23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 16 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Tabure-Battaniye Direnen Tekel işçilerinin sendikası Tek Gıda- İş’ten şubelere gönderilen bir duyuruda, direnişe katılmak üzere Ankara’ya gelecek işçilerle, ailelerinin evlerinden kullanılmayan battaniye ve tabure getirmeleri istenmiş. Sonuç olarak Erdoğan hükümeti iktidarı adına Ankara sokakları, meydanları yasaklandığı için Türk-İş’in kapısının önüne sıkıştırılmış işçi kitlesinin geceleri bile binaya sığdırılmaları söz konusu olamayacağına göre, en acil, yaşamsal gereksinim olarak tabure ve battaniye düşünülmüş.. İşçi sınıfının başının iyice ezildiği, sendikal örgütlülüğün dibe vurduğu, sınıfsal hak ve savunma refleksinin sıfırlandığı varsayılan bir süreçte, Başbakan Erdoğan, ilgili bakanlar tehditler savuruyorlar. Tekel işçileri direnişlerinden vazgeçmiyorlar. Kışın ayazı, Ankara soğuğunda üzerlerine polis basınçlı, kirli buzlu suyu püskürtüyor; şiddetinden yerlerde sürüklenenenler tekrar ayağa kalkıyorlar, soğukta oradaki süs havuzunun suyuna sığınıyorlar... İnsanı, direnişleri en olumsuz etkileyen, kıran günler geçiyor. Medya daha çok yozlaşmış haberciliği, işçi haklarına duyarsızlığı, yandaş kimliğinin etkisi, biraz da her gün birbirini unutturan sıcak gündemi nedeniyle işçilerin direnişini yoka sayıyor. Direnen işçinin inadı yüzünden haberlerin içine kattığında ise, direnişin gerçek nedenlerinin, direnişin gücünün havasını vermekten uzak duruyor, olabildiğince teğet geçiyor. Tekel işçileri iktidarın kırma, kamuoyunun yoka sayma, zor koşullarda geçen zamanın yıkıcılığına karşın, bu zorlu koşullarda direnmekten vazgeçmiyorlar... Haberleri izleyerek 32 günün dayanma koşullarını, işçinin direnme gücünü algılamamız olanaksız.. Türkiye’nin her yerinden, ailelerini bırakarak gelmiş, Ankara soğuğunda sokaklarda haklarını almak için eylem yapan işçilerin direnme gücünden gazeteciler biraz şaşkın, bu kez yeni katılımlar için aileleri ile gelenlere mikrofon uzatır, kamera tutarlarken sormamazlık edemiyorlar; “Korkmuyor musunuz? Zor olmayacak mı? Dayanabilecek misiniz?..” Her sorunun önemli nedenleri, anlamı var; Polisin nasıl davrandığı, neler yaptığı, nasıl acımasız şiddet kullandığı, eylemin etkin olması, kamuoyuna ulaşmasını engellemek üzere zorluklar çıkardığı.. görüntüleri ile ortada.. Başbakan’dan ilgili bakanlara, sorumlu müdürlere uzanan korodan tehditlerin biri bin para; işyerlerinde yoklama yapıldığı, yerlerinde olmayan işçilere yasalardaki ceza hükümlerinin uygulanacağı, ihbar kıdem tazminatlarının ödenmeyeceği duyuruluyor.. İşçiler uzun uzun konuşmazlar, eşleri, aileleri biri iki kelimelik cümlelerle yanıt veriyorlar; “Kaybedecek bir şeyimiz yok ki..” diyorlar. İşçinin kaybedecek bir şeyinin kalmadığı noktaya gelmiş olmasının anlamını iyi bilirim. Geçmişte yaşanmış, sadece Türkiye’nin değil dünya işçi sınıfının direniş tarihine kazınmış büyük direniş eylemlerinin içinde, tanığı olarak yaşadım... Fabrika direnişleri değil sadece, 15-16 Haziranları, bahar yaz direnişlerini, büyük madenci direnişini.. yaşınız tutuyorsa bir anımsamaya çalışın... Ortak payda kaybedecek bir şeyin kalmadığı noktadır. Benim kullanmayı sevdiğim sözcüklerle; “işçi sınıfımızın gazaba gelmesi” halleridir. Bize özgü nedenleri, koşulları vardır; Sendikal hakların geçerli olduğu demokratik düzenlerde, işçi sınıfının yasal yollardan haklarını aramasının önü kapalı değildir. Ülke çapında emek hareketini ilgilendiren genel sorunlarda, genel grevler, direnişler yasalar içinde gündeme gelir. Örgütlenme, grev, toplu pazarlık haklarının önünde sayısız yasaklama yöntemleri olmadığı için işletme, işyeri çapındaki hak aramalarında da grev silahının kullanılması kolaydır. Bizde yasal düzen, en önemlisi de siyasal iktidar yaklaşımlarının ürünü olarak yasal yollardan hak aramanın önü kesilmiştir. Erdoğan hükümetleri icraatlarında da çok daha hızlandırılmış olarak sendikal örgütlülük ezilmiş, acımasız özelleştirme modelleri uygulamaya geçirilmiştir. Özelleştirme; kamu birikiminin, halkın vergileri ile yaratılmış değerlerin yağmalanması, yandaşlara peşkeş çekilmesinin ötesinde, işçilerin işlerini kaybetmeleri, sendikal hakların, örgütlülüğün yok edilmesi aracı olmuştur. Tekel özelleştirmesinde, içki fabrikalarının verildiği işletme, üç yılda ödemek üzere aldığı değerin 3 katına, işletmeyi başkasına satarak yağmadan payını katlarıyla almıştır. Demokrasinin, sendikal hakların geçerli olduğu ülkelerde işçinin işi güvence altına alınmadan özelleştirme söz konusu değildir. Başbakan Erdoğan, ilgili bakanları hiç sıkılmadan, 4C statüsünde iş vereceklerini, kıdem, ihbar tazminatlarını ödeyeceklerini söyleyebilmektedirler. Kamu adına işçileri önce sendikalı, sözleşmeli işlerinden atacaklarını, geçici, güvencesiz en düşük ücretli işçi olarak çalıştırmak istediklerini ilan edebilmekteler. İşçinin, sendikanın başını ezdiklerine güvenerek mi? İşçinin kaybedecek bir şeyinin kalmadığı noktada olabilir mi?.. [email protected] Ekonomi Servisi - Hilton Worldwide Avrupa Bölgesi Başkanõ Simon Vincent, Türkiye’de aralarõnda Mardin, Konya, Şanlõurfa ve İstanbul’un da bulunduğu illerde 7 yõl içinde 31 yeni otel açarak şu an 9 olan otel sayõsõ- nõ 40’a çõkaracaklarõnõ söyledi. Vincent, bu oteller- le birlikte Türkiye’nin Avrupa’da İngiltere’den son- ra ikinci konuma yükseleceğini ifade etti. Vincent 55 yõlõ aşkõn bir süredir Türkiye’de oldukla- rõnõ anõmsattõ. Büyümelerinde, girdikleri ülkelerdeki kök- lü ailelerle yaptõklarõ işbirliğinin önemli bir payõ olduğuna işaret eden Vincent, Sabancı ve Doğan aileleriyle iyi bir işbirliği içinde olduklarõnõ, bunun devam edeceğini söy- ledi. Vincent, 2009’u da “Oda fiyatlarındaki düşüş, ön- ceki krizlere göre daha keskin oldu. Ancak oturmuş pazarlar, daha az etkilendi” şeklinde değerlendirdi. Ekonomi Servisi - Kiptaş’õn ilk kez yöneldiği gelir paylaşõmõ mo- delinde tercih ettiği şirket Özyazõcõ İnşaat oldu. Özyazõcõ, Kiptaş’a ait Maltepe’de yer alan 200 bin metrekarelik arsada 2 bin 150 konutluk ‘Nish Adalar’ projesini ha- yata geçirecek. Toplam hasõlatõ 750 milyon lira olacak projede Kiptaş’õn alacağõ para 210 milyon TL. Özya- zõcõ İnşaat’õn da 50 milyon TL’nin üzerinde kâr sağlamasõ bekleniyor. Maltepe sõrtlarõnda- ki arazi, Büyükada, Kõnalõada, Burgazada ve Heybeliada’yõ tepeden görüyor. Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakleri arasõnda yer alan Kiptaş daha önce kõsmi hasõlat paylaşõmõ uy- guladõ. Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldı- rım, “Özyazıcı, çok hızlı iş yapıyor. 12 ay- da teslim edeceklerine inanıyorum” dedi. S&P’den Doğuş’un notuna teyit Uluslararasõ kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Doğuş Holding’in uzun vadeli kredi notunu ‘BB-’ , kõsa vadeli kredi notunu ‘B’ ve görünümünü ‘durağan’ olarak teyit etti. S&P, Doğuş’un izlediği finansal politikayõ ve faaliyetlerini aynõ şekilde devam ettirmesi halinde, güçlenen ülke ekonomisiyle birlikte notunun arttõrõlacağõnõ belirtti. Yunanistan’a mal satõp parasõnõ alamayan çok sayõda Türk ihracatçõ hukuksal alanda haklarõnõ arõyor Komşudan karşõlõksõz çek MURAT İLEM ATİNA - Küresel ekonomik kriz, sonunda Türkiye ile Yunanistan arasõndaki ticaret hacmini de vur- du. İki ülke arasõnda 2008’de 3.6 milyar dolar olan ticaret hacmi, he- nüz kesinleşmeyen verilere göre 2009’da 1 milyar dolar gerileyerek 2.6 milyar dolara düştü. Batma noktasõna gelen Yunanis- tan’õ krizden çõkartabilmek için Ati- na’yõ mesken edinen AB üyesi ül- kelerin ekonomistleri, Avrupa Mer- kez Bankasõ yöneticileri ve IMF’nin uzmanlarõ, uyarõ üstüne uyarõ yapõyor. Papandreu’nun uygulamaya sok- maya çalõştõğõ “milli seferberlik” pa- ketinin başarõlõ olup olmayacağõ tar- tõşõlõrken bu pakete Yunan halkõnõn ne derece katkõda bulunacağõ merak konusu. Geçen günlerde hükümetinin yüz günlük icraatõnõ değerlendiren Başbakan Papandreu, 2010’da eko- nomik anlamda çok sert tedbirler alacağõnõ belirtti. Krizden en fazla et- kilenen Yunanlõ ithalatçõlar ise ken- dilerinden ödeme anlamõnda ciddi ga- rantiler isteyen Avrupa ülkeleri yerine Türkiye alternatifine daha ciddi yak- laşmaya başladõlar. Ekonomik çevrelere göre, bu ter- cihin en önemli nedeni Türk ihracat- çõlarõn ödeme anlamõnda daha az tedbirli davranmalarõ. Bu noktada Türk ihracatçõlarõn büyük handikap içine girdiklerine dikkat çeken aynõ çevreler, son sekiz aylõk dönemde pa- ralarõnõ alamayan çok sayõda Türk ih- racatçõnõn hukuksal alanda mücade- le içine girdiklerine dikkat çekiyor. FİRMALAR AÇIK HESAP ÇALIŞMASIN Cumhuriyet’e konuşan Türki- ye’nin Atina Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Bülent Tuncer, Yu- nanistan’a ihracat yapacak olan Türk firmalarõnõn kesinlikle açõk hesap çalõşmamasõ gerektiğini vurguladõ. Tuncer “İhracatçıları- mız akreditif gibi uluslararası ticarette kullanılan yöntemleri seçmeleri mağdur olmalarını önleyebilir. Bir hafta içinde ödenmeyen çekler için vakit ge- çirmeden yetkili bankaya müra- caat etmeleri gerekir” dedi. Tun- cer, Türk ihracatçõlarõn Yunanlõ muhataplarõnõn sicili konusunda gerektiğinde kendilerine başvura- bileceklerini de belirterek yõlda ortalama 5 bin Türk firmasõnõn başvurusuna cevap vermeye çalõş- tõklarõnõ söyledi. Ellerindeki karşõ- lõksõz çeklerle mağdur durumda kalan Türk ihracatçõlarõn diğer arayõş noktalarõ ise Atina’daki Türkçe bilen avukatlar. Bu konu- da kendilerine çok sayõda başvuru yapõldõğõnõ belirten İstanbullu Rum avukat Grigor Athanasia- dis, bazõ Türk mağdurlarõn parala- rõnõ tahsil edebildiklerini, bazõlarõ- nõn ise hukuksal alanda davalarõ- nõn sürdüğünü söyledi. Posta hizmeti özelleştirilsin Zam iptal, yeni sistem yolda TÜİK’in verilerine göre, geçen yõl ekimde işsizler ordusuna 569 bin kişi daha katõldõ İşsizlik düşmek bilmiyor Hükümet Davos’a gitmeme kararõ aldõ Ekonomi Servisi - Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen yõl Davos’ta bir panelde İsrail Cumhur- başkanõ Şimon Peres’le yaşadõğõ tartõşma son- rasõ “Bir daha da Davos’a gelmem” diyerek sa- lonu terk etmişti. Bu yõl yapõlacak toplantõlara Tür- kiye hükümet düzeyinde katõlmayacak. Davos toplantõlarõna Başbakan Tayyip Erdoğan gibi Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan ve en son Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek de dün 2009 Yõ- lõ Merkezi Yönetim Bütçe gelişmeleri ile ilgili top- lantõda yaptõğõ açõklamada Davos’a gitmeye- ceğini duyurdu. Ankara’dan toplantõlara katõ- lacak diğer isim olan Merkez Bankasõ Başka- nõ Durmuş Yılmaz’õn da durumu yeniden de- ğerlendireceği belirtildi. Merkezi Yönetim Bütçesi 2009’da 52.2 milyar lira açõk verdi. Aralõk ayõndaki bütçe açõğõ ise 5.9 milyar lira oldu. Açõk 2008’deki 17.4 milyar lira- lõk seviyesini üçe katladõ. Yõllardõr mali disiplinin baş göstergesi olarak kabul edilen faiz dõşõ fazla ise 2008’deki 33.2 milyar liradan yüzde 97 kayõpla 2009’da 986 milyon liraya düştü. Maliye Bakanõ Şimşek, 2009 yõlõ merkezi yö- netim bütçe giderlerinin 267.3 milyar lira, fa- iz hariç bütçe giderlerinin 214.1 milyar lira, büt- çe gelirlerinin ise 215.1 milyar lira olarak ger- çekleştiğini kaydetti. Merkezi yönetim bütçe- sinden geçen yõl 53 milyar 201 milyon lira fa- iz ödendi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na da 52 milyar 685 milyon lira aktarõldõ. Ekonomi Servisi - Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletme- cileri Derneği (KARİD) Başkanõ Aslan Kut, posta hizmetlerinin özelleştirilmesiyle birlikte Türki- ye’de 34 bin değil, Fransa gibi 300 bine yakõn kişiye iş olanağõ sağlanabileceğini savundu. Kut, KARİD’in posta hizmetle- rinin özelleştirilmesine ilişkin gö- rüşlerini aktarmak üzere düzenle- nen toplantõda yaptõğõ konuşma- da, posta hizmetlerinin özelleşti- rilmesinin Türkiye’de işsizliğin çözümünde önemli bir adõm ola- cağõ görüşünü dile getirdi. Dünya ortalamalarõ baz alõndõğõnda Türki- ye’nin 600 milyar dolarlõk gayri sa- fi milli hasõlasõnõn yüzde 10’u olan 60 milyar dolarõn kademeli olarak ekonomiye kazandõrõlabileceğini belirten Kut, posta hizmetlerinin özelleştirilmesinin AB ülkelerinde yõllar önce tamamlandõğõnõ söyledi. KARİD olarak Türkiye’nin, böl- genin lojistik merkezi olmasõ ge- rektiğini söyleyen Kut, stratejilerin bir devlet politikasõ olarak ele alõn- masõ durumunda, kargo, kurye ve lojistik sektörünün, turizm gibi önemli döviz girdisi sağlayan bir sektör olacağõnõ belirtti. ‘Şeker’insatışına Danıştay freni ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Danõştay 13. Dairesi, her iki- si de Şeker-İş Sendikasõ tarafõndan açõlan davalarda, Türkiye Şeker Fabrikalarõ’na ait Portföy C Gru- bu’nun 8 Aralõk 2009’da yapõlan özelleştirme ihalesine ilişkin İhale Komisyonu Kararõ ile Portföy B Grubu’nun “ihale şartları belge- si” ve ihaleye çõkarõlma kararõnõn yürütmelerini durdurdu. Mahkeme 15 Aralõk 2009’da da Portföy C’nin özelleştirilmesine ilişkin ihale ilanõ ve şartnamesinin yürüt- mesini durdurmuştu. Danõştay 13. Dairesi’nin Türkşe- ker’e ait Kastamonu, Kõrşehir, Tur- hal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikalarõndan oluşan Port- föy C’ye ilişkin gerekçesinde Port- föy C özelleştirilmesine ilişkin ihale ilanõ ve şartnamesinin yürütmesinin 15 Aralõk 2009 tarihinde durdurul- duğu hatõrlatõlarak, ihale ilanõ ve şartnamesi hakkõnda verilen yürüt- meyi durdurma kararõ gereği “iha- leyi sonuçlandıran ihale komisyo- nu kararının hukuki dayanağının ortadan kalkmış” olduğu vurgu- landõ. Yüksek Mahkeme’nin Elbis- tan, Elazõğ, Erzincan ve Malatya şe- ker fabrikalarõndan oluşan Portföy B’ye ilişkin gerekçesinde ise “Anı- lan İhale Şartları Belgesi’nde ka- mu yararına ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır” denildi. Bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 1.8’lik artõş gösteren işsizlik özellikle tarõm dõşõ istihdamda yüzde 2.4 olmak üzere ciddi bir yükseliş gösterdi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye’de işsizlik 2009 yõlõ ekim döneminde yüzde 13 olarak he- saplandõ. Bir önceki yõlõn aynõ dö- nemine kõyasla işsizlik oranõ 1.8 pu- an artõş gösterdi. Türkiye genelinde işsiz sayõsõ geçen yõlõn aynõ döne- mine göre 569 bin kişi artarak 3 mil- yon 299 bin kişiye yükseldi. “İş ara- mayıp çalışmaya hazır olan” 1897 kişinin eklenmesiyle işsiz sayõsõ 4 milyon 627 bin kişiye, işsizlik de yüzde 17’ye çõktõ. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Hanehalkõ İşgücü Araştõr- masõ’nõn “Eylül-Ekim-Kasım” dö- nemini kapsayan Ekim 2009 so- nuçlarõna göre, 2008 ekiminde yüz- de 11.2 olan işsizlik bu yõl 1.8 pu- an artõşla yüzde 13’e çõktõ. İşsizlik kentsel yerlerde 2.5 puanlõk artõşla yüzde 15.5, kõrsal yerlerde 0.6 pu- anlõk artõşla yüzde 8.2 oldu. 2008 yõlõ aynõ döneminde yüzde 14 olarak hesaplanan tarõm dõşõ iş- sizlik oranõ da geçen yõl Ekim dö- neminde yüzde 16.4’e yükseldi. Bu oran erkeklerde yüzde 14.7, kadõn- larda yüzde 22 oldu. 15-24 yaş ara- sõndaki genç nüfusta işsizlik oranõ ise yüzde 21.8’den yüzde 24’e çõktõ. Yerli malı 4x4 TURKAR, elektrikle çalışacak ESKİŞEHİR (AA) - Eskişe- hir’de Hisarlar Grup tarafõndan TÜBİTAK destekli Ar-Ge çalõş- malarõ sonucu üretilen “TUR- KAR” arazi araçlarõndan biri, Al- manya’da elektrikli araç motoru üreten bir firmayla sürdürülecek or- tak çalõşmalar kapsamõnda elektrik motoruyla çalõşõr hale dönüştürül- mesi için bu ülkeye gönderildi. Hisarlar Grup Yönetim Kurulu Başkanõ Fazlı Türker, grubun, son üç yõldan bu yana gerçekleştirdiği Ar-Ge çalõşmalarõ sonucunda, ta- mamõyla özgün tasarõmlara dayalõ N1G kategorisinde Türkiye’nin ilk 4x4 çok amaçlõ hafif mini kamyo- nu TURKAR’õn prototip üretimle- rini gerçekleştirdiklerini anlattõ. Türker, şöyle konuştu: “Yol dışı sü- rüş testleri devam ediyor. Eski- şehir Sanayi Odası 2009 Teknoloji Geliştirme Ödülü’ne de layık gö- rülen TURKAR’ın seri üretimine bu yıl geçmeyi planlıyoruz. İlk 5 yılda yaklaşık 10 bin aracın üre- tilmesini hedefliyoruz. Proje TÜ- BİTAK Teknoloji ve Yenilik Des- tek Programları Başkanlığınca 39 ay süreyle desteklendi.” Türkiye ile Yunanistan arasõnda 2008’de 3.6 milyar dolar olar ticaret hacmi 2009’da 1 milyar dolar geriledi. Firmalarõn sorun yaşamamasõ için açõk hesap çalõşmaktan kaçõnmasõ gerekiyor. Kiptaş, ‘Nish Adalar’da lüks üretip geliri paylaşacakHilton Türkiye’de 31 yeni otel açıyor Bülent Tuncer. YÜRÜTME DURDURULDU KARİD BAŞKANI KUT: METROBÜS ÜCRETLERİ Simon Vincent. İstanbul Haber Servisi - İstanbul 10. İdare Mahkemesi, geçen yõl ka- sõm ayõnda metrobüs ücretlerine ya- põlan yüzde 33’lük zammõn yürüt- mesini durdurdu. İETT Genel Mü- dürü Hayri Baraçlı metrobüslerde mesafeli ücretlendirme uygulamasõ- na gidileceğini belirterek, “Gidilen yer kadar ücret ödenecek” dedi. İstanbul 10. İdare Mahkemesi, Tü- keticiler Birliği’nin başvurusu üzeri- ne metrobüs ücretlerini 1.5 TL’den 2 TL’ye, indirimli bilet fiyatõnõ ise 85 kuruştan 1 TL’ye çõkaran zammõ dün açõklanan bir kararla durdurdu. İstanbul Büyükşehir BelediyeBaşka- nõ Kadir Topbaş, gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlarken Danõştay’õn kararõna itiraz edeceklerini söyle- di. Topbaş, “Mevcut ücret tarife- leri devam edecek. Yargının ver- diği karar anında uygulanacak diye bir şey yok. UKOME bir ay içerisinde bir değerlendirme ya- pacak. Değerlendirmeye göre de düzenleme yapılacak” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle