19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARALIK 2010 PAZARTESİ DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 ‘Yunan ordusu Ege’de zorda’ ATİNA (Cumhuriyet) Yunanistan’da ekonomik krizin, orduda mühimmat ve yakıt sıkıntısına yol açtığı, bazı savaş uçakları ve savaş gemilerinin bu yüzden görev yapamaz duruma geldiği bildirildi. Atina’da yayımlanan Tipos tis Kiryakis gazetesi, bazı savaş uçaklarının, Ege’de kullanım tarihi sona ermiş olan mermilerle uçtuklarını, bu mermilerin ateşlenmesi durumundaysa fırlatılmadan uçakta patlamaları ya da yanlış hedefi vurmaları olasılığının bulunduğunu” yazdı. İran, İslam devrimi liderinin sürgünde yaşadığı evi satın almak için yanıt bekliyor Bursa’ya ‘Humeyni evi’ EKBER KARABAĞ BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Amerika’nın En Başarılı Olduğu Yer Türkiye mi? ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyada en başarılı olduğu ülke Türkiye’dir dersek yanlış olmaz. Bu sonuçta, ABD’nin kullandığı araçlar kadar, Türkiye’nin (ve Osmanlı’nın) yakın tarihteki iç dinamikleri de etkili oldu. ABD ve Avrupa Türkiye’yi (ve Osmanlı’yı) hep “öteki” olarak görmesine karşın Türkiye ve Osmanlı’daki elit ve diğer etkili çevreler “aidiyet olarak, Batı’yı büyük ölçüde benimsemişlerdir”. Burada Türkiye, “Japonya’nın Batılılaşmasına benzer özellikler gösteriyor”; ancak Japonya’nın, Osmanlı benzeri bir geçmişe sahip olmaması ve coğrafi olarak Avrupa’nın çok uzağında kalması, son 200 yıl içindeki temas, iletişim ve etkileşimin sonuçlarını değiştirmiştir. Ayrıca Japonya’nın kıta dışı bir adalar ülkesi olması ve sosyal olarak Türkiye’den oldukça farklı özellikler göstermesi, onu bizden ayıran sonuçlar doğurmuştur. Son yarım yüzyılda Türkiye’nin ve Japonya’nın Batılılaşmaları konusunda yapılan karşılaştırmalı araştırma ve yayınlar bize bu gerçeği gösterir. TAHRAN İran, İslam devriminin lideri Ayetullah Humeyni’nin sürgün yıllarını geçirdiği Bursa’daki evini satın almak istiyor. Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Umut Yardım ile görüşen İran Kültür ve İslami İrşad Bakanı Seyyid Muhammed Hüseyni, Bursa Belediyesi’nin talebe sıcak baktığını ve Türkiye’nin bu konudaki resmi yanıtını beklediklerini ifade etti. Pazar sabahı yapılan görüşmede, Ayetullah Humeyni’nin, Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Umut Yardım ile görüşen İran Kültür ve İslami İrşad Bakanı Seyyid Muhammed Hüseyni, Ayetullah Humeyni’nin kaldığı Bursa’daki evi ‘Kültür Evi” yapmak istediklerini söyledi. İran’da şahlık döneminde Türkiye’de sürgün yaşadığı Bursa’daki evini aldıktan sonra “Kültür Evi” yapacaklarını belirten İranlı bakan, bunun Türk turizmi için büyük fayda sağlayacağını söyledi. Hüseyni, “Humeyni sevdalıları bu evi görmek için Türkiye’ye gidecek ve bu Türk turizmine büyük katkı sağlayacak” diye konuştu. Bakan ayrıca İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinden dolayı, ‘İran Kültür Haftası’ düzenlenmesini de önerdi. Humeyni, 4 Kasım 1964 ile Ekim 1965 yılları arasında Acemler caddesi olarak bilinen caddede, eski MİT binasının karşısındaki 2 katlı bahçeli bir evde yaşadı. Ev emekli istihbarat albayı Ali Çetiner ile eşi Melahat Çetiner’in oturduğu ev olarak biliniyor. Humeyni’nin o dönem bir kedisinin olduğu, geldiği ilk günlerde çok sessiz ve sakin biri olduğu da eski Bursa gazetelerindeki kimi haberlerde yer alıyor. Acemler Caddesi’nin öyküsü de oldukça ilginç. Humeyni’nin kaldığı yıllarda cadde Acemler olarak isimlendiriliyor. Daha sonra Libya Kralı İdris El Sunusi Bursa’ya Çelikpalas’a şifalı su nedeniyle tedaviye geliyor ve caddenin adı İdris El Sunusi olarak değiştiriliyor. Kaddafi 1 Eylül 1969’da yönetime el koyduğunda Libya Kralı İdris El Sunusi Çelikpalas’ta tedavi oluyormuş. Caddenin adı, daha sonra Zübeyde Hanım Caddesi olarak değiştiriliyor. Zübeyde Hanım adına bir doğumevi de aynı cadde üzerinde yer alıyor. Ayetullah Humeyni İran’da şah rejimine muhalefeti nedeniyle evine yapılan baskınla tutuklanarak 1964 yılında ilk sürgün yeri olan Bursa’ya götürüldü. Humeyni, daha sonra Irak ve Fransa’da sürgün hayatını devam ettirdi ve 1979’da döndüğü İran’da devrime önderlik etti. Bangladeş’te işçi isyanı: 3 ölü Dış Haberler Servisi Bangladeş’te, çalıştıkları fabrikaların ücret politikasını protesto eden on binlerce tekstil işçisi ile polis arasında dün çıkan çatışmalar sırasında polisin açtığı ateşle 3 kişi öldü. Çatışmalarda yüz kişi de yaralandı. Hükümet asgari ücreti arttırmasına rağmen bunu ücretlere yansıtmayan işvedenleri protesto eden işçilerle polis arasında başkent Dakka, Çittagong ve Narayangaj kentlerinde çatışmalar yaşandı. ‘BİZİM SORUNUMUZ DEĞİL’ Kissinger, Sovyet Yahudilerini umursamamış Dış Haberler Servisi WikiLeaks’in sızdırdığı gizli belgelere göre, eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’a, “Sovyetler Birliği Yahudileri gaz odalarına gönderse bile bu Amerika’nın sorunu değil” dedi. Amerikan New York Times gazetesinin verdiği haberde, 1973 yılında yapılan konuşmanın, Nixon’ın başkanlık döneminin Watergate skandalı ile bitmesinden aylar önce ve dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir ile görüşmesinin hemen ardından yapıldığı belirtildi. Golda Meir’in ABD Başkanı ile Mart 1973 tarihli görüşmesinde muhtemelen Sovyet Yahudilerine yönelik baskıları gündeme getirdiği, Yahudilerin göçüne izin vermesi amacıyla Amerikalıların Sovyetler Birliği’ne baskı yapmasını istediği kaydedildi. Haberde, Nixon’ın Kissinger’ın sözleri üzerine “Biliyorum. Sırf bu nedenden ötürü dünyayı ateşe atamayız” diye cevap verdiği de belirtildi. WikiLeaks belgelerine göre Nixon, İrlandalılar hakkında “sapıttıkları için içemezler”, İtalyanlar için “kafaları vücutlarına doğru dürüst yerleştirilmemiş”, Afrika kökenli Amerikalılar için de “Bunlar ancak 500 yıl sonra ABD’nin güçlenmesine katkı yapmaya başlayabilirler. Çünkü önce melezleşmeleri gerekecek” dedi. Amerikan başarısının nedenleri Amerika’dan (ve Batı’dan) kaynaklanan nedenler ile Türkiye’den kaynaklanan nedenlerin ayrı ayrı incelenmelerinde yarar vardır. Önce Amerika’nın kullandığı araçlara bakalım: ABD İkinci Dünya Savaşı sonrasında asker ve bürokrasi ile “çok yakın ve iç içe hale gelmiştir”. 1946’dan itibaren Ankara ile Washington arasında yapılan ikili anlaşmalar incelendiğinde bunlar açık olarak görülür. Türkiye’nin 50’lerin başında NATO’ya dahil edilmesi önemli bir köşe taşı oldu. Güvenlik alanında Türkiye, “Amerika’nın bölgesel politikalarının bir parçası haline getirildi”. Soğuk savaş döneminde Türkiye, siyahla beyaz gibi, karşıt bir konuma sokuldu. Kıbrıs’ta 1963, 1964 olayları ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile Ege’de Yunanistan’ın Ankara’ya yüklenmeye başlaması, Türkiye’de bazı tepkiler doğurmasına rağmen, “ülkenin genel gidişini etkilemedi”. Türkiye’nin 1950’li yıllardan itibaren, “küresel kapitalist sürece tek yanlı bir biçimde sokulmaya başlanması”, iş çevrelerimiz ile Batı arasında “hem ağlarım hem giderim” örneğinde olduğu gibi, çelişkili ve ilginç bir ortaklık ve beraberlik yarattı. Özal döneminde Türk filmcileri, Fransa’nın yaptığını yapmak istediler; Hollywood tekeline karşı bir oran (sınırlama) koyma önerisini getirdiler. Ama ABD, “Ben de tekstile ambargo koyarım” dedi ve Turgut Özal geri adım atmak zorunda bırakıldı. Bu örnek benzeri olaylar, pek çok alanda geçerli oldu. ABD dini ve İslami çevrelerle de çok yakın ilişkiler içine girdi. İslamcı siyasi çevreler, tarikat ve cemaat ileri gelenleriyle, “ordu, bürokrasi ve iş çevrelerinde olduğu gibi”, yakın dirsek temasında oldular. Soğuk savaş sonrası Amerika’nın başarısında belki de en etkili faktör bu olmuştur. Amerika, elit çevreler ve eğitim çevreleri ile de bütünleşmiş duruma geldi. Bugün ABD’de 45 bin Türk öğrenci okumaktadır. Holbrooke’un durumu kritik Dış Haberler Servis ABD’nin Afganistan ve Pakistan Özel Temsilcisi Richard Holbrooke’un aort damarındaki yırtık nedeniyle ameliyat geçirdiği ve durumunun kritik olduğu bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, 69 yaşındaki diplomatın cuma günü George Washington Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldığını ve önceki gün aort damarındaki yırtığın tedavi edilmesi için 20 saatten fazla süren bir ameliyat geçirdiğini duyurdu. İsveç’in başkenti Stockholm’de önceki gün art arda meydana gelen iki patlamanın terör saldırısı olduğu bildirildi. Patlamalardan birinin ölen intihar eylemcisinin üzerindeki bombayı patlatmasıyla meydana geldiği sanılıyor. Şüphelerin doğrulanması halinde İsveç’te ilk kez bir intihar eylemi gerçekleştirilmiş olacak. Diğer patlamanın da bir arabada meydana geldiği ve iki olayda 2 kişinin yaralandığı öğrenildi. Patlamalardan 10 dakika önce polise ve haber ajansı TT’ye gönderilen bir epostada Arapça ses dosyaları bulunduğu, İsveç’in Lars Vilks’in Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerine sessiz kalmasının ve Afganistan’daki askeri varlığının kınandığı belirtildi. (Fotoğraflar: REUTERS) Stockholm’de çifte patlama Vatikan’ın tepkisi Vatikan, WikiLeaks tarafından sızdırılan ve Papa 16. Benediktus’un Türkiye’nin AB’ye tam üye olmasını istemediği belirtilen belgenin, Amerikalı diplomatların görüşlerini yansıttığını bildirerek, “Dolayısıyla bu belgeler konusunda temkinli olmak kaçınılmaz” denildi. ‘İsrail’le görüşme yeniden başlayacak’ Dış Haberler Servisi Türkiye ile İsrail arasında Gazze’ye yardım gemisi Mavi Marmara’ya İsrail baskınıyla ilgili görüşmelerin geçen haftanın sonuna doğru tıkandığı, ancak çok yakında yeniden başlamasının beklendiği bildirildi. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi haberinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’in “iki kilit” talebini reddettiğini belirterek “Son sözü Erdoğan söyleyecek” diye yazdı. Haberde, “İsrail, Mavi Marmara’daki Türk aktivistlerin öldürülmesi nedeniyle özür dilemeyi, Türkiye ise İsrailli askerlere karşı yargı yollarına başvurmama sözünü vermeyi, İsrailli askerlerin meşru müdafaa amacıyla hareket ettiklerini deklare etmeyi reddetti” denildi. Haaretz’e konuşan bir İsrailli yetkili, “Görüşmeleri ölü ilan etmek için henüz erken olduğunu, çok yakında yeni görüşmelerin yapılmasının beklendiğini” söyledi. Türkiye’den kaynaklanan nedenler Amerika’nın Türkiye’deki başarısında Türkiye’den kaynaklanan önemli nedenler vardır: Türkiye’de katılımcı demokrasinin önünün 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri ile kesilmesi ve biçimsel demokrasinin öne çıkarılması, Türkiye’nin edilgen duruma getirilmesinde etkili oldu. Örgütlü (katılımcı) demokrasi olmayınca siyasette, iktisatta, kültürde, eğitimde ve güvenlikte makro toplumsal ve ulusal maksimizasyona yönelik politikalar üretilemez, uygulamalar yapılamaz hale geldi. Çiftçi, sanayici, işçi, profesör, esnaf, gazeteci tek başına sistemle karşı karşıya bırakıldı. Ortak çıkarlar yönünde örgütlenmeye gidilemedi. Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasında bulunması da faktörlerden biridir. Küresel (ve dışsal) faktörlerin etkisi çok yüksekti. Siyasette, iktisatta, kültürde, güvenlikte bu dışsal öğelerle uğraşmak, adeta imkânsız hale sokuldu. Siyasal partiler bu ortama uyum sağlayarak yollarını çizmeye başladılar. Sivil toplum örgütleri, “tek yanlı küreselleşmenin parçaları haline geldiler”. Şirketler, üniversiteler bu düzene edilgen bir biçimde ayak uydurdular. En büyük sıkıntı ve çelişkiyi ise İslami ve dini çevreler yaşamaya başladılar; şirketler ve sivil toplum örgütleri gibi “küresel sistemin bağımlı unsurları” olmaya başladılar. Ancak bu nesnel yapılanma, onların öznel (ve özel) nitelikleri ile çelişti. Mikromakro örtüşmesi dinde (ve inançta) mutlaka sağlanmak zorunda. Ama şirkette böyle olmayabilir; küresel sistemin parçası haline gelerek de bir firma kârını arttırabilir. Ancak inanç dünyasında gerçek Müslümanlar için bu imkânsızdır. Türkiye’nin iç dinamikleri ile ABD’nin bölge politikası bütünleştirildi. Latin Amerika, Asya ve Afrika’da istediği başarıyı elde edemeyen Amerika, Türkiye’de hedeflerine büyük ölçüde ulaşmış bulunuyor. İslami kesim, sosyal demokratlar, sağ ve liberaller üzerindeki etki ve denetimi çok yüksektir. İstisnalar, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve 1996’da Erbakan’ın başbakan olduğu kısa dönem sırasında ortaya çıktı. NATO’dan eğitime, sivil toplum örgütlerinden siyasal partilere kadar bunun somut örneklerini bugün yaşamaktayız. Son WikiLeaks malzemeleri de bu gerçeği kanıtlamıyor mu? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/159 Es. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara ili Mamak ilçesi Şahap Gürler Mahallesi Şehit Fahrettin Beyran Sokak 10 kapı No’lu Tepe Apartmanı’nın bulunduğu yere rastlayan imarın 35324 ada, 10 parselini teşkil eden 686 m2 arsa üzerine inşa edilen 70/686 arsa paylı 3. kat 11 No’lu, toplam 5 oda, salon, 2 banyo, mutfak, WC, teras ve balkondan müteşekkil toplam net 181 m2 kullanım alanlı, çatı aralı mesken vasıflı taşınmaz, bir borçtan dolayı açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 100.000,00.TL %18 KDV alıcıya aittir. 1 Satış 11/04/2011 günü saat 10.30’dan 10.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 21/04/2011 günü saat 10.30’dan 10.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttrmaya çıkarılacaktır. Bu arttrmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK.130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK.129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/159 Es. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 01/12/2010 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 83367 T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/2169 Es. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara ili Yenimahalle ilçesi Yuva köyü (Ostim Mahallesi) Arı Sanayi Sitesi 1419. Sokak 74 kapı No’lu kârgir işyerinin bulunduğu yere rastlayan imarın 19140 ada, 48 parselini teşkil eden 320 m2 miktarındaki kârgir işyeri olup, 2 bölümden oluşmakta, cepheden bakıldığında sağ taraf bodrum+zemin kat+asma kattan müteşekkil olup idari bölümlüdür. Asma katta: 3 oda, mutfak ve hol, zemin katta: 1 oda, hol, WC ve soyunma odaları bulunmakta, asma kattaki 2 odaya birbirinden geçilmekte, odalar alüminyum doğramalar ile bölünmek suretiyle oluşturulmuş, 2. bölüm bodrum ve zemin kattan müteşekkil olup, depo alarak kullanılmaktadır. Bodrum kat her iki bölüm altında yer almaktadır, toplam net 400 m2 kullanım alanlı kârgir işyeri vasıflı taşınmaz, bir borçtan dolayı açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. İMAR DURUMU: Yola mesafesi 10,00 m, inşaat cephesi ve derinliği krokide, inşaat tarzı blok kat adedi bodrum hariç saçak seviyesine göre, saçak seviyesi Hmax: 10,50 olduğu bildirilmiştir. NOT: 22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı resmi gazetede yayımlanan Organize Sanayi Bölgesi Uygulama Yönetmeliği’nin dokuzuncu bölümünde bulunan kurulmayacak tesislerle ilgili 101. madde ve temel şartlarla ilgili 102. maddelerine göre kuruluş protokolünde belirlenen sektör sınıflamasına uygun tesis olması bildirilmiştir. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 300.000,00.TL %18 KDV alıcıya aittir. l Satış 21/03/2011 günü saat 11.30’dan 11.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 31/03/2011 günü saat 11.30’dan 11.40’a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK.130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK.129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/2169 Es. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 02/11/2010 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 83018 1 ölü, 1 yaralı İran, Türk köylülere ateş açtı VAN (Cumhuriyet) Van’da kaçan hayvanlarının peşinden sınırı geçen köylülere İran askerleri ateş açtı. Olayda bir kişi yaşamını yitirirken bir kişinin yaralandığı, bir kişinin de kayıp olduğu öğrenildi. Son bir yılda 20’den fazla Türk’ün İran askerlerinin ateşi sonucu öldüğü Van’dan bir ölüm haberi daha geldi. Olay Başkale ilçesi Esenyamaç köyünde meydana geldi. Köylülerin otlattığı hayvanlar sınırın İran tarafına geçti. Mehmet Keskin, Zakir Turgut ve Akif Yıldız da hayvanların peşinden gitti. Ancak İran askerleri köylülere ateş açtı. 19 yaşındaki Mehmet Keskin hayatını kaybetti. 18 yaşındaki Zakir Turgut da yaralandı. 24 yaşındaki Akif Yıldız’ın ise kayıp olduğu bildirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle