Katalog

ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadõn Girişimciler Kurulu Başkanõ Aynur Bektaş, Türkiye’de daha fazla kadõnõn iş sahibi olmasõnõ özendirmek amacõyla harekete geç- ti. Kadõnlarõn krediye erişmesinde yaşanan sõ- kõntõlarõ aşmayõ ve Türkiye’de yaklaşõk 80 bin olan kadõn girişimci sayõsõnõ arttõrmayõ amaç- layan Bektaş, sadece kadõnlara yönelik bir kre- di verilmesi üzerine proje hazõrladõ. Bektaş, bu projesini anlatmak üzere Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Des- tekleme İdaresi Başkanlõğõ’nõn (KOSGEB) kapõsõnõ çaldõ. KOSGEB’in prensipte tamam dediği proje için taraflar bir ay sonra tekrar bir araya gelecek. Üç kadõnõn birbirine kefil olmasõ suretiyle her birine 10’ar bin liralõk kredi ve- rilmesini öngören proje ile kadõnlara ortak iş yapma öğretilecek. Türkiye’de kadõnlarõn krediye ulaşmakta büyük sõkõntõlar çektiğine dikkat çeken Bektaş, “KOSGEB’in geçen yıl açıkladığı destek pa- keti çerçevesinde toplam 1.8 milyar liralık kredi kullanıldı. Paketin içinden 5 bin 900 kadının aldığı kredi miktarı 157 milyon lirada kaldı. Bu rakam yüzde 10’un bile altına denk ge- liyor” dedi. Türkiye’de kadõnlarda iş sahibi olma fikrinin çok yerleşmediği- ni anlatan Bektaş şu değerlen- dirmeyi yaptõ: “Bizim amacımız kadın- ların babalarından, eşlerinden bağımsız iş kurabilmelerini sağlamak. Mikrokredi alan kadınların aldıkları kredileri çok iyi ödediğini gördük. Bi- zim istediğimiz hibe değil. Kre- di verin kadınlar projelerini ha- yata geçirsin. Geçen günlerde An- kara’da KOSGEB yetkilileri ile bir araya geldik. Çok faydalı bir görüşme oldu. KOSGEB’den sadece kadınlara yönelik bir kredi paketi istedim. Böyle bir mikro kredinin üstünde can suyu kredisinin altında kredi talebim oldu. Görüş- memizde KOSGEB’in yeni bir iş kurma, geliştirme, projeyi destekleme konu- sunda bir çalışma yaptığını öğrendim. Benim talebimin söz konusu çalışma ile örtüştü- ğünü söylediler.” Aynur Bektaş, Diyarbakõr Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakõr Ticaret ve Sanayi Odasõ ile birlikte Diyarbakõr’da evde oturan kadõnlarõ iş hayatõna çekmek için bir proje geliştirdiklerini söyledi. Bektaş, proje ile tekstil ve hazõr giyim ihraç ürünlerinde kullanõlan oyalarõn, dantellerin ya da boncuklarõn Diyarbakõrlõ kadõnlar tarafõndan üretilmesinin amaçlandõğõnõ bildirdi. Bektaş şu bilgileri verdi: “İhracata yönelik el işi ürünlerini ağırlıklı olarak Hindistan’dan ithal ediyoruz. Bu ürünleri neden bizim kadınlarımız üretmesin diye harekete geçtik. Diyarbakır’da birçok kadın evde oturuyor. Amacımız Diyarbakır’ı el işi üssüne dönüştürmek. Diyarbakır’da mahalleleri araştırıp hangi eğitimler verilebilir diye bir fizibilite çalışması yapılacak. Burada belediye, sanayi odası, KAMER ve bazı kadın kuruluşları biz de varız dediler. Projeyi bu yıl içinde hayata geçirmeyi planlıyoruz.” [email protected] 3 NİSAN 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B Bir şeyler yapmak zorundayım Projeye göre üç kadının birbirine kefil olmasıyla her bir kadına 10’ar bin liralık kredi verilmesinin öngörüldüğünü aktaran Bektaş şöyle ko- nuştu: “Ben kadınlar için bir şeyler yapmak zorundayım. Kadınlar ipotek ya da teminat veremiyor. Bu yüzden kefillik sistemini önerdik. Üç kadını kefil edersek pozitif ayrımcılık yapılması nedeniyle kadınların babası, kocası, kardeşi tarafından kullanılmasına engel oluruz diye düşündük. Çünkü üç kadın birleşince erkekleri dışta tutabilirler.” Aynur Bektaş, teminatõ olmayan, iş kurmak için kredinin ne olduğunu bilmeyen kadõnlara birlikte iş yapmayõ öğretmek amacõyla kaynak sağlama peşine düştü. Kadõna özel kredi geliyor Borusan Telekom artık Vodafone’un Türkiye’nin en beğenileni Turkcell Ekonomi Servisi - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Pakistan ziyareti iki ülke ara- sõnda 2 milyar dolarlõk ticare- tin kapõlarõnõ da açtõ. Türkiye ile Pakistan arasõn- daki dõş ticaret hacmi halen 700 milyon dolar civarõnda bulunuyor. Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) or- ganizasyonu ile Pakistan’da ikili görüşmelerde bulu- nan Türk işadamlarõ da ziyaret sõrasõnda önemli ticari bağlantõlar için ilk adõmlarõnõ attõlar. Kuru- lan ticari bağlantõlarõn, kõsa vadede 350, orta ve uzun vadede 1 milyar 300 milyon dolarlõk ticaret hacmi ifade ettiği belirtiliyor. Kõsa va- dede kurulan ticari bağlantõlar içinde ilk sõrada yer alan sek- tör enerji oldu. Enerji üretilecek Türk firmalarõnõn bu ülkede hidroelektrik ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakla- rõna yapmayõ düşündükleri kõ- sa ve uzun vadeli yatõrõmlarõn toplamõ 1 milyar 200 milyon dolara ulaşõyor. Enerjinin ar- dõndan ikinci sõrada inşaat ya- tõrõmlarõ geliyor. Planlanan ya- tõrõmlar arasõnda en ilginci de Anadolu Grubu Yönetim Ku- rulu Başkanõ Tuncay Özil- han’õn mango üretim projesi. Cumhurbaşkanõ Gül ile Coca- Cola İçecek’in Pakistan’daki tesislerini ziyaret eden Özilhan, bunlarõn dõşõnda “günümü- zün trendi” mangoyu üretip, hem içecek hem de taze mey- ve suyu olarak iç pazarlara su- nacaklarõnõ kaydetti. Mangoyu dõş ticaret ürünü olarak da kullanmayõ hedefle- diklerini açõklayan Özilhan ay- rõca, Pakistan’õn zengin kö- mür kaynaklarõndan faydala- narak elektrik üretmek üzere te- masta bulunduğunu da belirtti. Bir başka proje de Pakis- tan’da yüzde 50-50 ortaklõk- la 10 milyon dolar sermaye- li şirket kuran Ankaralõ sayaç üreticisi Termikel’in Yönetim Kurulu Başkanõ Ahmet Ka- ya’nõnki; Kaya, Pakistanlõ ortağõ ile yõlda 1 milyon adet sayaç üretecek. Uzaktan oku- malõ sayaçlar idare merke- zinden anlõk takip edilebilecek. Bu arada Yeditepe Üniver- sitesi de Pakistan’daki Preston Üniversitesi ve Muhammed Ali Cinnah Üniversitesi ile öğ- renci değişimi üzerinde anlaş- ma imzaladõ. Ekonomi Servisi - Vodafone Türkiye, Rekabet Kurulu’nun satõn alma işlemini onaylamasõ ile birlikte Borusan Telekom’u resmen bünyesine kattõ. Borusan Telekom, Vodafone Alternatif Telekom Hizmetleri AŞ olarak faaliyetine aynen devam edecek. Yönetimde herhangi bir değişiklik olmayacak. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanõ Serpil Timuray, bu satõn almanõn, Vodafone Türkiye olarak, ülkeye yapõlan, uzun dönemli yatõrõmlarõn ve girişimlerin biri olduğunu kaydederek, satõn alma ile kurumsal müşterilerin de ses ve veriyi kapsayan tüm iletişim ihtiyaçlarõnõn karşõlanacağõnõ söyledi. Perakende güven endeksi yükseldi Ekonomi Servisi - Perakende Güven Endeksi, martta geçen yõlõn aynõ ayõna göre 11.6 puan arttõ. Türkiye Ekonomi Politikalarõ Araştõrma Vakfõ (TEPAV) Perakende Güven Endeksi raporuna göre, endeks mart ayõnda geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 5.5 oranõnda geriledi. Geçen yõlõn mart ayõnda ise Perakende Güven Endeksi yüzde 17.1 oranõnda azalmõştõ. Endekse ilişkin ankete katõlanlarõn yüzde 44.1’i önümüzdeki 3 ayda işlerinde iyileşme beklediklerini belirtirken, işlerinde kötüleşme beklediklerini ifade edenlerin oranõ yüzde 31.1 oldu. Martta geçen yõlõn aynõ ayõna göre endeks değeri en fazla artan sektör 34.87 puan ile başka yerde sõnõflandõrõlmamõş mobilya, aydõnlatma ekipmanõ ve ev içi kullanõm ürünleri oldu. Bunu 20.78 puan ile motorlu taşõtlar, 14.68 puanla birden fazla türde ürün satan büyük mağazalar ve 13.62 ile tekstil hazõr giyim ve ayakkabõ izledi. Pakistan’da Coca-Cola dolum tesisleri bulunan Özilhan, şimdi de mango üretip hem taze meyve suyu hem ihracat ürünü olarak değerlendirecek. Özilhan ülkede elektrik üretimi için de arayõşta. ORGANİK DETERJAN ÜRETİLDİ Adana’da bir firma, zeytinyağõ ve defne yaprağõndan üre- tilen, hiçbir kimyasal içermeyen atomize toz deterjan üretti. Hacõ Sabancõ Organize Sanayi Bölgesi’nde faa- liyet gösteren firmanõn ürettiği atomize toz deterjan, çevreci özelliği ile dikkati çekiyor. Kimyasal içerikli olanlardan daha etkin temizleme gücüne sahip olduğu belirtilen deterjan, zeytinyağõ ve defne yaprağõndan üretildiği için çamaşõrlara ayrõca yumuşatõcõ kul- lanmak da gerekmiyor. Çamaşõrlar bu ürünlerle yõ- kandõğõnda makinede kireçlenme de oluşmuyor. 7 bin 500 metrekare kapalõ alana sahip fabrika ay- da 3 bin ton toz deterjan, 150 ton da bulaşõk ma- kinesi deterjanõ üretme kapasitesine sahip. THY ve Swiss International Airlines arasõnda yapõlan anlaşmaya göre iki havayolu şirketi nisandan itibaren İstanbul-Zürih, İstanbul-Cenevre ve İstanbul-Basel seferle- ri ortak uçuş olarak gerçekleştirilecek ve uçuş tarifeleri birbirine uyumlu hale geti- rilecek. Bu uygulama, her iki havayolu şirketinin yolcularõ için daha fazla sefer sa- yõsõ, daha fazla varõş noktasõ ve İstanbul, Zürih, Cenevre ve Basel merkezlerinden bir- çok noktaya daha iyi bağlantõ olanağõ sağlayacak. Her iki havayolu şirketinin özel yol- cu programlarõna dahil yolcularõ, THY ve Swiss hatlarõnda mil toplayabilecek ve bu milleri her iki havayolunda kullanabilecek. Böylece Miles&Smiles ile Miles&More üye- leri, daha geniş bir uçuş yelpazesinin sağlayacağõ avantajlardan yararlanabilecek. METRO 15 OTOBÜS ALACAK Hizmet kalitesinde en güvenilir markalar arasõnda seçilen Metro Turizm Seyahat Organizasyon AŞ 7 milyon 750 bin lira kredi kullanarak 15 yolcu otobüsü alõyor. Metro Ticari ve Mali Yatõrõmlar’õn Kamuyu Aydõnlatma Platformu’nda (KAP) ya- yõmlanan özel durum açõklamasõnda şöyle denildi: “Bağlõ ortaklõklarõmõzdan Met- ro Turizm Seyahat Organizasyon ve Ticaret AŞ’nin yö- netim kurulunun almõş olduğu 2010/7 sayõlõ karara göre, yönetim kurulu şirket merkezinde top- lanarak aşağõdaki kararlarõ almõşlardõr. Şir- ketimiz 15 adet Mercedes Travego 2010 Mo- del Yolcu Otobüsü alõnmasõna, alõnacak oto- büsler için Şekerbank Levent Çarşõ Şu- besi’nden 7 milyon 750 bin lira kredi kullanõl- masõna, mevcudun oybirliği ile karar vermiştir. Ekonomi Servisi - Adecco ve Capital dergisi işbirliğiyle düzen- lenen, “Türkiye’nin En Beğeni- len Şirketleri 2009” araştõrma- sõnda dereceye giren şirketler, tö- renle ödüllerini aldõ. Bu yõl 10’un- cusu düzenlenen ve 618 şirketten 1347 orta ve üst düzey yöneticinin yanõtladõğõ anket sorularõna daya- nõlarak belirlenen ödüllerde, Tür- kiye’nin en beğenilen şirketi Turk- cell olurken ikinci sõrada Arçelik yer aldõ. 36 şirkete ödül Üçüncülüğü ise Garanti Bankasõ ve Koç Holding paylaştõ. Listede daha sonra sõrasõyla şu şirketler yer aldõ: Coca-Cola Company, Sabancõ Holding, Eczacõbaşõ Topluluğu, Uni- lever, Ülker, Türkiye İş Banka- sõ/Procter&Gamble, Doğuş Holding, Türk Telekom, Vestel, Borusan Hol- ding, Microsoft, Toyota. Turkcell adõna birincilik ödülünü Genel Mü- dür Süreyya Ciliv’in aldõğõ törende, kendi sektörlerinde en beğenilen 36 şirkete de ödülleri takdim edildi. Araştõrmaya katõlan yöneticilere gö- re kaliteli ürün sunan, tasarõmcõ ve yenilikçi şirketler, itibar liginde ön sõralarda yer alõrken çalõşanlarõna önem veren, onlarõn gelişimlerine ya- tõrõm yapan ve haklarõnõ samimiyetle tanõyan şirketler de yüksek beğeni puanlarõna sahip oldular. Sektör birincileri Sektörlere göre en beğenilen şir- ketlerin bazõlarõ ise şöyle: Akarya- kõt Dağõtõmõ ve Madeni Yağlar Sektörü/Shell, Çimento Sektö- rü/Nuh Çimento, Demirçelik Sek- törü/Erdemir, Hazõr Giyim ve Ma- ğazacõlõk Sektörü/LC Waikiki, Al- kollü İçecek Sektörü/Mey İçki, Al- kolsüz içecek Sektörü/Coca-Cola, İçecek-Su Sektörü/Nestle–Erikli, İlaç Sektörü/Pfizer, İnşaat Sektö- rü/Enka, Kâğõt ve Ambalaj Sektö- rü/Olmuksa, Kişisel Bakõm ve Koz- metik Sektörü/Procter&Gamble, Otomotiv Sektörü/Toyota Pera- kende Sektörü/Migros. Diyarbakır el işi üssü haline getirilecek Anadolu Grubu’nun Başkanõ Pakistan’õ üretim üssü haline getirmeyi amaçlõyor Turkcell adına ödülü Genel Müdür Süreyya Ciliv (ortada) aldı. THY İLE SWİSS’TEN ORTAK UÇUŞ İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 4/C Anayasası Erdoğan hükümetleri, 2004 yılında bir kararname, 2010 yılında da bu kararnameye dayanak yaparak Bakanlar Kurulu kararı çıkarıyorlar... Elbette Cumhurbaşkanı, Başbakan, tüm bakanların imzasını taşıyan bu kararname ve kararla, “Biz anayasal hukuk düzeninin öngördüğü, kamuda çalıştırmaya yönelik, işçi-memur çalıştırmaya ilişkin yürürlükteki yasaları tanımıyoruz, iktidar gücü olarak bu yasaların çalışanlara tanıdığı hakları kısıtlayan, kazanılmış haklarını gasp eden hükümlerle, özel statüde geçici ama yasaya karşı hile (hülle) yoluyla sürekli, angaryayı da kapsayacak koşullarda... Özel yarattığımız bir statüde; 4/C kapsamında işçi çalıştıracağız” diyorlar.. Çalışanların insan hakları, sendikal haklar, hukuk devleti düzeni vız gelir. Seçmen, Meclis çoğunluğuyla, kendilerini mutlak, padişah yetkileri ile donatılmış görmekte olan AKP iktidarının “ben istedim, yaptım oldu” dediği 4/C düzeninde, kaderleri padişahlarının iki dudağında işçi çalıştırma, demokratik, mutlak kabul edilecek, karşı duranların katli vacip olacaktır. 4/C düzeninde çalıştırma, özünde hak hukukla yüzde yüz çelişse de, Erdoğan hükümetleri düzeninde geçerli anayasal düzen niteliği kazanacaktır... İktidarın sorumlularının gerçek bir sorumsuzluk örneği imzaları olan 2004 yılı kararnamesi, 2010 yılı Bakanlar Kurulu kararı, özelleştirilmiş işletmeler birilerine daha kârlı, daha ucuza teslim edilsin diye açıkta bırakılan işçilerinin zorunlu sorumluluk olarak üstlenilmiş kamuda çalıştırılmalarında, bir yılın içinde 10-11 aylık çalışma hakkını öngörüyormuş. Gelecek yıla yeni kararname ya da karar çıkmazsa sadece 8 bin TEKEL işçisi değil, başka özelleştirilmiş işyerlerinden de birikmiş 36 bin üstü işçi sokakta, açıkta kalırmış... TEKEL işçileri işte sadece bu önemli açık, güvencesizlik nedeniyle dünyada örneği yaşanmamış bir güçlü pasif direnişi gerçekleştirmişlermiş... TEKEL işçileri, Başbakan Erdoğan’ın, hepimizin sık sık kameralar karşısında duyduğumuz, verdiği sözün yalan, havada kalmaması koşuluyla; Bakanlar Kurulu kararı, 4/C’de yeri olmayan sürekli iş sözünün yasal karşılığı verildiği anda, direnmekten vazgeçip koşa koşa işbaşı yapacaklarmış... Ücretlerinin düşürülmesine, kazanılmış özlük haklarının alınmasına bile razı olmuşlar... Kulaklar böylesine haklı, masum ölçeklerde hak arayan işçinin direniş gerekçesine tıkalı; padişah buyruğu içerikli, AKP iktidarının 4/C yasası dayatmasından bir adım geriye çekilme yok.. Dünyanın yaşanmış en pasif işçi direnişi ile sonuç almakta kararlı TEKEL işçileri, Ankara ayazının en soğuk günlerine, ölümüne açıkta, sokakta oturarak aylarca dayandıktan sonra, bir tek yargının 4/C’nin zorunlu hükümet kararındaki yürürlük, işe başvuru süre sınırını uzatmasını gerekçe yaparak kendi iradeleri ile evlerine geri döndüler. Hükümete yasadışı hülle yolu ile sözlü verilmiş sözün, yasal güvenceye dönüştürülmesi için zaman, şans verdiler. 1 Nisan’da yeniden Ankara’ya, Türk-İş önüne geliş kararları bu iyi niyet jestinin anımsatılmasıydı. Yani hükümet mart ayı içinde sorunu çözmemişse, 1 Nisan’da Ankara’ya gelinerek “Bizi unutmayın, sorunumuz çözün” denilecek, tekrar zaman tanımaya yönelik evlere dönülecekti... Erdoğan hükümeti tınmadı; keyfi, hukuk düzenini ayaklar altına alan 4/C düzeninden geri dönülmemek için direnilecek, TEKEL işçilerinin direnişi kırılacaktı. Eski fabrikalarının bulunduğu illerde, evleri tek tek dolaşılarak, bir bir aileleri ile birlikte işsiz kalmakla, kara listelere alınmakla tehdit edilmelerle yetinilmeyecekti. Ankara’da konfederasyonlarını ziyaret içeriğinde bile olsa toplanmaları, toplu gösteri, eylemleri engellenecekti. Kaka şaka gibi, anayasa taslağında, AB normlarına uyma zorunluluğu, en çok da işlevsel sonucu olmadan şık makyaj, cila yapma adına, 12 Eylül’ün genel grev, siyasi, dayanışma grev yasaklarının kaldırılması öngörülmüşken... TEKEL işçilerinin konfederasyonları Türk-İş’in önüne gelip açıklama yapmaları gibi masum bir eylem, direniş valilik kararı ile yasaklandı. Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Yasası’nın amacının dışında kullanılmasının sözünü bile etmeyeceğim, genel grev, siyasal grev, dayanışma grevi haklarını tanıma şovundaki bir siyasi çoğunluk iktidarı, TEKEL işçilerinin Türk-İş önüne gelmemeleri adına, nasıl böylesine ağır bir polisiye terör uygulamasına izin verebilir? Ankara sokaklarında iki günlük bir kovalamacanın, 7 bin polisin estirdiği terörün üstüne, dün gözlerimizle gördüğümüz, karşılık vermeyen işçilere uygulanan ağır şiddet, gaz bombaları, basınçlı su, coplarla dağıtma operasyonu uygulaması... İki gündür gazetecilik görevleri engellenen gazetecilerin de hedef olduğu ağır şiddetin gerekçesi ise olup biteni kamuoyunun görmemesini sağlamak. Halkın bilgi edinme, gerçekleri öğrenme hakkının gasp edilmesi hoyratlığı, TEKEL işçilerine uygulanan terör suçu üstüne tuz biber... [email protected] Özilhan mango üretecek Tuncay Özilhan Aynur Bektaş