Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
22 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
Uluslararasõ Sendikal Hareket, ekonomik iyileşme şansõnõn tükendiği konusunda liderleri uyararak acil önlem isteyecek
G20, istihdam zirvesi olsun
Ekonomi Servisi -
Uluslararasõ Sendikal Ha-
reket, ABD’nin Pittsburgh
kentinde gerçekleştirile-
cek G20 zirvesi öncesin-
de, devlet ve hükümet
başkanlarõnõ, “Gerçek
ekonomik iyileşme şan-
sının tükendiği” konu-
sunda uyaracak.
Sendikacõlar, 23-24 Ey-
lül’de G20 Zirvesi’nin ya-
põlacağõ Pittsburgh’da G20
Sendika Liderleri Zirve-
si’nde bir araya gelecek.
Zirveye Türkiye’deki sen-
dikalarõ temsilen Türk-İş
Genel Mali Sekreteri Er-
gün Atalay, Yol-İş Genel
Başkanõ Ramazan Ağar
ve Türk-İş Dõş İlişkiler
Uzmanõ Uğraş Gök’ün
yer aldõğõ heyet katõlacak.
Pittsburgh G20 Zirve-
si’nin bir istihdam zirve-
si olmasõnõ isteyen sendi-
kal hareket, gerçek bir
iyileşme isteniyorsa zir-
vede büyüyen küresel iş
krizinin üstesinden gele-
cek kararlar alõnmasõ ge-
rektiğini belirtiyor.
Küresel ekonomik ve
mali krizin tartõşõlacağõ
G20 Zirvesi boyunca sen-
dikacõlar, çeşitli hükümet
başkanlarõna, ILO Genel
Direktörü Juan Soma-
via’ya ve IMF, Dünya
Bankasõ, Dünya Ticaret
Örgütü gibi çeşitli ulus-
lararasõ kuruluş temsilci-
lerine görüşlerini iletecek.
Ayrõca G20 Zirvesi’ne
Türkiye’de işçi ve me-
mur konfederasyonu ve
sendikalarõnõn üye olduğu
Uluslararasõ Sendikalar
Konfederasyonu, Sendi-
kalar Danõşma Komitesi
ve küresel sendikalar bir
bildiri sunacak.
Acil önlem
Bildiride, işsizliğin ve
yoksulluğun daha da ar-
tacağõ, hükümetlerin ke-
mer sõkma politikalarõ ye-
rine artan kamu borçlarõ-
nõ kapatmak için acil ön-
lemler almalarõ gerektiği,
işlerin kriz öncesinde kal-
dõğõ yerden devam ede-
meyeceği, krizden ders
çõkarõlmasõ gerektiği ve
daha adil, sürdürülebilir
bir düzen tesis edilmesine
ihtiyaç olduğu vurgulanõ-
yor.
Zirvenin istihdam zir-
vesi olmasõ istenen bildi-
ride, şu talepler yer alõyor:
İş yaratma, yeterli
sosyal koruma ve yeşil
ekonomiye yatõrõm konu-
sunda Londra zirvesinde
alõnan kararlar derhal uy-
gulanmalõ, G20 liderleri
tarafõndan sosyal taraflarõn
da yer alacağõ bir İstihdam
Çalõşma Grubu oluşturul-
malõ, ILO ile müzakere
edilen Küresel İş Paktõ
uygulanmalõ.
Finans sistemi, mali
sistem ve vergi sistemi
yeniden yapõlandõrõlmalõ.
Londra G20 Zirve-
si’ndeki taahhütlere uy-
gun olarak gelişmekte
olan ülkelerde genişleyici
iyileştirme programlarõ
desteklenmeli. Uluslar-
arasõ para kuruluşlarõ yan-
lõş yola saptõran koşulla-
rõndan vazgeçmeli ve ge-
lişmekte olan ülkelere et-
kin teşvik programlarõ uy-
gulayabilmeleri için poli-
tika alanõ bõrakmalõ.
Dengeli ekonomi için
sosyal açõdan adil, çevre
açõsõndan sürdürülebilir
yeni bir model tesis edil-
meli.
Çalışanlar
kurtarılsın
Türk-İş Genel Başka-
nõ Mustafa Kumlu,
Londra’da gerçekleşti-
rilen G20 Zirvesi’nde
çalõşanlar lehine alõnan
kararlarõn uygulanmasõ-
nõ isteyeceğini belirtti.
Kumlu, “Ancak şu-
nu açık bir şekilde ifa-
de etmem gerekir,
Türk-İş olarak daha
önce Londra zirvesine
dair açıkladığımız dü-
şünceler değişmiş değil.
Biz, G20 toplantıla-
rının krize neden olan-
ları kurtarma planı ol-
masından endişeliyiz.
G20’de alınacak ka-
rarlar eşitlikçi, adil ve
insana hizmet eden bir
düzene kapı açmalı”
dedi.
G20 Zirvesi öncesi liderleri uyaracak sendika
temsilcileri, dengeli ekonomi için sosyal
açõdan adil, çevre açõsõndan sürdürülebilir
yeni bir model tesis edilmesini, milletler
arasõnda eşitsizliklere neden olan politikalara
son verilmesini istiyor.
Sendikal hareketin bildirisinde yer alan bir
başka unsur da iş yaratma, yeterli sosyal
koruma ve yeşil ekonomiye yatõrõm konusunda
Londra zirvesinde alõnan kararlar ve ILO ile
müzakere edilen Küresel İş Paktõ’nõn bir an
önce uygulanmasõ gerektiği.
23-24 Eylül’de Pittsburgh’daki G20 sendika
liderleri zirvesine Türkiye’deki sendikalarõ
temsilen Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün
Atalay, Yol-İş Genel Başkanõ Ramazan Ağar
ve Türk-İş Dõş İlişkiler Uzmanõ Uğraş Gök’ün
yer aldõğõ bir heyet katõlacak.
HİLTON’UN İKİ KONSEPTİ YAN YANA
Hilton, dünyada ilk kez iki konsept
otelinin yan yana Bursa’da yapõl-
masõna izin verdi. Bursa’da Hilton
otellerini yaparak işletecek Durin
Gayrimenkul Turizm Yatõrõm AŞ’nin
Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Bilgin,
Bursa’daki 40 milyon dolarlõk Hil-
ton yatõrõmõnõn Hilton için de bir ilk
olduğunu belirterek,“Hilton, Türkiye
ve Avrupa’da ilk kez iki konsept ote-
linin yan yana Bursa’da yapõlmasõna
izin verdi. Aynõ alana Hilton’un 5 ve
3 yõldõzlõ birer otelini yapacağõz. 5
yõldõzlõ Bursa Hilton Oteli 170, 3 yõl-
dõzlõ Bursa Hampton Oteli ise 107
kişilik olacak. Otellerin girişi ayrõ,
ancak alttan birbirine bağlõ ola-
caklar. Kongre turizmini planla-
yanlarõn bütçeleri doğrultusunda
hizmet verebileceğiz. Kõsõtlõ büt-
çeyle yola çõkanõ 3 yõldõz, sõnõrsõz
bütçeyle geleni de 5 yõldõzlõ oteli-
mizde ağõrlayacağõz” dedi. Oteller
2011’de hizmete girecek.
OTO DEVLERİ İZMİR’DE BULUŞACAK
İzmir Autoshow Otomobil ve Hafif Ticari Araç-
lar Fuarõ, 7-12 Kasõm 2009 arasõnda Ulus-
lararasõ İzmir Fuar Alanõ’nda açõlacak. Oto-
motiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD)
desteğiyle İZFAŞ tarafõndan düzenlenen 6.
Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar Fuarõ’na Cit-
roen, Dacia, Hyundai, Kia, Mercedes, Peu-
geot, Renault, Suzuki, Toyota gibi dünyanõn
önemli otomobil markalarõ ve bu markalarõ pa-
zarlayan firmalarõn katõlõmõ kesinleşti. Gele-
cek yõla ilişkin son model otomobil ve hafif ti-
cari araç markalarõnõn sergileneceği fuarõ zi-
yaret edenler, otomobil dünyasõnõn en yeni-
lerini görme, haklarõnda detaylõ bilgi edinme,
karşõlaştõrma ve satõn alma olanağõna kavu-
şacak. Altõ gün süreyle açõk kalacak İzmir Au-
toshow’a geçen yõl 45 marka ve firma katõl-
mõş, fuarõ 42 bin kişi ziyaret etmişti.
İnsana yakõşõr çalõşma için 56 ülkede 100’e yakõn etkinlik planlanõyor
Taşerona karşı küresel eylemANKARA (AA) - Küresel
Sendikal Hareket, “İnsana
Yakışır Çalışma İçin
Küresel Eylem Günü”nde,
milyonlarca işçinin
ekonomik ve sosyal
durumundaki kötüleşme
süreci, toplumsal cinsiyet ve
özellikle taşeron işçiliği
üzerinde duracak.
Küresel konfederasyon ve
federasyonlar, bu yõl 7
Ekim’de İnsana Yakõşõr
Çalõşma İçin Küresel Eylem
Günü’nde, öncesinde ve
sonrasõnda düzensiz
istihdama tabi işçilerin ve
taşeron işçilerinin haklarõnõ
ve saygõnlõğõnõ kazanmasõ
konusuna ağõrlõk verecek.
Bu kapsamda, Uluslararasõ
Kimya, Enerji, Maden ve
Genel İşçi Sendikalarõ
Federasyonu’nun (ICEM)
sürdürdüğü Taşeron İşçiliği
Kampanyasõ çerçevesinde,
çeşitli ülkelerden üye
sendikalarõn ve onlarõn
üyelerinin kendi ülkelerindeki
etkinliklere aktif katõlõmõnõ
sağlamak için diğer küresel
federasyonlar ve Uluslararasõ
Sendikalar Konfederasyonu
ile işbirliği yapõlõyor. 56
ülkede 100’e yakõn etkinlik
yapõlacak. Bu ülkeler
arasõnda, Arjantin, Brezilya,
Şili, Kolombiya, Ekvador, El
Salvador, Fransa, Almanya,
Guatemala, Hindistan, İtalya,
Japonya, Meksika, Hollanda,
Norveç, Pakistan, Senegal,
Güney Afrika, İspanya,
Tanzanya, Türkiye, Ukrayna,
İngiltere, Venezüella
bulunuyor.
Ekinliklere çağrõ
metinlerinde, küresel
ekonomik krizin hemen
hemen bütün sektörlerdeki
işçilerin büyük bölümünü
olumsuz yönde etkilediği
vurgulanõyor.
İnsana yakõşõr olmayan çok
daha ağõr koşullarda yaşayan
ve çalõşan işçilerin
durumunun diğer tüm
kesimlerden farklõlõk
gösterdiğine işaret edilen
metinlerde, herkese adil bir
yaşam biçimi sağlanmasõnõn
önkoşulunun, geçici ve
taşeron işçilerine eşit haklar
sağlanmasõ ve eşit
davranõlmasõ olduğu
belirtiliyor.
Dünyanõn her yerindeki
işçilerin temsilcilerinin 7
Ekim öncesinde ve
sonrasõnda tek bir ses halinde
konuşacaklarõna yer verilen
çağrõ metinlerinde, “Bu
ortak ses küreselleşme
koşullarında istikrarlı,
insana yakışır bir istihdam
ve etkin bir sosyal koruma
sağlanmasını, her işçinin
sendikalaşma ve
toplusözleşme hakkına
sahip olmasını ve insanca
yaşama koşullarına
kavuşturulmasını talep
edecek” ifadelerine yer
veriliyor.
Standart&Poors ülkemizin görü-
nümünü negatiften durağana, Mo-
ody’s ise kredi notumuzu durağan-
dan olumluya çevirdi. Notlara bakıp
konuşursak bak ekonomimiz iyi du-
ruma geliyor, diyebilirsin. Bu notlar
bayrama harçlıksız girenlere, işsiz va-
tandaşa ne anlam ifade ediyor diye
düşünürsek umut fakirin ekmeği,
der ve geçeriz.
Standart&Poors, Moody’s, Fitch gi-
bi uluslararası kredi derecelendirme
şirketleri ülkelerin, bankaların kredi
değerliliğini (kredibilitesini) ölçerler.
Kredibilite fon arz edenlerin (şirket-
ler ve devletler) ihraç ettikleri borç ni-
teliğindeki tahvil, finansman bonosu
gibi menkul kıymetlerin ana para ve
faizinin vadesinde ve eksiksiz geri
ödeme yeterliliğine ne ölçüde sahip
olduklarını göstermek amacıyla bu
kredilendirme kuruluşlarınca yapılan
değerleme sonucunun kategorik ifa-
desidir.
Değerleme yapılırken politik risk ve
ekonomik risk unsurları incelenir.
Politik risk unsurları içinde hükmet
krizleri, etnik ve dinsel yapı, işçi
sendikalarının etkinliği, yabancı ser-
maye ile ilgili yasal düzenlemeler, as-
keri darbe olasılığı, ülkeye konulan
ambargolar gibi etkenler analiz edi-
lir. Politik riskin üç temel alt başlığı
vardır. Birincisi ülke riskidir. Ülke ris-
kinde devlet bütçe açıklarının
GSMH’ye oranına bakılır. Devlet har-
camalarındaki etkinlik izlenir. Dış
borca bağlı büyümenin finansma-
nında kullanılan kredilerin çoğun-
lukla tüketimi sübvanse ettiği baz alı-
nır. Ülke kaynaklarının yeterli ve ve-
rimli olup olmadığı incelenir. Politik
riskin ikinci alt başlığı hükümranlık ris-
kidir. Daha çok Afrika ülkeleri için ge-
çerli olan bu değerlendirmede borç-
ların ödenmemesini sağlayacak dev-
let ve mali politika değişiklikleri ana-
liz edilir. Politik riskin üçüncü alt baş-
lığı mikro ekonomik riskin ölçülme-
sidir. Politik riskin her firmayı aynı dü-
zeyde etkilemeyeceği varsayımı ile fir-
ma bazında etkiler araştırılır.
Ekonomik risk unsurları içinde en
önemli kalemleri döviz kuru riski ile
transfer riski oluşturur. Döviz kuru ris-
ki döviz üzerinden yatırım yapan ve
borçlananların üstlendikleri risktir.
Bu, çeşitli formüllerle ölçülür. Trans-
fer riski devletin borçların ödeme
kapasitesini azaltan ve arttıran et-
kenlerin değerlendirilmesini gösterir.
Bu notlar öğrencilere verilen not-
lar gibidir. Ancak harflerle ifade edi-
lir. Aşağıda S&P ve Moody’s’in not-
ları gösterilmiştir. S&P notları +/-
diye alt kategorilere de ayırmaktadır.
BB yani 60 üstü not alan ülkeler ya-
tırım yapılabilir ülkeler olarak kabul
edilmektedir. Bunun altı tembel ve sı-
nıfta kalmaya aday talebe muamelesi
görmektedir.
Şu anda ülkemizde net hata/nok-
san hesabında görünen 20 milyar do-
lara yakın bir sıcak
para var. IMF’e ihti-
yaç duymamamızı
geçici de olsa sağla-
dı. Demokratik açı-
lım, Ergenekon da-
vası, Ermeni sınırının
açılması gibi olaylar
ülke riski bakımından
bizi çalışkan talebe
yapıyor. Silopi’de pet-
rol denizi var diye va-
tanını sevenler bağı-
rıyor ama bu denizin
üstü beton. Kürt açı-
lımı başarılınca bu de-
niz gözükecek. Öte
yandan Başbakan ABD’den dönün-
ce notlarımızın yükseleceği kesin. Biz
şimdilik aldığımız BB, BB+, BB- not-
larıyla avunalım ve hayırlısı ne ise o
olsun diyelim.
Kredi Derecelendirme Şirketlerinin Notları?
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
pamukm superonline.com
Komşularım Sulukuleliler, Sulukule’nin kendisi gi-
bi yıllardır ne var ne yoklar... Belediyenin kentsel dö-
nüşüm projesi kapsamında yıllar önce hızla başlatı-
lan yıkımlar, AB’nin Romanlar lehine devreye girme-
si ile yarıda kalınca ortaya yıkımdan çok daha ağır bir
tablo çıktı. Bir hızlanıp bir yavaşlayan yıkımların bir kı-
sım enkazı kaldırılmış, çoğu bombalanmış kentleri
anımsatan yarı yıkık harabeler arasında inatla yaşa-
maya çalışanlar...
Belediyenin arabuluculuğunda, AKP’nin yüksek sos-
yetesi için öngörülen lüks evler inşaatlarına geçilemedi.
Biz yıllardır yarı yıkık binalar, belediyenin çöp mer-
kezlerinin arasında süren bir yaşamın tanığıyız. Be-
lediye müdürlerinin odalarında yandaş müteahhitler
adına yapılan satışların hızı kestikten sonra, AKP di-
renenler için esnek, zamana yayılmış, AB’nin Romanlar
duyarlılığını unutturacak çözümlerin peşinde...
Dahiyane çözüm formüllerinden biri İGSAŞ’ın
(Spor Müdürlüğü) bitirilmeyen tesislerinin karşı kö-
şesini, Sulukule’nin en popüler köşesini çöp merke-
zi yapmaktı. Resmi gerekçe “Ara yükleme boşaltma
ucuza geliyor” özelinde Sulukule’nin kalan sakinleri-
ni umutsuzluğa, göçe zorlamak... İnşaat artığı, çöp bo-
şaltan, dolduran kamyonlar, toz toprak, kokular için-
de, bütün ara mahallelerde bir sürü yarı yıkık enkaz
arasında, dört duvarı var görünen her mekânda ya-
şayabilenler yaşıyorlar...
Arada belediye celalleniyor, yeni kararlarla mahalle
zabıta, polis kordonuna alınıyor, birkaç ev daha aşa-
ğı indiriliyor. Beşinci mi, altıncı mı kışa giriyoruz, di-
renenler kalıyor. Onlara sorarsanız çaresizlikten. Ga-
zeteye geliş, sur dışına çıkış yolum olduğu için geç-
tiğim kapının sık sık gece yatılı konukları da oluyor.
En son yıkılmış binalardan sokakta kalmış kiracılar...
Kapı çevresine sığamadıkları için, yolun karşısındaki
kaldırılmış çöp yığını enkazının arasına yayılıyorlar.
Tenekeler üzerinde kaynatılan sularla çamaşırlar yı-
kanıyor, açıkta plastik leğenler üzerinde banyo ya-
pılıyor. Hepsi acaip güzel gözlü, en çok çocuk, bol
küfürlü erkekleri ile bir dövüşüp bir koklaşıp, oynu-
yorlar...
Sur kapısının konukları genelde birkaç günlük, ai-
lelerin değişimi biçiminde... Duyduğum kadarı ile olay
öykülerinin medyaya yansımaması dileği ile kalınacak
uzakta bir yer ya da ailenin birkaç kadın-erkeğine çi-
çek satıcılığı, hela bekçiliği türünden işler ayarlanıyor.
Bu bayramın konukları biraz eski, haftalardır çok ka-
labalık aynı ailenin mekânı durumu var. Bana sorar-
sanız, kışın yaklaşması, bol yağış hesabı, belediye-
ciler pazarlığa yanaşmıyor, onlar da gitmiyorlar...
Bayramın ilk günü bir iki mahalle yolu, düğünler için
yine kapatılmıştı. Fırına kestirme yoldan giderken gö-
rünce şaşırdım. Çünkü Romanların ilk kez bu kadar
sessiz, neşesiz, cansız düğünleri oluyor. Nerede o es-
ki, sabahlara kadar zurna, keman, birbirinden güzel
erkek-kadın sesleri, kahkahalar eşliğinde şenlikli dü-
ğünleri? Arife gecesi de evlerimizin içine giren mik-
rofonu yüksek ses okunan Kuran ayetlerindendi. Su-
lukule sokaklarında artık ölenlerin arkasından okunan,
mikrofonla yayın yapılan mevlitler moda...
Şimdi kimileriniz Sulukule öyküsünü bayram gününe
neden sıkıştırdığımı merak etmişsinizdir... Sabah ha-
berlerinde, yüz yüze gelmemden olacak. Sel bölgesi
sakinlerine sınırlı ayrılmış yayınlarda, çığlık ve öfke ege-
mendi: “Bayrama misafir kabul etmiyoruz. En can ya-
kınlarımızı sokacak yer yok. Bizi, seli, çaresizliğimizi unut-
turmayın...” yakarışları... Benim bildiğim görüntülü ya-
yının yapıldığı Başakşehir, Başbakan Erdoğan’ın
belediye başkanlığından yaratmakla en çok övündü-
ğü yerlerden, siyasal İslamcıların merkezlerinden, en
çok rant yaratılmış alanlardan. AKP iktidarı İkitelli’yi,
Başakşehir’i unutabilir mi? Unutmaya kalkarsa en bü-
yük cemaat bunun hesabını sormaz mı?
Gazetemizin cumartesi günkü ekonomi sayfasın-
dan haber başlığı kafama takılı kalmış, “Hasarın
yüzde 80’i sigortasız” diye... Erdoğan’ın belediye baş-
kanlığından bugüne AKP’nin yerel yönetimi ile iktidarı
birlikte, elinde bu büyük sanayileşme, kentleşme, rant
merkezlerinde büyük ağırlıklı ruhsatsız, kayıtsız, si-
gortasız kentleşme, yapılaşma, sanayileşmenin olması
hiç de sürpriz değil, eşyanın tabiatına uygun bir du-
rum...
Seli izlerken, en çok ağırlıklı kayıt dışı çalıştırılan-
ların işsiz kalacaklarına, işsizler ordusuna katılacak-
larına hayıflanıyordum. Bir de yılların birikimi evleri-
ni, eşyalarını yitirenlere... AKP iktidarının depremde
olduğu üzere devletin afetlere yönelik sorumlulukla-
rından kaçacağından adım gibi emindim. Bu işler öy-
le sadaka düzeninde oya dönüşecek kömür, yerine
göre elektriği olmayan eve elektrikli eşya dağıtmaya
benzemez. Sosyal devlet yaklaşımı, sorumluluğu
ister. Yandaş medyanın bugünlerdeki en önemli
görevinden biri de, selzedelerin bayramdaki haykı-
rışlarının tam tersine olarak seli, selzedeleri unuttur-
mak olmalı...
Dün sabah kulağıma takılan tepkili bir ses; “Ne ya-
ni bayram boyunca bir tek gün bile izin yapamayacak
mısın?” diyor. “Ne izni hanımefendi, siz bayram faz-
la mesaisini de unutun, yakınınızın işi olduğuna şük-
redin” diyecek oldum, kendimi tuttum. Kriz çoğunluğu
öylesine bir vurdu ki, bayram ev ziyaretleri bile tasarruf
önlemleri kapsama alanına girmiş... Yol parası, en ucu-
zundan bayram şekeri kutusu...
soner@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ve İnsanlar...
Kamu-Sen eylem sürecini başlattı
Ekonomi Servisi - Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanõ Bircan Akyıldız, kamu çalõşanlarõnõn
haklarõnõ alabilmesi için “eylem süreci”
başlattõklarõnõ söyledi. Hükümetin IMF
politikalarõnõ uygulamak istediğini savunan
Akyõldõz, “Sözün bittiği yere gelinmiştir.
Yollarının yapılmasını isteyen Çankayalılara,
‘Çankaya Belediyesi’nin önünde oturun’
diyebilecek kadar eylemi gösteren
Başbakan’a, kamu çalışanları da haklarını
almak için eylemlik sürecini başlatmıştır.
Haklarımızın alınacağı yer Başbakanlık’tır,
Başbakanlık’ın önüdür” diye konuştu.
Batman’a 1 milyon dolarlık hibe
BATMAN (AA) - Birleşmiş Milletler
Uluslararasõ Tarõmsal Kalkõnma Fonu’nca
bağcõlõğõn geliştirilmesine yönelik Batman’a 1
milyon 42 bin dolarlõk hibe verileceğini
açõklandõ. Tarõm İl Müdürü Abdullah Akın,
Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’nca yürütülen
Diyarbakõr-Batman-Siirt Kalkõnma Projesi
kapsamõnda hazõrlanan “Bağcılığın
Geliştirilmesi” projesiyle ilgili çalõşmalarõn
devam ettiğini söyledi.
Düzensiz istihdam ve taşeron işçilerin haklarõnõn
ve saygõnlõğõnõn kazanõlmasõ amacõyla küresel eylem
günü olan 7 Ekim ile öncesi ve sonrasõnda bir dizi
eylem yapõlacak.
Yeni model tesis edilsin Küresel iş paktı uygulansın Türkiye’den de heyet katılıyor
S&P Moody’s Not Karşılığı
AAA Aaa 90-100
AA Aa 80-90
A A 70-80
BBB Baa 65-70
BB Ba 60-65
B B 55-60
CCC Caa 50-55
CC Ca 45-50
C C 40-45
Bu ülkeler arasında,
Arjantin, Brezilya, Şili,
Kolombiya, Ekvador, El
Salvador, Fransa,
Almanya, Guatemala,
Hindistan, İtalya, Japonya,
Meksika, Hollanda,
Norveç, Pakistan, Senegal,
Güney Afrika, İspanya,
Tanzanya, Türkiye,
Ukrayna, İngiltere,
Venezüella bulunuyor.
56 ülkede
eylem yapılacak