24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 2010 CUMARTESİ 16 KÜLTÜR CMYB C M Y B Kültür Servisi - Maltepe Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi 2010 yõlõnõ bir konser ve müzikalle açõyor. Üniversite, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamõn- da ünlü “Footloose” müzikali ve Türk-Ameri- kan sanatçõlarõn birlikte hazõrladõğõ bir film müzikleri konserine ev sahipliği yapõyor. “Fo- otloose”, 7, 8 ve 9 Ocak tarihlerinde Cadde- bostan Kültür Merkezi’nde, konser ise 8 Ocak’ta Maltepe Üniversitesi Kültür Merkezi Dr. Reşit Galip Sahnesi’nde izleyiciyle bulu- şacak. Yönetmenliğini ve koreografisini Ann Aiko Bergeron’un üstlendiği “Footloose”un şarkõ sözleri Dean Pitchford’a ait. Müzikal, büyük kentten küçük bir kasabaya taşõnan ve burada rock müziğin, dans etmenin yasak olduğunu gören bir adamõn kasabayõ tekrar hayata dön- dürebilmek için düzenlediği balonun bir öz- gürlük mücadelesine dönüşmesini konu alõyor. “Broadway’den İstanbul’a” konserinde ise seçkin müzikallerden eserler seslendirecek olan solistlere, 50 kişilik bir koro eşlik edecek. ANKARA (AA) - Türkiye Yazarlar Birliği’nin “2009 Yılı, Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri”ne değer bulunanlar bir basõn toplantõ- sõyla açõklandõ. 2009 yõlõnõn “Yazar, Fikir Ada- mı ve Sanatçıları Ödülleri”ne değer bulunanlar şöyle: Hikâyede ‘Kesik Hava’ kitabõ ile Murat Yal- çın, şiirde ‘Meğer Aşk İmiş’ kitabõ ile Arif Dül- ger, romanda ‘Korkma Ben Varım’ kitabõ ile Murat Menteş, denemede ‘Filmin Ağlanacak Yeri’ ile Muhsin Macit, araştõrmada ‘Divan Şiiri Poetikası’ ile Abdülkadir Erkal, incelemede ‘İkinci Meşrutiyet Dönemi Türk Hikâyesi’ ile Nesime Ceyhan, edebi eleştiride ‘Bir Eleştirmen Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar’ ile Mehmet Erdoğan, anõda ‘Ali Emiri’nin İzinde’ ile Meh- met Serhan Tayşi, halk kültüründe ‘Türküler Dile Geldi’ ile Merdan Güven, tercümede Goet- he’nin ‘Doğu Batı Divanı’ tercümesi ile Senail Özkan, biyografide ‘Ahmet Avni Konuk’ adlõ çalõşmasõyla Savaş Barkçin, basõn kültür sanat sayfasõ alanõnda Milli Gazete, basõn fikirde Vakit gazetesi yazarõ Abdurrahman Dilipak, basõn fõk- rada Taraf gazetesi yazarõ Alper Görmüş, basõn karikatürde Ahmet Keskin, dergi yayõncõlõğõnda Mostar dergisi, çocuk yayõncõlõğõnda Timaş Ya- yõnlarõ, Türk müziğinde Konya Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu, elektronik yayõncõlõkta Poe- tikhars, TV belgeselde yönetmen Bilal Gökçınar, sinemada ‘Nokta’ filmiyle yönetmen Derviş Za- im, radyo programõnda Burç FM’den Saniye Öz- türk’ün ‘Bezm-i Cihan’ programõ, şehir kitapla- rõnda Şanlõurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, kamu yayõncõlõğõnda İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi Kültür AŞ, özel yayõncõlõkta Kitap Yayõnevi. Üstün hizmet ödüllerinin ise Prof. Dr. Salih Tuğ ve Prof. Dr. Ali Özek’e verilmesi uygun görüldü. Kültür Merkezi için neden bekleniyor? EGEMEN BERKÖZ Devlet Opera ve Balesi’nin 55. yõl kutla- masõnõ dün gibi anõmsõyorum. 25 Aralõk 2004 akşamõ Ankara Operasõ’nda ya da 1960’larda daha çok kullanõlan adõyla Büyük Tiyatro’da yapõlan 55. Yõl Özel Temsili’ne ben de katõlmõştõm çünkü. Bu yõl 4 Aralõk’ta yapõlan 60. yõl kutlama- sõna ise çağrõlõ değildim. Ancak gecenin ay- rõntõlarõnõ gazetemizde yayõmlanan geniş ha- berden ve Ankaralõ bir dostumun iletisinden öğrendim. 2004’teki 55. yõl kutlamasõnda yapõlan tüm konuşmalarda, projesi 2001’de tamam- lanan yeni Ankara Operasõ’nõn (tam adõyla Ankara Atatürk Kongre ve Kültür Merke- zi’nin) en kõsa sürede gerçekleştirilmesi dileği ve 60. yõl kutlamasõnõn yeni binada yapõlmasõ umudu dile getirilmişti. 55. yõl için hazõrlanan kitap da şu anda önümde. Kitabõn ön kapağõnda “Yaşasın Opera-Bale” başlõğõ, arka kapağõnda ise “Projesi tamamlanan yeni Ankara Operası iç görünümü” yer alõyor. İçinde de, yeni An- kara Operasõ için hazõrlanan projeye geniş yer verilmiş. Gazetemizin Ankara Eki’nin müzik yazarõ Şefik Kahramankaptan’õn ve Vefa Çiftçioğlu’nun konuya ilişkin yazõlarõnõn yanõ sõra projeyle ilgili çizimler, fotoğraflar- la tam 16 sayfa. Gelelim, 60. yõla. 4 Aralõk 2009 akşamõ bu kez Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Ope- rasõ’nõn birlikte düzenledikleri bir törenle kut- landõ 60. yõl. Ama, 55. yõlda umulduğu gibi yeni yapõda değil, aradan geçen 5 yõlda daha da eskimiş, yetersizliği daha da belirginleş- miş, sergi evinden bozma eski yapõda. Konuyla ilgili gazetemizde 6 Aralõk günü yayõmlanan haberi dikkatle okudum. Ne Sa- yõn Cumhurbaşkanõ, ne de Sayõn Kültür ve Tu- rizm Bakanõ 55. yõl kutlamasõnõn ana izleği olan yeni Ankara Operasõ’ndan, yani -vur- gulayarak belirtiyorum- 2001’den beri ihaleye çõkarõlmayõ bekleyen Ankara Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nden hiç söz etmemişler. Haberden, diğer iki konuşmacõnõn, yani Dev- let Tiyatrolarõ Genel Müdürü Sayõn Lemi Bil- gin ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdü- rü Sayõn Rengim Gökmen’in de konuya de- ğinmedikleri anlaşõlõyor. 60. yõl için hazõrla- nan kitapta da bu konudan hiç söz edilmedi- ğini Sayõn Şefik Kahramankaptan’õn Cum- huriyet Ankara Eki’nde 11 Aralõk Cuma gü- nü çõkan yazõsõndan öğreniyoruz. Oysa, sanatçõlar Sayõn Cumhurbaşkanõ’na bir mektup göndererek konuyu anlatmõşlar ve yeni opera için desteğini istemişlerdi. Sayõn Bakan’õn ve genel müdürlerin konuyu bil- memeleri ise düşünülemez bile. Bu durumda, kamuoyuna, öncelikle de sa- natçõlara ve sanatseverlere sorma hakkõ do- ğuyor, eğer bir demokraside yaşõyorsak: Başkente uygar bir ülkeye yakõşõr bir opera- evi yapõlmasõnõ ne kadar istediğini 1937’de Bruno Taut’a bir proje çizdirerek de göste- ren Atatürk’ün bu isteği konusundaki sus- kunluk neden? Onca para ve emek harcanmõş bu proje gerçekleştirilmeyecek mi? Yetkili- ler ve sorumlular niçin konuşmuyor? Yeri gelmişken iki soru daha: Bir: İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, ortada proje yokken kapatõlõp bir yõlõ niçin boşa har- candõ? Ve, yenileme projesini hazõrlayan mimarlõk kuruluşu niçin AKM’yi kullanan ku- rumlarõn ve sanatçõlarõn katõlmadõğõ değişik- likler öngörerek işin uzamasõna neden oldu? Mimarlar yapõlarõ kendileri için mi, kullanõ- cõlarõ için mi tasarlarlar? İki: Gazetelerden öğrendiğime göre, Aya- zağa’daki kültür merkezinin yapõlan bölümü yõkõlõp başka biçimde yeniden yapõlacak- mõş. Böylece oraya kaç milyon gömülmüş ola- cak ve bunun sorumlularõ kim? ERHAN KARAESMEN Cumhuriyet kavramõnõn baştan aşağõ kara- landõğõ ve hele ilk yõllarõndaki devrimci ve dö- nüşümcü coşkunun hepten unutturulmaya çalõşõldõğõ bir dönemde, “Ankara: Kara Kal- paklı Kent (1923-38)” sergisi bir şifa suyu gi- bi geliyor. Tepebaşõ’ndaki İstanbul Araştõr- malarõ Enstitüsü’nün giriş katõnõn küçük me- kânõnõ dolduran birbirinden anlamlõ fotoğraflar ve aralarõna serpiştirilmiş özlü açõklama me- tinleri, bizi 1925’lere taşõyor. Sergileme me- kânõnõn bir küçük köşesinde de “Türkiye’nin Kalbi Ankara” filmi gösteriliyor. Tarih araştõrmacõlarõ için olağanüstü bir belgesel, sinema sanatõ meraklõlarõ için ise ben- zersiz bir görsel doyum kaynağõ niteliğinde- ki bu harika film, bilindiği gibi, ulusal tel- evizyonlarõmõzõn çok talihsiz bir aşõrõ sol düş- manlõğõ döneminde damgalanarak ve gam- mazlanarak gösterimlerden inmiş ve bir daha hatõrlanmamõş, müthiş bir belgedir. Cumhu- riyet’in 1933’teki 10. yõl kutlamalarõna dün- yanõn dört bir yanõndan devlet ve hükümet tem- silcilerinin de yer aldõğõ delegasyonlar akmõştõ. Bu olayõn ardõndan, Atatürk’ün de özel is- teğiyle, Sovyet yönetmen Sergey Yut- keviç’in 1934’te çektiği “Türkiye’nin Kal- bi Ankara” belgeseli tam bir görsel gerçek- çilik sergileyecek biçimde ortaya çõkmõştõ. Fil- min bir DVD kopyasõnõn sergi ile ilgili ha- zõrlanan, o alabildiğine doyurucu katalog içerisinde de yer alõyor oluşu, tarih araştõr- macõlarõ ve sinema meraklõlarõ için büyük bir şanstõr. Cesaret tümenleri 1920’ler sonlarõnõn ve 1930’lar başlarõnõn Ankara’sõ bir toplumsal dönüşüm coşkusunun dünyada az görülmüş oluşumlarõna tanõklõk ediyordu. Anadolu insanõ; ellerini, ayaklarõ- nõ, bedenini ve yurt sevgisi dolu kalbini sa- vunma ve savaş araçlarõ gibi kullanarak, silah ve mühimmat eksikliğini bu yolla kapatarak ileri teknolojili Batõ ülkelerinin oluşturduğu müstevliler (istilacõlar) cephesini çökertmeyi becermişti. Batõ ülkeleri hükümetlerinin has- mane duygularõ içinde, ama bir yandan da tak- dirlerini gizleyemeksizin izlediği ve gözledi- ği bir olağanüstü kurtuluş macerasõ ortaday- dõ. Başkomutandan küçük subayõna ve sivil- deki küçük yardõmcõlarõna kadar kalpaklar gi- yinmiş cesaret tümenleri bir mucizeyi ger- çekleştirmişti. Ve bu olağanüstü film, Lozan Antlaşmasõ ile noktalanmõştõ. Daha doğrusu, üç nokta ar- ka arkaya gelmişti ve kalpaklõ kalkõşma bir si- vil reformculuk kavgasõ olarak Ankara şeh- rinde devam edecekti. Ankara çağdaşlõğõ, Ankara dünyada saygõnlõğõ, Ankara bir mil- letin doğuş heyecanõnõ kapsayan tõlsõmlõ bir sözcüktü. Kentin yan mahallelerindeki iç so- kaklarda merkepler üzerinde dolaşmalõ yaşam devam ederken, bir yandan da yeni Türki- ye’nin çağdaş yüzünü oluşturacak bakõmlõ ve düzgün bir yeni kent ortaya çõkarõlõyordu. Olağanüstü macera Önceleri sakin ve fazla el değmemiş Ana- dolu kasabasõ niteliği ile bilinen Ankara, bu olağanüstü maceranõn atan kalbini 1920’ler- den itibaren oluşturmaya başlamõştõ. 1923 ile birlikte de bu kalbin kendisi kuvvetle atar ol- du. Çorak iklimde yetişmez denen ağaçlarla dolu geniş bulvarlar, parklar, Gazi Orman Çift- likleri, Ankara’ya duyulan bir özel sevginin ve şükran borcunun ürünleri olarak yaşam ka- zanõyordu. Akõlcõ ve çağdaş kent planlamalarõnõ ta- mamlayan vakur ve anlamlõ bir mimari üslup taşõyan binalarõn da caddeleri ve meydanlarõ doldurmasõyla 1930’lar Ankara’sõ örnek gös- terilecek bir görsellik içinde bir çağdaşlaşma heyecanõnõ gündelik yaşama yansõtõyordu. Orada, devletin ve siyasal otoritenin mimar- lõk anlayõşõ ile halk cephesinin beklentilerine cevap verecek ulusalcõ, yumuşak bir yapõlaş- manõn birlikteliği izlenebiliyordu. Bu sergi özenle seçilmiş, gerçekten fikir verici fotoğ- raflarõyla ve özlü açõklayõcõ metinleriyle o dev- rin havasõna doğru insanõ keyifle götürüyor. 2010’lara yaklaşan günümüz Ankara’sõ- nõn yabanõl belediyeciliği, alt ve üst geçit oyun- larõyla adeta istenerek oluşturulmuş çirkinli- ği, yaya yurttaş yaşamõna artõk kesinlikle izin vermeyen gayri insani ulaşõm düzeniyle, Ankara çok sõradan bir kasaba azmanõ ol- muştur. Sosyal yaşamõndaki pejmürdelik de buna eklendiğinde, 1930’lar Ankara’sõnõ bü- yük bir hasretle arar olduk. Bu sergi, bu has- retin dile getirilişi için anlamlõ, ama epeyce de acõklõ bir vesile yarattõ. Bu sergi, özenle seçilmiş fotoğraflarõ ve özlü metinleriyle izleyiciye 1920’lerin ve 1930’larõn Ankara’sõnõn coşkulu ortamõnõ yaşatõyor. Sergide, Yutkeviç’in “Türkiye’nin Kalbi Ankara” belgeseli de gösteriliyor. Türkiye Yazarlar Birliği’nin 2009 yılı ödülleri Yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları [email protected] ‘Ankara: Kara Kalpaklõ Kent’ sergisi 28 Mart gününe kadar İstanbul Araştõrmalarõ Enstitüsü’nde Kalpaklõlarõn Ankara’sõ İstanbul’un sokak satıcıları sahnede Kültür Servisi - Garajistanbul tarafõndan İs- tanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajan- sõ’nõn desteğiyle hayata geçirilen “istanpo- li”nin ilk oyunu ‘KASSAS’ ocak ayõ bo- yunca garajistanbul’da sahnelenecek. Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran’ın, İstan- bul’un hurdacõsõ, simitçisi, macuncusu, bo- yacõsõ, bayrakçõsõ, bozacõsõ, nohut-pilavcõsõ, midyecisi, kalaycõsõ, falcõsõ, ciğercisi ile aynõ sahneyi paylaştõğõ oyun, boş inançlarla karõşõk, abuk sabuk hikâyeler anlatan kişi anlamõna gelen ‘kassas’ sözünden yola çõ- karak her şeye rağmen sokaklarõnõn seyyar geleneğinden vazgeçmediği İstanbul’u an- latõyor. Mustafa ve Övül Avkõran’õn tasarõm ve yönetimini de üstlendiği oyunun ses ve müzik tasarõmõ Hakan Baycılı’ya, õşõk tasa- rõmõ ise Yüksel Aymaz’a ait. İstasyon Caddesi’nde Ankara Palas, 1924-28. (VEKAM Arşivi) (üstte) 1940 yılı öncesi Ankara’sında kadınlar. (Turan Tanyer Koleksiyonu) (solda) 1930’lu yıllarda, Friksiyon Kolonyası. (İstanbul Araştırmaları Enstitüsü) (sağda) Broadway’den İstanbul’a müzik Başkente uygar bir ülkeye yakõşõr bir operaevi yapõlmasõnõ ne kadar istediğini 1937’de Bruno Taut’a bir proje çizdirerek de gösteren Atatürk’ün bu isteği konusundaki suskunluk neden? Onca para ve emek harcanmõş bu proje gerçekleştirilmeyecek mi? Yetkililer ve sorumlular niçin konuşmuyor? Devlet Opera ve Balesi’nin 60. yõl kutlamasõnda, Ankara Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nden söz edilmedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle