Katalog

7 EYLÜL 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B CEREN ÇIPLAK H em yağmurun bõraktõğõ toprak ko- kusu hem de yaban kekiği kokusu eşliğinde yürüyoruz tarihin için- de... Karadeniz’in “Efes”i Filyos’tayõz.... Zonguldak ilinin kuzeydoğusunda bir sa- hil beldesi olan Filyos, eski Tios kentinin hamam, tapõnak, taş döşeli yollarõ, mah- zenleri, balõk depolarõ, mozaik döşeli vil- la kalõntõlarõ üzerinde duruyor. Kent, efsaneye göre MÖ 7. yüzyõlda Ti- os adlõ bir lider komutasõnda Miletos’tan ge- lenler tarafõndan kurulmuş. Bugün, Filyos beldesinin bulunduğu alanda eski kentten toprak üstü kalõntõ olarak Roma, Bizans ve ortaçağ dönemlerine tarihlenen kale, sahil surlarõ, su kemeri, tonozlu galeri, tiyatro, sa- vunma kulesi ve çeşitli mezarlar var. Tios kenti- nin araştõrõlmasõ ve ka- zõlmasõ, Karadeniz tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşõyor; çünkü Tür- kiye’nin Karadeniz kõyõla- rõnda antik yerleşim kazõsõ- na tek örnek. Trakya Üniversitesi Ar- keoloji Anabilim Dalõ ve Ti- os Kazõsõ Başkanõ Prof. Dr. Sümer Atasoy: “Tios kazıları, sadece Fil- yos’un tarihini değil, Türkiye’nin Ka- radeniz bölgesini ve dünya tarihçiliğini yönlendirecek buluntularla doludur. Kazılar ilerledikçe sürprizlerle karşıla- şacağız.” diyor. Antik kentin kuzeyinde yer alan Kale Te- pesi’ndeki kilise kalõntõlarõnõn arasõnda Atasoy, anlatõyor... - Karadeniz kıyılarının tarih ve ar- keoloji yönünden araştırılmasının bu- güne kadar yetersiz kalmasının nedeni nedir sizce? Arkeologlar Akdeniz, Ege bölgesine konsantre olmuşlar. Karadeniz’de şartlar da- ha zor; mevsim kõsa ve ayakta duran çok önemli yapõlar yok. Bu yüzden dikkat çek- miyor. - Kazılar sonucu antik kentin yüzde kaçı ortaya çıktı? Daha kentin yüzde 1’ini bile kazmadõk. Şu an Bizans tabakasõndayõz. Roma’ya, Hellenistik dönemden aşağõya ineceğiz. Bu- rasõ Bizans devrinde bir askeri üs ve tica- ret limanõ. Limandaki su altõnda kalmõş sü- tunlar, lahitler ileriki yõllarda sualtõ arkeo- loglarõ tarafõndan çõkarõlacak. Bir de kale- de böyle bir tapõnak kilise olduğunu bil- miyorduk. Hiçbir yerde kaydõ yok, bizim için büyük sürpriz oldu. - Antik kaynaklarda Tios kentinden önemsiz, küçük bir şehir olarak bahse- diliyor… Burada çõkan yapõlar bizi şaşõrtõyor. Aşağõ kentte geçen yõllarda yaptõğõmõz test sonuçlarõnda 2 tane hamam ve taş döşeli yollara, yapõlara rast- ladõk. Bu kadar önem- siz küçük bir kentte, bu kadar önemli bü- yük yapõ nereden ge- liyor. Tarihte bahsi çok az geçen ve önemsenmeyen Ti- os kentinin, toprak üstü kalõntõlarõnõn anõtsal boyutu ve yayõlõm ala- nõnõn büyük olmasõ son derece şaşõrtõcõ. - Filyosluların bugün belli bir geçim kaynağı yok. Kültür turizmi ile geçim kaynağı sağlanabilmesi için Tios’un ka- zılması Filyos için bir kurtuluş olur mu? Bugün burada geçim kaynağõ sõfõr! Fil- yos’ta herkes turizme umut bağlamõş. Bir müze yapõlarak, kazõlardan çõkarõlacak buluntularõn Karadeniz Ereğli Müzesi’ne gitmesi önlenebilir. Böylece Filyos - Tios, bir tarih ve turizm merkezi olabilir. - Peki, antik kentin üstünde bulunan Filyos Ateş Tuğla Fabrikası’nın akıbe- ti ne olacak? Bölgede uzun sürecek bir kazõ yapõlacağõ için özel mülkiyete ait alanlarõn kamulaş- tõrõlmasõ çalõşmalarõ başlatõldõ. Fabrikanõn kamulaştõrõlarak yõkõlmasõ ve buranõn ka- zõlmasõ lazõm. Karadeniz’in saklı kenti: Tios ASLI KAYABAL MİLANO - “Kapitalizm: Bir Aşk Öyküsü” adlõ belgesel filmi dün gece Lido’da gösterilen Michael Moore, filmin gösterimi öncesi gaze- tecilerle bir araya gelerek gerçek bir şova imza attõ. Global krizi çõkõş noktasõ alan ve Amerikan ve dünya ekonomisinin kumdan bir temel üzerine yapõlandõrõldõğõna dikkat çeken Moore, belge- selinde General Motors’dan Silvio Berlusconi’ye, Reagan’lõ yõllardan Wall Street’e kadar herke- si eleştirdi. İtalya bugünlerde Berlusco- ni’nin medyaya savaş açmasõ ve tüm gazetecileri yalan yanlõş ha- ber yazmakla suçlamasõ nede- niyle basõn özgürlüğünü tartõşõr- ken, Moore da basõn özgürlüğü konusuna dokunmadan geçmedi. Berlusconi’nin La Repubblica gazetesi ile L’Unità gazetesinden beş kadõn gazeteciye dava açmasõ konusunda ne düşündüğünü so- ran bir gazeteciye, “İtalya çok özel bir konumda, çünkü Ber- lusconi gibi medyaya saygı duymayan bir başbakan gö- revde. Bir tek resmi haberlerin çıkmasını öngördüğü için ne- redeyse bütün gazeteleri satın aldı, ironik bir durum” yorumunda bulundu. Kapitalizmin yazõlõ basõnõ öldürdüğünü söy- leyen Moore, “Oysa bugün bağımsız ve güç- lü bir yazılı basına çok ihtiyacımız var. Gü- nümüzde öncelikle reklam geliyor, gazetele- rin dağıtımı ikinci plana atıldı. Demokrasilerde okurları ve vatandaşları ikinci plana atmak yanlış” diye konuştu. “Kapitalizm: Bir Aşk Öyküsü” konusunda uzun süredir düşündüğünü ama global krizin et- kisi ile insanlar evlerini, arabalarõnõ, işlerini kaybetmeye başlayõnca hemen harekete geçtiğini anlatan Moore, “Bu ekonominin kumdan bir temele oturtulduğunu anlatmam gerekiyordu, bunu görev bildim. Öyle bir sistem ki, halkın ancak yüzde 1’i zengin, geri kalan yüzde 50’si ise yaşama mücadelesi veriyor. Bence bu kriz önlenebilirdi. Krize engel olamadıkları- na göre aptallar. Aslında sorun Reagan ve Mil- ton Friedman’la başladı. Obama’nın General Motors’un yöneticilerini işten çıkarttığı gün hayatımın en mutlu günüy- dü” diye anlattõ. Amerikan ekonomisinin etik ve demo- kratik olmadõğõnõn altõnõ çizen yönetmen, Amerikan borsa- sõnõn da talih oyunlarõ mantõ- ğõyla yönetildiğini öne sürdü. Çektiği belgesellerin ya- põmcõsõnõn Liberty Media ve Viacom olduğunu açõklayan Moore, her bir belgeseli 2 mil- yon dolarlõk bir bütçe ile çek- tiğini, en büyük düşünün ken- di finansal olanaklarõyla film çekmek olduğunu anlattõ. Norveçli bir gazeteci kendisi ile söyleşi yapmayõ denediği- ni ancak para istendiğini öne sürünce Moore işi espriye vu- rarak, her soru başõna 1000 Avro istediğini ama bu sefer ücretsiz yanõt vereceğini söyledi. Obama’ya halen inandõğõnõ, kendisine zaman verilmesi gerektiğini de hatõrlatan Moore, sine- ma konusuna gelince, “Film çekmeyi seviyo- rum. Sanatın bu cephesinde bulunmak ho- şuma gidiyor. Siyasi aktivist kimlikle sanatı buluşturan bir yol açtım kendime” demekle yetindi. ‘Kapitalizm yazõlõ basõnõ öldürdü’ Bugün, Filyos beldesinin bulunduğu alanda eski kentten toprak üstü kalıntı olarak Roma, Bizans ve ortaçağ dönemlerine tarihlenen kale, sahil surları, su kemeri, tonozlu galeri, tiyatro, savunma kulesi ve çeşitli mezarlar var. ‘KAPİTALİZM: BİR AŞK ÖYKÜSÜ’NÜN YÖNETMENİ MOORE KAZILARA EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ İtalyan kazõ başkanlarõ tepkili EGEMEN BERKÖZ K ültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn, yabancõla- rõn yönettiği kazõlara 2010’dan başlayarak Türk eşbaşkan zorunluluğu getirmeye ha- zõrlandõğõnõ öğrenen İtalyan arkeologlar kay- gõlõ ve tepkili. Bu konuda görüştüğümüz iki İtal- yan arkeolog da, öngörülen eşbaşkanlõk siste- mi gerçekleşirse çalõşmalarõnõn çok zorlaşa- cağõnõ ileri sürüyor, önümüzdeki yõl kazõ için başvurmamayõ bile düşündüklerini söylüyor- lar. Hierapolis kazõsõ başkanlõğõnõ on yõldõr yürüten Prof. Francesco D’Andria da, İstanbul Küçükyalõ kazõsõ başkanõ, Koç Üniversitesi öğretim üye- si Prof. Alessandria Ricci de, 23 Ağustos günlü Milliyet gazetesinde yayõmlanan haber- de yazõldõğõ gibi dünyada hiçbir ülkede yabancõ- larõn kazõ yap- masõna izin ve- rilmediğinin doğru olmadõğõnõ belirtiyorlar. İtal- yan arkeologlar, haberde yazõlanõn tersine, İtalya ve Yu- nanistan’da yabancõla- rõn çok sayõda kazõ yaptõğõ- nõ, özellikle kendi ülkeleri İtalya’da kazõ ya- panlarõn milliyetine değil, bilimsel yeterliliği- ne bakõldõğõnõ vurguluyorlar. Prof. D’Andria, yasa önerisinde her yabancõ kazõ başkanõnõn yanõnda bir Türk eşbaşkan olmasõnõn neden öngörüldüğünü anlayamadõğõnõ, kazõ- larõnda zaten hazõr bulunan bir Türk denetçi- nin yapõlan çalõşmalarõ baştan sona denetledi- ğini söylüyor. Prof. Ricci ise, “Dünyada ya- bancılara kazı izni vermeyen yalnızca iki ül- ke var: İran ve Çin” diyor. Prof. Ricci, işi bi- raz da şakaya vurarak, Suriye’ye gideceğini söy- lüyor ve orada Bizans uzmanlarõna saygõ gös- terildiğini ekliyor. 1974’te asistan olarak ka- tõldõğõ Hierapolis kazõsõnda 35. yõlõnõ tamam- lamak üzere olan Prof. D’Andria ise, bir eş- başkanla çalõşmanõn olanaksõz olduğunu bir kez daha vurgularken, “Ama ben artık Pamuk- kale köylüsü oldum, nasıl bırakıp gide- rim?” diye kaygõlanõyor. İki İtalyan arkeolog, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn öngördüğü eşbaşkanlõk sisteminin çalõşmalarõ çok zorlaştõracağõnõ ileri sürüyorlar. İstanbul bale barışması tam üye ANKARA (A.A) - Uluslararasõ Bale Yarõşmalarõ Federasyonu (IFBC), ilki geçen yõl düzenlenen İstanbul Uluslararasõ Bale Yarõşmasõ’nõ, tam üye olarak kabul etti. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü organizasyonu ile 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projesi olarak düzenlenen 1. Uluslararasõ İstanbul Bale Yarõşmasõ’nda “İstanbul Grand Prix Ödülü”nü, Türkiye’den genç yetenek Kadir Okurer kazanmõştõ.Cemal Reşit Rey Salonu’nda 8 - 13 Eylül 2008’de yapõlan İstanbul Uluslararasõ Bale Yarõşmasõ, 2 yõlda bir gerçekleştirilecek. Prof. Dr. Sümer Atasoy MichaelMoore CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI VE PARANTEZ TURİZM İŞBİRLİĞİ İLE BAYRAM TATİLİ ORGANİZASYONU TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN CUMHURİYET DOSTLARI ŞEKER BAYRAMI TATİLİNDE ALANYA İN- CEKUM’DA BULUŞUYOR!!! CLUB GREEN FUĞLA BEACH HOTEL (1. SINIF TATİL KÖYÜ) www.clubgreenfugla.com 69,90 TL/gün (0-12 yaş ücretsiz – Kredi kartlarına taksit imkanı) (7 GECE KAL 6 GECE ÖDE) ALANYA İNCEKUM PLAJININ MUHTEŞEM GÜZELLİĞİ, AĞAÇLAR ARASINDA DENİZE SIFIR TESİS Her şey dahil konaklama, gala yemeği, gün boyu animasyon, can- lõ müzik, Türk gecesi, ekstra çevre gezileri Ankara ve İstanbul’dan otobüsle ulaşõm imkânõ 3 gecelik paket program 18 Eylül gece hareket – 22 Eylül dönüş 7 gecelik paket program 18 Eylül gece hareket – 26 Eylül dönüş CUMHURİYET GAZETESİ PARANTEZ TURİZM OKURLARI İLETİŞİM TÜRSAB A-5836 0507 308 88 34 0312 425 11 88 – 0532 341 63 33 ANKARA CUMOK ÇAĞRISI www.ankaracumok.org Nüfus cüzdanõmõ, ehliyetimi ve öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. SİNEM ASLAN MUTLUER TÜM ÖZEL HİZMET ÇALIŞANLARI SENDİKASI (ÖZHİZMET SENDİKASI / ÖZİŞ–SEN) TÜM ÖZEL HİZMET ÇALIŞANLARI SENDİKASI (ÖZHİZMET SENDİKASI / ÖZİŞ–SEN) ADI VERİLEN SENDİKA BEŞİKTAŞ BARBAROS BULVARI ESKİ YILDIZ CADDESİ NO: 26/2’DE KURULMUŞ OLUP, İLK OLAĞAN GENEL KURULA KADAR SENDİKANIN BAŞKANLIĞINA HALUK PEHLİVAN, SEKRE- TERLİĞİNE TOLGA UĞURLUOL, BAŞKAN YARDIMCILIĞINA ZEYNEP PİŞKİN SEÇİLMİŞLERDİR. ZEYNEP PİŞKİN Sekreter Soğanlõ Mah. Şendoğan Sokak No: 9/20 BAHÇELİEVLER ABDULLAH ALDEMİR Ofisboy Vişnezade Mah. Maçka Meydanõ Sokak No: 4/2 BEŞİKTAŞ HALUK PEHLİVAN Reklam Pazarlama İşçisi Ihlamurdere Caddesi Meddah İsmet Sokak No: 19/5 BEŞİKTAŞ SELÇUK ARSLAN Temizlik İşçisi Gülensu Mah. Şark Kümesi Sokak No: 32/2 MALTEPE TOLGA UĞURLUOL Temizlik İşçisi Muradiye Mah. Deryadil Sokak No: 33/1 BEŞİKTAŞ SİNAN SARAK Temizlik İşçisi Gülsuyu Mah. Cenk Sokak No: 25/1 MALTEPE Kargalõ eşrafõndan Şerif ve Şerife’nin kõzlarõ; Fatma, Hilmi, Yakup, Eyüp, Emel’in annesi; Arif, Nihal, Adniye, Nazan, Kaya ve İlknur’un kayõnvalidesi; Murat, Ayhan, Onur, Can ve Eralp’in anneannesi; İldem, Ertem, Özgür, Öznur, Oğulcan ve Ezgi’nin babaannesi Merhum Hacõ Necati DEVELİ’nin kõymetli eşi Hatice DEVELİ 06.09.2009 günü Hakk’õn rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 07.09.2009 günü Küçükyalõ Merkez Camii’nde kõlõnacak öğle namazõnõ müteakip Küçükyalõ aile kabristanõna defnedilecektir. Allah Rahmet Eylesin. AİLESİ