Katalog

19 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B ‘Pamuk Prenses’ taşındı Kültür Servisi - Finlandiyalõ sanatçõ Pilvi Takala’nõn Beyoğlu İş Merkezi’nde sergilenmesi planlanan ‘Hakiki Pamuk Prenses’ video çalõşmasõ, daha önce sergilemeye müsaade eden işyeri yönetiminin özel isteği üzerine Galatasaray mevkisindeki Yeniçarşõ Caddesi’nde yer alan ‘Antijen’ adlõ tasarõm dükkânõna taşõndõ. Takala’nõn ‘Pamuk Prenses’i “yarõ-kamusal mekânlarõn akõşõnõ sekteye uğratmak” amacõyla araçsallaştõrdõğõ serginin küratörü Önder Özengi, iş merkezinin tavrõyla ilgili şu açõklamayõ yapõyor: “Kültür başkenti İstanbul sloganlarõnõn havada uçuştuğu dönemde binalarõn dõşlarõnõn yenilenmesi içerdekilerin unutulduğunun, anlaşõlmadõğõnõn ve sadece bir görsel şölen olduğunun bir başka göstergesidir.” Sergi yarõn sona eriyor. Jay-Z, Elvis’i geride bıraktı Kültür Servisi - ABD’li rap şarkõcõsõ Jay- Z, son albümü Blueprint 3’le 11. kez liste başõ olarak ‘en çok liste başõ olan solist’ rekorunu kõrdõ. Rekor daha önce, 10 albümüyle zirvede olan Elvis Presley’indi. Bugüne kadar 19 albümü listelerde bir numarada yer alan The Beatles grubu ise Amerikan listelerinde ‘en çok zirve yapan grup’ olma özelliğini koruyor. Natalie Clein Aksanat’ın konuğu Kültür Servisi - Aksanat konser sezonunu 29 Eylül’de, Natalie Clein ile açõyor. Sanatçõya, İngiliz Oda Orkestrasõ ve Londra Konser Orkestrasõ gibi topluluklarda solistlik yapan John Lenehan eşlik edecek. 1994’te BBC tarafõndan “Yõlõn Genç Müzisyeni” seçilen Clein’nin oda müziği partnerleri arasõnda Martha Argerich, Lars Vogt, Itamar Golan, Steven Isserlis gibi isimler yer alõyor. Clein, 30 Eylül’de bir masterclass çalõşmasõ da gerçekleştirecek. Goytisolo’dan anlamlı rest Kültür Servisi - İspanyol dilinin yaşayan en önemli yazarlarõndan, Katalan romancõ Juan Goytisolo, seçkin Arap yazarlardan oluşan bir jürinin verdiği 150 bin Avro’luk Uluslararasõ Edebiyat Ödülü’nü reddetti. Goytisolo, ödül tutarõnõn Libya lideri Muammer Kaddafi tarafõndan sağlandõğõnõ öğrendikten sonra Arap halklarõna duyduğu saygõ adõna ödülü reddettiğini belirtti. “Arap halklarõnõ yöneten, onlarõ yoksul ve cahil bõrakan teokrasiler ile cumhuriyetçi hanedanlarõ da yõllardõr hep bu saygõ nedeniyle eleştirmiştim” diyen yazar, Franco İspanyasõ’ndan kaçtõktan sonra yaşadõğõ Paris’ten ve 1997’de yerleştiği Marakeş’ten yazdõğõ gazete yazõlarõ ile diğer çalõşmalarõnda da kararlõ siyasi duruşunu ortaya koymuştu. ADT, İtalya yolcusu Kültür Servisi - Ankara Devlet Tiyatrosu’nun ‘Don Giovanni ve Uşağõ Puncinella’ oyunu ‘Don Giovanni’nin Binlerce Yüzü: Kültürlerin Kesişmesi’ etkinliği kapsamõnda 25- 26 Eylül tarihlerinde Floransa’da sahnelenecek. Kültürler arasõnda etkileşim sağlanmasõ beklenen etkinlik; ayrõca Avrupalõ sanatçõlarõn Türk tiyatrosuyla tanõştõrõlmasõnõ ve Türkiye-Avrupa ilişkilerinin canlandõrõlmasõnõ hedefliyor. Yazar Bakırcıoğlu defnedildi İSTANBUL (AA) - İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede önceki gün vefat eden yazar Nurettin Ziya Bakõrcõoğlu, dün öğle namazõndan sonra kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan Karacaahmet Mezarlõğõ’na defnedildi. Erzurum’da 1942 yõlõnda doğan Bakõrcõoğlu, İstanbul Üniversitesi Türk Dili Bölümü’nü bitirmiş ve uzun yõllar edebiat öğretmenliği yaptõktan sonra edebiyat çalõşmalarõna çeşitli dergilerde devam etmişti. Bakõrcõoğlu’nun, “Türk Romanõ”, “Güldeste (1 ve 2)”, “Şah Beyitler” ve “Yunus Emre” gibi çalõşmalarõ da bulunuyor. Alanya Caz Günleri Kültür Servisi - Bu yõl 7.’si düzenlenecek olan ‘Alanya Caz Günleri’ 1 Ekim’de Kõzõlkule Meydanõ’nda başlõyor. 4 gün sürecek etkinlikte, Ayhan Sicimoğlu, Latin All Stars, Nilüfer Verdi Quartet ile Kerem Görsev Trio Diversion Project gruplarõ konser verecek. 11. Uluslararasõ İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer politikalarõ ve yaklaşõmlarõ anlattõ ‘Unutulansorularõsoruyoruz’ NAZLI GÜRLEK U luslararasõ İstanbul Bienali, her iki yõlda bir olduğu gibi bu yõl da hem güncel sana- tõn yeni eğilimlerini hem de geniş bir uluslararasõ kültür ve sanat ağõnõ İs- tanbul’a taşõyor. Küratörlüğünü Zag- repli dört kadõn küratörden oluşan ve kâr amacõ gütmeyen bir görsel kül- tür kuruluşu olan WHW/What, How&for Whom’un (Ne, Nasõl ve Kimin İçin) yaptõğõ ve son derece politik bir içeriğe dayanan bu bienal, kapitalist düzen eleştirisinde Brecht’in izinden gidiyor ve daha başlõğõnda ‘İnsan Neyle Yaşar’ di- ye sorarak yola çõkõyor. Brecht’in sa- natõn popüler bir eğitim biçimi ola- bileceği fikrinden hareketle ve ön- ceki bienallerden çok daha politik iç- eriğiyle bu bienal izleyiciyle dolaysõz iletişime geçmeyi ve ivedilik taşõyan evrensel sorunlar üzerine konuş- mayõ hedefliyor. Bienali ve çeşitli sorunlarõnõ, İs- tanbul Bienali Direktörü Bige Örer’le konuştuk. - İKSV bu yıl 11. kez Uluslar- arası İstanbul Bienali’ni düzenli- yor. 1987’deki ilk bienalden bu- güne dek İstanbul Bienali nasıl bir yaklaşım izledi? Uluslararasõ İstanbul Bienali, 1987’deki ilk bienalden bu yana dünyada güncel sanattaki yeni eği- limleri İstanbul’da bir araya getiren, hem yerel hem de uluslararasõ izle- yici kitlelerini yeni sorularla buluş- turan bir yaklaşõm izledi. İstanbul Bienali’nin yaklaşõmõnõn belirleyi- ci bir öğesi de kentle, kentin güncel sorunlarõyla kurduğu ilişki oldu. Dünyanõn çeşitli yerlerinden bie- nale davet edilen sanatçõlar, yerel bağlama ilişkin araştõrmalar yaparak ve projeler geliştirerek bienal süre- cinin bir parçasõ oldular. Sanatçõla- rõn İstanbul Bienali’nde sergilenmek üzere ürettikleri mekâna özel çalõş- malarõn desteklenmesi de bienalin te- mel politikalarõndan biridir. - Küresel ekonomik kriz bienali ne şekilde etkiledi? Uluslararasõ İstanbul Bienali’nin mali destek yapõsõ, uluslararasõ des- tekçi kurumlardan, yerel sponsor- lardan ve kamu kaynaklarõndan alõ- nan desteklerden oluşuyor. Küresel ekonomik krizin kurum- larõn sanata verdikleri destek üze- rinde olumsuz yansõmalarõ elbette oldu. Kâr amacõ gütmeyen uluslar- arasõ kurumlarõn desteklerinde be- lirgin bir düşüş olmadõ ancak özel- likle yerel sponsorluk anlamõnda zorlu zamanlar yaşandõ. - Brecht’ten alıntıların basılı ol- duğu afişlere sokaklarda rastlı- yoruz, bunlar izleyicide oldukça merak uyandırdı. Brecht, eserlerinin yanõ sõra, ha- tõrda kalan ve özdeyiş etkisi yaratan, çok alõntõlanmõş cümleleri ve ifa- deleriyle de bienale dahil edildi. Yal- nõzca ‘İnsan Neyle Yaşar’dan de- ğil, Brecht’in çeşitli eserlerinden ya- põlan alõntõlarõn kent sokaklarõnda- ki afişler aracõlõğõyla izleyiciye ha- yatõn temel meseleleriyle ilgili sor- mayõ unuttuğumuz, sorgulamayõ bõraktõğõmõz sorularõ hatõrlatmasõnõ istedik. - Dünya üzerindeki birçok bie- nal, trienal, vb. arasında İstanbul Bienali’nin, onu tüm bu diğer festivallerden ayıran rolü nedir sizce? Aslõnda bu sorunun cevabõ, temel yaklaşõmla ilgili yukarõda vurgula- dõğõm noktalarõn bileşiminden olu- şuyor. İstanbul Bienali’nin hazõrlõk sürecinde dünyanõn herhangi bir yerinden kente gelen küratör, yerel bağlamla ilgili bilgi edinmek, araş- tõrmalar yapmak, bu bağlamla iliş- kiye girecek sanatçõlarõ kentle, Tür- kiye’nin kültürel ve toplumsal ya- põsõ ve sorunlarõyla ilişkiye giren projeler üretmek için davet etmek, onlarla birlikte çalõşmak fõrsatõ bu- luyor. İstanbul Bienali, yerelden kopuk, dünyanõn herhangi bir yerindeki herhangi bir coğrafyada gerçekle- şebilecek bir etkinlikler ve sergi bü- tünü değil, aksine, Türkiye’de, İs- tanbul’da gerçekleşmesinin öne- minin bilincinde olarak üretilen bir bütün. Bu bütün, sürecin vurgulandõğõ, kent dõşõ projelerle daha geniş izle- yici kitleleriyle paylaşõldõğõ bir yak- laşõmla besleniyor ve geliştiriliyor. - Sizce bienalden geriye kalan- lar neler olacak? Bu sorunun yanõtõnõ izleyicilere bõrakmak gerekir elbette. Bence 11. İstanbul Bienali’nden geriye güncel sanatõn tanõmõ doğrultusun- da dünyamõzõn güncel sorunlarõna dikkat çeken, izleyiciyi yeni soru- lar sormaya iten yaklaşõmõna yapõ- lan vurgu kalacak. ‘Bienalin dünyamõzõn güncel sorunlarõna dikkat çeken, izleyiciyi yeni sorular sormaya yönelten bir yaklaşõmõ var.’ Kültür Servisi - Belçikalõ fotoğrafçõlar Bruno Vandermeulen ve Danny Veys tarafõndan Burdur’un Ağlasun ilçesindeki Sagalassos Antik Kenti’nde çekilen fotoğraflar, 23 Eylül - 8 Ekim tarihleri arasõnda Aygaz’õn İstanbul’daki Genel Müdürlük Binasõ’nda açõlacak sergiyle tarihe ilgi duyan sanatseverlerle buluşuyor. Antik kenti arkeolog değil bir sanatçõ gözüyle fotoğraflayan Bruno Vandermeulen ve Danny Vey: “Çalışmalarımızda iyi bilenen turistik görünüşler yerine Sagalassos’un ruhunu ve burada çalışan kazı ekibinin heyecanını aktarmaya çalıştık” diyor. Ayrõca, anõtsal çeşmeleriyle ünlü Sagalassos’un siyah - beyaz fotoğraflarõndan oluşan “Sagalassos Fotoğraf Kitabı” yayõmlanacak. Antik kentle ilgili Türkiye’deki ilk yayõn olacak kitap, kazõ alanõnõ geniş bir kitleye tanõtmak amacõnõ da taşõyan sergi ve kitapta, kazõ ekibinin heyecanõ ve dinamizmini de görmek mümkün. Sagalassos Antik Kenti, son olarak 2008 yõlõndaki kazõlarda gün õşõğõna çõkarõlan Roma İmparatoru Hadrian’a ait baş heykeli ile pek çok arkeoloji yayõnõ tarafõndan önemli arkeolojik buluşlarõn yapõldõğõ 10 yerden biri seçildi. Ayrõca bu heykel Londra’daki British Museum’da düzenlenen “Hadrian” sergisinin önemli parçalarõndan biri oldu. (0 212 347 03 30) Kültür Servisi - Okyanusun öbür kõyõsõnõn en önemli film festivallerinden Toronto Film Festivali’nin 34’üncüsü bu akşam Halk Ödülü’nün açõklanmasõyla sona erecek. 10 Eylül’de İngiliz yönetmen Jon Amiel’in Charles Darwin’i konu alan ‘Yaradılış’ filmi ile açõlan festivalde bu yõl Türkiye’den iki film de gösterildi: Aslı Özge’nin İstanbul Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülünü alan ‘Köprüdekiler’i ve İsmail Necmi’nin yönetmenliğini yaptõğõ ‘Bunu Gerçekten Yapmalı Mıyım?’ ‘Yarışmalı’ olmayan festivalin sinema çevrelerinde en az jürili yarõşmalar kadar değer gören halk ödülünü kimin alacağõ ise merak konusu: Danimarkalõ yönetmen Lars von Trier’in Cannes’da tartõşma konusu olan ‘Antichrist’ filmi, Michael Moore’un ilk gösterimini geçen günlerde Venedik Film Festivali’nde yapan ‘Kapitalizm: Bir Aşk Öyküsü’ adlõ belgeseli, Fatih Akın’õn Venedik Film Festivali’nden ‘Jüri Özel Ödülü’nü kapan ‘Soul Kitchen’õ, Alejandro Amenebar’õn ‘Agora’sõ ve Pedro Almodavar’õn ‘Kırık Kucaklaşmalar’õ iddialõ yapõmlar. Hollywood ünlülerinin gözdesi olarak da ilgi toplayan festivalin bu yõlki konuklarõ arasõnda göze çarpanlar George Clooney, Nicholas Cage, Julianne Moore, Keanu Reaves, Natalie Portman, Penelope Cruz ve Drew Barrymoore vardõ. 64 ülkeden 335 filmin katõldõğõ festivalle ilgili bu yõl akõlda kalan en önemli gelişme ise kuşkusuz ilk kez, “Bir kenti, Toronto izleyicisi önüne, olduğu gibi getirmek” amacõyla yapõlan ve ilk konuğu Tel Aviv olduğu için yönetimin İsrail propagandasõ yapmakla suçlandõğõ “City to City” bölümüydü. Öyle ki, tepki Kanada sinema çevrelerini aşarak John Greyson, Jane Fonda, Julie Christie, Harry Belafonte ve Ken Loach gibi adlarõn festivalden filmlerini çekmesine neden olmuş; yönetim ise bir basõn açõklamasõyla festivalin İsrail karşõtõ yapõmlara da yer verdiğini, niyetlerinin kötü olmadõğõnõ savunmuştu. FAİK CANSELEN BUGÜN UĞURLANIYOR ERSİN ANTEP Coşkulu marşlarõn sahibi ve mü- zik eğitiminin 100 yõllõk çõnarõ, besteci Faik Canselen bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Canse- len için Bebek Camii’ndeki öğle namazõnõn ardõndan Sarõyer De- mirciköy Kültür Merkezi’nde bir tören düzenlenecek. Kültür merke- zindeki tören için Bebek Cami- si’nden servis kalkacak. Canselen, törenin ardõndan Kilyos Mezarlõ- ğõ’na defnedilecek. Kõrklareli’nde doğan Canse- len’in resmi kayõtlardaki yaşõ 100. 1. Balkan Harbi’nde Rumeli’den geldikleri dönemde yoksulluk için- de başlayan hayat macerasõ, İstan- bul Balmumcu Öksüzler Yur- du’nda sürdü. Ankara Musiki Mu- allim Mektebi’nde öğrenim gören sanatçõ, okulda Veli Kanık, Ah- met Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin gibi isimlerin öğrencisi ol- du. Öğretmeni Celal Emrem’in “Yürü, bu yol şeref zafer yolu, karşında bekliyor seni tanyeri” sözleriyle ve çarpõcõ ezgisiyle bel- leklerde yer eden, “İleri Marşı” da bu dönemde ortaya çõktõ. Cumhuriyet gazetesinin 1935’te düzenlediği Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ilk Çağdaş Türk Müziği beste yarõşmasõnda “Köy Düğü- nü” adlõ süiti ile birinciliği kazan- dõ. 1938’de Ankara Devlet Konser- vatuvarõ’nda İleri Kompozisyon ve Orkestra Yönetimi Bölümü’nde; daha sonra ise devlet bursuyla Pa- ris Ecole Cezar Franck Müzik Okulu’nda ve Paris Devlet Konser- vatuvarõ’nda eğitim gördü. Döndüğünde bestecilik eğitimi almasõna karşõn Ankara Devlet Konservatuvarõ’ndaki kadrosu ye- rine ortaöğretim müzik öğretmenli- ğine atandõ. Uzun yõllar eser yaz- madõ. İlk eserleri, adõ gibi hayli geç hatõrlandõ. Süit, piyano için parçalar, keman ve piyano için parçalar, piyano ve solo şan için eserler, flüt, fagot, piyano üçlüsü için ve sadece nefesli çalgõlar için yazdõklarõndan yalnõzca birkaçõ... Hâlâ hiç seslendirilmemiş birçok eseri olan Canselen’i, Sevda Cenap And Müzik Vakfõ 2003’te ‘Onur Ödülü Altın Madalyası’na layõk gördü. En son eserinin icrasõ, ‘Du- yuşlar’ başlõklõ dizinin altõ numa- ralõ süitiydi ve onun da katõlõmõyla 2008’de icra edilmişti. [email protected] İstanbul Kültür Sanat Vakfõ tarafõndan düzenlenen 11. Uluslararasõ İstanbul Bienali, Şeker Bayramõ boyunca da sanatseverlerin ziyaretine açõk olacak. İstanbul Bienali sergi mekânlarõ, bayram boyunca saat 10.00 - 19.00 saatleri arasõnda görülebilir. 11. Uluslararasõ İstanbul Bienali; WHW küratörlüğünde; Tophane’de İstanbul Denizcilik İşletmeleri’ne ait alandaki 3 Numaralõ Antrepo, Tophane’deki Tütün Deposu ve Şişli’deki Feriköy Rum Okulu’nda 40 ülkeden 70 sanatçõ ve sanatçõ grubunun 141 projesine ev sahipliği yapõyor. (www.iksv.org/bienal ) İstanbul Bienali bayramda da açık Müziğin 100 yıllık çınarı Festivalde ‘Halk Ödülü’nün sahibi bu akşam belli olacak Toronto’da heyecan Toronto Film Festivali’nin konuklarından oyuncu Natalie Portman (solda), Keanu Reaves ve yönetmen Rebecca Miller (üstte). Cumhuriyet tarihindeki ilk çağdaş Türk müziği beste yarışmasını kazanan Canselen’in hâlâ seslendirilmemiş birçok eseri bulunuyor. (Fotoğraf: Ersin ANTEP) Sagalassos kentinin ruhu bu sergide 23 EYLÜL’DE AÇILIYOR (Fotoğraf: Ilgın ERARSLAN YANMAZ)