22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 31 MART 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SINAV REHBERİ 9 Üniversite sõnavõna sayõlõ günler kala gençlerle ‘iletişim kazalarõ’ yaşanmamasõ için anne ve babalara iş düşüyor Adayõn psikolojisine dikkat Y G S T A B A N P U A N L A R I V E S A Ğ L A Y A C A Ğ I H A K L A R Ö ğrencinin sürekli aynõ tempoda ça- lõşmasõ oldukça zordur. Öğrencinin zaman zaman ders çalõşma moti- vasyonunun düşmesi velilerin ders çalõşma sis- temine müdahale etmelerine neden olmakta- dõr. Bu müdahaleler öğrenci tarafõndan sert tep- kilere veya hiç çalõşmamak gibi pasif tepki- lere neden olmaktadõr. Ayrõca sõnava kõsa bir süre kala velilerin de kaygõsõ artmakta, bazen bu kaygõyõ yüz ifadelerine bile yansõtmakta- dõrlar. Bazõ öğrenciler “annemle konuştuk, artık kaygılanmama neden olacak ifadeleri hiç kullanmıyor. Ama fark eden bir şey yok, onun yüzüne baktığımda kaygıyı rahatlıkla görebiliyorum” demektedirler. Velinin yorumu: Dershanede yapõlan deneme sõnavlarõnõn sonuçlarõnõn analiz edi- lip ayrõntõlõ yorumlanmasõ önemli bir konu- dur. Ancak bu, rehberlik biriminin alanõna gi- ren bir konudur. Her deneme sõnavõnõn orta- lamasõ, her deneme sõnavõnda her bir dersin net ortalamasõ farklõdõr. Öğrencinin sonuçla- rõnõ doğrudan puan ve net olarak bir öncekiyle karşõlaştõrmak yanlõş yorumlara gitmektir. Ailenin bu konuda rehberlik birimiyle iletişim kurmasõ daha doğru olacaktõr. Bilgiden önce sağlık: Sõnava giren öğ- rencinin önce sağlõklõ olmasõ gerekmektedir. Eğer sağlõklõ ise bilgilerini kullanabilecektir. Sõnava bir hafta kala anne ve baba bu anlamda fazla kaygõlõ davranõp çocuğunu bir hafta bo- yunca eve hapsetmek gibi bir önlem de almaya kalkmamalõdõr. Karşılaştırmalardan uzak durun: Anne babalarda çok sõk gördüğümüz bir dav- ranõş türü de belki motivasyon amaçlõ başvu- rulan, ama asla motivasyon yaratmayan, ço- cuğunun başarõsõnõ yakõn çevredeki diğer ço- cuklarõn başarõsõyla karşõlaştõrma eğilimidir. Söylenmemesi gerekenler: “Ben se- nin için saçımı süpürge ettim, her isteğini karşıladım” türündeki ifadelerin sonuca yö- nelik hiçbir katkõsõ yoktur. Stresi kullanmasına izin verme- yin: Kolaylõkla sesini yükseltmek, gereksiz yere ağlamak, kapõlarõ biraz sertçe vurmak ola- ğan karşõlanabilir. Ancak öğrenci negatif duygularõnõ bu şekilde yansõtõrken bile belir- li sõnõrlarõn içinde kalabileceğinin farkõnda ol- malõdõr. Bazõ öğrencilerin “ne yapayım stre- sim var, 2-3 ay çekin beni” gibi ifadeleri so- nunda, aşõrõlõğa varan kapris türü olumsuz dav- ranõşlara sõnõr koymakta yarar vardõr. Ama ola- ğan sayabileceğimiz türden olumsuzluklara katlanõrken de “sana şimdilik bir şey demi- yorum, şu sınav geçsin sen ondan sonra gö- rürsün” türünde tehditkâr ifadeler kesinlik- le kullanõlmamalõdõr. Yaşamın en önemli olayı değil: Sõ- navõ yaşamõn tek ve en önemli dönüm noktasõ gibi algõlamak ve bu şekilde ifade etmek var olan olağan kaygõyõ daha da artõrõr. Sõnav ya- şamõn önemli olaylarõndan sadece biridir ve bundan sonra çocuğunuzu bir sõnavlar zinci- ri beklemektedir. Yaşamõn kendisi, hatta do- ğum olayõ bile bir sõnav değil midir? Eğitim Servisi-Yükseköğretime Geçiş Sõ- navõ‘na sayõlõ günler kaldõ. 11 Nisan’da yapõlacak sõnava girecek adaylar ve ai- lelerinde heyecan ve kaygõ düzeyi doru- ğa çõktõ. Ailelerine karşõ kendilerini borçlu hisseden, üniversite dõşõnda baş- ka bir seçenekleri bulunmadõğõnõ düşü- nen gençlerin bu çok hassas döneminde iş gene anne-babalara düşüyor. Fen Bi- limleri Dershaneleri Rehberlik Biri- mi’nce hazõrlanan çalõşmaya göre, sõna- va hazõrlanan adaylarõn psikolojik du- rumlarõ ve anne-babalarõn bu dönemde dikkat etmeleri gereken noktalar şunlar; Borçluluk duygusu: Sõnava hazõrla- nan öğrencilerin önemli bir kõsmõ kendi- lerine ailelerine ve yakõn çevrelerine karşõ borçlu hissederler. “Ailem büyük özveri göstererek beni dershaneye gönderdi, her konuda bana destek ol- du. Kendimi onlara karşı borçlu his- sediyorum. Ben bu borcu nasıl öde- rim? Üniversiteye girersem öderim. Ama ya üniversiteye giremezsem. Ai- lemin ve yakın çevremin yüzüne ba- kamam ve çok utanırım” şeklinde dü- şünen öğrenci oranõ oldukça yüksektir. Alternatifsizlik: Bazõ öğrenciler mutlu olmanõn ve ekonomik bağõmsõzlõğõn tek yolunun üniversite olduğunu düşünmek- tedirler. Hal böyle olunca “bu yıl üni- versiteye girmek zorundayım, üniver- siteye giremezsem mahvolurum, bite- rim” gibi ifadeleri sõkça kullanmakta- dõrlar. Şüpheler: Yine bazõ öğrencilerin “üni- versiteye giremezsem zihinsel beceri- lerim konusunda şüpheye düşerim” gibi ifadelerine de rastlamakta. Değer kaygısı: Sõnava hazõrlanan öğ- rencilerin bir bölümünde “üniversiteye girersem toplumda kendimi daha de- ğerli hissederim, ama ya giremezsem…” düşüncesi vardõr. Öğ- rencinin hedefine ulaşamamasõ duru- munda sosyal anlamda değer kaybõna uğrayacağõnõ düşünmesi oldukça düşün- dürücü durumdur. Yakın çevre: Hazõrlõk aşamasõnda öğren- cilerin önemli bir bölümü “yakın çev- remde herkes sadece başarımla ilgile- niyor, ailem, akrabalarım, öğretmen- lerim sadece aldığım puanlarla ilgile- niyorlar. Bu durum beni çok rahatsız ediyor” şeklinde yakõnmaktadõrlar. İletişim kazaları: Sõnava hazõrlõk süre- cinde anne ve babalarõn en sõk yakõnma- larõndan biri “ne söylesek kabahat, ço- cuğumuzu gergin ve yorgun gördüğü- müz zaman kendini bu kadar hırpa- lama, dünyanın sonu değil, eğer ol- mazsa önümüzdeki yıl hazırlanma olanağını sana sunacağız dediğimizde çocuğumuz kendisinden umudu kesti- ğimiz konusunda bizi suçluyor. Sana güveniyoruz, başaracaksın biliyoruz dediğimizde ise benden ne kadar çok şey bekliyorsunuz, herkes benden bir şeyler bekliyor, bu kadar beklentiyi nasıl karşılayabilirim, of çok gerildim şeklinde sürekli yakınıyor. Nasıl dav- ranacağımızı bilemiyoruz” yakõnmasõ- dõr. Yani öğrenci ile anne babanõn bir- birlerini yanlõş anlama eğilimi bu dö- nemde artar. Aşırı duyarlılık (tepkisellik veya alõn- ganlõk): Bu dönemde kõz öğrencilerde alõnganlõk, kolay ağlama, odasõna ka- panma, içedönüklük; erkek öğrencilerde ise kolay öfkelenme, agresif davranõşla- ra sõk rastlanmaktadõr. “Borçluluk duygusu”, “seçenek- sizlik” ve “değer kaygõsõ” ile boğu- şan gençler hassas bir dönemden ge- çiyor. Anne-babalar sõnava girecek çocuklarõna “sana güveniyorum” de- memeli. Adaylar, bu ifadeyi “senden bekliyorum” şeklinde algõlõyorlar.  YGS’de en az bir puan türünde 140 ve üzeri puanõ olmayan adaylarõn, YGS puanlarõ ile bir yükseköğretim programõnõ ter- cih etme (Sõnavsõz Geçiş hakkõ olanlar hariç) ve LYS’ lere gir- me haklarõ bulunmamaktadõr. YGS’de 140,000 - 179,999 arasõ puan alan adaylar, sa- dece meslek yüksekokulu ön lisans programlarõ ile açõköğre- tim programlarõnõ tercih edebileceklerdir. Bu adaylarõn da LYS’ lere girme haklarõ bulunmamaktadõr. YGS puanlarõndan en az biri 180 ve daha fazla olan aday- lar LYS’ lere girme hakkõ kazanacaklardõr. YGS’de 180 ve üzeri puan alanlar, hem meslek yüksekokulu ön lisans programlarõ ile açõköğretim programlarõnõ hem de YGS puanõ ile öğrenci alan lisans programlarõnõ tercih ede- bileceklerdir. Özel yetenek sõnavõyla öğrenci alan programlara başvu- rabilmek için de en az bir puan türünden 140 puan gerekir. YAPILMASI GEREKENLER Ailelere önerilerOlağanüstü davranmayın: Sõnava hazõrlõk sü- resince veya sõnava kõsa bir süre kaldõğõnda evde- ki düzen ve genel hava “her zamanki gibi” olma- lõ. Örneğin sõnava bir hafta kala annenin çocuğu- na en sevdiği yemekleri yapmasõ bile olağanüstü davranma tanõmõna uymaktadõr. Sorumluluk ve özgüvenin önemi: Öğrenci- ye sõnava hazõrlanõyor diye hiç sorumluluk ver- memek de doğru değildir. Üstesinden gelemeye- ceği sorumluluklar vermek de özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Örneğin kendi odasõnõ toplamasõ, eve ait alõşveriş yapmak, sofra hazõrlama veya topla- mak doğal sorumluluklardõr. Sevgiyi şartlı sunmayın: Birçok öğrencimiz üniversiteye girememe durumunda anne ve baba- larõnõn kendilerine yönelik sevgi ve güvenlerini kaybedeceklerini düşünmektedirler. “Başarılı olursam beni daha çok severler” düşüncesine öğrencilerimizde rastlamaktayõz. Başarõlõ ya da başarõsõz her koşulda onlarõn yanõnda olabileceği- mizi onlara hissettirmeliyiz. Problemleri çözmeye değil anlamaya çalõşõn. Eleştirilmesi gereken du- rumlarda eleştirin, ancak yargõlayõcõ olmayõn. ‘Ya olmazsa?’ sorusunu yanıtlayın: “Bu yıl üniversite olmazsa” hangi alternatiflerin gündeme geleceği mutlaka önce- den belirlenmeli. Al- ternatifsizlik var olan olağan gerginlik ve kaygõyõ, aşõlmasõ güç bir boyuta getirebilir. Huzurlu ortam: Her ailede zaman zaman olağan sayõlabilecek tartõşma ve çekişmeler olmaktadõr. Olağan tartõşmalar sağlõklõ ile- tişimin de göstergesi- dir. Ancak tartõşmala- rõn huzuru bozacak dü- zeye gelmemesine özen gösterin. Yasaklamak yerine kısıtlamak: Çocu- ğunuzun tüm yaşamõnõ sadece ders çalõşma davra- nõşõyla doldurmasõnõ; sürekli ev-okul-dershane üç- geni içinde gidip gelmesini beklemeyin. Dersin dõşõnda her şeyi yasaklamak, başarõyõ getirmeye- cektir. Ders dõşõ etkinliklerin bir kõsmõnõ öğrenci kendi isteğiyle kõsõtlamalõdõr. Anlaşma yapın: Son yõllarda sõnava hazõrlõk sü- recinde cep telefonu ve özellikle bilgisayarõn bi- linçli kullanõlmamasõnõn sorun haline geldiğini görmekteyiz. Bu konuda aile bireylerinin yazõlõ bir anlaşma yapõp uyulacak kurallarõ belkide esprili bir dille maddeler halinde sõralamasõ ve imzalamasõ iyi bir yöntem olabilir. Güvenin ifadesi: Anne ve babalarõn “sana güve- niyorum” ifadesini öğrenciler genelde “senden bekliyorum” şeklinde algõladõklarõndan, bu ifa- deyi sõkça kullanmak olumlu bir etki yaratma- maktadõr. Hatta kaygõyõ arttõrabilmektedir. Eğer çocuğunuzun gerçekten çalõştõğõnõ gözleyebiliyor- sanõz “ne kadar emek harcadığını görüyorum, hiçbir emek karşılıksız kalmaz” demek daha et- kili olabilir. Üstün beklentiler oluşturmayın: Her çocuk anne ve babasõ için dünyanõn en güzel ve en zeki çocuğudur. Ancak her insanõn yeteneklerinin sõnõ- rõ ve ölçüsü vardõr. Öğrenciyi sõnõrlarõnõn üstünde zorlamak, ulaşamayacağõ hedefler konusunda õs- rarcõ olmak gerginlik, kaygõ, başarõsõzlõk, güven- sizlik ve mutsuzluk sonuçlarõnõ doğurur. Kaygõlarõ yansõtmayõn VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Basın Kartı Sahibi, Değerli Arkadaşımız ALP CAN 29 Mart 2010 Pazartesi günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Can’ın cenazesi 30 Mart 2010 Salı günü öğle vakti Zincirlikuyu Camisi’nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Alp Can’ı sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ T.C. ÜSKÜDAR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SATIŞ İLANI 2008/6939 E. Bir borçtan dolayõ ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satõlmasõna karar verilen Üsküdar İlçesi, Hace Hesna Hatun Mah. Cami Sokağõ üzerinde kâin tapunun 104 pafta, 521 ada, 6 parsel sayõlõ 300,04 m2 mik- tarlõ kat irtifaklõ arsa üzerinde kurulmuş 4 katlõ betonarme karkas blok apartmanda 14/40 arsa paylõ, 1. Bodrum kat 2 No’lu dairenin tamamõ açõk arttõrma sureti ile satõlacaktõr. GAYRİMENKULÜN İMAR DURUMU: Üsküdar Belediye Başkanlõğõ İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün, 09/06/2008 tarih ve 2890 sayõlõ cevabi yazõsõndan, Üsküdar ilçesi, Hace Hesna Hatun Mah. 104 paf- ta, 521 ada, 6 parsel sayõlõ yer 9/6/2006 T.T.Ii 1/1000 ölçekli Üsküdar Merkez Uygulama İmar Planõ’nda H=12,50 m. (4 kat) yükseklikli bitişik nizam konut alanõnda kalmakta olduğu bildirilmiştir. GAYRİMENKULÜN EVSAFI: Üsküdar İlçesi, Hace Hesna Hatun Mah. Cami Sokağõ üzerinde kâin tapunun 104 pafta, 521 ada, 6 parsel sayõlõ 300,04 m2 miktarlõ kat irtifaklõ arsa üzerinde kurulmuş 4 katlõ be- tonarme karkas blok apartmanda 14/40 arsa paylõ, 1. Bodrum kat 2 No’lu dairenin tamamõdõr. Ana bina bodrum+zemin+2 normal kattan ibaret tamamõ 4 katlõ bitişik nizamda betonarme karkas apartman olup, dõş cephesi mineral sõvalõ, üzeri ahşap oturtma, çatõ üstü kiremit ile kaplõdõr. Dairede giriş holü, koridor, mutfak, banyo, WC, salon ve 3 yatak odasõ mevcut olup, 100 m2 miktarlõdõr. Giriş holü ve koridor zeminleri seramik, duvarlarõ boyalõdõr. Mutfak zemini seramik, duvarlarõ fayans, üzeri mermer kaplõ mutfak tezgâhõ ve dolaplarõ vardõr. Banyo ile WC zeminleri seramik, duvarlarõ fayans ile kaplõ olup, banyoda duş tekne- si, klozet, lavabo, WC’de alaturka tuvalet taşõ ve lavabo vardõr. Salon ve odalarõn zeminleri marley, duvarlarõ boyalõdõr. Daire arka cephesinde bahçe kotunda olup oda önünde zemini seramik kaplõ, etrafõ demir parmaklõk ile muhafazalõ balkonu vardõr. Dairede elektrik, su ve doğalgaz ile çalõşan kat kaloriferi tesisatõ mevcut olup faaldir. GAYRİMENKULÜN KIYMETİ; Taşõnmazõn bulunduğu semt, mevkii ve rağbet derecesi, yoğun iskân ve mesken bölgesi olan Üsküdar İlçesi Hace Hesna Hatun Mah. Cami Sokağõ’nõn üzerinde olmasõ, ana trafik yoluna çarşõ-pazar ve alõşveriş merkezlerine olan mesafesi ve ulaşõm şekli, ana bina ve dairenin yapõmõnda kullanõlan malzemenin kalitesi ve işçiliği ile yõpranma miktarõ, deprem riski, parselin büyüklüğü ve imar durumu, dairenin büyüklüğü, bölüm ve kullanõm şekli ile arsa payõndan gelen miktarõ Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ rayici, yõllõk getirebileceği gelir, günün civarda emsal olacak alõm-satõm değerleri ve rağbeti ile kõymetine tesir edecek bilumum faktörler göz önünde tutularak; Üsküdar İlçesi, Hace Hesna Hatun Mah. Cami Sokağõ üzerinde kâin tapunun 104 pafta, 521 ada, 6 parsel sayõlõ, 300,04 m2 miktarlõ kat irtifaklõ arsa üzerinde kurulmuş 4 katlõ betonarme karkas apartmanda 1. bodrum katta 14/140 arsa paylõ 2 No’lu dairenin tamamõna bilirkişilerce 125,000,00-TL kõymet takdir edilmiştir. Satõş Şartlarõ: 1) Satõş 21/05/2010 gün ve saat: 15.00’ten 15.15’e kadar Üsküdar 2. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõ ile 31/05/2010 günü aynõ yer ve aynõ saatlerde ikinci art- tõrmaya çõkarõlacaktõr; Bu arttõrmada en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki; arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn topla- mõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2) Arttõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõy- metinin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermesi lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Resmi iha- le pulu, tapu harç ve masraflarõ ile K.D.V alõcõya aittir. Tellaliye resmi, birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle fa- iz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4) İhaleye katõ- lõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son nihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5) Şartname, ilan tarihinden itiba- ren herkesin görebilmesi için dairede açõk okunup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6) Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş v e münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, baş- ka bilgi almak isteyenlerin 2008/6939 Esas sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 25/3/2010 NOT; İşbu dosyada icra emri borçlu Sahra Yapõ Malz. /Yaşar Öztürk’e ilanen tebliğ edil- miş olup, gayrimenkul satõş ilanõ da tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İc.lf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 20597
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle