18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2009 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Gong Xiaosheng’den Türkiye’ye mesaj: AB’yibõrak,ÇinveAvrasya’yabak Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Gong Xiaosheng’le Sincan Urumçi olaylarõndan sonra Türkiye-Çin ilişkilerini değerlendiriyoruz. Büyükelçi Gong olaylar üzerine Türk tarafõndan gelen sert tepkiler nedeniyle ilişkilerde bir soğukluk meydana geldiğini doğruluyor. Ancak ülkeler arasõndaki ilişkilerin aile içi ilişkilere benzediğini, zaman zaman aile bireyleri arasõnda da anlaşmazlõklar çõktõğõnõ, ama bunlarõn aşõldõğõnõ söylüyor. Türkiye’yle ilişkileri geliştirmeye büyük önem verdiklerini anlatan Büyükelçi Gong, özellikle küresel mali krizle birlikte ikili bağlarõn güçlendirilmesinin kaçõnõlmaz olduğunu vurguluyor. Ayrõca da Ankara’ya şöyle bir mesaj veriyor: “AB krizle birlikte kendi derdine düştü. AB’yi bırakın, Çin’e ve Avrasya coğrafyasına bakın.” - Çin ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bu son dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz? G.X.- Çin-Türkiye ilişkileri son yõllarda hõzla gelişti. Çin Halkõ Siyasi Danõşma Konferansõ Ulusal Komite Başkanõ Sayõn Jia Qinglin’in geçen yõl Türkiye ziyareti ikili ilişkilerde yeni bir çağ açtõ. Cumhurbaşkanõnõz Gül’ün geçen haziran ayõnda Çin’e yaptõğõ ziyaretten sonra söylediği gibi “Bu ziyaret ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açacak.” Cumhurbaşkanõ Gül’ün Çin Cumhurbaşkanõ Hu Jintao’yla görüşmesinde de dõş ilişkiler, enerji, kültürel miras, medya ve ticaret alanlarõnda işbirliğini öngören yedi belge imzalandõ. Dediğim gibi iki Cumhurbaşkanõ pek çok konuda fikir birliğine vardõlar. Biz şimdi liderlerimizin vardõklarõ fikir birliklerinin izinden gitmeliyiz. Artõk zaman söz zamanõ değil, eylem zamanõdõr. Şu dönem iki ülke de kendi sorunlarõyla mücadele ediyor. Hepimiz de küresel mali krizin yarattõğõ ciddi ortamdan çõkmaya çalõşõyoruz. Her ülke bundan etkilendi. Bu durumda aramõzdaki işbirliği kesinlikle pekiştirilmelidir. Ayrõca ilişkilerimize uzun vadeli vizyonla yaklaşmalõyõz. Şu anda AB kendi derdine düşmüş durumda. Türkiye’ye pek bir yararõ olacak gibi görünmüyor. O nedenle ikili işbirliğimizden yararlanarak bu krizi atlatabiliriz. Çin, Türkiye’yle ilişkilere çok önem vermektedir. Bu işbirliği ilişkilerinin uzun vadeli olmasõ gerekir düşüncesindeyiz. İkinci olarak bu işbirliği için çok olumlu bir zemin var. Hem Gül hem de Hu, “Tarihte İpek Yolu iki ülkeyi birbirine bağlamıştır” dediler. Çin ve Türkiye, bin yõldõr Asya’nõn doğusunda ve batõsõnda bulunuyoruz. Her zaman temaslarõmõz çok yakõn ve iyi olmuştur. Bu tarihi ilişkilerimize artõk dostluk ilişkileri de eklenmiştir. Çin’in tarihte Türklerle hiçbir savaşõ olmamõştõr. Uygur Türkleriyle sorunumuz yok - Siz böyle söylüyorsunuz ancak tarihte özellikle Göktürkler, Uygurlar, Dokuzoğuzlar döneminde Çinlilerle Türkler savaşmadılar mı? - Bakõn, Çin Seddi kesinlikle Türklere karşõ yapõlmamõştõr. Çin tarihinde pek çok çeşitli hanedanlõk dönemleri olmuştur. Sözünü ettiğiniz tarihlerde de Çin’de toplam yedi hanedanlõk vardõ. Bu hanedanlar arasõnda zaman zaman savaşlar oldu. Bir ülkenin kendini korumasõ için en güzel çare içte barõşõ sağlamaktõr. Bu barõşõ tesis etmek için Çin Seddi inşa edilmeye başlandõ. - Gül Çin’i ziyaret etti. Ama bu ziyaretten tam bin hafta sonra Urumçi olayları patlayınca Türk tarafından gelen çok sert tepkiler üzerine ilişkiler bozulur gibi oldu. Buna katılıyor musunuz? - Urumçi olaylarõ bir biçimde ikili ilişkilerde rahatsõzlõk yarattõ. Ama gerek Çin gerekse de Türkiye stratejik ve uzun erimli perspektiflerle konuyu olumlu ve dikkatli biçimde yönetti. Örneğin iki devletin liderleri derhal mesaj teatisine başladõ. İki dõşişleri bakanõ da uzun telefon görüşmeleri yaptõlar. Ülkeler arasõndaki ilişkiler de aile içi ilişkiler gibidir. Aile bireyleri arasõnda zaman zaman anlaşmazlõklar, tartõşmalar olmaz mõ? Bu da öyle bir şey. Zaten ara sõra sorunlar çõkõyor. Bu önemli değil. Birbirimizi çok yakõndan tanõdõkça bunlar aşõlõr. Çin tarafõ ayrõca Çin’in bir önceki Ankara Büyükelçisi olan şimdiki Çin Dõşişleri Bakanlõğõ Batõ Asya ve Kuzey Afrika İşleri Daire Başkanõ Song Aiguo’yu Ankara’ya özel elçi olarak gönderdi. Hatta iki Türk gazeteci grubu Sincan bölgesini ziyaret için davet edildi. Öte yandan iki ülke arasõndaki siyasi, ticari ve kültürel alõşverişler normal biçimde sürüyor. Yakõnda Jiangsu ve Hainan bölgelerinden iki heyet Türkiye’ye gelecek. Ayrõca Türk vatandaşlarõna verilen Çin vizesi sayõsõnda da geçen yõllara kõyasla bir azalma olmadõ. Sayõn Gül, Cumhurbaşkanõmõz Hu’ya ziyareti sõrasõnda, “Birbirimizi hâlâ yeterince tanımıyoruz” dedi. Doğru söyledi. Çünkü biz hâlâ işbirliğimizin potansiyelini tam olarak bilmiyoruz. Ama imzalanan yedi anlaşma, işbirliği konusunda iki tarafõn da ne kadar istekli olduğunun kanõtõdõr. Ayrõca bu yõl Türkiye ilk kez BM’nin geçici daimi üyesi oldu. Buna ilk destek veren ülke Çin’di. Cumhurbaşkanõmõz da ben de defalarca söyledik. Çin Türkiye’yle uluslararasõ ilişkilerde işbirliği yapmak istiyor ve Türkiye’ye destek verecek. Bundan da amacõmõz, Türkiye’nin uluslararasõ alanda daha iyi, daha önemli bir rol oynamasõdõr. Hele de bu küresel mali krizden sonra bulunduğumuz bölgelerin de tam istikrarlõ olmamasõnõ göz önünde tutarak işbirliğimizi kesinlikle pekiştirmeliyiz. Urumçi olayları dış güçlerin işi - Urumçi olaylarının patlak vermesinin Gül’ün ziyaretinden tam bir hafta sonraya denk gelmesinin rastlantı olmadığına dair söylenti ve haberler var. Siz buna ne diyeceksiniz? - Urumçi’de çok vahşi şiddet olaylarõ aniden patlak verdi. Çin aleyhtarõ birtakõm güçler bu olaylarõ kullanõp Çin’in istikrarõnõ bozmak istiyor. Şuna da dikkat etmek gerekir: Aynõ güçler Çin-Türkiye ilişkilerini de hedef alarak aramõzdaki dostluğu bozmayõ amaçladõlar. - Urumçi olayları daha çok Batı medyası aracılığıyla dünyaya ve Türkiye’ye duyuruldu. Verilen bu haberlerin doğruluk derecesi nedir?Neden Çin medyası bu haberleri duyurmakta yetersiz kaldı? - Demin de söylediğim gibi olaylar patlak verir vermez iki grup Türk gazeteciyi Sincan’a çağõrdõk. Onlar Türkiye’ye en doğru haberleri geçtiler. Ayrõca Cumhurbaşkanõ Gül’ün ziyareti sõrasõnda Çin’in Xinhua Haber Ajansõ’yla Anadolu Ajansõ birbirlerinden video haber alma konusunda bir anlaşma imzalamõşlardõ. Türk medyasõ Ankara’daki Çin Büyükelçiliği yetkilileriyle defalarca söyleşiler yaptõ. Cumhurbaşkanõ Gül’ün Sincan’õ ziyaretinde çok sayõda Türk gazeteci kendisine eşlik etti. Türk gazetecilerin gerçeği net bir biçimde anladõklarõndan kuşkum yok. Kriz Çin ekonomisini vurdu - Küresel ekonomik krizin Çin ekonomisini fazla vurmadığı, hatta Çin’in bu krizden epeyce de fırsatlar yakaladığı kanısı var. Bu doğru mu? - Çin de küresel ekonomik krizin kurbanlarõndan birisi oldu. Çin hükümeti krizin Çin ekonomisi ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini görünce iç talebi arttõrmak ve ekonomiyi istikrara kavuşturmak için derhal harekete geçti ve önlemlerini aldõ. Örneğin geçen kasõm ayõnda 4 trilyon Renminbi (Çin para birimi) tutarõnda bir ekonomik paket açtõk. Bugüne kadar alõnan bu önlemler iyi sonuçlar verdi. 2009’un ilk yarõsõnda Çin’in GSMH’si geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 7.1 artarak 14 trilyon Renminbi’yi buldu. Sermaye yatõrõmlarõ aynõ döneme göre yüzde 33.5 yükselişle 9.1 trilyon Renminbi’ye ulaştõ. Çin’in toplam tüketimi yüzde 15’lik artõşla 5.8 trilyon Renminbi oldu. Ayrõca 2009’un ilk yarõsõnda otomotiv ve gayrimenkul sektörleri çok gelişti, borsa neredeyse yüzde 100 arttõ. Çin ekonomisi iyileşme sürecine girdi ama.. sõçrama yapmasõ için temel hâlâ zayõf. Üstelik buna ek olarak hem ülke içi hem de dõşõnda negatif faktörler var. Enerji güvenliği yaşamsal öneme sahip - Türkiye, Rusya ve İtalya arasında imzalanan enerji anlaşmalarını nasıl karşıladınız? - Avrupa, Asya ve Afrika kavşağõnda bulunan Türkiye’nin konumu çok önemli ve stratejiktir. Çin, Türkiye’nin kendi enerji güvenliğini güvenceye alma çabalarõndan memnunluk duymakta ve Türkiye’nin, stratejik konumuyla enerji işbirliği ve bölgesel istikrar için daha önemli bir rol oynamasõnõ umut etmektedir. - Çin’in ABD’yle bugünkü ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Başkan Barack Obama’nõn göreve gelmesinden bu yana Çin’in ABD’yle ilişkileri olumlu bir start aldõ. Bu yõl nisan ayõndaki G-20 zirvesinde Çin Cumhurbaşkanõ Hu Jintao Başkan Obama’yla görüştü. Çin ve ABD Dõşişleri Bakanlarõ birbirlerini ziyaret ettiler, pek çok vesileyle bir araya geldiler. İki ülke temmuz ayõnda birinci Çin-ABD Stratejik ve Ekonomik Diyalog’u başlattõlar. Burada pek çok konuda fikir birliğine vardõlar. Çin ve ABD dünyanõn pek çok sorununa çözüm bulmak için birbirleriyle işbirliği yapmaya ihtiyaç duymaktadõrlar. Her iki taraf da anlaşmazlõk konularõndan çok, ortak çõkarlara sahiptirler. İşbirliği ikili ilişkilerin esasõdõr. Tabii ki anlaşmazlõk konularõ, anlaşmazlõklar kaçõnõlmazdõr ama.. bunlar ikinci plandadõr. Bu ortam ikili ilişkilerdeki gelişmenin uzun erimli olmasõnõ sağlayacaktõr. Şu anda ABD’nin Westinghouse şirketi dünyanõn üçüncü nesil nükleer teknolojisini yarattõ. Birinci santralõ Çin’de inşa edecekler. Önümüzdeki on yõl içinde Çin’de 40 nükleer santral yapõlacak. Yani ABD’nin üçüncü nesil nükleer teknolojisinin ilk çocuğu Çin’de doğacak. Ayrõca Fransa’yla da bu konuda işbirliğimiz var. Onlarla iki buçukuncu nesil nükleer teknolojiyle yirmi kadar santral inşa edeceğiz. Sayõn Gülde Çin’i ziyareti sõrasõnda, “Gelecekte Türkiye 30 bin megavatlık santrallar inşa edecek” demişti. Bu alanda da iki ülke büyük işbirliği potansiyeline sahiptir. Kalkõnmamõz dünyayla bağlantõlõ - Batı’da Çin’in işgücünün çok ucuz olması nedeniyle dünya pazarlarını ucuz Çin mallarının istila ettiği eleştirileri var. Çin’in işgücü nasıl bu kadar düşük olabiliyor? - Çin hükümeti dõş ticaret konusunda karşõlõklõ yarar ve kazan-kazan ilkelerine uygun davranõyor. 2008’de Çin’in dünya ekonomisine katkõsõ yüzde 20’ye kadar çõktõ. İkinci olarak Çin’in ihracatõnõn artõşõ uluslararasõ pazarlardaki talebin artmasõna bağlõdõr. Bu da dolayõsõyla bütün ülkelere ve bölgelere yarar sağlamaktadõr. Son olarak da şunu söylemek isterim: Çin’in ithalat miktarõ dünya ekonomisine itici güç olmuştur. Bu gerçek giderek daha fazla anlaşõlmaktadõr. Çin’in 2008’de toplam ithalatõ 1133.08 milyar ABD Dolarõ’na ulaşarak Çin’i dünyanõn üçüncü ithalatçõ ülkesi durumuna getirmiştir. - Peki, ya ucuz işgücüne ne diyeceksiniz? - Çin hükümeti her zaman işçilerin hukuksal haklarõnõ ve çõkarlarõnõ korumayõ kendine görev bilmiş ve buna özel önem vermiştir. Bu amaçla da bir dizi hukuksal ve idari önlem almõştõr. Çin ayrõca Çalõşma Yasasõ uyarõnca asgari ücret uygulamasõnõ yürürlüğe sokmuştur. Uluslararasõ Çalõşma Örgütü’nün (ILO) dört anlaşmasõnõ da onaylamõştõr. - Batı medyasında Çin’in daha çok tüketim malları ihraç ettiği kanısı yaygın. Ancak ekonomistler de Çin’in daha çok ara malı ihraç ettiğini söylüyor. Hangisi gerçek? - Ara mallar; ham maddeler ve işlenmiş ürünler arasõnda çok çeşitli ürünlerdir. Ekonomik küreselleşme kaynaklarõn dünya çapõnda akõlcõ biçimde paylaşõlmasõ gereğini ortaya çõkarmõştõr. Bunun sonucu olarak ara mallarõn küresel ticaret hacmi muazzamdõr ve çok çeşitli bir yelpazededir. Çin’in kalkõnmasõ dünyayla sõkõ bağlantõ halindedir. Ara mallar ticareti, Çin’in gerek ithalatõ gerekse de ihracatõnõn önemli bir bölümünü oluşturur. BM’nin 1995- 2005 arasõ istatistiklerine göre Çin’in ara mallar ithalatõ, toplam ithalatõnõn yüzde 50 ile 70’ini oluşturmuştur. Öte yandan ara mallar ihracatõ ise Çin’in toplam ihracatõnõn yüzde 30 ile 40’õ arasõnda kalmõştõr. P O R T R E GONG XIAOSHENG Shandong eyaleti 1953 doğumlu. Beijing Yabancõ Diller Üniversitesi’nde eğitim gördü. 1979’da Çin Dõşişleri Bakanlõğõ’na girerek bakanlõğõn çeşitli birimleri ve yurtdõşõ temsilciliklerinde görev aldõ. 2003-2005 arasõ Çin’in Filistin Ulusal Otoritesi Temsilciliği Başkanõ (büyükelçi payesiyle) oldu. 2005-2006 arasõ merkezde büyükelçi olarak çalõştõ. 2006- 2008 arasõ Ürdün Büyükelçiliği görevini üstlendi. 2008 sonunda Ankara’ya Çin büyükelçisi olarak atandõ. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU - Şanghay İşbirliği Örgütü’nün dünyada giderek daha fazla önem ve ağırlık kazandığı, bunun da dünyanın tek kutupluluktan yeniden çok kutupluluğa doğru kaymasının önünü açacağı görüşleri var. Siz bu görüşleri nasıl değerlendiriyonsunuz? - Çin, dünyanõn çeşitlilik yönünde ilerlemesini umut etmektedir. Sanghay İşbirliği Örgütü bölgesel işbirliği için önemli bir örgüttür. Kendi iç bünyesinde Şanghay İşbirliği Örgütü Şanghay Ruhu’nu benimsemiştir. Bu da karşõlõklõ güven, karşõlõklõ yarar, eşitlik ve eşgüdüm, kültürel çeşitliliğe saygõ ve ortak kalkõnma arayõşlarõnõn hõzlandõrõlmasõ demektir. Dõşta ise örgüt; bağlantõsõzlõk, başka ülkeleri ve dinleri hedef almamak ve dõşa açõlõm ilkelerini benimsemiştir. Kuruluşunun üzerinden geçen sekiz yõlda Avrasya bölgesinde barõş ve istikrarõn korunmasõ ve terörle etkili mücadele edilmesi için önemli bir rol oynamõştõr. Bugün Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan örgüte gözlemci ülke olmuşlardõr. Belarus ve Sri Lanka, diyalog ortağõ statüsündedirler. Başka bazõ ülkeler de Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olma arzusunu ifade etmişlerdir. Şu anda AB kendi derdine düşmüş durumda. Türkiye’ye pek bir yararõ olacak gibi görünmüyor. O nedenle ikili işbirliğimizden yararlanarak bu krizi atlatabiliriz. Urumçi olaylarõ bir biçimde ikili ilişkilerde rahatsõzlõk yarattõ. Ama gerek Çin gerekse de Türkiye stratejik ve uzun erimli perspektiflerle konuyu olumlu ve dikkatli biçimde yönetti. DÜNYA ÇOK KUTUPLU OLUYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle