Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
31 MART 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
İmam Hep
Bildiğini Okur...
Yazının başlığını “Cemaat ne derse desin.
İmam bildiğini okur” olarak tamamlamak
gerekiyor. Zira, her zaman olduğu gibi, dün saat
11.00’de AKP Grup Başkanvekili Bekir
Bozdağ ve arkadaşları tarafından TBMM
Başkanlığı’na verilen “Anayasadaki değişiklik
teklifi” de sözüm ona birkaç danışma provası ile
vakit geçirildikten sonra, bu kez de “eski tas,
eski hamam” özdeyişine uygun olmaktan
vazgeçilmediğini belgeliyor!
O vazgeçilmeyişi gizlemek amacıyla ve hem
parlamento görüşmeleri için önerilerine daha
çok yandaş bulmak; özellikle referandum
olasılığını da gözden kaçırmamak için
hazırlanmış olan hapın milletçe yutulmasını
kolaylaştırmak için, anayasaların toplumsal
mutabakat ile hazırlanma ilkesine yüzde yüz
dikkat edildiği yolunda bir dizi açıklama
yapılmasına alışkın olduğumuzu
unutmayalım.Teklifin sahipleri ellerini
vicdanlarına koyarak kutsal saydıkları değerler
üstüne yemin ettikten sonra şu soruyu
yanıtlamalılar:
“Meclis Başkanlığı’na verilen 26 maddelik
değişiklik teklifi, bir iki küçük düzeltme
dışında gerçekten toplumsal mutabakat
testinden geçerek mi son şeklini
almıştır?”Yoksa, bir iki küçük düzeltme
yapmakla yetinilerek eski plakların çalınmasında
ısrar mı edilmiştir?
Deli saçması önerilerden geri adım
O, bir iki küçük düzeltmenin, ilk sırasında
“Cumhurbaşkanınca, yükseköğrenim
görmüş iki Türk vatandaşının da Anayasa
Mahkemesi üyeliğine seçilmesi” gibi
tamamen deli saçması bir eklemeden
vazgeçildiği anlaşılıyor.
Bozdağ ve arkadaşlarının, son şeklini verirken
teklif paketlerinden -her halde içleri kan
ağlayarak- çıkarmak zorunda kaldıkları bir başka
madde de, kısaca söyleyelim, Osman Can’a
Anayasa Mahkemesi’ndeki yargıçlar arasında
koltuk armağan edecek ekleme olmuştur.
Öylelikle yeni anayasamızda, yüksek
mahkemenin iki raportörünün de cumhurbaşkanı
tarafından seçilerek o mahkemenin yargıçları
arasında yer alması gibi bir özel imtiyaz
sağlamaktan vazgeçmek olmuştur!
Şimdi bu iki değişikliğin dün Meclis
Başkanlığı’na verilen yasa teklifinden dışlanmış
olmasını, gerçekten konsensüs duyarlığına
bağlayanlar, kendilerini aldatmış olurlar.
Zira, sadece BDP ve DSP değil, parlamentoda
temsil edilemeyen birden çok parti gibi, başta
özellikle TÜSİAD ve DİSK olmak üzere bir
düzine sivil toplum kuruluşumuz, yeni bir
anayasa kadar; seçim barajını yüzde ondan
aşağılara indirecek bir seçim kanunu ile siyasi
partilerde lider hegemonyasını dışlayan yeni bir
siyasal partiler yasasına duyulan gereksinmeyi,
kendilerini ziyaret eden AKP heyetine anlatmaya
çalıştılar.Ancak, sadece dün parlamento
başkanlığına verilen yasa teklifinde yer
almayışından değil, özellikle Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek’in açıklamalarından da
anlıyoruz ki, darbecilerin eseri de olmuş olsa
iktidar partisi de, tıpkı CHP ve MHP gibi, baraj
ve lider sultası konularında kutsal ittifak
yapmayı sürdürmektedirler! Cemil Bey, yüzde on
baraj olmaz ise ülkenin koalisyonlarla yönetilme
olasılığını bir tehlike gibi gördüğünü, “gerçek
tehlike Saadet Partisi korkusu mu?” endişesini
gizlemeyen açıklamalar yaparken, TÜSİAD
2004’te ara verilen resmi yayın organı “Görüş”ü
çok çarpıcı bir kapakla yeniden yayımlamış.
TÜSİAD’ın görüşü
“Anayasa değişse de siyaset
değişmeyecek” denilen o kapak tasarımında
Meclis Genel Kurulu’nda parti gruplarına ayrılmış
olan koltuklarda sadece Erdoğan’lar, Baykal’lar
ve Bahçeli’ler oturuyor. Öylelikle TÜSİAD,
“Asılları varken lider vekillerine ne gerek var”
demek mi istiyor?TÜSİAD Başkanı Ümit
Boyner’in “Anayasa reformunu da kapsayan
demokrasi paketinin beraberinde, belki de
öncesinde yapılması gereken seçim sistemi
ve siyasi partiler mevzuatında, çoğulcu
demokrasi anlayışına uygun bir reformun
gerçekleştirilmesi olmalı.. Türkiye, bir genel
seçimi daha yüzde 10 barajı ve sadece genel
merkezlerin iradesine bağlı bir aday belirleme
yöntemi ile geçirmemeli, seçim ve siyasi
partiler reformları ivedilikle gündeme
getirilmelidir. Bu düzenlemelerin 2011
seçimlerinin öncesinde yapılması, temsil
gücü yükselmiş yeni bir parlamentonun
bütüncül yeni bir anayasanın daha sağlıklı bir
zeminde yapılmasına da imkân tanıyacaktır..”
sözleri o Erdoğan’ların, Baykal’ların ve
Bahçeli’lerin fotomontajlarının kapattığı
milletvekillerine bir şeyler anlatmıyor mu?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Almanya Başbakanõ Merkel, işadamõ, sanatçõ ve öğrencilere uzun süreli vize sağlanabileceğini söyledi
Vizeye güvenlik koşuluEkonomi Servisi - Türk-Alman İş Fo-
rumu çerçevesinde düzenlenen yuvar-
lak masa toplantõlarõna katõlan Alman-
ya Başbakanõ Angela Merkel, “Özel-
likle işadamları, öğrenciler ve sanat-
çılar için uzun süreli vizelerin veril-
mesi tabii ki düşünülebilir. Hepimi-
zin menfaati bu yönde. Ayrıca mali-
ye bakanlarımızdan rica edip en geç
bir yıl içerisinde çifte vergilendirme
sorununu da çözeceğiz” dedi.
Merkel, Türkiye’deki son gününde dü-
zenlenen Türk-Alman Ekonomi Foru-
mu’na Başbakan Tayyip Erdoğan ile
birlikte katõldõ. Burada konuşan Merkel
ekonomik gelişmeler açõsõndan var olan
engelleri ortadan kaldõrmak gerektiğini
belirterek şunlarõ şöyledi: “Vize AB ile
Türkiye’nin müzakere süreci çerçe-
vesinde önemli bir konu. Türkiye’nin
dış sınırları itibarıyla güvenliği çok
daha iyi bir şekilde temin edebilme-
si gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin bir-
çok ülkeyle dış sınırı var. Burada göç-
menler, mülteciler yer alıyor. Türki-
ye tarafından da bu konuya ilişkin
ciddi çabalar sarf edildi. Öbür ta-
raftan tabii geri iade anlaşması çer-
çevesinde de bir düzenlemeye git-
memiz gerekiyor. Yani ekonomi o ka-
dar hızlı bir şekilde gelişiyor ki bun-
ları da çözmemiz gerek.”
Merkel, aynõ zamanda çifte vergi-
lendirme anlaşmasõnõn yenilenmesi ge-
rektiğine de dikkat çekerek bu uygula-
manõn bir yõla kadar kaldõrõlmasõnõ is-
tediklerini söyledi. Merkel şöyle devam
etti: “Başbakan Erdoğan ile birlikte
biz bu konuyu görüştük. Çok teknik
bir konu. Bir taraftan baktığımızda,
ama bu tabii ki olmadığı takdirde çok
sayıda dezavantajı da var. Maliye ba-
kanlarımızdan bu konudaki madde-
leri ele almalarını, müzakere etme-
lerini rica edeceğiz.”
İki ülkenin enerjide önemli işbirlik-
lerine imza atabileceğini anlatan Angela
Merkel, Türkiye ile enerji konusunda çe-
şitli işbirlikleri yapabileceklerini de
şöyle anlattõ: “Nabucco, Türkiye’nin
yararına bir proje. Batı Avrupa’ya
bağlayan bir proje. Burada yaptığı-
mız temaslar dahilinde savunma sek-
törü temsilcileri ile de görüştük. Bir-
çok alanda iç içe açılıyoruz. KO-
Bİ’lerin de Almanya ile etkin bir bi-
çimde çalışmak istediğini duydum. Bu
şirketlerle işbirlikleri artabilir.”
Başbakan Tayyip Erdoğan da top-
lantõda Nabucco projesini gündeme ge-
tirerek Avrupa ülkelerinin hâlâ gerekli
parayõ hazõrlayamadõğõnõ söyledi. Er-
doğan “Para gelecekse Nabucco ile il-
gili her şeyi yapmaya hazırız” diyerek
şunlarõ kaydetti: “Tedarikçi ülkeler
acaba hangi yıl itibarıyla söz veriyor?
Burası çok önemli. Yatırımlar nok-
tasında da diyorum ki biz onların te-
darik etmeye başladığı zamanı mı
bekleyeceğiz, yoksa hemen transitle il-
gili olarak isale hatlarını döşemeye mi
başlayacağız? Şu anda hâlâ karar or-
taya konmuyor. AB’den aldığımız
bu noktadaki haberler bana göre
pek sağlıklı değil. Eğer para gelecekse
biz Türkiye olarak her şeye hazırız.”
Bu konuda daha fazla beklenmeden
adõmlarõn atõlmasõ gerektiğini söyle-
yen Erdoğan, iş forumunun katõlõm-
cõlarõ arasõnda yer alan Nabucco’nun
Alman ortağõ RWE’nin Üst Yöneticisi
(CEO) Jürgen Grossmann’a da hi-
tap ederek şu anda enerji komiserinin
de bir Alman olduğunu, kendisini de
enerji komiseriyle birlikte görüşme-
ye beklediğini ifade etti.
Asıl hedef Alman gemileri
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Almanya Başbakanõ
Angela Merkel’in Ankara ziyareti sõ-
rasõnda, “Türkiye, havaalanlarını ve
limanlarını Kıbrıs Rum kesimine
açmalı” õsrarõnõn arkasõnda, Rum
bandõralõ Alman gemileri çõktõ. Hükü-
metin; dünyanõn yedinci, Akdeniz’in
ise en büyük deniz ticaret filosuna sa-
hip olan Rum yönetimine limanlarõnõ
açmasõ ile birlikte Türkiye’nin deniz
taşõmacõlõğõnda Yunanistan ve Al-
manya öne çõkacak. Çünkü, Rum de-
niz ticaret filosu içinde armatörü Al-
man olan tam 216 gemi bulunuyor.
Merkel’in Türkiye’nin AB’ye katõ-
lõm sürecine ilişkin “Benim açımdan
en önemli husus, Ankara Protoko-
lü’nün uygulanması, çünkü burada
Kıbrıs sorunu halledilmedi” yönün-
deki sözleri, Berlin yönetiminin siya-
sal tavrõnõn yanõ sõra Almanya’nõn
Akdeniz’deki ekonomik çõkarlarõnõ da
gündeme getirdi. Türkiye’nin “deniz
taşımacılığı pastası” yaklaşõk 2.5
milyar dolar olarak hesaplanõyor. Ba-
kû - Tiflis - Ceyhan’dan gelen petro-
lün buna eklenmesi durumunda söz
konusu rakamõn 3.5-4 milyar dolara
çõkacağõ tahmin ediliyor. GKRY ban-
dõrasõ altõnda 94 adet, toplam 5 mil-
yon 493 bin DWT tanker bulunuyor.
Türkiye’nin limanlarõnõ açmasõ ile
birlikte Rum bayraklõ Yunan ve Al-
man tankerleri, BTC’den yõlda 50
milyon tonun üzerinde akacak petro-
lün taşõmacõlõğõndan gelecek rantõ ala-
cak. “Danish Shipowners Associati-
on” tarafõndan hazõrlanan rapora gö-
re, 1 Güney Kõbrõs Rum Yönetimi
bayrağõ taşõyan 19 bin 328 grostonluk
bin GT üzerindeki 898 gemisi bulu-
nuyor. Rum bandõrasõ altõndaki gemi-
lerin asõl sahiplerine bakõldõğõ zaman
ise Yunanistan’õn 340 gemiyle ilk sõ-
rada olduğu, ikinci sõrada ise 216 ge-
miyle Almanya’nõn geldiği görülüyor.
Baydemir’e
suikast iddiası
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
BDP’li Diyarbakõr Bü-
yükşehir Belediye Başka-
nõ Osman Baydemir’e
suikast hazõrlõğõ yaptõğõnõ
belirten 19 yaşõndaki
E.K.Ş. polise teslim ol-
du. Psikolojik rahatsõzlõğõ
olduğunu söyleyen zanlõ,
ifadesi alõndõktan sonra
serbest bõrakõldõ.
E.K.Ş’nin internette ta-
nõştõğõnõ iddia ettiği bazõ
kişilerle Baydemir’e sui-
kast planladõğõ, 19
Mart’ta Ankara’dan Di-
yarbakõr’a giderek bu ki-
şileri beklemeye başladõ-
ğõ ancak bu kişiler gel-
meyince teslim olduğunu
söylediği öne sürüldü.
Taş atan
çocuklara hapis
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Şõrnak’ta gerçekleştiri-
len izinsiz gösterilere
katõldõklarõ ve polise taş
attõklarõ gerekçesiyle
yargõlanan ve yaşlarõ 15-
18 arasõ değişen 6 ço-
cuk, 13 yõl 6’şar ay hap-
se mahkûm edildi. Mah-
keme heyeti, sanõklarõn
yaş ve yargõlama esna-
sõndaki durumlarõnõ göz
önünde bulundurarak,
cezayõ 7 yõl 5’er ay hap-
se çevirdi.
3 asker
mahkemede
İstanbul Haber Ser-
visi - “Sahte çürük rapo-
ru” soruşturmasõ kapsa-
mõnda Albay N.U, Bin-
başõ O.Ç. ve Binbaşõ
O.Y. dün ifade verdi.
Yaklaşõk 11 saat süren
ifade işleminin ardõndan
N.U, O.Ç. ve O.Y. “ör-
güte yardõm” ve “delilleri
karartma” suçlarõndan tu-
tuklanmalarõ istemiyle
Mahkemeye sevk edildi.
Genelkurmay Başkanlõğõ
Adli Müşaviri Hõfzõ Çu-
buklu’nun sorgulandõğõ
iddiasõ yalanlandõ.
Levent Ersöz
depresyonda
İstanbul Haber Ser-
visi - İstanbul Üniversite-
si İstanbul Tõp Fakültesi
Hastanesi’nde bir süredir
tedavi gören “İkinci Er-
genekon” davasõ sanõğõ
Levent Ersöz, Bakõrköy
Ruh ve Sinir Hastalõklarõ
Hastanesi’ne gönderildi.
Ersöz’e “Majör depres-
yon” teşhisi konuldu
Kanal 7’den
açıklama
Haber Merkezi - Ka-
nal 7, 27 Mart 2010’da
gazetemizde “O Gemi
Bulundu” başlõğõyla ya-
yõmlanan haberle ilgili
açõklama gönderdi. Açõk-
lamada, “Baltic Kristina
isimli gemi Euro 7 şirketi
tarafõndan Letonya Dev-
leti’nden Şubat 2007’de
ihaleyle satõn alõnmõştõr.
Gemi tamamen Vakõf-
bank Frankfurt Şube-
si’nden alõnan kredilerle
finanse edilmiştir. Türki-
ye’de bakõm ve onarõmõ
yapõlõp, üç ay işletildik-
ten sonra 19.11.2007 tari-
hinde Yunanlõ bir firma-
ya satõlmõştõr. O günden
beri gemiyle ilgimiz
yoktur” denildi.
İstanbul Haber Servisi - “Sahte çürük rapo-
ru” soruşturmasõ kapsamõnda daha önce tu-
tuklanan hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok,
“Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda da
tutuklanmasõ istemiyle mahkemeye sevk edil-
di. Tutuklu bulunduğu cezaevinden dün sabah
saatlerinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne
getirilen Üçok, Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya
Öz’ün odasõna alõndõ. Yaklaşõk 11 saat boyun-
ca Savcõ Öz’e ifade veren hâkim Albay Üçok,
tutuklanmasõ istemiyle İstanbul Nöbetçi 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Üçok,
“Sahte çürük raporu” soruşturmasõ kapsa-
mõnda 26 Eylül 2009’da tutuklanmõştõ.
Hâkim Albay Üçok
için tutuklama istemiAlmanya Başbakanõ Merkel’in ‘limanlarõ Rum gemilerine açõn’ õsrarõnõn altõnda, dünyanõn en güçlü
deniz ticaret filolarõndan olan Rum filosu içinde büyük bir paya sahip bulunan Alman gemileri yatõyor
Almanya Başbakanı Merkel, İstanbul temasları çerçevesinde
Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camisi’ni gezdi. Ayasofya
Müzesi ve Sultanahmet Camisi’ne hayran kalan Merkel, yetkililerden iki yapı hakkında da ayrıntılı bilgiler aldı.
Merkel, daha sonra Beyoğlu’ndaki Özel Alman Lisesi’ne geldi. Alman Protestan Kilisesi’ni de ziyaret eden Merkel,
basına kapalı olarak Goethe Enstitüsü dil öğretmenleriyle bir süre görüştü. Merkel, Türkiye’deki Türk-Alman Eko-
nomi Forumu’na Başbakan Tayyip Erdoğan ile birlikte katıldı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR / VEDAT ARIK)
Sultanahmet’e hayran kaldõ
ERGENEKON SORUŞTURMASI
BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN LARA’YA MEKTUP
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya
Başbakanı Angela Merkel’le kendisine “Beyaz Barış Güvercini” biblosu
ve barış mesajı gönderen Lara’ya yolladığı mektupta, “Biz, dünyanın ne-
resinde olursa olsun, çocuklar asla ve asla ağlamasın, gözyaşı dökmesin,
üzülmesin istiyoruz” dedi. Erdoğan, mektubunda “9 yaşındaki Lara’nın
beyaz güvercini, değerli dostum Şansölye Merkel’in aracılığıyla ülkeleri,
dağları, nehirleri ve denizleri aşarak bana ulaştı. Güvercinin getirdiği
mesajda da belirtildiği gibi, ona birkaç gün bakacak, ardından da barış
güvercinini İstanbul’daki öğrencilere teslim edeceğim” ifadesini kullandı.
FRANZ KOLLER
Yatırım
sinyali
MURAT GÜLDEREN
Alman Türk Ticaret ve
Sanayi Odasõ Başkanõ
Franz Koller, forum öncesi
Almanya Başbakanõ Angela
Merkel ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn basõna
kapalõ olarak gerçekleştirdi-
ği toplantõya pek çok Türk
işadamõyla birlikte Alman-
ya’dan Deutsche Telekom,
Almanya’nõn en büyük tren
yolu şirketi Deutsche Bun-
desbahn ve enerji şirketi
RWE’nin temsilcilerinin de
katõldõğõnõ kaydetti.
Kõsa vadede bu şirketle-
rin Türkiye’de inşaat, enerji
ve ulaşõm altyapõ hizmetleri
için ciddi yatõrõmlara imza
atabileceğini söyleyen Kol-
ler, bu şirketlerin gerek
Türkiye’de gerekse Türkiye
ile birlikte üçüncü dünya
ülkelerinde fõrsat kolladõk-
larõnõ belirtti. Koller, vize
konusu için de tarihi bir sü-
rece girildiğini ifade ederek
şunlarõ söyledi: “Her iki
ülkenin temsilcileri ve
konsolosluklar 6 aydır vi-
ze süreçlerini hızlandır-
manın yolları üzerinde
çalışıyordu. Şimdi liderle-
rin de hızlandırma kara-
rının ardından vize konu-
sunda olumlu gelişmelerin
çok yakında olacağını dü-
şünüyorum.”
Türk iş dünyasõnõn da bü-
yük ilgi gösterdiği toplantõ-
nõn basõna kapalõ olan bölü-
müne Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Başkanõ
Rifat Hisarcıkloğlu, Türk
Sanayicileri ve İşadamlarõ
Derneği Başkanõ Ümit
Boyner, Dõş Ekonomik
İlişkiler Kurulu İcra Kurulu
Başkanõ Rona Yırcalı, Do-
ğuş Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Ferit Şahenk,
Çalõk Holding Yönetim
Kurulu Başkanõ Ahmet
Çalık da katõldõ.
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya Başba-
kanõ Angela Merkel’in Türkiye zi-
yaretinden Alman kamuoyuna iki
mesaj çõktõ. Haberlerde Alman-
ya’daki Türk okullarõ işinin “bir bi-
çimde tatlıya bağlandığına” dikkat
çekildi. Merkel’in, AB’nin Türkiye
ile “ucu açık müzakarelerin” süre-
ceği yolundaki mesajõ muhafazakâr
ve “Türk alerjisi yaygın” Alman
kamuoyunda olumlu karşõlandõ.
Merkel’in Almanya’da Alman sis-
temiyle uyumlu Türk okullarõ için
zorluk çõkarõlmayacağõnõ belirtmesi,
ülkedeki cemaat okullarõnõn önünün
açõk olduğu yorumlarõna da yol açtõ.
Halen öğrenim yapõlan, bazõlarõ yatõ-
lõ olan çok sayõdaki Türk okulunda,
Fethullah Gülen cemaatiyle orga-
nik bağlarõ olmadõğõnõ ileri süren yö-
netimler, bundan böyle daha rahat
hareket edebilecekler. Gelişmeler,
özellikle Türkiye kökenli laik eği-
timciler tarafõndan endişeyle karşõ-
landõ. Bu okullarõn 5 yõl eğitim ver-
dikten sonra giderlerinin yüzde
90’õna yakõn bir bölümünü Alman
devletinden alabildiğine dikkat çeki-
liyor. Merkel’in, AB’nin Türkiye ile
“ucu açık müzakarelerin” süreceği
yolundaki mesajõ ise “Türk alerjisi
yaygın” Alman kamuoyunda olum-
lu karşõlandõ. Merkel’in Kõbrõs başta
olmak üzere ilişkilerde bir dizi soru-
nun bulunduğuna dikkat çekmesi de
eyaletler düzeyinde kendi partisi
CDU’ya bağlõ başbakanlarõn bazõ
soru işaretlerine rağmen destek gör-
dü. CDU’nun önde gelen isimlerin-
den Ruprecht Polenz, “AB üyesi
bir Türkiye’den yana” görüşlerini
savunarak parti yönetiminin Türkiye
konusunda tek bir görüş taşõmadõğõ-
nõ örneklemiş oldu. Baden-Württem-
berg Başbakanõ Stefan Mappus,
Saksonya Başbakanõ Stanislaw Til-
lich ve Saksonya Anhalt Başbakanõ
Wolfgang Böhmer ise “AB ile
Türkiye arasındaki sıkı işbirliği ve
çok yakın ilişkiye evet, ama bunun
için tam üyelik şart değil” derken
hükümet ortağõ CSU, Merkel’in im-
tiyazlõ ortaklõ çağrõsõna sahip çõkma-
yõ sürdürdü. Sürecin, “Merkel, par-
tisinin ve halkın Türkiye’ye kuş-
kuyla yaklaşan anlayışına prim
vermek zorunda” görüşünü savu-
nan çevrelere hak verdiği gözlendi.
‘Türk okulları işi çözüldü’
Almanya Başbakanı Angela Merkel, İstan-
bul’daki temasları kapsamında Özel Alman
Lisesi’nde öğrenci, öğretmen ve mezunlarla
bir araya geldi. Merkel 12. sınıf öğrencisi
Ekin İlseven ve Svetoslava Vasileva’ya da ne-
den bu okulu tercih ettikleri ve ileride ne
okumak istedikleri gibi çeşitli sorular yönelt-
ti. Merkel’in Türkiye’de üniversiteye girme-
nin zor olup olmadığını sorması üzerine de
salonda bulunan bir öğrenci, üniversiteye gi-
riş sınavının Türkiye’deki en büyük sorun-
lardan biri olduğunu söyledi.
ÖĞRENCİLERLE SOHBET