Katalog

28 ARALIK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Komünistlikten gelip Rusya’nın en zenginleri arasına katılan Hodorkovski bir süre daha cezaevinde SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU “TürkiyeAB ilişkilerinin zayıflamasının büyük nedeni; Türk ordusunun bir kısmının; önde gelen medya gruplarının, milliyetçi siyasi partilerle ittifak oluşturarak, görüşmeleri başarılı bir kampanyayla baltalaması oldu. Bana, başka pek çok yazara davalar açılması, diğerlerinin vurulması, misyonerlerin, Hıristiyan din adamlarının öldürülmesi de bu gelişmelerin sonucuydu. Fransa örneğinin ortaya koyduğu bazı duygusal tepkiler de var: Laiklik anlayışı, eğitim sistemi, edebiyat ve sanatta Fransa’yı örnek alıp sadakatle taklit eden Türk seçkinleri, son beş yılda Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlaşmasına en çok Fransa’nın karşı çıkmasıyla hayal kırıklığı yaşadı. Öte yandan Batı dışındaki ülkelerde en keskin hayal kırıklığı ve Türkiye’deki gerçek öfke; Avrupa’nın Irak savaşına müdahil olması yüzünden yaşandı. Avrupa’nın bu haksız ve zalim savaşa George Bush tarafından kandırılıp sürüklenişini ama kandırılıp sürüklenmeye de fazlasıyla gönüllü olduğunu bütün dünya izledi.” Orhan Pamuk Türkiye’nin AB’den uzaklaşma dinamiğini; “Guardian”da “The Souring of Turkey’s European Dream”/Türkiye’nin Avrupa Rüyasının Ekşimesi” başlıklı yazısında böyle açıklıyor... Putin’in rakibi mahkum ir dönem Rusya’nın en zengin insanı olan Mihail Hodorkovski, hakkındaki ikinci davada da suçlu bulundu. Davanın, Vladimir Putin’in 2012 yılında yeniden Devlet Başkanı seçilme planıyla bağlantılı olduğu iddia ediliyor. Dış Haberler Servisi Rusya’nın bir dönem en zengini olan Mihail Hodorkovski yolsuzlukla bağlantılı ikinci bir davada da suçlu bulundu. Hodorkovski sekiz yıllık ilk hapis cezasını vergi kaçırmaktan suçlu bulunduğu için almıştı. Cezasının son bölümlerini çekmekte olan işadamı yıllarca daha hapiste kalabilir. Yukos petrol şirketinin eski sahibi bu defa hırsızlık ve kara para aklamakdan suçlu bulundu. Rusya dava sürecinde liderlerin yaptıkları açıklamalar nedeniyle adaletin işleyişinin sakat olduğu yolunda eleştirilere hedef oldu. Bunun nedenlerinden biri Başbakan Vladimir Putin’in iki hafta önce yaptığı açıklamaydı. Orhan Pamuk’tan Masallar (II) B KOMÜNİSTLİKTEN PATRONLUĞA 1963 yılında Moskova’da doğan Hodorkovski Komünist Parti’nin okuduğu üniversitedeki gençlik kollarının başkan yardımcısıydı. Özel bir kafe açarak iş dünyasına atıldığında yıl 1986’ydı ve SSCB ayaktaydı. 1987 yılında bilgisayar sektörüne girdi. Kurduğu Gençliğin Teknik ve Bilimsel Yaratıcılığı Merkezi bilgisayar da ithal edip, satıyordu. Bir iki yıl içinde 10 milyon dolarlık cirosu olan bir ithalatihracat sistemi kurdu. Ertesi yıl, ortaklarıyla birlikte banka satın aldı. 1995’te açık arttırma usulüyle yapılan bir satışta Hodorkovski ve ortakları Yukos petrol şirketinin sahibi oldu. Hodorkovski Rusya’nın en zenginleri arasına katılırken şirketle ilgili iddiaların artışa geçtiği 1998’deki ekonomik kriz nedeniyle Yukos hisseleri büyük değer kaybına uğradı. Nisan 2003’te Yukos’un bir başka petrol devi olan Sibneft ile birleşeceği söylendi ancak girişim sonuçsuz kaldı. Rus siyaseti açısından nadir olduğu söylenen bir buluşma oldu. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Hodorkovski’nin de aralarında bulunduğu işadamlarını Kremlin’e çağırıp siyaset sahnesinden çekilmelerini istedi. Toplantıyı izleyen dönemde Hodorkovski tutuklandı ve 2005’te 8 senelik hapis cezasına çarptırıldı. Rus işadamı Hodorkovski’nin para aklamayla suçlandığı davanın büyük ölçüde siyasi olduğu düşünülüyor. Görüşmeleri ‘medya asker ittifakı’ mı baltaladı? “Önde gelen medya grupları”, “Türk ordusunun bir kısmı” ve “milliyetçi siyasi partilerle” ittifak ederek “görüşmeleri baltalayıp sabote etmiş!” Filmi beş yıl öncesine sarıp, “AB geyiklerinin” tavan yaptığı dönemi hatırlayın… “Önde gelen medya grupları”, AB ile yatıp kalkmıyor muydu? “Açık uçlu!” koşullarda, AB ile “müzakerelerin açılmasına” en büyük desteği “önde gelen medya grupları” vermemiş miydi? Ben mi yanlış hatırlıyorum? Pamuk bunun tam tersini söylüyor. “Medya” meğer “askerle”.. bir olup “görüşmeleri baltalamışmış!” İktidar partisi AKP, Pamuk’un çözümlemesinde olayın içinde değil… Türkiye’nin AB’den kopması/uzaklaşmasında… Irak savaşına gelene kadar ilgili ilgisiz! her türlü unsur sayılmış… Birinci dereceden sorumlu konumdaki AKP iktidarıyla, Erdoğan’ın adı bir kez dahi telaffuz edilmemiş… Pes! Bu kadar olur. Yalnız ben değil. Pamuk, “Guardian” okurlarını da ikna edememiş… Yazının altına not düşen bir “blog” yazarı hemen örneğin“Atatürk’ün seküler modernleşmesi ve reformlarında Ortaçağ İslamcılığıyla geri dönüş yaşandığı sürece, Avrupa Türkiye’nin AB üyeliğini unutmalıdır!” diyor… Bir başkası, “Ben Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyenlerdendim…” diye yazıyor: “Ancak ‘İslamcı’ hükümetini sağlamlaştırmak amacıyla ülkesinde İslamcılığı fitilleyen Erdoğan’ı artık güvenilir bulmuyorum. Çokkültürlülük Müslümanların entegrasyonu açısından başarısızlıkla sonuçlandı. Avrupa’ya 70 milyon Müslümanın daha katılması, ‘Avrupa’nın öz değerleri’ açısından, iyi olmayacak.” Ötekisi, “Youtube ve yüzlerce internet sitesinin yasaklandığı bir ülkede (Pamuk’un iddia ettiği gibi!) dinamik sivil toplumun varlığından söz edilemez” diye ekliyor: “Taş atan çocukların hapse girdiği, ülke medyasının WikiLeaks belgelerinin yayını dahil AKP, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nca kontrol edildiği; sanatçılar ve karikatüristlerin liderleri hicvetmesinin hapis tehdidiyle cezalandırıldığı bir ülke, başındaki Sultan ile İslamcı bir ‘yeni Osmanlı’ çıkmazından başka şey değildir. Sizlere bol şans!” Putin, Hodorkovski’nin tescilli bir suçlu olduğunu ve bu nedenle cezaevinde kalması gerektiğini söylemişti. Moskova’daki mahkemede kararın okunması birkaç gün sürecek ve ceza da o zaman belli olacak. Hodorkovski, 19982003 yılları arasında Yukos petrolünün 27 milyarlık bölümünü çalmakla ve kara para aklamakla suçlandığından, alacağı cezanın kendisini en az 2017’ye kadar demir parmaklıkların arkasında tutacağı tahmin ediliyor. Hodorkovski’nin çaldığı petrolü daha yüksek fiyatlara yurtdışında sattığını iddia eden savcılar 14 yıl hapis cezası talep ediyordu. Hodorkovski yandaşları ve bazı gözlemcilere göre dava siyasi bir nitelik taşı etrolcü Hodorkovski, cuma günü Nezavisimaya için yazdığı makalede, Putin’in yalnız ve mutsuz biri olduğunu ifade edip “Tek samimi duygusu köpekleri sevmek. Dilerim, insanlar ondan korkmaz, onu sever. Sadece köpekler değil. Bu gerçek bir mutluluk olur” demişti. Duruşmanın yapıldığı mahkemenin önünde gösteri yapan muhaliflerden bir bölümü gözaltına alındı. (Fotoğraflar: AFP/REUTERS) P yor. Associated Press Ajansı da, Hodorkovski’nin 2003’te gözaltına alındığını ve Yukos’a el konulduğunu belirterek, devletin bu yolla enerji sektöründe denetimi yeniden ele geçirdiğini belirtiyor. O tarihten sonra da iş dünyasının itaatkâr bir şekilde Kremlin’in etki alanına girdiği söyleniyor. Hodorkovski bir dönem siyasetin arka sahnelerinde Putin’in iktidarına meydan okuyan kişilerden biri olarak biliniyordu. Devlet Başkanlığını Dimitriy Medvedev’e bırakan Putin’in 2012’de tekrar bu göreve gelmek istediğini ve bu nedenle Hodorkovski’yi etkisizleştirmeye çalıştığını düşünen gözlemciler bulunuyor. ‘Suçlama yersiz, ceza gerçek’ Hodorkovski’nin avukatı Vadim Kuluvgant müvekkilinin suçlu bulunduğunun anlaşılması üzerine yaptığı açıklamada dün Moskova’da adaletin ayaklar altına alındığını düşündüğüne işaret edip, suçlamaların yanlış olduğunu ve cezanın çok gerçek olacağından endişe ettiğini söyledi. Kuluvgant, mahkeme heyetinin üzerinde baskı yapıldığının şüphe götürmeyeceğini de ifade etti. Hodorkovski’nin savunma ekibinin karara itiraz edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Kimi kaynaklar cezanın açıklanmasının 10 Ocak’tan sonraya da kalabileceğini belirtiyor. Kuzey Kore veliahtı Kim’in Assange: Ölümle hediyelerine sabotaj tehdit ediliyoruz Haber Merkezi Amerikan MSNBC kanalında Türk asıllı ABD’li gazeteci ve politika yorumcusu Cenk Uygur’un sorularını yanıtlayan WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, ABD senatosundaki muhafazakârlardan ölüm tehditleri aldıklarını söyledi. WikiLeaks belgeleriyle patlayan skandaldan sonra yaşadığı süreci anlatan Assange, ABD hükümetinin taktik olarak kendisini yalnızlaştırmaya çalıştığını ancak sessiz çoğunluğun kendilerini desteklediğini söyledi. ABD’den çekinen uluslararası medyanın büyük çoğunluğunun kendisini yalnız bıraktığını belirten Assange, “Ama onlara bir mesajım var: Sırada siz varsınız. Şimdi New York Times’ın ‘casusluk’ yapıp yapmadığı araştırılıyor” dedi. ABD yönetiminin kendisini “sanal teröristlik”le suçlamasına sert tepki gösteren Assange, asıl teröristin ABD olduğunu savunarak şöyle konuştu: “Senatodaki Muhafazakârlardan sürekli tehdit alıyoruz. Sarah Palin gibi insanlar Fox TV’de bana suikast yapılması ve belgelerime yasadışı şekilde el konması için çağrıda bulunuyorlar.” Dış Haberler Servisi Kuzey Kore lideri Kim Jongil’in oğlu ve gelecekte yerini alması beklenen Kim Jongun’a doğum günü hediyeleri taşıyan trenin muhaliflerin sabotajına hedef olmuş olabileceği öne sürüldü. Güney Kore merkezli Açık Radyo’nun haberine göre, 11 Aralık’ta Çin sınırındaki Sinuiju’dan hareket eden Kuzey Kore’ye ait trenin yükü 27 yaşında olduğu tahmin edilen Kim Jongun’a 8 Ocak’taki doğum günü için sunulacak aralarında pahalı saatler ve televizyonların Kim Jongun. da bulunduğu hediyelerdi. Ancak tren hareket ettikten bir süre sonra raydan çıktı. Haberde, Kuzey Koreli bazı istihbarat yetkililerinin olayın sabotaj sonucu gerçekleşmiş olabileceği düşüncesini taşıdığı belirtilirken saldırının arkasında oğul Kim’in babasının yerine iktidara gelmesine karşı olan çevrelerin bulunabileceği savunuldu. Bir yetkilinin Kuzey Kore’nin tren hattının çok eski olmasına karşın trenin geçtiği rayların aşırı zarar gördüğü ve bunun da birileri tarafından özellikle yapıldığı izlenimi verdiğini söylediği kaydedildi. Olayla ilgili Güney Koreli istihbarat uzmanlarının da soruşturma yaptıkları belirtildi. TÜRK GAZETECİYE KONUŞTU ‘Düş kırıklığı yaratan yazı’ Yazarın muhatabı olan Avrupalı okurların kafasındaki başlıca engel, “İslamcılık” ve “İslamcılığa bağlı sorunlar” iken… Pamuk; bunlara hiç girmiyor ve artık mazi olan, tehdit olmaktan çıkan “ordu” endeksli “medya” vs. engellerinden söz ediyor… “Genelde hayranlık duyduğum bir yazardan, düş kırıklığı yaratan bir yazı” diye söz eden bir başka “blogcu” da, misal.“işin içine Irak Savaşı’nın nasıl ve nerden girdiğini” sorgulayarak şu hatırlatmada bulunuyor: “Türkiye’nin Avrupalılara öfkesi, Avrupa’nın (Irak Savaşı’nda) Bush’a verdiği destekse; Pamuk dahil, Türkler belli ki bu savaş hakkında fazla bilgi sahibi değil...” Niye? Çünkü AB’de Türkiye’ye engel çıkaran Fransa ile Almanya… Bush’a destek vermek yerine başta tavır almış ülkeler… “Guardian” okurları bu nedenle, Türkiye’nin Avrupa’ya olan sözüm ona! öfke/tepkisindeki, bu biraz fazla karışık olan Irak bağlantısını çözemiyor… Türkiye’yi bilen okurlar ise… Irak savaşı filan bir tarafa… “Türkiye’de Avrupa karşıtı bir tepkinin varlığından” dahi kuşkulular… “Türklerin çoğunun zaten artık AB’ye katılmak istemediğini ve buna gerçekte fazla aldırmadıklarını görüyorum!” diyen okurlar bu kategoride… Her halükârda Pamuk’un yazısının altında böyle uzayıp giden 300 okur blogu var... Özetle “Çocukluğumuzun Cumhuriyet Türkiyesi’nde bize ‘pespembe bir Avrupa masalı’ vaat edilmişti. O masala biz öyle inanmıştık ki, ‘Bizde niye aydınlanma yok?’ diye soranlar bile çıkardı. Pembe Avrupa hayalimiz bundan böyle yok oldu. Hayalin yok olmasında, Türkiye’deki medyaordu milliyetçilerin ittifakı kadar.. ırkçılığa sapan Avrupa’nın ‘özgürlük, eşitlik, kardeşlik’ değerlerinden uzaklaşması da rol oynadı!” diyen yazı ilgi görmüş. Ama genelde “zayıf” bulunmuş... Avrupa hülyasının gerçekte niye sonlandığı ise gelecek yazıya... 4 yıldızlı general Kuzey Kore’de babasından iktidarı alan 68 yaşındaki Kim Jongil’in sağlık sorunlarının artmasının ardından geçen eylül ayında en küçük oğlu Kim Jongun Komünist Parti’de üst düzey gö reve atanmış ve 4 yıldızlı generalliğe terfi ettirilmişti. Babasının veliahtı olarak seçtiği Kim Jongun’un genç ve deneyimsiz oluşunun ülkede kimi çevrelerin muhalefetine neden olabileceği yönünde yorumlar dikkat çekmişti. Açık Radyo’nun haberinde ekonomik sorunlarla boğuşan Kuzey Kore’de halkın oğul Kim’e kuşkuyla yaklaştığı savunuldu. Bu arada Güney Kore’deki Yonhap ajansının haberinde, Çin’deki Kuzey Kore kaynaklarının Pyongyang yönetiminin yetkililerden yaşına yönelik dikkatleri ortadan kaldırmak amacıyla oğul Kim için kullanılan “Genç General” lakabından vazgeçmeleri emri verdiği belirtildi. Pyongyang yönetiminin Çin’deki diplomat ve diğer yetkililere Kim Jongun’a “Değerli Yoldaş” veya Komünist Parti merkezi askeri komisyonunun “değerli başkan yardımcısı” sıfatıyla hitap edilmesinin istendiğini ilettiği kaydedildi. [email protected] T.C. ŞİŞLİ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI: 2009/3573 T Satılarak paraya çevrilmesine karar verilen taşınmaz tapu kaydı, cinsi, evsafı ve değeri; TAPU KAYDI: 1. GAYRİMENKUL: İstanbul İli, Şişli Tapu Sicil Müdürlüğü, Mecidiye Mah. Kuyu sokağı ile hark sokağa cepheli köşe başında ve kuyu sokağı üzerinde eski 5, yeni 17 kapı nolu; 310 pafta, 1983 ada, 25 parsel, 8/200 arsa paylı 1 kat, 14 nolu bağımsız bölüm, mesken nitelikli taşınmaz, 2. GAYRİMENKUL: İstanbul İli Şişli Tapu Sicil Müdürlüğü, Dikilitaş mah. Akıncı bayırı sokağı ile Ruhi Sarıalp sokağına cepheli köşe başında ve akıncı bayırı sokağı üzerinde 44 kapı nolu; 57 pafta, 10 Ada, 3 parsel, 310/3768 arsa paylı (Altı kat onbir meskenli kagir apartmanın) bodrum kat 1 nolu bağımsız bölüm, mesken nitelikli taşınmaz CİNSİ, EVSAFI ve DURUMU: 1. GAYRİMENKUL; İstanbul İli, Şişli İlçesi, Mecideyeköy Mahallesi, Kuyu sokağı ile Halk Sokağa cepheli, kuyu sokağı üzerinde 17 kapı numaralı Deniz apartmanında 310 pafta, 1083 ada 25 parsel sayılı 505.69m2 miktarlı arsada inşa edilmiş betonarme kagir yapı olan binada 8/200 arsa paylı 14 bağımsız bölüm nolu dairenin tamamı niteliğindedir. Bina zeminde 10m2 alana inşa edilmiştir. Normal katlarda her katta ikişer daire vardır. Binada katlar arası mermer kaplı merdivenleri vardır. Binanın çatısı kiremit kaplı olup dış cephe boyalıdır. Dış Kapısı çelik kapıdır. Dava konusu daire mesken olarak kullanılmaktadır. Yaklaşık büyüklüğü 68 m2dir. Dairede hol, salon, iki oda mutfak ve banyo ve wc den ibarettir. Salon ve odanın zemini laminat parke kaplı, duvarları saten boyalı, ıslak zemini seramik kaplı, pencere doğramaları çift camlı olup, oda kapıları ise Amerikan kapı şeklinde yapılmıştır. Su, Pis su, elektrik ve kalorifer sistemi mevcut ve faal vaziyettedir. Dairenin giriş kapısı ahşap kapı olup, temiz ve bakımlı vaziyettedir. 2. GAYRİMENKUL; İstanbul ili, Şişli ilçesi, Dikilitaş Mahallesi, Akıncı bayın sokağı ile ruhi sarıalp sokağı cepheli, akıncı bayırı sokağı üzerinde 44 kapı numaralı Akpınar Apartmanında, 57 Pafta, 10 ada, 3 parsel sayılı, 188.00m2 miktarlı arsada inşa edilmiş betonarme kagir yapı olan binada, 310/3768 arsa paylı birinci bağımsız bölüm nolu dairenin tamamı niteliğindedir. Bina zeminde 140 m2 alana inşa edilmiştir. Normal katlarda her katta ikişer daire vardır. Binada katlar arası mozaik kaplı merdivenleri vardır.Binanın çatısı kiremit kaplı olup dış cephesi dış cephe boyalıdır.Dava konusu daire mesken olarak kullanılmaktadır.Yaklaşık büyüklüğü 70 m2dir.. Dairede hol, salon, iki oda mutfak ve banyo ve wc den ibarettir. Salon ve odanın zemini laminat parke kaplı, duvarları saten boyalı, ıslak zemini seramik kaplı, pencere doğramaları çift camlı olup, oda kapılan ise Amerikan kapı şeklinde yapılmıştır. Ayrıca Dairenin tavanlarına gizli aydınlatmalı spot ışık tesisatı yapılmıştır. Su, Pis su, elektrik ve kalorifer sistemi mevcut ve faal vaziyettedir. Dairenin giriş kapısı ahşap kapı olup, temiz ve bakımlı vaziyettedir. İMAR DURUMU: 1. GAYRİMENKUL; Şişli Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 23.12.2009tarih ve 20099472r51484931166 sayılı yazısından; Şişli İlçesi, Mecidiyeköy Mah.310 pafta, 1938 ada, 25 parsel sayılı yer, 24.06.2006 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Şişli Merkez ve çevresi uygulama imar planında H=12.50 irtifada olabilecek şekilde blok nizam konut alanında olmak üzere uygulama yapılacağı anlaşılmıştır. 2. GAYRİMENKUL; Dosyasında İmar durumunu belirten belge olmadığından dolayı yerinde iskânlı ve kat mülkiyeti kurulmuş 6 katlı betonarme karkas bina mevcut olduğu anlaşılmaktadır. KIYMETİ: Müdürlüğümüzce yaptırılan kıymet takdir raporuna göre Bulunduğu semt , mevki, rağbet derecesi, Satılacak 14 nolu bağımsız bölüm olan 1. GAYRİMENKUL için; 145.000.00TL 1 nolu bağımsız bölüm olan 2.GAYRİMENKUL için: 100.000,00 TL olarak kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI BİRİNCİ SATIŞ; 14.02.2011 günü, l.GAYRİMENKUL; saat 10.3010.40’a kadar , 2.GAYRİMENKUL; aynı gün 10.5011.00’e kadar ŞİŞLİ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ ODASINDA, açık arttırma suretiyle yapılmasına bu satışta taşınmazın muhammen kıymetinin % 60’ını rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 24.02.2011 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağı rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, İhale pulu,alım harç ve masrafları ile tahliye giderleri ve katma değer vergisi alıcıya aittir, Birikmiş vergiler ve dellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer, ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki hakları hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün iğinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacaktır. Bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve mündericatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin YUKARDA YAZILI sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İ.İ.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 87242) C MY B C MY B