Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİ YET 6 KASIM 2010 CUMARTESİ HABERLER G azetemiz yazan Balbay, davada iddialann omurgasını oluşturanlann serbest olduğuna dikkat çekti: Tutukluluk kabul edilemez HATİ CE TUNCER İ kinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, "Darbe planlarını yazanlar, konuşanlar, planı yapanlar serbest. 'Böyle bir şey var mı yok mu' diye bakan gazeteci tutuklu. İ ddialann omurgasını oluşturan kişileri serbest bırakıp bizi tutuklu yargılamanızı kabul edemiyorum" diye konuştu. Tutuklu sanık Emekli Albay Atilla Uğur, Balbay'ın "Zulümhane" adlı kitabını nasıl zorluklar içerisinde yazdığına dikkat çekerek "Kitabı okuyanlar, Ergenekon uydurmasının, zulmünün ne olduğunu anlayacaktır" dedi. Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanın 92. otunımunda sanık ve avukatlann talepleri alındı. Duruşmada söz alan Mustafa Balbay, 31 Ekim günü Taksim'de meydana gelen intihar saldınsım anrmsatıp yaralanan 32 kişiye geçmiş olsun diledikten sonra "Sayın heyet, dikkat ettiniz mi? İ lk tepkiler Ergenekon CUMARTESİ Y AZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Neler Oluyor? Ülkemizde olup bitenleri anlamak gitgide güçleşiyor. Neler oluyor? Bu gidiş nereye? Bana kalırsa asıl düşündürücü olan, herhangi bir soruya verilebilecek yanıtların çoğu kez birbirinin tam zıttı olmasının yanı sıra, aynı ya da yakın dünya görüşlerine sahip sayılabilecek kimselerin bile zaman zaman tam karşıt yönlerde yer almalarıdır... Bu hiçbir zaman böyle olmamıştı. Sanırım bu konudadayorumlar zıtlaşabilecektir. Kimileri karşıt görüş çokluğunu iyiye işaret sayabilir. Ben öyle düşünenlerden değilim. Bana göre, günümüz Türkiyesi'ndeki gibi bir düşünsel kargaşa söz konusuysa, üstelik aynı ya da benzer eğitim süreçlerinden geçmiş kimselerden birinin ak dediğine öteki kara diyorsa, burada hem çok zorlu bir çıkar ve iktidar kavgası, hem de görülmedik bir kafa karışıklığı ve bilgi kirliliği var demektir. B A R O B A Ş K A N I A Y D I N , Sİ Lİ VRİ ' D E İ stanbul Haber Servisi İ stanbul Barosu Başkam Muammer Aydın, 2. Ergenekon davasımn öğleden sonraki oturumunu gözlemci sıfatıyla bir süre izledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aydın, "Tam bağımsızlık dediğiniz zaman tarafsız bir yargı akla geliyor zaten. Temel insan haklarının korunup kollanması, insanların evrensel hukuka uygun olarak yargılamalarının yapılması, adil yargılanma ilkesinin uygulanması, masumiyet karinelerinin korunarak yapılması hepimizin özlemi. Biz de bu ilkelerin uygulanıp uygulanmadığını, yargılamanın nasıl sürdüğünü görmek için geldik" dedi. üyesi olduğu saptanmıştır' diye bir belge geldi mi? Heyetin en azından bunu karşılaştırmasını istiyorum" diye konuştu. 'Dişçi bile Tuncay Özkan'ın ağzını kapatamadı' İ ddianamede Tuncay Özkan ile 6 kez görüşme yaptıklarının yazıldığını belirten Balbay, cezaevinde yapılan diş sağlığı taramasını esprili bir şekilde anlatarak, "Diş hekimi bile Tuncay'ın (Özkan) ağzını kapatamadı. Tuncay düşündüğünü açıkça söyleyen, beyni dilinde bir insan" diye konuştu. "Bizi hâlâ tutuklu yargılıyorsunuz" diyen Balbay heyete, "Suçlamalar ile gerçeklerin ne kadar örtüştüğünü gözden geçirin" diye seslendi. Balbay, daha sonra İ stanbul Cumhuriyet Savcı Vekili Mehmet Ergül'ün yürüttüğü eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek tarafından yazıldığı iddia edilen "Darbe Günlükleri"ne ilişkin soruşturmanın Ergenekon soruşturmasından aynlarak yetkisizlik karanyla Ankara'ya gönderilmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Balbay şunlan söyledi: "Bu davanın özü olan 4 darbe Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven diye sıralanıyor. İ ddianamede bu planların Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı İ brahim Fırtına, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tarfından yazıldığı anlatıhyor. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ergül, 'Ü ç kuvvet komutanı ile Ergenekon soruşturması arasında bir bağ yok' dedi. Ama burada birbirini hiç tanımayan ilgisiz insanlar aynı örgüte üye olmakla suçlanıyor. Kuvvet komutanlarının, birinci şahısların yazdığı notları bu davanın dışında tutuyorsanız, bizleri neyle yargılayacaksınız? Bu davada polisleri serbest bıraktınız örgütün iddia edilen suikast kanadı çöktü. Örgütün kasası denilen Mustafa Özbek'i serbest bıraktınız, iddia edilen örgütün kasası çöktü. Darbe iddialarını yazanlar, konuşanlar, planı yapanlar serbest. 'Böyle bir şey var mı yok mu' diye bakan gazeteci tutuklu. İ ddialann omurgasını oluşturan kişileri serbest bırakıp bizi tutuklu yargılamanızı kabul edemiyorum." G azeteci yazar Bekir Coşkun'un artık Cumhuriyet'te yazmaya başladığını ifade eden Balbay "Onuncu Köy'den sonuncu köye geldi. Cumhuriyet gazetesi ayakta kalma mücadelesi verirken birçok yazar da Cumhuriyet'te yazmaya başladı. Ben 'medyayı ele geçirmeye çalışmakla' suçlanıyorum. Cumhuriyet gazetesinde terör örgütüne omuz veren bir haber göstersinler" dedi. bağlantısı bulmaya yönelikti. Hükümet ve çevresi bombacıyı beğenmedi. 'PKK'liydi ama arkasında ne vardı?' Kamuoyunda bu olayı da Ergenekon'a bağlamak için ortam hazırlandı. 'Buradaki yargılamanın dışında medyada da yargılama sürüyor' demiştim. Bizi böylesi zulüm altında tutmaya, bırakın hukuki değerlerinizi vicdanınız el veriyor mu" diye sordu. 'Örgüt çoktan seçmeli mi?' Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK davasına dikkat çeken Balbay, "Aynı düşünceyi paylaşmıyoruz ama aynı kaderi paylaşıyoruz" dedi. 7 bin sayfalık KCK iddianamesinde örgütün ne zaman ve kimler tarafından kurulduğunun yazıldığının altını çizen Balbay "Örgüt budur. 'KCK üyesi değilim' diyen yok. Burada 'Ergenekon üyesiyim diyen yok.' Herkes 'KCK'ye üyeyim, şehir konseyine üyeyim' diyor. Hepsi Kürtçe savunma yapmak istediklerini söylüyor. Örgüt budur. Biz burada, değil ortak bir şey yapmak, konuşma sırası bile yapamıyoruz. İ ddia makamının ısrarla kurmaya çalıştığı örgüt burada yok. Burada ancak çok büyük bir aile kurabilirsiniz. Bizi kazısanız, altından ancak insan çıkar. Arayın ama geniş aileden başka bir şey bulamayacaksınız. Birbirimizi merak ediyoruz, hastalandığımızda birbirimizle ilgileniyoruz. Bu iddianamede örgütün yapısına ilişkin 3 ayrı şema var. Bu örgüt çoktan seçmeli mi?" dedi. M ahkemenin Emniyet G enel Müdürlüğü, G enelkurmay Başkanlığı, Jandarma G enel Kom utan lığı'n a yazdığı yazılara "Böyle bir örgüt yok" diye yanıt geldiğini anımsatan Balbay, "Böyle bir örgütün varlığı ispatlanmadığı için Mart 2009'da 'iddia olunan örgüt' denilmesini kararlaştırdınız. Medya dinlemedi, bir karar daha aldınız. Bugüne kadar 'bu kişinin örgüt • •• Yargıtay, Prof. Dr. Haberal'ın tahliye taleplerini reddeden hâkimlerin cezasını onadı Karar içtihat oluşturur ALICAN ULUDAG ANKARA Yargıtay H ukuk G enel Kurulu, Prof. D r. Mehmet Haberal'ın açtığı tazminat davasında "rahatsızlığı nedeniyle ölüm riski taşıdığı, delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmadığı halde" tahliye taleplerini reddeden 9 hâkimin tazminat ödemesine ilişkin karan onayarak, "içtihat" niteliğinde bir karara imza attı. Kararm benzer olaylar açısmdan "emsal" yaratacağmı dile getiren hukukçular, yargıçlarm tutuklama konusunda artık daha dikkatli davranması gerektiğini vurguladı. 9 hâkimin de "husumet durumu" oluştuğu için bundan sonra H aberal'ın davasma bakamayacağı bildirildi. Ergenekon soruşturması kapsammda 17 N isan 2009'da tutuklanan M ehmet H aberal, İ stanbul 14. Ağır Ceza M ahkemesi hâkimleri Rüstem Eryılmaz, Resul Çakır, Kemal Can, Yakup Hakan Günay, Mehmet Faik Saban; İ stanbul 9. Ağır Ceza M ahkemesi hâkimleri Nurettin Ak, İ dris Aslan ile İ stanbul 12. Ağır Ceza M ahkemesi hâkimleri Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu ve Ali Efendi Peksak hakkmda Yargıtay 4. H ukuk D airesi'ne tazminat dava açmıştı. H aberal, 9 hâkimden "Rahatsızlığı nedeniyle ölüm riski taşıdığı, delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmadığı halde" tahliye taleplerini reddettikleri gerekçesiyle, 20'şer bin TL tazminat talep etmişti. Yargıtay 4. H ukuk D airesi de H aberal'ın "tutukluluk halinin devamına" ilişkin verilen kararlann C M K'ye aykırı olduğunu kaydetmiş ve hâkimlerin her birinin H aberal'a 1500 TL manevi tazminat ödemesine karar vermişti. Bunun üzerine, hâkimler karara itiraz etti ve dosya Yargıtay H ukuk G enel Kurulu'nun önüne geldi. Kurul da Prof. H aberal'ın açtığı tazminat davasında tahliye taleplerini reddeden 9 hâkimin tazminat ödemesine ilişkin karan onadı. Kurul, hâkimlerin ödeyeceği tazminat miktarmı ise önümüzdekı hafta tekrar görüşecek. Evet, neler oluyor? 12 Eylül 2010 halkoylaması öncesinde sarsılır gibi görünen AKP, nasıl oldu da anayasa konusunu halkoylamasınataşımayı başardı? Sonucun böyle olacağı ve bunun AKP'yi güçlendireceği öngörülemez miydi? Halkoylamasına gidilmeksizin çözümler bulunamaz mıydı? Bence bu sorular yanıtsızdır ve olsa olsa muhalefetin öngörüsüzlüğünü gösterir. Derken türban konusunun neredeyse unutulur gibi olmuşken birdenbire ortaya çıkarılması ve bir kez daha AKP'nin değirmenine su taşınması. Bu konuda da bana göre doyurucu bir açıklama yapılmadı, yapılamadı. • •• CHP'de ne oluyor, neler oluyor? Bu parti şu anda yaşanmakta olan kapışmayı kaldırabilecek güçte midir? Y oksa dağılıp parçalanacak mı? Bunu bilmiyoruz. CHP dışındaki solda neler olup bitiyor? Bir seçim bağdaşıklığı söz konusu olabilecek mi? Solun liderleri bu konuda ne düşünmekte, ne gibi çalışmalar yapmaktalar? Belli değil... • •• Silivri olayı tam bir skandala ve muammaya dönüştü. İ p kimin elinde? AKP'nin mi, ABD'nin mi? Fetullah'ın mı? Avrupa Birliği'nin sosyalistleri, solcuları, insan hakkı savuncuları Silivri'de olup bitenlerden utanç duymuyorlar mı? Yapabilecekleri bir şey yok mu? İ şte yine içinden çıkılması güç bir soru. • •• Cezaevleri gazeteciyle dolu Gazetecilere Özgürlük Platformu üye kuruluşları, gazetecilerin özgür ve bağımsız çalışma koşulları ile sendikal haklarının savunulması için 5 Kasım Gazetecilik İ çin Ayağa Kalk Günü nedeniyle dün Güvenpark'ta bir araya geldi. "Gazetecilere Özgürlük" yazılı pankart açan platform, "Sansüre hayır, özgürlük hemen şimdi", "Özgür basın susturulamaz", "Baskılar, davalar bizi yıldıramaz" ve "Basın halkın sesidir, susturulamaz" sloganları attı. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, 30 Eylül 2010 itibarıyla 44'ü tutuklu, 6'sı hükümlü toplam 50 gazetecinin cezaevlerinde olduğunu anımsattı. Cezaevlerindeki gazetecilerin sayısının her geçen gün arttığını belirten Sertel, şunları söyledi: "Tutuklu yargılanmaların simgeleri haline gelen Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a 11 Kasım'da ziyaret gerçekleştireceğiz. Gazetecilere Özgürlük Platformu, bundan sonraki aylarda da gazeteciler hakkında açılmış olan davaları heyet olarak izleme kararı almıştır. Türkiye'nin demokratik dünyadan kopmasına yol açabilecek bu tehlikeli gidişattan kurtulabilmek için hükümeti ve parlamentoyu ilgili yasalarda köklü değişiklikler yapmak üzere derhal harekete geçmeye çağırıyoruz." (NECATİ SAVAŞ) 'Zulüm altında yazdı' Tutuklu sanık emekli Albay Atilla U ğur ise koğuş arkadaşı Balbay'ın "Zulümhane" kitabını nasıl zorluklar içerisinde yazdığını şu sözlerle aktardı: "Gerçekten zulüm altında yazdı. Sağ eliyle yazdı. Eli tutuldu, sol eliyle yazdı. 2 sayfayı yazmak için 10 saat iddianame okudu. 1819 saat çalıştı. Gözlerine kan oturdu. Kitabı okuyanlar, Ergenekon uydurmasının, zulmünün ne olduğunu anlayacaktır." Neler oluyor? Nereye gidiyoruz? Tüm söylemleri, yaptıkları ve yapabilecekleriyle demokrasinin tam karşısında yer alan bir kişinin, bir başbakanın (ve ekibinin) yönetiminde, nereye gidilebilirse oraya... Saygın bir köşe yazarının bir kalem sürçmesi ya da olsa olsa (yoruma açık) bir gafını fırsat bilerek ona ve onun kişiliğinde özgür basına savaş ilan eden bu kişi, ne yazık ki hâlâ, bilinçsiz kitlelerin yanı sıra birtakım aydınlarca da demokrasi kahramanı olarak alkışlanabilmektedir. Ülkemizde yaşanmakta olan her şey kötü mü? Değil kuşkusuz. Son günlerde olan ve olabilecek en iyi şey, 3 Kasım tarihli ilk "Onuncu Köy"ünde, llhan Selçuk için sevgi satırlarıyla örülmüş, akıl ve duyguyla işlenmiş ilkyazısıyla, hepimizin gönüllerindeki yerini daha da güçlendiren Bekir Coşkun'un "Cumhuriyet" ailesine katılması oldu. Demokrasi için yürüyüşümüz şimdi daha güçlü ve uzun soluklu olacak... ataolb@cumhuriyet. com. tr Fa ks: ( 0 2 1 2 ) 3 4 3 7 2 6 4 KUVAYI M İ LLİ YE DERNECİ H ukukçular nasıl yorumluyor? YARSAV Kurucu Başkam Ömer Faruk Eminağaoğlu, kararm hukukun üstünlüğünün işler kılmması ve insan haklan m n korunması yönünden çok önemli bir adım olduğunu kaydetti. Türkiye'de tutuklama ve benzeri özgürlüğü kısıtlayıcı yöntemlere yargı kararıyla başvurulsa da bu kararlann hukuka uygunluğunun denetiminin yeterince etkin olarak yapılamadığmı dile getiren Eminağaoğlu, "Bu yönüyle karar, bundan sonrası için yol gösterici ve insan haklarını gözeten, koruyan içtihat niteliğiyle önemli referans olacaktır. Benzeri gerekçelerle aynı durumda olan tutuklular da aynı gerekçelerle bu gibi davalar açabilecektir" dedi. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, C M K'ye göre tutuklamalarm kuvvetli suç şüphesi, kaçma, delilleri yok etme ve değiştirilmesini önlemek için verilebileceğini vurgulayarak kararm Ergenekon sürecinde tutuklanan diğer üniversite rektörleri ve gazeteciler açısmdan da emsal niteliği taşıyacağmı dile getirdi. Türk, "Örneğin Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, F atih H ilmioğlu. Tüm bunlar uzunca süredir tutuklu bulunmaktadır" diye konuştu. İ stanbul Kültür Ü niversitesi H ukuk F akültesi Ceza H ukuku Anabilim D alı Başkam Bahri Öztürk, "Tutuklamayla ilgili böyle bir karar verilmesi yargıçların tutuklama ve yakalama konusunda biraz daha dikkatli karar vermesi sonucunu ortaya çıkarıyor" görüşünü kaydetti. 'İ ddianamede atış serbest' Tutuklu sanık gazeteci yazar Tuncay Özkan da, iddianamede Mustafa Balbay'dan aldığı talimat üzerine parti kurduğunun iddia edildiğini belirterek, "Balbay bunu düşünüp karar verene kadar, ben bir parti, iki dernek, bir televizyon kanalı kurarım. Aramızdaki fark budur" diye konuştu. İ ddianameyi eleştiren Özkan, "Savcı mı, avcı mı? İ ddianamede atış serbest" diye konuştu. Cezaevinde koğuşların tek tek arandığını, kitapların toplatıldığını, 3 kitap bulundurumıaması yönünde uyanldıklannı anlatan Özkan, bu nedenle Mustafa Balbay'ın kendi yazdığı kitabı okuyamadığını kaydetti. istanbul Barosu nda genel kurul İ stanbul Haber Servisi Dünyada üye sayısı ile birinci sırada yer alan İ stanbul Barosu'nun iki gün sürecek G enel Kurulu bugün Haliç Kongre Merkezi'nde başlıyor. Baronun yeni başkan ve yönetim kurulu için 5 grup 6 adayla seçimlere katılacak. 26 bin avukatın üye olduğu İ stanbul Barosu yönetimi için Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG), Katılrmcı Avukatlar Grubu, 2 adayla seçime giren Önce İ lke Çağdaş Avukatlar Grubu, ilk kez seçime katılacak olan Özgürlükçü Hukuk Platformu ile Hukukun Üstünlüğü Platformu yarışacak. Önce İ lke grubu, G alatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi avukat Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve şimdiki baro başkanı Muammer Aydın arasında ikiye bölünecek. "İ lkene, ülkene, cüppene sahip çık" sloganıyla Aydın'ın karşısına çıkan Kocasakal, mevcut yönetimin baroyu cemaat üyelerine açtığını savunuyor. Aydın ise Cumhuriyet'in kurucu değerlerine bağlı olduklarını vurguluyor. ÇAG, Avukat Kemal Aytaç ile seçimlere gidiyor. Aytaç, "Demokratik ve özgürlükçü Türkiye için, etkin baro, güçlü savunma, saygın avukat" diyerek, ÇAG 'ın bu seçimleri kazanacağını savunuyor. KAV'ın adayı avukat Mustafa Kemal Göngör de, "Başka bir baro mümkün" diyerek, katılrmcı bir anlayışla çalışıp, baroyu tüm avukatlara açacaklarını ifade ediyor. Önceki dönemlerde ÇAG içinde seçimlere katılan Kürt avukatlar da aynlarak bir platform oluşturdular. Kürt avukatlann adayı Feyzi Çelik, baronun ulusalcı çizgisine son vererek, dışlananlann, ötekileştirilenlerin sesini duyuracaklarını iddia ediyor. y Silahlı yemine takipsizlik karan İ stanbul Haber Servisi M ersin 'de 14 Ekim 2006'da Kuvayı Milliye D erneği'nce bir düğün salonunda düzenlenen iftar yemeğinde aralannda Ergenekon davasından tutuklu yargılanan emekli Albay Fikri Karadağ'ın da bulunduğu bir grubun iki tabanca ve Kuranıkerim üzerine yaptığı yemin törenine ilişkin soruşturmada takipsizlik karan verildi. İ stanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Kuvayı Milliye Derneği eski Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ, Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Gazi Oğuz ile Mersin İ l Başkanı Kemal Canay'm da aralannda bulunduğu toplam 26 kişi hakkında suç örgütü kurdukları iddiasıyla yürütülen soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandırdı. Soruşturmayı yürüten İ stanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Şafak'm, 1 Eylül 2010'da verdiği kararda, şüphelilerin suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları, bu örgüte üye oldukları, örgüte yardım ettikleri, örgütün propagandasım yaptıklarma dair haklarmda kamu davası açtırmayı gerektirecek nitelikte ve yeterlikte delil elde edilemediği belirtilerek, delil yetersizliği sebebiyle şüpheliler hakkında, kamu adma kovuşturma yapılmasına yer olmadığma, tespit veya dinlemeye ilişkin kayıt suretlerinin imhasma, durumun tutanakla tespit edilmesine karar verildi. Tahliye talepleri reddedildi Mustafa Balbay'ın da aralannda bulunduğu samklarm tahliye talepleri Başkan Şengün'ün karşıoyu ve oyçokluğuyla reddedildi. Dava 8 Kasım Pazartesi gününe ertelendi. Duruşma devam ederken duruşmayı izleyen bir grup, Silivri Cezaevi önünde tutuklu sanık emekli Albay Atilla Uğur'un fotoğraflarını ve "Adalet istiyoruz", "Atilla Uğur farkındayız, yanındayız", "Şehit aileleri Atilla Uğur'un yanındadır" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. BAKIRKÖY BASIN SAVCISI CÖREVDEN ALINDI Haber Merkezi Ergenekon ve Balyoz davalanyla ilgili haberlerden dolayı hükümete yakın gazetelere çok sayıda dava açan Bakırköy Basın Savcısı Pircan Barut Emre, görevden alındı. Emre'nin yerine yine Savcı Vahit Kayaduvar atandı. Savcı Emre'nin; Star, Zaman, Taraf, Yenişafak ve Vakit gazeteleri hakkında açtığı davalar nedeniyle Adalet Bakanlığı Ceza İ şleri Genel Müdürlüğü ve Teftiş Kurulu'na çok sayıda şikâyet dilekçesi ve ihbar maili gönderilmişti. Bakanlık bunun üzerine Emre hakkında soruşturma başlatmıştı. m u C M B