Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
16 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Tabure-Battaniye
Direnen Tekel işçilerinin sendikası Tek Gıda-
İş’ten şubelere gönderilen bir duyuruda, direnişe
katılmak üzere Ankara’ya gelecek işçilerle,
ailelerinin evlerinden kullanılmayan battaniye ve
tabure getirmeleri istenmiş. Sonuç olarak
Erdoğan hükümeti iktidarı adına Ankara sokakları,
meydanları yasaklandığı için Türk-İş’in kapısının
önüne sıkıştırılmış işçi kitlesinin geceleri bile
binaya sığdırılmaları söz konusu olamayacağına
göre, en acil, yaşamsal gereksinim olarak tabure
ve battaniye düşünülmüş..
İşçi sınıfının başının iyice ezildiği, sendikal
örgütlülüğün dibe vurduğu, sınıfsal hak ve
savunma refleksinin sıfırlandığı varsayılan bir
süreçte, Başbakan Erdoğan, ilgili bakanlar
tehditler savuruyorlar. Tekel işçileri
direnişlerinden vazgeçmiyorlar. Kışın ayazı,
Ankara soğuğunda üzerlerine polis basınçlı, kirli
buzlu suyu püskürtüyor; şiddetinden yerlerde
sürüklenenenler tekrar ayağa kalkıyorlar, soğukta
oradaki süs havuzunun suyuna sığınıyorlar...
İnsanı, direnişleri en olumsuz etkileyen, kıran
günler geçiyor. Medya daha çok yozlaşmış
haberciliği, işçi haklarına duyarsızlığı, yandaş
kimliğinin etkisi, biraz da her gün birbirini
unutturan sıcak gündemi nedeniyle işçilerin
direnişini yoka sayıyor.
Direnen işçinin inadı yüzünden haberlerin içine
kattığında ise, direnişin gerçek nedenlerinin,
direnişin gücünün havasını vermekten uzak
duruyor, olabildiğince teğet geçiyor. Tekel işçileri
iktidarın kırma, kamuoyunun yoka sayma, zor
koşullarda geçen zamanın yıkıcılığına karşın, bu
zorlu koşullarda direnmekten vazgeçmiyorlar...
Haberleri izleyerek 32 günün dayanma koşullarını,
işçinin direnme gücünü algılamamız olanaksız..
Türkiye’nin her yerinden, ailelerini bırakarak
gelmiş, Ankara soğuğunda sokaklarda haklarını
almak için eylem yapan işçilerin direnme
gücünden gazeteciler biraz şaşkın, bu kez yeni
katılımlar için aileleri ile gelenlere mikrofon uzatır,
kamera tutarlarken sormamazlık edemiyorlar;
“Korkmuyor musunuz? Zor olmayacak mı?
Dayanabilecek misiniz?..” Her sorunun önemli
nedenleri, anlamı var; Polisin nasıl davrandığı,
neler yaptığı, nasıl acımasız şiddet kullandığı,
eylemin etkin olması, kamuoyuna ulaşmasını
engellemek üzere zorluklar çıkardığı.. görüntüleri
ile ortada.. Başbakan’dan ilgili bakanlara,
sorumlu müdürlere uzanan korodan tehditlerin
biri bin para; işyerlerinde yoklama yapıldığı,
yerlerinde olmayan işçilere yasalardaki ceza
hükümlerinin uygulanacağı, ihbar kıdem
tazminatlarının ödenmeyeceği duyuruluyor..
İşçiler uzun uzun konuşmazlar, eşleri, aileleri
biri iki kelimelik cümlelerle yanıt veriyorlar;
“Kaybedecek bir şeyimiz yok ki..” diyorlar. İşçinin
kaybedecek bir şeyinin kalmadığı noktaya gelmiş
olmasının anlamını iyi bilirim. Geçmişte yaşanmış,
sadece Türkiye’nin değil dünya işçi sınıfının
direniş tarihine kazınmış büyük direniş
eylemlerinin içinde, tanığı olarak yaşadım...
Fabrika direnişleri değil sadece, 15-16
Haziranları, bahar yaz direnişlerini, büyük
madenci direnişini.. yaşınız tutuyorsa bir
anımsamaya çalışın... Ortak payda kaybedecek
bir şeyin kalmadığı noktadır. Benim kullanmayı
sevdiğim sözcüklerle; “işçi sınıfımızın gazaba
gelmesi” halleridir. Bize özgü nedenleri, koşulları
vardır;
Sendikal hakların geçerli olduğu demokratik
düzenlerde, işçi sınıfının yasal yollardan haklarını
aramasının önü kapalı değildir. Ülke çapında
emek hareketini ilgilendiren genel sorunlarda,
genel grevler, direnişler yasalar içinde gündeme
gelir. Örgütlenme, grev, toplu pazarlık haklarının
önünde sayısız yasaklama yöntemleri olmadığı
için işletme, işyeri çapındaki hak aramalarında da
grev silahının kullanılması kolaydır. Bizde yasal
düzen, en önemlisi de siyasal iktidar
yaklaşımlarının ürünü olarak yasal yollardan hak
aramanın önü kesilmiştir.
Erdoğan hükümetleri icraatlarında da çok daha
hızlandırılmış olarak sendikal örgütlülük ezilmiş,
acımasız özelleştirme modelleri uygulamaya
geçirilmiştir. Özelleştirme; kamu birikiminin, halkın
vergileri ile yaratılmış değerlerin yağmalanması,
yandaşlara peşkeş çekilmesinin ötesinde, işçilerin
işlerini kaybetmeleri, sendikal hakların,
örgütlülüğün yok edilmesi aracı olmuştur. Tekel
özelleştirmesinde, içki fabrikalarının verildiği
işletme, üç yılda ödemek üzere aldığı değerin 3
katına, işletmeyi başkasına satarak yağmadan
payını katlarıyla almıştır.
Demokrasinin, sendikal hakların geçerli olduğu
ülkelerde işçinin işi güvence altına alınmadan
özelleştirme söz konusu değildir. Başbakan
Erdoğan, ilgili bakanları hiç sıkılmadan, 4C
statüsünde iş vereceklerini, kıdem, ihbar
tazminatlarını ödeyeceklerini
söyleyebilmektedirler. Kamu adına işçileri önce
sendikalı, sözleşmeli işlerinden atacaklarını,
geçici, güvencesiz en düşük ücretli işçi olarak
çalıştırmak istediklerini ilan edebilmekteler.
İşçinin, sendikanın başını ezdiklerine güvenerek
mi? İşçinin kaybedecek bir şeyinin kalmadığı
noktada olabilir mi?..
soner@cumhuriyet.com.tr
Ekonomi Servisi - Hilton Worldwide Avrupa Bölgesi
Başkanõ Simon Vincent, Türkiye’de aralarõnda Mardin,
Konya, Şanlõurfa ve İstanbul’un da bulunduğu illerde 7
yõl içinde 31 yeni otel açarak şu an 9 olan otel sayõsõ-
nõ 40’a çõkaracaklarõnõ söyledi. Vincent, bu oteller-
le birlikte Türkiye’nin Avrupa’da İngiltere’den son-
ra ikinci konuma yükseleceğini ifade etti.
Vincent 55 yõlõ aşkõn bir süredir Türkiye’de oldukla-
rõnõ anõmsattõ. Büyümelerinde, girdikleri ülkelerdeki kök-
lü ailelerle yaptõklarõ işbirliğinin önemli bir payõ olduğuna
işaret eden Vincent, Sabancı ve Doğan aileleriyle iyi bir
işbirliği içinde olduklarõnõ, bunun devam edeceğini söy-
ledi. Vincent, 2009’u da “Oda fiyatlarındaki düşüş, ön-
ceki krizlere göre daha keskin oldu. Ancak oturmuş
pazarlar, daha az etkilendi” şeklinde değerlendirdi.
Ekonomi Servisi - Kiptaş’õn ilk kez yöneldiği gelir paylaşõmõ mo-
delinde tercih ettiği şirket Özyazõcõ İnşaat oldu. Özyazõcõ,
Kiptaş’a ait Maltepe’de yer alan 200 bin metrekarelik
arsada 2 bin 150 konutluk ‘Nish Adalar’ projesini ha-
yata geçirecek. Toplam hasõlatõ 750 milyon lira olacak
projede Kiptaş’õn alacağõ para 210 milyon TL. Özya-
zõcõ İnşaat’õn da 50 milyon TL’nin üzerinde
kâr sağlamasõ bekleniyor. Maltepe sõrtlarõnda-
ki arazi, Büyükada, Kõnalõada, Burgazada ve
Heybeliada’yõ tepeden görüyor. Büyükşehir
Belediyesi’nin iştirakleri arasõnda yer alan
Kiptaş daha önce kõsmi hasõlat paylaşõmõ uy-
guladõ. Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldı-
rım, “Özyazıcı, çok hızlı iş yapıyor. 12 ay-
da teslim edeceklerine inanıyorum” dedi.
S&P’den Doğuş’un
notuna teyit
Uluslararasõ kredi
derecelendirme kuruluşu
Standard & Poor’s (S&P)
Doğuş Holding’in uzun
vadeli kredi notunu ‘BB-’ ,
kõsa vadeli kredi notunu
‘B’ ve görünümünü
‘durağan’ olarak teyit
etti. S&P, Doğuş’un
izlediği finansal politikayõ
ve faaliyetlerini aynõ
şekilde devam ettirmesi
halinde, güçlenen
ülke ekonomisiyle
birlikte notunun
arttõrõlacağõnõ belirtti.
Yunanistan’a mal satõp parasõnõ alamayan çok sayõda Türk ihracatçõ hukuksal alanda haklarõnõ arõyor
Komşudan karşõlõksõz çek
MURAT İLEM
ATİNA - Küresel ekonomik kriz,
sonunda Türkiye ile Yunanistan
arasõndaki ticaret hacmini de vur-
du. İki ülke arasõnda 2008’de 3.6
milyar dolar olan ticaret hacmi, he-
nüz kesinleşmeyen verilere göre
2009’da 1 milyar dolar gerileyerek
2.6 milyar dolara düştü.
Batma noktasõna gelen Yunanis-
tan’õ krizden çõkartabilmek için Ati-
na’yõ mesken edinen AB üyesi ül-
kelerin ekonomistleri, Avrupa Mer-
kez Bankasõ yöneticileri ve IMF’nin
uzmanlarõ, uyarõ üstüne uyarõ yapõyor.
Papandreu’nun uygulamaya sok-
maya çalõştõğõ “milli seferberlik” pa-
ketinin başarõlõ olup olmayacağõ tar-
tõşõlõrken bu pakete Yunan halkõnõn
ne derece katkõda bulunacağõ merak
konusu. Geçen günlerde hükümetinin
yüz günlük icraatõnõ değerlendiren
Başbakan Papandreu, 2010’da eko-
nomik anlamda çok sert tedbirler
alacağõnõ belirtti. Krizden en fazla et-
kilenen Yunanlõ ithalatçõlar ise ken-
dilerinden ödeme anlamõnda ciddi ga-
rantiler isteyen Avrupa ülkeleri yerine
Türkiye alternatifine daha ciddi yak-
laşmaya başladõlar.
Ekonomik çevrelere göre, bu ter-
cihin en önemli nedeni Türk ihracat-
çõlarõn ödeme anlamõnda daha az
tedbirli davranmalarõ. Bu noktada
Türk ihracatçõlarõn büyük handikap
içine girdiklerine dikkat çeken aynõ
çevreler, son sekiz aylõk dönemde pa-
ralarõnõ alamayan çok sayõda Türk ih-
racatçõnõn hukuksal alanda mücade-
le içine girdiklerine dikkat çekiyor.
FİRMALAR AÇIK HESAP ÇALIŞMASIN
Cumhuriyet’e konuşan Türki-
ye’nin Atina Büyükelçiliği Ticaret
Başmüşaviri Bülent Tuncer, Yu-
nanistan’a ihracat yapacak olan
Türk firmalarõnõn kesinlikle açõk
hesap çalõşmamasõ gerektiğini
vurguladõ. Tuncer “İhracatçıları-
mız akreditif gibi uluslararası
ticarette kullanılan yöntemleri
seçmeleri mağdur olmalarını
önleyebilir. Bir hafta içinde
ödenmeyen çekler için vakit ge-
çirmeden yetkili bankaya müra-
caat etmeleri gerekir” dedi. Tun-
cer, Türk ihracatçõlarõn Yunanlõ
muhataplarõnõn sicili konusunda
gerektiğinde kendilerine başvura-
bileceklerini de belirterek yõlda
ortalama 5 bin Türk firmasõnõn
başvurusuna cevap vermeye çalõş-
tõklarõnõ söyledi. Ellerindeki karşõ-
lõksõz çeklerle mağdur durumda
kalan Türk ihracatçõlarõn diğer
arayõş noktalarõ ise Atina’daki
Türkçe bilen avukatlar. Bu konu-
da kendilerine çok sayõda başvuru
yapõldõğõnõ belirten İstanbullu
Rum avukat Grigor Athanasia-
dis, bazõ Türk mağdurlarõn parala-
rõnõ tahsil edebildiklerini, bazõlarõ-
nõn ise hukuksal alanda davalarõ-
nõn sürdüğünü söyledi.
Posta hizmeti
özelleştirilsin
Zam iptal, yeni
sistem yolda
TÜİK’in verilerine göre, geçen yõl ekimde işsizler ordusuna 569 bin kişi daha katõldõ
İşsizlik düşmek bilmiyor
Hükümet Davos’a gitmeme kararõ aldõ
Ekonomi Servisi - Başbakan Tayyip Erdoğan,
geçen yõl Davos’ta bir panelde İsrail Cumhur-
başkanõ Şimon Peres’le yaşadõğõ tartõşma son-
rasõ “Bir daha da Davos’a gelmem” diyerek sa-
lonu terk etmişti. Bu yõl yapõlacak toplantõlara Tür-
kiye hükümet düzeyinde katõlmayacak.
Davos toplantõlarõna Başbakan Tayyip Erdoğan
gibi Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan ve en son
Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek de dün 2009 Yõ-
lõ Merkezi Yönetim Bütçe gelişmeleri ile ilgili top-
lantõda yaptõğõ açõklamada Davos’a gitmeye-
ceğini duyurdu. Ankara’dan toplantõlara katõ-
lacak diğer isim olan Merkez Bankasõ Başka-
nõ Durmuş Yılmaz’õn da durumu yeniden de-
ğerlendireceği belirtildi.
Merkezi Yönetim Bütçesi 2009’da 52.2 milyar
lira açõk verdi. Aralõk ayõndaki bütçe açõğõ ise 5.9
milyar lira oldu. Açõk 2008’deki 17.4 milyar lira-
lõk seviyesini üçe katladõ. Yõllardõr mali disiplinin
baş göstergesi olarak kabul edilen faiz dõşõ fazla ise
2008’deki 33.2 milyar liradan yüzde 97 kayõpla
2009’da 986 milyon liraya düştü.
Maliye Bakanõ Şimşek, 2009 yõlõ merkezi yö-
netim bütçe giderlerinin 267.3 milyar lira, fa-
iz hariç bütçe giderlerinin 214.1 milyar lira, büt-
çe gelirlerinin ise 215.1 milyar lira olarak ger-
çekleştiğini kaydetti. Merkezi yönetim bütçe-
sinden geçen yõl 53 milyar 201 milyon lira fa-
iz ödendi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na da 52
milyar 685 milyon lira aktarõldõ.
Ekonomi Servisi - Türkiye
Kargo, Kurye ve Lojistik İşletme-
cileri Derneği (KARİD) Başkanõ
Aslan Kut, posta hizmetlerinin
özelleştirilmesiyle birlikte Türki-
ye’de 34 bin değil, Fransa gibi
300 bine yakõn kişiye iş olanağõ
sağlanabileceğini savundu.
Kut, KARİD’in posta hizmetle-
rinin özelleştirilmesine ilişkin gö-
rüşlerini aktarmak üzere düzenle-
nen toplantõda yaptõğõ konuşma-
da, posta hizmetlerinin özelleşti-
rilmesinin Türkiye’de işsizliğin
çözümünde önemli bir adõm ola-
cağõ görüşünü dile getirdi. Dünya
ortalamalarõ baz alõndõğõnda Türki-
ye’nin 600 milyar dolarlõk gayri sa-
fi milli hasõlasõnõn yüzde 10’u olan
60 milyar dolarõn kademeli olarak
ekonomiye kazandõrõlabileceğini
belirten Kut, posta hizmetlerinin
özelleştirilmesinin AB ülkelerinde
yõllar önce tamamlandõğõnõ söyledi.
KARİD olarak Türkiye’nin, böl-
genin lojistik merkezi olmasõ ge-
rektiğini söyleyen Kut, stratejilerin
bir devlet politikasõ olarak ele alõn-
masõ durumunda, kargo, kurye ve
lojistik sektörünün, turizm gibi
önemli döviz girdisi sağlayan bir
sektör olacağõnõ belirtti.
‘Şeker’insatışına
Danıştay freni
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Danõştay 13. Dairesi, her iki-
si de Şeker-İş Sendikasõ tarafõndan
açõlan davalarda, Türkiye Şeker
Fabrikalarõ’na ait Portföy C Gru-
bu’nun 8 Aralõk 2009’da yapõlan
özelleştirme ihalesine ilişkin İhale
Komisyonu Kararõ ile Portföy B
Grubu’nun “ihale şartları belge-
si” ve ihaleye çõkarõlma kararõnõn
yürütmelerini durdurdu. Mahkeme
15 Aralõk 2009’da da Portföy
C’nin özelleştirilmesine ilişkin
ihale ilanõ ve şartnamesinin yürüt-
mesini durdurmuştu.
Danõştay 13. Dairesi’nin Türkşe-
ker’e ait Kastamonu, Kõrşehir, Tur-
hal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba
şeker fabrikalarõndan oluşan Port-
föy C’ye ilişkin gerekçesinde Port-
föy C özelleştirilmesine ilişkin ihale
ilanõ ve şartnamesinin yürütmesinin
15 Aralõk 2009 tarihinde durdurul-
duğu hatõrlatõlarak, ihale ilanõ ve
şartnamesi hakkõnda verilen yürüt-
meyi durdurma kararõ gereği “iha-
leyi sonuçlandıran ihale komisyo-
nu kararının hukuki dayanağının
ortadan kalkmış” olduğu vurgu-
landõ. Yüksek Mahkeme’nin Elbis-
tan, Elazõğ, Erzincan ve Malatya şe-
ker fabrikalarõndan oluşan Portföy
B’ye ilişkin gerekçesinde ise “Anı-
lan İhale Şartları Belgesi’nde ka-
mu yararına ve hukuka uyarlık
bulunmamaktadır” denildi.
Bir önceki yõlõn aynõ
dönemine göre yüzde 1.8’lik
artõş gösteren işsizlik özellikle
tarõm dõşõ istihdamda yüzde
2.4 olmak üzere ciddi bir
yükseliş gösterdi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye’de işsizlik 2009 yõlõ
ekim döneminde yüzde 13 olarak he-
saplandõ. Bir önceki yõlõn aynõ dö-
nemine kõyasla işsizlik oranõ 1.8 pu-
an artõş gösterdi. Türkiye genelinde
işsiz sayõsõ geçen yõlõn aynõ döne-
mine göre 569 bin kişi artarak 3 mil-
yon 299 bin kişiye yükseldi. “İş ara-
mayıp çalışmaya hazır olan” 1897
kişinin eklenmesiyle işsiz sayõsõ 4
milyon 627 bin kişiye, işsizlik de
yüzde 17’ye çõktõ.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) Hanehalkõ İşgücü Araştõr-
masõ’nõn “Eylül-Ekim-Kasım” dö-
nemini kapsayan Ekim 2009 so-
nuçlarõna göre, 2008 ekiminde yüz-
de 11.2 olan işsizlik bu yõl 1.8 pu-
an artõşla yüzde 13’e çõktõ. İşsizlik
kentsel yerlerde 2.5 puanlõk artõşla
yüzde 15.5, kõrsal yerlerde 0.6 pu-
anlõk artõşla yüzde 8.2 oldu.
2008 yõlõ aynõ döneminde yüzde
14 olarak hesaplanan tarõm dõşõ iş-
sizlik oranõ da geçen yõl Ekim dö-
neminde yüzde 16.4’e yükseldi. Bu
oran erkeklerde yüzde 14.7, kadõn-
larda yüzde 22 oldu. 15-24 yaş ara-
sõndaki genç nüfusta işsizlik oranõ ise
yüzde 21.8’den yüzde 24’e çõktõ.
Yerli malı 4x4 TURKAR, elektrikle çalışacak
ESKİŞEHİR (AA) - Eskişe-
hir’de Hisarlar Grup tarafõndan
TÜBİTAK destekli Ar-Ge çalõş-
malarõ sonucu üretilen “TUR-
KAR” arazi araçlarõndan biri, Al-
manya’da elektrikli araç motoru
üreten bir firmayla sürdürülecek or-
tak çalõşmalar kapsamõnda elektrik
motoruyla çalõşõr hale dönüştürül-
mesi için bu ülkeye gönderildi.
Hisarlar Grup Yönetim Kurulu
Başkanõ Fazlı Türker, grubun, son
üç yõldan bu yana gerçekleştirdiği
Ar-Ge çalõşmalarõ sonucunda, ta-
mamõyla özgün tasarõmlara dayalõ
N1G kategorisinde Türkiye’nin ilk
4x4 çok amaçlõ hafif mini kamyo-
nu TURKAR’õn prototip üretimle-
rini gerçekleştirdiklerini anlattõ.
Türker, şöyle konuştu: “Yol dışı sü-
rüş testleri devam ediyor. Eski-
şehir Sanayi Odası 2009 Teknoloji
Geliştirme Ödülü’ne de layık gö-
rülen TURKAR’ın seri üretimine
bu yıl geçmeyi planlıyoruz. İlk 5
yılda yaklaşık 10 bin aracın üre-
tilmesini hedefliyoruz. Proje TÜ-
BİTAK Teknoloji ve Yenilik Des-
tek Programları Başkanlığınca
39 ay süreyle desteklendi.”
Türkiye ile Yunanistan
arasõnda 2008’de 3.6 milyar
dolar olar ticaret hacmi
2009’da 1 milyar dolar geriledi.
Firmalarõn sorun yaşamamasõ
için açõk hesap çalõşmaktan
kaçõnmasõ gerekiyor.
Kiptaş, ‘Nish Adalar’da lüks üretip geliri paylaşacakHilton Türkiye’de 31 yeni otel açıyor
Bülent Tuncer.
YÜRÜTME DURDURULDU
KARİD BAŞKANI KUT:
METROBÜS ÜCRETLERİ
Simon
Vincent.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
10. İdare Mahkemesi, geçen yõl ka-
sõm ayõnda metrobüs ücretlerine ya-
põlan yüzde 33’lük zammõn yürüt-
mesini durdurdu. İETT Genel Mü-
dürü Hayri Baraçlı metrobüslerde
mesafeli ücretlendirme uygulamasõ-
na gidileceğini belirterek, “Gidilen
yer kadar ücret ödenecek” dedi.
İstanbul 10. İdare Mahkemesi, Tü-
keticiler Birliği’nin başvurusu üzeri-
ne metrobüs ücretlerini 1.5 TL’den
2 TL’ye, indirimli bilet fiyatõnõ ise
85 kuruştan 1 TL’ye çõkaran zammõ
dün açõklanan bir kararla durdurdu.
İstanbul Büyükşehir BelediyeBaşka-
nõ Kadir Topbaş, gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlarken Danõştay’õn
kararõna itiraz edeceklerini söyle-
di. Topbaş, “Mevcut ücret tarife-
leri devam edecek. Yargının ver-
diği karar anında uygulanacak
diye bir şey yok. UKOME bir ay
içerisinde bir değerlendirme ya-
pacak. Değerlendirmeye göre de
düzenleme yapılacak” dedi.