Katalog

28 ARALIK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA ‘Adap’ bekçisi metroda Yoğun bakımda enfeksiyon ALİCAN ULUDAĞ RİZE (Cumhuriyet) Rize 82. Yıl Devlet Hastanesi yoğun bakım servisi, enfeksiyon tespit edilmesi üzerine geçici olarak kapatıldı. Rize İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Tepe, servisin hastaların enfeksiyondan etkilenmemesi için kapatıldığını doğruladı. EMRE KONGAR Kılıçdaroğlu Doğru Yolda mı? Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olalı beri her kafadan bir ses çıkıyor: Hayatında hiç CHP’ye oy vermemiş ve vermeyecek olanlar... Faşist liberaller... Dönek solcular… Liberallik kisvesi altında dincilik yapanlar… Etnikçi siyaset güdenler… İktidar yandaşları… AKP’li politikacılar… CHP’ye akıl veriyor! Söylenenlere, yazılanlara yakından bakıldığında bütün önerilerin AKP’ye ve onun yüzüne gözüne bulaştırdığı politikalara destek vermeye dönük olduğunu görüyoruz: Kısacası “İktidara sadık” bir muhalefet öneriliyor. Adeta, dincimezhepçi ve etnikçi bir siyaset modeli dayatılıyor… “Niçin hiç Alevi demiyor?..” “Niçin hiç Kürt demiyor?..” Diye sorgulanarak baskı altına alınmaya çalışılıyor. Kılıçdaroğlu bugüne dek bu tuzaklara düşmedi. Gayet kararlı ve soğukkanlı bir biçimde tüm politikalarını temel hak ve özgürlükler üzerine kurdu. Dünkü Hürriyet’e verdiği demeçte de çok doğru şeyler söylemiş… Alevi ve Kürt vurgusu yapmasını isteyenlere şu yanıtı vermiş: “Böyle bir lüksümüz yok. Herkesle ilgileniyoruz. Etnik kimlik ve inanç üzerinden siyaset yapmamaya kararlıyım. Önemli olan aydınların, ilgili kesimlerin ortak tepki vermesidir.” Kılıçdaroğlu etnikçi ve mezhepçi siyasetin hem geçmişteki hem de bugünkü çıkmazlarının son derece bilincinde görünüyor: “Hem 31 yıl önce, hem de geçen hafta Kahramanmaraş’ta yaşananları kim savunabilir ki… İktidar bile savunamıyor. Pek çok yerde yaşanan acı tablolar var. Bunların tümünü de kim savunabilir ki? Ancak önemli olan siyasilerden daha çok, toplumun ortak paydalarını oluşturacak aydınların ve ilgili kesimlerin ortak tepki vermelerini sağlamaktır. Çünkü bunlar birer insanlık sorunu, Türkiye’nin sorunu. Böyle olmalı ki kimse acılara, dramlara tarafmış gibi görünmesin. Ortak tepki verip bir daha böylesi dramların yaşanmaması sağlanmalı.” Görüldüğü gibi Kılıçdaroğlu etnik ve mezhepçi politikaları bilinçli olarak reddetmekte, yaklaşımını temel insan hak ve özgürlükleri üzerinde oluşturmaktadır. Türkiye’nin çok ciddi bir rejim sorunu var. Bu sorun, demokrasinin ve insan haklarının “Demokratik laik ve sosyal hukuk devleti” çerçevesinde geliştirilmesiyle aşılabilir. Rejim sorununu çözmeye yönelik politikaları etnik çizgiye ya da mezhep çizgisine oturtmak, işi daha baştan çözümsüzlüğe götürür… Üstelik yeni ve daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına da yol açar. Nitekim AKP’nin “Açılım politikalarının” başarısızlığı, sadece bu politikaların kötü yönetilmiş olmasından değil, yapılan böyle bir stratejik yanlıştan da kaynaklanmaktadır. Kılıçdaroğlu, CHP’de oluşturduğu yeni yönetim kadrosu ve önerdiği reformların kaynakları konusunda da önemli ve anlamlı açıklamalar yapmış. Şimdilik inandırıcı ve güven verici bir imaj çiziyor. Dilerim bu çizgisi hep böyle devam eder. ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Boşanamazsın cinneti NİĞDE (AA) Niğde’de oturan Bekir Uçar (37) uzun süredir arasının bozuk olduğu eşi Ayşe Uçar’la (32) barışmak için kayınvalidesi Nazmiye Dündar’ın (52) evine gitti. Ancak Ayşe Uçar boşanmak isteyince Bekir Uçar, pompalı tüfekle eşini ve kayınvalidesini öldürdü. Uçar, kendini de öldürdü. ANKARA Çocuklara yönelik “içkili restoran baskını”nın tartışma yarattığı bir dönemde, Ankara Anakent Belediyesi’ne bağlı Kızılay metro istasyonunda dikkat çeken bir olay yaşandı. İstasyonda metro bekleyen biri kız iki lise öğrencini, bir güvenlik görevlisi, “Burada uzun süre beklemek yasaktır. Burada bekleyecekseniz adabınızla oturacaksınız. Adabımuaşeret kurallarına göre bekleyeceksiniz” diye uyardı. İddiaya göre, lise öğrencisi U.A.S. (17), aynı okulu paylaştığı kız arkadaşıyla akşam saatlerinde Kızılay metro istasyonunda tren beklemeye başladı. Gelen trenin dolu olduğunu gören öğrenciler, binmekten vazgeçerek bir sonrakini beklemeye başladı. Metro da dolu olmasına karşın bir süre istasyonda bekledi. Bu sırada banklarda oturan öğrencilerin yanına gelen güvenlik görevlisi “Siz neden bekliyorsunuz” diye uyarıda bulundu. Liseliler de “Bu metroya binmeyeceğiz, bundan sonrakini bekleyeceğiz” yanıtını verdi. Liseli U.A.S’nin anlatımına göre, güvenlik görevlisi bunun üzerine, “Uzun süre beklemek yasaktır. Burada bekleyecekseniz adabınızla oturacaksınız. Adabımuaşeret kurallarına göre bekleyeceksiniz. Toplum içindesiniz. İnsanların rahatsız olmaması gerek” dedi. İkiz bebeklerin mama yüzünden öldüğü tahmin ediliyor İkizlerin annesi Kezban Şal. 3.5 aylık iki yaşam soldu ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’de 20 yaşındaki anne Kezban Şal dün sabah kalktığında 3.5 aylık ikizleri Gülten ve Gülcan Şal’ın nefes almadığını görünce yardım istedi. Ölen ikizlere Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi morgunda yapılan otopside ölüm nedeniyle ilgili bir bulguya rastlanılmayınca doktorlar bebeklerin ciğerlerinden parça alarak kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Polis, ölümlerin mamadan kaynaklandığının tahmin edildiğini açıkladı. CİNCİ HOCALAR SERBEST İstanbul Haber Servisi “Panik atak” tedavisi gören genci, “cin çıkartmak için” döverek öldürdükleri iddia edilen İsa Şahin ile Yusuf Gülmez’in tahliyesine karar verildi. Bakırköy 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıkların avukatı, müvekkillerinin 7 aya yakın tutuklu olduklarını belirterek tahliyelerini istedi. Mahkeme de “suçun niteliği, mevcut kanıt durumu ve belli ikametgâh sahibi olmaları” nedeniyle sanıkların tahliyesine karar verdi. İddianamede, “panik atak” teşhisi konulan Kılıç’ın, “İsa Hoca” olarak tanınan ve dua okuyarak insanları iyileştirdiği söylenen Şahin’e başvurduğu anlatıldı. Kılıç’ı cin çarptığını söyleyen Şahin’in, yanındaki Gülmez ile birlikte 3 Haziran’da tıbba aykırı yöntemlerle tedavi etmeye çalıştığı belirtilen iddianamede Şahin ve Gülmez hakkında 2 ile 6 yıl arasında hapis cezası isteniyor. ‘Uzun süre beklemek yasak’ Öğrencilerin oturuşlarında yanlış bir şey olmadığını belirtmesi üzerine ise görevli, “Her şeyi geçtik. Ben sizin büyüğünüzüm, abinizim. Sizin bana hürmet etmeniz lazım. Siz evde babanıza da böyle davranıyorsunuzdur” dedi. Görevli daha sonra öğrencilerin yanından ayrıldı. Başından geçenleri Cumhuriyet’e anlatan lise öğrencisi U.A.S, “Biz normal, yan yana duruyorduk. Durduk yere bunları söyledi. Bir ahlak polisliğine soyunulmuş” dedi. Dün metroda yaşadığı buna benzer başka bir olay nedeniyle başına gelenleri anlatmaya karar verdiğini söyleyen liseli, diğer olayı da “Benden biraz büyük büyük bir çift vardı. Yine bir görevli ‘Gençler burada uzun süre beklemek yasak. Bu halde bekleyemezsiniz’ dedi. O sırada baktığımda çift el ele tutuşmuştu. Baktım ki bu sadece bana değil, birçok kişiye yapılıyor” diyerek ifade etti. Mikrodalga fırın gibi BURSA (AA) 3G’li telefonla konuşmanın, mikrodalga fırın kulağa tutuluyormuş gibi beyne elektromanyetik dalga yaydığı açıklandı. Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Osman Çerezci manyetik dalgaların sağlığa zararlarına dikkat çekerek “3G’li telefonlar 2100 MHz, mikro dalga fırınlar ise 2450 MHz frekansla çalışıyor” dedi. 2 yaşındaki çocuk 8. kattan düştü Mersin’de, 2 yaşındaki çocuk aşağıya inen babaannesine bakmak isterken pencereden düşerek öldü. 2 yaşındaki bebeğe babaanne Zehra Ceyran’ın baktığı belirtildi. Küçük çocuğun anne ve babası ile diğer yakınları büyük üzüntü yaşadı. C MY B C MY B