Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
28 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Saldırının Anatomisi...
Haberi okuyunca hiç şaşırmadım ve şöyle
dedim:
“Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar!”
Toygun Atilla’nın Hürriyet’te çıkan haberi
çok önemliydi.
Cumhuriyet gazetesine 11 Mayıs 2006’da
üçüncü bombayı atan Alparslan Arslan, ilk
telefon görüşmesini Salih Kurter ve Süleyman
Esen’le yapıyor. Kanlı Danıştay saldırısını
gerçekleştirdiği 17 Mayıs 2006 sabahı
Süleyman Esen ve Hasan Öztürk’le
görüşüyor.
Saldırının ardından konuştuğu kişi
Kemalettin Gülen.
Haberin bir bölümü şöyle:
“Süleyman Esen’in bir yıl içinde Salih
Yaşar’la yaptığı telefon görüşmesi sayısı
1460.”
Peki Kemalettin Gülen kim?
Habere devam edelim:
“Fethullah Gülen’in yeğeni. Avukat Alparslan
Arslan, 29 Ekim 2009’da yapılan çapraz
sorgusunda Vakit gazetesinin Danıştay üyelerini
hedef gösteren ‘işte üyeler’ başlıklı nüshasını
kendisine Kemalettin Gülen’in verdiğini söyledi.
Kemalettin Gülen’in ne Danıştay ne de
Ergenekon davasında ifadesine başvuruldu.
Kemalettin Gülen, telefon kayıtlarına göre
Hamza Öztürk’le en yoğun telefon irtibatı olan
kişi.”
Ergenekon gibi önemli bir davada niçin
ifadesine başvurulmuyor Kemalettin
Gülen’in?
Olayın bir başka ilginç ayrıntısı daha var...
Okuyalım:
“Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları
verdiği iddia edilen Süleyman Esen’le Alparslan
Arslan arasındaki telefon trafiği Cumhuriyet
gazetesi bombalanmadan iki gün önce yani 3
Mayıs 2006’da yoğunlaşıyor.
Esen’in, Alparslan Arslan’la yaptığı
görüşmelerden önce ve daha sonrasında
konuştuğu kişi yine Salih Yaşar. Danıştay
saldırısı ve Cumhuriyet’in bombalanması
soruşturmasında bu kişinin adı hiç geçmedi.
Üstelik Ayhan Akbal adına kayıtlı numarayı
kullanıyor telefonunda. Emekli imam Salih
Kurter’in evinin en sık ziyaretçisi. Bugüne
kadar gözaltına alınmadı. Danıştay saldırısı ve
Cumhuriyet gazetesi bombalamasını yapan
sanıklara, Salih Yaşar adı sorulmadı.”
Cumhuriyet’e yapılan bombalı saldırıların
İlhan Selçuk tarafından düzenlendiğini yazan,
dinci-tarikatçı ve yandaş medyanın gerçek
yüzü ortaya çıkıyor.
Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi’ne Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) telefon
görüşmelerinin ayrıntılı kayıtları ve dökümleri
geldi.
Yukarıda adlarını verdiğim kişiler 1 Nisan
2006-28 Mayıs 2006 tarihleri arasında 145 kez
telefonla birbirleriyle görüşüyor.
Cumhuriyet ve Danıştay saldırısıyla ilişkili
soruşturmada Hamza Öztürk ve Salih Yaşar
isimleri soruşturmayı yürüten polisin nedense
hiç dikkatini çekmiyor.
Hamza Öztürk ve Salih Yaşar’ın bugüne
değin ifadesine bile başvurulmuyor.
Bu yaşananlar Türkiye’nin nasıl bir durumda
olduğunu gösteriyor.
Peki bu kişileri kimler koruyup kolluyor?
Süleyman Esen tutuksuz yargılanıyor, Hamza
Öztürk, Salih Yaşar ifade bile vermiyorlar.
Hamza Öztürk’le en yoğun telefon
görüşmesini yapan Fethullah Gülen’in yeğeni
Kemalettin Gülen nerede?
Dışarıda!
Bu olup bitenler karşısında gerçekten
şaşırıyorum!
Mustafa Balbay 14 aydır tutuklu, Tuncay
Özkan 1.5 yıldır...
Neler oluyor bilen var mı?
Balbay ve Özkan Silivri Cezaevi’nde ama
Cumhuriyet ve kanlı Danıştay saldırısını
yapanlarla sıkı ilişkileri olanlar dışarıda.
Alparslan Arslan Silivri’de “deli numarası”
yapıyor!
İşte buna benim aklım ermiyor!
Balbay günlük tuttuğu için tutuklanacak ama
darbe günlüklerini yazdığı söylenen dönemin
Deniz Kuvvetleri Komutanı ile darbe
yapacakları ileri sürülen diğer komutanlar
dışarıda olacak...
Vicdan sahibi olanlar bu gerçekleri görüyor!
Görüldüğü halde hukukun üstünlüğü,
adalette eşitlik ilkesi çiğneniyor.
Evet ben bu soruma yanıt arıyorum...
Yanıt verilemeyeceğini de biliyorum!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Savaş: Şeriatı
bile getirebilir
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Ege
Üniversitesi Fen
Fakültesi tarafõndan
düzenlenen Birinci
Kültür ve Sanat Festivali
kapsamõnda, “Atatürk,
Gençlik ve Sanat” paneli
gerçekleştirildi.
Konferansa Yargõtay
Onursal Cumhuriyet
Başsavcõsõ Vural Savaş,
yaptõğõ konuşmada
anayasa değişikliklerinin
Türkiye’nin laik düzenine
zarar verebileceğini
vurgulayarak
“Anayasa değişikliği
Türkiye’ye şeriatõ bile
getirebilir” dedi.
Agos’un davası
yeniden başladı
İstanbul Haber
Servisi - Öldürülen Yazar
Hrant Dink’in bir
demecinin Agos
gazetesinde
yayõmlanmasõyla ilgili, 1
yõllõk hapis cezalarõ
Yargõtay tarafõndan
bozulan Agos gazetesi
yöneticileri Serkis
Seropyan ve Arat Dink’in
yargõlanmasõna yeniden
başlandõ. Sanõk Arat Dink
“Ülkenin kanunlarõna
göre suçluysak ceza
verilsin. Suçlu değilsek
beraat edelim. Adalet
Bakanlõğõ’na sorulmasõ
gerektiğini
düşünmüyorum” dedi.
Hâkim, yargõlama izni
alõnmasõ amacõyla Adalet
Bakanlõğõ’na gönderdi.
116 yıl hapis
cezası verildi
İstanbul Haber
Servisi - Bursa Emniyet
Müdürlüğü’nce 3 yõl önce
fuhuş çetesi kurduklarõ
iddiasõyla düzenlenen
operasyonda aralarõnda
Öykü Evren’in de
bulunduğu 16 kişinin
yargõlandõğõ davaya
İstanbul 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde devam
edildi. Mahkemede,
Gökkuşağõ Gayleri ve
Travestileri Koruma
Derneği Başkanõ Öykü
Evren Ören ile eşinin de
bulunduğu 16 kişi için
“suç işlemek amacõyla
örgüt kurmak, bu örgüte
üye olmak, bir kimseyi
fuhşa teşvik etmek veya
yaptõrmak veya aracõlõk
etmek ve fuhuş için yer
temin etmek” suçundan
toplam 116 yõl hapis
cezasõ verildi.
Öğrenci servisi
kaza yaptı
MUŞ (AA) - Muş’un
Korkut ilçesindeki
Tanköyü Muradiye Vakfõ
Kuran Kursu öğrencilerini
taşõyan Güven Geyik
yönetimindeki minibüs,
Kümbet mevkisinde
şarampole devrildi.
Kazada kursun müdürü
Feyat Yõldõran ağõr,
sürücü ile minibüste
bulunan 8 öğrenci hafif
yaralandõ.
Ergüder
toprağa verildi
İstanbul Haber
Servisi - İsviçre
Hastanesi’nde önceki gün
yaşamõnõ yitiren 17, 18 ve
19. Dönem İstanbul
Milletvekili, Fenerbahçe
Kulübü Yüksek Divan
Genel Kurulu üyesi ve
yönetim kurulu eski
üyelerinden Halil Orhan
Ergüder (88) Çengelköy
Mezarlõğõ’nda toprağa
verildi. Ergüder için
Karacaahmet Şakirin
Camisi’nde düzenlenen
törende oğullarõ Selim
ve Murat Ergüder
taziyeleri kabul etti.
Baykal, AKP’lilerin yemin ettikleri anayasanõn kökünü kazõmaya çalõştõklarõnõ söyledi
‘Anayasa projesi çürüdü’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, “anayasa
projesinin siyaseten çürüdü-
ğünü” vurgularken milletve-
killerine “Meclis’in 1 Mart
tezkeresine karşı olduğu gibi,
tekrar bir şahsiyet şahlan-
ması gerçekleştirmesine ihti-
yaç var” diye seslendi.
CHP lideri Baykal’õn grup
toplantõsõnda yaptõğõ değer-
lendirmeler ana başlõklarõyla
şöyle:
Anayasa değişikliği:
TBMM’nin vakarõna, onuruna,
şerefine uygun düşmeyen bir
müzakere biçimi dayatõlmõş-
tõr. Bu şekilde hazõrlanmõş bir
hapõ milletimiz nasõl içecek?
Anayasa Mahkemesi’nin yapõ-
sõ değiştirilmek isteniyor. Rıza
Türmen, 17 üyeden 10’unun
iktidarõn tercih ettiği kişiler
olacağõnõ söylüyor... Sayõn Tür-
men, ne 10’u, 17’si... Anayasa
uzmanõ Prof. Dr. Andrew Ara-
to, ben hayõr oyu verirdim,
Anayasa Mahkemesi kesin ip-
tal eder, diyor. Bunu söyleyen
Ergenekon hukukçusu değil,
laikçi bilmem kim değil. Macar
kökenli ABD vatandaşõ saygõn
anayasa hukukçularõndan biri...
Yemin ettikten sonra anaya-
sanõn özünü böyle tahrip etmek,
kurnazlõğõn daniskasõ. Yemin
edeceksin bu anayasaya, sonra
o anayasanõn kökünü kazõya-
caksõn. Birinci tur bitmeden
bu anayasa projesi siyaseten çü-
rümüştür. TBMM’nin en şerefli
sayfalarõndan birisi 1 Mart tez-
keresine karşõ Türkiye’ye sahip
çõkma kararõdõr. Şimdi gene
bu kriz karşõsõnda tekrar böyle
bir haysiyet şahlanmasõ ger-
çekleştirilmesine ihtiyaç vardõr.
Tekrar CHP’lisi, AKP’lisi, ba-
ğõmsõzõ, başka partilere mensup
milletvekili el ele vereceğiz ve
“bu şartlarda bu dayatma
olmaz” diyeceğiz. Tarihimize
yakõşan o haysiyetli, şerefli
duruş bir kez daha ortaya çõ-
kacaktõr.
“Asma, kesme, yak-
ma...”: Şu üç maddeyi ayõrõ-
verin, Meclis’te bitirelim bu işi,
kimse kimseyi yormasõn, dedik.
Ayõralõm da, sen Anayasa Mah-
kemesi’ne gitmeyeceğine söz
ver... Bu; o üç madde anaya-
saya aykõrõ, biz biliyoruz, de-
mek. 23 Nisan’da Başbakan-
lõk’a gelen çocuğa, “yetki se-
nin, ister as, ister kes” diyor.
Valla geçmişe bakarak diyorum
ki; iyi ki “as, kes”te kaldõ, Sõ-
vas’taki olaylar gibi “yak” da
diyebilirdi. 2. Dünya Sava-
şõ’nda Churchill, Hitler’e kar-
şõ “Dağda, denizde, ovada
sonuna kadar mücadele ede-
ceğiz” demişti. Biz de bu üç
maddeye karşõ, parlamentoda,
referandumda, Anayasa Mah-
kemesi’nde sonuna kadar mü-
cadele edeceğiz.
Et fiyatları: Et fiyatlarõ ro-
ket gibi fõrlamõştõr. Bu, bir po-
litikanõn iflasõnõn ifadesidir. Et
ithalatõnõ sorunun çözümü için
bir yöntem gibi kabul etmek da-
ha uzun vadede çok daha büyük
sorunlarla karşõ karşõya bõrak-
maktõr.
Bedelli askerlik: Özel-
likle bu sene, referandum ve se-
çime yaklaşõrken birdenbire bu
konunun hükümet tarafõndan
bir çözüme bağlamak imkânõ
var gibi değerlendirildiğini gör-
dük. Halledebiliriz, yaklaşõmõ
sergilendi. Sen 8 yõldõr başba-
kansõn, olayõ biliyorsun. Bu
kadar hassas konuda, beklenti
yaratarak, umut vererek, sizin
gibi düşünüyorum, mesajõ ver-
menin devlet adamlõğõyla bağ-
daşõr tarafõ var mõ? Umut ve-
rildi, sonra “olmayacağını an-
ladım” dedi. Şimdi mi öğren-
din olmayacağõnõ?
Van itirafı: Hükümet du-
dak büktü, geçiştirmeye çalõş-
tõ, üstünde durmadõ. Sonra,
Samsun’da Ahmet Türk’e sal-
dõrõ oldu, aynõ yerde iki polis
öldürüldü. Kayseri’de de bir ba-
kana saldõrõ yapõldõ. Hükümet
ancak Kayseri’deki yumruk-
tan sonra bu sürecin farkõna var-
maya başladõ. Hatalõ değerlen-
dirme yaptõk, şimdi görüyo-
ruz, dediler. Kayseri’den son-
ra görevlendirilen müfettişler
“Bu iş organizedir, AKP’liler
bu işin içindedir” dediler.
Ermeni açılımı: Ermeni
açõlõmõ fiyaskoya dönmüştür.
24 Nisan’da Başkan Obama
bir açõklama yaptõ. Söyledik-
leri geçen yõl söylediklerinden
geride değil. Geçen sene İn-
gilizce “soykırım” deme-
mişti, Ermenice söylemişti.
Bu sene yine aynõsõnõ kullan-
dõ. 1.5 milyon Ermeni öldü-
rüldü ya da ölüme yürütüldü,
dedi. Başbakan, bizim duyar-
lõlõklarõmõz dikkate alõndõ, de-
di. Dõşişleri Bakanlõğõ da esef-
le karşõladõ, dengesiz buldu...
Başbakan iç politika yapõ-
yor, Dõşişleri Bakanlõğõ Tür-
kiye’nin tezlerini dile getiri-
yor. Başbakan, Türk kamuo-
yuna karşõ Obama’nõn avu-
katlõğõnõ yapõyor.
CHP lideri Deniz Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada, AKP’nin anayasa de-
ğişikliği girişimine karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. (Fotoğraf:AA)
DİYANET YASA TASLAĞI
Camilere
denetim
kalkıyor
Diyanet’in yeni teşkilat
yasa taslağõnda denetçi
kadrolarõna yer verilmiyor.
Taslak yasalaşõrsa cami ve
Kuran kurslarõnda denetim
boşluğu oluşacak, tarikat ve
cemaatler arasõnda camileri
ele geçirme savaşõ yaşanacak.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Diyanet İşleri Baş-
kanlõğõ’nõn tüm kurum çalõşanlarõ
tarafõndan merakla beklenen yeni
teşkilat yasasõ, bazõ tartõşmalarõ da
beraberinde getirdi. Taslağa ekle-
nen geçici madde ile denetim
kadrolarõnõn boşaltõlmasõ yönünde
ciddi bir adõm atõlmõş oldu. Bu
çerçevede, yasanõn yürürlüğe gir-
diği tarihte en az lisans düzeyinde
dini yükseköğrenim mezunu olup
murakõp (denetmen) kadrosunda
bulunanlar 3 yõl içerisinde en faz-
la iki kez yapõlacak, usul ve esas-
larõ başkanlõkça belirlenecek vaiz-
lik sõnavõna katõlma hakkõna sahip
olacak. Sõnavda başarõlõ olanlar
vaiz kadrosuna atanacak. Boşalan
murakõp kadrolarõ herhangi bir iş-
leme gerek kalmaksõzõn iptal edil-
miş sayõlacak.
Camiler tarikatların
kucağına itilecek
Yapõlan bu değişiklikle il ve il-
çelerdeki camiler adeta tarikatlarõn
kucağõna itilmiş olacak. Diyanet
Denetim Elemanlarõ ve Uzmanlarõ
Derneği Genel Başkanõ Abdülka-
dir Sezgin, söz konusu kadrolara
5 yõldõr yeni atama yapõlmadõğõnõ
anõmsattõ. Yapõlan değişiklikle
kadrolarõn tamamen tasviye edil-
mesinin önünün açõldõğõnõ vurgu-
layan Sezgin, “İl ve ilçelerde ca-
miler, Kuran kursları denetim-
siz kalacak” dedi. Yaşanan geliş-
melerden il ve ilçe müftülerinin
yanõ sõra din görevlileri ile mura-
kõplarõn da rahatsõzlõk duyduklarõ-
nõ belirten Sezgin, şöyle devam et-
ti: “Bu durumda camileri kimin
ele geçireceği belli değil. Ciddi
bir kaos olur ve mutlaka birileri
camileri ele geçirir. En azından
illegal Hizbullahçı ve Hiz-but
Tahrirciler ilk sırada yer alır.
Sonra da öbür cemaatler. Yaz
Kuran kursları var, kış Kuran
kursları var. Buralarda kimle-
rin neler yapacağını kimse tah-
min edemez.” Düzenlemeyle her
caminin, kendi çevresindeki tari-
katõn merkezi haline geleceği uya-
rõsõnda bulunan Sezgin, “Yapıl-
mak istenen düzenleme yasala-
şırsa, buralar fitne merkezi hali-
ne gelir. Devletin hakkı tartışıla-
bilir hale gelir. Onun için de il
denetiminin sağlıklı bir şekilde
kurulması lazım. Murakıp kad-
roları il müfettişliğine kaydırıla-
bilirdi” diye konuştu.
DEMİRTAŞ, SİİRT OLAYININ BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ OLDUĞUNU SÖYLEDİ
‘Çocuklardan af dileyin’
İhlas’ın hesabı sorulamıyor
2001’de battõğõnda 1 milyar dolar alacağõ olan 200 bin mağdur bõrakan
İhlas Finans’la ilgili araştõrma önergesi AKP’lilerin oylarõyla reddedildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP’nin, “2001’de battığında 1 mil-
yar dolarlık alacağı olan 200 bin ih-
laszede bırakan” İhlas Finans’õn oluş-
turduğu mağdurlar hakkõndaki araştõr-
ma önergesinin dün görüşülmesi öne-
risi AKP’lilerin oylarõyla reddedildi.
CHP, Danõşma Kurulu’nun toplana-
mamasõ nedeniyle, söz konusu araştõr-
ma önergesinin dün görüşülmesi öne-
risini, Genel Kurul gündemine getirdi.
Önerinin lehinde konuşan CHP Konya
Milletvekili Atilla Kart, 2001 yõlõnda
batan İhlas Finans’õn, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn talimatõyla, TMSF
kapsamõndan çõkartõldõğõnõ belirtti. Zor
durumda olan İhlas Finans’õn, yeni ya-
tõrõmlarla büyürken, mağdurlarõnõn çok
zor durumlara düştüğünü kaydeden
Kart, Başbakan Erdoğan ve AKP Grup
Başkanvekili Nurettin Canikli’nin,
“İhlas Finans’ın mudilerine ödeme
yapması gerektiği” yönünde açõkla-
malar yaptõklarõnõ belirtti. Kart, “Birçok
mudi paralarını alamamıştır. Bu
kadro, kutsal değerleri istismar eden,
kamu kaynaklarını yandaş ilişkiler
içerisinde çar çur eden kadrodur. Bu
kadro, anayasa değişikliğiyle, yol-
suzlukların hesabının sorulmaması
için yargı değişikliğine gitmektedir”
diye konuştu.
MHP Kütahya Milletvekili Alim
Işık da bu konuyu daha önce gündeme
getirdiğini belirterek “İhlas Finans
2001’de battığında 1 milyar dolarlık
alacağı olan 200 bin ihlaszede bıraktı.
Ancak bu kişilerin alacakları öden-
medi” diye konuştu.
AKP Kütahya Milletvekili Hasan
Fehmi Kinay, önerinin aleyhinde yap-
tõğõ konuşmada, “222 bin hesap sahi-
binden 155 binine ödeme yapıldı.
Ödeme yapılan miktar da 299 milyon
dolar, 85 milyon Avro” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- BDP lideri Selahattin Demirtaş,
partisinin grup toplantõsõnda gün-
demdeki konulara ilişkin değerlen-
dirmeler yaptõ.
Siirt’te yaşanan olaya değinen
Demirtaş, hükümeti eleştirdi. Ola-
yõn sanki ilk defa kamu görevlile-
ri tarafõndan duyuluyormuş
ve gereği yapõlõyormuş gibi
bir hava yaratõldõğõnõ belir-
ten Demirtaş, “Siirt’te kuş
uçsa devletin haberi olur.
Siirt’te 3 kişi kendi ara-
sında konuşurken bile din-
leyen devlet, 2 yıl boyunca
bir eğitim kurumunda
böylesi bir facia yaşanır-
ken ‘Bundan haberdar de-
ğiliz’ diyemez” dedi. Demirtaş,
Siirt Valiliği’nden İçişleri Bakan-
lõğõ’na kadar uzanan ciddi bir so-
rumluluk olduğunu söyledi. Si-
irt’teki olayõn kamuoyuna yansõdõ-
ğõ için tartõşõldõğõnõ, bunun buzda-
ğõnõn görünen yüzü olduğunu öne
süren Demirtaş, Türkiye’nin her
yerinde kadõna, çocuğa yönelik
cinsel istismar, tecavüz olaylarõnõn
yaşandõğõ görüşünü dile getirdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve
Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu-
bukçu’nun “medya abartmasın”
sözlerini eleştiren Demirtaş, “Sayın
Başbakan medyayı suçlayacağı-
na, kendisini başbakan yapan ile
bir an önce gitmeli, o çocuklardan
özür dilemelidir. Valiyi, emniyet
müdürünü ve milli eğitim müdü-
rünü derhal görevden almalıdır.
Sayın Başbakan, ‘bu işi abartmayõn’
demek yerine bu işi abartmalıdır.
Bunu abartmayacaksınız da neyi
abartacaksınız?” dedi.
Türkiye yeni bir anayasaya kavu-
şuncaya kadar demokratik muhale-
fetlerini sürdüreceklerini anlatan De-
mirtaş, paketin siyasi partilerin ka-
patõlmasõ ile ilgili maddesine parti-
sinin milletvekillerinin kõsmen des-
tek verdiğini, ancak önerinin tümü-
ne ilişkin tutumlarõnda herhangi bir
değişiklik olmadõğõnõ söyledi. Ge-
nelkurmay’õn e-muhtõrasõnõn yõldö-
nümü olduğuna dikkat çeken De-
mirtaş, AKP’nin bunu mağ-
duriyet olarak kullanarak ik-
tidara geldiğini söyledi. De-
mirtaş, “Peki 27 Nisan e-
muhtırasını yapan general
nerede? AKP’nin 1 trilyo-
na satın alıp hediye ettiği
makam aracı ile dolaşıyor
kendileri” diye konuştu.
23 Nisan için Adana’dan,
Ankara’ya gelmek üzere yo-
la çõkan bir grup çocuğun, Pozantõ’da
gözaltõna alõndõklarõnõ ve bu neden-
le Meclis’teki törenlere katõlama-
dõklarõnõ ileri süren Demirtaş, “Böy-
le bir sistem anlayışı varken ço-
cukları affetseniz ne olur, affet-
meseniz ne olur? Çocuklardan af
dileyelim. Sayın Bahçeli’ye öne-
rimdir, çocukları affetmek yerine
çocuklardan af dilesin” dedi.
AKP’nin anayasa görüşmelerinde TBMM’nin vakarõna, onuruna, şerefine uygun
düşmeyen bir müzakere biçimi dayattõğõnõ söyleyen Baykal, “Birinci tur bitmeden
bu anayasa projesi siyaseten çürümüştür” dedi. İtiraz ettikleri üç maddenin
anayasaya aykõrõ olduğunu tekrarlayan Baykal, “2. Dünya Savaşõ’nda Churchill,
Hitler’e karşõ ‘dağda, denizde, ovada sonuna kadar mücadele edeceğiz’ demişti. Biz
de bu üç maddeye karşõ, parlamentoda, referandumda, Anayasa Mahkemesi’nde
sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, anayasa
paketinin tümü üzerindeki
tutumlarõnda bir değişiklik
olmadõğõnõ belirterek, Siirt’te
yaşanan olaylar konusunda
hükümeti suçladõ.
Ermeniailedenkardeşlikmesajõ
Türkiye’de oturma izni verilen, moya moya hasta-
sı Ermenistan vatandaşı Arthur Manukyan’ın
annesi Hasmik Manukyan, 22 yaşındaki oğlu-
nun tedavisine Türkiye’de devam edebilmesinin
mutluluğunu yaşadığını belirtti. Oturma izninin
çıkmasının ardından, artık rahat rahat evden
çıkıp gezebileceklerini söyleyen Manukyan,
“Biz bir örnek olalım. Kardeş gibi yaşayalım.
Ermeni, Türk ayrım yapmayalım. Burada çok
insanlık gördüm. 10 senedir buradayım, hiç
kimseden kötülük görmedim” dedi. (AA)