16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 23 EK M 2010 CUMARTES 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU ‘Vaziyet’... Deniz Som’a sevgiyle, özlemle... Sevgili Deniz. Akıllı, dürüst, cesur adam. Düşünürken kılı kırk yardığı; gözlerinin hafifçe kısılmasıyla, bıyık altından gülümseyişiyle belli olan adam... Tartışmaya, düşüncesini geliştirmeye, yeni önerilere açık... Fakat aynı zamanda da kararlı, tutarlı, doğru bildiğini savunurken ödünsüzce ısrarlı... Başkaca ne gibi özelliklerin vardı? Mizah, evet... Ve yaşama sevinci... On yıldan biraz daha fazla zaman önce, Alanya’daki bir tekne gezimizi anımsıyorum... Bir tabure üzerinde oturmuş, dirseğini dayadığın bordaya hafifçe yan gelmiş, oltana birbiri ardına takılan balıkları yanı başındaki su dolu kovaya sallandırırken, bir yandan da keyifle ve birbiri ardına sigaralarını tüttürüyordun... Evet, sigaralar... Onlara çok fazla bağımlı oluşun, başka dostların ve yakınların gibi beni de kaygılandırıyordu kuşkusuz... Fakat yaşama sevinci dediğimiz şeyin herkes için geçerli bir reçetesi de yoktur ki... O mutluluk gününün görüntüsü, senin mutlu yüzünün görüntüsü, silinmezce gözlerimin önündendir... Tıpkı bir başka görüntü gibi... Seni hastanede, yoğun bakımda ziyaret ettiğim, son kez görüşüp konuştuğumuz 23 Eylül Perşembe gününün akşamı... Tarihi unutmam olanaksız, çünkü Kanal B’deki söyleşi sonrasında Oktay Ekinci beni kanalın arabasıyla Başkent Hastanesi’ne bıraktırmıştı. Sevgili eşin ve büyük oğlunuz, hastane önlükleri giymiş olarak, başucundalardı. O önlükten bana da giydirdiler. Yüzün hiç de ölümcül bir hastanın yüzü değildi. Tersine, ışıl ışıl ve umutlu... Sadece, yürüyemediğinden yakınıyordun... Yakınmanda bile iyimserlik, neredeyse mizah vardı... Sanki, örtünün altındaki yorgun bedenine, seni artık taşımayı reddeden bacaklarına, “Köftehorlar, neden bana bu oyunu oynuyorsunuz...” der gibiydin... Seni daha fazla yormamak için uzamaması gereken konuşmamızda “Gazeteye geleceğim günü bekliyorum...” dedin. Oradan, içimde her şeye karşın bir umutla ayrıldım... Bu umudu bende yaratan, yine senin umudun, iyimserliğindi... Fakat doktorların, kaçınılmaz sona ilişkin olarak ailene zaten bildirmiş oldukları meslekî öngörüleri ne yazık ki gerçekleşmekte gecikmedi. Hem de çok kısa sürede... Daha o akşam, solunum aygıtına bağlanarak uyutulduğunu öğrendik. Sonsuz uyku öncesindeki bu yarı ölüm uykusu üç hafta kadar sürdü... 16 Ekim Cumartesi günü, az ötede Boğaz’ın mavi sularının ışıldadığı, ağaçların neredeyse tomurcuğa duracakları bir bahar havasında, KuzguncukNakkaştepe Mezarlığı’nda, annenin, babanın ve tek kardeşinin (ağabeyinin) yanı başında seni toprağa verdik. Biri ergenlikten henüz çıkmış iki gencecik oğlunun, seni o çukura usulca indirişlerinin görüntüsü de gözlerimin önünden hiç gitmeyecek... Sevgili kardeşim. Ölümünle ilgili duygularımı soran TV ve gazete muhabirlerinin hemen hepsine değişmezce söylediğim cümle şu oldu: “En ön safta, yan yana, omuz omuza savaştığımız bir silah arkadaşımın vurulup düşmesinin yaratacağı duyguyu yaşıyorum...” Gerçekten de öyle... Şimdi burada, silahın (biz yazarlar için “kalemin”) yerde kalmayacak, mücadelemiz sen hep aramızdaymışsın gibi sürecek demenin fazla bir anlamı yok... Elbette öyle olacak... Yazıya başlarken niyetim, seni yitirdikten sonraki ülke “vaziyet”inin bir özetini vermekti... Birbirini izleyen anılar ve duygular buna izin vermedi... Özetin özeti ise, bugünkü “Vaziyet”in dünkünden daha parlak olmadığıdır. Ölümünden sonra senin için yazısında Ali Sirmen, “Deniz Som Yenildi mi?” diye soruyordu. Onun, kendi sorusuna, “Elbette yenilmedi ve yenilmeyecek” diye özetlenebilecek yanıtı, Erdal Atabek’in yine senin için harika yazısındaki son iki cümleyle daha güçlü bir çınıltı kazanıyor: “Hava karardıkça/Işıklar daha da parlar...” Bu aynı zamanda, “Vaziyet” kötüleştikçe, reziller daha rezilleştikçe, son hesaplaşmaya ve çözüme de, daha yaklaşıyoruz demektir... Sevgili silah arkadaşım! “Vaziyet” ne kadar kötüleşirse, seni omuz başımızda o kadar daha yakın, daha sımsıkı, o kadar daha sımsıcak hisssedeceğiz... [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 FIDH BAŞKANI: HER TÜRLÜ HAK HLAL VAR İstanbul Haber Servisi Diyar bakır’da görülen PKK’nin şehir örgüt lenmesi KCK davasını izleyen Uluslar arası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Başkanı Souhayr Belhassen, İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplan tısı yaptı.Belhassen, tutuklamaların ve gözaltıların hukuksuz olduğunu söyle yerek tutukluların serbest bırakılmasını istedi. Belhassen, “Son derece denge siz bir iddianame. Davada her türlü hak ihali var” diye konuştu. ‘KÜRTÇE SAVUNMA ÖRGÜTSEL TAVIR’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Patlayıcı madde ve 3 el bombasıyla yakalanan ve 15 yıl hapse çarptırılan BDP’li meclis üyelerinin, karar duruşmasında yaptıkları Kürtçe savunmayı mahkeme “örgütsel tavır” olarak değerlendirdi. Mahkeme “Sanıklar hakkında leh te hükümlerin uygulanmaması yö nünde vicdani kanaate varılmıştır” dedi.Duruşmada 2 kişi beraat etti, 3 ki şi 15’er yıla mahkum edildi. Türkçe savunma yapan Netice Kalkan’ın ce zası iyi halden 12 yıl 6 aya indirildi. Molotoflusaldırı davasındasalonkarıştı İstanbul Haber Servisi Esenler’de İETT otobüsüne molotofkokteylli saldırı düzenleyerek Sibel ve Sinem Özkan ile Zülbiye Karasu’nun ölümüne neden ol dukları iddiasıyla yargılanan sanıkların Kürtçe savunma talepleri reddedildi. Sanıklardan birinin “Türkçe” savunma yapacağını söylemesi üzerine duruşma salonu karıştı. Kürtçe slogan atan sanık ve yakınları güçlükle salondan çıkarıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkeme si’nde görülen oturuma tutuklu sanıklar Bilal Aydın, Ömer Çapan, Şeyhmus Avcı, Özgür Tekin, Reis Boz, Mehmet Ali Demircioğlu, İbrahim Dağ, Ercan Bilen, Emine Belek, İhsan Akbıyık, Mehmet Nurullah Kaya ile tutuksuz sa nık Nuşin Dağ katıldı. Sanıkların çoğu, kimlik tespitleri sırasında Türkçe soru lara Kürtçe yanıt verdi. Mahkeme Baş kanı, tutanağa “Kürtçe cevaplar veril diği için söyledikleri anlaşılamamıştır” diye yazdırdı. Sanıklar Demircioğlu ve Bilen’in avukatı Ercan Kanar, anadil de konuşmanın bir hak olduğunu, yasa larda anadilde savunmaya bir engel ol madığını belirterek Lozan Sözleşmesi’nin anadilde savunmaya olanak sağlayan hü kümlerine göndermede bulundu. ‘Türkçeyi biliyorlar’ Savcı ise “Sanıklar Türkçe bilme selerdi, Kürtçe savunma isteklerinin reddi savunma hakkının kısıtlanma sı olarak düşünülebilirdi” dedi. Savcı, sanıkların bu taleplerinin örgütsel tavır olduğunu kaydederek, talebin reddedil mesini istedi. Mahkeme heyeti de sa nıkların isteklerini reddetti. Sanık Aydın’ın Kürtçe konuşmaya devam etmesi üzerine Başkan, “Oturun. O dili anlamıyorum” dedi. Başka suç tan tutuklu sanık Nurullah Kaya ise “İfademi Türkçe vermek istiyorum. Ama salon boşaltılsın” dedi. Avukat ların itirazlarına karşın mahkeme heye tinin salonu boşaltmak istemesi, sanık ların ve ailelerinin tepkisine neden oldu. Salondan çıkarılırken slogan atan sa nıklara, izleyiciler de alkışlar ve zılgıt larla destek verdi. Güçlükle salondan çıkarılan izleyici lerden biri, “Şerefsiz, alçak” diye ba ğırınca gözaltına alındı. Sanık Kaya, pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini, can güvenliğinin olmadığını söyledi. Esenler’e düğün di ye kandırılarak götürüldüğünü savunan Kaya, mahkemeye molotof attıklarını söylediği 8 kişinin ismini verdi. Sanık yakını tutuklandı Mahkemenin talimatıyla gözaltına alı nan sanık yakını Derviş Tekin, salon boşaltılırken mahkeme heyetine hitaben “şerefsizler, bizi nasıl dışarı çıkartır sınız” diyerek alenen hakarette bulun duğu gerekçesiyle tutuklandı. 11 tutuklu sanığın tahliye talebini reddeden heyet, davayı 18 Mart 2010’a erteledi. DEM RTAŞ: AYRI DEVLET PROJES NDEN VAZGEÇ LD DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı ve Türkiye’de Yerel Yönetimler Çalıştayı’nda konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Özerk yönetim mo delleri bizce bütün sorunların çözüm anahtarıdır” dedi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği, Sümerpark Re sepsiyon Salonu’nda düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını ya pan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, başka bir ülke de sıradan idari bir konu olarak al gılanacak olan yerel yönetimlerin, Türkiye’de ise sorunların çözü münde bir merhem olarak görüldü ğünü söyledi. Demirtaş da Başba kan Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek “Sayın Başbakan bu ülkede, tır nak içinde ifade edeyim ‘padişah lık sistemine alışmış’, istiyor ki bu ülkede bir Başbakan olarak hiçbir yetkisi kısıtlanmasın. Kürtler ayrı bir devlet projesin den vazgeçtilerse bunun en bü yük nedeni demokrasiye olan inançlarındandır” dedi. İzmir’de El Kaide operasyonu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İz mir’de terör örgütü El Kaide’ye yönelik dü zenlenen operasyonda yakalanan ve Ege Böl gesi sorumlusu olduğu ileri sürülen zanlının bilgisayarında insansız askeri hava aracı He ron’ların düşürülmesi için bilgisayar programı bulundu. İzmir polisinin gerçekleştirdiği ope rasyonlar sonucunda Kayseri’de gözaltına alı nan Dokuz Eylül Üniversitesi Matematik Bö lümü öğrencisi “Cenk” kod adlı A.K. (23) serbest bırakıldı. İstanbul’da yakalanan İstan bul Üniversitesi Bilgisayar Bölümü öğrencisi Çeçen uyruklu “Salih” kod adlı M.B. (22), Antalya’da yakalanan Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi “Mua viye” kod adlı T.F.P. (19), İzmir’de ayakkabı cılık yapan “İlhan” kod adlı G.N.K. (29) ve İskenderun’da “Mustafa” kod adlı S.T. (31) ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Terörle mücadele kapsamında MİT Müsteşarı Fidan’ın Osman Öcalan’la görüştüğü iddia edildi PKK’ye karşı Öcalan planıHaber Merkezi MİT Müsteşa rı Hakan Fidan’ın, ekimin ilk haf tasında Kuzey Irak’a yaptığı ziyaret sırasında Hewler kentinde MİT’e ait binada PKK’den ayrılan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan ile görüştüğü öne sürüldü. MİT’in Öcalan’ı terör ör gütüne karşı bir plan dahilinde kul lanmak istediği iddia ediliyor. Kuzey Irak’tan yayın yapan ve Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi’ne yakınlığıyla bilinen Le kolin adlı internet sitesinin haberine göre, PKK karşıtı bir blok oluştur ma çabasında olan Türkiye, bu olu şumun başına Osman Öcalan’ı ge tirmeyi planlıyor. Habere göre, MİT Müsteşarı Fidan, Kuzey Irak ziyareti sırasında Osman Öcalan’ı Hewler kentindeki Ankawa semtinde bulu nan MİT binasına çağırarak görüş tü. MİT Müsteşarı Fidan’ın Os man Öcalan’a, Türkiye’ye gelme si ve bu oluşumun başına geçmesi için bütün güvencelerin kendisine verileceğini, devletin bütün ola naklarının bu oluşuma aktarılacağını söylediği öne sürülüyor. ‘Teklife sıcak baktı’ iddiası Osman Öcalan’ın da, MİT Müs teşarı Fidan’ın teklifine sıcak baktı ğı savunuldu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın PKK’den kaçtığı grubu toplamasını istediği ileri sürülen Osman Öcalan’ın da görüşmesinin ardından harekete geçerek bazı isim lerle toplantılar yaptığı iddia ediliyor. Dört aşamalı plan Lekolin’in haberine göre PKK’ye karşı uygulamaya konulacak 4 aşa malı plan şu şekilde yürütülecek: “PKK’yi durduracak ve gerilete cek bir sürecin zemini oluşturu lacak. PKK içinde karşıtlık ve moral bozukluğu yaratılmaya ça lışılacak. PKKBDP çizgisine al ternatif yeni bir oluşum yaratıla cak. Medya savunma alanlarına yönelik bölge güçlerinin de destek vereceği geniş kapsamlı askeri operasyon düzenlenecek.” Türkiye’nin terör örgütü PKK’ye karşı bir blok oluştura cağı ve bunun başına da Osman Öcalan’ı getireceği öne sü rülüyor. Bu kapsamda Fidan’ın Osman Öcalan’la görüştü ğü, kendisine bütün güvencelerin verileceğini taahhüt ettiği, Öcalan’ın da teklife sıcak baktığı iddia ediliyor. SANIK ‘TÜRKÇE SAVUNMA’ DEDİ ARBEDE ÇIKTI ADANA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Ada na’da yaklaşık 6 ay önce terör örgütü PKK’nin kent yapılanması KCK’ye yönelik operasyonda yaka lanan 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına dün başlandı. Diyarbakır’da 104’ü tutuklu 152 sanığın yargılandığı davaya da devam edildi. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü ilk duruşmada sanıkların Kürtçe savun ma yapma talebi reddedildi. Diyarbakır’da görülen KCKTM davasının dün kü duruşmasında ise tahliye talepleri reddedildi. Sa nıklar, adliye önünde alkışlar ve zılgıtlarla karşılandı. Tutuklulara destek için barış nöbeti sürerken, BDP’nin ilçe teşkilatları da davayı izlemeye gitti. İddianamenin özetinin özeti okundu 7 bin 578 sayfadan özetlenerek 900’e indirilen iddianame, dün bir kez daha özetlenince, özetinin özeti okunmuş oldu. Sanıklar yoklamada yine Kürtçe “buradayım” dedi. Avukat Cihan Aydın, polislerin, birbirlerine sanıkları işaret ettiklerini be lirterek, durumun tutanağa geçirilmesini istedi. Adana’da aileler adliye önünde yakınlarına destek verdi. MAHMUT LICALI ANKARA Genelkurmay Başkan lığı’nın üniversite mezunlarının 6 ay olan askerlik süresinin 12 aya çıkarıl ması yönündeki önerisi, tartışma ya rattı. Eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, kısa süreli askerlik uy gulamasının sona ermesinin son 3 yıl da ikiye katlanan üniversitelerin öğ retim üyesi ihtiyacı açısından olum suz bir sonuç doğuracağını belirtti. Prof. Eşme, bugün erkek adayların gerek yüksek lisans gerekse açıköğre time olan taleplerinin büyük ölçüde askerlik hizmetinde sağlayacakları avantajla ilgili olduğunu belirterek “Açıköğretim için bu avantaj kal karsa, bu alana talebin düşeceği görülecektir. Yüksek lisans eğitimi ne olan talebin de bundan etkilene ceği söylenebilir” diye konuştu. Eşme, öğretim üyesi ihtiyacının dikkate alınarak, kısa süreli askerlik uygulaması yerine öğretim elemanı statüsündekilere, zorunlu eğitim son rası askerliğini kendi kurumlarında ya da kuruluş aşamasındaki üniversi telerde tamamlamasına imkân veren bir uygulamaya gidilmesini önerdi. ‘Gelecek planlayamıyorlar’ EğitimSen Genel Başkanı Zübey de Kılıç da 12 aylık askerlik öneri siyle gençlerin yaşamlarını nasıl dü zenleyecekleri konusunda ciddi soru işaretlerinin oluştuğunu belirtti. Kı lıç, “Burada ortaya çıkan kayıp halkın geçimini ilgilendiren maddi bir kayba dönebilir” dedi. PROF. DR. İSA EŞME ‘Eşit askerlik üniversiteye zarar verir’ Fotoğraf:MEHMETKOCAOĞLU Adana’da da Kürtçe talebi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle