19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2009 PAZAR 14 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarıgül Türkiye Değişim Hareketi’ni anlattõ: Türkiye’ninmührünüAKP’denalacağõz Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri, şu anda Şişli Belediye Başkanõ olan Mustafa Sarıgül’le hareketin hedeflerini konuşuyoruz. Sarõgül çok iddialõ. TDH’nin 2011 seçimlerinde tek başõna iktidar olacağõnõ söylüyor. “Biz Ankara’ya AKP’nin elinden Türkiye’nin mührünü almaya gidiyoruz” diyor. Üzerine basa basa, “Genel başkanlık koltuğu zaman tüketme değil hizmet üretme yeridir” diye konuşuyor. Hiçbir siyasi eğilim arasõnda ayrõmcõlõk yapmayacaklarõna işaret eden Sarõgül şunlarõ ekliyor: “Başı açık da başı kapalı da bizim kadınımızdır. Hiçbir ayrım yapmadan hepsini kucaklıyoruz.” - Türkiye Değişim Hareketi’ni (TDH) kurdunuz. Hedef nedir? MUSTAFA SARIGÜL - TDH, barõştan, özgürlükten, insan haklarõndan, emekten, varlõktan ve bereketten yana. TDH’nin tek amacõ Türkiye’de sevgiyi ve bilgiyi paylaşmak için çalõşmak. Biz bunun için yollardayõz. TDH Türkiye’nin en demokratik bir siyasi hareketi olacak. TDH’nin kesinlikle “öteki”si olmayacak. Doğulu vatandaşõmõz da Batõlõ vatandaşõmõz da, başõ açõk kadõnõmõz da, başõ kapalõ kadõnõmõz da bizim. TDH din, dil, õrk, kültür, mezhep farkõ kesinlikle gözetmeyecektir. İnançlara saygõlõ, laikliği sonuna kadar savunacak, camilerimiz, kiliselerimiz ve sinagoglarõmõzla herkesin özgürce ibadet etmesi ve mutlu olmasõ için elimizden geleni yapacağõz. Bayrağõmõza, toprağõmõza, ulusal birliğimize bağlõ herkes TDH içinde rahatlõkla yer alacaktõr. TDH’nin ana amacõ sosyal demokrasi kaynaklõ, sosyal demokrat anlayõşõmõzdan ödün vermeden merkezde bir siyasi hareket olacaktõr. Herkesi kucaklayacağõz. TDH, inançlarõn istismar edilmesine kesinlikle karşõdõr. Çünkü inançlar Allah’a ulaşmanõn yoludur. İktidara ulaşma yolu olarak kesinlikle kullanõlmamalõdõr. Din siyasete alet edilemez - Yani dinin siyasete alet edilmesine kesinlikle karşı çıkacaksınız... - Kesinlikle öyle. İkinci bir nokta da şu: Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün siyaset malzemesi olarak kullanõlmasõndan dolayõ çok üzülüyoruz. Biz en büyük Atatürkçüyüz. Çünkü en büyük Atatürkçü, ülkesine en fazla hizmet yapandõr. Türkiye’yi Almanya’nõn da, Fransa’nõn da, İngiltere’nin de önüne taşõyandõr. TDH’de öncelikli olarak gençlerimiz ve kadõnlarõmõz olacak. Gençlerimizin siyasete girmesini arzu ediyorum. Ben de gençlik kollarõndan geliyorum. Bu gençlerimiz parti okullarõnda eğitimlerini muhteşem şekilde alacaklar. Kadõnlara çok önem vereceğiz. Kadõnlar olmadan hiçbir şey olmaz. Kurucularõmõzõn en az yüzde 40’õnõ kadõnlar oluşturacak. İlçe merkezlerinde görev alacaklarda oran koyacağõz. - Ekonomik programınızda neler var? - TDH’nin amacõ Türkiye’de herkesin varlõklõ olmasõnõ sağlamak. Ama bu varlõk alõn teri ve ilkelilikle edinilmeli. İnsanlar varlõk sahibi olduklarõnda şõmarmasõnlar, televole kültürüne kapõlmasõnlar. Son ekonomik krizden en çok etkilenen ülke Türkiye. Uzmanlar önümüzdeki aylarda bu krizin daha da büyüyeceğini söylüyor. Sadece 2009’un ilk üç ayõnda ekonomide yüzde 14’lük bir küçülme oldu. Ticaretteki küçülme yüzde 25. Esnaf her gün dükkânlarõnõ kapatõyor. Ben bölgemi dolaşõrken satõlõk, kiralõk ya da devredilmek istenen dükkânlarõn sayõsõ artmõş. İşsizlik çok önemli. İşsizliğin olduğu evlerde her gün mutsuzluk var demektir. Eskiden ilkokul mezunlarõ işsizdi. Bugün üniversite mezunlarõndan bir işsiz ordusu var. Şu anda gençler arasõndaki işsizlik oranõ yüzde 25. Müthiş bir oran. Çok korkutucu. Bir de yurttaşlarõmõz işsizlik korkusuyla var olan işlerini kaybetme telaşõ içindeler. Gençlerde geleceğe yönelik çok büyük bir umutsuzluk görüyorum. Ekonomi tepetakla - Bu ekonomik daralmayı aşmak için ne gibi projeleriniz var? - Bir kere vergiler mutlaka azaltõlmalõ. İnsanlar bu yüksek vergileri ödeyemiyorlar. Vergiler düştüğü zaman devlet daha çok vergi toplayacaktõr. Halkõn satõn alma gücü arttõrõlmalõ, tüketim mutlaka teşvik edilmelidir. Yõllar önce de ister bir simit, ister bir otomobil alõn dedik. Çünkü fabrikada üretilen mal tezgâhta satõlmõyorsa bir anlamõ yoktur. İnsanlar kriz yüzünden psikolojik olarak alõşveriş etmekten korkuyor. Türkiye’de bu anlamda muazzam bir mutsuzluk var. Şu anda iç pazar canlandõrõlamõyor. Üretimdeki maliyetlerin mutlaka aşağõ çekilmesi lazõm. Gerekiyorsa devletin buna teşvik vermesi zorunludur. Ayrõca Avrupa ülkelerinde olduğu gibi devletin de yatõrõmlara biraz harcama yapmasõ, elini taşõn altõna koymasõ gerekiyor. Türkiye’de şu anda büyük bir bütçe açõğõ var. Bu yõl 60 milyar dolarlõk bütçe açõğõ bekleniyor. Çünkü üretim yok; yeni işyerleri açõlmõyor. Bu durum Türkiye için çok büyük bir tehlikedir. Bu Türkiye’yi daha da fakirleştirerek dõşa bağõmlõ hale getiriyor. Hükümet yeni zamlar ve vergilerle bu tehlikeyi savuşturmaya çalõşõyor. Ama bir yandan küçülen ekonomi ve artan işsizlik var. Bütçe açõğõ nedeniyle yeni zamlar ve vergiler geliyor. Böyle olunca da insanlarõn morali bozuluyor. - Sizce şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu nedir? - İşsizliktir. Türkiye’nin en önemli zenginliklerinden birisi olan genç nüfus işsizlik nedeniyle ne yazõk ki şu anda bir stres patlamasõyla karşõ karşõya. İşsizlik yoksulluğu da, mutsuzluğu da alabildiğine büyütüyor. Milyonlarca yoksul yaratõlõyor. Bu yoksullar sosyal yardõmlaşma fonlarõyla ayakta kalmaya çalõşõyorlar. Halkõmõzõn mutlaka aşa, işe ve üretime kavuşmasõ lazõm. Esas olan ekonomik durumu zayõf çocuklarõmõzõ iş güç sahibi yapmak ve üretimi mutlaka arttõrmaktõr. Ekonomik programõmõzõn temel hedefi işsizliğin mutlaka ortadan kaldõrõlmasõdõr. Sõfõr işsizlik ve sõfõr açlõk bizim temel ilkemiz olacaktõr. Üretim ve yatõrõmlarõ mutlaka arttõrmamõz lazõm. Bugün sanayicilerimizin çok ciddi sorunlarõnõn olduğu ortada. Devlet elini taşın altına sokmalı - Peki, bu nasıl olacak? - Hükümet geçenlerde bir teşvik paketi hazõrladõ. Bunun çözüm olup olmayacağõna baktõğõnõz zaman orta ve uzun vadede yatõrõmlar teşvik ediliyor ama kanayan yaraya gerçek bir çare değil. Yeni yatõrõmlar elbette önemli. Ama bugün var olan sistemin çalõşmasõ daha da önemli. Bunun için önce morale ihtiyaç var. Enerji maliyetleri mutlaka aşağõ çekilmeli. Türkiye’de elektrik fiyatlarõ son derece pahalõ. İstihdamõn korunmasõ kaydõyla vergi mükellefi ve sigortalõ yurttaşlarõmõza mutlaka kolaylõk getirilmeli. Yani sigorta primlerinin belli bir oranda düşürülmesi zorunlu. Ayrõca bir süre daha dõş talep artmayacağõna göre iç pazar mutlaka canlandõrõlmalõdõr. Emeklilerimizin durumu çon vahim. Bunu çözmek zorundayõz. - Memur emeklilerine 40 lira, işçi emeklilerine 11 lira zam yapılmasını nasıl karşıladınız? - Olacak şey değil. Bakõn, Türkiye kaç yõldõr kriz yaşõyor. Kriz olmamasõ için neler yapõlmasõ lazõm? Biz buna çalõşõyoruz. Bir kere yeni bir sanayileşme ve istihdam programõ hazõrlanmalõdõr. Serbest girişimin, üretken ve yabancõ sermaye yatõrõmlarõnõn, istihdam yaratan özel sektör faaliyetlerinin önemini daha da arttõrmamõz, piyasa ekonomisini mutlaka canlandõrmamõz lazõm. Ama en son kriz de gösterdi ki tek başõna piyasa ve özel sektör sorunlarõ çözemiyor. Devletin mutlaka destek vermesi gerekiyor. - ABD’de devlet krizi çözmek için hemen devreye girip çözüm paketlerini yürürlüğe sokmadı mı? - Dediğiniz gibi ABD’de devlet bu desteği özel firmalara verdi. Özel sektörün daha verimli olduğu alanlarda devlet sektörü mutlaka özel sektörle işbirliğine gitmelidir. Stratejik sektörlerimiz var. Devlet oralarda mutlaka önemli bir aktör olarak kalmalõdõr. Her şey özelleştirilirse olmaz. Bütün gelişmiş ülkeler bunu yapõyor. Kökten devletçilik ne kadar yanlõşsa devletin piyasadan çekilmesi de o kadar yanlõştõr. Bizim hedefimiz şu: Ekonomide de piyasada da bazõ konulara ideolojik olarak yaklaşmamalõyõz. Nereden geldiği belli olmayan 18.3 milyar dolarõn hesabõ sorulur - Bizi gazetenin geçen günkü manşetindeydi. Nereden geldiği belli olmayan 18.3 milyar dolarlık bir para ekonomiye girmiş. Sizce sistemi düzgün çalışan bir ülkede böyle bir şey olabilir mi? - Nasõl olur? Sistemi çalõşan gelişmiş ülkelerin hiçbirinde bu olamaz. Adama bunun hesabõnõ sorarlar. Bu türden gelen paralar Türkiye için son derece tehlikelidir. Bu paralar gelir, borsada kâğõtla oynar. Sonra da 36 milyar dolar olarak bir gecede çõkar gider. - Sosyal demokrat bir siyasetçi olarak çalışanlara yönelik ne gibi mesaj vermek istersiniz? - Fabrikada, tarlada ya da büroda çalõşarak alõn terleriyle üretenler bu ülkeyi var edenlerdir. Onlar olmadan Türkiye olmaz. Biz bütün bu yurttaşlarõmõzõn dertlerine derman olmak istiyoruz. Girişimciyi, sanayiciyi, yatõrõmcõyõ teşvik ederken çalõşanlarõn haklarõnõ da en üst düzeye çõkarmayõ partimizin önceliği olarak görüyoruz. Alõn teri ve emeğe çok büyük saygõ duyuyoruz. Alõn teri ve emeğin mutlu olmasõnõ ve hak ettiği rakamlarõ kazanmasõnõ istiyoruz. Bunu sağlamak için de üretimi arttõrmamõz lazõm. Onlara ne kadar çok moral verirsek üç misli enerjiyle çalõşõrlar. Ayrõca her çalõşanõn özgürce sendikalaşma hakkõna sahip olmasõ gerektiğine inanõyoruz. Sendikalaşma bir demokratik haktõr. Sendikadan korkmamak lazõm. TDH, sendikadan korkmamak gerektiğini insanlarõmõza anlatacak. Bu mantõğõ değiştirmek istiyoruz. Sendikacõ da, işçi de, işveren de bizim insanõmõz. Sosyal barõşõ sağlamak zorundayõz. - Size göre TDH’nin başarı şansı nedir? - TDH Ankara’ya parti kurmaya değil, AKP’den Türkiye’nin mührünü almaya gidiyor. Benim biyografimde muhalefet partisi lideri olarak yaptõklarõm yazmayacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanõ olarak verdiğim kararlar yazacak. Genel başkanlõk koltuklarõ zaman tüketme yeri değil hizmet üretme yeridir. - AKP’nin hükümet etme anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz? - Türkiye, Ankara’daki muhalefet ve iktidarõn günlük siyaset anlayõşõndan bõktõ. TDH yeni bir siyaset anlayõşõyla geliyor. TDH milyonlarõ mutlu etmek için yollarda. TDH’de lidere bağlõ milletvekili olmayacak, halka bağlõ milletvekilleri olacak. TDH’de milletvekillerini genel başkanlar seçmeyecek. Bir genel başkan partisini kurup, yapõlacak ilk genel seçimlerde partisini iktidara taşõyamõyorsa o gün görevi bõrakmalõdõr. Ben gücümü hiçbir zaman bulunduğum koltuklardan almadõm. Yaptõğõm icraattan aldõm. Sosyal demokrat siyasetin her kademesinde görev alan bir arkadaşõnõz ilk defa bugün zirveyi zorluyor. Sosyal demokrasi ilk defa 2011’de yapõlacak seçimlerde tek başõna iktidar olacak. IMF’ye kapõyõ göstereceğiz - Gündemde IMF’yle yeni bir anlaşma yapılması var. Buna nasıl bakıyorsunuz? - Bu çok önemli. Brezilya, Rusya gibi ülkeler IMF’yle yeniden anlaşma yapmõyorlar. IMF’yle uzun vadeli anlaşma yerine Türkiye’nin kendi bağõmsõz, ekonomik kalkõnma stratejisini mutlaka oluşturmasõ gerekiyor. Önemli olan IMF olmadan da ekonomik dengelerimizi koruyabilmemizdir. Aynõ zamanda halkõn refahõnõ rahatlõkla arttõrabiliriz. İşsizliği azaltan bir kalkõnma programõnõ mutlaka uygulamalõyõz. - Siz reel ekonomiye yatırım yapan yabancı sermayeden yana olduğunuzu söylediniz. Sosyal demokratlar yabancı sermayeye soğuk bakar diye bilinir. Siz bu konuda ne diyeceksiniz? - Dediğiniz gibi istihdam yaratan, teknolojik yenilik getiren, kalkõnmaya hizmet eden yabancõ sermaye tüm dünyada aranõr ve kabul görür. Sadece paradan para kazanma amacõyla gelen yabancõ para kõsa vadede ekonomiye nefes aldõrsa da uzun vadede kâğõtta kalõyor ve hiç kimseye faydasõ olmuyor. Borsa iniyor çõkõyor. Bunun kime faydasõ var? Biz diyoruz ki: Yabancõ sermaye gelmeli ama üretime dönük olmalõ ve teknolojik yatõrõm yapmalõdõr. - Hükümet son günlerde yeni vergileri devreye sokuyor. Sizin vergi politikanız nedir? - Adil bir vergi sistemi kurmanõn zamanõ geldi. Dolaylõ vergilerin payõnõ azaltõrken doğrudan vergilerin payõnõ da mutlaka arttõrmamõz gerekiyor. Vergi indirimini çalõşanlarõn, orta tabaka vatandaşlarõn yararlanabileceği biçimde yapmalõyõz ki sosyal patlama olmasõn. Gençlerimizin, asgari ücretle çalõşan vatandaşlarõmõzõn ellerine geçen parayõ yükseltemezsek günün birinde sosyal patlamalar olur. KOBİ’ler çok önemlidir. KOBİ’lerin, esnafõn üzerindeki vergi yükünün kesinlikle düşürülmesi gerekiyor. TDH olarak KOBİ’lere büyük bir güçle destek vermeliyiz. Kayõt dõşõ ekonomi hõzla kayõt altõna alõnmalõdõr. Kayõt dõşõ ekonomiyi yok edemediğimiz sürece sosyal barõşõ tam olarak sağlayamayõz. Kayõt dõşõ ekonomiyle ilgili ağõr cezalar getirmeliyiz. P O R T R E MUSTAFA SARIGÜL Erzincan, 1956 doğumlu. Yüksek öğrenimi- ni Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde yaptõ. Üniversiteden mezun olduktan sonra Ka- ğõthane Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi ve İETT’de çalõştõ. Daha sonra ticaret hayatõna atõldõ. 1974’te CHP Gençlik Kollarõ siyaset 18. dönem milletvekili. 1999, 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde Şişli Belediye Baş- kanlõğõ’na seçildi. Geçtiğimiz günlerde de Türki- ye Değişim Hareketi’ni (TDH) kurdu. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Kürtsorununubizçözeriz - Hükümetin Kürt açılımı diye bir söylemi var. Siz, “Kürt sorununu TDH olarak biz çözeriz” dediniz. Bu nasıl olacak? - Evet, biz çözeriz. TDH’den başkasõ Güneydoğu sorununu çözemez. Çünkü Güneydoğu sorunu ulusal, siyaset üstü bir sorundur. Şu anda bu sorun siyasi partiler tarafõndan siyaset malzemesi yapõldõ. Bunun siyaset malzemesi yapõlmamasõ lazõm. Siyaset Kürt yurttaşlarõmõzõn üzerinden elini mutlaka çekmelidir. Böylesine ulusal bir konuda oy avcõlõğõ yapõlmamalõdõr. Kürt sorunu A ya da B partisinin değil, bütün partilerin bir masa etrafõnda toplanõp toplumsal mutabakatõyla çözülmelidir. Bu 18 ay içinde çözülmezse TDH bu sorunu kendi iktidarõnda mutlaka çözecektir. Çözümün anahtarõ ekonomiktir. - Dış politikayla ilgili projeleriniz neler? - TDH dõş politikaya çok önem veriyor. Biz Lozan’da aylarca, yõllarca ter döken İsmet Paşa’nõn torunlarõyõz. Türkiye’nin tanõtõmõna çok önem vermeliyiz. Türkiye dünyayla ilişkilerini yeni baştan düzenlemelidir. Dõş dünyayla iyi ilişkiler kuramayan bir ülkenin başarõlõ olma şansõ yoktur. Biz Sosyalist Enternasyonal’in en aktif üyesi olacağõz. Sosyalist Enternasyonal’le temaslarõmõz yoğun olarak sürüyor. AB’yle ilişkilerimizde de AB komiserleri istediği için değil, biz istediğimiz için yasalarõmõzõ, müktesebatõmõzõ düzenleyeceğiz. İktidara geldiğimizden dört ay sonra çõkaracağõmõz kanunlar ve demokratik yapõlaşmayla Almanya’nõn da, Fransa’nõn da, İngiltere’nin de önüne geçeceğiz. Dini inançlarõn istismar edilmesine kesinlikle karşõyõz. Çünkü inançlar Allah’a ulaşmanõn yoludur. İktidara ulaşmanõn yolu olarak kullanõlmamalõdõr. Biz Kürt sorununu kendi iktidarõmõzda toplumsal mutabakatla çözeceğiz. Çözümün anahtarõ ekonomiktir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle