Katalog

6 KASIM  2010  CUMARTESİ CUMHURİ YET SAYFA HABERLER Sözleşmeli olarak din derslerine giren imam, Alevi düşmanlığı yapmca görevden almdı POLİ Tİ KA  GUNLUGU HIKMET  ÇETINKAYA Dersin adı hakaret •   Amasya  G ümüşhacıköy Lisesi'nde sözleşmeli öğretmen olarak çalışan mahalle  imamı Şuayip G üllü, Alevilere hakaret edince veliler İ lçe  Kaymakamı ve  Milli Eğitim  Müdürlüğü'ne şikâyette bulundu.  Lisedeki görevine  son verilen imam  olaym iftira  olduğunu söyledi. MEHMET  MENEKŞ E AMASYA    Amasya Gümüşhacıköy Lisesi'nde sözleşmeli olarak din  kültürü  ve  ahlak  bilgisi  öğretmeni olarak çalışan Saray Mahallesi Çayır Camii imamı  Şuayip  Güllü  sınıfta Alevi öğrencilere hakaret etti. G ümüşhacıköy  Lisesi'nde bir aydır din kültürü ve  ahlak bilgisi dersine giren imam Şuayip Güllü, "Din,  mezhep ve  dinlerde  ibadet"  konusu  işlenirken Aleviliğin İ slamiyette yerinin olmadığını, cemin  ibadet  olmadığını savundu. Bazı öğrenciler imam G üllü'ye itiraz etti. Bunun  üzerine  imam kendisine  tepki  gösteren öğrencilerden A.B'ye  Aleviliği  tammlamasını  istedi.  Daha  sonra  Alevi öğrencilere hakaret etmeye  başlayan G üllü,   "Ben dört  yıl  Alevi  köyünde görev  yaptım.  Gelinine asüan Alevi dedeleri  gördüm"  dedi. Öğrencilerden A.B. öğretmene "Hüseyin Üzmez  14 yaşındaki  kızı  taciz etti, o  da  mı  Alevi?" diye tepki gösterdi. Öğrenci  velileri  Güllü'yü İ lçe Kaymakamı  ve M illi  Eğitim  Müdürlüğü'ne şikâyet etti. Öğrenciler  ifadelerinde  G üllü'nün hakarete varan konuşmalarını  aktardı.  İ lçe Milli  Eğitim  Müdürlüğü de  imam  G üllü'nün  Gümüşhacıköy Lisesi'ndeki sözleşmeli  öğretmenlik görevine son verdi.  Güllü olayın  "iftira" olduğunu  savundu. Öğrenci  velisi  Oktay Beyazgül bir  imamm  lisede öğretmen olmasma tepki göstererek savcılığa suç  duyurusunda  bulunacağım belirtti.  Gümüşhacıköy Kaymakamı  Serdar  Kartal'ın ise  "Basın açıklaması olmasın.  Basın  açıklaması yapacak kişiler  önce  benim  yanıma gelsin onlarla  görüşelim"  diyerek  olayı kapatmaya  çalıştığı  belirtildi.  G ümüşhacıköy İ lçe Milli Eğitim Müdürü'nün  de  velileri arayıp olayı tatlıya bağlama konusunda telkinde bulunduğu ifade  edildi. Kılıçdaroğlu Lider Olur mu? Eski CHP  Genel Sekreteri Onder Sav ve arkadaşları,  "biz en büyük Atatürkçüyüz"   silahını kullanıp  Kemal Kılıçdaroğlu'nu kuşatmak istemişlerdi. 12  Eylül halkoylaması öncesi gezilerde CHP'nin  seçim otobüsünde genel başkan yardımcılarının Kılıçdaroğlu'nu aşağılayan tavırları, onu "genel başkan olarak görmemeleri" zaten parti içinde biliniyordu. Daha önceki yazılarımda  değindiğim gibi o ne idüğü belirsiz kaset ortaya çıkınca Deniz Baykal'ın eteğine yapışanlar,  birden sırtını dönmüş, Önder Sav'ın peşine takılıp yeni bir genel başkan aramaya   koyulmuşlardı. Aslında yapılan hesap şuydu: "Bir  genel başkan bulur,  CHP'yi babamızın çiftliği gibi yönetiriz...  " "zikzaklar çizdi",   demokratikleşme ve özgürlük yolundaAKP'nin  elindeki bayrağı alamadı. Önder Sav,  53 yıldır CHP'li olduğunu söylüyor. İ yi de, bu süre içinde CHP tek başına iktidar olabildi mi? • •• CHP'de  "çıkarpazarı"  kurulmuş, milletvekili olmak için... Şimdilerde "CHP tüzüğü antidemokratik" diyenler neden Altan Öymen gibi kürsüye çıkıp eleştiri yapmadılar? Önder Sav ekibi "Biz M ustafa Kemalîn partisiyiz,  bu tüzük antidemokratiktir,  değişmeli" derken 2008'de buna niçin karşı çıkmadı? 2008  kurultayında yeni tüzük "taslaktı" ve kimse görmemişti. Deniz  Baykal ve arkadaşlarının  hazırladığı yeni tüzükte,   genel sekreterlik ortadan kaldırılıyordu. Baykal, Önder Sav'ın örgütler üzerindeki egemenliğini kırmak için böyle bir yönteme başvurmuştu... Bu yöntemi uygulamaya kısa bir süre kala, o sahte ve düzmece kaset dinci bir internet sitesinde  yayımlandı... Acaba bu "kirli oyun"un arkasında hangi güçler vardı? Bunların oturulup tartışılması, Baykal'a kurulan komployu siyasal  iktidarın ortaya çıkarıp aydınlatması şarttır. • •• Önder Sav ve arkadaşlarını  kimi belediye başkanları ve il başkanları da destekliyordu. İ stanbul Kadıköy'de  bir yer tutulmuş, Kılıçdaroğlu'nu yıpratmak için kollar sıvanmıştı. Bir internet sitesiyle Kılıçdaroğlu'na vurulacaktı. O  internet sitesi şimdi yayında. Bir CHP  üst düzey yöneticisiyle dün bu konuyu konuşurken şaşırıp kaldım... CHP'Iİ  belediye bu iş için binlerce lira harcamıştı. İ nanmak  istemedim ve siteye girdim. Site yayına başlamıştı... CHP'nin  üst düzey yöneticisi bu olayın  üzerine gideceklerini söyledi. Umarım giderler. Belediyenin parasıyla internet sitesi kurulmaz. Binlerce lira harcanarak büro döşenmez. Umarım Kılıçdaroğlu ve üst düzey yöneticiler bu  olayın üzerine gider... Direnişe  destek Gazetemiz yazarlarından şair Ataol Behramoğlu ile  şair yazar Bilgesu  Erenus, 4. Levent'teki Tek  Gıda İ ş Sendikası genel merkezi önünde 33 gündür eylemde olan TEKEL işçilerini ziyaret etti. Dünyada işçi ve  emekçilerin birleşmesi gerektiğini vurgulayan Behramoğlu "TEKEL  işçileri direnişleriyle, Türkiye işçi tarihine adını gerçek harflerle yazmışlardır" dedi.  Direnişteki işçilere pasta götüren Erenus ise eşi Müştak  Erenus'un ölümünün 8. yılı olduğunu anımsatarak "İ şçilerle  bir  arada olmak beni duygulandırdı" dedi. Erenus, TEKEL işçilerinin direniş ruhunu canlandırdığını vurgulayarak "Sizler  topluma razı olmamayı öğrettiniz" diye konuştu. Erenus, yarın  14.00'te direnişteki işçilerle birlikte "İ şçi ve Aydın" buluşması gerçektireceklerini, oyuncu Rutkay Aziz ile  birlikte çok  sayıda aydın ve  sanatçının buluşmaya katılmasını beklediklerini kaydetti. • •• Şimdi tüm sorun, Kılıçdaroğlu'nun attığı liderlik adımında  neleryapacağıdır...  CHP oylarını çoğaltmak istiyorsa, Güneydoğu'da araladığı kapıyı sonuna dek açmalı,  yoksulları ve emekçileri yanına  almalıdır. Kılıçdaroğlu'nun hiç kimseye "diyet borcu" yoktur... Bazı CHP örgütleri halk desteği  karşısında birden tavır  değiştirip  yeni oyunlara başlayıp kendi çıkarları için çalışacaklardır. CHP'nin  bilinçli kurultay delegeleri, bu olup bitenleri yakından  izliyor ve Kılıçdaroğlu'na destek veriyor. CHP içindeki "parti benim olsun, varsın küçük olsun"  düşüncesi tarihin çöplüğüne atılmadıkça, kapılar  yurtseverlere,  sözde değil özde sol Kemalistlere,  solculara,  sosyalistlere açılmadıkça, laiklik temeline dayalı demokratikleşme ve özgürlüklerin simgesi olmadıkça Kılıçdaroğlu lider olamaz. CHP de iktidar olma yolunda yürüyemez!.. • •• CHP'nin  il ve ilçe örgütleri gençlere kapılarını kapatmış,  üye olmak isteyenjeri dışlamıştı. Çünkü, il ve ilçe örgütlerinde Önder Sav korkusu egemendi. Hiçbir yerde Kılıçdaroğlu önemsenmiyordu. CHP'nin  demokratikleşmesi ve güçlenmesi gerekir... CHP tüzüğündeki antidemokratik maddelerin çıkarılması ve seçimlerden önce Kılıçdaroğlu'nun parti meclisini "çarşaf  / / ste"yleyenilemesi birincil koşuldur. Eğer PM seçimleri ve tüzük değişikliği yapılmazsa  işler arapsaçına döner. Kılıçdaroğlu'nun arkasında bir halk desteği olduğunu öteden beri yazıyorum. Kılıçdaroğlu'nun, CHP'yi  uzaktan seyreden Altan Öymen ve daha pek çok deneyimli siyasetçiyle yakın  ilişki kurması gerekir... Şöyle üç dört ay önceye bakalım... Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanı olduğunda partisinin oy oranı yüzde  35'lere çıkmıştı. Kılıçdaroğlu, Sav ve arkadaşları nedeniyle FIRAT  KOZOK GÜI, tadilat ve onarım çin 36 milyon lira daha harcayacak ANKARA   G öreve geldiği günden bu yana  Çankaya  Köşkü'ndeki  tadilat  ve onarım çalışmalarına ağırlık veren  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,   önümüzdeki yıl için 36 milyon TL'lik tadilat, bakım ve  onanm bütçesi kullanacak. Önümüzdeki yıl  İ stanbul Tarabya'daki Huber Köşkü ile  Ankara'daki  personel  yemekhanesi  ve  yaverlik köşkünün tadilatları yapılacak. Yenileme  çalışmalarının  ardından  29 Ekim resepsiyonunda ilk  kez  görücüye çıkan  Çankaya Köşkü'nün ardından  Cumhurbaşkanlığı'ndaki  tadilat  çalışmaları önümüzdeki yıl  da hız kesmeden sürecek. Kö şk,  2011  yılı için tam 40 milyon TL' lik "sermaye gideri" bütçesi kullanacak.  Bu rakamın, 36 milyon 50 bin TL'lik bölümü onarım giderleri için kullanılacak. 10.  Cumhurbaşkam  Ahmet Necdet Sezer'in görevden ayrılırken 4 milyon  335 bin TL olarak bıraktığı sermaye giderlerini ertesi yıl,  yani 2008'de  18 milyon 765  bin TL'ye çıkaran Gül; 2009'da 23 milyon  518 bin, 2010'da da 23 milyon 829  bin TL'lik sermaye gideri bütçesi kullandı. Gül,  görev  süresinin 5 yıl  olması durumunda, bu sürede  113  milyon 344  bin TL'lik bakım, onanm, yenileme çalışması yapmış olacak. • •• Y arın saat   14.00 15.00  arası Beylikdüzü'ndeki TÜY AP  Kitap Fuarı'ndaki  Cumhuriyet Kitapları Standı'nda kitaplarımı imzalayıp okurlarla sohbet edeceğim. [email protected] Faks numaramız:  0212 343 72 69 Av.  Mustafa Kemal Güngör Katılımcı Avukatlar Grubu (KAV) İ stanbul Barosu Başkan Adayı İ STANBUL  BAROSU  AVUKATLARINA  ÇAĞRI... İ stanbul Barosu'nun değerli üyeleri,  Dünyanın üye sayısı itibariyle en büyük barosu olan baromuzun genel kurulu 6 7 Kasım günleri toplanıyor. Baromuzu M  yıl için yönetecek başkan,  yönetim kurulu ve diğer kurullar için seçim yapacağız. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi,  sosyal,  ekonomik,  kültürel şartlar en büyük hukuk kurumuna da özel ve önemli görevler yüklüyor. Demokratik,  laik,  çoğulcu,   özgürlükçü,  çağdaş ve katılımcı bir baro yönetimi için hepimize sorumluluk düşüyor. Bu seçim çok ama  çok önemli. Şimdi;  çağdaş değerlerden, özgürlüklerden, katılımcı  anlayıştan,  laiklik ve çoğulculuktan yana taraf olmak, adalet ve hakikat  için ayağa  kalkma, her türlü baskıcı, antidemokratik hegemonyaya  karşı durma, değişimi gerçekleştirme  zamanıdır. Şimdi;  hükümetin antidemokratik  politikalarına,  hukuk dışı uygulamalarına  karşı  hukukun  en büyük  kurumu olarak ve savunmanın  kalesi  olarak sesimizi  yükseltmek  zamanıdır. Şimdi;  mesleğimiz,  sorunlarımız  ve demokrasi adına  olumlu bir katkı sunamayan  eskimiş, mevcut  zihniyetten  kurtulma ve daha etkili bir özgürlükçü  hukuk  muhalefeti  için gücümüzü  birleştirme  zamanıdır. Şimdi;  avukatlık  ütopyamızı,  hukuk ve özgürlük  ideallerimizi  kamuoyuyla  paylaşmak,  savunma  mesleğini  olması  gereken niteliğine kavuşturmak  için kenetlenmek  zamanıdır. Şimdi;  ülkemizin  önündeki yeni anayasa  tartışmalarında  demokrasiden, insan  hakları  ve özgürlüklerden yana taraf olma, laik, eşitlikçi ve sosyal  hukuk devleti  ilke ve değerlerini rehber edinerek  bu süreçte etkili ve aktif bir baroyu  yaratma zamanıdır. Şimdi;  kavga  değil ortak değerlerimiz  etrafında  uzlaşma  ve bir araya  gelme, dil, din, ırk, etnik köken, cinsiyet, vb. farkı gözetmeksizin  mutlu ve onurlu birer yurttaş olarak yaşayacağımız  birlikte yaşamın  ilkelerini ve değerlerini savunma  zamanıdır. Şimdi;  küresel ekonominin  rüzgârıyla  giderek birer teknisyen, takip elemanı  konumuna  indirgenen  meslektaşlarımızı anımsayarak,  mesleğimizin  klasik ve etik değerlerine sözde değil özde sahip  çıkmanın,  genç  meslektaşlarımızı, bağlı çalışan  meslektaşlarımızı  kimseye ezdirmeden  etkili ve  uygulanabilir  önlemlerle destekleme, bu gidişe dur deme  zamanıdır. Şimdi;  avukatları  yöneten değil avukatların  yönettiği, üyesiyle  kucaklaşan,  her zaman  yanında  olan, saygın  ve güçlü bir baro  zamanıdır. Şimdi;  demokratik ve adil bir yönetimin, katılımcılığın,  şeffaflığın, denetlenebilirliğin  zamanıdır. Şimdi;  değişimin  zamanıdır. Şimdi;  Katılımcı  Avukatlar  (KAV)  grubuna destek vermenin, oylarımızı bölmeden birleştirmenin  zamanıdır. Söz veriyoruz: Saygın ve güçlü bir baro için gecemizi gündüzümüze  katacak, mesleğimiz, meslektaşlarımız  ve  ülkemiz için üzerimize  düşen  görevleri  kimseden  çekinmeden, ürkmeden yerine getirecek, baromuzun  sesini duyuracak ve avukatlık  onuruna sahip  çıkacağız. Hepinizin  desteğini, dayanışmasını  bekliyoruz. m Q Şimdi KAVZAMANI... C  M  ,  B