Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Daha Karanlık
Günlere Doğru
Bir binayı yıkmak için çeşitli yöntemler
uygulanabilir.
Olanaklarınız varsa ve koşullar uygunsa bir
bombayla işini bitirebilirsiniz.
Elinize kazmayı alıp rasgele girişmek, ilkel
fakat yine de uygulanabilir bir yöntemdir.
Daha akıllıca ve bilimsel yöntem, üzerinde
yükseldiği temelleri belli noktalarda
zayıflatmak, sonra da en uygun zamanda
çökmesini sağlayacak darbeleri indirmektir.
AKP ordu konusunda bu yöntemi
benimsemiş görünüyor.
AKP orduyu neden çökertmek istesin?
Ülkenin ordusunun yıkılmasından bu ülkeyi
yönetmekte olan siyasal iktidarın ne çıkarı
olabilir?
Sorunun yanıtı çok basit:
AKP ordunun kendisine değil, laik,
cumhuriyetçi geleneklerine düşmandır.
Demokrasi için mücadele görüntüsü
arkasında ortadan kaldırmak istediği ordu
değil, bu gelenekler, bu duruştur.
Ergenekon’la başlayıp kozmik oda
aramasıyla süren ve çok belli ki amaca
ulaşılıncaya kadar sürdürülecek olan
senaryonun ilmek ilmek hazırlanıp uygulamaya
konulmasını bu siyasal iktidarın demokrasi
aşkıyla açıklamaya çalışmak, bilmem ki nasıl
bir aklın ve ahlakın ürünü olmalı...
Ordu üzerinde sonraki yaptırımlar fiske
vuruşlarıyla elde edilebilecek kadar kolay
olacak.
AKP orduyla bundan böyle istediği gibi
oynayabilir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni temellerinden
değiştirmek amacıyla yola çıkan bir siyasal
hareketin önünde, dış konjonktürün de
uygunluğu ve desteği ile, ordu artık engel
oluşturmaktan hızla uzaklaştırılmaktadır.
Yakın gelecekteki adımlar, komutanlık
atamalarının en alttan en üste siyasal iktidarın
buyruğuna verilmesini sağlayacak
düzenlemelerin yapılması, yanı sıra da askeri
eğitim sisteminin bu iktidarın isteğince yeniden
elden geçirilip amaca uygun duruma
getirilmesidir...
AKP iktidarı ordu konusunda (yandaşlarının
deyimiyle) bu “dönüşüm”leri gerçekleştirirken
bir yandan da kendi “devrim muhafızları”
ordusunu yapılandırıyor...
Bu konuda kuşkusu olanlar, pek çok yayının
yanı sıra, 13 Ocak tarihli gazetemizde Mustafa
Sönmez’in “Asker Devletten AKP’nin Polis
Devletine...” başlıklı yazısını okuyabilirler...
Ekonomi uzmanı arkadaşımız, askerin
bütçedeki payı azaltılırken emniyete ve özel
güvenlik güçlerine ayrılan bütçede ve eleman
alışlarındaki baş döndürücü artışlara ilişkin
ürkütücü gerçeği rakam rakam gözler önüne
seriyor...
Ordu sorununu böylece çözüme ulaştırdıktan
sonra AKP’nin önündeki başlıca ve en önemli
engel yüksek yargı kurumları ve hukuka saygılı,
namuslu, şerefli, gözü pek yargıçlar, savcılar,
hukuk insanlarıdır...
AKP şimdi, sınır tanımayan demokrasi
aşkıyla(!) ve akıl almaz aymazlıktaki
(entelektüel, öğretim üyesi, gazeteci vb. sıfatlı)
yalaka ve yağcılarının desteği ile bu engeli de
aşmak için yanıp tutuşuyor...
Bunu başarabilecek mi?
Sürmekte olan çekişmenin sonucunu
kestirebilmek kolay değil...
Fakat şimdiden söylenebilecek olan, istediği
sonuca ulaşmaksızın AKP’nin bu çekişmeden
de sonuç almaksızın çekilmeye
yanaşmayacağıdır...
Bu parti bu gücü, bu inadı nereden alıyor?
Sorunun düğümlendiği nokta da burasıdır.
AKP sistem içinde bir siyasal hareket değil,
sistemi kendi amaçları doğrultusunda zorlayan
sistem dışı bir militan güçtür.
Daha doğrusu, böyle bir gücün etkisi
altındadır...
Bugün AKP kadrolarında yer alan birçok kişi,
bu militan gücün etkisi kırılabilse, rahatlıkla
merkez sağ içinde siyaset yapabilecek
kişilerdir...
Fakat partinin bugünkü oluşumu içinde
bunun olasılığı kolay görünmüyor...
Önceki gün CNN’in “Tarafsız Bölge”
programında da söylediğim gibi AKP iktidarı
(ve özellikle günümüzdeki yönetim kadrosu)
sahip olduğu siyasal erki ve ekonomik gücü
asla yitirmemek niyetinde ve kararlılığındadır...
Bu uğurda yapamayacağı, göze alamayacağı
hiçbir şey yoktur...
Her gün bir yeni ilmek daha atılarak gittikçe
içinden çıkılmaz duruma getirilen karanlık
senaryoların yöneldiği asıl amaç budur.
Ülkeyi çok daha karanlık günler bekliyor.
Seçimler yaklaştıkça çok daha akıl dışı yalan
ve kışkırtmaların devreye sokularak yurttaşın
zihninin daha da karıştırılması, AKP iktidarı
dışında çözüm olamayacağı yönünde yalan,
iftira ve şantajlara giderek daha büyük
ölçülerde başvurulması şaşırtıcı olmayacaktır...
Sistem içindeki bütün siyasal oluşumları, çok
büyük, yaşamsal bir demokrasi sınavı
bekliyor...
Kişisel, örgütsel çıkarlar bir yana bırakılarak,
AKP’ye karşı ortak bir platformda mücadele
etmek kaçınılmaz bir yurtseverlik görevidir.
Böyle bir birlikteliğin dili, yöntemi mutlaka
bulunmalıdır...
Ülkemizi çok daha karanlık günlerden,
dönüşü olamayacak yıkımlardan kurtarmanın
tek çözüm yolu, olsa olsa budur...
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Tuğluk ifade verdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kapatõlan DTP’nin
eski milletvekili Aysel Tuğ-
luk, Diyarbakõr’da “örgüt
propagandasõ yapmak” su-
çundan hakkõnda yürütülen
soruşturma kapsamõnda tali-
matla ifade verdi. Ankara
Adalet Sarayõ’nda 40 dakika
kalan Tuğluk, “2005’te Bat-
man’da Nevruz’da yaptõğõ
konuşma nedeniyle soruştur-
ma açõldõğõnõ” söyledi.
KCK’ye 11 tutuklama
VAN (Cumhuriyet) -
Van’da düzenlenen operas-
yonda, Yüzüncü Yõl Üniver-
sitesi (YYÜ) yerleşkesinde,
bazõ öğrencileri tehdit ederek
terör örgütü PKK adõna çeşit-
li eylem ve faaliyetlere katõl-
maya zorladõğõ iddiasõyla
gözaltõna alõnan 21 kişi adli-
yeye sevk edildi. 12 saat sü-
ren sorgulamanõn ardõndan
11 öğrenci tutuklandõ.
‘Tam Gün’ eylemi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabipler Bir-
liği (TTB) Merkez Konseyi,
TBMM’de görüşülmekte olan
Tam Gün Yasasõ’na karşõ tüm
yurtta iş bõrakma eylemi ya-
pacak. TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreteri Eriş Bilaloğ-
lu, “19 Ocak’ta tüm ülkede
‘tam güne karşõ tüm gün ey-
lem ve etkinlikte olacağõz’
şiarõ ile iş bõrakacağõz” dedi.
Kurusıkı öldürdü
TOKAT (Cumhuriyet) -
Tokat’õn Almus ilçesindeki
evlerinde, yanõnda kimsenin
olmadõğõ sõrada babasõ Mus-
tafa İşel’e ait kurusõkõ taban-
cayla oynayan 6 yaşõndaki
Hümeyra İşel, silahõn ateş al-
masõ sonucu başõndan yara-
landõ. Hastaneye kaldõrõlan
İşel, kurtarõlamadõ.
İlk 3 saat bedava
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Ulaşõm Koordinasyon
Merkezi’nin alõşveriş merkez-
lerinin otoparklarõnõn ilk üç
saat ücretsiz olmasõ yönünde-
ki kararõ Danõştay tarafõndan
haklõ bulundu. Kararda, kõsa
süre işler için ücret alõnmasõ-
nõn sürücüleri parsel dõşõna
yönlendirdiği ve trafiği olum-
suz etkilediği vurgulandõ.
Darbukaya sıkıştı
İstanbul Haber Servisi -
İstinye’de evlerinde oyun oy-
nayan 5 yaşõndaki Oğuz-
han’õn ayağõ darbukaya sõkõş-
tõ. Annesi tarafõndan hastane-
ye kaldõrõlan çocuğa doktorlar
müdahale edemedi. İtfaiyeye
götürülen Oğuzhan’õn ayağõ
demir makasla darbukanõn
kesilmesi ile kurtarõldõ.
‘ER Parti’ kuruldu
Haber Merkezi - Tarcan
Ülük, kõsa adõ “ER Parti”
olan Ergenekon Partisi’nin
resmen kurulduğunu bildirdi.
“Kurucu genel başkan” oldu-
ğunu belirten Ülük, “Teşkilat-
larõmõzõ 90 günde tamamlayõp
seçime katõlacağõz” dedi.
‘Hükümetin Kürt açõlõmõ, umut
pompalamaktan öteye gitmedi’
- Size yönelik en temel eleştiriler-
den biri PKK ve İmralı ile aranıza
mesafe koymamanız. AB’den de
sık sık bu yönde eleştiriler geliyor.
Hatta DTP kapatılma sürecinde
İmralı’nın talimatıyla kararlar ver-
diğiniz yönünde eleştirileri var. Ye-
ni partinin bu konuya bakışı nedir?
- Bizim Türkiye’nin gerçekle-
riyle açõk ve net olarak yüzleşme-
miz lazõm. PKK’nin 30 yõllõk bir
geçmişi var. 30 yõldõr da siyasi
mücadelesini bizim dõşõmõzda bir
yön ve yöntemle yürütmektedir.
Hak ve özgürlük arayõşõnõ, silah-
lõ mücadeleyle yürütmeyi amaçla-
dõğõnõ herkese açõklamõştõr. O ilk yõl-
dan bu yana geldiğimizde, PKK’nin
de hak aramanõn, zorla, silahla ol-
mayacağõ konusunda, şu anda tu-
tuklu bulunan lideri dahil bunu sü-
rekli her zaman açõklõyorlar.
‘Önceliğimiz Kürt
sorunu’
Biz Türkiye’nin legal, meşru ve il-
gili yasalarõna göre kurulmuş olan bir
partiyiz ve Türkiye Cumhuriyeti
devletinin çõkardõğõ yasalar doğrul-
tusunda da siyasi parti oluşumunu ta-
mamlamõş, 2007 seçimlerine parti
olarak girmemesine rağmen ba-
ğõmsõz olarak girmiş bir grubuz.
Bizim bütün çalõşmalarõmõzõn kutsal
olduğuna inandõğõmõz Meclis çatõsõ
altõnda olacağõnõ ve Ankara’da çö-
zümü arayacağõmõzõ ilk günden bu
yana söylüyoruz. Biz başka yerden
ne bir talimat alõrõz, ne bir talimat-
la hareket ederiz ne de birilerinin ne
söylediği bizi bağlar. Bizim Kürt so-
runu birinci önceliğimiz olacak.
- Somutlarsak, bundan sonra da
çözüm için Öcalan muhatap alın-
malı ısrarını sürdürecek misiniz?
- Hükümet eğer açõlõm konusunda
Kürt kimliğinin tanõnmasõnõ düşünü-
yorsa, anayasal düzenleme ile bunu ha-
yata geçirmesi lazõm. Anayasanõn va-
tandaşlõk tanõmõnõ herkesi kapsayacak
şekilde değişikliğe uğratmak lazõm.
Bunu kim söylüyorsa, bunu PKK’nin
lideri de söylüyorsa, dağ kadrolarõ da
söylüyorsa, AB de söylüyorsa, BDP,
diğer partiler de söylüyorsa, ortak
paydayõ birlikte bulmamõz lazõm.
- Kürt açılımı sonrasında ka-
zanım olarak gördüğünüz dü-
zenlemeler var mı? Bu konuda
AKP’nin hataları neler?
- Açõlõm süreciyle ilgili olarak Mec-
lis’te 10-13 Kasõm’da yapõlan görüş-
melerde İçişleri Bakanõ’nõn açõkla-
malarõnda somut, net başlõklar gör-
medim. Sanki bu konu normal se-
çimlere kadar süreci zamana yayan ve
o zamana kadar palyatif söylemlerle
yetinilen bir yaklaşõm sergilendi. Açõ-
lõmõn, bölge insanõna umut pompala-
manõn ötesinde bir amacõ olmadõğõnõ
gördüm. Somut yapmasõ gereken,
başta anayasa değişiklikleri olmalõ.
‘Açılımda tutarsız’
Yasal düzenlemelerle ilgili Kürt
halkõnõn temsili ve o iradenin Meclis’e
yansõmasõ konusunda engellemeler
ortadan kaldõrõlmalõ. Yüzde 10 bara-
jõ AB’deki hiçbir demokratik ülkede
yok, ama bizde hâlâ korunuyor. Açõ-
lõm yapõlacaksa evvela bu konularda
yapõlmalõ. Şimdi AKP açõlõm kapsa-
mõnda anayasada mini değişiklik yap-
mak istiyor. Projenin 3 defa isminin de-
ğiştirilmesi dahi, açõlõmda tutarsõz ol-
duklarõnõ gösteriyor.
AKP hakkõndaki kapatma davasõy-
la ilgili Anayasa Mahkemesi kararõ-
nõ açõklarken, “Biz parti kapat-
maktaktan hoşnut değiliz” diyerek
bu konuda kapatmayla ilgili yeni ya-
sal düzenleme yapõlmasõ isteğini so-
mut ve net olarak ifade etti. Ama AKP
buna ilgisiz kaldõ. Şimdi duyuyoruz ki
anayasada birtakõm değişiklik yapõl-
mak isteniyor. Ben sizin kanalõnõzla
açõk ve net bir çağrõ yapmak istiyo-
rum: Sayõn Başbakan yaşanan bu
olumsuzluklarõn giderilmesini düşü-
nüyorsa, Kürt halkõnõn onurunun ona-
rõlmasõnõ kafasõndan geçiriyorsa, bi-
zim bu antidemokratik hukuk uygu-
lamasõyla kapatõlan partimizin 2 eş-
başkanõna, Sayõn Ahmet Türk ve Sa-
yõn Aysel Tuğluk’a yeniden siyaset
yolunun açõlmasõ sağlanabilir. Açõk ve
net olarak yasal düzenleme buna im-
kân veriyor. Ama yeter ki hükümet,
anayasanõn 78. maddesine işlerlik
kazandõrsõn. Muhalefet de habire hü-
kümeti sõkõştõrõyor, seçim istiyor. İk-
tidarõn eline fõrsat geçmiştir. Ara se-
çim Türkiye’nin homojen yapõsõ için-
de bölgelerin ihtiyacõnõ da karşõlar.
- BDP, siyasete “sert” bir başlan-
gıç yaptı. Osman Baydemir’in “sin-
kaflı” sözleri, Sırrı Sakık’ın Meclis
kulisinde yine bir CHP milletveki-
li ile küfürleşmeye varan tartışma-
ları dikkat çekti. Siz bu üslubu na-
sıl değerlendiriyorsunuz?
- Ben kişsel olarak şöyleyeyim, ka-
mudan gelen bir insanõm. Her şeyden
önce konuşma üslubunun ve zamanõ-
nõn önemli olduğuna inanan da bir in-
sanõm. Tek sözcüğün dahi ağõzdan çõ-
karken en azõndan 9 boğumdan çõka-
rak ölçülüp biçilerek söylenmesi ge-
rektiğine inanan ve bunu ilke edinen
bir insanõm. Tabii zaman ve üslup in-
sanlarõn kimyalarõ ve psikolojik yapõ-
larõyla da ilgilidir. Her insan her zaman
her saatte her ortamda dediğim yak-
laşõm içinde olmayabilir.
Orada en yakõn arkadaşlarõnõn en
azõndan çocuklarõyla yakõnlarõyla ve-
dalaşmasõna fõrsat tanõnmazken, ka-
põlarõ kõrõlarak içeri girilmesi, sanki
1994’te milletvekillerinin parlamen-
todan apar topar götürülmelerinde ol-
duğu gibi bir görüntü psikolojisi için-
de bu konuşmayõ yapmõş olabilir.
Ama daha sonra yaptõğõ açõklamalara
bakõldõğõnda kendisinin aslõnda bu
yapõda olmadõğõnõ söylediği için artõk
üzerine gitmemek lazõm. Bundan son-
rasõna bakmak lazõm...
Erdoğan’a ara seçim çağrõsõ
Fotoğraflar:NECATİSAVAŞ
3 asker yaralandı
TOKAT (Cumhuriyet) -
Tokat’õn Gökdere köyünden
Niksar ilçesine giden askeri
araç sürücünün direksiyon
hâkimiyetini yitirmesi sonucu
devrildi. Araçta bulunan er-
lerden Bekir Aslanfer, İbra-
him Göl, Ayhan Çoban yara-
landõ. Aynõ noktada 10 gün
önce askeri aracõn devrilmesi
sonucu 12 asker yaralanmõştõ.
NDS mezunlar günü
İstanbul Haber Servisi
- Notre Dame de Sion Fran-
sõz Lisesi’nin (NDS) “20
Ocak Mezunlar Günü”, bu
yõl Erkut Taçkõn konseriyle
kutlanõyor. 4 Ocak’ta
14.00’de Harbiye’deki okul
binasõnda düzenlenen tören-
de, 25, 40 ve 50 yõllõk me-
zunlar plaketlerini alacak.
Fotoğraf:SAVAŞKALKAN
BDP Grup Başkanõ Nuri Yaman, yeni partinin rotasõnõ C’e anlattõ
AYŞE SAYIN
ANKARA - Kapatõlan DTP’nin ye-
rini alan Barõş ve Demokrasi Partisi
(BDP), 1 Şubat’ta yapõlacak olağanüs-
tü kongreye kadar, partiyi “abi” for-
mülüyle, Muş Milletvekili Nuri Ya-
man’a emanet etti. Partinin “devletten”
gelen tek ismi olan Yaman, uzun yõllar
kaymakamlõk, vali yardõmcõlõğõ yap-
tõktan sonra, merkez valiliğinden emek-
li olup DTP’de siyasete atõldõ. Partinin
“ılımlı” yüzü olan Yaman, kendi de-
yişiyle, “kazaya uğrayan gemiyi, sağ-
lıklı bir şekilde limana yaklaştırıp” 1
Şubat’taki kongrede yeni kaptana “ema-
neti” teslim etme görevini üstlendi. Ya-
man, DTP’nin “artıları eksileri”, Kürt
açõlõmõna bakõşõ ve yeni partinin “ro-
tası” konusunda Cumhuriyet’in soru-
larõnõ yanõtladõ:
- Geçenlerde İstanbul’da yaptığı-
nız bir toplantıda BDP’nin çizgisi
DTP’den farklı dediniz. İki parti
arasındaki temel çizgi farkları neler?
Örneğin PKK, İmralı ile ilişkiler ye-
niden mi dizayn edilecek?
- Biz BDP’nin isminde simgelediği
barõş ve demokrasinin Türkiye’de
tüm kurum ve kurumlarõyla gerçek-
leştirilmesine yönelik çalõşmalarõ-
mõzdan ve çabalarõmõzdan hiç ödün
vermeyeceğiz. Kürt coğrafyasõndaki
insanlarõmõzõn özlemi olan 30 yõldõr sü-
regelen çatõşma ortamõnõ bir barõşa
dönüştürmek konusundaki çabalarõmõz
birinci öncelikli çabalarõmõz olacaktõr.
Biz yeni yõlda yeni partiyle, yeni bir
imajla bütün Türkiye’yi kucaklayacak,
bütün sorunlarõyla, Türkiye halklarõ-
nõn karşõlaştõklarõ bütün sorunlarõ ken-
di gündemimize taşõyarak, parlamen-
ter sistem içinde, sorunlarõn bir an ön-
ce çözüme kavuşturulmasõ çabalarõ-
mõza, yeni şevkle heyecanla başlaya-
cağõz. Biz Türkiye parlamentosun-
daki Türkiye milletvekilleriyiz. O ne-
denle belli bir bölgeye sõkõştõrõlmõş bir
parti olarak değil, tüm Türkiye’nin so-
runlarõnõ önemli sorun olarak kabul
edip ona çözüm arayacağõz.
- Daha önce bu gelenekten gelen
partiler de “kitle partisi olma”
iddiasıyla yola çıktı ama bölge
partisi imajından kurtulamadı.
Bunu kırmak için somut ne tür
adımlarınız olacak?
- Daha somutlayarak şunu söylüyo-
ruz: Biz yeni parti olarak uzlaşõ kül-
türünden hareket edeceğiz. Yani ça-
tõşma kültürünün bu ülkenin sorunla-
rõnõn çözümünde, bu ülkenin sorun-
larõyla hesaplaşmada ve bunu günde-
me taşõmada bir çözüm yöntemi ol-
‘Başka yerden talimat almayız’
madõğõna inanõyoruz. Birinci önceli-
ğimiz olan Kürt sorunu dar kalõplara
sokmadan nasõl çözülebilir? Böyle ola-
ya bakacağõz. Birinci önceliğimiz,
parlamento zemini içinde başta ikti-
dar partisi ve muhalefet partileriyle gö-
rüşerek, çözüme katkõlarõnõ isteyece-
ğiz. Açõkça söyleyeyim, 2.5 yõldõr par-
lamento içinde temas içinde olduğum
o partiler içinde çok değerli şahsiyetler
var. Halen bunlarla da sõk sõk karşõ-
laştõkça Türkiye’nin sorunlarõnõn ya-
nõ sõra Kürt sorunun çözümü konu-
sunda kõsa sohbetlerimiz oluyor.
‘Çok kişi kamplara
ayrıldı’
- Yani hükümetten yeni bir gö-
rüşme talebiniz mi olacak?
- Neden olmasõn! Bu konuda çözüm
önerilecekse tabii ki... Hükümetin şu
andaki yaklaşõmõ bu görüşmelerimizin
bir noktada yolunu tõkõyor. Siz, bele-
diye başkanõ olan insanlarõ demokra-
tik haklarõnõ kullanmaktan dolayõ göz-
altõna alõr, büyük kõsmõnõ tutuklarsa-
nõz, bu halkõn iradesini rehin almaktõr.
Siz sadece o insanlarõ gözaltõna almõ-
yorsunuz, orada o insanlara oy veren
insanlarõ da cezalandõrõyorsunuz. Biz
bunlarõ devletin yetkililerine devletin
bakanlõklarõna dilimizin döndüğü ka-
dar anlatõyoruz. Her ne kadar hükümet
‘yargı işini yürütüyor’ diyorsa da,
bunlarõn kesinlikle hükümetin bilgisi
dõşõnda olduğunu kabul etmiyoruz.
- Diyalog diyorsunuz ama bu açı-
lım sonrasında toplum çok gerildi.
Türkiye’de inanılmaz bir kırılma
yaşandı... Gelinen noktayı nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
- Türkiye’de son 2 yõlda şoven ve
milliyetçi söylemlerle, çok kişi kamp-
lara ayrõldõ. Öyle noktaya taşõndõ ki,
sanki çok kimliklilik, çokkültürlü
toplum yapõsõnda çatlak yaratõlmaya
başlatõldõ. Toplum bu şoven şöylem-
lerle bir noktada kamplara ayrõlmõş du-
ruma getirildi. Bunun sonucu olarak
da en ufak bir demokratik talep, bir şe-
kilde dile getirilmek istendiğindeyse,
şoven tavõrlardan kaynaklanan çev-
reler, bu insanlarõ linçle karşõ karşõya
getiriyor. Bu toplumu ayrõştõrmaya yö-
nelik kötü bir durum.
- Peki bu kamplaşmada partinizin
de payı yok mu? Milliyetçi diyerek
MHP’yi kastediyorsanız, bu partinin
oy oranı belli. Toplum birdenbire şo-
ven ya da milliyetçi mi oldu? Bu ko-
nuda siz bir özeleştiri ya da Kürt ol-
mayan insanların tavrı konusunda
empati yapıyor musunuz?
- Tabii bizim de yaptõğõmõz mi-
tinglerde, gösterilerdeki bazõ açõkla-
malar, davranõşlar, başka kimliklerin
hoşuna gitmemiş olabilir.
Örneğin gerillalarõn Habur’dan giri-
şiyle ilgili, biz Kürt halkõnõn kendi ço-
cuklarõna, ölü değil canlõ olarak yurda
gelmelerine karşõ duyduklarõ sevinci,
coşkuyu, belki diğer kesimleri de dü-
şünerek, daha tepki duyulmayacak nok-
taya getirebilirdik. Ama ben de ora-
daydõm. Milletvekillerimiz hepimiz,
kim ne yaparsa yapsõn o coşkunun, o
sevgi selinin önüne geçme imkânõ yok-
tu. Yani belki bölgede yaşanan sevgi se-
li biraz abartõlmõş olabilir. Ama bu be-
nim görebildiğim kadarõyla, Kürt hal-
kõnõn doğasõnda olan bir şey. Biz hiç-
kimseyi parti olarak ne karşõlama, ne on-
larla buluşma çalõşmasõ yapmadõğõmõz
halde, spontane kendiliğinden gelişti.
Ama bundan sonra böyle halklarõn
karşõlõklõ olarak birbirlerine düşmanca
davranmamasõnõ sağlamaya dönük, kar-
şõlõklõ hoşgörü içinde olmalarõ için ye-
ni dönemde biz de bu yönde eksikleri-
mizi gidermeye yönelik çalõşmalar ya-
pacağõz. Biz de empati yapacağõz.
‘Referanduma gerek yok’
Referandum konusunda yapacağõ
tek şey var, hemen ara seçim kara-
rõnõ çõkarabilir. Bu iyi niyetinin gös-
tergesi olur. Bu muhalefetin de seçim
çağrõlarõna vereceği güzel bir ya-
nõttõr. Anayasa değişikliğini bun-
dan sonra daha kolay yapabilir.
AKP şu anda, 337 üyeye sahip, öy-
le inanõyorum ki ara seçimde 6 mil-
letvekilliğini alõr. Diyarbakõr ve
Mardin’de de biz, Türk ve Tuğ-
luk’un geleceğine inanõyoruz. Şu
anda milletvekili sayõmõzõn 20.6’sõ-
nõ AKP alõrsa 343 ediyor. 20 de biz
363. 2 de bağõmsõz gelenler 365. Şu
anda parlamentoda 10’un üzerinde
bağõmsõz milletvekili var. Bu ba-
ğõmsõzlardan da 2-3 destek olduğu
zaman, referanduma gitmeden de çok
rahatlõkla birçok konuda anayasa de-
ğişikliği yapõlabilir. Ben hükümete
açõkça teklif ediyorum. Hemen bir
ara seçim kararõ alõnsõn.
Seçimden sonra da anayasa
değişikliğinin yapõlmasõ hüküme-
tin elini de kuvvetlendirecek şe-
kilde sağlanabilir. Ve Kürt açõlõ-
mõna ilişkin projenin, anayasaya
değişiklikleri dahil yapõlmasõ ko-
nusunda sõkõntõ kalmaz.