18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B IŞIL ÖZGENTÜRK Bugün gibi anımsıyorum, on beş yıl önce Onat Kutlar bir melek gibi yüzümüzü okşayıp bilinmeyen bir dünyaya göçüvermişti. O zamanlar çok ağlamıştık, ama şimdi ağlamanın yerini derin bir keder aldı. Kişisel olarak ben, buna pek çok kişi de katılır, Onat Kutlar’ın ölümüyle Anadolu’nun kadim kültüründen bize gelen bir dervişi yitirdiğimizi düşünüyorum. Savaşçı va asla ödün vermeyen, hoşgörülü ama inatçı bir dervişi. Bugün köşemi ona bırakıyorum, Cumhuriyet’te yazdığı uzun bir yazının son bölümünü seçtim. “Neden bu kadar erken öldün Onat, yerini hiç kimseler dolduramadı”. “Terör: Herkesin kaybettiği tek oyun …Sözcükler ve tarihler, Latince bir sözcük olup büyük korku, dehşet anlamına gelen ‘Terör’ün kitaptaki özel yerini Büyük Fransız Devrimi’nin belli bir döneminde kazandığını belirtiyorlar. Aydınlatma Çağı’nın ilk ışıkları ile Voltaire’in, Diderot’nun, Rousseau’nun kitaplarıyla Amerikan Anayasası’nın rüzgârıyla özgürlük, kardeşlik, eşitlik ilkeleriyle tarih sahnesinde büyük fırtınalar estiren Jacobin’lerin, bir gün gelip Fransa’nın milli birlik ve beraberliği, Milli Selamet Komitesi’nin gücünü, ihtilalin meşruiyetini kabul ettirmek için, yani kutsal amaçlar uğruna başvurdukları şiddet dönemi. ‘Ey ölüm bekleyebilirsin! Hadi Git, uzaklaş! / Git, avut başka yürekleri; utancın, korkunun / Solgun umutsuzluğun kemirdiği / Benim için yemyeşil henüz Pan’ın çayırları / Dipdiri henüz aşk öpücükleri, şarkıların perisi! / Ölmek istemiyoruz henüz, işte o kadar!’ Saint-Lazare Hapishanesi’nde, bir zamanlar birlikte olduğu arkadaşlarının elinden ölümü beklerken, bir başka genç tutsak kadın, Fleury Düşesi Aimee de Coigny için yazdığı bu satırlar, gerçekte Andre Chenier’in kendisi için de duydukları idi. Ama 25 Temmuz 1794 günü kafası, giyotinin soğuk bıçağıyla, kanlı bir top gibi tarihin sepetine düştü. Onu giyotine gönderen Robespierre ve arkadaşları ise sadece iki gün sonra, aynı kanlı yazgıyla noktaladılar yaşamlarını. Terörün anlamı ve kapsamı, onu kullanana göre değişmez. Giyotinin bıçağı kutsal kralı, vatansever ve bozulmaz Robespierre’i hayalci ozan Chenier’yi, serseri Sans- Culotte’lardan birini, ya da hain İsviçreliyi aynı umursamazlıkla keser. Tıpkı Güneydoğu Anadolu’da şiddetin gencecik askerleri, küçük çocukları ve Kürt gençlerini aynı umursamazlıkla yok ettiği gibi. Hiçbir şiddette kazanan yoktur. Herkesin birden kaybettiği tek oyundur terör. Korkunç bir oyundur. Andre Chenier’in öldürülmesiyle ilgili söylenceler vardır. Bunlardan birine göre ünlü şair kafasını demirin aralığına koymadan önce bağırmış: ‘Bu kafada bir şeyler vardı!’ Evet, her öldürülenle bir evren yok edilir. Hiçbir kutsal amaç, hiçbir ideoloji, hiçbir hak, hiçbir öfke, hiçbir yetki doğrulamaz öldürmeyi. Kralın ve soytarıların gaddar köpekleri kadar, halkın temsilcileri, dağlılar da düşünmelidirler bunu. Günlerdir çıkıp İstanbul’un sessiz ve eski sokalarında dolaşmak istiyorum. Hava ağır ağır serinliyor. Eylül geliyor. İyi güz günleri. Barış... Ama çıkamıyorum. Nereye yürüsem ayağıma kan bulaşıyor. Terör içindeyim.” isilozgenturk gmail.com C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şük- ran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An- kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211, Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey- danõ Yõldõz Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re- zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 12 OCAK 2010 İmsak: 5.49 Güneş: 7.21 Öğle: 12.19 İkindi: 14.42 Akşam: 17.05 Yatsõ: 18.30 İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Özgür Ulu- soy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın Bilgi-Belge: Edibe Buğra Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ? Yazõişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Terör: Herkesin Kaybettiği Tek Oyun Avrupa Konseyi Sağlõk Şefi Wolfgand Wogand, ilaç firmalarõnõn domuz gribi salgõnõnõ uydurduğunu söyledi ‘Sahte salgõn’ suçlamasõHaber Merkezi - Avrupa Kon- seyi Sağlõk Birimi Şefi Wolfgand Wogard domuz gribi salgõnõnõn dünya çapõndaki panikten fayda- lanmak isteyen ilaç firmalarõnõn başlattõğõ “sahte bir salgın” ol- duğunu söyledi. Wogard, domuz gribi tedavisinde kullanõlan ilaç ve koruyucu aşõlarõ üreten şirketleri Dünya Sağlõk Ör- gütü’nün domuz gribini bir salgõn olarak tanõmlama kararõnõ etkiledi- ğini savundu. Bu sayede ilaç firma- larõ “dev kazançlar” elde ederken, İngiltere dahil pek çok ülke zaten kõ- sõtlõ olan sağlõk bütçelerini bu nis- peten hafif hastalõğa karşõ aşõ kam- panyalarõ düzenlemek için harcadõ. Wogard’õn bu süreçte ilaç firma- larõnõn rolünün incelenmesi yönün- deki teklifi, Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nin sorumluluğunu da üstlenen Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi’nde kabul edildi. Konuyla ilgili acil durum müzakereleri önü- müzdeki ay yapõlacak. Pantolonsuz metro seferi Dokuz yıl önce ABD’de başlayan “Pantolonsuz Metro Seferi”ne bu yıl hem New York’ta, hem de Meksika’da katılım yüksek oldu. New York’ta önceki gün yaklaşık üç bin kişi, dondurucu soğuğa rağmen metroda paltolarının altı- na sadece iç çamaşırlarıyla yolcu- luk yaptılar. Meksika’da da, iç çamaşırlarıyla metroya binen on- larca kişi, çevredekilerin şaşkın ba- kışlarına aldırmadan sohbet etti, kitap okudu. (Fotoğraf: REUTERS) ANKARA (AA) - İngiliz bilim insanlarõ, Avrupa ve Kuzey Yarõküre’yi etkileyen sert kõş koşullarõnõn 20 veya 30 yõl sürecek bir mini buz çağõnõn başlangõcõ olduğunu ileri sürdü. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre İngiltere’nin önde gelen bilim in- sanlarõndan ve BM’nin Hükümetlerarasõ İk- lim Değişikliği Kurulu (IPCC) üyesi Pro- fesör Mojib Latif ve ekibi, Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu’nda su sõcaklõklarõndaki doğal döngüyü analiz ederek bu sonuca ulaştõ. Küresel õsõnma teorilerine ve Dünya’nõn 1900’lerden beri insan yapõmõ sera gazõ sa- lõmõyla iklim değişikliğine uğradõğõ gö- rüşlerine tamamõyla ters düşen yeni iddia, araştõrmacõlarõn, okyanus sõcaklõklarõnõ, so- ğuma ve õsõnma döngülerinin başladõğõ yü- zeyden yaklaşõk bin metre aşağõda ölçme- ye dayanan yeni yöntemlerine dayanõyor. İngiliz bilim insanlarõ, bulgularõnõ eylülde İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen IPCC konferansõnda da sundular. Bilim in- sanlarõ, raporlarõnda ABD’nin Colorado eyaletindeki Amerikan Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi’nin, Kuzey Kutbu’nun yazõn buz yüzölçümünün 2007’den bu yana yüz- de 26 arttõğõ yönündeki bulgularõnõn da al- tõnõ çizdiler. ÖZLEM GÜVEMLİ Türkiye’nin ilk özel müzesi Sadberk Ha- nõm’da 18 bine yakõn Türk-İslam ve ar- keolojik dönem eseri sergileniyor. Sadberk Hanõm Müzesi’nde, açõldõğõ günden iti- baren çoğunluğu yabancõ 12 bin kişinin zi- yaret ettiği İznik çini ve seramiklerinin yer aldõğõ “Ateşin Oyunu” sergisi de devam ediyor. Sarõyer’de 2 tarihi binaya sahip olan müzenin, daha çok kişiye ulaşabilmek için kent merkezine yakõn bir yere taşõn- masõ da gündemde. Vehbi Koç’un eşi Sadberk Koç’un adõ- nõ taşõyan müze, kapõlarõnõ ilk kez 1980 yõ- lõnda tarihi Azaryan Yalõsõ’nda açtõ. Mü- zenin tarihçesini anlatan müze müdürü Hülya Bilgi şunlarõ söylüyor: “Azaryan Yalısı, 1950’lerde Koç ai- lesi tarafından satın alınmış ve yazlık olarak kullanılmış. Sadberk Hanım, es- ki eserlere, antikaya meraklı, sürekli kı- yafet, işleme, tuğralı gümüşler topluyor. Hayali bunları kendi adını taşıyan bir müzede sergilemek. Bu hayali hayat- tayken gerçekleşemiyor. Vefatından sonra Vehbi Koç Vakfı, bunu gerçek- leştirmek için bir arayışa giriyor. Ve Azaryan Yalısı’nı kullanmaya karar ve- riyorlar. Mimar Sedat Hakkõ Erdem’in projesi ile yalı 1980’de müzeye dönüş- türülüyor. Sadberk Koç’un 3 bin 500 parçadan oluşan koleksiyonu müzede sergilenmeye başlıyor.” Bilgi, Vehbi-Sadberk Koç’un ortanca kõ- zõ Sevgi Gönül’ün bu işe talip olduğunu ve hayatõnõ kaybettiği 2003’e kadar mü- zenin İcra Komitesi Başkanlõğõ’nõ yaptõ- ğõnõ belirtiyor. Sadberk Koç’un Osmanlõ dönemi kadõn kõyafetlerini, tuğralõ gümüşleri, işlemele- ri, porselenleri, büyük bir titizlikle topla- dõğõnõ ve bakõmõnõ yaptõğõnõ dile getiren Bilgi, “Topladıklarını atıp bir kenara koymamış. Özenle, bir müzeci gibi ko- rumuş bunları” diyor. Başlangõçta, Sadberk Hanõm’õn 3 bin 500 parçalõk koleksiyonunun sergilendi- ği müzeye hibe ve satõn alma yoluyla eser- ler girmeye başladõğõnõ ifade eden Bilgi şunlarõ anlatõyor: “1983’te büyük bir ko- leksiyoner olan Hüseyin Kocabaş’ın ko- leksiyonu ölümünden sonra vârisle- rince değerlendirilmek istenmiş. Kültür Bakanlığı’nın izni ile bu koleksiyon vakıf tarafından satın alınmış. Bu ko- leksiyonun içinde arkeolojik eserler ve Türk-İslam dönemine ait eserleri var.” Bilgi, koleksiyonun genişlemesi ile birlikte birinci derecede eski eser olan Azaryan Yalõsõ’nõn yetersiz kalmaya baş- ladõğõnõ söylüyor. Yalõnõn hemen yanõn- daki 2. derece eski eser olan bir binanõn vakõf tarafõndan satõn alõndõğõnõ ve 1988’de sadece arkeolojik eserlerin ser- gilendiği müze binasõ olarak ziyarete açõldõğõnõ belirten Bilgi, katkõlarõndan dolayõ binaya “Sevgi Gönül” adõnõn ve- rildiğini anlatõyor. Bilgi, müzenin birinci katõnda Selçuk- lu-Osmanlõ dönemine ait küçük malze- meler, ikinci katõnda kõyafetler ve işlemeler bulunduğunu ifade ediyor. Tekstil ürünlerinin “Kına gecesi, lohusa odası, sünnet yatağı” gibi mizansenler ile sergilendiğini dile getiren Bilgi, “Bura- daki malzeme tekstil türü olduğu için uzun süre teşhirde tutamıyoruz. 6-8 ay- da bir değiştiriyoruz, bakımını yapı- yoruz. Depodakilerle değiştiriyoruz. Aileler ellerinde bulunan kıyafetlerini da bize bağışlıyorlar” diye konuşuyor. Keşke reklam yapsanız Bilgi, müzenin kent merkezinin dõşõn- da olmasõ nedeniyle ziyaretçi sayõsõnõn da çok fazla olmadõğõnõ söylüyor. Bilgi, müzeye tur düzenleyen birçok şirketin özellikle Maslak güzgergâhõndaki trafik sõkõntõsõ nedeniyle turlarõnõ iptal ettiğini belirtti. Müzeyi 2009’da 16 bin 307 kişinin zi- yaret ettiğine dikkat çeken Bilgi şunlarõ söylüyor: “Müzeye gelenler ‘Bu kadar gü- zel şeyler sergiliyorsunuz haberimiz yok. Reklamõnõzõ yapsanõz keşke’ diyorlar. Ama bunu pek yapmıyoruz. Reklam için büyük bütçeler ayırmamız gerek. Onun yerine eser alıp, koleksiyonu zenginleştirmeyi tercih ediyoruz.” Sadberk Koç’un hayaliydi S arõyer’deki Sadberk Hanõm Müzesi’nde, açõldõğõ günden itibaren çoğunluğu yabancõ 12 bin kişinin ziyaret ettiği İznik çini ve seramiklerinin yer aldõğõ “Ateşin Oyunu” sergisi de devam ediyor. Ateşin Oyunu Sadberk Hanõm Müzesi’nin Azar- yan Yalõsõ’ndaki birinci katõnda 11 Ekim 2009’da açõlan “Ate- şin Oyunu” sergisi 28 Şubat’a kadar açõk kalacak. Müzedeki İznik çini ve seramikleri ile Ömer Koç’un kişisel koleksiyo- nunda yer alan çini ve seramiklerin ilk defa bir arada ser- gileniyor olmasõ nedeniyle sergi büyük ilgi görüyor. Eser- lerin kronolojik sõra ile yer aldõğõ serginin yurtdõşõndan çok özel ziyaretçileri de olmuş. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) YENİ BİNA ARANIYOR Bilgi, müzenin Vehbi Koç Vakfõ’na bağlõ olduğunu ancak her yõl İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafõndan da denetlendiklerini anlatõyor. Mekânõn darlõğõ nedeniyle sõkõntõ çektiklerini dile getiren Bilgi şöyle devam ediyor: “Müze çok güzel bir binada hizmet veriyor ama artõk yetmiyor. Hem fiziki şartlar hem de tarihi eser olmasõ nedeniyle istediğimiz gibi sergi yapamõyoruz. Geçici bir sergi mekânõmõz yok. 2005 yõlõndan beri müzeyi, merkezi bir yere taşõma projesi var. Şu an uygun mekân araştõrõlõyor. Azaryan Yalõsõ’ndaki Sadberk Hanõm Müzesi kültür merkezine dönüştürülecek. Ama vakfõn artõk çağdaş sanat eserleri de var. Onlarõn da sergilenebileceği, konferans salonu, geniş depolarõ, otoparkõ bulunan merkezi konumda büyük bir mekân aranõyor.” İNGİLİZ BİLİM İNSANLARININ İDDİASI: MİNİ BUZ ÇAĞI KAPIDA Hülya Bilgi Vehbi Koç’un eşi Sadberk Koç’un adını taşıyan müze, kapılarını ilk kez 1980 yılında tarihi Azaryan Yalısı’nda açtı. Projesi ise mimar Sedat Hakkı Erdem’e ait. Michael Jackson ölmedi, öldürüldü Kültür Servisi - İngiltere’de yayõmlanan News of the World gazetesi, Michael Jackson’õn resmi ölüm raporunu yayõmladõ. Şu ana dek resmi makamlar tarafõndan açõklanmamõş 7 Temmuz 2009 tarihli raporda, Michael Jackson’õn cinayete kurban gittiği, esrarengiz ölüme sanatçõya başkalarõ tarafõndan uygulanan aşõrõ dozda propofol maddesinin neden olduğu belirtiliyor. Haberde, üzerinde defalarca araştõrma yapõlan raporun 31 Ağustos 2009 tarihinde doktor Christopher Rogers tarafõndan resmen onandõğõ da açõklandõ. Gazetenin haberine göre Jackson’õn adam öldürme şüphesiyle sorgulandõktan sonra serbest bõrakõlan doktoru Conrad Murray, aynõ suçlamayla karşõ karşõya kalacak. Çin’in ürettiği çocuk takılarında kadmiyum Dış Haberler Servisi - ABD’de Çin’den ithal edilen bazõ çocuk bilezik ve kolyelerinde tehlikeli derecede kanserojen madde olarak bilinen kadmiyum bulunduğu belirtildi. Zehirli olduğu için çocuk takõlarõnda kurşun kullanmalarõ yasaklanan bazõ Çinli üreticilerin bunun yerine daha tehlikeli bir metal olan kadmiyum kullandõklarõnõn ortaya çõkmasõ üzerine, ABD ürün güvenliği yetkilileri soruşturma başlattõ. Oliver Stone yine sarsacak Kültür Servisi - Üç Oscar ödüllü yönetmen Oliver Stone’un yeni belgesel projesi büyük tartõşma yaratmaya aday. “Oliver Stone’un Gizli Amerikan Tarihi” adõyla 10 bölümlük bir televizyon belgeseli yapacağõnõ açõklayan Stone, bu program dizisinin önyargõlar ve yanlõşlõklar içeren geleneksel tarihin panzehiri olacağõnõ söylüyor. Stone, ayrõca, Hitler’in tarih boyunca bir günah keçisi olduğunu savunarak General Motors’dan IBM’e pek çok Amerikan şirketinin Nazi partisine mali destek sağladõğõnõ belirtiyor. Ünlü yönetmen, belgeselde Stalin’i kahraman olarak göstermeyeceğini ama, Sovyet liderin Alman savaş makinesine karşõ en fazla mücadele veren kişi olduğunun da teslim edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Eşeğim uyuşturucu bağımlısı SOFYA (AA) - Evinin bahçesinde, esrar yapõmõnda kullanõlan dişi hintkeneviri yetiştirdiği için polis tarafõndan gözaltõna alõnan bir köylü, “Eşeğim uyuşturucu bağõmlõsõ, esrardan başka ot yemiyor” diyerek kendini savunmaya çalõştõ. “Trud” gazetesinde yer alan habere göre bir ihbarõ değerlendiren narkotik polisi, Çernogorovo köyünde Petar Mitev (35) adlõ köylüye ait evin bahçesine baskõn düzenledi. Mitev, “Esrardan başka ot yemiyor. Ölmesini istemediğim için ben de mecburen bahçeme esrar ekiyorum” derken eşeğe uyuşturucu testi yapõlmasõna karar verildiğini açõkladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle