20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yol Haritası... Yağmurlu bir İstanbul sabahı... Televizyonu açtım, haberleri izliyorum. Televizyonlar yeni bir açılımın haberini veriyor, konunun uzmanlarının görüşünü alıyor. Açılımın adı konulmuş: “Ermeni açılımı.” Günlerdir önce “Kürt açılımı” ardından “demok- ratik açılım”ı tartıştı kamuoyu... Daha çok gazeteciler, siyasetçiler, bilim insanla- rı... Önceki gün yazdım, yineleyeyim: “İçişleri Bakanı Beşir Atalay, demokrasi temen- nisinde bulundu.” DTP Genel Başkanı Ahmet Türk de Diyarba- kır’dan yanıt verdi: “Dağ fare bile doğurmadı!” Yazı masamın başına oturduğumda Diyarba- kır’da DTP’nin düzenlediği “Barış Mitingi”nin baş- lamasına iki saat vardı. DTP milletvekilleri, yöneticiler Diyarbakır’a barış çadırı kurup geceyi orada geçirmişlerdi. Son günlerde toplum olarak “açılım”ı tartışıyor- lardı. Özellikle televizyonlarda, gazeteciler ve bilim in- sanları, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan- lar, düşüncelerini aktarıp “demokrasi, özgürlük ve barış” diyerek sözlerini noktalıyorlardı. Ben kendi kendime günlerdir hep aynı soruyu soruyordum: “12 Eylül yasaları değişmedikçe Türkiye’de de- mokrasi ve özgürlükler bir yaşam biçimi olabilir mi?” 12 Eylül faşizminin getirdiği seçim ve partiler ya- sası 27 yıldan beri yerinde duruyordu. Bu yasaları ne Turgut Özal, ne Süleyman De- mirel, ne Tansu Çiller, ne Necmettin Erbakan, ne Mesut Yılmaz, ne de Bülent Ecevit değiştirdi. Ne- den değiştirmediler?.. Recep Tayyip Erdoğan, yedi yıldır tek başına ik- tidar. Bugüne dek yüzde 10 olan seçim barajını ni- çin yüzde 5’e indirmedi AKP? Aslında düğüm buradaydı ve nedense kimse bu- nun üzerine gitmiyordu. Yüzde 10 barajının acısını Erbakan, Ecevit, Bay- kal, Bahçeli, Yılmaz ve Çiller de tatmıştı... Daha önceleri yazdım, bir kez daha altını çizeyim: Bugün hiçbir AB ülkesinde seçim barajı yüzde 10 değil... Demokrasileri gelişmiş, varsıl ülkelerden vaz- geçtim, Suriye ve Mısır’da bile yüzde 5. 12 Eylül faşizminin duvarlarını yıkmadan Türki- ye’de demokrasi ve özgürlüklerden söz edile- meyeceğine kaç kez değindim anımsamıyorum. Sağcısı da solcusu da “Demokratik adımları, öz- gürlükleri destekleriz” diyor ama kimse 12 Eylül ya- salarından söz etmiyor. Bu yasaların kaldırılması ülkeyi tümleştirir, ay- rıştırmaz... Önce AKP kendine çekidüzen verir, CHP sosyal demokrat parti olduğunun ayrımına varır, MHP ve DTP “kör milliyetçiliğin” zincirlerini kırar, sosya- list partilerin Meclis’e girmesi kolaylaşır. Bence ne AKP, ne CHP, ne de MHP ve DTP is- tiyor demokrasinin ve özgürlüklerin genişlemesini... ABD ve AB AKP’ye bir “yol haritası” çizmiş yü- rüyüp gidiyor, CHP ve MHP de “seçimlerde nasıl olsa barajı geçeriz, AKP’yle ortak hükümet kurarız” havasıyla havanda su dövüyor. CHP ve MHP sözcülerine bakıyorum, benzer şeyler söylüyorlar: “Demokrasi paketini görmedik ki!” AKP’nin demokrasi ve özgürlüklerle bir derdi yok. Sırtını ABD’ye ve AB’ye dayamış yürüyor. Yazımın başında belirttim, yeni oyuncağı “Erme- ni açılımı” AKP’nin. DTP’nin de demokrasi ve özgürlüklerle ilişkisi yok. DTP’nin istediği Apo’nun İmralı’dan salıverilip si- yaset yapması. Artık bunu açık bir biçimde dillendiriyor DTP’liler. Dikkat ederseniz, DTP’liler “PKK” demiyorlar son günlerde “gerilla” kelimesini kullanıyorlar sık sık. Ben “anayasal eşitlik” kavramının yaşama geç- mesi, 12 Eylül yasalarının kaldırılmasıyla, Türki- ye’nin barış, güven ortamına geçeceğine, sos- yalistlerin Meclis’e girmesiyle Türkiye’nin ekono- mik, sosyal ve kültürel olarak gelişeceğine ina- nanlardanım. Üniter devlet-ulus devlet yapısı demokrasinin ve özgürlüklerin önünde engel değildir, tam tersi önü- nü açar. Ülkeyi yönetenler demokrasi ve özgürlükleri amaç olarak mı görüyor yoksa araç olarak mı? İşte yanıtlanması gereken soru da bu aslında! Bence araç olarak görüyorlar. ABD ve AB’nin güdümünde, ellerine verilen “yol haritası”yla her sabah yeni bir gündem yaratarak halkı kandırıyorlar... Yalan mı?.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Edibe Sözen’den muhalefete tepki ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Edibe Sözen, İçişleri Bakanõ Be- şir Atalay’õn Kürt açõlõ- mõyla ilgili açõklamalarõnõ eleştiren MHP ve CHP’ye tepki gösterdi. Sözen, muhalefetin “somut bir şey çõkmadõ” yönündeki eleştirisinin haklõ olmadõ- ğõnõ belirterek kamuoyun- da fikri birliğin oluşmasõ- nõn ardõndan açõlõm konu- sunun TBMM’ye getirile- ceğini vurguladõ. Davutoğlu: Sıfır problem istiyoruz LEFKOŞA (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, komşu ülke- lerle sõfõr problem ilkesi- ne dayalõ olarak Erme- nistan’la ilişkileri nor- malleştirmek istedikleri- ni belirterek, “İlişkilerin kalõcõ barõşõ getirebilme- si için Azerbaycan-Er- menistan ihtilafõnõn bir an önce çözüme kavuş- turulmasõnõ bekliyoruz” dedi. KKTC Cumhur- başkanõ Mehmet Ali Ta- lat’la düzenlediği ortak basõn toplantõsõnda ko- nuşan Davutoğlu, Kõbrõs Rumlarõna 2004 yõlõnda reddettikleri barõş imkâ- nõnõn tekrar önlerinde olduğu mesajõnõ verdi. ‘Açılım belli olsun, destek artar’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dokuzuncu Cumhurbaşkanõ Süleyman Demirel, DP Ankara ve İstanbul il başkanlarõnõ ayrõ ayrõ kabul etti. Demi- rel, “demokratik açõlõm” çalõşmalarõ hakkõnda, “(Terörü durduracağõz) diyenlerin, terörü nasõl durduracaklarõnõ söyleme- leri lazõm, o zaman daha çok destek alõr” dedi. Başbuğ’dan Şahin’e ziyaret ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şa- hin’i ziyaret etti. Yaklaşõk 45 dakika süren ziyaret, basõna kapalõ gerçekleşti. TSK’ye duyarsız patlayıcı projesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştõr- ma ve Geliştirme Enstitü- sü ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu ara- sõnda gerçekleştirilecek “Pilot Ölçekli Duyarsõz Patlayõcõ Alt Yapõsõ Proje- si” törenle imzalandõ. Tö- rene Milli Savunma Baka- nõ Vecdi Gönül de katõldõ. Prof. Büyüktür yaşamını yitirdi BURSA (AA) - Ulu- dağ Üniversitesi (UÜ) Mühendislik-Mimarlõk Fakültesi Kurucu Dekanõ Prof. Ahmet Rasim Bü- yüktür (82), yaşamõnõ yi- tirdi. Büyüktür için, bu- gün İstanbul Teknik Üni- versitesi (İTÜ) Taşkõşla Kampusu’nda 11.00’de tören düzenlenecek. TOKİ’den açıklama İstanbul Haber servi- si- TOKİ Basõn ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapõlan açõklamada, gaze- temizin 30 Ağustos 2009 tarihli sayõsõnda yayõmla- nan, “Validebağ Acõba- dem Öğretmenler Hasta- nesi boşaltõldõ” başlõklõ haberimizde yer verilen devirle ilgili TOKİ’nin ça- lõşmasõnõn (Sağlõk Bakan- lõğõ Protokolü de dahil) bulunmadõğõ belirtildi. Erdoğan, Ermenistan ile imzalanan protokolün demokrasi açõlõmõnõn bir adõmõ olduğunu söyledi ‘TBMM onaylayacak’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tay- yip Erdoğan, Ermenistan ile Türkiye arasõndaki protoko- lün TBMM’de onaylanma- dan işlerlik kazanmayacağõ- nõ söyledi. Başbakan Tayyip Erdo- ğan, TBMM Başkanõ Meh- met Ali Şahin’i ziyareti sõ- rasõnda Ermenistan ile paraf edilen protokolle ilgili de- ğerlendirmelerde bulundu. Ağõrlõklõ gündemlerinin Dün- ya Barõş Günü olduğunu, de- mokratik açõlõm sürecini ay- nõ zamanda milli birlik pro- jesinin önemli bir boyutu ola- rak gördüklerini kaydeden Erdoğan, terörle mücadelenin devam ettiğini söyledi. Bu sü- reç içerisinde attõklarõ adõm- lardan bir tanesinin de İsviç- re’de imzalanan Türkiye ve Ermenistan arasõndaki proto- kol olduğunu anlatan Erdo- ğan, TBMM’den onaylan- madan protokolün işlerlik ka- zanmayacağõnõ belirtti. Tür- kiye’de azõnlõklar ile ilgili başlatõlan bir süreç olduğunu da kaydeden Erdoğan, 2 haf- ta kadar önce İstanbul’da iş çevreleri, aydõnlar ve çeşitli dini gruplarõn temsilcileri ile bir araya geldiklerini anõm- satarak bu süreci de aynõ ka- rarlõlõkla devam ettirdiklerini bildirdi. Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: “Bunların hepsi, bizim ta- rihten bugüne gelen süreci de değerlendirmemize fark- lı imkân oluşturuyor. Bir di- ğer konu, Kıbrıs konusu. Şu anda Dışişleri bakanım Kuzey Kıbrıs’ta bazı gö- rüşmeler yapıyor. Kuzey Kıbrıs’ın sürece ilişkin ta- vırlarını değerlendirme fır- satı oluyor. Atadığımız ve atamakta olduğumuz bü- rokratlarla ilgili tanıştırma süreci oluyor. Bütün bunlar, bizim yoğun gündemleri- mizi oluşturmakta.” TBMM Başkanõ Şahin, hü- kümetin büyük bir hõzla ül- kenin sorunlarõnõ çözme ça- lõşmalarõnõ devam ettirdiğini savunarak 1 Ekim’de açõlacak TBMM’nin önünde oldukça yoğun bir gündem olacağõnõ kaydetti. Şahin, “İnanıyo- rum ki, bu süreçte TBMM, iktidarıyla, muhalefetiyle bu gündemlerle ilgili ge- rekli çalışmayı büyük bir özveri ve dayanışma içeri- sinde gerçekleştirecektir” dedi. Ağõrlõklõ gündemlerinin Dünya Barõş Günü olduğunu, demokratik açõlõm sürecini aynõ zamanda milli birlik projesinin önemli bir boyutu olarak gördüklerini kaydeden Erdoğan, terörle mücadelenin devam ettiğini söyledi. Bu süreç içerisinde attõklarõ adõmlardan bir tanesinin de İsviçre’de imzalanan Türkiye ve Ermenistan arasõndaki protokol olduğunu anlatan Erdoğan, TBMM’den onaylanmadan protokolün işlerlik kazanmayacağõnõ belirtti. VALİ GİRİŞİM BAŞLATIYOR Sumela’da ayine resmi destek geldi Trabzon Valisi Recep Kõzõlcõk geçtiğimiz haftalarda yaşanan ayin krizinin bir daha yaşanmamasõ için Sumela’nõn ibadete açõlmasõna yönelik girişimlerde bulunacağõnõ söyledi. AHMET ŞEFİK TRABZON - Tarihi Sumela Manastõrõ’nda ayin tartõşmalarõna Trabzon Valisi Recep Kızılcık da katõldõ. Kõ- zõlcõk sürpriz bir çõkõş- la Sumela’nõn ibadete açõlmasõ için resmi gi- rişimlerde bulunacağõ- nõ açõkladõ. 15 Ağustos’ta “Pon- tus Soykırım Anıtı”nõn bulunduğu Selanik böl- gesinin valisi Panayo- tis Psomiadis, Demok- ratik Rönesans Partisi Genel Başkanõ Stelyos Ppathemelis ve Rum kökenli Rus Duma Mil- letvekili İvan Savvi- dis’in de aralarõnda bu- lunduğu bin kişilik grup Sumela’da ayin yap- mak istemiş. Ancak müzelerde dini ibadetin yasak olduğu belirtilip ayin önlenmişti, bu sõ- rada da arbede yaşan- mõştõ. Trabzon Valisi Kõ- zõlcõk ise bu tartõşmala- rõn ardõndan Sumela’nõn ibadete açõlmasõ için girişimlerde bulunaca- ğõnõ söyledi. Kentte 7 Eylül’de AB Reform İzleme Grubu’nun top- lantõsõ yapõlacağõnõ be- lirten Vali Kõzõlcõk, “İç- işleri Bakanı Beşir Atalay, Dışışleri Ba- kanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadul- lah Ergin ile Devlet Ba- kanı ve Başmüzake- reci Egemen Bağõş ge- lecek. Kendileri bu- rada hem camiye hem de kiliseye giderek kardeşlik mesajları verecekler” dedi. Kõ- zõlcõk, bu toplantõyõ fõr- sat bilerek Sumela’nõn ibadete açõlmasõ için gerekli girişimleri ya- pacağõnõ vurgulayarak şöyle konuştu: “Ken- dilerine rapor suna- cağım ve gerekli izin- lerin alınması için ça- lışma başlatılması ge- rektiğini aktaracağım. Sumela’daki ayin ko- nusu her dönem gün- deme geliyor. Artık buna bir son vermek lazım. Avrupa Birli- ği’ne aday bir ülkede Sumela’nın olumsuz şekilde gündem olma- sı bize fayda değil, za- rar getirir.” Selanik’te namaz istemi Trabzon Valiliği Özel Kalem Müdürü, Sumela’da ayine katõlmak isteyen Selanik Valisi’ne ‘Ben de kapattõğõnõz camide namaz kõlmak istiyorum’ başvurusu yaptõ TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzon Valiliği Özel Kalem Müdürü Hasan Kan- ber, Selanik Valisi Panagiotis Psomiadis’a mektup yazarak 19 Mart 2010’da, Selanik’in Sultan II. Murat tarafõndan fethinin 580. yõl- dönümünde, şu anda kapalõ bulunan Fetih Camisi’nde cuma namazõ kõlmak istedi. Kanber, Sumela’da ayin yapmak isteyen ve engellenen Selanik Valisi Psomiadis’e yaz- dõğõ mektupta “Program gereğince ger- çekleştirilecek etkinliklerde Sumela Ma- nastırı’nda dini ayin yapılması olmama- sına rağmen fiili bir durum oluşturarak bunu gerçekleştirmek istediniz” dedi. Kanber mektubunda Selanik’in Osmanlõ dönemindeki önemine de değindi. Selanik’i “Avrupa Kültür Başkenti, Türkiye dı- şındaki son Osmanlı şehri” diye niteleyen Kanber, kentin 19 Mart 1430’da Sultan II. Murat tarafõndan fethedildiğini anlattõ. Fetihten sonra bir kõsõm kilise ve manas- tõrõn camiye çevrildiğini vurgulayan Kanber, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Bugün Selanik’te Osmanlı dönemine ait birçok cami bulunmakta ise de bu camilerin ta- mamına yakını günümüzde ya kilise ola- rak kullanılıyor ya da kapalı durumda- dır. Selanik’in Sultan II. Murat tarafın- dan fethinin 580. yıldönümü (19 Mart 2010) Selanik’in biricik minaresine ve dünya güzeli şadırvanına sahip Fetih Camisi’nde cuma namazı kılmak istiyo- ruz. 15 Ağustos 2009 tarihinde Sumela Manastırı’nda sarf etmiş olduğunuz ‘Biz buraya politika yapmaya gelmedik. Sadece dinimizi yaşamak için buradayõz. İnancõ- mõzõn gereğini yapmak için geldik’ ifade- lerinden de destek alarak biz de sizin dü- şünceleriniz gibi, sizin niyetinizle Fetih Camisi’nde cuma namazı kılmak istiyo- ruz. Selanik’te yaşayan Müslüman Türk soydaşlarımızdan esirgenen camilerde ibadet izninin bizden beklenen hoşgörü çerçevesinde verileceğini umuyor, olum- lu cevabınızı bekliyorum.” Devlet, Fransa’da yaşadõğõ ortaya çõkan Sõvas katliamõ sanõğõ Erçakmak’a hizmeti aksatmamõş Katile 5 yõl emekli maaşõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sõvas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydõn ile 2 otel gö- revlisinin katledilmesiyle so- nuçlanan olaylarõn davasõnda fi- rari olan sanõklarõn yargõlan- masõna dün Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya sanõk İhsan Çakmak’õn avukatõ Gökhan Öztürk ile müdahillerin avukatõ Şenal Sarıhan katõldõ. Duruş- ma başõnda Mahkeme Başkanõ Hasan Şatır, hakkõnda yaka- lama emri bulunan eski Sõvas Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak’õn yakalanamadõ- ğõnõ, temyiz incelemesi için Yargõtay’da bulunan dava dos- yasõnõn dönmediğini açõkladõ. Daha sonra söz alan müdahil- lerin avukatõ Sarõhan, mahke- meye bazõ konularõn araştõrõl- masõ istemiyle bir dilekçe ver- di. Sarõhan, yaptõklarõ araştõr- mada TÜİK’in, 19 Eylül 2007 günlü yazõlarõ ile nüfus mü- dürlüğüne Erçakmak’õn Fran- sa’da ikamet ettiğini bildirdiğini saptadõklarõnõ söyledi. Sarõhan, “Edindiğimiz bilgilere göre TÜİK bu bilgiyi verirken ki- şinin ülkeden son çıktığı yeri baz almaktadır. Ayrıca sanı- ğın nüfus kayıt örneğinde de ikamet adresi olarak Fransa gösterilmektedir. Yaptığımız araştırmada Ankara ve İs- tanbul’da bulunan Fransız ve Alman konsoloslukları ta- rafından Erçakmak’a vize verilmemiştir. Sanığın yeşil pasaport alması ya da yasa- dışı yollarla çıkmış olması olasıdır” dedi. Sarõhan, yaptõklarõ araştõr- mada, Erçakmak’õn Sõvas olay- larõnõn ardõndan 5 yõl daha SSK’den emekli maaşõ aldõğõ- nõn ortaya çõktõğõnõ da söyledi. Sarõhan, “Bu ödemeleri yapan Ziraat Bankası ve Sosyal Gü- venlik Kurumu Başkanlı- ğı’ndan, bu ödemelerin neden kesildiğini, bu ödemelerin ne- reden yapıldığını ya da kimin tarafından tahsil edildiğinin sorulmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme, Sarõhan’õn is- temlerini kabul ederek duruş- mayõ erteledi. Sõvas katliamõ davasõnõn firari sanõğõ Cafer Erçakmak’õ yurtdõşõna çõkarken yakalayamayan Emniyet, 1998 yõlõna kadar SSK’den emekli maaşõ aldõğõnõ da fark edememiş. TÜİK kayõtlarõnda Fransa’da ikamet ettiği belirtilen katliam sanõğõnõn vize almadan Fransa’ya nasõl gittiği de hâlâ bilinmiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle