19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 22 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 ERGÜN: DEVLET YAPABİLECEĞİ HER ŞEYİ YAPMALI SHP Genel Başkanõ Ergün, ‘Çözüm, barõşçõ yoldan olmak zorundadõr. Barõşçõ çözüm için, her şeyden önce çatõşmasõzlõk ortamõnõn varlõğõ zorunludur. Devlet, tek taraflõ tasarrufu ile yapabileceği her şeyi yapmalõdõr. Bu bağlamda, Kürtlerin ve bütün diğer etnisitelerin, Türk etnisitesi ile aynõ hak ve özgürlüklere sahip olmasõ sağlanmalõdõr’ dedi. - AKP’nin Kürt sorununun çözümü için formülleştirdiği “demokratik açılımı” nasıl değerlendiriyorsunuz. AKP’nin demokratik açılım projesi, Kürt sorununa çözüm olabilir mi? - Hüseyin Ergün: Hükümetin, bir de- mokratik açõlõm programõ yok. Hükü- met, sadece Kürt açõlõmõ kavramõnõ or- taya atmõş; siyasal ve sivil toplumdan görüş topladõ. Bunu takiben İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, yaptõğõ basõn toplantõsõnda, hükümetin, anayasa de- ğişikliği, af, anadilde eğitim, yerel yö- netimlerin güçlendirilmesi gibi temel ko- nularla ilgili bir niyeti olmadõğõnõ söy- ledi. Bu da hükümetin iradeye ve viz- yona sahip olmadõğõ kuşkusunu uyan- dõrdõ. Aynõ şekilde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “Türkiye’nin ta- mamı değiliz” açõklamasõ, hükümetin yeterli destek bulamadõğõ için başarõya ulaşamadõğõ bahanesini kullanmaya ha- zõrlandõğõ izlenimini doğurmuştur. Bu- na rağmen, Kürt açõlõmõ girişimi önem- lidir. Bu girişimin barõşa ulaşmasõ için herkes elinden geleni yapmak duru- mundadõr. - Partiniz Kürt sorununu nasıl ta- nımlıyor ve çözüm önerileri nelerdir? - Devlet, yakõn zamanlara kadar, Kürt etnisitesinin varlõğõnõ yadsõmõş, Türki- ye Cumhuriyeti uyruğu herkesi Türk saymõş, Kürtlük iddia eden yurttaşlarõ- nõ baskõlamõş, çeşitli cezalara çarptõr- mõştõr. Bu yadsõma ve baskõlar, Kürtle- rin fikren ve fiilen başkaldõrõlarõna yol açmõştõr. Halen, 1984’te yeni bir silah- lõ kalkõşma şeklinde başlayan ve 25 yõl- dõr aralõksõz devam eden son Kürt baş- kaldõrõsõnõ yaşamaktayõz. 25 yõllõk bu son evre göstermiştir ki Kürt sorununun si- lahlõ yoldan çözümü mümkün değildir. Sorunun, bugüne kadar olduğu gibi devamõ da herkes için yõkõma sebep ol- maktadõr. 17 bini faili meçhul 40 bin ölü, 3 bin 500 boşaltõlan köy, yerinden yur- dundan edilen milyonlarca insan, bir tril- yon dolara kadar varan maddi kayõp tah- minleri, vatandaşlar arasõnda uç veren husumetler, bu yõkõmõn bazõ yönleridir. ‘Anayasa etnik kimlikten arındırılmalı’ - Çözüm, barõşçõ yoldan olmak zo- rundadõr. Barõşçõ çözüm için, her şeyden önce çatõşmasõzlõk ortamõnõn varlõğõ zorunludur. Devlet, tek taraflõ tasarru- fu ile yapabileceği her şeyi yapmalõdõr. Bu bağlamda, Kürtlerin ve bütün diğer etnisitelerin, Türk etnisitesi ile aynõ hak ve özgürlüklere sahip olmasõ sağ- lanmalõdõr. Bunun için, anayasadaki “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ibaresi, “Türkiye Cumhuriyeti uyruğu ana veya babanın çocuğu veya ilgili yasa uyarınca TC uyruğu olan herkes, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır” şeklinde değiştirilmeli ve anayasadaki Türk etnisitesine atõflar çõkartõlmalõ, böylelikle anayasa “etnik” kimliğinden arõndõrõlmalõdõr. Bütün Türkiye Cum- huriyeti yurttaşlarõnõn, hiçbir ayrõm gö- zetilmeksizin, dünyadaki en ileri hak ve özgürlüklerden yararlanmasõnõ mümkün kõlacak anayasal ve yasal gerekli deği- şiklikler yapõlmalõdõr. Türkiye, katõ merkeziyetçi bir tarzda yönetilmektedir. Bu yönetim tarzõ, israf ve bürokrasi ya- ratmakta, Türkiye’nin dinamiklerini harekete geçirmesini önlemektedir. Devlet, tek taraflõ tasarrufuyla, bu katõ merkeziyetçi yönetim tarzõnõ değiştir- meli, “Güçlendirilmiş Yerinden Yö- netim”e geçmeli. Her yerleşkede ya- şayan halkõn kendi kendini yönetmesi- ne olanak tanõnmalõdõr. Daha açõk bir ifa- de ile adalet, ulusal savunma, dõşişleri, iç güvenlik, maliye-Hazine, ulusal eko- nomi, büyük altyapõ yatõrõmlarõ gibi ko- nular merkezden yönetilmeli, diğer ba- kanlõklar ise, kural ve standart koyarak ve denetleyerek uygulamayõ yerel yö- netimlere bõrakmalõdõr. Devletin tek taraflõ tasarrufuyla, bütün yurttaşlarõn eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasõ ile ka- mu yönetiminin yeniden yapõlandõrõl- masõna paralel olarak PKK silah bõrak- malõ, dağdakiler eve dönmeli, eğitilmeli ve işlendirilmelidir. Aynõ şekilde, ko- ruculuk kaldõrõlmalõ, korucular da eği- tilmeli ve işlendirilmelidir. Son olarak, Jitem, Özel Harekât Dairesi gibi derin devletle ilintili kuruluşlar ile yine bun- larla ilintili başka suç odaklarõnõn ve bunlarõn elemanlarõnõn durumu da bu bağlamda ele alõnmalõdõr. Unutulma- malõdõr ki, mesele siyasidir ve bu ancak bir genel siyasi afla tasfiye edilebilir. Şüphesiz, dağdakilerin silah bõrakmasõ ve eve dönmesinin, devletin tek taraflõ tasarrufuyla gerçekleşmesi beklene- mez. O nedenle, Kürt gençlerini dağa çõ- karan irade ile bu aşamada gizli veya açõk ilişki kurulmasõ ve işbirliği yapõl- masõ gerekecektir. - Siyasetin sağında ve solunda bir- çok aydının “açılım Türkiye’yi bö- ler” kaygısı gerçekçi midir? - Bu kaygõ yersizdir. Demokratik açõlõm da Kürt açõlõmõ da Türkiye’yi bölmez. Bölünme, ancak bugüne kadar ki yadsõ- ma ve baskõ politikalarõnõn devamõ halinde gündeme gelebilir. Her dilden ve her inançtan yurttaşlarõmõza, kadõn ve erkeklerimize, farklõ yaşam tercihleri olan- lara, çoğunlukta bulunanlarla eşit hak ve özgür- lüklerin tanõnmasõ, bölünmeyi değil, kenetlenme- yi getirir. Türkiye’yi bölünme korkularõna getiren, yurttaşlarõ arasõnda fark gözeten devlet tutumlarõ- dõr. - SHP, PKK’nin tavrını nasıl değerlendiriyor. - Çatõşmalarõn durmasõ, silahlarõn bõrakõlmasõ, dağdakilerin eve dönmesi konularõndaki etki gü- cü düşünülürse, PKK’nin Kürt açõlõmõ sürecine olumsuz tavõr almasõ sürecin başarõ olasõlõğõnõ az- altõr. - Çözüme yönelik “yol haritası” nın İmralı’dan gelmesi, süreci baltalar mı? Türk ve Kürt yurttaşların hassasiyetleri dikkate alındığında, Öcalan sürecin neresinde yer almalı? Sürece et- kin olarak dahil mi edilmeli, yoksa tamamıyla dışında mı tutulmalı? - Yol haritasõnõn bir tek kaynaktan belirlenme- si pek mantõklõ gözükmüyor. Ayrõca, yol haritasõ- nõn nereden geldiğinden daha çok, içeriği önem- lidir. Devlet de, hatta bürokratik devletten farklõ olarak hükümet de, PKK de, İmralõ’da, DTP de yol ha- ritasõnõ etkileyecektir. Öte yandan, Öcalan’õn süreçte yer almasõ Kürt ka- muoyunda olumlu ve güven arttõrõcõ olacak, Türk kamuoyunda ise tepkilere yol açacaktõr. O neden- le, taraflarõn, kamuoyundaki duyarlõlõklarõ dikka- te almasõ, başarõ için son derece önemlidir. Öte yan- dan konuyu çatõşmalarõn durmasõ, dağdakilerin eve dönmesi ile sõnõrlõ tutmak yanõltõcõdõr. Çatõşmanõn durmasõ iyi bir şeydir, çözüm yolundaki çabalar için uygun bir ortam oluşmasõna yardõmcõ olur. Ama so- runun asõl kaynağõ Kürt sorunudur. Türk etnisite- sinin sahip olduğu hak ve özgürlüklere Kürtler ve diğer etnisitelerin de sahip olmasõ işin bam telidir. Kõsacasõ, Kürt sorunu çözülürse, çatõşma da biter. ‘Baskõ bölünmeyi getirir’ - AKP’nin Kürt sorununun çözümü için formülleştirdiği “Demokratik açılımı” na- sıl değerlendiriyorsunuz. AKP’nin demo- kratik açılım projesi, Kürt sorununa çözüm olabilir mi? AKP Kürt sorununun çözümüne ilişkin olarak “demokratik açılım”õn içeriği net de- ğildir. Türkiye, bu “açılımın” içeriğini yaklaşõk iki aydõr tartõşmaktadõr. Çünkü “açılımın” esas sahibi olan ABD, bu konudaki görüşlerini ay- rõntõlõ bir şekilde açõklamõştõr. ABD’nin Dõş- işleri uzmanlarõndan David Philips, 2007 yõlõnda Bush yönetimine sunduğu raporda so- runun çözümüne ilişkin ABD görüşlerini açõkladõ. Aynõ şekilde geçen şubat ayõnda ABD Dõşişleri Bakanlõğõ Ortadoğu Masa- sõ’nda görevli Kürt uzmanõ Henry Barkey ko- nu ile ilgili olarak hazõrladõğõ raporu, Barack Obama yönetimine sundu ve bugün AKP’nin Türkiye’ye tartõştõrdõğõ çözüm önerilerini bu raporda açõkça yazdõ. Obama da 6 Nisan’da TBMM’de yaptõğõ konuşmada bugün tartõştõ- ğõmõz açõlõmlarõn hepsini birer birer saydõ. ABD Büyükelçisi ise kapõ kapõ dolaşarak açõ- lõmõ desteklediğini söylüyor. İçeriğine dair bir şey söylenmeyen “açılımı”, ABD büyükelçi- si nasõl oluyor da destekliyor? Kõsacasõ bugün, AKP’nin değil ABD’nin açõlõmõnõ tartõşõyoruz. Çözüm toprak reformunda - Partiniz Kürt sorununu nasıl tanımlıyor ve çözüm önerileri nelerdir? Mehmet Bedri Gültekin - Kürt sorunu demokratik haklar açõsõndan esas olarak çö- zülmüştür. Ama Kürt sorunu, bugün başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerin bölgemize yönelik planlarõn bir aracõ olarak önümüzdedir. Tamamen bu nedenden dolayõ Kürt sorunu, tarihimizde olmadõk ölçüde ül- ke bütünlüğüne ve milli birliğe yönelik bir tehdit boyutu kazanmõştõr. Kürt sorununa çözüm her şeyden önce “tam bağımsızlık” politikasõnõ uygulayarak ABD güdümünden ve AB kapõsõndan kurtularak mümkündür. Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” anla- yõşõ tarihseldir ve bilimseldir. Gönüllü birlik temelinde Türklerin ve Kürtlerin beraberce bü- yük bir millet olmaya doğru ilerlemeleri, hangi etnik kökenden olursa olsun tüm hal- kõmõzõn çõkarõna olan biricik politikadõr. Ağa- lõk, aşiret reisliği, şeyhlik gibi feodal kalõntõ- larõn tasfiye edilmesi, topraksõz ve az toprak- lõ köylünün topraklandõrõlmasõ yoluyla, köy- lülüğün özgürleştirilmesi ve refaha kavuşmasõ, sorunun çözümü yolunda atõlacak en önemli adõmlardan biridir. Serbest piyasa sisteminin bölücülüğüne son verilmeli, halkçõ devletçi ekonomi politikasõ benimsenerek kamu eliy- le yapõlacak yatõrõmlarla bölgeler arasõ den- gesizlikler giderilmelidir. Etnik farklõlõklar ve inanç farklõlõklarõ temelinde örgütlenmeler, ül- kemizi Ortaçağ’õn parçalanmõşlõğõna geri gö- türmenin yolunu açar ve gayri meşrudur. Kürt yurttaşlarõmõzõn demokratik haklarõnõn özgürce kullandõklarõ koşullarda etnik temeldeki örgütlenme ve silahlõ bö- lücülükte õsrar edenlere karşõ en ka- rarlõ tedbirler alõnmalõdõr. Irak’õn toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. Türkiye Irak’õn toprak bütünlüğüne yönelen tehditlere karşõ aktif tavõr almalõdõr. Suriye ve Irak başta olmak üzere, İran ve Azerbaycan ile bütün alanlarda ilişkiler geliştirilmelidir. Kürt sorununda köklü çözüm Atatürk’ün Bölge Merkezli Dõş Politikasõ’nõn bugüne uyarlan- masõ olan “Batı Asya Ulusal Devletler Top- luluğu” politikasõnõ hayata geçirmekle müm- kündür. Türkiye, çürüyen ve çöken Batõ uy- garlõğõnõn bir parçasõ değildir. Türkiye, ken- disine karşõ düşmanca faaliyetler içinde olan Atlantik ittifakõnõn peşine takõlmaktan vaz- geçmeli, yükselen Avrasya uygarlõğõ içinde- ki yerini almalõdõr. - Siyasetin sağında ve solunda birçok ay- dının “Açılım Türkiye’yi böler” kaygısı ger- çekçi midir? Amerika’nõn Büyük Ortadoğu Projesi ile Fas’tan Orta Asya’ya kadar 24 Müslüman ülkenin sõnõrlarõnõ değiştirmeyi amaçladõğõ bir gerçektir. Irak ve Afganistan bu amaçla işgal edildi. Şim- di ise öncelikli hedef Tür- kiye’dir. Türkiye içerden kuşatõlmõştõr ve birbiri pe- şi sõra gelen açõlõmlarla he- deflenen milli direncin kõ- rõlmasõdõr. Amerika, Irak’tan askerlerini çeke- ceği 2011 öncesinde Türkiye’yi e t - nik temelde yeniden yapõlandõrarak ve Irak’õn kuzeyinde kurduğu devleti Türkiye’nin hi- mayesine aldõrarak çõkarlarõnõ güvence altõna almak istemektedir. Önümüze konan “açılım paketi”nin arkasõnda yatan gerçek, ABD’nin çõkarlarõnõ koruma planõdõr. Sözümona “de- mokratik açılım” ile Türkiye’nin yaşadõğõ sü- rece bakõnõz. Etnik ayrõşma derinleşmekte, tel- evizyon ekranlarõndan küçücük çocuklar düş- man milletlerin mensuplarõymõş gibi karşõ kar- şõya getirilmektedir. Etnik temelde örgütlen- menin meşrulaştõrõldõğõ bir süreçten birlik değil, bölünme çõkar. - PKK’nin sürece bakışını nasıl değer- lendiriyorsunuz? PKK Öcalan’õn ağzõndan AKP’nin bu açõ- lõmõnõ en başõndan beri “Cumhuriyetten bu yana gerçekleştirilen ve en az Cumhuriyet kadar önemli olan bir gelişme” olarak de- ğerlendirdi. Söz konusu açõlõmda ABD, AKP, Fethullah Gülen ve PKK hep kol kola ol- muşlardõr. - Çözüme yönelik “yol haritası”nın İm- ralı’dan gelmesi, süreci baltalar mı? Türk ve Kürt yurttaşların hassasiyetleri dikka- te alındığında, Öcalan sürecin neresinde yer almalı? Sürece etkin olarak dahil mi edil- meli, yoksa tamamıyla dışında mı tutulmalı? Gerçekçi olalõm. Tartõştõğõmõz konuda ne Ankara’dan ne de İmralõ’dan gelecek bir yol haritasõ söz konusu değildir. Atlantik öte- sinden gelen yol haritasõna göre adõmlar atõl- maktadõr. Türkiye Amerikan güdümünden ve AB kapõsõndan kurtulmadan kendisine ait bir yol haritasõ çizme şansõna sahip olamaz. Türkiye’yi etnik temelde yapõlandõrma bir emperyalist projedir. Bunu temel aldõktan sonra, üzerine “AKP” veya “İmralı Yol Ha- ritası” etiketi yapõştõrmak onu bu toprakla- ra ait kõlmaz. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin ‘açõlõm’õn asõl sahibinin ABD olduğunu savundu YARIN: SOSYALİST PARTİ VE EMEP SHP Genel Başkanõ Hüseyin Ergün AKP’nin açõlõm programõ olmadõğõnõ ve sadece toplumdan görüş topladõğõnõ söyledi ‘Yol haritasõ Atlantik ötesinden’ İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin. ‘Önce çatõşmasõzlõk ortamõ’ Hüseyin Ergün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle