Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Ilımlı Bir İslam
Ülkesinden Görüntüler...
Geçtiğimiz haftalarda Malezya’da yaşananlara
ilişkin kimi haberleri, şeriat düzeniyle insan hak-
ları, demokrasi arasındaki ilişkileri tartışan yazı-
ları okurken aklıma yine Richard Holbrooke’un
New Perspective Quarterly dergisinde, Türki-
ye’deki seçim sonuçlarını değerlendirirken söy-
ledikleri geldi: “Batı, dünyada ılımlı İslam istedi-
ğini söylüyor. İşte size Müslüman dünyasındaki en
demokratik iki ülkeden biri, öbürü de Malezya”
(Ağustos 2007).
Önce kısa bir anımsatma
Malezya’nın nüfusunun yüzde 60’ı Malay ve
Müslüman, yüzde 40’ı Hıristiyan ve Budist Çinli-
lerden oluşuyor. Ülkenin hukuk rejimi bu ırk ve din
ayrımını yansıtıyor: Müslümanlara şeriat kuralla-
rı uygulanıyor, diğerlerine sivil hukuk kuralları.
Ülkeyi 50 yıldır yöneten Bağımsız Malaya Ulu-
sal Birliği (BMUB) muhafazakâr, ırkçı (Müslüman
ve Malay) bir parti. Oy tabanı zayıfladıkça, BMUB,
köktendinci PAS’a (Pan-Malezya İslami Partisi) ya-
naşıyor onun politikalarını benimsiyor, şeriat ku-
rallarını daha yaygın, giderek toplumun tümünü
etkileyecek biçimde uygulamaya yöneliyor. Bu ne-
denle de etnik gruplar, dini cemaatler arası ça-
tışmalar giderek çoğalıyor, keskinleşiyor. Göz-
lemciler, Malezya’da 20 yıl önce başını tesettü-
re uygun bir biçimde örtenlere pek rastlanmaz-
ken, bugün hemen bütün Malezyalı kadınların baş-
larını örttüklerine işaret ediyorlar. Diğer taraftan
şeriat kurallarıyla yönetilmek istemeyenlerin din
değiştirmesine de izin verilmiyor, bu yönde giri-
şimlerde bulunanlar cezalandırılıyor (Global Po-
litikültür, 22.08.07).
İnek kellesi, rock konseri ve
kamçılara dair…
Şeriat uygulamaları yaygınlaştıkça ve Müslü-
manların yaşam koşulları giderek daha yakından
denetim altına alındıkça, köktendinci akımların cü-
reti ve etkisi de giderek artıyor.
Örneğin, başkent Kuala Lumpur’a yaklaşık 25
km uzaklıktaki Shah Alam kentinde geçen hafta
cuma günü yaklaşık 50-60 kişilik bir grup, böl-
gelerinde restore edilmesi planlanan 150 yıllık Hin-
du tapınağını protesto etmek için, cami çıkışında
bir yürüyüş düzenlediler. Tapınağın kapısına gel-
diklerinde “Allahu Ekber” ve “tekbir” sloganları-
nın ve posterlerinin yanı sıra ellerinde başka bir
şeylerin olduğu da dikkat çekiyordu. Göstericiler
beraberlerinde kesilmiş inek kafaları getirmiş-
lerdi. Hindular için kutsal sayılan bu hayvanların
kesik kafalarını tapınağın kapısına koydular, tü-
kürdüler, tekmelediler, kameralara poz verdiler.
The Strait Times’ın aktardığına göre, muhalefet
partilerinin fener alayı, basın açıklaması gibi
olaylarını dağıtmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan
polis gelişmeleri sessizce seyretti.
Bu ikinci en demokratik ülkede, Müslüman ve
Malay olmayan azınlıkların yaşamlarının gittikçe
zorlaştığı bir gerçek. Ama Müslüman Malay nü-
fusun da tozpembe bir dünyada yaşadığı söyle-
nemez. Geçen haftalarda iki örnek bu kesimin de
bireysel özgürlüklerinin nasıl hızla aşınmakta ol-
duğunu gösteriyor. Bunlardan biri dünya ka-
muoyunda da yankılanan bir kamçılama cezası
olayıydı. Malezyalı Müslüman bir model Kartika
Sari Dewi, bir sayfiye kentinde bira içerken gö-
rülmüş, tutuklanmış, şeriat yasalarına göre yar-
gılanarak para ve kamçı cezasına çarptırılmıştı.
Hem ülkede hem de uluslararası kamuoyunda ka-
dın örgütlerinin insan hakları örgütlerinin protes-
toları karşısında Malezya hükümeti geri adım at-
tı ve kamçılama cezası süresiz olarak ertelendi.
Sari Dawi’nin davası uluslararası alanda yankı
yaptı ama rock konserlerine ilişkin haberler dışarıda
pek duyulmuyor. Örneğin, geçmişte Beyonce, Av-
ril Lavigne ve Gwen Stefani konserlerini Müs-
lüman duyarlılıklara ters buldukları için yasakla-
tan PAS gençlik kolları şu sırada Michaels Learns
Rock başlıklı bir konsere kafayı takmış durumda.
Bu konser özellikle ramazan ayında gerçekleşti-
rilmeye çalışıldığı için Müslümanlara bir hakaret
sayılırmış. (Malezya kaynaklı bloglarda ve Twit-
ter’da tartışmaları izleyebilirsiniz.) “Kesilmiş inek
kafalarını tekmelemek mi dediniz?” Yok canım ne
alakası var. Hem onlar Hindu n’olacak…
Malezyalı Müslüman gençliğin Black Eyed Pe-
as adlı grubun konserine, sponsorları arasında al-
kollü içki satan bir şirket olduğundan katılması da
yasaklanmış. Konserin web sitesi, ilgilenenlere,
“Müslüman değilseniz ve 18 yaşından büyük
iseniz gelebilirsiniz, yoksa içeri alınmayacak-
sınız” uyarısında bulunuyor. Tüm bu gariplikler kar-
şısında, kimi Müslümanlar da “n’olur dinimizi de-
ğil PAS’ın fanatikliğini suçlayın” diyorlar… Belki
onlara da hak vermek gerekiyor ama Malezya top-
lumu da bu arada Holbrook modeline uygun ola-
rak “demokratikleşmeye” devam ediyor…
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
6 haftalõk sürecin ardõndan imzalanmasõ kararlaştõrõlan protokolden sonra takvim işleyecek
İki ay sonra sõnõr açõlacakBAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Türkiye ile Ermenis-
tan arasõnda paraflanarak 6 haftalõk iç
danõşma sürecinin ardõndan imza-
lanmasõ ve parlamento onayõna su-
nulmasõ kararlaştõrõlan iki protokol,
Ankara ile Erivan arasõnda diploma-
tik ilişki kurulmasõ ile sõnõrlarõn açõl-
masõ ve ortak tarih komisyonu ku-
rulmasõnõ takvime bağladõ.
Buna göre protokolün yürürlüğe
girmesinden 2 ay sonra sõnõrlarõn
açõlmasõ ve soykõrõm iddialarõnõ araş-
tõracak tarih komisyonunun çalõş-
masõna ilişkin ayrõntõlarõn belirlenmesi
öngörüldü. Ermenistan, SSCB’nin
dağõlmasõndan sonra iki ülke arasõn-
daki sõnõrõ belirleyen 1921 tarihli
Kars Antlaşmasõ’nõ bugüne kadar
tanõmamõş olmasõna karşõn proto-
kolde yer alan “İki ülke, eşitlik,
egemenlik, üçüncü ülkelerin içiş-
lerine karışmama, toprak bütün-
lüğü ve sınırların dokunulmazlığı
prensiplerine hem ikili ilişkilerin-
de, hem de uluslar arası ilişkile-
rinde uymayı yeniden taahhüt
ederler” maddesini kabul etti. Pro-
tokolün son paragrafõnda ise “(İki ta-
raf) bu protokolün imzalandığı
gün diplomatik ilişkileri düzenleyen
1961 tarihli Viyana protokolü çer-
çevesinde diplomatik ilişki kur-
maya ve karşılıklı diplomatik mis-
yonlar oluşturmaya anlaşmışlar-
dır…” denildi. Protokollerin ekinde
bir de takvim yer aldõ. Bu takvim,
Türkiye ile Ermenistan arasõnda atõ-
lacak adõmlarõn zamanlamasõnõ kesin
bir sürece bağladõ. Paraflanan belge-
lerden birincisi, “Türkiye Cumhu-
riyeti ve Ermenistan Cumhuriye-
ti Arasında Diplomatik İlişki Ku-
rulmasına İlişkin Protokol” başlõ-
ğõnõ, ikinci belge ise “Türkiye Cum-
huriyeti ve Ermenistan Cumhuri-
yeti Arasında İlişkilerin Gelişti-
rilmesi Hakkındaki Protokol” baş-
lõğõnõ taşõyor.
Vetolar kalkıyor
Bu protokollerle, Ermenistan’õn
istediği gibi sõnõrlarõn açõlmasõ, dip-
lomatik ilişki kurulmasõ, kara, hava ve
demiryolu ulaşõm bağlantõlarõnõn sağ-
lanmasõ Türkiye’nin Ermenistan’a
uluslararasõ kuruluşlarda uyguladõğõ
tüm vetolarõ kaldõrmasõ öngörüldü.
Türkiye enerji işbirliği konusunda da
Ermenistan’õn önünü açtõ. Sõnõrlarõn
açõlmasõ ile birlikte, Ermenistan’õn
üzerindeki izolasyon baskõsõ kalkmõş
olacak.
Protokolle Türkiye diplomatik
ilişki kurmayõ taahhüt etti. Bu çer-
çevede protokolde karşõlõklõ diplo-
matik misyon kurulacağõ belirtildi an-
cak diplomatik misyonun düzeyi di-
le getirilmedi. Protokole, Ermenis-
tan’a yönelik karayolu ve demiryolu
ulaşõmõnõn sağlanmasõ öngörülürken
Doğu-Batõ koridoruna ilişkin ulaşõm
projelerinde Ermenistan’õn önü açõl-
dõ. Ulaşõmõn yanõ sõra Ermenistan’õn
Orta Asya’dan Batõ’ya uzanan ener-
ji koridorunda transit ülke olarak
yer almasõna zemin hazõrlandõ. Böy-
lece Ermenistan üzerindeki siyasal,
ekonomik ve stratejik izolasyondan
kurtulmuş olacak. Öte yandan Er-
menistan ise Türkiye’nin beklentile-
ri doğrultusunda mevcut sõnõrõ resmen
tanõmayõ taahhüt ederken soykõrõm id-
dialarõnõ araştõrmak üzere ortak tarih
komisyonu kurulmasõnõ ve soykõrõm
iddialarõnõ uluslararasõ alanda Türki-
ye aleyhine kullanmamayõ kabul et-
ti. Karabağ konusunda da sorunlarõn
silah yoluyla değil, diplomatik yol-
lardan çözme taahhüdünde bulundu.
Erivan’õn resmen, soykõrõm iddiala-
rõnõ araştõrmak üzere “tarafsız bir ko-
mite” kurulmasõnõ kabul etmesi üçün-
cü ülkelerin parlamentolarõndaki söz-
de soykõrõm yasalarõnõn kõskacõnda
bulunan Ankara’nõn elini rahatlattõ.
Bunun yanõ sõra söz konusu proto-
kolle Ermenistan, soykõrõm iddialarõna
ilişkin üçüncü ülkelerin parlamento
kararlarõnõ desteklememe taahhü-
dünde bulundu. Ancak bu taahhüt Er-
Protokollerle, Ermenistan’õn istediği gibi sõnõrlarõn açõlmasõ, diplomatik ilişki kurulmasõ,
kara, hava ve demiryolu ulaşõm bağlantõlarõnõn sağlanmasõ öngörüldü. Protokolün yürürlüğe
girmesinden 2 ay sonra sõnõrlarõn açõlmasõ ve soykõrõm iddialarõnõ araştõracak tarih
komisyonunun çalõşmasõna ilişkin ayrõntõlarõn belirlenmesi öngörüldü.
BAKÛ KAYGILI
Karabağ
başka
bahara
Dış Haberler Servisi - Er-
menistan Devlet Başkanõ Serj
Sarkisyan, Azerbaycan ile ara-
larõndaki Yukarõ Karabağ so-
rununun “Günler, haftalar
veya aylar içinde çözümle-
nemeyeceğini” söyledi. “Tür-
kiye ile diyalog, Karabağ so-
runundan bağımsız” görüşü-
nü kaydeden ve görüşmeler
için Karabağ konusu dahil hiç-
bir önkoşul kabul etmeyecek-
lerini vurgulayan Sarkisyan,
Türkiye ile olan sorunun Ka-
rabağ’a bağlanmasõ durumun-
da, “Hiç görüşmeyiz” ifadesi-
ni kullandõ. Sarkisyan, hükü-
metler arasõ bir komisyon ku-
rulacağõnõ, bu komisyon kap-
samõnda bir alt komisyonun
çalõşacağõnõ anlattõ.
Sarkisyan, Dõşişleri Bakan-
lõğõ’nõn üst düzey yetkilileri
ve büyükelçilerle dün Erivan’da
yaptõğõ toplantõda, “Bu nok-
tada öncelikli hedefimiz gö-
rüşmeler süresince Yukarı
Karabağ’ın güvenliğini ga-
ranti altına almak ve sorunun
uluslararası toplum tarafın-
dan doğru anlaşılmasını sağ-
lamaktır” diyerek Ermeniler
tarafõndan 1992’de ilhak edilen
topraklar sorunun çözümü ko-
nusunda umutsuz bir mesaj
verdi. Avrupa Güvenlik ve İş-
birliği Tekşilatõ - Minsk Grubu
tarafõndan ortaya konulan çö-
züm önerilerinin kendilerinin
pozisyonlarõyla çelişmediğini
savunan Sarkisyan, diplomat-
lardan görev yaptõklarõ yerler-
de “sorunun günler, haftalar
veya aylar içinde çözüleme-
yeceğini anlatmalarını” iste-
di. Ermenistan lideri, “Herkes
anlamalı ki şu anda çözü-
mün temel ilkelerinin bazı
noktalarını görüşüyoruz.
Bunlar üzerinde bir anlaşma
sağlandığında bile başka bir-
çok ilke konusu açıkta kala-
cak. Bu büyük çaba isteyen
bir süreç” diye konuştu.
Azerbaycan’dan tepki
Azerbaycan Dõşişleri Ba-
kanlõğõ’ndan yapõlan açõkla-
mada ise Türkiye - Ermenistan
sõnõrõnõn Yukarõ Karabağ so-
runu çözülmeden önce açõl-
masõnõn Azerbaycan’õn milli çõ-
karlarõna aykõrõ olduğu belir-
tildi. Bakanlõğõn internet site-
sinde yer alan açõklamada Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn 14
Mayõs’õnda Azerbaycan parla-
mentosunda “işgal kalktıktan
sonra sınır açılır” şeklindeki
sözlerine yer verilerek “Her ül-
kenin bir başka ülke ile iliş-
kilerini belirlemesi onun ba-
ğımsızlık hakkıdır. Ancak
bu durumda meselenin doğ-
rudan Azerbaycan’ın milli
çıkarları ile ilgili olduğunu
dikkate alarak beyan ediyo-
ruz ki Dağlık Karabağ soru-
nu çözülmeden Türkiye-Er-
menistan sınırlarının açıl-
ması Azerbaycan’ın milli çı-
karlarına aykırıdır” denildi.
‘Teslimiyetçi politika’
Ermenistan’la ilişkilerin ‘normalleştirilmesi’ne yönelik protokol muhalefetin
sert tepkisine yol açtõ. Onur Öymen olayõ tek taraflõ taviz olarak değerlendirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümetin, Ermenis-
tan’la diplomatik ilişki kurul-
masõ ve ilişkilerin “normalleş-
tirilmesi”ne yönelik protokol
hazõrlamasõ muhalefetin sert tep-
kisine yol açtõ.
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Onur Öymen, Türkiye’nin Er-
menistan’la ilişkiler konusunda
“tek taraflı taviz verdiğine”
dikkat çekti. AKP hükümetinin
bu konuda da diğer konularda ol-
duğu gibi “büyük devletlerin
dümen suyuna giden teslimi-
yetçi” bir politika izlediğini kay-
deden Öymen, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn Bakû’de Azer-
baycan’a verdiği “Ermenistan
Karabağ’dan çıkmadan Tür-
kiye sınırları açmayacak” ga-
rantisini anõmsattõ. Türkiye’nin
bu yeni “açılımı” nasõl izah ede-
ceğini soran Öymen, “Türkiye
sözünde duramayan bir ülke
durumuna getirilmiştir” dedi.
MHP Ankara Milletvekili ve
emekli diplomat Deniz Bölük-
başı da, Ermenistan’õn bağõm-
sõzlõğõnõ kazandõğõ 1991’den iti-
baren diplomatik ilişki kurul-
masõ için zaman zaman kendisi-
nin de içinde yer aldõğõ “gizli
müzakereler” yürütüldüğüne
işaret etti. Ancak Ermenistan’õn
Doğu Anadolu’dan “Doğu Er-
menistan” diye söz edip sõnõrlarõ
tanõmamasõ, Ağrõ Dağõ’nõn “mil-
li sembol” olarak kabul edilme-
si, “sahte soykırım” etrafõnda
“hayasız bir kampanya yü-
rütmesi” ve Karabağ sorunu
nedeniyle diplomatik ilişki ku-
rulamadõğõnõ söyledi. Ancak
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün geçen nisanda Ermenis-
tan’la Türkiye milli maçõ için Eri-
van’a gidip “Ağrı Dağı sembo-
lü” altõnda fotoğraf çektirip ye-
ni bir süreci başlattõğõnõ anõmsattõ.
Kamuoyunun baskõsõ üzerine
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn
Bakû’ya giderek Azerbaycan
Cumhurbaşkanõ İlham Aliyev’le
yaptõğõ açõklamada, “Dağlık Ka-
rabağ işgali sona ermeden sı-
nırlar açılamaz” dediğini kay-
deden Bölükbaşõ, “Eğer Türki-
ye Cumhuriyeti Başbakanı ya-
lan söylemiyorsa, 6 hafta son-
ra Dağlık Karabağ’daki işgal
sona erecektir. Bu olmaz ise
Türkiye Cumhuriyeti Başba-
kanı’nın ciddi bir güvenilirlik
sorunu olacaktır” görüşünü di-
le getirdi.
Ek Belge’ye göre şu adımların atılması karara bağlandı:
1. Ortak sınırın açılması: Türkiye Cumhuriyeti ile Er-
menistan Cumhuriyeti arasında İkili İlişkilerin Geliştirilmesi
Protokolü’nün yürürlüğe girmesinden sonra iki aylık bir sü-
re içinde.
2. İki dışişleri bakanının başkanlığında, hükümetler ara-
sı komisyonun ve alt komisyonlarının çalışma kurallarını
hazırlamak üzere bir çalışma grubunun oluşturulması.
3. Hükümetler arası komisyonun ve alt komisyonlarının
çalışma kurallarının bakanlar düzeyinde onaylanması.
4. Hükümetler arası komisyonun ilk toplantısının dü-
zenlenmesi: Hükümetler arası komisyonun ve alt komis-
yonlarının çalışma kurallarının bakanlar düzeyinde onay-
lanmasından hemen sonra.
5. Aşağıdaki alt komisyonların çalışmaya başlamaları:
Siyasi istişare alt komisyonu.
Ulaştırma, iletişim ve enerji altyapı ve şebekeleri alt ko-
misyonu.
Hukuki konulara ilişkin alt komisyon.
Bilim ve eğitim alt komisyonu.
Ticaret, turizm ve ekonomik işbirliği alt komisyonu.
Çevre sorunlarına ilişkin alt komisyon ve
Tarihsel boyuta ilişkin alt komisyon iki halk ara-
sında güven tesis edilmesi amacıyla sorunların tanım-
lanmasına ve tavsiyelerde bulunulmasına yönelik ola-
rak, tarihsel kaynak ve arşivlerin tarafsız bilimsel in-
celenmesini de içerecek şekilde bir diyaloğun uygulamaya
konulması. Hükümetlar arası komisyonun ilk toplantı-
sından en geç 1 ay sonra.
AB VE FRANSA’DAN TEBRİK
‘Memnuniyet verici’
Dış Haberler Servisi - AB Komisyonu, Türkiye ve Erme-
nistan’õn ikili ilişkilerinin geliştirilmesine ve normalleştiril-
mesine yönelik adõmlara büyük önem verdiğini ve bunlarõ
memnuniyetle karşõladõğõnõ bildirdi.
AB Komisyonu’nun dõş ilişkilerden sorumlu üyesi Benita
Ferrero-Waldner açõklamasõnda, iki ülke arasõnda diploma-
tik ilişkilerin kurulmasõ için protokoller üzerinde anlaşõlmasõ-
nõn bölge istikrarõ için önemine değindi. AB kaynaklarõ, Tür-
kiye-Ermenistan ilişkilerinin düzeltilmesine yönelik “uzun
bir sürecin başlangıcı” işaretlerinin memnuniyet ve umut
verici olduğunu, gelişmelerin yakõndan izlendiğini, taraflarca
atõlacak adõmlarõn cesaretlendirilmesi için katkõda bulunula-
cağõnõ belirtti. Aynõ kaynaklar, gelişmelerin Türkiye ve Erme-
nistan’õn AB ile ilişkilerini de olumlu etkileyeceğini vurgula-
dõ. Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy’nin, Ermeni-
Türk ilişkilerinin normalleşmesinin bölge istikrarõna katkõda
bulunacak tarihsel bir olay olacağõnõ kaydettiği bildirildi.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
‘Çalışmaya hazırız’
WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD
Dõşişleri Bakanlõğõ, Türkiye ve Ermenistan’õn
ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik yeni
adõmlar atõlacağõ yönündeki açõklamalarõnõ
memnuniyetle karşõladõ.
ABD Dõşişleri Bakanlõğõ tarafõndan yapõlan
yazõlõ açõklamada, “Normalleşmenin önko-
şulsuz ve akla uygun bir süre içinde gerçek-
leşmesi ABD’nin uzun süreli ve mevcut tu-
tumudur” denildi. Açõklamada, “Ermenistan
ve Türkiye’yi bugün yapılan açıklamada be-
lirtildiği gibi anlaşma sağlanan çerçeve üze-
rinde süratle ilerlemeye teşvik ediyoruz.
Bölgenin barış, güvenlik ve istikrarına katkı
sağlayacak tarihi bir süreç olan normalleş-
me konusunda her iki ülkeyle de yakından
çalışmaya hazırız” denildi.
Onur Öymen.
Alican Sınır Kapısı Akyaka Demiryolu Sınır Kapısı
Uygulama nasıl olacak?
meni diyasporasõnõ bağ-
lamõyor.
Protokolle Ermenistan
komşularõ ile sorunlarõ
ne olursa olsun diplo-
matik yollarla çözmeyi
taahhüt etti. Üçüncü ül-
kelerin içişlerine karõş-
mama taahhüdü ile de
resmen Azerbaycan top-
rağõ olan Dağlõk Karabağ
konusunda çözüm için
adõm atacağõ sinyali ver-
miş oldu.
İlk belge...
“Türkiye Cumhuri-
yeti ve Ermenistan
Cumhuriyeti arasında
diplomatik ilişki kurul-
masına ilişkin protokol”
başlõğõnõ taşõyan ilk bel-
gede özetle şöyle denildi:
“....İki ülke arasında-
ki mevcut sınırın ulus-
lararası hukukun ilgili
antlaşmalarında tarif
edildiği şekliyle karşı-
lıklı olarak tanındığını
teyit ederek, ortak sını-
rın açılması hususunda
aldıkları kararı vurgu-
layarak iyi komşuluk
ilişkileri anlayışıyla bağ-
daşmayacak herhangi
bir siyaset izlemeyecek-
lerine dair taahhütleri-
ni yineleyerek hangi ne-
denle olursa olsun tero-
rizmin tüm biçimlerini
kınayarak, bu tür ey-
lemlerin teşvikinden ve-
ya müsamaha görme-
sinden kaçınılacağı hu-
susunda anlaşmışlar-
dır.”
Metinde, protokolün ve
imzalanan diğer proto-
kolün aynõ gün ve esasen
onay belgelerinin değişi-
mini takip eden ilk ayõn
ilk günü yürürlüğe gire-
ceği belirtildi.
İkinci belge...
“Türkiye Cumhuri-
yeti ve Ermenistan
Cumhuriyeti arasında
ilişkilerin geliştirilmesi
hakkındaki protokol”
başlõğõnõ taşõyan belgey-
le iki ülke arasõndaki dip-
lomatik ilişkilerin yanõ
sõra, ekonomik, kültürel,
bilimsel alanlarõn yanõ sõ-
ra, enerji, ulaşõm, teknik
alanlarda da karşõlõklõ çõ-
karlar çerçevisinde iliş-
kilerin geliştirilmesi ön-
görüldü.
Bu belgede de özetle
şöyle denildi:
“...Bu protokolün yü-
rürlüğe girmesinden iti-
baren 2 ay içerisinde
ortak sınırın açılması
hususunda anlaşmış-
lardır Her iki ülkenin
dışişleri bakanlıkları
arasında düzenli siyasi
istişare gerçekleştiril-
mesi, iki halk arasında
karşılıklı güven tesis
edilmesi amacıyla, mev-
cut sorunların tanım-
lanmasına ve tavsiye-
lerde bulunulmasına yö-
nelik olarak, tarihsel
kaynak ve arşivlerin ta-
rafsız bilimsel incele-
mesini de içerecek şe-
kilde bir diyaloğun uy-
gulamaya konulması
hususlarında anlaşmış-
lardır...”