Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Açık Mektup!
Sayın Ahmet Davutoğlu -
Dışişleri Bakanı
Sayın Ertuğrul Günay - Kültür ve
Turizm Bakanı
Sevgili Hikmet Çetin - Eski KA-
AÖ Afganistan Özel Temsilcisi
“Cumhuriyet Pazar” ekinde
“Afganistan’ın Gizli Hazinele-
ri” başlıklı yazımı okuyabil-
diniz mi bilmiyorum! Oku-
madıysanız lütfen okuyu-
nuz… Yazının girişinde şu
sunum vardı:
“Bu gizemli öyküyü
Sabancı Holding Yö-
netim Kurulu Baş-
kanı Sayın Güler
Sabancı ve Sa-
kıp Sabancı Mü-
zesi’nin (SSM)
değerli müdürü
Dr. Nazan Öl-
çer’e sunuyo-
rum! Bugün 20
Eylül Pazar! Dün-
ya çapında
görkemli bir
serginin Nev
York Metropolitan Sanat Müze-
si’ndeki son günü! Afganistan’ın gi-
zemli ‘Gizli Hazineleri’nin öyküsü-
nü Sayın Sabancı ve Sevgili Dr.
Ölçer’le birlikte okurlarımızla
paylaşıyorum… Keşke, keş-
ke SSM, bu ‘Gizli Hazi-
neleri’, yıllarca Kuzey
Atlantik An-
laşması Ör-
g ü t ü ’ n ü n
(KAAÖ) Af-
ganistan’da
temsilciliği-
ni yapan,
Türk ekonomi, iç ve dış
siyasasının önemli
kişilerinden, değer-
li sınıf arkadaşım
Hikmet Çetin’in ve Dışişleri Ba-
kanlığı’nın aracılığının yanı sıra Na-
tional Geographic Vakfı’nın yardı-
mı ile Türk halkına sunabilse…”
Bu yazıdan sonra SSM’nin de-
ğerli müdürü Dr. Nazan Ölçer’den
şu iletiyi aldım:
“Sevgili dostum,
Yazın tam da yarama dokun-
muş. O serginin
peşine 3 yıl önce
düştüm, Paris’te
Musee Guimet ile
uzun görüşmeler
yaptım, çünkü on-
lar getirdi ve kazıya
da destek vermişler-
di zaten. Ciddi görüş-
meler yaptım, Amster-
dam ve Bonn sonrası ge-
lebilmesi için prensipte an-
laştık. Ancak sonra devreye
National Geographic girdi, bü-
yük meblağlar karşılığı Amerika tu-
ru başladı. Ne yazık ki bu önemde
bir sergi kapı kapı gezdirilen bir eş-
ya durumuna düşürüldü. İşin için-
de elbette Amerikan politikası ve Af-
ganistan ilişkisi de var. Üzülmüştüm
çok ve başka projelere yönel-
mek zorunda kaldım. Bu da
böyle bir hikâye işte! Sevgi-
lerle…”
Üç yıl sonra üzülerek öğrendiğim
bu gerçeği dikkatinize sunmak is-
tedim. Yalnız dikkatinize değil, ge-
reği için yazımın şu son paragra-
fıyla noktalayıp ilginize su-
nuyorum:
“Şimdi gele-
lim Türkiye’ye!
Afganistan ile
köklü tarihsel
bağlantıları
bugün de sü-
ren Türk halkı,
acaba bu giz-
li hazineleri ‘İpek Yo-
lu’nun son noktası
olan Boğaz’da, Sa-
kıp Sabancı Müze-
si’nde görebilecek mi?”
Ne dersiniz? Girişim sizleri bek-
liyor! Saygılarımla…
4Ağustos’ta bu köşede “Diplo-
masi Ortadoğu’da Yoğunlaşıyor”
başlıklı yazımızda “Pergelimizin siv-
ri ucunu Telaviv’e koyup bir yarım
daire çizersek” dedikten sonra,
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’na
atanan büyükelçi Feridun Sinirli-
oğlu dahil, yeni yardımcılarının İs-
rail ve Ortadoğu ülkelerinden An-
kara’ya dönen büyükelçiler oldu-
ğuna, Davutoğlu’nun “Ortadoğu
ağırlıklı bir dış siyasa” izleyeceğine
dikkati çekmiştik.
Bu önsezimizi Suriye, Irak ve
İran ile yapılan son görüşmeler
doğruladı. Bir zamanlar ABD’nin
dünyada “yedi terörist ülke” dedi-
ği ülkeler arasında yer alan bu üç
komşu ile ilginç görüşmelerde ba-
zı önemli olumlu adımlar atıldı.
Türkiye’nin 1921 Ankara Anlaş-
ması’ndan bu yana 877 km. ile en
uzun ve mayınlı kara sınırına sahip,
idamlık olduğu günümüzde unutu-
lan PKK’nin “baş teröristi” Abdul-
lah Öcalan’ı barındıran Suriye’ye
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgene-
ral Atilla Ateş’in neredeyse savaş
ilan eden konuşması belleklerde ta-
zeliğini hâlâ koruyor!
Geçen hafta Suriye Cumhurbaş-
kanı Beşşar Esad’ın Ankara gö-
rüşmelerinden sonra Davutoğlu ile
konuk Dışişleri Bakanı Velid Mu-
allim yaptıkları basın toplantısında,
beklentilerden çok ileride sonuçla-
ra ulaşıldığını açıkladılar.
Ankara-Şam, “mayınlardan” ön-
ce “vizeleri” kaldırdığı için Şeker
Bayramı’nda iki ülkenin vatandaş-
ları sorun yaşamadan, bir zaman-
lar savaş tanrısının gölgesinin ge-
zindiği sınırdan ellerini kollarını sal-
layarak akrabalarını ziyaret edebil-
diler. “Karşılıklı güveni” simgeleyen
bu karardan sonra Gaziantep ve
Hatay’daki Türk işadamları kadar,
Kuzey Suriye’deki meslektaşları
da çifte “bayram” yaptılar.
Sınıra komşu iki ilimizin ticaret ve sa-
nayi odaları yöneticileri; 2008’de 2 mil-
yar dolara zor ulaşan karşılıklı toplam
ticaretin; bu kararla önemli artış kay-
dedeceğini, ulaşım, hizmet alanların-
da da ilerlemeler olacağını vurgularken,
kültürel ilişkilerde de önemli ivme
sağlanacağını söylüyorlar.
Ayrıca bir süre önce Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanı Taner Yılmaz
Şam’da Suriyeli meslektaşları ile
“doğalgaz boru hattının inşası” için
protokol imzalamış, elektrik üreti-
mi ve dağıtımı konusunda ortak ça-
lışmalar başlatılması konusunda
bazı görüşmeler yapmıştı.
Kuşkusuz, Ankara-Şam doru-
ğunun en önemli sonuçlarından
biri de imzalanan “Yüksek Düzey-
li Stratejik İşbirliği Kurulu Anlaş-
ması”dır. Anlaşma, iki başbakanın
eşbaşkanlığında, iki ülkenin önem-
li sekiz bakanının, “ortak bakanlar
kurulu” niteliğinde yılda iki kez
toplanmasını öngörüyor. Böylece iki
komşu arasındaki çeşitli sorunların
çözümleri, oluşturulacak yeni ta-
sarımların izlenip irdelenmesi bu ku-
rulda sağlanacak.
Üç komşudan ikincisi ise İstan-
bul Çırağan Sarayı’nda Irak Dışiş-
leri Bakanı Hoşyar Zebari ile 9 ba-
kan ve 3 bakan yardımcısının ka-
tıldığı “Türkiye-Irak Stratejik İşbirli-
ği Kurulu 1. Bakanlar Toplantı-
sı”nda Türkiye’yi ise 5 bakan tem-
sil etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’ın ekimde yapacağı Bağdat zi-
yaretinde 40 kadar alanda somut
sonuçlara ulaşılmasını sağlama
amacıyla görüşmelerin yapıldığı
ve özellikle PKK’nin Kuzey Irak’ta
barındırılmaması gibi konularda
bazı adımlar atıldığı anlaşılıyor.
Ancak asıl somut adımların yeterli
olmayan sınır kapılarının gözden
geçirilmesi, gelecek ay karşılıklı
tren seferlerinin başlaması, Fırat ve
Dicle nehirlerinden saniyede 500
yerine 550 m3 su akıtılması, Tür-
kiye’nin Irak’ta petrol ve doğalgaz
arama ve işletilmesine katılması gi-
bi alanlarda atıldığı açıklandı. Sını-
rın sıfır noktasında nitelikli “serbest
bölge” kurulması da hedefleniyor.
Davutoğlu, Suriye-Irak arasın-
daki anlaşmazlıkların giderilmesi
konusunda oynamak istediği “ara-
buluculuk” rolü bağlamında bu iki
ülkenin dışişleri bakanları ile Arap
Birliği Genel Yazmanı Amr Mu-
sa’nın katıldığı dörtlü ve ikili top-
lantılara Çırağan Sarayı’nda ev sa-
hipliği yaptı.
Ancak Davutoğlu’nun, “olumlu
gelişmelerden” söz etmesine kar-
şılık Bağdat’taki hükümet sözcüsü,
Irak-Suriye görüşmelerinde “bir
ilerleme sağlanamadığını” söyledi.
Ankara, Bağdat ile uygulanmasına
başlanan “İşbirliği Kurulu”nun bir
benzerinin Suriye-Irak arasında
kurulmasına da çalışıyordu.
Gelelim 3. komşumuza… Davu-
toğlu bir süre önce Tahran’a yap-
tığı resmi ziyarette, İran’ın “nükle-
er silahsızlanma” konusunda BM
Güvenlik Kurulu’nun beş üyesi ve
Almanya ile birlikte masaya oturma
önerisinde Türkiye’nin bu toplantı-
ya ev sahipliği yapmaya hazır ol-
duğunu açıklamıştı.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Sa-
vunma Temsilcisi Javier Solana bu
çağrıyı benimsemiş, toplantının 1
Ekim’de Türkiye’de yapılabileceğini
söylemişti.
Ancak Davutoğlu’nun Tahran’da
bulunduğu sırada Vaşington’un,
Türkiye’nin İran füzelerine karşı
7.8 milyar dolarlık “Patriot (vatan-
sever)” füzesavar sistemi alımı için
Kongre’ye yaptığı başvuru, bu çağ-
rıya gölge düşürmüştü. Tahran’dan
gelen resmi olmayan haberler,
İran’ın toplantının Cenevre’de ya-
pılmasından yana bir yaklaşım için-
de olduğu anlaşılıyor.
Davutoğlu Ortadoğu’ya Açılıyor!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
ABD Başkanõ, savaş başlõklarõnda büyük indirim için Pentagon’dan plan istedi
Obama’nõnnükleeradõmõDış Haberler Servisi - ABD Başka-
nõ Barack Obama’nõn Savunma Ba-
kanlõğõ’ndan (Pentagon), nükleer silah
doktrinini gözden geçirerek kapsamlõ bir
indirime gidilmesini istediği bildirildi.
İngiltere’de yayõmlanan Guardian
gazetesinin haberine göre, Penta-
gon’un nükleer silahlarla ilgili rapo-
runun ilk taslağõnõ “çekingen” bulan
Obama, ileride nükleer silahlarõn ta-
mamen ortadan kaldõrõlmasõ hedefine
yönelik olarak, silahlarõn daha kap-
samlõ olarak azaltõlmasõnõ içerecek
bir plan istedi. Gazetenin Avrupalõ yet-
kililere dayandõrdõğõ haberde, Oba-
ma’nõn Pentagon’dan yõl sonuna ka-
dar şu hedefler üzerinde yoğunlaş-
masõnõ istediği belirtildi:
Konuşlandõrõlmõş stratejik savaş
başlõklarõnõn sayõsõnõn “binlerce” ye-
rine “yüzlerce” düzeyine indirilmesi.
ABD’nin hangi şartlarda nükleer
silaha başvuracağõna ilişkin doktrinin
daraltõlmasõ.
Yeni kuşak savaş başlõklarõnõn test
edilip üretilmesine gerek duyulmamasõ
için gerekli yollarõn araştõrõlmasõ.
ABD’nin yaklaşõk 2100 konuşlan-
dõrõlmõş stratejik nükleer savaş başlõ-
ğõna karşõlõk, 2780 civarõnda savaş
başlõğõna sahip olan Rusya’nõn Dev-
let Başkanõ Dimitriy Medvedev, bu
sayõlarõ 1500’e indirecek bir anlaş-
manõn yõl sonuna kadar imzalanabi-
leceğini söylemişti. Her iki ülkenin de
ayrõca, binlerce taktik amaçlõ veya
cephaneliklerde tutulan nükleer sila-
hõ mevcut. Adana’daki İncirlik Hava
Üssü’nde de ABD’ye ait 50 ila 90 ara-
sõnda nükleer silah bulunuyor.
Konu BM gündeminde
Obama’nõn perşembe günü BM Gü-
venlik Konseyi toplantõsõna başkanlõk
ederek, atom bombasõ sahibi ülkelerin
hõzla nükleer cephaneliklerini azaltmasõ
ve başka ülkelerin nükleer silah edin-
mesinin önüne geçilmesi için çağrõ
yapmasõ bekleniyor.
120’den fazla ülkenin devlet ve hü-
kümet başkanõnõn katõlacağõ BM Ge-
nel Kurulu çarşamba günü başlayacak,
ancak liderler bugün bir araya gelerek
küresel õsõnma konusunu görüşecekler.
Yarõn ise BM Güvenlik Konseyi’nin 5
daimi üyesi ile Almanya ve AB’nin
temsilcileri bir araya gelerek, İran’õn
şüpheli nükleer enerji programõ ko-
nusunda 1 Ekim günü bu ülke yetki-
lileriyle yapõlacak görüşmeler konu-
sunda ortak tutum belirlemeye çalõşa-
cak. Burada Rusya ve Çin’in Tahran’a
karşõ daha yumuşak bir çizgi izleye-
bileceği yorumu yapõlõyor.
Obama ayrõca, Ortadoğu barõş giri-
şimi kapsamõnda İsrail Başbakanõ
Binyamin Netanyahu ile Filistin yö-
netimi başkanõ Mahmud Abbas’õ
bugün bir araya getirecek.
Ancak, İsrail’in Filistin toprakla-
rõnda Yahudi yerleşimleri inşa etme-
ye devam etmesi nedeniyle bu görüş-
menin birlikte poz vermeden öteye git-
meyeceği ifade ediliyor.
Dış Haberler Servisi -
Eski ABD Başkanõ
Jimmy Carter, Venezü-
ealla’nõn sosyalist Devlet
Başkanõ Hugo Chavez’e
karşõ 2002 yõlõnda yapõlan
darbe girişiminde
ABD’nin parmağõnõn ola-
bileceğini söyledi.
Kolombiya’da yayõm-
lanan El Tiempo gazete-
sine konuşan Carter,
“Bence 2002’de
ABD’nin en azından
darbe hakkında tam bil-
gi sahibi olduğundan
şüphe yok, hatta doğ-
rudan katılmış da ola-
bilir” diye konuştu. 1977
- 1981 yõllarõ arasõnda
başkanlõk yapan ve 2002
yõlõnda Nobel Barõş Ödü-
lü’ne layõk görülen Carter,
Chavez’in başarõsõz darbe
girişimi nedeniyle
ABD’yi suçlamakta hak-
lõ olduğunu belirtti.
1999’da seçimle işba-
şõna gelen Chavez, 2002
Nisan ayõnda darbeci su-
baylar tarafõndan 48 sa-
atliğine göz hapsine alõn-
mõş, ancak halkõn sokak-
lara dökülmesi ve ordu-
nun büyük bölümünün
Chavez’den yana tavõr
almasõ üzerine halkçõ
Devlet Başkanõ görevine
dönebilmişti. Dönemin
ABD Başkanõ George
W. Bush ise darbede
ABD’nin parmağõ oldu-
ğunu reddederken, “Cha-
vez’in bundan bir ders
alması gerektiğini” söy-
lemişti.
Carter, Venezüella li-
derinin iktidarõnõn ilk dö-
neminde, “geleneksel
olarak kenara itilenlerin
ulusal zenginlikten daha
fazla pay almasını sağ-
ladığını” kabul etmekle
birlikte, son dönemde
“otoriter bir çizgiye kay-
dığını” ve hem ülke için-
de hem de dünya çapõn-
daki popülaritesinin za-
yõfladõğõnõ iddia etti.
Chavez’in, ABD Baş-
kanõ Barack Obama’nõn
iki ülke arasõndaki ilişki-
leri normalleştirmesini
imkânsõz hale getirdiğini
savunan Carter, “Eğer
ABD’ye yönelik saldırı
ve aşağılamalarını dur-
durursa uluslararası
ilişkileri daha iyi olur”
dedi.
ESKİ ABD BAŞKANI CARTER:
Chavez’e darbe
girişiminde ABD
parmağı olabilir
Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Oba-
ma’nın iki yüzü olduğunu söyledi.
‘Obama benim
için büyük gizem’
Dış Haberler Servisi
- Venezüella Devlet
Başkanõ Hugo Chavez,
iki farklõ yüzü nedeniy-
le “büyük gizem” ola-
rak nitelendirdiği ABD
Başkanõ Barack Oba-
ma hakkõndaki düşün-
celerinin bölündüğünü
söyledi.
Chavez önceki gün
halka seslendiği “Mer-
haba Başkan” progra-
mõnda yaptõğõ konuş-
mada, “Bir yanda gü-
lümseyen, kadın hak-
larından, sosyal gü-
venlikten, atom bom-
baları olmayan bir
dünyadan bahseden
bir Obama, diğer yan-
daysa Honduras’taki
darbenin arkasında
olan ve Kolombiya’da
7 tane üs açan emper-
yalist ülkenin başkanı
Obama var” dedi.
Chavez, 23-30 Eylül
tarihlerinde New
York’ta gerçekleştirile-
cek Birleşmiş Milletler
(BM) 64. Genel Kurulu
görüşmelerine katõlõp
katõlmayacağõna da he-
nüz karar vermediğini
söyledi.
Havana’dadevbarõşkonseri
Küba’nın başkenti Havana bir milyondan
fazla kişinin katıldığı bir barış konserine sahne
oldu. Devrim Meydanı’nda önceki gün
gerçekleştirilen konsere ABD’de yaşayan
Kolombiyalı şarkıcı Juanes (sağda) ile Latin
Amerika ülkelerinden, İspanyol ve Kübalı 15
sanatçı katıldı. “Sınır Tanımayan Barış” adlı
konser, Küba tarihinde 1959’daki devrimden
beri en büyük etkinlik oldu. Juanes’in konsere
katılması ABD Başkanı Barack Obama
tarafından memnuniyetle karşılanırken,
ABD’deki Kübalı göçmenler şarkıcıya tepki
gösterdiler. Juanes’in konser öncesinde ölüm
tehditleri aldığı da öğrenildi.
(Fotoğraflar: REUTERS /AP)
Carter, 2002’de Venezüella Devlet Başkanõ
Hugo Chavez’e karşõ darbe girişiminden ABD’nin
haberdar olduğunu hatta darbe girişimine
doğrudan katõlmõş olabileceğini söyledi.
Fildişinden süvari.
Altından kemer tokası.
Türkiye, Abhazya’yõ tanõrsa Moskova karşõlõk verecek iddiasõ
‘Rusya, KKTC’yi tanõyabilir’
Dış Haberler Servisi -
Türkiye’nin, Abhazya’nõn
Gürcistan’dan ayrõlmasõnõ
tanõmasõna karşõlõk olarak
Rusya’nõn da KKTC’nin
bağõmsõzlõğõnõ tanõyabileceği
öne sürüldü.
Kafkaslar ve Avrasya
yorumlarõyla tanõnan Paul
Goble’õn, “Türkiye’nin
Gürcistan’dan
bağımsızlığını ilan eden
Abhazya’yı tanıyan 3’üncü
ülke olabileceğini” ortaya
atmasõnõn ardõndan,
Rusya’nõn KKTC’yi
tanõmasõ gerektiği öne
sürüldü. Goble, geçen hafta
Moscow Times gazetesinde
yayõmlanan yazõsõnda,
1992’den beri Gürcistan
yönetiminden bağõmsõz olan
ve geçen yõlki Rus-Gürcü
savaşõnõn ardõndan
bağõmsõzlõğõ Rusya ile Latin
Amerika’daki müttefikleri
Nikaragua ve Venezüella
tarafõndan tanõnan
Abhazya’nõn Ankara
tarafõndan da
tanõnabileceğini vurguladõ.
Dõşişleri Bakanõ Ahmet
Davutoğlu’nun 7 Eylül
günü Gürcistan’õ ziyaretini
ve hemen ertesinde Dõşişleri
Bakanlõğõ Müsteşar
Yardõmcõsõ Büyükelçi Ünal
Çeviköz’ün Abhazya’ya
gidişini hatõrlatan Goble,
Abhazya’nõn “yaklaşık 500
bin Abhaz ve Çerkezin
yaşadığı Türkiye ile
bağlarını güçlendirme”
isteğine dikkat çekerek
Türkiye Batõlõ müttefikleri
nedeniyle Abhazya’yõ
tanõmasa bile deniz
taşõmacõlõğõnõn
engellenmesine son
verilmesi gibi konularda
arabuluculuk
yapabileceğini yazdõ.
Goble, bunun karşõlõğõnda
Rusya’nõn sadece
Ankara tarafõndan tanõnan
KKTC ile ilgili
politikasõnõ gözden
geçirebileceğini ifade
ederek “Güney Kafkasya
satranç tahtasında böyle
hareketler tamamen
inanılmaz gözükebilir,
ama herhalde
Türkiye’nin Ermenistan
ile yeniden yakınlaşması
kadar da inanılmaz
değildir” dedi.
Kafkasya uzmanõ Sergey
Arutyunov’un ise polit.ru
sitesinde yayõmlanan
makalesinde Rusya’nõn
“Abhazya’nın ağabeyi”
diye tanõmladõğõ KKTC’yi
tanõmasõ gerektiğini yazdõ.
GENELKURMAY BAŞKANI YALANLADI
Moskova füze
planõndan vazgeçmedi
Dış Haberler Servisi - Rusya Genelkurmay Başkanõ
Nikolay Makarov, ABD’nin füze kalkanõ projesinden
vazgeçmesinin ardõndan Rusya’nõn da Polonya sõnõrõna
füze yerleştirme planõnõ askõya aldõğõ yolundaki
haberleri yalanladõ. Makarov, ABD’nin, füze kalkanõ
projesiyle ilgili kararõndan sonra Rusya’nõn tutumuna
ilişkin bir soru üzerine, ülkesinin planlarõnda bir
değişiklik olmadõğõnõ söyledi. Polonya sõnõrõna füze
yerleştirilmesiyle ilgili kararõn siyasi olduğunu ve devlet
başkanõ tarafõndan alõnmasõ gerektiğini belirten
Makarov, Amerikalõlarõn füze kalkanõ projesinden
vazgeçmediği, sadece plan üzerinde değişiklik yaptõğõ
görüşünü savundu. Rusya Savunma Bakanõ Yardõmcõsõ
Vladimir Popovkin, ABD’nin füze kalkanõ projesiyle
ilgili açõklamasõnõn ardõndan, Polonya sõnõrõndaki
Kaliningrad bölgesine kõsa menzilli İskender füzeleri
yerleştirmelerinin gereksiz hale geldiğini belirtmişti.