28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 NİSAN 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Kuzu Kuzu’ Anayasa Değişikliği... AKP’nin anayasa değişikliği önerisi üzerindeki görüşmeler, geçen hafta Anayasa Komisyonu’nda başladı. Sakin geçen görüşmeler renkli tartışmalara ve esprilere sahne oldu. Milletvekillerine mesir macunu, kuru üzüm, dondurma, simit, meyve, çay ve kahve ikramları yapıldı. Toplantıya muhalefetin çıkarma yapması beklenirken asıl çıkarmayı AKP yaptı. AKP yönetimi, 20 milletvekilini nöbetleşe komisyona gönderdi. Masanın üzerinde mesir macununu gören milletvekilleri, birbirlerine “Bizi kavga ettirmek istiyorlar, açık tahrik var, gümbürtü mesir macunundan çıkacak” diye takıldılar. Toplantının ilk gününde milletvekillerinin ve basının yoğun ilgisi üzerine bir ara ayakta duracak yer bile kalmadı. Görüntü alan foto muhabirleri ile kameramanların salondan çıkışlarının uzun sürmesine sinirlenen Komisyon Başkanı Burhan Kuzu’nun “Sanki çekiyorlar da veriyorlar. Objektife çok baktık ama nafile” sitemi kahkahalara neden oldu. Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, dünya tarihinde değişimin “kuzu kuzu” kabul edildiğinin görülmediğini söyleyince, gözler Komisyon Başkanı Burhan Kuzu’ya yöneldi. Kuzu, gülümsemekle yetinirken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, tepkiliydi: “Erdoğan yazmış bile olsa bu anayasa değişikliğinin kuzu kuzu olmayacağını gösterelim. Kuzu kuzu olmamak, Ahmet İyimaya için tam zamanıdır. Olmazsa, demek ki bu işler kuzu kuzu olur.” CHP’li Atilla Kart, konuşmalarının arasına Latince sözcükler serpiştiren Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın üslubunu eleştirirken “Latince kelimeler kullanıyor, anlamıyorum, arkadaşlarıma soruyorum” dedi. Ahmet İyimaya ile rekabet içinde olduğu bilinen Kuzu’nun da aynı düşüncede olduğunu açıklaması, milletvekillerini güldürdü: “Ben de aynı yapıyorum. Kendisi dolu bir arkadaş...” CHP’li İsa Gök’ün “Ben yörük adamım. İnsan var aç da olsa kuyruğu dik dolaşır” sözleri üzerine Kuzu, “Tam beni tarif ediyorsun” dedi. Bazı komisyon üyeleri ise “Yörük olmayanlar kuyruğu dik dolaşmıyor mu?” diye tepki gösterdi. Gök ise AKP’li milletvekillerini uyardı: “Birileri deveyi hamuduyla yutarken birileri de temiz kalmasına rağmen aracılık yapacak. Yüce Divan değişikliğinin sebebi para. Siz kullanılacaksınız.” Komisyon çalışmalarının ikinci gününde ortam daha sakindi. Kuzu, sürekli “alttan alan” bir yaklaşım içindeydi. CHP’li Şahin Mengü, sık sık “empati” sözcüğünün kullanılmasına sinirlenirken “Kendini benim yerime koy, denir. Nereden çıktı bu empati? İki liboş yazdı” deyince, Kuzu “Empati yaparsanız, sempati doğar” karşılığını verdi... Dokunulmazlığı ‘düşünmemeye’ devam! Anayasa değişikliği tartışılırken AKP, milletvekili dokunulmazlığına “dokunmaya” yanaşmıyor. CHP lideri Deniz Baykal, son grup konuşmasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki “sözlerini” anımsattı: “1 Ekim 2002 Amasya mitinginde Erdoğan, ‘Dokunulmazlık zırhına aday olmayan tek lider benim’ diyor, çünkü milletvekili olamayacak ya. Sonra 20 Ekim 2002’de Mersin mitinginde ‘Kürsü dokunulmazlığı dışındaki diğer dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayız’ diyor. 5 gün sonra, 25 Ekim 2002’de televizyonda, Uğur Dündar’ın programında Deniz Baykal’la bir araya geliyor ve ‘İktidara geldiğimizde dokunulmazlıkları kaldıracağımıza milletin önünde söz verdik’ diyor. Dokuz gün sonra, 3 Kasım 2002’de, AKP tek başına iktidar oluyor, 15 gün sonra, 24 Kasım 2002’de Sayın Erdoğan, dokunulmazlıklar konusunda ‘Bu konuyu ilk birinci yılda düşünmüyorum’ diyor. Bugün 6 Nisan 2010, aradan kaç birinci yıl geçti, hâlâ Sayın Başbakan bu konuyu düşünmüyor.” Erdoğan, 8 yıldır “dokunulmazlıkları düşünmemeye” devam ediyor... TOKİ’ye yeni görev: Gıcır gıcır Hasankeyf BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçen haftaki grup toplantısında, Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı projesini eleştirdi. Demirtaş, yabancı şirketlerin, bankaların, gelen ulusal ve uluslararası tepkiler sonucunda projeden çekilmelerine karşın AKP hükümetinin bu projedeki ısrarının “manidar” olduğuna dikkat çekti: “Yabancı finansmandan kaynaklı daha önce ihalesiz olarak birtakım şirketlere verilen yapım işleri, yabancı finansman kanalları ortadan kalkmasına rağmen ihale yapmayarak hem hukuksuzluk yapmakta hem de ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Kimdir bu şirketler? AKP ile ne gibi bağları vardır? Neden AKP bu şirketlerde ısrar etmektedir? Bunlar merak uyandırıyor doğrusu...” Demirtaş, Ilısu Barajı’nın tamamen “kültür katliamına” yol açacağını ve bin yıllar boyunca insanlık tarihinin yarattığı kültürel eserlerin AKP’nin eliyle “sular altına” gömülmek istendiğine işaret edip “kültür yağmacılığı ve tarih düşmanlığı” olarak nitelendirdiği bu girişime tepki gösterdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, halkı da “Hasankeyf’in taşınarak başka yere götürüleceğine inandırmaya” çalıştığını anlatan Demirtaş, hükümete “ironik” bir öneri de getirdi: “Yani binlerce yıllık tarihi mağaraları başka yere taşıyacakmış. Benim çok daha cazip bir önerim var Sayın Başbakan’a en iyisi Hasankeyf işini TOKİ’ye verelim; TOKİ gıcır gıcır, yepyeni bir Hasankeyf yapsın ve turizme açalım.” Soru sorma ayrıcalığı! AKP iktidarı ile birlikte gazeteciler mesleklerine ilişkin pratiği de gözden geçirmek zorunda kalmaya başladılar. Eskiden, soruları ile iktidarın uygulamalarını sorgulayabilen gazeteciler için şimdi bu özgürlük ortamı bulunmuyor. Geçen hafta, Yunanistan Dışişleri Bakanı Vekili Dimitris Droutsas’ın Ankara ziyaretinde Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinden sonra ortak bir basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, iki ülke arasında onlarca yıldır çözülememiş ciddi sorunları görmezden gelip yüzünden eksik etmediği “gülümseme” ile barış mesajları verirken Droutsas konuşmasının satır aralarında Türkiye’yi eleştirmekten çekinmedi. Bakanla ekibi arasında kulaktan kulağa başlayan fısıldaşmalar, kaş göz mesajları, ortamın havasının bozulduğunu gösteriyordu. Basın toplantısı bitti, gazeteciler soru sormak için ısrarla el kaldırdılar. Amaçları, Droutsas’ın açıklamalarını sorgulamak, kimsenin değinmediği Batı Trakya, Ege’nin ateş gibi “sıcak konu” başlıklarını gündeme taşımaktı. Ama, her zamanki gibi soru sorma hakkı, Davutoğlu’nu “üzmeyecek” isimlere tanındı. Bakan ve Bakan’ın “siyasal geleceğinden sorumlu” ekibi de rahat bir nefes aldı... Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] Komisyan Başkanı Kuzu Deniz Baykal. 15 baro başkanõndan anayasa değişikliği paketine sert eleştiri ‘Sorunlarõ çözmez’ İstanbul Haber Servisi - Marmara ve Ege Bölgesi Genişletilmiş Baro Başkan- larõ Toplantõsõ sonuç bildir- gesinde, AKP iktidarõnõn anayasa değişikliği paketi sert dille eleştirildi. 15 baro başkanõnõn imzaladõğõ bildi- ride, “Anayasa değişiklik- leri bu haliyle, ‘kuvvetler ayrõlõğõ’ ilkesini ortadan kaldıracaktır. Anayasa de- ğişikliği teklifi, hukuk sis- temimizdeki sorunları çöz- meyeceği gibi sorunları da- ha da içinden çıkılmaz ha- le getirecektir” denildi. The Marmara Pera Ote- li’nde düzenlenen Marmara ve Ege Bölgesi Genişletilmiş Baro Başkanlarõ toplantõsõ dün sona erdi. 15 baro baş- kanõnõn imzasõ olan bildiriyi İstanbul Barosu Başkanõ Mu- ammer Aydın okudu. Türkiye’deki ekonomik küçülme ve her geçen gün büyüyen işsizlik rakamlarõ gi- bi temel sorunlar dururken, Cumhurbaşkanõ’nõn fazla olan yetkilerini arttõrmayõ amaçlayan anayasa değişik- liği teklifi üzerinde durul- masõnõ eleştiren Aydõn, “Si- yasi iktidarın gerçekleştir- mek istediği yargı reformu ile ülkemizin asıl gereksi- nimi olan ve bizim öngör- düğümüz yargı reformu aynı anlamları ifade et- mekten uzaktır. İstediği- miz yargı reformunda, yar- gı bağımsızlığının gerçek anlamda sağlanması, Ada- let Bakanı’nın ve müsteşa- rının HSYK’den ayrılma- sı, adil yargılanma ilkesinin önündeki engellerin kaldı- rılması, adliyelerdeki ça- lışma koşullarının düzel- tilmesi, mahkeme kalem- lerindeki, icra dairelerin- deki dosya yığılmalarının önlenmesi, mahkemelerin çağdaş çalışma koşullarına erişmesinin sağlanmasıdır” diye konuştu. Aydõn, anayasa değişikli- ği paketinin de kuvvetler ay- rõlõğõ ilkesini ortadan kaldõ- racağõ uyarõsõnda bulundu. Değişikliğe ilişkin baro baş- kanlarõnõn ortak çekinceleri- ni anlatan Aydın, “Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilerek üyelerinin büyük çoğunluğunun siya- setin içinden çıkarak göre- ve gelen bir makama ve- rilmesi, Yüksek Mahke- me’nin üyelerinin denet- lendiği Yasama tarafından seçilecek olması, Siyasi Par- tiler Yasası’nın gerçek de- mokrasi kuralları çerçe- vesinde olmaması, lidere biat esasını doğuran hü- kümlerle dolu olması, bu hususta çekincelerimizi oluşturmaktadır” dedi. Ay- dõn, bu yöndeki bir anayasa değişikliğinin Siyasi Partiler Yasasõ düzenlendikten son- ra değerlendirilmesi gerekti- ğine dikkat çekti. ‘Referandum yetmez’ Paketteki maddelerin re- feranduma götürülmesinin düzenlemenin meşruiyetini sağlamakta yeterli olmaya- cağõnõ belirten Aydõn, “Çün- kü çağdaş demokrasilerde temel hak ve özgürlükler referandum konusu yapı- lamaz” dedi. İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın, Aydın Barosu Başkanı Sümer Germen, Balı- kesir Barosu Başkanı Muzaffer Mavuk, Bursa Barosu Başkanı Zeki Kahraman, Çanak- kale Barosu Başkanı Tülay Ömercioğlu, Denizli Barosu Başkanı Adil Demir, Edirne Ba- rosu Başkanı Faruk Zezer, Kocaeli Barosu Başkanı M. Cumhur Arıkan, Sakarya Baro- su Başkanı Vacit Öktem, Tekirdağ Barosu Başkanı A. Müsellem Görgün, Uşak Barosu Başkanı Rıza Albay, Yalova Barosu Başkanı Cemal İnci, İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sökmen, Manisa Barosu Başkanı Fadık Ünal, Muğla Barosu Başkanı İlker Gürkan. Bildiriye imza atan başkanlar (Fotoğraf:UĞURDEMİR) ‘YOKSULUN DERDİ ANAYASA DEĞİL’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazeteci-yazar ve TRT prodüktörü Ümit Kaftancıoğlu, öldürülüşünün 30. yõlõnda düzenlenen panelde anõldõ. Pa- nelde konuşma yapan CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlet ilkesinin unutulduğunu, talan edildiğini belirterek “Laiklik, demok- rasi dedik, sosyal devleti unuttuk. Yoksulları laiklik ilgilendirmiyor, demokrasi ilgilendirmiyor. Onlar, akşam evlerinde yemek pişecek mi pişmeyecek mi onu düşünüyorlar” dedi. Yoksul bir ailede bir kadõnõn iki çocuğunu aç yatõrmasõnõ en iyi Kaftan- cõoğlu’nun tanõmlayacağõnõ vurgulayan Kõlõçdaroğlu, “Bunlar sadece büyük kentlerin varoşlarında değil, Hakkâ- ri’de, Ardahan’da da yaşanıyor. O varoşlara biz gitmiyoruz, neden? Biz halkçı değil miydik?” diye konuştu. ? Kemal Kılıçdaroğlu ? Devlet Bahçeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP lideri Devlet Bahçeli, anayasa değişikliğinin açõlõm sürecinin bir par- çasõ olduğunu belirtti. Bahçeli, partisi- nin Anadolu Gösteri Merkezi’nde dü- zenlenen “Bölge İstişare Toplantı- sı”nda yaptõğõ konuşmada, şunlarõ söy- ledi: “Bundan bir yıl önce, Cumhur- başkanı’nın İran’a giderken ‘iyi şey- ler olacak’ müjdesi ile başlayan süreç, ‘PKK açõlõmõ’na dönüşmüştür.” Bah- çeli, anayasa teklifini “sinsi bölme ça- basının” bir uzantõsõ olarak tanõmladõ. Toplantõda Aydõnlõk Türkiye Partisi yö- netici ve üyeleri de MHP’ye katõldõ. ‘SİNSİ ÇABANIN UZANTISI’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle