23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Başbakan’ın ne kadar haberi olduğunu bilemem, fakat avukatları ona ve başkanı olduğu partiye hakaret ettiğim savıyla davacı oldular. CNN’in “Tarafsız Bölge” programında söylediğim sözlerin “hakaret” niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda kararı yargı verecek. Fakat ben, ne kadar sert olsalar da, bu sözlerin bir görüş, saptama vb. değil de “hakaret” olarak görülüp suçlama nedeni yapılmasını beklemiyordum ve her şeye karşın çok yadırgadım. Başbakan siyasi tarihimizde hakaret davaları açma konusunda sanırım şimdiden aşılması olanaksız bir rekor sahibidir. Kendisini kediye benzeten gazetemiz çizeri Musa Kart’a karşı dava açmaktan da geri kalmamış ve davayı kaybetmişti. Hakaretin sınırı nedir? Bir söz ya da davranışın hakaret olup olmadığı nasıl saptanacak? Daha genel bir tanımla, anlatım özgürlüğünün sınırları nereye kadar uzanıyor, nerede sona eriyor? Yasada ve yargı kararlarında bunların tanımı mutlaka yapılmıştır. Bu, söylediğim gibi, hukukçuların işi. Ben, bana yöneltilmiş suçlama nedeniyle bu kavram üzerinde düşündüm ve bazı sonuçlara vardım. Davayı etkilemek amacıyla değil, düşündüklerimi paylaşmak için onları burada sıralamak istiyorum. Hakaret, ağır bir suçlamadır. Birine, bir kişiye ya da kuruma hakaret, onu en ağır biçimde aşağılamaktır. Ona hiçbir biçimde kendini savunma hakkı tanımama demektir. Birine, sen alçağın birisin, ahlaksızsın, şerefsizsin dediğinizde, ondan karşı görüş beklemezsiniz. Hakaret, hakarete uğrayanı küçültme, değersizleştirme amacı taşır. Bu nedenle de, kendisine yöneltilen bir sözü hakaret olarak görüp görmeme konusunda hakarete uğradığını düşünen kişi çok dikkatli olmalıdır. Bu söz, küçültme amacı taşımayan ağır bir eleştiri olabilir. Ağır bir eleştiri üzerinde düşünmek yerine onu hakaret sayarsanız, hem eleştirilmekten korkuyor, hem de kendinizi hakaret edilmeye layık görüyorsunuz demektir... Hele bir siyasetçinin, ne kadar ağır da olsa, kendisine ya da kurumuna yöneltilmiş bir eleştiriyi yanıtlamaya çalışmayıp hakaret sayarak dava konusu yapması, bence her şeyden önce ayıptır, kendini küçültmektir... Çünkü “hakaret edilen” konumunda olmak iyi bir şey değildir... Benim söylediğim sözlerle ilgili hakaret suçlamasına gelince... Başbakan’ın ve başkanı olduğu partinin avukatı, CNN’deki programdan alıntılarla, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede bunları sıralıyor... Bir yerde de sözüm ona kurnazlık da yaparak, kendi çıkarsamalarını, benim bazı sözlerim için yaptığı gibi, siyah harflerle yazıp tırnak içine almış... Böylece onları da benim sözlerimmiş gibi göstererek yargıyı yönlendirmeye çalışıyor... Bence sadece bu bile söz konusu dilekçenin reddine yeterlidir... Benim CNN’deki program boyunca söylediklerimin en ağırı ve hepsinin özeti ise, sanırım, programın daha başlarında, program yöneticisi Ahmet Hakan’la bir diyaloğumuzdadır. (Nitekim, davacı avukatı, dilekçesinde bunların altını çizerek veriyor: A.B.- ... Bana göre, yani ben, AKP seçimleri vermeyecek demiyorum, ama vermemek için... A.H.- Elinden geleni yapar. A.B.- Yasadışı olarak; üstelik antidemokratik ve görünür ya da görünmez biçimde bütün olanaklarını kullanacaktır diyorum. Düşüncem budur. Düşüncem, ne yapayım ki şu anda, bu yazıyı yazmakta olduğum şu dakikada da budur... Bunun hakaretle ilgisi ne? AKP ve başkanı, bu sözleri hakaret olarak kabullenip dava açtıracaklarına, çıkıp desinler ki: “Kaygılanmayın... Seçimler, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde; yasalara, demokrasi ve ahlak kurallarına tam bir uygunlukla; en demokratik bir ortamda gerçekleştirilecektir. Buna milletin önünde şeref sözü veriyoruz...” Bunu yapabilirler mi? Bu şeref sözünü verebilirler mi? ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Hakaret CMYB C M Y B HİLAL KÖSE İstanbul Poyrazköy’de Nisan 2009’da yapõlan kazõlarda ele geçirilen mühimmata ilişkin, 3’ü emekli, 17 de- nizci askerin yargõlanmasõna başlandõ. Sanõk avukatlarõnõn mahkemeye ilişkin görevsizlik ve Agos gazetesinin dava- ya müdahil olma istemleri reddedildi. İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ndeki görüntülü ve sesli kaydedilen duruşmaya “Ergenekon örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklu yargõlanan emekli deniz binbaşõ Levent Bektaş, emekli deniz astsubayõ Ergin Geldika- ya, denizci subaylar Ercan Kireçtepe, Erme Onat ve Eren Günay ile Tuğ- amiral Levent Görgeç’in de aralarõnda bulunduğu 12 tutuksuz sanõk katõldõ. Agos gazetesi avukatlarõndan Fethiye Çetin, davaya katõlmayõ talep ettikleri- ni belirterek sanõklarõn Agos gazetesi- ne ve gazetenin abonelerine yönelik eylem hazõrlõğõnda olduklarõnõn iddia edildiğini belirtti. Talebi reddeden mahkeme heyeti, gayrimüslimlere yö- nelik eylemlerin planlandõğõ “Kafes Eylem Planı”na ilişkin ayrõ bir dava- nõn açõldõğõnõ belirtti. Sanõk avukatlarõndan Şeref Dede ve İhsan Nuri Tezel, görevsizlik kararõ verilerek dosyanõn askeri ceza mahke- mesine göndermesini talep etti. Dede, asker kişilerin askerlik görevleriyle il- gili işledikleri suçun sivil mahkemede yargõlanamayacağõnõ savundu. Tezel de iddianamede belirtilen suçlarõn “askeri hiyerarşi” içerisinde gerçekleştirildiği- nin belirtildiğini ifade etti. Mahkeme, iddianamenin kabulü sõrasõnda görevle ilgili karar verildiğini belirterek yeni- den bir karar verilmesine yer olmadõğõ- na hükmetti. Bektaş’õn avukatõ Celal Ülgen, yargõlamanõn görüldüğü salo- nun savunma olanaklarõnõ kõsõtlamasõ nedeniyle adil bir yargõlamanõn yapõla- mayacağõnõ belirtti. Savcõ Saraç, iddia- nameyi 1 saat 10 dakikada özetleyerek okudu. Savunmalara başlanacağõ sõrada söz isteyen avukat Ülgen, savunma ya- pabilmek için duvara projeksiyon ku- rulmasõnõ istediklerini, ancak sistemin kurulmadõğõnõ gördüklerini belirterek duruşmanõn 15 Nisan’a bõrakõlmasõnõ istedi. Ülgen’in talebi kabul edildi. GÖREVSİZLİK TALEBİNE RET Poyrazköy ‘sivil’de kaldı Üsteğmen rütbesindeyken pi- lot olmak için kursa katıldı- ğını belirten Başbuğ, “Ama kısmet değilmiş, nasip değil- miş. Uçmaya başladığınız za- man bir aşktır” dedi. Bir ga- zetecinin, “Pilot olmak bir uhde olarak içinizde kaldı mı” sorusu üzerine Başbuğ, “Evet kaldı. Bazı şeyler oldu, kurstan ayrılmak zorunda kaldım. Ondan sonraki dö- nemde rüyama çok girmiştir uçmak. Bir uyandım uçuyo- rum, uçuş güzeldir” diye ko- nuştu. (Fotoğraf: AA) ‘Halkımızın TSK’ye güveni tamdır’ HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda yargõ- lanan gazetemiz Ankara Temsilcisi ve yazarõmõz Mustafa Balbay, üçüncü dünya ülkelerinde bile gazete haberiyle darbe olmayacağõnõ belirterek “Bir ga- zetecinin yaptığı haberler nedeniy- le tutuklanması sansürdür” dedi. Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruş- ma salonunda görülen davanõn dün 53. duruşmasõ gerçekleştirildi. Duruşma- da söz alan Balbay, “Yeni gelişme- leri paylaşarak hem savunmama ek yapmak hem de biraz daha netleş- tirmek istiyorum” dedi. Duruşmalar sõrasõnda iddia maka- mõnõn, “Bu soruşturmanın özü dar- be” dediğini anõmsatan Balbay, “Dar- be planı yaptıkları iddia edilen kuv- vet komutanlarının ifadeleri alındı. Bu ifadelerin getirtilmesini istedik, kabul ettiniz, ifadeler geldi. Fakat ko- mutanların ifadeleriyle ilgili hiçbir şey yapılmamış. Haberlere göre An- kara’ya gönderilmiş. Komutanla- rın ifadeleriyle ilgili hiçbir şey ya- pılmazken, medyada bu ifadeleri yer alırken, tartışmalar sürerken toplumu bilgilendirmeye çalışan bu gazeteci ile ilgili takviminiz nedir? Görüşmelerimden, gazetecilik not- larından bir darbe zemini yaratmak istediğim iddia ediliyor. Bugün ise darbeye zemin olarak 25 haber bu- labiliriz. Taraf gazetesi ‘AKP’ye bu cuma kapatma davasõ açõlacak’ yazdı. Açılmayınca ‘Biz yazõnca ertelendi’ dedi” diye konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ömer Çelik’in darbe planlarõna ilişkin “duyum aldıklarını” söylediklerini belirten Balbay, “Du- yumların çok az bir bölümünü ga- zeteci yazınca mı darbe olur” dedi. ‘Eşitlik istiyorum’ Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’un yeni yayõmlanan “Ka- rargâh” kitabõnda 26 tane tõpkõbasõm üzerinde gizli ya da çok gizli ibaresi bulunan belge olduğuna dikkat çeken Balbay, “Belgelere dayanan gazete- cilik yapan Balbay’a tutuklama, Baransu’ya ödül. Baransu’yu kut- luyorum. Ama ben eşitlik istiyorum” dedi. Balbay şunlarõ söyledi: “Bu- gün yaşanan tartışmalara baktı- ğımda 23 Mayıs 2003’teki ‘Genç Subaylar Tedirgin’ haberim, kesin- likle küçümsemiyorum ama tavşa- nın suyunun suyunun suyunun da suyudur. Ben çırpındım, benim üze- rime gelmeyin olayların üzerine gi- din diye. Tarihin beni doğruladığı- nı düşünüyorum.” ‘16 Aralık yok!’ Sanõk Tuncay Özkan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin ile yõllar önce yaptõğõ bir tele- fon görüşmesinin delil sayõldõğõnõ be- lirterek , “Savcılar, benim üzerim- den Aykut Bey’e tuzak kuruyorlar” dedi. Özkan 16 Aralõk 2003 tarihinde yaptõğõ ileri sürülen konuşmanõn mon- tajlanmõş olduğunu belirterek “16 Aralık 2003 yok” diye bağõrdõ. Duruşmayõ izlemeye gelen sanatçõ Levent Kırca yaptõğõ açõklamada “Beraat edenler başlarını gururla yukarı kaldıracaklardır” dedi. BALIKESİR (Cumhuriyet) - Balõkesir’in Bandõr- ma ilçesindeki 6. Ana Jet Üs Komutanlõğõ’na basõn tu- ru düzenleyen Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Türk halkõnõn Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne gü- veninin tam olduğunu söyledi. Kuvvet komutanlarõyla birlikte uçaklarõn uçuşlarõnõ izleyen Başbuğ, burada ba- sõn mensuplarõnõn sorularõnõ yanõtladõ. Bütün kuvvetle- rin önemli olduğuna dikkat çeken Başbuğ, “Gurur du- yuyoruz, iftihar ediyoruz. Aynı zamanda Türk mil- leti de bugün sizin vasıtanızla faaliyetleri görecek, izleyecek. Gurur duyacak ve güvenecek. Halkımızın TSK’ye güveni tamdır” dedi. Balbay, ‘Benim değil olaylarõn üzerine gidin diye çõrpõndõm’ dedi ‘Tarih beni doğruladı’ Herkesin kendine göre bir hikâyesi olduğunu ifade eden Balbay, “Tutuklandığımda oğlum 9 aylıktı, şimdi 2 yaşında. Dayanamıyo- rum, görüşmeye çağırıyorum, aradaki camı pencere sanıp açmaya çalışıyor. Kızım babaları hapis yatan, cinayete kurban giden çocuk- ları inceliyor. Bu bir sosyal olgu. Elinizi vicdanınıza koyun” dedi. ‘OĞLUM 9 AYLIKTI ŞİMDİ 2 YAŞINDA’ ‘Rüyamda uçuyorum’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle