18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bozdağ, geçenlerde verdiği bir demeçle doğruladı: Bizim için öncelik seçim değil, anayasa değişiklikleridir, dedi. Hükümet referandumu neden 120 günden 45 güne indirdi? Gerekçe basit: Siyasal amaçlarına hizmet edebilir diye düşünüyor. Hükümet, şu sıralar anayasa değişikliğine gideceğini kamuoyuna duyuruyor; ne ki içeriğini, hangi konularda değişikliğe gideceğini -şimdilik- açıklamıyor ama… …ama izleyeceği yol ve yöntem üzerinde kimi işaretler veriyor. Anayasada değiştirmeyi planladığı maddelerin sayısı da bilinmiyor. Üstelik çok maddeli değişiklik önerilerinin Meclis’ten -tabii muhalefetin engellemeleriyle- zor geçtiğini... kısacası zaman kaybına neden olduğunu söyleyerek… …daha önce on-on beş maddenin değiştirilebileceğini açıklayan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’i yalanlıyor. Öyleyse ne yapmaya hazırlanıyor? Moskova gezisine götürdüğü uslu gazetecilerle yandaş medyaya anayasa değişiklikleri konusundaki açıklamalar ilginç ipuçları veriyor. “…Anayasa değişikliği Meclis’i günlerce meşgul edecek paket olmaz…” diyor ve amacı açıklıyor: “…Madde sayısı az olan bir anayasa değişikliği yapılabilir…” Uygulanacak senaryonun günlerce önce hazırlandığı ve tezgâha konulacak günü beklediği… Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun RTE koşutunda ama daha açıklayıcı sözlerinden anlaşılıyor. Kuzu’ya göre; AKP, anayasada yapacağı değişikliklerin TBMM’de uzun süre tartışılmadan (tabii muhalefet engelinden kurtularak) yasalaşmasını istiyor. Muhalefetin “2007’de hazırladıkları yeni anayasayı ipe sapa gelmez yalanlarla çıkmadan boğduğunu” ve bu nedenle Kuzu: “….Baktık” diyor, “(muhalefetle) bir yere varılamıyor… Küçük paketler yaptık. 4-5 tane paket var. Potansiyel olarak biri her zaman gelebilir …” Kuzu’yu doğrulayan RTE de “…Meclis’i günlerce meşgul edecek paket olamayacağını… madde sayısı az olan bir anayasa değişikliği yapılabileceğini…” açıklıyor. Başbakan, artık “referandumlara alışılmasından” söz ediyor. Böylece yapmaya hazırlandığı bir iki maddelik anayasa değişikliklerinin her birini referanduma götürmeye hazırlandığını doğrulamış oluyor. RTE’nin başlıca hedefleri arasında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu var. Kurulu kendi doğrultusuna çekmek için üye sayısında yeni düzenlemeler yapmak istiyor. Fakat adı gibi biliyor ki HSYK ile ilgili değişikliği tek başına Meclis’e getirecek olsa... kıyametler kopacak! Ne yapmalı: “Küçük bir paket (paketler)” hazırlamalı! Örneğin memurlara toplusözleşme, grev hakkı verilmesi gibi muhalefetin de karşı çıkmayacağı içerikte ek konuların gölgesinde HSYK sorununu da çözüvermeli! CHP lideri Deniz Baykal, RTE’nin bu manevrasını “tam bir tuzak kurma anlayışı” diye tanımlıyor. Manevrayı boşa çıkarmak, tuzağı bozmak için, “Ayrı ayrı getirilirse biz bazı değişikliklere karşı olmayız” diyor. Lakin “bunlar yargının bağımsızlığını (örneğin HSYK’nin işlevini) ortadan kaldıracak anayasa değişikliğinin yolunu açmak için getirilirse… hem Meclis’te hem referandumda buna karşı çıkacaklarını” söylüyor. Tabii, muhalefet söyleyecek, RTE kös dinleyecek! SAYFA 16 OCAK 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Ocak Oslo K -8 Helsinki K -2 Stockholm K -1 Londra K 7 AmsterdamK 0 Brüksel K 3 Paris K 4 Bonn B 2 Münih B -4 Berlin B -4 BudapeştePB -4 Madrid B 13 Viyana B 2 Belgrad B 4 Sofya Y 5 Roma B 14 Atina Y 15 Zürih B 4 Moskova K -10 Aşkabat B 17 Taşkent B 14 Bakû Y 9 Bişkek B 8 Tiflis Y 9 Kahire B 20 Şam B 17 İstanbul B 8 Edirne B 5 Kocaeli B 9 Çanakkale B 10 İzmir B 15 Manisa B 13 Denizli B 14 Zonguldak B 10 Sinop Y 9 Samsun Y 13 Trabzon Y 13 Giresun Y 15 Ankara B 7 Eskişehir B 6 Konya B 6 Sıvas K 4 Antalya B 16 Adana B 15 Mersin B 15 Diyarbakır Y 11 Şanlıurfa Y 12 Mardin Y 10 Siirt K 5 Hakkâri K 4 Van K 3 Kars K 0 Ülkemizin büyük bir bölümü yağışlı. Genel- likle yağmur ve sağa- nak yağmur şeklinde Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Ana- dolu’nun kuzey ve do- ğusu, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Batı Ka- radeniz’in iç bölgeleri, İç Anadolu’nun kuzey- batı kesimleri, Ankara, Eskişehir, Çankırı kar- la karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Ülkemizin kuzey ke- simlerinde sıcaklık 1 ila 3 derece azalacak. Di- ğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. CİDDİ kişilerce ciddi olarak yapıldığı anlaşılan bir kamuoyu yoklamasının “Ülke kötüye gidiyor” sonucu vermiş olması düşündürücüdür. Kötümserler her toplumda vardır. İnsanların bir bölümü, çevrelerindeki koşullar ne denli iyi olursa olsun, yaradılıştan kötümserdir; ne yapsanız, iyimserleşmez. Kendisinin, hatta yakınlarının koşulları çok iyi olsa bile. Nitekim, ülkenin kötüye gittiğine inananlardaki oranın bu yılki kadar yüksek olmadığı 2008 yılının ekim ayında yapılan ankette bile “Yaşadığınız tüm koşulları dikkate aldığınızda hayatınızdan ne kadar memnunsunuz” sorusuna “memnun değilim” diyenlerin oranı yüzde 29.9’muş. Ama, şimdi yüzde 48. Düşündürücü olan bu; kötümserliğin böylesine artması. Genel sonuç olan “Ülke her geçen gün kötüye gidiyor” izleniminin yüzde 65.8’e yükselmesi yanında daha da düşündürücü olan, partilere bağlanmış umutların düşüşüdür. AKP’ye desteğin birkaç puan birden düşmüş olmasını anlamak mümkün. Normal iktidar yıpranmasına eklenen bir yığın başarısızlık oldu son aylarda. Orası normal; anormal olan, aynı süre içinde muhalefet partilerine olan desteğin de düşmüş olması. İktidarın başarısız olması, dünyanın her yanında, muhalefetin güçlenmesi anlamına gelir. Ülkedeki kötümserleşmenin asıl endişe verici yanı da bu. Demek ki, umutlar da sönmektedir. Ozaman, kötümserleşmeden yalnız iktidar partisini sorumlu tutmanın yanlışlığı ortaya çıkmış olmuyor mu? Muhalefet, sağıyla soluyla, daha iyi günler vaat etmekte, çok daha inandırıcı olabilmeliydi. Ama, öte yandan, kötüye gidiş izlenimini siyasal partilerdeki ufuksuzlukla karıştırmak da aldatıcı olabilir. Çünkü, daha iyi günler vaat etmenin inandırıcı olabilmesi için son zamanlarda insanların içine işleyen genel inançsızlığın giderilmesi gerekiyor. Çünkü, özellikle otuz yıldır uygulanan ekonomik ve sosyal modeller o kadar çok ilkeyi ve değeri yerle bir etti ki, tutunacak hiçbir şey kalmamış gibi geliyor insanlara. O halde, halk yığınlarını yeniden kazanmak isteyen partilere ıvır zıvır politikadan uzaklaşıp ekonomik ve sosyal düzen değişikliğine daha fazla kafa yorup çabalarını o yönde yoğunlaştırmaktan başka seçenek kalıyor mu? AÇI MÜMTAZ SOYSAL Kötümserleşme [email protected] Yapõlmasõ planlanan termik santral hakkõnda bölge halkõnõn kafasõ karõşõk Gerze ikiye bölündüÖZLEM GÜVEMLİ SİNOP - Sinop’un Gerze il- çesine bağlõ Yaykõl köyünde yapõlmak istenen kömürlü ter- mik santral, bölge halkõnõ iki- ye böldü. Gerzelilerin büyük bir bölümü havayõ, toprağõ, bit- ki örtüsünü zehirleyeceği ge- rekçesi ile eylemler yaparak santrala karşõ çõkõyor. Diğer ta- rafta da tüm Türkiye’de oldu- ğu gibi ciddi bir işsizlik soru- nu ile karşõ karşõya olan ken- tin ekonomisinin canlanmasõ, göçün durmasõ için Gerze Enerji Santralõ’nõ (GES) çõkõş yolu olarak görenler var. Sant- ral projesinin sahibi Anadolu Grubu yetkilileri ise GES’in son teknolojik yöntemler kul- lanõlarak çevreye zarar ver- meden çalõşacağõnõ belirterek yapõm aşamasõnda 2 bin 500, bittikten sonra ise 500 kişinin burada istihdam edileceğini ifade ediyorlar. Anadolu Grubu’nun bölge- ye yapmak istediği GES’in Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süre- ci kõsa bir süre önce başladõ. 12 Şubat’ta hal- kõ bilgilendirme toplantõsõ gerçekleştirile- cek. Ancak Gerze halkõ, santral hakkõnda şimdiden oldukça bilgiye sahip. İlçe mer- kezinin dört bir yanõna “Yaşamak istiyo- ruz, termik santral istemiyoruz” afişle- ri asõlmõş durumda. Santrala karşõ olanla- rõn başõnda Gerze’nin CHP’li Belediye Başkanõ Osman Belovacıklı geliyor. Be- lovacõklõ, projenin 2 yõl önce gündeme gel- diğini belirterek “O sırada başımızda nükleer santral belası vardı. Buna kar- şı çalışmalar yaparken termik santralı kucağımızda bulduk” diyor. Belovacõklõ termik santralda yõlda 2.5 mil- yon ton kömür yakõlacağõnõ anlatarak şu karşõlaştõrmayõ yapõyor: “İlçemizin nüfu- su 10 bin. Yılda 7 bin 500- 8 bin ton ci- varında kömür yanıyor. Onlar bir yılda yaktığımız kömürü bir günde yakacak- lar. Korkunç bir rakam.” Belovacõklõ santrala karşõ olma neden- lerini de şöyle özetliyor: “GES’in baca- larından zararlı gazlar değil beyaz su bu- harı çıkacak diyorlar. Araştırdık dün- yada öyle bir filtre sistemi yok. Baca- lardan kükürtdioksit, civa, karbonmo- noksit, karbondioksit çıkacak. Gelecek nesillerin yaşam hakları elinden alınıyor. Termik santralların yerleşim yerlerine en az 200 km uzakta olması gerekiyor. Ama Sinop’a 30-40 km ara ile 4 termik santral planlanıyor. Baştan işsizliğe ça- re olarak düşünüp santralı destekle- yenler oldu. Ama termik santral istihdam sorununu çözmez.” Bölgeyi kalkındıracak Sinop genelinde hâkim olan işsizlik sant- ralõ isteyenlerin en önemli dayanak nokta- sõ. Sanayi geliri bulunmayan kent genelinde genç nüfusun büyük kõsmõ iş bulmak için başka kentlere hatta ülkelere göç ediyor. Rota Turizm ve Dõş Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanõ Burhan Levent de önce karşõ olduğu termik santralõ sonradan des- teklemeye başlamõş. Levent, herkesin Af- şin-Elbistan ve Yatağan’daki gibi olacağõ- nõ düşündüğü için GES’e karşõ çõktõğõnõ an- latarak “Sonra araştırdım ve 68 model bir araba ile 2010 model bir arabayı karşı- laştırdığımızı gördüm. AB ülkelerinde bu teknoloji ile yapılan santralların doğaya zarar vermediğini öğrendim. Bu tekno- loji ile yapılan termik santralların azot ve kükürt salınımı yok. Doğaya zarar ver- meyeceğini, ekonomik kalkınma için çok yararlı olacağını düşünüyorum” diyor. Antik Otel’in sahibi ve koleksiyoner Ali Yılmaz ise santrala ihtiyatla yaklaşõyor. Ne- redeyse “ölü bir kent” gibi görünen Si- nop’un yatõrõma, yeni iş olanaklarõna ihti- yacõ olduğunu vurgulayan Yõlmaz, kente za- rar verecek bir girişime ise karşõ çõkõyor. ‘Çevre için risk taşıyor’ Yeşil Gerze Çevre Platformu sözcüsü Hü- seyin Şahin de termik santrallarõn hem çev- re hem insan sağlõğõ açõsõndan riskler taşõdõ- ğõnõ ifade ediyor. Şahin, “Bacadan çıkacak kükürtdioksitin atmosferde nemle buluş- tuğu anda asit yağmuru olarak yere ine- ceğini biliyoruz. Bitki örtümüz, toprağımız kirlenecek. Deniz ve balık bitecek” diyor. Anadolu Grubu’nun verdiği bilgiye göre GES’te kullanılacak kömür Rusya’dan ithal edilecek. Mevzuat gereği Sinop’ta kurulacak gümrükte kömürdeki radyoaktivite ölçülecek. Son teknoloji ile yeni bir tesis kurulacak, bacadan çıkacak kükürtdioksit, azotoksit emisyonları, uçucu kül tutulacak. Kömür, üstü kapalı olarak stokla- nacak, ıslatılacak ve tozuma azaltılacak. ABD ve AB’de uygulanan toz haline getirilmiş kömü- rün yakılması teknolojisi kullanılacak. GES’in Kasım 2013’te açılması planlanıyor. ‘Sonteknolojikullanılacak’ Gerze el değmemiş doğasıyla bir cenneti andırıyor. NAMAZ VE APTES SORGUSU Alevi öğrenciye öğretmen dayağõ MEHMET MENEKŞE SIVAS - Atatürk Lisesi tarih öğretmeni Orhan Paşazade derse geç giren Alevi kökenli E.K. adlõ kõz öğrenciyi, “Siz zaten aptes de almazsınız, namaz da kılmazsınız” diyerek dövdü. Paşazade hakkõnda valilik soruşturma başlattõ. Sõvas’õn Sinekli köyü nüfusuna kayõtlõ olan E.K. başõndan geçenleri şöyle anlattõ. “Son iki ders, 5. ve 6. saatler tarih dersi idi. İlk derste öğretmen bana, ‘Sen namaz kõlõyor musun’ di- ye sordu. ‘Hayõr’ dedim. ‘Senin yaşõna gelenleri biz kocaya veriyoruz, sen niye namaz kõlmõyor- sun’ diye beni azarladı. Ben de ‘Doğrudur ho- cam’ dedim. Bana, ‘Sen şimdi aptes de almõyor- sundur’ dedi, ben de ‘Almõyorum’ dedim. Bana bütün sınıfın önünde ‘Pis’ dedi. İkinci derse girdik, hoca yarım saat oldu derse gelmedi. Biz de birkaç kız arkadaş ile birlikte özel bir nedenden dolayı tuvalete gittik. Birçok kişi ve erkek öğrenciler de sınıfa girmemiş, koridor- da duruyorlardı. Koridorda duran diğer öğ- rencilere ‘Neden dõşarõ çõktõnõz’ diye sormadı, ilk önce benim burnuma vurdu, yumrukla- maya başladı.” E.K, hastaneden rapor aldõğõnõ ve suç duyurusunda bulunduğunusöyledi. ‘Soruşturma başlatıldı’ Sõvas Milli Eğitim Müdürü A. Murat Taner, soruşturma başlattõklarõnõ belirterek “Ayrımcılık yapıldığı kanaatinde değilim. Çocuklar en bü- yük şahit. Hiçbir şey yokken ayrımcılık diye- rek olayı büyütmek doğru değil” diye konuştu. ‘ETKİN YAPTIRIM GETİRİLSİN’ Ersin regl izni için düzenleme istedi Ahmet Tatar’dan sitem ziyareti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki kadõn işçilere regl dönemlerinde ayda 5 gün izin verilmesine iliş- kin yönetmelik hükmü ile ilgili tartõşmalar sü- rerken CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin üyesi de olduğu TBMM Kadõn Erkek Fõrsat Eşitliği Komisyonu’na başvurarak bu konunun yasal güvence altõna alõnõp kapsamõnõn genişle- tilmesi ve işten çõkarmalara etkin yaptõrõm geti- rilmesi için düzenleme yapõlmasõnõ istedi. Ersin, başvurusunda 2004’ten bu yana yü- rürlükte olan “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönet- meliği’nin”; “Kadın İşçilerin Özel Günleri” başlõklõ 6. maddesinde “Kadınların özel gün- lerinde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırıla- mayacağı”, bugünlerin sayõsõnõn her ay 5 gün olarak hesap edileceği hükümlerini anõmsattõ. ‘Kapalõkapõlarardõnda nükleeranlaşmasõ’ İstanbul Haber Servisi - Greenpeace, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Rus- ya Başbakanõ Vladimir Putin ile nükleer santral ihalesi için imzaladõğõ devletlerara- sõ anlaşmaya tepki gösterdi. Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyasõ Sorumlusu Korol Diker, “Kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmalarla, bu kirli enerji kaynağı hükümet tarafından Türk insa- nına dayatılmak isteniyor. Oysa hükü- metin görevi her şeyden önce kendisini seçen vatandaşlarına kulak vermek ol- malıydı” dedi. Diker, hükümetin son üç yõldõr, gerek iptal edilen ihale sürecinde, gerekse attõğõ bu son adõmda bilim insanla- rõnõn, sivil toplum kuruluşlarõnõn, Mersin ve Sinop’ta yaşayanlarõn kaygõlarõnõ dinle- mek yerine kapalõ kapõlar arkasõnda anlaş- malar yapma yoluna gitmesini eleştirdi. AKP’Lİ KURT İLE GÖRÜŞTÜ AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Haklarõnõ İncele- me Komisyonu’nda, Deniz Yarbay Ali Ta- tar’õn intiharõyla ilgili “Bu insanlar, deşifre olanlar intihar etsin talimatı nedeniyle mi in- tihar etti” dediği belirtilen AKP Diyarbakõr Milletvekili Abdurrahman Kurt’a Tatar’õn ai- lesinden tepki geldi. Tatar’õn ağabeyi Ahmet Tatar, Kurt’u ziyaret ederek sitemini iletti. Kurt ise bu ifadeleri kullanmadõğõnõ savundu. Kurt’un toplantõda Ali Tatar ve Ergenekon so- ruşturmasõnda adõ geçen bazõ subaylarõn intihar- larõyla ilgili sözlerinin basõna yansõmasõ üzerine AKP yönetimi Kurt’a bu sözlerinin doğru olup olmadõğõnõ sordu. Kurt, bu ifadeleri kullanmadõ- ğõnõ belirtirken, komisyon tutanaklarõnõ partiye iletti. Ali Tatar’õn ağabeyi Ahmet Tatar ise dün Kurt’u ziyaret ederek üzüntü ve sitemini iletti. Kurt’un ise “Bu ifadeleri kullanmadım. İnsan olarak da Müslüman olarak da bunları söyle- mem. Kaldı ki ben suçsuzluğuna inanıyorum. Çünkü mahkeme kararı olmadan herkes suç- suzdur” dediği öğrenildi. Kurt, Tatar ailesine tu- tanaklarõ da gösterdi. Bazõ üyeler, Kurt’un bu konuşmayõ yaptõğõ sõrada mikrofonlarõn kapalõ olduğunu ve tutanaklara yansõmadõğõnõ ifade et- mişti. Tatar “Bu tür iddialar ortaya atılınca müdahale edeceğiz” dedi. CHP’li komisyon üyesi Malik Ecder Özdemir ise Kurt’un bu ifa- deleri kullandõğõnda õsrarcõ oldu. YARIN SANDIĞA GİDECEKLER MMO’da genel kurul heyecanı başladı Servis işletmecileri odasında seçim İstanbul Haber Servisi - TMMOB Makina Mühendis- leri Odasõ (MMO) İstanbul Şubesi 29. Dönem Olağan Ge- nel Kurulu, 17 Ocak Pazar günü Yõldõz Teknik Üniversi- tesi Oditoryumu’nda yapõlacak. Genel kurulda, mevcut şube başkanõ İlter Çelik’in de aralarõnda bulunduğu De- mokrat Makina Mühendisleri Grubu ile Yüksel Yalçın’õn önderliğinde kurulan Meslekte Birlik Grubu’nun başkan- lõk için yarõşmasõ bekleniyor. MMO’nun yaklaşõk 40 yõldõr demokrat bir gelenekle yönetildiğini söyleyen İlter Çelik, “Bizler mekanizmala- rı kendi yararımıza değil, halkımızın yararına kullanı- rız. Demokrasiden taviz vermedik. Ülke kaynaklarının peşkeş çekilmemesi için elimizden geleni yaptık” dedi. AKIN VE ÇAKRAK YARIŞIYOR İstanbul Haber Servisi - İstanbul Servis Aracõ İşletme- cileri Odasõ’nõn 5. Genel Kurulu, 17 Ocak’ta Bostancõ Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Levent Akın, 9 yõldõr başkanlõğõ yürüten Musa Çakrak’a karşõ yarõşacak. Akõn, oda ile üyeler arasõnda kötü yönetim nedeniyle uçurum oluştuğunu belirterek, şoförler ile odayõ yeniden barõştõrõcak politikalara imza atacağõnõ söyledi. Başkan seçilir seçilmez mal beyanõnda bulunacağõnõ belirten Akõn, vaatlerini şöyle sõraladõ: “Ödenmemiş oda aidat- larına ödeme kolaylığı getirilecek, muhasebe işlemle- rinin maliyeti düşürülecek, şoförlerin hukuki sorunla- rına destek için birim oluşturulacak, bankalarla görü- şülerek en az faiz ve en az masrafla kredi alınacak.” GREENPEACE’TEN TEPKİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle