15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 KASIM 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN İş Bankası Genel Müdürü Özince, keyfi uygulamaların yatırımcıyı endişelendirdiğini belirtti Kafanıza göre af olmaz “Borçluyu veya alacaklıyı koruyacak sistem, uluslararası standartta olmalı” diyen Özince aksi halde uygulamaların girişimciyi caydırabileceğini kaydetti. Ekonomi Servisi İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, “Kafanıza göre af ya da ceza yasaları koymamalısınız, koyduğunuz takdirde işte ülkenizde yerli ya da yabancı yatırımcıyı, müteşebbisi caydırmış, endişelendirmiş olursunuz” dedi. Özince, Denizli Sanayi Odası yönetimiyle görüşmeden önce AA’nın sorularını yanıtlarken kredi yapılandırmasıyla ilgili şu hususlara dikkati çekti: İş Bankası’nın 2 milyar 150 milyon lira civarında yapılandırılmış kredisi var. Bu yaklaşık 264 bin müşteridir. Bunun 250 bini bireysel, 12 bini ticaridir. Biz bu yapılandırmayla ilgili yüzde 75 civarında bir yapılandırma performansıyla idare edebiliyoruz... Yapılandırma tarafların rızasıyla olmalıdır. Yapılandırma, af yasaları çıkartılarak suç işleyenlere, zarar görenlere sormadan affetmeye benziyor. Yeter ki borçlunun borcunu ödemeye niyeti ve gücü olsun. Borç problemi olanlar, toplumun ve finans sektörünün çok küçük bir bölümü. Sorun yaygınlaştırılmamalı. Ticari hayatta bütün borçlar, bankalara değildir. Tüccarların, sanayicilerin birbirlerine borcu olur. Bunun ne şekilde yönetileceğini taraflar zaten bilir. Ama burada borçluyu veya alacaklıyı koruyacak hukuki sistemde, Türkiye’de uluslararası standartta olmak mecburiyetinde. Kafanıza göre af ya da ceza yasaları koymamalısınız. Koyduğunuz takdirde işte ülkenizde yerli ya da yabancı yatırımcıyı, müteşebbisi caydırmış, endişelendirmiş olursunuz. Döviz Kurunda Denge Sorunu “Kur savaşları” kavramı uluslararası iktisat yazınındaki önemini koruyor. Küresel para piyasalarında döviz kurları arasındaki dengesizlikler giderek derinleşiyor. Bu yazımızda teknik bir konuya değineceğiz ve Türkiye’yi de yakından ilgilendiren şu soruya yanıt arayacağız: Döviz kurunun denge değeri ne olmalıdır? Bu soruya ilk bakışta, “serbest yüzen kur rejimi altında döviz kurunun dengesi, döviz arz ve talebi tarafından serbestçe belirlenir” şeklinde verilebilecek yanıt akla yakın gelmekte; ancak ne yazık ki yeterli olmamaktadır. Zira döviz kurunun piyasadaki anlık değerine ekonominin genel dengesi açısından baktığımızda döviz piyasasında sağlanabilecek dengenin, ekonominin makro dengesiyle uyuşmayabileceğini unutmamamız gerekmektedir. Yani kur, döviz piyasasında kısmi analize uygun olarak “dengeli” gözükebilir; ancak söz konusu denge ekonominin ürün, işgücü ve finans piyasalarıyla uyumsuzluk (misalignment) içerisinde olabilir. Günümüzdeki tartışmalar açısından güncel bir çalışma Cline ve Williamson (2010) ve IMF World Economic Outlook (2010 Ekim) dokümanları içinde yar almaktadır. Cline ve Williamson, “ödemeler dengesine parasalcı yaklaşım” modellerinden hareket ederek, döviz kurundaki temel denge konumunu, hem iç hem de dış dengenin birlikte sağlandığı durum olarak tanımlamaktadır. Yani döviz kurunun temel dengesi kavramı sadece döviz piyasasını değil, aynı zamanda iç dengeyi veren ürünfinans ve işgücü piyasalarındaki dengeyi de yansıtmalıdır. Yazarlar, IMF’nin World Economic Outlook raporlarındaki verilere dayanarak belli başlı döviz kurlarının anlık (spot) piyasalarda gözlenen değerlerini ve temel dengeyi sağlamak için almaları gerekli değerleri hesaplamaktadır. Aşağıda tabloda bu çalışmanın sonuçlarından hareketle döviz kurunda en şiddetli dengesizlik yaşayan 10 ekonominin konumunu özetlemekteyiz. Tabloda öncelikle Türkiye’nin konumunu inceleyelim. Türk lirasının kur piyasa dengesi Ekim 2010’da 1.42 TL/$ şeklinde gerçekleşmiş idi. Cline ve Williamson’un kuramsal çalışmasına göre Türk Lirası’nın temel denge değeri 1.65 TL/$ olmalıydı. Buna göre Türk Lirası temel dengesine görece ekim ayında yüzde 16.20 oranında daha değerliydi ve bu oranda “değer yitirmeliydi” (eski terminoloji ile söylersek devalüe edilmeliydi). Bu orana göre diğer dövizlerle karşılaştırıldığında TL’nin en fazla aşırı değerlenen para birimleri arasında dördüncü sırada olduğunu belirtelim. (Yeni Zelanda yüzde 25.5; Güney Africa yüzde 19.2; ve Avustralya yüzde 17.5) Rüzgâr arkamızda, uçmaya hazırız Ciliv: Tarihimizde matbaayı kaçırmış olabiliriz. Ancak tarihimizde ilk defa büyük bir dalgayı yakaladık. Rüzgârı arkamıza aldık, uçmaya hazırız. Ekonomi Servisi Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Türkiye’nin tarihinde ilk defa teknoloji sanayi devrimini vaktinde yakaladığını ve gelişmiş ülkelerin bile önüne geçtiğini belirterek, “Tarihimizde matbaayı, buharlı teknolojileri, elektrik teknolojilerini kaçırmış olabiliriz. Ancak tarihimizde ilk defa büyük bir dalgayı yakaladık ve Türkiye’nin mobil internet altyapısı, dünyanın en iyisi durumunda. Rüzgârı arkamıza aldık, uçmaya hazırız” dedi. İştcell Teknoloji Zirvesi 2010’da konuşan Ciliv, mobil internetin, önümüzdeki dönemin teknolojisi olduğunun altını çizerek, dünyada internet kullanıcılarının 1.5 milyarı bulduğunu, önümüzdeki yıllarda mobil internet kullanıcı sayısının 56 milyara çıkacağının öngörüldüğünü aktardı. Ciliv, Türkiye’ye 3G teknolojisinin gelmesini rakiplerin senelerce engellediğini savunarak “Türkiye için çok erken dediler. Kırmızıların (Vodafone) Genel Müdürü çıktı bunu dedi. Ama gidip Mısır’a yatırım yapmışlar. Bizim senelerce çabalamamız, anlatmamız sayesinde bu teknolojiyi bu kamu kabul etti ve nihayet geldi. Turkcell son 23 yılda, rakiplerine göre 23 misli yatırım yaptı. Bu sadece reklam yapmakla olmuyor. Müşteriler, Turkcell’in performansını, diğer operatörlerde göremedikleri için Turkcell’i tercih ediyorlar” diye konuştu. Bursa’daki ikinci Koçtaş’ın açılışını Koç Holding Başkanı Mustafa V. Koç, CEO’su Turgay Durak, Gıda, Perakende ve Turizm Grup Başkanı Ömer Bozer, Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu yaptı. Gelecek için değişim Teknoloji gurusu Don Tapscott da insanların mobilite sayesinde moleküller halinde birbirine organize olabildiğini, hükümetlerin, şirketlerin bu yeni prensiplerin etrafında işbirliklerini tekrar düşünmesi gerektiğini söyledi. Sosyal networkün, sosyal üretime dönüştüğünü, tamamen yeni bir döneme girildiğini savunan Tapscott, “Global çöküş dediğimiz şey bu. Hükümetler, şirketler nezdinde bütün yeni prensiplerin etrafında iş birliklerini tekrar düşünmemiz lazım. Bütün paradigma liderleri, yenilerini kucaklamakta zorlanır. Çıkarlar, değişime karşı mücadele verir. Bunu yapabilirsek çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunabiliriz” dedi. Koçtaş yurtdışına açılıyor Ekonomi Servisi Bursa Osmangazi’de hiz krizde çift yönlü katkı yarattığına dikkat çemete giren 8 bin 500 metrekarelik 30. Koç kerek, “Koçtaş bir yandan mağazalaşma taş’ın resmi açılışını gerçekleştiren Koç Hol atağına aynen devam ederek hem bize ding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. hem de topluma moral verdi. Diğer yandan Koç, açılıştan sonra yöneltilen soruları ya bizim krizin endişeli günlerinde tüketiciyi daha iyi anlamamız için laboranıtlarken ev geliştirme perakendetuvar işlevi gördü” dedi. ciliğinin lideri haline gelen Açılışlarla birlikte kuruluşun yurtdışına dapazarı Koçtaş’ın Türkiye açılması yönünde genelindeki made düşünceleri olve Bursa’da yapılan resmi açılışların ğaza sayısı 18 ilduğunu belirteardından Türkiye genelindeki mağaza de 30’a, metrerek, “Mısır’da sayısını 30’a çıkaran Koçtaş, yurtdışında kare büyüklüğü bir projemiz ilk mağazasını Kahire’de açmak için 165 bine, toplam var. Temastayız. hazırlık yapıyor. çalışan sayısı 2 bin Kahire’de açılacak 600’e, toplam yatırımı 40 bir mağaza ile Mısır dımilyar liraya ulaştı. Kuruluş bu yışında Cezayir, Libya, Tunus, Fas gibi Kuzey Afrika ülkelerine de hitap lı 800 milyon lirayı aşan bir ciro ile kapatacak edebiliriz. Ancak şunu söyleyeyim; birçok ve bir önceki yılda olduğu gibi yüzde 20 büyüyecek. Hedef, 2011’de 1 milyar lirayı aşan bakımdan çok zor bir pazar” dedi. Koçtaş’ın Adapazarı ve Bursa mağazaları ciroya ulaşmak. Ev geliştirme sektörü organize nın resmi açılışları dün yapıldı. Bursa’daki açı perakende pazarının yüzde 11’ini, Koçtaş da lışta konuşan Mustafa V. Koç, Koçtaş’ın bu yüzde 11’in yüzde 45’ini karşılıyor. A Döviz Kurunda Dengesizlik Yaşayan 10 Ülke Temel Denge Gözlenen Döviz Kuru Kur IMF Cari İşlemler Kurda Gereken Dengesi Düzeltme (%) 2015 Tahmini Süreyya Ciliv Yeni Zelanda 0.57 0.75 25.50 6.62 Güney Afrika 8.37 6.91 19.20 6.47 Avustralya 0.82 0.98 17.50 6.02 Türkiye 1.65 1.42 16.20 6.16 Çek Cumhuriyeti 19.60 17.70 10.80 0.27 Polonya 3.11 2.84 9.50 2.45 Brezilya 1.81 1.68 9.00 3.30 Kolombiya 1,956.00 1,810.00 8.50 1.47 Macaristan 211.00 197.00 7.80 1.75 Şili 518.00 485.00 7.70 2.32 Kaynak: Cline ve Williamson (2010) “Currency Wars?” Peterson Institute for International Economics, No PB1026; Kasım; IMF, World Economic Outlook 2010, Ekim. Vergi cennetlerine çember daralıyor OECD’nin vergi cennetleri listesinde yer alan ülkelerin birçoğu Bilgi Değişimi Anlaşması imzalayabilecek. Maliye Bakanı Şimşek, ilk imzayı Jersey Adaları’yla atıyor. ANKARA (AA) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi cennetlerine kayıt dışı para akışını sona erdirmeyi amaçlayan ilk Bilgi Değişimi Anlaşması’nı Londra’da Jersey Adaları’yla imzalayacak. Anlaşmayı, Jersey adına Ekonomi Bakan Yardımcısı Paul Rautier parafe edecek. Jersey ile imzalanacak anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, vergi inceleme elemanlarınca ihtiyaç duyulabilecek bilgiler, Jersey makamlarından talep edilebilecek. Aynı şekilde, Jersey de Türkiye’den bilgi isteyebilecek. Türkiye ve Jersey yetkilileri, vergi incelemesi amacıyla gerektiğinde diğer ülke topraklarında inceleme yapabilecek, ilgili kişilerle görüşebilecek ve yürütülmekte olan bir vergi incelemesine katılabilecek. Vergi cenneti uygulamalarından dünya ülkelerinin de zarar görmeye başlamasıyla birlikte Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nda (OECD) yürütülen çalışmalar sonucunda 2002’de “Vergi Konularında Bilgi Değişim Anlaşması Modeli” oluşturuldu ve bunun temel esasları belirlenmişti. Türkiye de bu çerçevede “Vergi Konularında Bilgi Değişimi Anlaşması” için harekete geçti. Jersey ile anlaşan Türkiye, Man Adası, Bermuda, Cebelitarık, Cayman Adaları, Seyşeller, Guernsey, Bahamalar ve İngiliz Virjin Adaları’yla görüşmelere devam ediyor. [email protected] B İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK Tablo’nun en son sütununda IMF’nin Ekim WEO raporunda Türkiye’nin 2015 yılında beklenen cari işlemler açığı tahmininin yüzde 6.16 ile en yüksek açık veren ekonomiler arasında belirlendiğini vurgulayalım. Ulusal paranın aşırı değerlenmesi sırasında Türkiye’yi yüzde 10.8 ile Çek Cumhuriyeti ve yüzde 9.5 ile Polonya izlemektedir. Ancak her iki ülke de Türkiye’ye görece daha düşük cari işlemler tahmini sergilemektedir. IMF’ye göre 2015 yılında Polonya’nın cari işlemler açığı yüzde 2.45; Çek Cumhuriyeti’nin ise yüzde 0.27 olacaktır. IMF’nin 2015 tahminleri cari açığın Yeni Zelanda’da yüzde 6.62; Güney Afrika’da yüzde 6.47; Avustralya’da ise yüzde 6.02 düzeyinde olacağını öngörmektedir. Uluslararası pazarlarda “kur savaşları” diye anılan dengesizliklerin bütün yükselen piyasa ekonomilerinde dış denge sorunu yaşatmakta olduğu açıktır. Ancak söz konusu sorunun en şiddetli olarak hissedilen ekonomiler arasında Türkiye’nin de anılıyor olması düşündürücüdür. Sürdürülebilir kalkınma, çevre, kurumsal sosyal sorumluluk gibi konular artık iş dünyasının gündemindeki ağırlığını giderek arttırmaya başladı. Biliyorsunuz 2000 yılında dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın girişimi ile başlatılan Global Compact yani Küresel İlkeler Sözleşmesi (KİS) şirketlerin kamuoyuna bu konuda verdiği en sağlam taahhütlerden biri. Ancak her yıl sonunda koyduğu hedeflerin ne kadarını, nasıl yerine getirdiklerini belgelemeleri koşuluyla. Dünyada 8 binden fazla şirket bu sözleşmeye imza attı. KSİ 2002 yılından itibaren Türkiye’nin gündemine girmeye başladı ve bugüne kadar 200’ü aşkın firma 10 maddeli KİS’i imzaladı. Ancak ne yazık ki raporlama yapan firma sayısı sadece 59. Bu da imza atanların dörtte üçünün sorumluluğunu yerine getirmediği anlamına geliyor. Çevre Şirketlerin Ne Kadar Gündeminde? Sosyal Sorumluluk” raporunu, otomotiv sektöründe kamuoyu ile ilk kez paylaşan şirket Doğuş Otomotiv. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ajlan Acar 2 konu üzerinden yoğunlaştıklarını söylüyor. Biri çalışan memnuniyeti diğeri ise teknoloji, çevre ve diğer sosyal konular. 2 yıl önce KSİ’yi imzaladıklarını, şimdi de raporlayarak neler yaptıklarını kamuoyu ile paylaştıklarını anlatan Acar şu noktaların altını çiziyor: “Öncelikle tüm faaliyetlerimizin insana ve çevreye saygılı olduğunu, etik kurallara uyduğunu bu raporla açıklamış oluyoruz. Tüm iş yapış biçimlerini ve çalışma ortamını değiştirdik. Gebze’de yeni ofisimizde mesai saatlerini çalışanlarımıza sorarak trafik yoğunluğuna göre düzenledik. Yatay ofis hiyerarşiyi de azaltacak şekilde oluşturuldu böylece hem verimliliği ve çalışan memnuniyetini arttırdık...” Bayilerde ve merkezde kullanılan suyu arıtarak yeniden kullanıyorlar, çatıya açılan ışık panelleri ve tasarruflu ampullerle elektrik tüketiminde de yüzde 13 tasarruf sağlanmış. Atık yağ, ambalaj, akü ve diğer atıkların geri dönüşümü sayesinde 33 milyon TL’lik kaynak yaratılmış. Acar “örneğin kimi toplantıları da uçağa binip CO2 salımını arttırmadan video aracılığıyla yapıyoruz” diyor... Doğuş Otomotiv Türkiye’nin en büyük otomotiv distribütörlerinden birii.15 uluslararası markanın Türkiye’deki temsilcisi olmanın yanı sıra 1200 çalışanı ile yedek parça, lojistik ve müşteri hizmetleri, ikinci el araç ticareti, filo kiralama, araç muayene ve sigortacılık gibi hizmet alanlarının yanı sıra son yıllarda üretim alanında da önemli yatırımlara imza attı. 2008’de Sakarya’da hizmete giren “Meiller Doğuş Damper Fabrikası”na ek olarak, Krone firması ile İzmir Tire’de 35 milyon dolar yatırımla ortak treyler fabrikası kurdu. Sonuçta Doğuş Otomotiv çevre ve sosyal sorumluluk alanında Türkiye’de önemli bir başlangıç yaptı ve bunu yaşam felsefesi olarak benimsediğini açıkladı. Umarız Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza attıkları halde bugüne kadar raporlama yapmayan şirketlere örnek de olur... Sabancı: Benim kuşağım sürdürülebilirlik konusunda geç kaldı Enerji ve iklim değişikliği tüm dünyanın gündeminde ön sıralardaki varlığını korurken Sabancı Üniversitesi önemli bir ilk adım atarak Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi kurma kararı aldı. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Rektör Prof. Dr. Nihat Berker ve merkezin fahri danışmanlığını üstlenecek olan Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Dr. Fatih Birol’un katılımıyla dün düzenlenen toplantıda merkezin tanıtımı yapıldı. Amaçlanan, enerji ve iklim alanlarında geleceğe odaklı ve bağımsız bir araştırma ve politika merkezi olması. Özellikle içinde Türkiye’nin de yer aldığı bölgede ve yüzyılımızın önemli aktörlerinden biri haline gelen Çin ve Hindistan’ın da bulunduğu Uzakdoğu’daki hükümetler ve akademik dünya için bir politika ve bilgi merkezi haline gelmesi... İlk aşamada uluslararası bir yönlendirme komitesi kurulacak. Fatih Birol önderliğinde merkezin yol haritası çizilecek. Anlayacağınız Sabancı Üniversitesi fikri oluşturmuş ama henüz daha yolun başında... Nihat Berker bir yıl içinde proje daha da şekillenecek derken Güler Sabancı’nın bir vurgusu dikkatimi çekti. Sürdürülebilirlik olgusunun önemine değinen Sabancı, “Bunu daha dünyada ve Türkiye’de yeterince içimize sindirmediğimizi düşünüyorum. Bizim jenerasyonumuzun, özellikle benim jenerasyonumun bu konuda biraz geç kaldığını da düşünüyorum. Ama Sabancı Üniversitesi’ndeki gençlerle konuştuğum zaman, gençlerin bu konudaki duyarlılığını gördüğüm zaman geleceğe olan güvenim de artıyor. Bunlar birbirinin ayrılmaz parçası. Yani bir yanda yenilenebilir, sürdürülebilir, daha verimli enerji kaynakları, diğer yanda da önlenebilir, daha makul seviyelerde yürütülebilir iklim değişikliği konusu... Merkezde de ikisini birlikte ele almamızın sebebi bu...” HAZIR BETON BİRLİĞİ ÖDÜLÜ En iyi tesis Çimsa’nın Ekonomi Servisi Hazır beton tesislerinde iş kazalarını önlemek, risk analizlerii teşvik etmek ve kayıt dışı sistemlerin önüne geçmek adına düzenlenen ‘Mavi Baret İş Güvenliği Yarışması’nda Çimsa İnegöl Hazır Beton Tesisi birinci oldu. Türkiye Hazır Beton Birliği’nce düzenlenen yarışmada Nuh Beton Tuzla Hazır Beton Tesisi ikincilik ve Uluslararası Temsil Ödülü, Set Beton BursaGörükle Hazır Beton Tesisi de 3.’lük ve Uluslararası Temsil Ödülü kazandı. Çimsa AdanaZeytinli’nin de Uluslararası Temsil Ödülü, Set Beton ÇorluVelimeşe ve Oyak Beton Adapazarı Hazır Beton Tesisleri’nin de Mavi Baret İş Güvenliği Ödülü’nü aldığı yarışmada, Akçansa (Betonsa) Büyükçekmece Hazır Beton Tesisi, Edremit Hazır Beton Tesisi, Altaş Beton Ordu Hazır Beton Tesisi, Modern Beton Aydın Hazır Beton Tesisi, Tire Hazır Beton, Nuh Beton Gemlik, Onur Beton Hadımköy Tesisi, Oyak Beton AdanaBarkal Hazır Beton Tesisi ve Ümraniye Hazır Beton Tesisi mansiyon ödülüne layık görüldü. Bu bilgiyi verdikten sonra sözünü tutup raporlamasını yapan şirketlerden birinden bahsetmek istiyorum. Doğuş Otomotiv’den... “Global Reporting Initiative” (GRI) kuruşunun standartlarında hazırlanan “Kurumsal C MY B C MY B Doğuş Oto sözünü tuttu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle