19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B AYŞE SAYIN SİİRT - Pervari’de 3 yaşõndaki kõz çocuğunun ölümü, 2 yaşõndaki çocu- ğun da yaralanmasõyla sonuçlanan 8 YİBO öğrencisinin karõştõğõ tecavüz ve cinayet olayõyla ilgili geleneksel ya- põ içinde aileler arasõnda barõş sağ- landõğõ, ancak hukuki sürecin devam ettiği öğrenildi. CHP milletvekilleriyle görüşen Pervari Cumhuriyet Savcõsõ, olayla ilgili mağdur ailelerinden şi- kâyet olmadõğõnõ, mağdur çocuklarla ilgili Adli Tõp raporu geldikten sonra dava açõlacağõnõ, kamu davasõnõn sür- düğünü bildirdi. CHP’li Terör ve İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu üyeleri Ahmet Er- sin, Malik Ecder Özdemir, Siirt’te- ki incelemelerinin ardõndan dün özel güvenlik önlemleri eşliğinde Perva- ri’ye giderek incelemelerde bulundu. Pervari’ye 10 kilometre kala önceden giden NTV ekibine Pervari halkõ ta- rafõndan taşlõ saldõrõ olduğunu öğrenen milletvekilleri, yolda durarak kay- makam ve emniyeti arayarak bilgi al- dõlar. Ortamõn gerilmemesi için CHP’liler, Pervari’ye başka bir yoldan girerek önce ilçenin ileri gelenlerinden vefat eden Mehmet Emin Özcan’õn ailesini ziyaret etti. Gelirken tepki giderken alkış CHP’li Ersin ve Özdemir, Pervari halkõnõn tepkisinin altõnda Başbakan Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’nun basõn ve ilçeyi ziyaret eden milletvekillerine yö- nelik halkõ kõşkõrtmasõ nedeniyle tep- ki gösterdiklerini bildirdiler. Millet- vekilleri daha sonra Pervari Kayma- kamõ Fırat Çelik, Belediye Başkanõ İsmail Bilen ve daha sonra da Pervari savcõsõnõ ziyaret ederek tecavüz ve ci- nayetle ilgili bilgi aldõlar. CHP’li mil- letvekillerinin kaymakamlõk binasõna girişi öncesi toplanan kalabalõk, “Per- vari onurumuzdur” sloganlarõ atarak yuhaladõlar. Görüşmede 1 yõl önce ger- çekleşen olayõn bugün medya tara- fõndan gündeme getirilmesi nedeniy- le halkõn özellikle medyaya öfkeli ol- duğu dile getirildi. Heyeti gelişinde protesto eden kalabalõk, milletvekil- lerinin konuşmalarõnõn ardõndan uğur- larken de alkõşladõ. Aileler meclisi devrede CHP’li milletvekillerinin görüş- meler sonucunda elde ettiği bilgiye göre, tecavüze uğrayan ve öldürülen 3 yaşõndaki kõz çocuğunun ailesiyle tecavüz faillerinin ailelerinin aile meclisleri tarafõndan barõştõrõldõ. Per- vari Cumhuriyet Savcõsõ, CHP’li mil- letvekillerine, bunun hukuki sürecin bittiği anlamõna gelmediğini, ancak ai- lelerden gelen bir şikâyetin de olma- dõğõnõ söyledi. Savcõ, “Burada bu türlü olaylar yaşanıyor, ancak ailelerden şikâyet gelmez. Geleneksel yapı içinde olay- lar çözülüyor. Bu olayda da şikâyet yok. Ancak ölen kız çocuğuna te- cavüz kesin. Sperm örneklerinden ve tırnak arası bulgulardan bu tes- piti yaptık. Ancak yaralı olarak kurtulan 2 yaşındaki çocukta teca- vüz saptanmadı” bilgisini verdi. Dava sürecinin Adli Tõp Raporu geldikten ve tecavüz faili çocuklarõn kemik yaşõnõn belirlendikten sonra başlayacağõ belirtilirken olaya karõ- şan 8 çocuğun ailelerin yanõnda ol- duğu, koruma altõna alõnmadõğõ, sa- dece 3’ünün bir yõl süreyle õslah- evinde kaldõğõ ve bir ay önce bõra- kõldõğõ kaydedildi. 28 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ‘Aileler uzlaştõ, şikâyetçi yok’ Pervari’deki tecavüz ve cinayet olayõnda mağdur taraf ile zanlõlarõn ailelerinin geleneksel yapõ içinde barõştõrõldõğõ ortaya çõktõ BELEDİYE BAŞKANINDAN ŞAŞIRTAN AÇIKLAMA Pervari’nin DP’li Belediye Başkanı İsmail Bilen, olayın çocuk oyunu olduğunu belirte- rek, “10 kişiden 3’ü cezaevinde yattı. Geri kalan 7 çocuk, Çocuk Esirgeme Kuru- mu’nda koruma altına alındı. Adalete karış- mayız. Adalet onları serbest bırakmıştır. Pervari küçük bir yer, hepimiz akrabayız. Olayı kapattık gitti kendi aramızda. O za- man gelseydiniz her şeyi açıklardık size” di- ye konuştu. “YİBO’larda tüm Türkiye’deki gibi olay olur” ifadesini kullanan Bilen, “Bu olay vahşi bir şekilde oldu. Ama burada Gü- neydoğu’da bir kız için, böyle bir olay için yüzlerce insan ölüyor ve olmuştur. Biz bunu kınıyoruz, bence bu bir vahşettir. Gelin Per- vari’nin balının haberini yapın” dedi. SİİRT (Cumhuriyet) - CHP’li Terör ve İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu üyeleri Ahmet Ersin ve Malik Ecder Özdemir, Si- irt’te ilköğretim okulunda okuyan 4 kõz öğ- renciye onlarca kişinin tecavüz etmesi ola- yõyla ilgili olarak şaşõrtõcõ bilgilere ulaştõ. 4 kõz öğrenciye bazõ arkadaşlarõnõn “Ellere var da bize yok mu” diyerek tecavüz etti- ği ileri sürülürken açõğa alõnan okul müdür yardõmcõsõnõn erkek kardeşinin de küçük bir kõz çocuğuna tecavüz suçlamasõyla 2 yõldan bu yana cezaevinde bulunduğu belirtildi. Mil- letvekillerinin belirlediği ihmaller zinciri şöyle gelişiyor: “Tecavüz olayı 1.5-2 yıl önce yaşanı- yor. Okulda, okul çevresindeki esnaf, ailelerin bir bölümü olayı bilmesine rağmen yine de hiçbir yetkili devreye girmiyor. 9 Nisan 2010 tarihinde okul- da görevli bir rehber öğretmen ve bazı velilerin şikâyetiyle Emniyet kolları sı- vıyor. Savcılık devreye giriyor. Olaya karışan okul müdür yardımcısı açığa alınıyor. Firarda ve hâlâ aranıyor. Okulun bulunduğu semtin muhtarı ge- çen yıl Emniyet’e okul çevresinde başı boş çocuklar ve tinerçi çocukların do- laştığına ilişkin ihbarda bulunuyor. Va- liliğe dilekçe veriyor, Valilik ise muhta- ra gönderdiği yanıtta okul çevresinde herhangi bir olumsuzlukla karşılaşıl- madığını bildiriyor.” Öte yandan olayla ilgili olarak önceki gün gözaltõna alõnan üç kişi tutuklandõ. Tutuklananlarõn sayõsõ 18’e yükseldi. İsmail Bilen MÜDÜR YARDIMCISI FİRARDA Okuldaki arkadaşları da tecavüz etmiş MANİSA (Cumhuriyet) - Manisa’nõn Ala- şehir ilçesinde düzenlenen operasyonda, 14 ve 16 yaşõnda iki kõz ve 16 yaşõndaki bir erkek ço- cuğuna fuhuş yaptõrdõklarõ ve bu çocuklarla cin- sel ilişkiye girdikleri gerekçesiyle 31 kişi göz- altõna alõndõ. Alaşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Bürosu ekipleri, dün söz konusu kişile- rin ev ve işyerlerine eşzamanlõ operasyon dü- zenledi. Çetenin 14 yaşõndaki H.G. ve 16 ya- şõndaki D.K. adlõ kõz çocuklarõnõn yanõ sõra 16 yaşõndaki C.P. isimli erkek çocuğuna da para karşõlõğõ fuhuş yaptõrdõğõ belirlendi. Bir taciz olayı da Manisa’da 100 ÇOCUKTAN 33’Ü İSTİSMAR EDİLİYOR ? Araştırmada ürküten sonuç ‘BUNLAR TOPLUMSAL CİNNETİN İŞARETİ’ ? Prof. Dr. Birsen Gökçe SİBEL BAHÇETEPE / MELTEM YILMAZ Türkiye’de 16 bin çocuk üzerinde yapõlan çalõşmaya göre, istismara maruz kalan çocuk oranõ yüzde 33’ü buluyor. Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kuru- lu’ndan Yard. Doç. Dr. Ayşe Devrim Başter- zi ve Adli Tõp Uzmanlarõ Derneği’nden Doç. Dr. Halis Doksöz tarafõndan Türkiye’deki ço- cuk istismarõna yönelik yapõlan açõklamada, “çocukların cinsel istismarının genellikle 8- 12 yaş arasında yoğunluk gösterdiği” belir- tildi. Açõklamada, cinsel istismara en çok kõz çocuklarõnõn maruz kaldõğõ vurgulanarak dün- yada ihmale, şiddete uğrayan, ticari ve cinsel sömürünün nesnesi haline getirilen çocuklarõn sayõsõnõn arttõğõ, 1 milyar çocuğun sağlõklõ ev ortamõndan uzakta büyüdüğü ifade edildi. Çocuklarõn istismara maruz kalma neden- lerinin ele alõndõğõ açõklamada istismarda yoksulluk, işsizlik, sosyal desteğin olmama- sõ/ zayõf olmasõ, aile içinde geçimsizlik ve şiddetin varlõğõ, evde çok sayõda çocuk olma- sõ gibi etkenlerin önemli rol oynadõğõ belirtil- di. Son 5 yõlda çocuklara yönelik her türlü is- tismarõn arttõğõ kaydedilen açõklamada “Ço- cukların cinsel istismarı genellikle 8-12 yaş arasında yoğunluk göstermektedir. Cinsel istismara uğrayanların yüzde 60- 70’i kız çocuklarıdır. 2000-2001 yıllarında Adli Tıp Kurumu İstanbul Merkez tara- fından yapılan çalışmada 1455 cinsel sal- dırıya uğramış çocuk olduğu, bunların 1236’sının kız olduğu ve sıklıkla 7-11 yaş grubunda oldukları görülmüştür” denildi. UZMANLARDAN ÖNERİLER ? Cinsel istismar olgularõ konusunda kap- samlõ araştõrmalar yapõlmalõ, yargõya yansõyan veriler sistematik şekilde yayõmlanmalõdõr. ? Basın, cinsel istismar olguları ile ilgili bilgileri yayımlarken saldırıya uğrayan ki- şinin kimlik bilgilerinin, görüntülerinin ve kimliğini ortaya çıkarabilecek diğer bilgile- rin gizli kalmasına özen göstermelidir. ? Öncelikle olumlu bir anlam yüklenerek topluma sunulan, fakat dikkatli incelendiğin- de sağlõğõn bir hak olmaktan çõkarõldõğõ, ka- musal niteliğinden arõndõrõldõğõ, üzerinde tica- ret yapõlan bir ticari nesneye dönüştürüldüğü, hem sağlõkta hem de diğer alanlardaki “dönüşüm” programlarõnõn aci- len durdurulmasõnõ gerektirmektedir. ? Türkiye’nin imzaladığı sözleşme gereği Türk Ceza Yasası’nda gerekli düzenleme- lerin gerçekleştirmesi gerekmektedir. ? Devlet, istismara maruz kalan çocuklarõn ruhsal gelişimi için gerekli “çocuk politika- ları” düzenlenmelidir. MAHMUT LICALI ANKARA - Sosyoloji Derneği Başkanõ Prof. Dr. Birsen Gökçe, son dönemdeki teca- vüz ve cinsel istismar olaylarõnõ değerlendirir- ken “Toplumsal cinnet getiriyoruz. Şiddet olgusu, cinsel şiddete dönüştü” dedi. Türkiye son 10 gündür başta Siirt olmak üzere ülkenin dört bir yanõndan çocuklara yö- nelik insanõn kanõnõ donduran tecavüz olaylarõ karşõsõnda sarsõlõyor. Sosyoloji Derneği Baş- kanõ Prof. Dr. Birsen Gökçe, Türkiye genelin- de tecavüz vakalarõnda büyük bir artõş yaşan- dõğõnõ kaydetti. Tecavüz vakalarõnõn artõk top- lu ve sürekli bir biçime dönüştüğünü de belir- ten Gökçe, “Toplumsal cinnet getiriyoruz. Bireysel bozukluklar artıyor, bütün bunlar toplumsal cinnetin işareti. 4-5 ay önce şid- det olgusundaki tırmanışa işaret ediyor- duk. Şimdi bu şiddet olgusu cinsel şiddete döndü” diye konuştu. Toplumsal sorunlarõn kökeninde ekonomik nedenler, eğitimsizlik ve feodal yapõnõn olduğuna dikkat çeken Gökçe, işsizlik, eğitim dõşõ kalmõşlõğõn yanõ sõra top- lumda yayõn organlarõnõn yaptõğõ yayõnlarõn da cinsel şiddete neden olduğunu ifade etti. ‘Yayın yasağı öncelikli tedbir’ Yayõn organlarõ aracõlõğõyla yapõlan yayõn- larõn cahil toplumlarda imrenme etkisine yol açtõğõnõ kaydeden Gökçe, “Böylesine cahil bir ülkede, böylesi bireysel bozuklukları olan kişilerin yaşadığı bir ülkede, yayın ya- sağı konusu en öncelikli tedbir olarak kar- şımıza çıkıyor” diye konuştu. Sokakta çocuk çeteleri dolaşıyor EMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Kayõp Çocuklarõ Araştõrma Komisyo- nu’na bilgi veren Marmara Üniversitesi Tõp Fakültesi öğ- retim üyesi Prof. Oğuz Polat, cinsel istismarda öngörülen hapis cezalarõnda ruhsal trav- ma aramanõn yanlõş olduğunu, cinsel istismara uğrayan çocu- ğun mutlaka ruhsal travma ya- şadõğõnõ vurguladõ. Polat, ko- misyona şu bilgileri verdi: ?1990’lõ yõllarda fiziksel şiddeti tartõşõyorduk, dayağõ konuşuyorduk, cinsel istismar vardõ konuşmuyorduk, konu- şulmaya başladõ fakat sonra baktõk ki, her geçen gün şidde- tin şekli değişmeye başladõ. Toplumlarõn hepsinde, dünya- da, ensest yaşanan bir kavram. Türkiye’de de yaşanõyor, diğer ülkeler kadar yaşanõyor ve ka- palõ bir toplum olduğundan do- layõ ortaya çõkamõyor. ? Caydõrõcõlõk temel kriter. Kanunlarõmõzõn gözden geçi- rilmesi gerektiği için söylüyo- rum. Ceza kanunlarõmõzõ ya- parken özellikle bu konuda ol- masõ gerektiği gibi hukuk maddelerini çõkaramamõşõz. Ruhsal travma var-yok büyük tartõşmalara yol açõyor. Cinsel istismara maruz kalmõş olup da ruhsal travma yaşamamõş kim- se yoktur. ‘Ruhsal travmayı iyileştirmek çok zor’ ? Fiziksel istismarõn sonuç- larõnõ hemen tedavi etmek mümkün. Ama ruhsal travma- yõ iyileştirmek çok çok zor. ? 1997’lerdeki çocuk pro- filiyle bugünkü çocuk profili arasõnda dağlar kadar fark oluştu. Gruplar halinde gezi- yorlar, belli bir çete gibi ge- ziyorlar. Ya çocuklar seçilip getiriliyor örgüt tarafõndan ya da çete içinde yaşamaya baş- layan çocuk öteki çocuklarõ da çağõrõyor. PROF. DR. POLAT TBMM’DE BİLGİ VERDİ ‘YİBO’ları tarikat üyeleri yönetiyor’ MAHMUT LICALI ANKARA - Siirt’te bir haf- ta arayla çocuklara yönelik iki farklõ tecavüz vakasõnõn gün yüzüne çõkmasõ Türkiye’nin kanõnõ dondururken, ortaya çõ- kan olaylara eğitimcilerin ve ildeki yatõlõ ilköğretim bölge okulunun (YİBO) adõnõn ka- rõşmasõ tepkileri arttõrdõ. Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kõlõç, Siirt’te bir olay ortaya çõktõğõ için diğer olayõn da gün yüzüne çõkmasõyla, bu gibi skandallarõn görünür ol- duğunu belirtti. “Eminim ki yoksulluğun, göçün, feodal yapının hâkim olduğu iller- de bu vakalar ortaya çıka- caktır, çünkü bunlar yaşan- mıştır” diyen Kõlõç, YİBO’la- rõn denetiminin yeterince ya- põlmadõğõ okullar olduğunu vurguladõ. YİBO’larõn varlõğõnõn eği- tim ve çocuklar açõsõndan baş- lõ başõna bir sorun olduğunu ifade eden Kõlõç, eğitimdeki bir aksaklõk sonucu ortaya çõ- kan bir tedbir gibi gözükmesi- ne karşõn YİBO’larõn kendisi- nin “sorunlar yumağı” oldu- ğunu belirtti. ‘Liyakat aranmıyor’ Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adıbelli de, Yİ- BO’larda tarikatla ilişkili ki- şilerin görev başõnda olduğu- nu belirtti. Adõbelli, şunlarõ söyledi: “Bu bölgede yüzde 50’ye yakın öğretmen açığı var. Liyakat anlamında uy- gun olmayan, bilimsel, laik eğitimden uzak olan kafala- rın yönetici olması, ücretli öğretmenlik, öğretmen ol- mayan kişilerin vekil öğret- menlik yoluyla bu okullar- da eğitimci olması eğitimin kalitesini düşürüyor. Devlet bu bölgeyi yok sayıyor. Milli Eğitim Bakanı’nın Türkiye’yi bu ayıptan kur- tarması gerekir.” KILIÇ: BU OKULLAR İYİ DENETLENMİYOR CHP’Lİ SEVİGEN: İKİ BAKAN İSTİFA ETMELİ ‘TECAVÜZCÜLER CEZASIZ KALMASIN’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İs- tanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu ve Devlet Bakanõ Selma Aliye Kavaf’õn Siirt’teki “cinsel istismar” olaylarõ nedeniyle istifa etmesi gerektiğini söyledi. Sevigen, Siirt’teki cinsel istismar olayõna ilişkin Meclis’te düzenlediği basõn toplantõ- sõnda, Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn olayla il- gili müfettiş görevlendirdiğini, müfettiş gö- revlendirmeyle tacizin sona ermediğini söyledi. Sevigen, Siirt Valisi, Pervari Kay- makamõ, Milli Eğitim Müdürü, Pervari İlçe Eğitim Müdürü ve YİBO müdürlerinin gö- revlerine devam ettiğine dikkat çekerek, Çubukçu’ya “Taciz ve tecavüz olayları- nın üzerine 2 müfettişle mi gidilecek? Bunlar gerçekten münferit olaylar mı?” diye sordu. Sevigen, “Milli Eğitim Bakan- lığı’nın görevlerini yerine getiremediği- ni, son günlerdeki taciz, tecavüz olayları- na, YİBO’lardaki uygulamalara önlem alamadığı için ve insan olarak duyarsız- lığından dolayı Çubukçu’yu ve Devlet Bakanı Aliye Kavaf’ı istifaya çağırıyo- rum. İki bakan istifa ederse, toplum ve kamuoyunun vicdanı rahatlar” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK, Siirt Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Siirt’teki tecavüz olayına ya- yın yasağı konulduğunu açıkladı. RTÜK tarafından yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: “Siirt Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21 Nisan 2010 tarih ve 2010/285 Değişik İş No’lu kararıyla, ço- cuğun nitelikli cinsel istismarı suçu kap- samında yürütülen soruşturma nedeniy- le, şüphelilerin tespitine ilişkin işlemler devam ederken, basın ve yayın organla- rında mağdur çocuklar ve haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulun- mayan şüpheliler hakkında, isimlerinin ve mesleklerinin de yazıldığı haberlerin yer alması üzerine, yayın yasağının ko- nulmasına hükmolunmuştur.” YAYIN YASAĞI GELDİ Yurt Haberleri Servisi - Şõrnak’ta aralarõn- da, Şõrnak Barosu ve Şõrnak Kadõn Derneği üyelerinin de bulunduğu bir grup, Siirt’teki tecavüz olaylarõnõ protesto etti. BDP il binasõ önünde toplanarak Cumhu- riyet Meydanõ’na kadar yürüyen grup adõna açõklama yapan Demokratik Özgür Kadõn Derneği Temsilcisi Leyla Birlik, erkek egemen zihniyetinin kadõnõ “alınıp satılan bir mal” algõlayõşõna sahip olduğunu ifade ederek “Kadına yönelik bölgede yürütü- len kirli politikalar ve toplumun genel töre ve namus eksenli bakış açısı, kadını kendi bedenine hapsederek, beraberinde kadının bedenine şiddet uygulamasını yani intiharları getirmiştir. Siirt’te ilk- öğretim çağındaki 7 kız öğrencinin iki sene boyunca tecavüze maruz bırakılma- sı olayı karşısında öfkemiz sonsuzdur” dedi. “Tecavüzü çocuklara yakıştırma- yın”, “Tecavüzcüleri cezasız bırakma- yın”, “Kadına ve çocuğa uzanan eller kı- rılsın” ve “Siirt’te yaşanan vahşeti kını- yoruz” sloganlarõ atan grup dağõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle