22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 2 OCAK 2010 CUMARTESİ 10 EKONOMİ CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ ‘Devletin Mali Krizi’ Ve Sokağın Yılı 2010 Küresel krizin 2010’da dünyada ve Türkiye’de nereye doğru seyredeceği, krizden büyümeye geçişin mümkün olup olamayacağı sorusu, yeni yılın en beylik sorularından. Hemen belirtelim ki, Türkiye ekonomisini 2010’da ne bekliyor diye soranların öncelikle dünyayı içeren büyük fotoğraftan giderek Türkiye’nin yerini anlamaları gerekiyor. Hemen hatırlayalım ki, derin bir küresel çöküşün ardından, geniş kapsamlı devlet müdahaleleriyle talebin desteklenmesi ve finans piyasalarındaki belirsizliğin ve sistemik riskin düşürülmesi çabası, daha önemli bir çöküş riskini şimdilik önledi. Ama bu devlet müdahalelerinin, büyük bütçe açıkları ve beraberinde önemli büyük kamu borç stoklarına yol açtığı da madalyonun diğer yüzünde yatan gerçek. 2009’un son çeyreği ile, kriz “devletin mali krizi”ne de dönüşmeye başladı. Merkez ülkelerdeki finansal kurumların krizin zehirli unsurlarından, toksik kâğıtlarından ne kadar arındıkları, yapılarını ne kadar sterilize edip bünyelerini güçlendirdikleri tam anlaşılamazken bu belirsizliğe Dubai, arkasından Güney Avrupa, şimdi de Japonya’nın kamu bütçe-borç krizleri eklenmeye başladı. 2010, Türkiye de dahil birçok ülkede bütçe açığı ve kamu borç yükünün konuşulacağı ve bu sorunlara da çözüm aranacağı bir yıl olacağa benzer. Hatırlayın, Ekim 2009’da IMF, İstanbul’daki toplantısında kamuoyu ile paylaştığı “Dünya Ekonomik Görünümü, Ekim 2009” (World Economic Outlook, Oct.2009) başlıklı raporunda, 2010 için, krizden büyümeye geçiş yılı iddiasını taşıyordu. IMF, krizin yarattığı daralmanın tüm dünya için 2009’da yüzde 1.1’de kalacağını ama 2010’da bunun yerini yüzde 3.1 büyümenin alacağını öngörüyordu. Devamında, merkez ülkelerde 2009 küçülmesinin yüzde 3.4, Avro alanı için de yüzde 4.2 olacağı öngörülmüştü. Aynı IMF, 2010 için merkez ülkelerde büyümenin yüzde 1.3’e çıkacağını, ama Avro alanında büyümenin yüzde 0.3’te kalacağını öngörmüştü. IMF raporu, Türkiye’nin de yer aldığı “yükselen ülkeler”in Çin, Hindistan, Brezilya gibi kuyruğu dik tutan ülkeler sayesinde 2009 büyümelerinin yüzde 1.7 olacağını ama 2010’da yüzde 5’in üstünde büyüyeceklerini öngörmüştü. Bunlar IMF’nin son “evdeki hesapları...” IMF’nin 2009 öngörüsünün ve 2010 hedeflerinin ne kadar isabetli olduğu, herhalde mart ayında yayımlanacak yeni bir “Outlook” ile test edilecek. Yine hatırlayın; IMF’nin son raporunda hep, ama hep, kamu müdahalelerinin kaçınılmazlığına ve iyileşme belirtileri ortaya çıkıncaya kadar kesilmemesi gerektiğine vurgu yapılırken bunun kamuya neye mal olacağına, ortaya çıkacak devasa bütçe açıkları ve borç yüklerinin yaratacağı komplikasyonların ne olacağına, zinhar, değinilmiyordu. Raporun “Yönetici Özeti (Executive Summary)” kısmına bakarsanız şöyle deniyor: “Pek çok ülkede açıkların ve kamu borcunun halihazırda yüksek düzeylere ulaşmış olmasına rağmen, düzelme iyice belirgin hale gelene kadar canlandırıcı mali önlemlere devam edilmesi gerekiyor. Büyümeyi olumsuz etkileyebilecek risklerin gerçekleşmesi halinde, bu önlemlerin daha da yoğunlaştırılması ve mevcut planlarda öngörülenin ötesine geçmesi gerekebilir. Dolayısıyla hükümetlerin gerektiğinde yeni paketler uygulamaya hazır olması gerekiyor.” Yani, IMF, açıklara, borçlara aldırmayın, hasta yataktan kalkana kadar gerekirse yeni yardım paketleri uygulayın diyor ama bu sırada oluşacak bütçe açığı yükü, borçların yenilenmesi için girilecek sıkıntılar, hele ki, bu operasyonların toplumsal maliyetinin kitlelere vergi, harcama kısıntısı vb. şeklinde yansımaları hiç mi hiç dert edilmiyor. IMF etmiyor ama bunlar ülke iktidarları için büyük dert… Devletin mali krizi, Türkiye için de geçerli. Türkiye’de bütçe açıkları 2009’da 60 milyar TL’yi bulduktan sonra, 2010’da, hedeflenen yüzde 3.5 büyümenin olması halinde bile 50 milyar TL’nin altına düşmeyecek. Kamunun borç stoku şimdiden 450 milyar TL’yi aşmış, 500 milyar TL’ye doğru koşuyor. Borçları çevirmek için ödenen faizin bugünkü seviyelerde seyri kolay değil. AKP iktidarının teknesi, Kürt açılımı fiyaskosu, ordu ile, emek cephesi ile yaşadığı sürtüşmelerden dolayı hızla su alıyor. Bu dibe doğru iniş, iktidarı, sonunda IMF kapısına gitmeye de zorluyor. Bütçe- borç krizinin IMF parasıyla aşılmaya çalışılması, yükü, emeğe, alt-orta sınıfa yıkma anlamını taşıyan “bütçe mali disiplini”nin IMF komutunda sıkılaştırılması demek. Bu da 2010’u, “sokağın yılı” yapmaya yetecek bir gerekçe… mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr ekonomi@cumhuriyet.com.tr Faizin daha fazla inmeyeceğini belirten uzmanlar, piyasayõ sõrtlayan banka kârlarõ için 2010’da düşüş bekliyor BEYAZ EŞYAYI İHRACAT AYAKTA TUTTU Beyaz Eşya Yan Sanayiciler Derneği Başkanõ Murat Önay, beyaz eş- ya sektörünün 2009’da başarõlõ bir dönem geçirdiğini belirterek, se- neyi 15 milyon adetlik üretimle kapatacaklarõnõ söyledi. 2009’da iç pa- zarda büyük daralma yaşandõğõnõ bildiren Önay, “İhracattaki artõş- lar sayesinde 2009’u 2008 seviyesinde kapatmayõ planlõyoruz. 2008’de üretimimizin yüzde 60’õ ihracat, yüzde 40’õ iç pazar oluyordu. Ama krizle birlikte bu yüzde 75 ihracat yüzde 25 iç pazar oldu. 2010’da da üretimde büyük artõş beklemiyoruz” dedi. PİYASAYA YENİ ÜRÜNLER KAZANDIRILACAK Türkiye Sermaye Piyasasõ Aracõ Kuruluşlarõ Birliği Başkanõ Nevzat Öztangut, 2008 sonlarõna doğru derinleşen küresel krizin, sermaye piyasalarõna et- kisinin 2009’un ikinci çeyreğinden bu yana azalmaya başladõğõnõ söy- ledi. Öztangut, yeni ürünlerin piyasaya kazandõrõlmasõ için 2009’da gös- terilen kararlõlõğõn 2010’da da devam edeceğini düşündüklerini belirtti. Öztangut, “2010’da finansal varyantlarõn piyasalarõmõzda işlem gör- meye başlamasõnõ, aracõ kurumlarõmõzõn döviz işlemlerine başlamasõnõ ve şirketlerin tahvil-bono ihraçlarõnõn artmasõnõ bekliyoruz” dedi. HAMMADDECİ 2009’U İYİ GEÇİRDİ İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçõlarõ Birliği Başkanõ İs- mail Gülle, 2009’un kötünün iyisi bir yõl olarak değerlendirdi. Gül- le, 2009’da diğer sektörlere üretim ve iş kaybõ açõsõndan bakõl- dõğõnda, tekstil ve hammadde sektörünün diğer sektörlerden da- ha az etkilendiğini söyledi. Gülle, “Diğer sektörlerde ihracat, kapasite kullanõmõ yüzde 30 gerilerken, bizde yüzde 18 düzeyinde gerileme yaşandõ. Bu açõdan çok etkileneceğini beklediğimiz sektör, bu sõnavdan daha az zararla çõktõ” diye konuşu. PELİN ÜNKER İstanbul Borsasõ’nõn yükselişinde et- kili olan faiz indirimlerinin sona erme- siyle endeksi sürükleyen banka kârla- rõnda düşüş bekleniyor. Uzmanlar bunu kârda normalleşme sürecine girilmesi olarak görürken bankacõlõk sektörüyle il- gili görüşlerin aynõ oranda borsayõ da et- kileyeceği belirtiliyor. Bankacõlõk sektörünün 2009’u yüzde 48 kâr büyümesiyle tamamladõğõnõ ifa- de eden Ak Yatõrõm Araştõrma Müdürü Erkan Savran, Merkez Bankasõ’nõn ag- resif faiz indirimleriyle bankalarõn 2009’da güçlü kârlar sağladõğõnõ söyle- di. Savran, “Üçüncü çeyrekten itiba- ren çeyreksel bazda banka kârların- da düşüş başladı. Merkez Bankası fa- iz indirimlerinin artık sonuna gelin- di. 2009 dördüncü çeyrekte banka kârlarında yüzde 14, 2010’da da şim- dilik yüzde 5 azalma öngörüyoruz” de- di. Endekste toplam yüzde 20 büyüme potansiyeli öngördüklerini belirten Sav- ran şunlarõ söyledi: “Her ne kadar 2010’da büyümey- le ilgili olumlu görüşe sahip olsak da daha fazla etmene ihtiyaç var.” Piyasalar IMF’ye odaklı 2009’u İMKB için oldukça parlak bir yõl olarak niteleyen Oyak Yatõrõm ana- listi Alper Erginol, bunda rol oynayan etmenlerin başõnda yurtdõşõndan yapõlan 20 milyar dolarlõk para girişi olduğunu söyledi. Erginol şu değerlendirmeyi yaptõ: “Reel faizler 0 noktasına kadar indi, yurtdışındaki likidite devam ediyor. Ancak, Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası bu likiditeyi çekecekler, 2010’un 6. ayından sonrası kritik olacaktır. Mer- kez bankası bilançoları çok yüksek oranlara ulaştığından bu da faizlerde yukarı doğru baskı yapacak. Faizler 2010’da 2.5 puanlık artışla yüzde 9 se- viyesine ulaşır. Faiz daha fazla inmez. Bankaların kârlarında 2010’da yüz- de 10 gerileme ve endekste yaklaşık yüzde 10 büyüme potansiyeli öngö- rüyoruz. Ocak-şubat döneminde Ha- zine’nin ihaleleri söz konusu, 40 mil- yar liralık itfası var. Bu ihalelerin ba- şarılı geçmesi gerek. IMF beklentile- ri ile bu dönemi aşabiliriz. Likidite 2010’da bunu takip edecek.” İMKB 2009’DA KAZANDIRDI İstanbul Borsasõ 2009’da yüzde 97 artõş kaydederek yõlõ en çok kazandõran borsalardan biri olarak kapadõ. Kriz yõlõ 2009 bo- yunca rekor üstüne rekor kõran İMKB yõlõn son iş- lem gününde Başbakan Tayyip Erdoğan’õn MYK toplantõsõnda IMF ile so- na gelindiğine dair açõk- lamalarõyla tavan yaptõ. 52 bin puanõ aşan borsa son iki yõlõn zirvesine çõ- karken yüzde 96.6 getiri ile Rusya, Arjantin ve Pe- ru’nun ardõndan dünya- nõn en yüksek getiri sağla- yan dördüncü borsasõ ol- du. Gelişmekte olan piya- salar endeksi ise sadece yüzde 73 yükselebildi. Fa- iz bir günde bir puana ya- kõn düşerken dolar 2 ku- ruş birden inerek 1.4850 seviyesine geriledi. Petrol fiyatõ ise 31 Aralõk 2008’e göre yüzde 78 değer ka- zandõ. ABD ham petrolü- nün varil fiyatõ 2009 yõlõnõ 79.36 dolardan kapadõ. Altõn yatõrõmcõsõ yüzde 26 dolayõnda yõllõk getiri sağlarken, enflasyonun üstünde kazanç elde etti. 24 ayar külçe altõnõn gram satõş fiyatõ 2009 yõ- lõnda yüzde 26.07, Cum- huriyet altõnõnõn satõş fi- yatõ da yüzde 26.79 ora- nõnda arttõ. Dövizde TL karşõsõnda ABD Dola- rõ’nõn yõllõk kaybõ yüzde 2.79 olurken, Avro’daki artõş sadece yüzde 0.61 olarak gerçekleşti. Geçen yõlõ rekorla kapayan borsayõ sürükleyen banka kârlarõnda bu yõl düşüş beklenirken, 2010’da piyasalarõn yükselmesi, şirketlerin değerlenmesi için ekonomik göstergelerde daha fazla iyileşme olmasõ gerektiğine işaret ediliyor. 31 Aral k 2008 6 Ocak 5 Mart 10 Nisan 2 Haz 7 Tem 2009 4 A us 23 Ekim 18 Kas m 31 Aral k 10 Ocak 2 ubat 9 Mart 21 Nisan 22 Haz 16 Ekim 30 Kas m 31 Aral k Dolar 1.5029, Avro 2.2121 lira olacak MURAT KIŞLALI ANKARA - Çokuluslu yedi banka 2010 sonu Amerikan Dolarõ kurunu 1.502 TL, Avro’yu 2.212 TL olarak tahmin etti. Citibank, Deutsche Bank, Societe Generale, Standard Chartered, JP Morgan, Goldman Sachs ve For- tis’in çarpraz kur tahminlerine göre de yõl sonunda bir İngiliz Sterlini 2.506 TL, 1 Lira 1,57 Rus Rublesi, bir İs- viçre Frangõ da 1.431 TL olacak. Bankalara göre yõl boyu kur tahmin- leri şöyle olacak: Dolar/TL: Yedi bankanõn ortala- masõna göre Amerikan Dolarõ Mart 2010’da 1.472 TL, Eylül 2010’da 1.447 yõl sonunda 1.502 TL olacak. Avro/TL: Bir Avro mart sonunda 2.2424, haziran sonunda 2.2389, ey- lül sonunda 2.2461 ve yõl sonunda 2.2121 TL olacak. Avro/Dolar: Avro mart sonunda 1.438, eylül sonunda 1.552, aralõk sonunda ise 1.472 dolar olacak. İngiliz Sterlini/Dolar: İngiliz Ster- lini mart sonunda 1.64, aralõk sonun- da 1.6675 dolar olacak. Dolar/Ruble: Bir Amerikan Dola- rõ mart sonunda 29.37, haziran sonunda 27.74, eylül sonunda 27.34, aralõk sonunda 27.91 Ruble olacak. Dolar/İsviçre Frangı: Bir amerikan Dolarõ mart sonunda 0.99, haziran sonunda 1, eylül sonunda 1, aralõk so- nunda ise 1.05 Ruble olacak. Çiftçinin sõkõntõsõna çözüm bulunsun 2009’u derin bir kriz yaşayarak geride bõrakan Türkiye’yi zor bir yõl bekliyor Ekonomide yıl geçti, kriz kaldıTürkiye Ziraatçõlar Derneği Başkanõ İbrahim Yetkin, ekonomik krizin şid- detle kendini gösterdiği 2009’un, Tür- kiye ekonomisinin önemli düzeyde kü- çüldüğü bir yõl olduğunu hatõrlatan Yetkin, buna karşõn tarõm sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 6.6, üçüncü çey- rekte ise yüzde 2.7 ora- nõnda büyüdüğünü, tüm sektörlerde istihdam aza- lõrken, tarõmda çalõşan sayõsõnda artõş görüldü- ğünü söyledi. Yetkin, 2010’da geçen yõlda desteklemeye ay- rõlmõş olan kaynaklarõn yüzde 10’unun kesilmesiyle haksõzlõğa uğrayan çiftçi- nin yaşadõğõ sõkõntõlarõn giderilmesini is- tedi. Yetkin, 2010’a girilirken 2009’da olduğu gibi tüm Türkiye’nin yoğun ya- ğõş almasõna karşõn, kar yağõşõnõn henüz istenilen düzeyde olmadõğõnõ ve bunun toprağa zararlarõ olabileceğini aktardõ. İç pazarda hareketlilik ya- ratmak amacõyla çeşitli sektörlerde uygulanan ÖTV indirimi ve kam- panyalar, pazarda öngö- rülen hareketliliğe yol açarken, 2010 için özellikle otomotiv sektöründe, önlemlerin devam etmemesi duru- munda küçülme beklentisi hâkim. Otomotiv Distribütörleri Derneği Baş- kanõ İbrahim Aybar, otomotiv pazarõn- daki gelişmelerin makro ekonomideki ge- lişmelerle paralel olduğunu vurgulayarak, ekonomik büyüme ve kişi başõna gelirde artõş olmadõğõ sürece pazarda büyüme beklenmemesi gerektiğini dile getirdi. Ay- bar, “2010’da pazarın 2009’a nazaran küçüleceği beklenmektedir. 2010, tü- keticilerin çevreye duyarlı araçları tercih ettiği bir yıl olacak” dedi. 2010 ile birlikte insanlarda psikolojik bir rahatlama olmasõna rağmen ekonomi cephesinde krizin daha uzun dönem süreceği belirtiliyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ Uluslararasõ Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanõ Tamer Dinçşahin, 2009’un taşõma- cõlõk sektörü için kötü geçtiğini belirterek, 2008’de Türk nakliyecilerinin yaptõğõ sefer sa- yõsõnõn 840 bin olduğunu, 2009’da bunun yüzde 20 düştüğünü söyledi. Dinçşahin, “2010 geldi, hemen her şey dü- zelecek diye bir şey yok. Sadece tarih değişti. Bu insanlarda psikolojik bir rahatlama yaratabilir ama kısa zamanda ekonomide bir düzelme olmayacak” dedi. Yaşanan kriz döneminde sektördeki mevcut sorunlarõn çö- zülmediğini anlatan Dinçşahin, “Türkiye’nin lojistik üretimin üssü olması hedefleniyor. Buna karşılık lojistik alt ve üst oluşturul- masında taşıma faktörlerinin bir arada yapılmasına öncülük edecek lojistik yapılar projesi daha hayata geçirilmedi. Bununla il- gili bir atılım yapılamıyor. Bunların yapıl- ması için siyasi irade olmalı” diye konuştu. Yatırımda toparlanma yok Uluslararasõ Yatõrõmcõlar Derneği’ne (YA- SED) göre uluslararasõ doğrudan yatõrõmlara ilişkin beklentilerde 2010’da tam toparlanma beklentisi bulunmazken, kriz öncesi dönemdeki giriş miktarlarõna dönülmesinin ancak 2011’de mümkün olabileceği görülüyor. YASED’e göre global ekonomide krizden çõkõş sinyalleri görülmeye başlanmasõna rağmen riskler hâlâ sürerken krize neden olan faktörler devam edi- yor, finansal sektör zararlarõ sürüyor ve kredi piyasalarõ kõsmen işlevsiz görünüyor. Hanehalkõ servet kaybõ sürüyor, yüksek işsizlik ve kre- dilerde zayõf performans sözkonusu. Lojman kiralarına zam geldi ANKARA (AA) - Kamuya ait lojmanlarõn aylõk kira bedelleri 15 Ocak’tan geçerli olmak üzere yüz- de 19.5 ile yüzde 20 arasõnda zamlandõ. Maliye Ba- kanlõğõ’nõn Resmi Gazete’nin dünkü 5. mükerrer sa- yõsõnda yayõmlanan Milli Emlak Genel Tebliği’ne göre, 15 Ocak’tan itibaren kamu konutlarõnõn her bir metrekaresi için kerpiç, ahşap, bağdadi ve ben- zeri konutlarda 0.85 lira yerine 1.02 lira kira öde- mesinde bulunulacak. Bu tutar, kalorifersiz konut- larda metrekarede 1.32 lira yerine 1.58 lira, kalo- riferli konutlarda 1.74 lira yerine 2.08 lira olacak. Turizmde iyileşme 2011’e kaldõ Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanõ Ahmet Nakkaş, Türkiye’nin tekstil ve hazõr gi- yim sektörleri ihracatõnõn 2010’da daha sõnõrlõ ve yavaş bir büyüme içinde olacağõnõ söyledi. Nakkaş, tekstil ve hazõr giyim ihracatõnõn Türkiye’nin genel ve diğer sektörler ihracatõ gi- bi küresel krizden olumsuz etkilendiğini aktar- dõ. Nakkaş, 2009’da tekstil ihracatõnõn geçen yõ- la göre yaklaşõk yüzde 20 gerileyerek 5.5 milyar dolar, hazõr giyim ihracatõnõn ise yüzde 15 geri- leyerek 13.5 milyar dolar seviyesinde olacağõnõ belirterek, pazarlardaki yavaş ve kademeli iyi- leşmeye bağlõ olarak tekstil ve hazõr giyim sek- töründe 2008 ihracat seviyelerine ancak birkaç yõl içinde yeniden ulaşõlabileceğini kaydetti. Firmalarõn yeni dönemde iç ve dõş pazarlarda ya- vaş ve kademeli genişleyecek bir talep ile karşõ karşõya olacağõnõ belirten Nakkaş, “İç ve dış pa- zarda rekabet artmaya devam edecek ve içe- ride üretim maliyetleri üzerindeki yükler de sürecek. Böyle bir ortamda firmaların tasar- ruf ve verimlilik tedbirlerini azami kullan- maları, yeni ürün ve yenilikçiliğe ağırlık ver- meleri, aktif pazarlama ile yeni pazarlara ulaş- maları, değişen tüketici davranışlarını ve eği- limlerini iyi analiz ederek fiyat farklılaştır- malarına gitmeleri ve kendilerini her yönü ile yeniden konumlandırmaları gerekir” dedi. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut, turizm sektörünün 2009’da kriz nedeniyle fiyatlardan taviz vermek zorunda kaldığını be- lirterek gelirler anlamında yüzde 5’lik kayıp ya- şandığını söyledi. Barut, 2010’un daha iyi geç- mesini beklediklerini kaydederek, “2010’da tüm dünya ekonomisinde, bizim turist aldığımız eko- nomilerde gelir anlamında iyileşme yok. Daha iyi bir sezon bekliyoruz. Asıl dünya ve Türkiye turizminde iyileşme 2011’de olur” dedi. Büyüme yavaş, ihracat sınırlı olacak Otoda küçülme bekleniyor Bu yõl da kârlarõ unutun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle