Katalog

2 KASIM 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Terör örgütü eylemsizlik kararını 2011’de yapılacak genel seçimlere kadar uzattığını açıkladı 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT PKK saldırıyı üstlenmedi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) PKK, Taksim’de 32 kişinin yaralandığı, intihar eylemcisinin ise parçalanarak can verdiği saldırıyı üstlenmedi. Terör örgütü, daha önce 31 Ekim’de sona ereceğini ilan ettiği eylemsizlik tutumunu ise 2011’de yapılacak genel seçimlere kadar uzattığını açıklayıp ayrıca 5 şart öne sürdü. PKK dün internet sitesi üzerinden daha önce 31 Ekim’de sona ereceğini ilan ettiği tek taraflı eylemsizlik süreci ve Taksim’de gerçekleşen bombalı saldırıya ilişkin iki ayrı açıklama yayımladı. 13 Ağustos’ta başlayan ve 30 Eylül’de bir ay süreyle uzatılan eylemsizliği, yeniden uzatma kararı aldığını duyuran terör örgütü, açıklamasında operasyonların durdurulmasını istedi. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın sürece aktif olarak katılmasının önünün açıklamasını isteyen örgüt, tutuklanan Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması, yüzde 10 olan seçim barajının düşürülmesini istedi. Örgüt açıklamasında, “AKP hükümetinin gerçek demokratik bir çözüme açık olmayan zihniyet ve üslubuna rağmen, demokratik çözüm sürecini dayatmak ve Türkiye’nin önündeki parlamento seçimlerinin sağlıklı geçmesi için, halklarımıza karşı duyduğumuz sorumluluğun bir gereği olarak bu tarihten itibaren 2011 genel seçimlerine kadar eylemsizliğin sürdürülmesine karar vermiştir. Bu süreç boyunca gerilla güçlerimiz herhangi bir askeri eylem yapmayacaktır. Tüm güçlerimiz buna kesin bir biçimde tam uyacaktır. Ancak güçlerimiz, imha saldırıları karşısında savunma için gerekli pozisyonu alacak ve misilleme hakkını kullanacaktır” denildi. Öte yandan örgüt, Taksim’deki bombalı saldırıyla ilişkilerinin bulunmadığını belirterek şunları açıkladı: “Hareketimizin eylemsizlik sürecini uzatma kararını aldığı, barış ve demokratik çözüm için tarihi bir adıma hazırlandığı günde bizim böyle bir eylemi düzenlememizin mümkünatı yoktur. Ne hareketimizin yönetimi ne de bize bağlı herhangi bir birimin böyle bir eylem ve planlaması asla söz konusu değildir. Bu gerçeğe rağmen ima yoluyla da olsa bazı kesimlerin hareketimizi işaret etmesi gerçekleri yansıtmamaktadır ve doğru değildir. Bu eylemle hiçbir biçimde herhangi bir ilgimiz yoktur. Kaldı ki, sivil insanların zarar görebileceği böylesi eylem biçimleri hareketimizin tarzı olamaz.” İzniniz İle... İki yıl hiç izin yapmayarak haftanın belirli günlerinde bu köşeden kâh ahkâm kesen, kâh görüşlerini açıklamaya çalışan yazarınızın yorgun olduğunu söyleyerek dinlenme izni istemesine hak vereceğinizi umarım. Bu tür izinler başka gazetelerde patronlardan alınır. Cumhuriyet’in sahipleri siz Cumoklarsınız. O yüzden izin başvurumu her birinize ayrı ayrı yapmak olanağım olmadığı için köşemi ilk kez kendi özel durumum için kullanmak istedim. Yazı ailemize güçlü ve yeni bir meslektaşımın, sevgili Bekir Coşkun’un katılmasından en çok mutluluk duyanlardan birisi de benim. On günlük bir izne o mutlulukla ayrılıyorum. Sağlıkla kalın sevgili okurlarım. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] TÜRK: PROVOKASYON BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, KCK’nin eylemsizlik kararını, “Kürt meselesinin demokratik yöntemler ile çözülebilmesi için önemli bir fırsat” olarak değerlendirirken Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Ahmet Türk Taksim’deki saldırıyı da “provokasyon” olarak niteleyerek “Bu çok karışık bir şey, tamamen barışçıl sürecin gelişmesi için çaba sürdürülürken birileri düğmeye basıyor. Kim tarafından geliştirilmiş olursa olsun provokatif bir eylemdir” dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise 21’inci yüzyılda silahın rolünü tamamladığını, sorunların çözümünde silahın bir araç olma özelliğini yitirdiğini söyledi. Baydemir “Şiddet Kürt sorunun çözüme kavuşturulmayışının sadece sonuçlarından bir tanesidir” dedi. TUĞLUK, ÖCALAN’LA GÖRÜŞTÜ CUMHURBAŞKANI GÜL: Herkes tepkisini göstermeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Taksim’de 32 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıyla ilişkin, “Herkesin farklı düşüncesi olabilir ama teröre karşı herkes çok güçlü şekilde tepkisini göstermeli” mesajı verdi. Genelkurmay Başkanlığı da olayı “nefretle kınadı.” Çankaya Köşkü’nde KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı’yı kabul eden Gül, bir gazetecinin saldırıyla ilgili sorusu üzerine, “Teröre hep beraber çok güçlü şekilde haykırmamız ve karşı çıkmamız lazım. Gün bugündür. Herkesin farklı düşüncesi olabilir ama teröre karşı herkes çok güçlü şekilde tepkisini göstermeli” dedi. ‘Diyalogdan müzakere Bazı ülkeler sürecine geçildi’ BAŞBAKAN ERDOĞAN: terörü destekliyor İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’nın bazı ülkelerinde bugün bile, terör örgütüyle bağlantısı bilinen, ispatlanan, dernek, vakıf ya da medya maskesi altındaki oluşumların serbestçe faaliyet gösterdiğini belirterek “Bütün uyarılarımıza, bütün taleplerimize rağmen, kendilerine ulaştırdığımız belgelere rağmen bazı ülkeler teröre doğrudan ya da dolaylı destek vermekten kaçınmıyor” dedi. Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “24. IPMA (Uluslararası Proje Yönetim Birliği) Dünya Kongresi”nde yaptığı konuşmada, Taksim’deki terör saldırısını değerlendirdi. Erdoğan, “New York’a, Londra’ya, Madrid’e yönelik terörist saldırılar gibi, İstanbul’a yönelik terörist saldırılar da, esasen insanlığa, esasen hoşgörüye, esasen birlikte yaşama kültürüne yönelik insanlık dışı saldırılardır. Nasıl ki New York’a, Londra’ya, Madrid’e yönelik saldırılar, tedhişten başka bir amaç taşımıyorsa, insanları terörize etmekten başka bir gaye taşımıyorsa, İstanbul’a yönelik saldırılar da aynı şekilde sadece ve sadece sindirmeyi, korkutmayı, yıldırmayı amaçlıyor” dedi. Terörün amacının hoşgörü, karşılıklı saygı ve ortak yaşam kültürünü yok etmeye yönelik olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: “İşte onun için biz, teröre karşı tüm dostlarımızdan, tüm dünya ülkelerinden samimi destek bekliyoruz. Kuru açıklamalar, günü kurtarmaya dönük politikalar, geçiştirmeler, oyalama taktikleri değil, biz artık somut adımlar, somut neticeler istiyoruz. Avrupa’nın bazı ülkelerinde bugün bile, terör örgütüyle bağlantısı bilinen, ispatlanan, dernek, vakıf ya da medya maskesi altındaki oluşumlar serbestçe faaliyet gösteriyorlar. Bütün önlemlerimize, tedbirlerimize rağmen, zaman zaman ortaya çıkan tatsız manzaraların, terör örgütlerinin olduğu kadar, onlara müsamaha gösteren ülkelerin de eseri olduğunu açıkça ifade etmek durumundayım.” BURSA (Cumhuriyet) Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı ziyaret eden Demokratik Toplum Kongeresi (DTK) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, “Öcalan ile devlet arasındaki” görüşmelerin devam ettiğini söyledi. PKK’nin uzattığı eylemsizlik kararının Öcalan’ın bilgisi dahilinde alındığını kaydeden Tuğluk, Öcalan’ın “Artık sürecin diyalogdan müzakere sürecine geçtiği” sözlerini aktardı. Tuğluk ve beraberindeki avukatlar gün boyu süren görüşmenin ardından akşam saatlerinde Gemlik’e döndü. Burada gazetecilerin görüşmeye ilişkin sorularını yanıtlayan Tuğluk, “Öcalan’la devlet arasındaki görüşmelerin” devam ettiğini söyledi. Öcalan’ın, yapılan görüşmeleri “nitelikli, ciddi ve önemli” olarak değerlendirdiğini söyleyen Tuğluk, Öcalan’ın, “artık sürecin diyalogdan müzakere sürecine geçtiği” sözlerini aktardı. Öcalan’ın, “Devletin de barıştan yana olduğunu gördüm” dediğini belirten Tuğluk, Öcalan’ın AKP, CHP ve MHP’nin nemalanmak için süreci baltalayabileceklerini söylediğini ifade etti. ‘Eylemsizlik kararından haberi var’ Hakikatleri araştırma komisyonu kurulmasını isteyen Öcalan’ın, bu komisyonun alacağı her karara uyacağını beyan ettiğini belirten Tuğluk, hatta Öcalan’ın, komisyonun eylemsizlik, silah bırakma gibi kararlar alması durumunda da bunların uygulanması için çaba sarf edeceğini söylediğini kaydetti. Tuğluk, Öcalan’ın sürecin dışına çıkmadığını ve verilecek her türlü aktif görevi devam ettireceğini söyledi. Görüşmeye gitmeden önce eylemsizlik kararının seçime kadar uzatıldığını bildiğini söyleyen Tuğluk, bunun Öcalan’ın da bilgisi dahilinde gerçekleştiğini söyledi. Tuğluk, eylemsizliğin, sürecin barışa evrilmesi için önemli olduğunu kaydetti. Genelkurmay’dan açıklama Genelkurmay da patlamayla ilgili internet sitesinde bir açıklama yayımladı. “Güvenlik güçlerimizi ve masum vatandaşlarımızı hedef alan alçakça saldırıdan derin bir üzüntü duyuyor ve bunu yapanları nefretle telin ediyoruz” diye başlayan açıklamada, “Saldırı, terörün vahşetini, çaresizliğini ve kanlı yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bu olayın, teröre karşı yürütülmekte olan mücadelede birlik ve beraberliğimizi daha da pekiştireceğinden ve mücadele azmimizi arttıracağından kimsenin şüphesi olmamalıdır” denildi. HAKKÂRİ’DE SAVAŞ UÇAĞI HAREKETLİLİĞİ HAKKARİ (Cumhuriyet) Hakkâri’de dün öğle saatlerinde hava haraketliliği yaşandı. Şırnak bölgesinden 4 savaş uçağı, Hakkâri üzerinden geçip Kuzey Irak’a doğru gitti. Hakkâri Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise terör örgütü PKK’ye eleman sağladıkları ve lojistik malzeme desteğinde bulundukları belirtilen 5 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 4’ü Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan sorgunun ardından, “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan tutuklandı. 1 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. HER KESİMDEN TEPKİ YAĞDI Taksim’de güvenlik önlemleri arttı Taksim Meydanı’nda önceki gün gerçekleşen bombalı saldırının ardından polis ekiplerinin Taksim’de güvenlik önlemlerini arttırdığı gözlendi. Çevik kuvvet ekipleri kendileri için oluşturdukları güvenlik şeridini daha geniş bir alana yaydı. (Fotoğraflar: AA) İstanbul Haber Servisi Taksim’deki bombalı saldırı çok sayıda demokratik kitle örgütü ve sendika tarafında kınandı. DİSK: DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, terör saldırısını kınayarak “Henüz saldırının genel çerçevesi bilinmese de ‘Kürt sorunu’yla ilişkili olduğu ve direkt olarak demokratik çözüm ortamının, barış çabalarının sabote edilmesini hedeflediği anlaşılmaktadır” dedi. Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu: Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünde, halkımızın Cumhuriyet coşkusu ile kenetlendiği günlerde yapılan bu saldırı, ülkemizin huzurunu hedef almaktadır. TÜSİAD: Bu tür menfur terörist eylemlerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarının barış, birlik, beraberlik ve kardeşlik yolunda uzun yıllardır pekişmiş özlem ve arzularına nifak sokmayı başaramayacağına inanıyoruz. Tüm toplumumuzun teröre karşı yekvücut olması ve bu bir arada duruşunu kararlılıkla koruması, şüphesiz ki şiddet eylemlerinden medet umanlara karşı verilecek en iyi yanıt olacaktır. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Saldırıyı nefretle kınıyoruz. Terörist eylemlerin Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozmaya gücünün yetmeyeceğini her zaman ifade ettik. Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Başkanı Erkan Güral: Türkiye’nin birliğini, kardeşliğini ve huzurunu hedef alan terör ve hain emeller karşısında dimdik durulması gerekmektedir. Barış hedef alındı KCK TM davasının 8. oturumu, iddianamenin özeti okunarak devam etti Baydemir’e örgüt suçlaması DİYARBAKIR/VAN (Cumhuriyet) KCK Türkiye meclisi davasının 8. oturumunda, iddianamenin özeti okunurken Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile ilgili bölümde, Baydemir’in terör örgütünden emir ve talimat alarak kamu alanında örgütsel faaliyetler yürüttüğü ifade edildi. Van’da da 11 ay önce tutuklanan KCK zanlıları da dün ilk kez hâkim karşısına çıktı. 152 sanıklı KCK TM davasının Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 8. oturumu, iddianamenin özeti okunarak devam etti. Duruşma süresince adliye çevresinde çok yoğun güvenlik önlemleri alındı. Polis, içinde bomba olduğundan kuşkulanılan bir paketi, fünye ile patlattı. Ancak bomba olmadığı anlaşıldı. Duruşma tutuklu 96 ve tutuksuz 3 kişi ile avukatla İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ DEMİRBAŞ İSTANBUL’A SEVK EDİLDİ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması KCK davasında tutuksuz yargılanan Sur Belediye Başkanı BDP’li Abdullah Demirbaş, sağlık durumu kötüleştiği için Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Sur Belediyesi’nden yapılan açıklamada Demirbaş’ın, damar tıkanıklığına bağlı bacağındaki morarmaların, kollarında da görülmesi üzerine tedavi olmak amacıyla İstanbul’a gittiği, tedavisine Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde devam edileceği ifade edildi. rın katılımıyla bir saat gecikmeli başladı. İddianamede Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in KCK/TM’nin Ekolojik ve Yerel Yönetimler Komitesi’nden emir ve talimat alarak kamu alanında örgütsel faaliyetler yürüttüğü, örgütün mali alan sorumlusu Hüseyin Yılmaz’ın KCK/TM kadın alanında görevli Sara Aktaş’a, Osman Baydemir’in “Sayın Öcalan” kampanyasına imza vermediği ve basın açıklamasına katılmadığını, son dönemlerde örgütün istediği gibi değil işine geldiği gibi hareket ettiğini, bu nedenle disipline verileceğini söylediği belirtildi. İddianamede KCK/TM üyelerinin birbirleriyle görüşmelerinde Ilısu Barajı’nın yapılmasını engellemek için eylem organize ettikleri, eyleme katılan kitleye, yemin ettirildiği öne sürüldü. KCK/TM sözcüsü Kamuran Yüksek’in Almanya’ya gidecek olan Baydemir’e Nelson Mandela’nın davet edilmesi için hazırlanan davetiyeyi mutlaka Avrupa’da bulunan büroya vermesini söylediği aktarılan iddianamede şöyle denildi: “KCK/TM yapılanmasının mali alan sorumlusu Hüseyin Yılmaz’ın belediye başkanları, yardımcıları ve diğer belediye personellerinden belli oranlarda para alınacağını ve vermeyenlerin işten çıkarılacağını söylediği, bu kapsamda Baydemir’in işten çıkarmaların örgütün bu bölgedeki gücünü düşüreceğini, bundan dolayı böyle bir durumu istemediklerini söyleyerek, örgütün zarar görmemesi için görüşlerini açıkça dile getirdiği belirlenmiştir.” ‘Protesto terör suçu olmamalı’ İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), “terör suçuyla ilgili yasaların Kürt göstericileri silahlı militanmış gibi yargılamak için kullanılmasının ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğünü ihlal ettiğini” belirtti. İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından yayımlanan “Protestoyu terör suçu saymak: Göstericileri yargılamak ve hapsetmek için terörle mücadele yasalarının keyfi kullanımı” başlıklı rapor 50 davanın incelenmesinin ardından yazıldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı ve raporun yazarı Emma SinclairWebb, “Kürt meselesi söz konusu olduğunda Türkiye’deki mahkemelerin siyasi muhalefeti hemen terorizm diye suçlayıverdiğini” belirterek “İfade ve örgütlenme özgürlüğünü kullanma olanağını ortadan kaldırdığınız takdirde silahlı muhalefeti daha çekici hale getirirsiniz” dedi. C MY B C MY B