19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Afete Davet... Sevgili, Sözünü ettiğim afet, bir bakışıyla insana bulut- ların üstünde taht kurduran, âşıklarını susta dur- duran, nice gönülleri yakan Afet değil, son günler- de, Giresun’u iki kez vuran, 11 yıl arayla Bartın’ı bir kez daha boğan doğal afet. Giresun’daki selin afet olup olmadığı da tam ke- sin değil. Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa De- mir önce Giresun’u afet bölgesi ilan ettiğini söyle- miş, aradan bir gün geçtikten sonra da çark etmiş. - Giresun, 7269 sayılı yasanın öngördüğü afet böl- gesi kapsamında değil, demiş. Herhalde aradan geçen zamanda, kendisine Giresun’un yerel seçimlerde illa kendisine AK diyen AKP’ye oy vermediği hatırlatılmış ve onlara yardı- mın caiz olmadığı belirtilmiş olmalı. 11 yıl önce Bartın’daki sel felaketini helikopter- le giderek izlemiştim. 11 yıl önce, bütün yetkililer ve etkililer, bu tür olay- ların bir daha yaşanmaması temennisini dile getir- mişler ve gereken önlemlerin alınacağını belirt- mişlerdi. 11 yıl sonra olay aynıyla tekrarlandığına göre, açık- lamaların temenniden ileri gitmediği anlaşılmakta. Bartın’da da Giresun’da da yetkililerin bu uyarı ve önlemleri bir harika.... Prof. Mitkat Kadıoğlu, Giresun’daki sel ile ilgi- li olarak şunları söylüyordu: - Halka dikkatli olun diyorlar, ama ne yapması ge- rektiğini söylemiyorlar, kendileri de bilmiyorlar, bir sel mastır planı bile yok... Bilmiyorum, Giresun’da sel afetine uğrayanlardan kaçı, bunun deniz ile kıyı arasına bir dalgakıran gi- bi giren kaymak gibi karayolunda, afiyle kayarak git- menin bedeli olduğunu düşünmüştür? Hiç kuşkun olmasın ki, insanların bir bölümü, ola- yın nedenlerini açıklayanlara, takdiri ilahiyi yanlış tef- sir ettikleri için kızmışlardır bile. Oysa Giresun’un insanları daha önce sahil yolu konusunda uyarılmışlar, bunların olacağı, hatta de- nizden başka felaketlerin geleceği de kendilerine söylenmişti. Yolun yapımı kararlaştırıldığı sırada, vicdanlı adam ve yiğit bürokrat (artık bu ülkede doğruyu söy- leyen memur böyle niteleniyor) Dinçer Yiğit, bu- nun cinayet olduğunu söyleyince Karayolları Genel Müdürlüğü’ndan alınmış, yargı kararıyla döndüğü makamından, döner dönmez bir daha uzaklaştırıl- mıştı. Öte yandan Yiğit’in uyarılarına kulak tıkanmış, “pi şiycik olmaz uşağum!..” diyerek “tehlike savılmış!” birkaç yere kem gözlere karşı nazarlık asılmış, son- ra bu yol, metresi beş bin dolara çıkan otoyolların, hemen hemen iki katına, metresi dokuz bin dola- ra inşa edilmeye başlanmıştı. Tabii müteahhitlerin kendilerine bunun nelere mal olacağını anlatacak danışmanları vardı. Ama onlar yine bir şey olmaz derken haklıydılar. Yol karadan ve denizden gelecek afetlere dave- tiye çıkaracak olsa da, onların yollarını bulmaları- nı sağlayacaktı ve onlar da bilmekteydiler ki, bu ül- kede ne yapılırsa yapılsın, yapanın yanına kâr ka- lırdı. Nitekim öyle de oldu! Giresun’da afete davetle oluşan felaket, Temel etiketli, bir yerel sorun değil, Mehmet etiketli, bir ulu- sal davranış faciasıdır. Afetin sorumluluğunu Temel’e yükleyemezsin, çünkü Giresun’da “pi şeycukler olmaz uşağum” di- yen Temel Ordu’da yolun önüne bedenini siper ede- rek, afete daveti durdurmuştur. Buna mukabil İz- mit ya da Yalova’daki Mehmet aynı “bi şiy olmaz abi” zihniyetiyle, yine afete davet çıkarmıştı. Afet bizde doğanın neden olduğu yıkıcı olay ola- rak nitelenir. Oysa aynı derecede büyük bir selin, yangının, depremin, başka yerde aynı hasarı yapmadığı dü- şünülünce şu sorunun sorulması kaçınılmaz ol- malıydı: - Yoksa “bişşşiy olmaz abi!” diyerek, yıkımı bü- yütüp, bir anlamda onlara davetiye çıkaran bizler miyiz en büyük afet? Öyle ya sebep sonuç ilişkisi üzerine kurulu bir ev- renin içinde, “bişiyy olmaz abi!” diyerek bunu yad- sıyan bir kafadan daha büyük afet mi olur? Ama afetin, yasal tanımının, değerlendirilmesinin bile bölge halkının oyuna göre değiştiği bir toplumda, aklın yolunu bulmasını kimden bekleyebilirsin ki? [email protected] 27’si tutuklu 86 sanõklõ birinci Ergenekon davasõnõn 102. duruşmasõ yarõn yapõlacak Ergenekon’a52günsonradevam İstanbul Haber Servisi - 1. Ergenekon davasõna, 52 günlük aradan sonra yarõn, 102. duruşma ile devam edilecek. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan yürütülen davanõn yarõnki duruş- masõnda, tutuksuz sanõklardan es- ki İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğ- lu’nun avukatõ Metin Çetinbaş sa- vunmasõnõ sürdürecek. Çetinbaş’õn savunmasõnõn ardõndan tutuksuz sanõklar gazetemiz imtiyaz sahi- bi İlhan Selçuk, İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardõmcõsõ Ferit İl- sever ve avukat Fuat Turgut ile haklarõnda yakalama kararõ bulu- nan 2 sanõğõn yakalanmalarõ ha- linde ifadelerinin alõnmasõna ge- çilecek. Duruşmada, Danõştay üye- lerine ve gazetemize yönelik sal- dõrõlara ilişkin dosyalarõn, Erge- nekon Davasõ ile birleştirilmesi ka- rarõnõn açõklanmasõ da bekleniyor. Emekli Tuğgeneral Veli Kü- çük, İP Genel Başkanõ Doğu Pe- rinçek’in de aralarõnda bulunuğu 27’si tutuklu 86 sanõklõ 1. Erge- nekon davasõ, pazartesi günü Si- livri Cezaevi Kampusu’ndaki du- ruşma salonunda tekrar görülme- ye başlanacak. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi, Ergenekon da- vasõnõn ilk duruşmasõnõ 20 Ekim 2008 tarihinde gerçekleştirdi. Mah- keme, yaklaşõk 7.5 ayda yapõlan 101 duruşmada, iddianamedeki sõralamaya göre önce tutuklu sa- nõklarõn savunmalarõnõ aldõ. Da- vanõn en uzun savunmasõnõ 12 duruşma boyunca yaklaşõk 60 sa- atte avukat Kemal Kerinçsiz yap- tõ. Tutuklu sanõklarla birlikte ifa- deleri alõnan Ali Yiğit ve Semih Tufan Gülaltay dõşõndaki tutuk- suz sanõklardan aralarõnda Sedat Peker ve Prof. Dr. Kemal Alem- daroğlu’nun da bulunduğu 33’ünün savunmasõ ise 94. duruş- mada tamamlandõ. Prof. Dr. Alem- daroğlu’nun ardõndan avukatõ Me- tin Çetinbaş’õn yazõlõ olarak ha- zõrladõğõ savunmasõnõ okumasõ 101. duruşmaya kadar devam et- ti. Ergenekon davasõ ile Danõştay üyelerine saldõrõ davasõna ilişkin birleştirilme kararõnõn da yarõn yapõlacak duruşmada açõklanma- sõ bekleniyor. Mahkeme heyeti, bu kapsamda Danõştay 2. Dairesi üyelerine ve gazetemize yapõlan saldõrõlara ilişkin davanõn tutuklu sanõklarõ Alparslan Arslan, Er- han Timuroğlu, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin Irşi ile tutuksuz sanõklar Aykut Metin Şükre ile Salih Kurter’e davetiye gönderdi. Akfırat’ta 9 tahliye İstanbul Haber Servisi - Tuzla Akfõrat Beldesi’ndeki yolsuzluk iddialarõna ilişkin haklarõnda dava açõlan eski AKP’li Belediye Başkanõ Hilmi Yıldız ve oğlu Enes Yıldız’õn da aralarõnda bulunduğu 28’i tutuklu 50 sanõğõn yargõlanmasõna önceki gün de devam edildi. Mahkeme heyeti tutuklu 9 kişiyi tahliye ederken duruşmayõ 24 Aralõk gününe erteledi. İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Hilmi Yõldõz ve oğlu Enes Yõldõz’õn da aralarõnda bulunduğu tutuklu 28 sanõk katõldõ. Önceki gün ikinci oturumu yapõlan davanõn duruşmasõnda 20 sanõğõn savunmasõ tamamlandõ. Duruşmada savunmasõnõ yapan tutuklu sanõk sanayici Ali Kılıç, örgüt üyeliği suçlamasõnõ kabul etmeyerek, bu davada yargõlanan insanlarla sosyal ortamda asla bulunmadõğõnõ söyledi. Fabrika kurmak için arsa aramaya başladõğõnõ ve Akfõrat Belde Belediyesi’nin Tepeören’deki arsa ihalesine girdiğini belirtti. İhale şartnamesini incelediği, arsanõn yerini gördüğünü ve ihtiyacõnõ karşõlar diye ihaleye katõldõğõnõ ifade eden Kõlõç, “İnşaat maliyeti, hafriyat, yüksek gerilim hattı gibi olumsuzlukları dikkate alarak, yol da olmadığı için projeyi durdurmak zorunda kaldım” dedi. Kõlõç, 7 aydõr cezaevinde olduğunu, bu sürenin 4 ayõnõ revirde geçirdiğini, kalp ve şeker hastasõ olduğunu ifade ederek tahliyesini istedi. Duruşmada savunmasõnõ yapan diğer sanõklar da suçlamalarõ kabul etmedi. Sanõklar, Belediye Başkanõ’nõn talimatõ doğrultusunda hareket ettiklerini söylediler. Mahkeme heyeti, tutuklu sanõklar Ahmet Gülşen, Serkan Dağcı, Bülent Berke, Gültekin Naral, Ergün Demir, Murat Serin, Şahin Yıldırım, Mehmet Demirel ve Ali Kõlõç’õn tahliyesine karar verdi. Yaklaşõk 13 saat süren duruşma, dosyadaki eksiklerin giderilmesi amacõyla ertelendi. Akfõrat’õn AKP’li Belediye Başkanõ Hilmi Yõldõz’õn da aralarõnda bulunduğu 50 sanõğõn yargõlanmasõna önceki gün devam edildi. YOLSUZLUK İDDİASIİstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan yürütülen davanõn duruşmasõnda, tutuksuz sanõklardan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Alemdaroğlu’nun avukatõ Metin Çetinbaş savunmasõnõ sürdürecek. Başkan Erdem, sorunlarõ dinlediği halk gününde, haciz memurlarõ ile karşõlaştõ Çumra Belediyesi’ne haciz geldi BARIŞ YAMAN KONYA - Konya’nõn Çumra il- çesinin MHP’li Belediye Başkanõ Yusuf Erdem, halkõn sorunlarõnõ dinlediği halk gününde, haciz me- murlarõ ile karşõlaştõ. Seçimler öncesinde AKP’li yönetimin pro- paganda amaçlõ verdiği reklamõn ücretinin ödenmemesi üzerine be- lediyeye haciz geldiğini anlatan Erdem, “Bu borcu ödemeyece- ğim” dedi. 29 Mart seçimleri öncesinde AKP’li eski Belediye Başkanõ Nasır Ersöz, şubat ayõnda aylõk yayõn yapan bir dergiye partisinin ve kendisinin tanõtõmõnõn yapõldõ- ğõ bir reklam verdi. Reklamõn fa- turasõ ise Çumra Belediyesi adõna kesildi. Ancak ödeme zamanõnda yapõlmayõnca yayõncõ kuruluş da icra kanalõyla alacağõnõ tahsil et- me yoluna gitti. Yeni belediye baş- kanõ MHP’li Yusuf Erdem de halk gününde haciz memurlarõy- la karşõlaştõ. Erdem, “Zaman za- man geçmiş döneme ait hukuka, usule ve ahlaka aykırı uygula- malar ile karşı karşıya kalmak- tayız. Eski belediye başkanının şubat ayında kendisinin bir medya kuruluşu olan siyasi ak- tüel bir dergide reklamını ve ta- nıtımını yaptığı bir makale yü- zünden belediyemizi 7 bin TL’lik bir borcun altına sok- muştur” diye konuştu. Belediye- nin de bu dergiden 250 adet aldõ- ğõna dikkat çeken Erdem şunlarõ söyledi: “Sözleşme gereği do- ğan borca ise belediye persone- limizden hiçbir kimse imza at- mamıştır. Sözleşmede sadece eski belediye başkanının imza- sı bulunmaktadır. Eski belediye başkanı bu bedeli şahsı adına ödemesi gerekirken belediye- mize ödetmeye kalkışmaktadır. Bu bedel Çumra Belediyesi’nin borcu değildir. Seçim öncesi bu propaganda çalışmalarını her aday yapmış olabilir. Fakat her aday bu çalışmaların bedelini ce- binden ödemiştir” Erdem, “Eski belediye başkanı bir dergide reklamını ve tanıtımını yaptığı bir makale yüzünden belediyemizi 7 bin TL’lik bir borcun altına sokmuştur” diye konuştu. AKP’li yönetimin propaganda amaçlõ verdiği reklamõn ücretinin faturasõ MHP’li başkanõ zora soktu. CHP’li Onur Öymen, hükümetin Kürt açõlõmõnõn aslõnda kapalõ olduğunu vurguladõ ‘Ne istediğinizi açõkça söyleyin’ BURSA (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, hü- kümetin Kürt açõlõmõnõn kapalõ olduğunu vurgulayarak “Açılım konusu açıklığa kavuşmadan bu konuda muhalefetten destek istemek, havada kalan bir beklenti olur” dedi. Öymen, partisinin Bursa İl Başkanlõ- ğõ’nda düzenlediği basõn toplantõsõnda, hükümetin Kürt açõlõmõyla ilgili değer- lendirmelerde bulundu. Açõklamayõ ya- pan İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn muhalefetten destek istediğini anõmsa- tan Öymen şöyle konuştu: “Muhalefetten destek istiyorsanız, ne için istediğinizi söyleyeceksiniz. Hükümetin yaptığı açılım, aslında kapalı bir açılımdır. ‘Açõlõm’ diye- cekseniz, ne istediğinizi, ne düşün- düğünüzü açıkça söyleyeceksiniz. Efendim, ‘Biz üslubu, çerçeveyi söy- lüyoruz, herkesle konuşacağõmõzõ söy- lüyoruz’. Bu bir açılım sayılmaz. Na- sıl çözeceksiniz, bu meseleyi nasıl çö- zeceksiniz ve bizden hangi katkıyı bekliyorsunuz? Bir tek şey söylüyor; daha çok demokratikleşme yoluyla bu işi çözecekmişiz.”Bakanõn “Şimdiye kadar yaptıklarımız, şimdiden sonra yapacaklarımızın teminatıdır” sözle- rini “kara mizah” olarak değerlendiren Öymen, “Şimdiye kadar ne yaptınız mesela? İçişleri Bakanlığı olarak 70 bin kişinin telefonunu dinlediniz. Bu mu daha sonra yapacağınız işlerin te- minatı?” dedi.Onur Öymen.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle