü id- diaları kaçamaklı ifadeler- le kabul etmişlerdir. Baş- bakan’ın ‘velev ki öyle olsa’, Cumhurbaşkanı’nın ‘üze- rini çiziveririz’ lafları ikti- darın hukuk tanımaz anla- yışının tartışmasız bir gös- tergesidir. Anayasa teklifi- ni dahi verirken ellerine yüzlerine bulaştıranlar mahcup olmuşlardır. CHP’nin iddiasına çakma, korsan diyen, suç duyuru- sunda bulunacağını söyle- yen Sayın Kuzu’nun bundan sonra ne yapacağını, ne söy- leyeceğini merakla bekli- yoruz. Ancak aslolan AKP’nin hukuk tanımazlı- ğı, oldu bitti anlayışı, ben yaptım oldu anlayışı bir kez daha tüm kamuoyunun gö- zü önünde ortaya çıkmıştır. Böylesine vurdumduymaz, hukuk tanımaz anlayışta olanların, böyle bir skan- dala imza attıkları için Türk halkından özür dilemeleri lazım. Bir teklif vermeyi dahi eline yüzüne bulaştırıp beceremeyenler, Türkiye’de sistem değişikliğini getirecek bir anayasa değişikliği için yola çıkmışlardır. Bu anla- yış suçüstü yakalanmıştır.” ‘Hukuk değil, guguk devleti’ MHP’li Vural da Türki- ye’de “hukuk reformu” için adõm attõklarõnõ söyleyenlerin nasõl bir hukuksuzluğa dam- ga vurduğuna Meclis’in tanõk olduğunu, bu durumun hu- kuku ayaklar altõna almak için “her yolu mubah gö- ren” zihniyetin yansõmasõ ol- duğunu söyledi. Vural, şu gö- rüşleri dile getirdi: “Bu, hukuku ayaklar al- tına almak için her türlü yo- lu mubah gören bir siyaset anlayışının yansımasıdır. Bu tavırla ortaya konmuş- tur ki, AKP’nin hukukla bir ilgisi yoktur ve bu bir iti- raftır. Çakma imzalarla çakma anayasa değişikliği imzaladılar. Şimdi merak ediyorum, bütün bunları anlatanlar, Cemil Çiçek’ten Bülent Arınç’a, Hayati Ya- zõcõ’ya, Egemen Bağõş’a, ka- pı kapı dolaşıp şuraya bu- raya gidenler hangi yüzle, hangi iradeyle gittiler? Bu kadar Meclis’in ve millet- vekillerinin saygınlığını yok sayan bir yaklaşım maalesef Meclis tarihinde ilk defa “Devrimci 1 Mayıs Platformu” Makine Mühendis- leri Odası’nda düzenlenen basın toplantısıyla “İş- sizliğe, güvencesizliğe, 4/C köleliğine ve hapishanelerdeki tecrit uygulamalarına kar- şı 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim’de kutlayacaklarını” belirtti. Sözcü Ümit Efe, “Tak- sim’de olmanın siyasal önemi açıktır” diye konuştu. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) 1 Mayıs’ta Taksim için ortak karar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa Kumlu, 6 konfederasyonun “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı”nõ Taksim Meyda- nõ’nõnda kutlanmasõ konusunda ortak ka- rar aldõğõnõ bildirdi. Türk-İş Genel Merkezi’nde Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Kamu-Sen, KESK ve Türk-İş genel başkanlarõnõn katõlõmõyla bir toplantõ yapõldõ. Toplantõnõn ardõndan alõnan kararlarõ açõklayan Kumlu, konfe- derasyonlarõn 1 Mayõs kutlamalarõnõn or- tak yapõlmasõ yönünde görüş birliği için- de olduklarõnõ belirtti. “Konfederasyon- larımız iş güvencesi, insanca ve özgür- ce bir yaşam için eşitlik, adalet ve de- mokrasi için 1 Mayıs’ta alanlarda olma kararı almıştır” diyen Kumlu, şunlarõ kaydetti: “Konfederasyonlarımız 1 Ma- yıs kutlamalarında ‘Taksim Meydanõ’ tartışmalarının geride bırakılmasını is- temekte, bunun yolunun da Taksim Meydanı’nın kutlamalara açılmasın- dan geçtiğini düşünmektedir. Konfede- rasyonlarımız, 1 Mayıs 2010’u İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlamaya karar vermiştir. Bunun için yetkililer nezdin- de gerekli girişimlerde bulunulacaktır. Konfederasyonlarımız 1 Mayıs’ın İs- tanbul’un dışındaki belirlenecek illerde de ortak kutlanması kararı almıştır.” “Kutlamalara tüm sivil toplum ku- ruluşları da katılacak mı” sorusuna Kumlu, Kutlama Komitesi’nin yapacağõ çalõşmalarõn ardõndan meslek örgütlerine çağrõda bulunacaklarõ yanõtõnõ verdi. GERÇEKER: Laf yarışına girmem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, “Cüppelerini çıkarsınlar, siyasete girsinler” şeklin- deki sözlerine, “Kim ne der- se desin, biz inandığımız şeyleri söylemeye devam edeceğiz” karşõlõğõnõ verdi. Gerçeker dün Yargõtay’a gelişinde gazetecilerin Erdo- ğan’õn açõklamalarõna ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Bire bir kimseyle laf yarõşõna girmek istemediğini belirten Gerçe- ker, “Herkesin söyledikleri ortada. Kamuoyu takdir etsin. Biz sadece yargı ba- ğımsızlığı için mücadele ediyoruz. Söylediklerimiz yargı bağımsızlığının daha güçlenmesi için, yargı ba- ğımsızlığının geri gitme- mesi için. Kim ne derse de- sin, biz inandığımız şeyleri söylemeye devam edece- ğiz” diye konuştu. Yargõ- tay’da anayasa değişikliği ile ilgili oluşturulan komisyo- nun raporunun ne zaman ta- mamlanacağõnõn sorulmasõ üzerine de Hasan Gerçeker, “Hazırlıyoruz. Bugün ta- mamlanır mı bilmiyorum. Tamamlanırsa açıklarız” yanõtõnõ verdi. Raporun söz- lü mü yazõlõ mõ açõklanaca- ğõna ilişkin sorulara karşõlõk olarak da Gerçeker, rapor ta- mamlanõrsa Başkanlar Ku- rulu’nu toplayõp konuyu de- ğerlendireceklerini söyledi. yaşanmıştır. Çok üzüntü verici bir olaydır. Hem mil- letvekillerinin şahsiyeti ren- cide olmuştur. İmzaları baş- ka amaçlar için kullanıl- mıştır. Dolayısıyla bu hü- kümetin hukukla falan ilgisi yoktur. Bunların aradığı hukuk devleti değil, guguk devletidir. Milletvekilleri- nin iradesine sahip çıkma- yan bir anlayış, milletveki- linin egemenliğini yok sayan bir anlayış... Böyle bir re- zalet olmaz. Asıl üzüntü ve- rici olan, böyle bir belgenin Meclis Başkanlığı tarafın- dan komisyona sevk edil- mesi ve komisyon başkanı- nın da bunu savunmasıdır. Üstüne üstlük Sayın Cum- hurbaşkanı ‘ne var canõm üs- tünü çizeriz’ diyor. Oldu- bitti mi? Olmuyor, bitmi- yor.” Hukukun ayaklar altõna alõndõğõnõ, asõl amacõn mille- tin iradesi dõşõnda hukuksuz işlem yapmak olduğunu be- lirten Vural, milletvekillerinin anayasa gereğince oluşmasõ gereken iradesinin olmadõ- ğõnõn da ortaya çõktõğõnõ söy- ledi. Vural, “Böyle bir re- zalet yaşanır mı? Koca ko- ca adamlar, başbakanlar anayasa değişikliği üzerin- de bu kadar imza var diye- rek söylediler ve bunun maalesef doğru olmadığı ortaya çıktı. Belki de şunu istemek lazım; bu imzalar doğru mudur değil midir? Onların da ıslak imza tar- tışmasıyla tekrar kontrol ettirilmesi lazımdır” diye konuştu. Yaşananlarõn “ibret alı- nacak” bir durum olduğunu ifade eden Oktay Vural, AKP’nin amacõnõn hukuk devletini ortadan kaldõrmak olduğunu söyledi. Vural, “Bir milletvekilinin imza- sına bile saygı gösterme- yenler, acaba milletin hak- kını, hukukunu nasıl ko- ruyacaklardır?” dedi. CHP’li Okay AKP’lilerin teklifi geri çekme nedenlerinin bir güven bunalõmõ doğurduğunu belirtirken önerinin eklerindeki imzalarõn ‘depo imzalar’ olduğunu söyledi. Okay, AKP’nin öneriyi geri çekerek sahtecilik suçu işlediğini kabul ettiğini ifade etti. MHP’li Vural ise AKP’nin hukuk reformu için adõm atarken hukuksuzluğa damga vurduğuna dikkat çekerek “Bunlarõn aradõğõ hukuk değil guguk devletidir” dedi. NEWSWEEK’TEN ANAYASA PAKETİ YORUMU ‘Reformun amacı yargıdan korunmak’ Dış Haberler Servisi - Amerikan Newsweek dergisinin internet site- sinde çõkan bir yorumda, AKP’nin anayasa değişikliğiyle gelecekteki davalardan kendini korumayõ amaç- ladõğõ belirtildi. Owen Matthews imzalõ yazõda, “Partiyi harekete geçiren ana ne- denin, kendini gelecek davalardan korumak olduğu açıktır. Ancak gerçek şudur ki Türk mahkeme- lerinin reforma çok ihtiyacı var” denildi. “Türkiye mahkemeleri temizliyor” başlõklõ yorumda, AKP “Türkiye’yi daha çok demokra- tikleştirmeye mi yoksa İslamcı gündeminin yolundaki son en- gelleri de yok etmeye mi çalışıyor” sorusunun ardõndan, anayasa pake- tiyle siyasi partilerin kapatõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõnõn ve askerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõnõn amaçlandõğõ kaydedildi. Yorumda, AKP’li yetkililerin, anayasa değişikliklerinin hukuk üs- tünlüğünü güçlendireceğini söyle- dikleri, laiklerin ise iktidar partisi- nin üst düzey generalleri darbe suç- lamalarõyla gözaltõna alarak orduyu felce uğrattõktan sonra, önündeki son engelleri kaldõrmayõ hedeflediği gö- rüşünde olduğu belirtildi. Matthews yazõsõnda, Türkiye’de yargõçlarõn hâ- lâ çok taraflõ olduklarõnõ ve parla- mentodaki çoğunluğuna rağmen AKP’yi yasaklamaya çalõştõklarõnõ öne sürdü ve reformlarõn yargõdaki bütün sorunlarõ çözmeyeceğini kay- dederek “Türkiye’nin daha az po- litize mahkemelere ihtiyacı var ve bu reformlar, bu yönde bir adım- dır” ifadelerini kullandõ. MECLİS YERLEŞKESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ KAYDI TBMM’de telekulak tartışması yaşandı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Başkanlõğõ’nõn yer- leşke içinde 9 ayrõ noktaya ses ve gö- rüntü kaydõ yapan aygõtlar yerleş- tirmesi TBMM İdare Amiri AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz ile CHP Adana Milletvekili Ta- cidar Seyhan arasõnda tartõşmaya neden oldu. Seyhan, “Bu cihazlar derhal kaldırılmalı. Kaldırılmaz- sa savcılığa suç duyurusunda bu- lunup kaldırtacağız” dedi. Öz ve Seyhan, tartõşma yaratan aygõtlarla ilgili olarak dün TBMM basõn girişi önünde gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Öz, “Polis ar- kadaşlarımızla buraya gelen zi- yaretçiler arasında değişik za- manlarda tartışmalar oluyor. Po- lis ‘ben haklõyõm’, vatandaş ‘ben haklõyõm’ diyor. Bizim tek gayemiz burada haklı-haksızın tespitinin yapılmasıdır” dedi. Öz, cihazlarõn kapsama alanõnõn en fazla 10-15 metre olduğunu savunurken, CHP’li Seyhan ise cihazlarõn 50-60 metre mesafeye kadar vakumlama yönte- miyle ses alarak, konuşulan her şe- yi kayõt altõna alan hassas cihazlar olduğunu kaydetti. “Maksadı aşan bir dinleme ya- pılırsa ne olur” sorusuna Öz, “Öy- le bir şey olmaz, kimse yapmaz” karşõlõğõnõ verdi. CHP’li Seyhan ise “Garantisi ne olacak” diye sor- du. Öz, “Bizim özgürlüğü kısıtla- ma diye bir derdimiz yok, sakla- dığımız gizlediğimiz bir şey de yok. Kamuya hizmet eden insan- ların açık ve şeffaf olmasında da mahsur yok. Bunu büyütmemek gerekiyor” yanõtõnõ verdi. TAKSİM’DE OLACAĞIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle