Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 11 EK M 2010 PAZARTES 10 DIŞ BASIN [email protected] DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Afganistan da Karmaşa Sürüyor... Afganistan da çoğu zaman olduğu gibi durum karışık. Taliban çeteleri, NATO ve ABD nin güçlü armadasına karşın direnmeyi sürdürüyor. Başkent K bil in dışında, ülkenin neredeyse tümüne h kim. ABD ve NATO nun strateji üstüne strateji değiştirip durmalarına bakılırsa, onların da kafalarının bir hayli karışık olduğu anlaşılmaktadır. Ama bu arada Tanrının hemen her günü iki asker Taliban çetelerinin kurşunlarına hedef olmaktadır. Müttefiklerin 2009 yılındaki kayıpları 520 ye ulaşmış durumda. 2010 un ilk çeyreğinde bu rakamın şimdiden 379 a ulaştığına bakılısa bu yıl önceki yıla göre kayıpların daha da artması olasıdır. Şu günlerde olup bitenlere bakıldığında durumun artarak çok daha içinden çıkılmaz boyutlara ulaşacağını tahmin etmek için k hin olmaya gerek yok. Çeteler tarafından kaçırılarak rehin alınan İngiliz insani yardım ekibi, NATO güçlerinin tüm çabalarına karşın, bir kurtarma girişimi sırasında çeteler tarafından öldürülmüşlerdir 9 10 2010 . NATO ya lojistik hizmeti veren 29 kamyonun, ülkenin güneybatısında yine çeteler tarafından yakılması, cuma günü bir İngiliz askerin bombalı saldırıyla öldürülmesi ise uğranılan kayıpların sadece küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. 2010 Eylül ünde tüm bu karmaşa içinde yapılan demokratik seçimlerde, 2005 yılındaki seçimlerde yüzde 50 ye ulaşan düşük katılımın benzeri yaşanmıştır. Katılımın rekor düzeylerde düşük olmasına karşın, seçimlerin dürüst yapldığını söylemek de, kuşkusuz olanaksızdır. Seçimlerde her türlü hile hurdaya başvurmak, uzun süredir Afgan gelenekleri arasında yer almaktadır. Böylece bu ülkede seçimin de bir işe yaramadığı açık ve net bir biçimde ortaya çıkmıştır. 28 Ocak 2010 da Londra da toplanan uluslararası konferansta pişman olan Taliban gruplarının ülkenin siyasal yaşamına katılmalarıyla ilgili görüşmelerin hızlandırılması kararı alınmıştır. Ancak daha önce de denenmiş Taliban la uzlaşma girişimlerinin bu kez de istenilen, daha doğrusu umulan sonucu vereceği son derecede kuşkulu görünmektedir. Nitekim Afganistan ın güvenliği için gözden çıkarılan milyarlarca dolardan en çok Karzai ye yakın savaş baronlarıyla Taliban çetelerinin nemalandığı, bizzat Birleşik Devletler ordu hizmetleri senato komitesinin raporlarıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Ama ABD ve NATO, buna karşın Karzai yönetiminin Taliban la uzlaşmaya yönelik girişimlerini desteklemekten geri kalmamaktadır. Başkan Barack Obama nın sözcüsü Robert Gibbs, durumu kurtarmak için ABD nin görüşmelere resmen katılmadığını belirtmiş olsa da ABD nin Karzai nin bu yöndeki girişimlerini el altından desteklediği kimse için sır değildir. Ayrıca Washington bir yandan Afganistan ın Pakistan sınırındaki çeteleri insansız uçaklarla bombalarken, öbür yandan çeteci Molla Ömer in temsilcileriyle de yine uzlaşmaya dönük görüşmeler yapmaktan geri kalmamaktadır. ABD Eylül başından bu yana söz konusu aşiret bölgelerinde insansız uçaklarla dron yaptığı bombardımanlarda140 militan öldürmüştür. Konunun uzmanlarına bakılırsa Afgan savaşı dokuz yılda 345 milyar dolara malolmuştur. Yönetimin en yüksek katlarına kadar tırmanan yolsuzluk, ülkenin adeta gelenekleri arasına girmiş durumdadır. O kadar ki NATO ya lojistik sağlayan şirketler kamyonlarının güvenliğini sağlamak için Taliban çetelerine yolun tehlikesine göre kamyon başına haraç vermektedir. Taliban bundan yılda 2.16 milyar dolar gelir sağlamaktadır. Ama bu Taliban çeteleri ve savaş baronlarının uyuşturucudan sağladıkları dolarların yanında çocuk oyuncağıdır. ABD elçisi Richard Holbrook a göre Afganistan ın dünya eroin ticaretindeki payı yüzde 90 dır. Ama ABD ve NATO lu müttefiklerinin savaşla çözemedikleri durumlarda, şeytanla bile pazarlık ederek, işgal ettikleri ülkede kalmayı deneyeceklerini bilenler için bu ülke ve müttefiklerinin baş edemedikleri Taliban la uzlaşma arayacaklarının şaşırtıcı bir yanı yoktur. Peki onların demokrasiyi, özgürlükleri, kadın haklarını rafa kaldırarak Taliban la uzlaşmaya çalışmalarının ardında olan nedir? Bu, kuşkusuz kimsenin saklısı değil. Ne pahasına olursa olsun Afganistan da kalmanın bir yolunun bulunmasının ardında öncelikle 1998 de yapılan hesaplara göre Kafkas petrol ve doğalgaz rezervlerinin 4000 milyar dolar gibi devasa boyutlarda olması vardır. Ülkenin çok zengin madenlere sahip olması da ayrı bir nedendir. Nitekim bir süre önce New York Times ın yaptığı araştırmalara bakılırsa bu ülke altın, bakır, demir, lithium, kobalt gibi muazzam rezervlere sahiptir. Bütün bu zenginlikleri Karzai ile Taliban çetelerine bırakıp gitmek, kuşkusuz, ABD ve NATO lu müttefikleri için kolay değil. İnsan hakları, kadın hakları, özgürlük, demokrasi, hak hukuk çocuklar için masaldır. Kadın hakları ve her türlü özgürlüğü yok sayan koyu şeriatçı ülkelerle can ciğer kuzu sarması olan, onlara milyarlarca dolarlık silah satmakta sakınca görmeyen ABD ve NATO lu müttefikleri aynı yakın işbirliğini İslamcı TalibanKarzai yönetimideki bir Afganistan a yapsalar kıyamet mi kopar? Ama yine de dikkatli olunmalı, KarzaiTaliban yönetimindeki bir Afganistan ı, Pakistan ın da izlemesi tehlikesi yok sayılmamalıdır. Korkuların üstüne oynamak Hollanda yla tanışın. Küçük, müreffeh, ekonomik bakımdan utangaç, sessiz görüntüsünün altındaki etnik çekişmelerle içten içe kaynayan, nüfus yoğunluğu yüksek bir Kuzey Avrupa ülkesi. Liberaller ve Hıristiyan Demokratların birlikte oluşturdukları yeni orta sağ azınlık hükümetinin temelini oluşturan işte bu tablo. Yeni hükümet 150 sandalyeli parlamentoda sadece bir sandalye farkla kurulurken aşırı sağcı Özgürlük Partisi ve lideri Geert Wilders in de desteğini aldı. Wilders verdiği desteğe karşılık bir dizi politikaya da ayar getirdi. Yeni hükümet bundan böyle yüzü örten İslami peçeye yasak getirecek. Polis ve adli kurumlarda çalışanların başörtüsü takmaları yasaklanacak. Göç yoluyla evlilikler denetim altına girecek. Yeni gelenlere sağlanan dil kursu yardımları krediye dönüştürülecek ve sınavlarda art arda başarısız olanların oturma izinleri, bu sonuca dayanarak iptal edilebilecek. Yapılan antlaşmada, suçun yoğun olduğu, etnik bakımdan karışık semtlerdeki eli ağır polisiye taktiklerden uzun uzun söz ediliyor ama bu bölgelerde yaşayan yerli ve göçmenler arasındaki zayıf altyapıdan, okul terklerindeki oranlardan, beceri yetersizliği ve düşük sosyal devingenlikten hiç bahsedilmiyor. Daha da şaşırtıcı olan, hükümetin yapısal bir ekonomik reformu öngören her türlü ciddi girişimden uzak durmaya çalışması. Liberallerin lideri ve sıradaki başbakan Marc Rutte kampanyasını, Hollanda ekonomisini canlandırma sözü üzerinden yürütmüştü. Ama ne iş piyasasında ne de hükümet tarafından sübvanse edilerek şişirilmiş emlak piyasasında reform yapmak adına yeterli bir çaba görülmüyor. Bonkör emeklilik sistemi bundan sonra da devam edecek. Emeklilik yaşı bir yıl daha eklenilerek 64 ten 65 e çıkarılacak, o da 2020 den önce olmamak kaydıyla. Amsterdam Üniversitesi ekonomi profesörlerinden Sweder van Wijnbergen, Bu son 40 yılın en muhafazak r ve reform karşıtı ekonomi programı oldu diyor. Hem liberallerin hem de Wilders in radikal liberalizm sözlerine rağmen ülke ile ilgili vizyonlarında sosyal muhafazak rlığın kötü kokusu hissediliyor. Kimse ötenazi, kürtaj veya eşcinsel evliliklerini sorgulamıyor. Bunlar kişiye özel konular olarak kabul ediliyor. Ama bu özgürlükçü ruh hali kamusal alana kadar uzanamıyor. Amsterdam daki ünlü kafeler yabancılara kapalı, sadece üyelerine açık mek nlar haline gelecek. Wilders ı memnun edecek şekilde polisteki personel sayısı 3000 daha arttırılacak. Türkiye nin AB üyeliğine karşı çıkabilir Önümüzdeki yeni süreçte, geleneksel olarak dışa dönük bir tavrı olan Hollanda AB ye karşı daha eleştirel bir tutum içinde olacak. Hükümet büyük olasılıkla Türkiye nin AB üyeliğine ve kulübün daha fazla büyümesine karşı olacak. Dış yardımlar adına yapılan harcamalar da kesilecek. Bazı gözlemciler modern Hollanda tarihinin ilk azınlık hükümeti olan yeni koalisyonun herhangi bir sorunla karşılaştığı anda dağılacağını söylüyor. Ama partiler bazılarının sandığından daha sıkı sıkıya sarılabilirler birbirlerine. Hükümeti kuran partiler Hollandalı seçmenin kaygılarına karşı iyice ayarlanmış durumdalar. Bu seçmenlerin büyük çoğunluğu, turistlerin akınına uğrayan büyük şehirlerin dışında yaşayan, sosyal bakımdan muhafazak r, küreselleşmenin getirdiği sosyal ve ekonomik değişiklikler karşısında kaygılı kişiler. Hükümet halkın bugünün getirdiği zorluklarla yüzleşmesine yardım etmektense, korkularının üstüne oynamayı seçti. İngilizceden çeviren: Çimen Turunç Baturalp The Economist, 9 Ekim THOMAS SEIBERT Almanya ile Türkiye nin arasındaki ilişkiler, sıkı bir biçimde futbol alanındaki gibi yürüyor. Buna rağmen Berlin ile Ankara, bir Avrupa İslamının gelişmesine katkı sağlayabilir. Gerçi politikacılar arada sırada bir Türk Alman kavgasını seçmen üzerinde etkili olmak için ahenkten çok daha uygun görse bile, her iki ülke de birbirleri için kilit önemde partnerlerdir. Ekonomik ve insani iç içelik son yıllarda ve o kadar yoğun bir biçimde arttı ki, Alman iç politikası Türkiye ye dokunmakta ve tersi, yani Türk iç politikası da Almanya ya değmektedir. Erdoğan, Köln de Türk topluluğu önünde Türk göçmenlerin asimile edilmesine karşı uyarıda bulunup, böyle bir şeyi insanlığa karşı işlenmiş suç olarak teşhir ettiğinde, Almanya da ortalık karışıyor. Thilo Sarrazin Müslüman göçmenler üzerine tuhaf tezlerle bir tartışma açtığında, Türk hükümeti endişeleniyor. Ancak veya tam da bu yüzden AlmanTürk ilişkileri her zamankindan çok daha yoğundur. Bu yılın başından beri Almanya Başbakanı ile onun Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı Türkiye yi ziyaret etti. İki hafta içinde de Almanya Cumhurbaşkanı Boğaziçi ne gidecek. Bu sıkı ilişkiler, Türklerin Avrupa çabası ve Türklerle Alman Türklerin Federal Almanya daki en büyük Müslüman azınlığı oluşturması gibi bir gerçek, çok özel bir fırsat yaratıyor. Almanlar ve Türkler, Avrupa ya demokrasiyle uyumlu bir İslamın gelmesine katkıda bulunabilirler. Azınlıklar için daha fazla hak Batı da İslam genelde şiddete hazır, Batı karşıtı ve umutsuzca reformlara direnen bir blok olarak görünüyor. Avrupa Birliği ne aday Müslüman bir ülke olarak Türkiye, bu resmin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir. İmamların daha iyi yetiştirilmesini sağlamaya devam edebilir ve İslamdaki modernleşme çabalarında neler olduğunu Almanların anlamasını sağlayabilir. Ankara daki Diyanet İşleri Başkanlığı örneğin, zorla evlilikleri, namus cinayetlerini ve kadınların haklarından yoksun bırakılmasını İslam dışı olarak damgalamaktadır. Diyanet İşleri birkaç yıl önce Almanya daki Türklere kadın imamlar göndermişti. Yüzde 99 u Müslüman olan bir Türkiye de, küçük Hıristiyan azınlık için daha fazla haklar, önemli bir işaret olurdu: Türkiye deki Hıristiyanlar Almanya daki Müslümanların haklarına sahip olsalardı, bu, Türkiye nin ve İslamın Avrupa daki imajını olağanüstü boyutlarda iyileştirirdi. Almancadan çeviren: Osman Çutsay Der Tagesspiegel, Almanya, 7 Ekim Berlin ile Ankara, Avrupa İslamının gelişmesine katkıda bulunabilirBatı da İslam genelde şiddete hazır, Batı karşıtı ve umutsuzca reformlara direnen bir blok olarak görünüyor. Avrupa Birliği ne aday Müslüman bir ülke olarak Türkiye, bu resmin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir. İmamların daha iyi yetiştirilmesini sağlamaya devam edebilir ve İslamdaki modernleşme çabalarında neler olduğunu Almanların anlamasını sağlayabilir. Hollanda da hükümeti kuran partiler seçmenin kaygılarına karşı iyice ayarlanmış durumdalar. Bu seçmenlerin büyük çoğunluğu, turistlerin akınına uğrayan büyük şehirlerin dışında yaşayan, sosyal bakımdan muhafazak r, küreselleşmenin getirdiği sosyal ve ekonomik değişiklikler karşısında kaygılı kişiler. Hükümet halkın bugünün getirdiği zorluklarla yüzleşmesine yardım etmektense, korkularının üstüne oynamayı seçti. Dosya No: 2006 553 Es. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara ili, Keçiören ilçesi, Şenlik Mahallesi, Köklü Sokak ta, 24 Kapı No lu, Tezcan Apartmanı nın bulunduğu yere rastlayan imarın 4173 ada, 1 parseli teşkil eden, 1010 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 30 1010 arsa paylı, zemin kat 24 No lu, ön cephesi demir doğrama camek nlı ve kepenkli, ah şap bölme ile iki bölüme ayrılmış, bölümde lavabo mevcut ve üzerinde asma kat şeklinde yazıhane mevcut, bodrum kata dükk nın içinden inilen deponun net kullanım alanı 21.30 m2 dükkanın net kullanım alanı 21.30 m2 dükk n vasıflı taşınmaz, bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açık lanmıştır. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 25.000,00.TL % 18 KDV alıcıya aittir. 1 Satış 27.12.2010 günü, saat 11.00 den 11.10 a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60 ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 06.01.2011 günü, saat 11.00 den 11.10 a kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gay rimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40 ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüç hanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazım dır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıyme tin %20 si nispetinde nakit pey akçesi TL ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz Dosya numarası belir tilerek teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geç memek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1 2 tapu harcı satın ala na ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sa hipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edil miş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bu lunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden mütesel silen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü nce tahsil olunur. 6 Şartna me ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, baş kaca bilgi almak isteyenlerin 2006 553 Es. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 20.07.2010 İc. İf. K. 126 İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 66663 TC ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ 22 İCRA MÜDÜRLÜĞÜ NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009 2377 Esas Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği,kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 Tapu Kaydı: Afyonkarahisar ile Sandıklı ilçesi Ece Mahallesi Şehiraltı mevkii 325 ada, 120 parsel, 16 cilt, 1511 sayfa sayısında kayıtlı 751,90 yüzölçümlü arsa vasfında yer alan te sisli kat irtifakı uyarınca 9 No lu bağımsız bölüm 2 24 arsa paylı 4 kat MESKEN niteliğin deki taşınmaz. Özellikleri: 120 No lu parselde bulunan betonarme binanın dördüncü kat 9 No lu bağımsız bölüm mesken olarak kullanılmaktadır. Arsa payı 2 24 tür. Daire 10.58x12.00=126.96 m2 miktarındadır. İçerisinde üç oda, bir salon, mutfak, banyo ve WC var dır. Duvarları plastik boya, tavan badana, taban laminat parkedir. Mutfak, banyo ve WC du varları taban ile birlikte fayanstır. Jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır. Pencereler plastik doğra malıdır. Lüks bir dairedir. Taşınmazın arsa dahil değeri 100.000,00TL dir. Borçlunun taşın maz üzerindeki hissesi tam olup, ilgili parsel AKBANK T.A.Ş ipoteklidir. İmar Durumu: Satış Saati: 14.00 14.10 arası Muhammen Bedeli: 101.435,41 TL Satış Şartları: Satış 02.11.2010 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Sandıklı Adliyesi İzalei Şüyu Satış Odası adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır.Bu arttırmada tahmin edilen değerin % 60 ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştır ma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 12.11.2010 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştır ma giderlerini geçmesi ve arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40 ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edecek lerin, tahmin edilen kıymetin %20 si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istedi ğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alı cıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgili lerin bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını daya nağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya veri len mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu nun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshe dilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sa yılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğü müze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan, tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. İİK m. 126 Basın: 67571 TC SANDIKLI 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Geert Wilders. Fotoğraf:EPA CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 11 EK M 2010 PAZARTES 10 DIŞ BASIN [email protected] DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Afganistan da Karmaşa Sürüyor... Afganistan da çoğu zaman olduğu gibi durum karışık. Taliban çeteleri, NATO ve ABD nin güçlü armadasına karşın direnmeyi sürdürüyor. Başkent K bil in dışında, ülkenin neredeyse tümüne h kim. ABD ve NATO nun strateji üstüne strateji değiştirip durmalarına bakılırsa, onların da kafalarının bir hayli karışık olduğu anlaşılmaktadır. Ama bu arada Tanrının hemen her günü iki asker Taliban çetelerinin kurşunlarına hedef olmaktadır. Müttefiklerin 2009 yılındaki kayıpları 520 ye ulaşmış durumda. 2010 un ilk çeyreğinde bu rakamın şimdiden 379 a ulaştığına bakılısa bu yıl önceki yıla göre kayıpların daha da artması olasıdır. Şu günlerde olup bitenlere bakıldığında durumun artarak çok daha içinden çıkılmaz boyutlara ulaşacağını tahmin etmek için k hin olmaya gerek yok. Çeteler tarafından kaçırılarak rehin alınan İngiliz insani yardım ekibi, NATO güçlerinin tüm çabalarına karşın, bir kurtarma girişimi sırasında çeteler tarafından öldürülmüşlerdir 9 10 2010 . NATO ya lojistik hizmeti veren 29 kamyonun, ülkenin güneybatısında yine çeteler tarafından yakılması, cuma günü bir İngiliz askerin bombalı saldırıyla öldürülmesi ise uğranılan kayıpların sadece küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. 2010 Eylül ünde tüm bu karmaşa içinde yapılan demokratik seçimlerde, 2005 yılındaki seçimlerde yüzde 50 ye ulaşan düşük katılımın benzeri yaşanmıştır. Katılımın rekor düzeylerde düşük olmasına karşın, seçimlerin dürüst yapldığını söylemek de, kuşkusuz olanaksızdır. Seçimlerde her türlü hile hurdaya başvurmak, uzun süredir Afgan gelenekleri arasında yer almaktadır. Böylece bu ülkede seçimin de bir işe yaramadığı açık ve net bir biçimde ortaya çıkmıştır. 28 Ocak 2010 da Londra da toplanan uluslararası konferansta pişman olan Taliban gruplarının ülkenin siyasal yaşamına katılmalarıyla ilgili görüşmelerin hızlandırılması kararı alınmıştır. Ancak daha önce de denenmiş Taliban la u