Katalog

28 ARALIK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, yönetimde yeniliğin ardından il teşkilatları için de yeni uygulamalar hazırlıyor POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 Örgütlere çekidüzen ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Parti yönetimini yeniden yapılandıran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, il örgütlerinin genel merkezle iletişimini güçlendirmek için harekete geçti. Buna göre, genel merkez, telekonferans sistemi ve internet aracılığıyla 81 il örgütüyle her an bağlantıda olacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Bu sistemle Kılıçdaroğlu, ansızın Çorum’da Şırnak’ta olabilir” dedi. CHP MYK, dün Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu, polisin cop kullanarak müdahale ettiği DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’yi aradı. MYK toplantısının ardından açıklama yapan CHP Genel Sekreteri ve Sözcüsü Bihlun Tamaylıgil, olaya tepki göstererek, Haydi İzmir’i Konuşalım AKP’li Hüseyin Çelik, bir uygarlığın rüzgârını hissetti mi İzmir’e gittiğinde? Binlerce yıllık Teos antik kentini gezdi mi? Gümüldür’de narenciye bahçelerinde ürün toplayan Kürt kökenli işçilerle konuşup, “Sizi İzmir’de rahatsız eden, horlayan, aşağılayan, Kürtçe konuştuğunuz için üzerinize saldıran kimse oldu mu” diye sordu mu? Bir avuç İzmirlinin BDP konvoyunu protesto etmelerini, evlerinin balkonlarına Atatürk’ün kalpaklı resmiyle birlikte yazkış Türk bayrağı asmalarını kimi sözde aydınlar, gazeteciler nasıl değerlendirmişti: “Faşist İzmir!” Hüseyin Çelik İzmir’i nasıl görmüştü: “Pırıl pırıl, nur topu gibi bir çocuk ama ağzı burnu kir pas içinde...” İzmirli ve Egeli yaşamı sever... İzmirli umutları, sevgiyi, kardeşliği, kışları ve yazları bölüşmeyi sever. Denizin gök gürültüsü içinde yaşama sımsıkı sarılır... İzmirli Kordonboyu’nda, Karşıyaka’da, Bayraklı’da, Göztepe’de, Bornova’da, Narlıdere’de kendi aydınlığını hayatın sayfalarına yansıtır. İzmirli aşkın ve umudun simgesidir! Kimse insanların etnik kimliğine, inancına bakmaz; ona göre davranmaz! Ezilenlerin direncini yüreğinde taşır İzmirli ve Egeli... Ne sümüklü çocuğa ne de eli yüzü kirli çocuğa benzer İzmirli... Beyni pırıl pırıldır tüm bu coğrafyada yaşayan insanlar gibi... Sevecendir, sevgi doludur yüreği. Şöyle Behramkale’den yola çıkıp, aşağılara inin. Kaz Dağları eteklerinde mola verin, zeytin ağaçlarının altında binlerce yıllık tarihe ve kültüre göz atın. Ören’de, Ayvalık’ta, Dikili’de, Foça’da imbatın estiği saatlerde o uyumlu sessizliği renklerin içinde görün, mavinin, sarının, lacivertin, yeşilin içinde soluk alıp verin. Çevre eylemlerinin başladığı ilk kenttir İzmir... Belkahve’de çayınızı yudumlarken, Kurtuluş Savaşımızın destanını isterseniz Nâzım Hikmet’in dizelerinde okuyun. Yumun gözlerinizi, Gediz Ovası’na inin... Manisa’da, Aydın’da, Uşak’ta, Denizli’de, Balıkesir’de 12 Eylül’de yapılan halkoylamasında “hayır”ların “evet”leri neden geçtiğini bir düşünün. AKP kaleleri teker teker düşüyor Ege’de... Merkez sağcısı, solcusu, liberali Atatürk’ün Aydınlanma Devrimi’ne sımsıkı sarılıyor... Gardırop Atatürkçülerini elinin tersiyle itiyor... AKP’liler bunun sancısını yaşıyor, sağ seçmen tabanının partilerinden kaçtığını görüyor... Dertleri bu! Denizli’de yüz bin kadın tekstil işçisi işsiz... Gediz ve Söke ovalarında üreticiler perişan! AKP iktidarı, İzmir’e sekiz yıldır yatırım yapmıyor. Bugün İzmir en az iç göç alan kentlerimizden biri haline geldi. İzmir’in ve Ege’nin kızları, delikanlıları Sappho’nun 2 bin 500 yıl öncesi dizelerinden çıkıp gelmişlerdir yaşadıkları topraklara. Acaba bunu bilir mi AKP’li Çelik? Bilir mi Bafa Gölü’nü, o morlar içinde sabahın şafağında uyanan Beşparmak Dağları’nı ve Serçin köyünü? Gecenin soluk alıp verdiği saatlerde çiçekler gibi açılmış dudaklarda söylenen şarkıları, aşkı, hüznü, barışı, özgürlüğü, kardeşliği? İzmirli, Egeli bilir... Bir ateşin belirsiz aydınlığında, gecenin ilerlemiş saatlerinde gökteki iri yıldızların gülümseyişini... Yaratma gücü tükenmiş, hayal kurmayan insanların karanlık dehlizlerde dolaştığını. Yurtseverliğin resmidir İzmir ve Ege... Oralarda yaşayanlar etnik ve dinsel kimlikleri ne olursa olsun kil rengi kasırgaları sevmez... Bir güvercin sürüsü gibi mavi yaprak örgüsünde süzülen, sabahtan akşama dek gözüne uyku girmeyen, Alsancak Garı’nda kendi türküsünü söyleyen insanların yaşadığı kenttir İzmir. Laik demokratik Cumhuriyet’e bağlı, Aydınlanmanın ateşiyle dalgalanan, emperyalizme karşı direnen, bedelini şehit düşerek ödeyen Hasan Tahsin unutulmaz o kentte. İzmir gecenin içinde bir yol gibidir. Yobazlara, din pazarlamacılarına, ırkçılara geçit vermez Ege’nin çocukları... Hayalleri vardır onların, aşkları, tutkuları, şarkıları, şiirleri. Gecelerin kızılından, gündüzlerin mavisine dönüşen sabahları... Şimdi anladınız mı İzmir’i ve Ege’yi, o yörede yaşayan insanları... ‘Malzemeleri çok ama hamarat değiller’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, MYK toplantısı öncesinde İstanbul’dan kendisini ziyarete gelen bir grup partiliyle görüştü. CHP’ye yönelik “Kaynağı nereden bulacaksınız?” eleştirileri yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Hep şu eleştiri gelirdi, bu CHP hiç öneri getirmiyor, hep eleştiriyor. Bu sefer öneri getirdik “Hak arayan, demokrasi arayan, mücadele eden bir bilince coplarla cevap veren iktidarı kınıyoruz” diye konuştu. kurultayda. Şimdi ne diyorlar? Efendim ‘bunları nasıl yapacaksınız, kaynağınız var mı?’ Hiç meraklanmayın, biz o kaynağı çok iyi biliriz. Eğer hamarat bir kadın varsa az malzemeyle olağanüstü güzel yemekler yapar. Bunların elinde malzeme çok, hamarat değiller, yaptıklarını da berbat ediyorlar” dedi. dır” diye konuştu. Genel Başkan Yardımcısı Tekin, örgüt yapısına yeni bir anlayış getirileceğini vurgulayarak, “Her ile her an gitmek mümkün değil ama 81 ile internet aracılığı ve telekonferans yöntemiyle ulaşacağız” dedi. Kılıçdaroğlu ile 9 Ocak’ta Kuşa ‘Başbakan’ın dar bakışı’ Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu için kullandığı “Adın Hıdır mı? Ke mal mi?” ifadelerine de değinen Tamaylıgil, “Başbakan’ın dar bakışı. Her ismin taşıdığı değer vardır” dedi. Erdoğan’ın “Türkçülüğe de Kürtçülüğe de karşıyız” açıklamalarına ilişkin de Tamaylıgil, “Herkesin etnik kimliği şerefidir. Sosyal demokrasi gerçeği insan dası’nda 160 Roman derneğinin toplantısına katılacaklarını belirten Tekin, yılbaşı sonrası tüm teşkilatın seçim çalışmalarına hızla başlayacağını söyledi. İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Sezgin Tanrıkulu, ağırlıklı olarak çalışmalarını Diyarbakır’da sürdüreceğini belirttti. Kürt sorunuyla kendisinin mi ilgileneceğinin sorulması üzerine Tanrıkulu, “Kürt sorunu insan hakları ve demokrasi sorunudur. Bizim çalışma kapsamına da girer” dedi. Diyarbakır Mengü’de Edinilen bilgiye göre Şahin Mengü ve Oğuz Oyan Diyarbakır’dan, Tanrıkulu Denizli’den, Tekin İzmir, Ankara ve İstanbul’dan sorumlu olacak. KARAYILAN’DAN AÇIKLAMA Kandil de Gülen’e yumuşadı PKK yöneticilerinden Murat Karayılan, Öcalan’ın Gülen mesajlarını önemsediklerini belirterek, “Kürt gençlerinin ve değişik grupların zaman zaman bu tür çevrelere dönük yaklaşımlarının zorlayıcı olmaması gerektiğini belirtmek istiyorum” dedi. Yurt Haberleri Servisi Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Fethullah Gülen cemaatine zeytin dalı uzatmasının ardından, örgütün Kandil Dağı’ndaki yöneticilerinden Murat Karayılan da cemaatin Kürt sorununun çözümünde olumlu rol oynayabileceğini belirterek Gülen cemaatine karşı zorlayıcı tutumlara girilmemesini istedi. Örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Karayılan, Öcalan’ın Gülen cemaatine yönelik mesajlarını önemsediklerini vurguladı. Kimseye “birlikte harekete geçelim, birlik olalım” anlamına gelecek çağrılarda bulunmadıklarını ifade eden Karayılan, Gülen cemaatinin Kürt sorununa yönelik politikalarının yanlış olduğunu söyledi. Karayılan, “Cemaatin bu yetersiz, sonuç vermeyen, yanlış politikasını görmesini, hem de soruna daha doğru politikalarla yaklaşarak, çözümleyici bir rol oynayabileceğini belirtmek istiyoruz” diye konuştu. Cemaatin dinamik ve aktif bir gücü olduğunun altını çizen Murat Karayılan, “Kürt sorununda barışı istemek, halklar arası dostluk ve kardeşliği geliştirmek İslam dininin de öngördüğü bir şeydir. Dolayısıyla hem dini ve insani açıdan yaklaşırsak bu sorunun çözümüne herkesin katkı yapması gerekiyor” dedi. Karayılan, örgütün genç tabanına da şu talimatı verdi: “Bize yakın gençlik hareketlerinin veya daha farklı yurtsever çevrelerin ise önderliğimizin vermiş olduğu mesaj çerçevesinde yaklaşarak, bu cemaatin çevrelerine dönük olumlu bir tutum geliştirmelerinin iyi olacağını düşünüyoruz. Kürt gençlerinin ve değişik grupların zaman zaman bu tür çevrelere dönük yaklaşımlarının zorlayıcı olmaması gerektiğini, en azından karşı tarafa bu konuda şans vermek gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Bu konuda ilgili Kürt kurumlarının da şunu bilmesi gerekiyor; ortada herhangi bir şey yok, fakat biz kendimiz doğru gördüğümüz politikaları uygulamak durumundayız. Önderliğimizin ilettiği mesajlar çerçevesinde süreci ele aldığımızda daha doğru ve yapıcı bir yaklaşımın geliştirilmesi gerektiğini, özellikle bu aşamada önemli buluyoruz.” Esenyurt Halil Akkanat Lisesi öğrencileri, Erdal Eren’i anmak için okul çıkışında etkinlik düzenlemek istedikleri için haklarında soruşturma açılmasını protesto etti. Referandum bitti, Erdal’ı anmak yeniden suç oldu İstanbul Haber Servisi 12 Eylül yönetimi tarafından yaşı büyütülerek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’i ölüm yıldönümünde anmak isteyen Esenyurt Halil Akkanat Lisesi’nden bir grup öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Esenyurt Halil Akkanat Lisesi öğrencileri Erdal Eren’i anmak için okul çıkışı bir anma etkinliği düzenledi. Okulun karşısında bir araya gelerek pankart açan ve Erdal Eren’in idamından önce ailesine yazdığı son mektubu okuyan öğrencilere, okul idaresinin soruşturma açtığı ve öğrencilerin fişlendiği belirtildi. Anma etkinliğinin ardından disiplin kuruluna gönderildiklerini ifade eden öğrenciler, geçen hafta okul çıkışında bir basın açıklaması yaptılar. Öğrencilerden Taylan Özgür, yanlış bir şey yapmadıklarını vurgulayarak “Başbakan Meclis’te Erdal Eren’in ismini kullanarak ağladı, ancak biz öğrenciler Erdal’ı anarken neden sorun oluyor” dedi. Anma sonrasında okul müdürünün tepkisiyle karşılaştıklarını ifade eden Özgür, “Okul müdürü sivil polisle yanımıza geldi. Kimlik bilgilerimiz polise teslim edildi. Fotoğrafımızı polis çekti” diye konuştu. Okul müdürünün, “Bu ülkede sorunlara karşı mücadele etmek size mi kaldı” diyerek kendilerine tepki gösterdiğini öne süren Özgür, olayla ilgisi olmayan öğrenciler hakkında da soruşturma başlatıldığını kaydetti. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 CEMEVİNE SALDIRIYA TEPKİ: Başakşehir’de Alevi Kürt çatışması amaçlanıyor İstanbul Haber Servisi Başakşe çekleştirenlerin amacı bir Kürt hir Karacaören Köyü Velibaba Cem ve ve Alevi çatışmasıysa buna izin verKültürevi Sözcüsü Bektaş Ulusan, meyeceğiz.” Açıklama sırasında cemevi önündeki cemevine yönelik gerçekleştirilen saldırıları kimin yaptığının belli olmadı yurttaşlar, “Cemevine uzanan eller ğını, söz konusu olayların Türk bay kırılsın”, “Türkiye laiktir, laik karağının indirilmek istenmesi sonucu ya lacak”, “Fethullah’ın itleri, yıldıraşanmadığını belirterek “Şahintepe maz bizleri” sloganları attılar. AçıkMahallesi Kürt ve Alevi nüfusunun lamanın ardından grup İstiklal Marşı kardeşçe birlikte yaşadığı bir ma okuyarak dağıldı. Cemevini ziyaret eden CHP İstanhalledir. Eğer bu provokasyonu gerçekleştirenlerin amacı bir Kürt bul Milletvekili Mehmet Sevigen ise Alevi çatışması ise bizler buna asla bölgede AleviSünni, TürkKürt, mezhepsel bir kavga olmadığını belirterek izin vermeyeceğiz” dedi. birlik ve beraberlik Başakşehir’de önçağrısı yaptı. Seviceki akşam yüzleri gen, “Yıllardır et poşu ile sarılı olan, ve tırnak gibi olan yaklaşık 100 kişilik emevine yönelik insanlar, 50 tane grubun Karacaören saldırının Türk bayrağı provokatörün yapCemevi’ne yönelik gerçekleştirdiği salnedeniyle yaşanmadığını tığı uygulamalar karşısında sağdudırı sonrasında bölbelirten cemevi sözcüsü yularını koruyagede geniş güvenlik Ulusan, “Bu rak, buradaki büönlemlerinin alındığı provokasyonu yük kargaşayı öndikkat çekti. Olay gerçekleştirenlerin lemişlerdir. Biz bu sonrası çok sayıda amacı bir Kürt ve Alevi filmi daha önce Alevi kurumu ile gördük. Ben Gazi yurttaşlar cemevini çatışmasıysa buna izin Mahallesi’nde yaziyaret etti. vermeyeceğiz” dedi. şıyorum. Gazi MaCemevi önünde hallesi’nde biz buaçıklama yapan Beknu yaşadık, bu acıtaş Ulusan, yaşanan olayın vahim ve düşündürücü oldu ları gördük. Oradaki bir anlık öfğunu belirterek, “Bizler kim tarafın kenin nelere mal olduğunu yaşayadan ve ne amaçla yapıldığını bil rak gördük” dedi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Dermediğimiz bu saldırıya bir anlam verememekteyiz. Burada kırılan cam neği Başkanı Ali Kenanoğlu da sallar değil yüreğimizdir. Temennimiz dırının bölgede AleviKürt çatışmaodur ki yüreğimizi yakan bu olayın sı yaratmak isteyen güçler tarafından münferit saldırıdan öteye gitme yapılan ‘organize’ bir iş olduğunu ifade etti. Kenanoğlu, söz edildiği gimesidir” dedi. Ulusan, cemevinin 20 yıldır oldu bi bir “bayrak” meselesinin ortada ğunu ve bugüne dek böyle bir olay olmadığını, ne olaydan önce, ne de yaşanmadığını belirterek, şöyle de olaydan sonra cemevi önünde bir bayvam etti: “Bu provokasyonu ger rak bulunmadığını söyledi. ‘Erdoğan tehdit ediyor’ Başbakan’ın ‘bölücülüğü derinleştirdiğini’ söyleyen Demirtaş, ‘Bu değişimi durduramaz’ dedi. BDP lideri, Erdoğan’ın ‘Allah’a şirk koştuğunu’ da savundu DİYARBAKIR/ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın BDP’ye yönelik sözlerine “İlla bize bedel ödetecekse kellemizi kesse bile gövdemiz dimdik ayakta duracaktır” diye yanıt verdi. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak da Başbakan’ın hükümdar gibi davrandığını söyledi. Diyarbakır’da partisinin siyaset okulunu ziyaret eden Demirtaş, 2011 yılı bütçe görüşmelerinin kapanış konuşmasında BDP ve DTK’ye yönelik sözleri nedeniyle Erdoğan’a Diyarbakır’dan sert bir yanıt verdi. Demirtaş, Başbakan’ın “Tek bayrak, tek millet, tek vatan” sözlerini “Biz kardeşliği, Başbakan bölücülüğü derinleştirmektedir” diye değerlendirdi. Demirtaş, “iki dilli yaşam” ve “demokratik özerklik” konularıyla ilgili Erdoğan’ın “çirkin tezgâh” yakıştırmasına da “Tehdit ve hakaretle bu değişimi durduramaz” karşılığını verdi. Erdoğan’ın “Allah’a şirk koştuğunu” da savunan Demirtaş, “Başbakan ‘Ben hepinizi tekleştireceğim. Tek dil olacaksanız, benim milletim tektir, diliniz tektir’ diyor. Şimdi Allah diyor ki, ‘Ben sizleri farklı farklı yarattım’. Senin haddine midir bunları tekleştirmek. Sayın Başbakan bu ne biçim Müslümanlık anlayışıdır” diye konuştu. C AKPBDP GERİLİMİNDE DEMİRTAŞ’A TEPKİ AÇIKLAMALARINA BİR YENİSİ EKLENDİ Çelik: Malum parti mağduriyet peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarını değerlendirirken, “Bu malum parti mağduriyet havası oluşturarak, bölgede avantajlı bir hale gelmeye çalışıyor” dedi. Çelik, 3 saat süren AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından bir soru üzerine Demirtaş’ın açıklamalarını değerlendirirken, “Başbakanımız, vahdeti de tevhidi de şirki de Türkiye’de en iyi bilenlerden birisidir. Biz çokluk içinde birliği savunuyoruz. Çokluk içinde birlik, en demokratik olan duruştur. Farklılıklar olacaktır” ifadelerini kullandı. “Farklılıkları ön plana çıkararak farklı emeller beslemek demokratiklik olarak ifade edilemez” diyen Çelik, “Ama bu tartışmaların temel iki sebebi var. Birincisi bu özellikle malum parti, bir mağduriyet havası oluşturarak bölgede daha avantajlı hale gelmeye çalışıyor. Çok masum talepler ileri sürdükleri halde bunların yansıma bulmadığını, karşılık bulmadığını iddia ederek halka gideceklerdir. Başbakanımız niyetler ve varılmak istenen hedeflerle ilgili çok aydınlatıcı bilgileri dün verdi” diye konuştu. Çelik ayrıca, WikiLeaks’teki iddialara ilişkin AKP’nin yürüttüğü çalışmayla ilgili olarak da “O çalışma tamamlanmıştır, önümüzdeki MYK’ye getirilecektir” bilgisini verdi. C MY B C MY B